• 25301
    mevcut ilk 11 ve taktik anlayışla durdurulması kolay, rakip kaleye gitmesi zor olan takımımız.(bkz: 2020-2021 futbol sezonu)

    pek huyum değildir ama bi kadro yazayım ben de. kurtuluşumuz olan ve ligi domine edeceğimizi düşündüğüm diziliş ve kadro aşağıdaki gibi. orta sahaya destek veren etebo ve emre kılınç kanatları, forvete destek veren emre akbaba. böylece daha dinamik bir takım oluruz gibime geliyor. 3. fatih terim dönemindeki engin baytar-emre çolak kanatları ve ileride necati- elmander ikilisi benzeri

    ‐-------------muslera ( fatih-okan)--------------

    omar----luyindama----marcao----saracchi

    etebo-----belhanda-----taylan-----emre kılınç

    --------------------emre akbaba----------------------

    --------------------------diagne--------------------------
  • 25303
    1 ekim 2020 rangers fc galatasaray maçında yine yeniden oynadığımız futbol inanılmaz durağandı. omar dışında koşu yapan oyuncu görmedim desem yeridir. defansta marcao'nun ayağına baktık. çünkü takımda packing pas yapabilen tek isim o. (biraz da etebo gerçi) etebo dönen topları boşluklara iyi kanalize etti bir de. maç bittikten sonra en az tepki görmesi gereken santraforlardı. çünkü bu adamlara oluşturulan pozisyon var mıydı hatırlamıyorum.

    paslarımız kısaca taylan-marcao ve rakip defans arasında gitti geldi. rakibimiz zaten uzun boylu, hava toplarında iyi olmasına rağmen doldur boşlat yaptık. verkaç yaparak veya koşular yaparak diğer oyunculara alan açan belhanda dışında oyuncumuz olmadı. onunkiler de zaten destek göremediğinden çabucak kesildi.

    hücumdaki etkisizliğimizin tek sebebi üçüncü bölgede gerekli koşu ve paslaşmaları yaparak boşlukşar açamamamızdan ileri geliyor.
  • 25305
    maç sona erdiğinden beri *, ne sosyal medyaya girdim, ne maçla alakalı yorum okudum. inanılmaz doluyum. gece sonlandığı, ortalık durulduğu için 1-2 kelam yazmak istiyorum.

    dün bizi avrupa arenasında rezil eden, uzun zamandır süregelen kötü imajımızı sürdürmemize neden olan, rangers gibi asla bizim dengimiz olmayan, olmamış ve olamayacak bir kulübe o malum twiti attıran kim varsa hakkımı helal etmiyorum. ortalama bir taraftar olarak, takıma para kazandırabileceği her yoldan görevini yapmış biri olarak, hakkımı helal etmiyorum.

    tarih nasıl yazdıysa, hagi'yi, popescu'yu, jardel'i, hakan'ı, elmander'i, drogba'yı, burak yılmaz'ı. dün bizi avrupa'ya rezil eden falcao'yu, feghouli'yi, belhanda'yı, babel'i de yazmıştır. bir zamanlar dünyanın her yerinde galatasaray denildiğinde özenilen bir avrupa devi, idol bir takım görülen takımımın, bugün rakip takım taraftarlarının küçük ve mazide kalmış bir takım görmesinde en ufak pay sahibi olan herkesi yazmıştır tarih. hiç birini unutmayacağım. bu gece göğsüme oturan ağırlığı asla aklımdan çıkarıp sezon içinde gözüme şirin gözükmelerine izin vermeyeceğim.

    bu saatten sonra özellikle de feghouli, belhanda ve falcao özelinde, geçmiş şampiyonluklarda, geçmiş sezonlarda yaptıkları üzerinden savunma yapan herkese de haddini bildireceğim. artık canıma tak etti. ben bunları bir kere daha takımımın, göz bebeğimin forması altında izlemek istemiyorum. bunun için de ne gerekiyorsa yapmaya hazırım. yarın feghouli adlı zat'ın sözleşmesinin feshi için kampanya açsınlar, verdikleri iban'a gelecek ay maaşımı ilk ben yollayacağım. bu kadar kararlı ve kin doluyum.

    değişim, değişim, değişim. sonuna kadar değişim istiyorum. artık spiker rakip takımı anlatırken genç, yetenekli ve atletik diyip sıra bizim takıma gelince sadece tecrübeli diyip bitirmesini istemiyorum. bu takımda futbolcu eskisi görmek istemiyorum. salon turnuvasına gitse küfür yiyecek bir babel'in, kerem'leri, oğulcan'ları yunus'ları kesmesini istemiyorum.
  • 25306
    gayet dengi bir takıma elenmiş takımımdır.*

    karşımızdaki takım, bir takım olarak bizden daha iyiydi hatta. daha oturmuş, bir planı ve sistemi olan bir takımdı. biz ise okeye dönen yıldızlarımızla (?) maç kazanmaya çalışıyoruz. evet, rangers'tan 2 bilemediniz 3 oyuncuyu belki bizim takımda görmek isteriz. ama bizim takımdan rangers kaç oyuncuyu takımında görmek ister? o da 2-3 tanedir olsa olsa.

    futbol bu. bir takım kazanıyorsa bir tane de kaybeden lazım. öyle "bizim tarihimiz, kuruluşumuz..." safsatalarını bir kenara bırakalım. rangers da tarihi biim gibi köklü bir kulüp. 1872'de kurulmuşlar. 54 kez iskoçya şampiyonu olmuşlar. onların da planları var. bu maçta kaybeden biz olduk. olabilir. sürpriz değildi. biz taraftar olarak hep takımımız kazansın isteriz. ama karşı tarafın da taraftarı aynısını ister.

    evet, elendik. eleyebilirdik de. tek maçta bunlar var. ama esas sorun sahaya çıkan 11'in asıl oynayacağını bekliyorduysak tam da öyle oynamış olmasıdır. hoca maçtan sonra "çok iyi bir planımız vardı" dedi. açıkçası çok kızdım. belki bir planın vardı ama bunlarla o planın işlemeyeceği çok belliydi hocam. bile bile lades dedin.

    galatasaray 1 sezon avrupada olmamakla bitmez. romantizmi ve duygusallığı bırakıp önümüze bakmalıyız. 6 maçlık bir gruptan elensek çok kızardım. ama tek maç ve öyle ya da böyle deplasmanda oynayınca çok da bir şey diyemiyorum.

    tek maçlı eleme saçmalığına da buradan selam olsun. bu maç çift ayaklı olsa şimdi belki de "2-1 de iyi skor" diyorduk. pandemi filan derken bu sezon sadece lige odaklanmak önemli.
  • 25308
    bir sonraki maca

    sofiane feghouli ve ryan babel'i ilk 11 den kesmesi gereken takim. oyun sisteminde mevkisine uymayan oyunculari uymadiklari mevkiden oynatmayi kesmeli. bunlar
    martin linnes- sol bek -> sag acik/sag bek
    feghouli sag acik -> forvet arkasi 10 numara
    ryan babel sol acik -> forvet alternatifi

    olur.

    yerlerine
    emre tasdemir -> sol bek
    linnes/etebo -> sag acik
    emre kilinc -> sol acik

    dusunulmeli ki herkes sistemimize uygun oynayabilsin. evet belki kaliteli ayaklar yok eger 4-3-3 oynuyorsaniz ve ilerideki forvetiniz ceza sahasi golcusu ise, o ileri 3 lu cizgiye inip forvete pas/orta yapmak zorunda. su anki oyun falcao'yu da etkisiz gosteriyor zaten, cunku ileri kanatlar islemiyor, tamamen yanlis oyunculardan kurulu.

    hocanin nesteri vurmasi lazim, kimse de niye babel/feghouli oynamiyor diye bu saatten sonra sorun cikarmaz zaten.
  • 25309
    sezon başında ağzımıza bir parmak bal çalan, ardından ise önem derecesi yüksek iki maçta *,* feci sıçmış olan takımdır.

    bu saatten sonra transfer yapılmasın, zahmete hiç gerek yok. (zahmet eden de yok gerçi)

    fatih hoca, para yok transfer yapamıyoruz. kadronun her mevkisinde altyapı oyuncularımızı rotasyona dahil ederek bir kadro planlaması yapacağız dese eminim ki taraftar sabır gösterir ve destekçisi olur.

    çünkü şuanki takım eminim ki ben dahil galatasaray taraftarının çoğunluğunda en ufak bir heyecan kıpırtısı yaratmıyor.

    sol tarafta arda-babel sağda ise soso-younes'i izlemek istemiyoruz artık. eminim kendileri de istemiyordur ya işte...

    önümüzdeki maçlarda atalay, bartuğ, süleyman ve ali yavuz oynasa kim itiraz eder ki ?
  • 25310
    2 senedir doğru düzgün futbol oynamamış arda turan ve onun yokluğunda bizden apar topar gönderildiği ajax’ta kadro dışı kalmayı başarmış ryan babel sol kanadı

    canı isterse oynayan, istemezse sahada ilk kez top görmüş gibi davranan sofiane feghouli sağ kanadı, bura kritik çünkü kendisi arkasında oynayan beki öldürme özelliğine sahiptir.

    bazen akıp giden ama geri kalan %80-%90’lık dilimde yokları oynayan younes belhanda orta sahası, onun da kritik bir özelliği var; geçen sezonlarda ligin en çok top kaybeden orta sahası ünvanının üstüne kırmızı kart görmesin diye oyundan alınıp kırmızı kart gören bir futbolcu

    şimdi bu üç oyuncu aynı anda sahada olursa bizim beklerimiz ya sabır çeker. omar ve linnes başlıkları dolar taşar. bu üçlüyü sahada aynı anda kaldıracak oyuncu yoktur bence, değil taylan arkalarına luka modric koysan o takımın orta sahası direnç kaybeder, sık sık oyundan düşer.

    rangers maçında bunu yaptık. bile isteye, göre göre yaptık. maçı da vermiş olduk haliyle.
    babel yerine emre, taylan’ın yanına da etebo ile başlanabilirdi. ki fenerbahçe maçında bunun sinyallerini almıştık sadece kalitesiz bir takım oldukları için göze batmadı.

    neyse bu tamamen farklı bir konu, zira bireysel performansın ötesinde hoca da, yönetim de sınıfta kalıyor bence.

    burası yine kritik, önceden açıklayalım; hocanın taktik anlayışı ve çıkardığı kadroyu eleştirince fatih terim düşmanı olunmuyor, 6 yıldır sözlükteyim fatih hoca’yı nasıl sevdiğim, nasıl desteklediğim hoca korona olunca yazdığım entry’den nasıl bir gönül bağına sahip olduğum yazıyor.

    ama bu değil ki artık standartlaşmış, her maç aynı şeyi deneyip farklı sonuçları bekleyen oyun anlayışına sessiz kalayım ya da 70’den, 80’den önce gelmeyen değişikliklere. bu sene iyi başladık ama en ciddi iki maçımızda da sınıfta kaldık.

    işin yönetim boyutuna gelince daha vahim bence. abdürrahim albayrak keşke eski görevine dönse. olmuyor...
    bir başkan sadece ama sadece tweet atıyor diğeri marcao’nun roma formasıyla shoplanmış fotoğrafını beğeniyor. transfer döneminin bitmesine kaç gün kaldığını söyleme özelliğini unutmuşum pardon.
    oyuncu satıp almadaki olağanüstü beceriksizlikler de eklenince her sezona eksik başlıyoruz. bakın bu yönetim forvetsiz de oynattı bizi, hem de 6 ay...

    bunların hepsi birleşince futbol takımının mevcut halde olması çok doğal.
  • 25311
    9 yıldır 1 adet kaleci yetiştirememiş veya keşfedememiş takım. fernando muslera geleli 9 yıl oldu. kaleci antrenörümüz zaten efsane. bu adamın bir gün yaşlanıp bırakacağı ya da allah korusun sakatlanabileceği ortada iken koskoca bir kulübün 9 yıldır kendisine yedek yetiştiremeyip 33 yaşında fatih öztürk`ü transfer ediyorsa durup düşünmeliyiz. vizyon mizyon diye başka takımlarla başak geçiyoruz ama vizyonsuzluğun alasıdır bu örnek.
  • 25312
    gerçekleri duymak istemeyebilirsiniz ama ben her defasında yine söyleyeceğim; şu anki kadrosu geçen yılki kadrodan net olarak daha kötü bir kadrodur. seri ve lemina yok, muslera eksik, falcao yine aynı falcao, babel, sofyan, belhanda.. defans marcao ve luyindama.. sağa mariano yerine omar geldi, sola linnes, düzelince saracchi. muslera yerine fatih var, emre kılınç geldi. o kadar... biri bana söyleyebilir mi geçen sezon bile yerden yere vurulan bi oyuncu grubu varken bu sene ne oldu da beklentiyi bu kadar arşa çıkardık? ya da direkt şunu sorayım; bu kadro yapılanmasının suçlusu hoca mı yoksa hocanın istediklerini basına afişe ettikleri yetmiyormuş gibi bi de alamayan yönetim mi? başka sözüm yok hakim bey.
  • 25315
    https://galeri13.uludagsozluk.com/...iyorum_2005040_m.jpg
    https://www.youtube.com/watch?v=VW8Q4k6WCnI

    ekteki ekrem abi repliğinin ve cem uzan videosunun hakkındaki durumumu çok güzel anlattığı futbol takımı.

    hakikaten artık ben sıkılıyorum, bunalıyorum! hayır hata nerede ben biliyorum, sen biliyorsun, öteki beriki hepimiz biliyoruz abi ama galiba sadece biz hata olarak görüyoruz lan başka türlüsü mümkün değil!

    halen babel'den, feghouli'den kanatta iş bekliyoruz. halen bekleri ileri çıkarıp ilerde ceza yayında pas yapıp içeriye etkili giremiyoruz. halen dönen toplarda yaşadığımız her problemde yüreğimiz ağzımıza geliyor. yeter be kardeşim yeter!

    sene olmuş 2020 bu kadar durağan, baygın, bayık, rezil, leş, rüsva ve hiç bir anlam etmeyen bir futbolu bu takımda görmek istemiyorum abi ben yeter!

    32 yaşındayım ben, böyle bir şey görmedim. yahu işe yaramıyor işte! ya-ra-mı-yor neyini anlamıyorsunuz quantum fiziği değil ki lan futbol bu futbol! yahu daha geçen sene aynısını denedik, bire bir aynısını denedik yine sağda feghouli solda babel vardı bire bir aynısı be!

    "en iyi savunma oyunu oynamaktır" diyen bir hoca, takımının topu ceza sahası çevresinde eveleyip geveleyip taa kaleciye kadar dönmesine 4. senesi artık nasıl tepki göstermeyip buna bir önlem alıp çözüm bulamıyor ben deli çıkacağım artık düşünmekten arkadaş!

    ya açın arada bir premier lig, bundesliga izleyin. ya da vazgeçtim izlemeyin daha düşük kalite ligleri izleyin. bulgaristan, polonya falan izle abi adamlar rekabette çılgın atıyorlar birbirlerine. siz premier lig izleyince sizin için tek orta saha seri, tek kanat onyekuru falan oluyor çünkü!

    hani uefa kupası belgeselinde diyarbakır'daki türkiye kupası finali öncesi hocanın takıma çektiği ayar var, bilirsiniz. yemin ediyorum başkandan hocaya futbolcudan çaycıya antrenörden yener hocaya scoutingden mağazacılığa hepsine "kendinize gelin buradan sahaya kadar" ayarını çekecek birisi lazım! hocanın kendisine bile abi! 4 senedir feghouli yeter be! beyimiz sezonda 2 maç alacak, 4 milyon euro sezon sonunda ne güzel istanbul! ha o 2 maçı da beyefendi kendisi seçecek, yani denk gelip de atıyorum hatay maçında da harika performans verebilir hiç alakasız yerde.

    beyler, herkese söylüyorum! paramız yok mu, yok tamam. kabul anasını satayım kabul zaten ülkenin içerisinde 3-5 kişi dışında para kalmadı onların da kim olduklarını yazarsam uğraşır dururuz. abi sekidika nerede? hadi onu geçtim, kerem aktürkoğlu nerede? oğulcan neden alındı bu takıma madem oynatmayacaktık onu hadi birisi bana aklı başında izah etsin. parasızlıksa parasızlık usta, paramız yokken biz bu adamlara neden para döktük? hadi tamam, diğerlerinin yanında 3 kuruş 5 kuruş gibi kalır o da peki, lan oynasın adamlar oynasın!

    tüm dünya 90 dakika daha hareketli oynamaya çalışırken biz sürekli duruyoruz topla neden? yemin ediyorum birisi bana anlatsın tamam diyeceğim neden bu takım dura dura oynamayı benimsiyor? hareketli adam geliyor o da duruyor, durağan adam zaten duruyor, oynayan geliyor duruyor oynamayan geliyor duruyor neden hep duruyoruz?

    bıktım bilader. bıktım 90 dakikada 1.5 pozisyonla maç almaya çalışmaktan! yeter ulan!
    acilen değişim! değişim! değişim!
  • 25316
    takımın son terim dönemindeki durumu değişmeyecek noktaya geldi. takkeyi çıkarıp önümüze koyalım. biraz acı gerçeklerden bahsedelim.

    takımımız hangi maç olursa olsun ikinci 45 dakikalara çok kötü başlıyor. en az 15 dakika gidiyor. artık kronik bir hal aldı. bunun teknik heyetin bir hatasından kaynaklandığı çok açık. her maç, bir takım ikinci yarıya kötü başlıyorsa oyuncuların hatası değildir.

    top kapma gibi bir becerisi yok. günümüz futbolunda anahtar beceri rakip savunmayı bozmak üzerine. biz bozmak bir kenara pres yapamıyoruz. hele rakip bizim sahaya geçtiğinde sadece izliyoruz. çok acı verici sekanslar izlemeye mahkum olduk. faul bile yapacak kadar yaklaşamıyoruz rakiplere.

    belhanda-soso-babel üçlüsünün aynı anda sahada olabileceği hiç bir profesyonel takım yoktur. bugün ptt 1. ligde bir takıma gitseler yine de aynı anda sahada olmazlar. en fazla biri sahada olmalı. takımda kalmaları çok olağandışı bir durum değil. ama takımda olmaları demek her maç oynayacaklar demek de değil. rakibe göre farklı varyasyonlarla sahada olmalılar.

    dünyanın en uyuşuk, cansız ve tahmin edilebilir takımlarından biriyiz. adem büyük, emre akbaba, ömer bayram, taylan ve diğer transferlerin dönemlik çıkışları rakiplerin beklemediği işleri yapmalarından kaynaklandı. kaliteleri ve sürekliliklerinin olması için hiç çabalamadı teknik heyet. adeta posalarını çıkarıp kenara aldılar her seferinde.

    transferler başarıyı etkiler. bu bir gerçek ancak elindeki oyuncularla yapılabilecek değişimlerin denenmediği ortamda transfere bel bağlamak sadece ve sadece mali külfet ve çatlak duvara sıva yapmaktır.

    başarı kazanmak zorunda olup kötü futbol oynayan takımların tek forvet oynama lüksü yoktur. tek forvet oynayan takım zaten rakibin üzerine gidebiliyordur. kanat forvet ya da kalabalık orta saha kullanarak hücumda çeşitliliği ve skora katkı yapan oyuncu sayısını artırmak için tek forvet kullanır. takım iyi top oynayana kadar 4-4-2'ye sarılmak zorundayız. rakibin baskısını kıramadığında topu ileri atmak gibi bir seçeneğimiz olmalı. çizgiye inmeden kanattan orta açma hakkımız olmalı. kaos futbolunun olmazsa olmazıdır çift forvet. zaten topu tutamıyoruz bari heyecan olsun demektir. taraftara saygı duymaktır.

    90 dakika boyunca aynı şeyi deniyoruz. o kadar bariz ki derdimiz, maçlar 0-0 iken en fazla 3 kez denk getiririz. gol çıkarırsak ne ala. çıkaramazsak işkenceye devam.

    takımda koşuları, dinamik yapıları, hırsları vs. diğer takımlardaki futbolculara benzeyen üç oyuncu var sadece: saracchi, etebo ve omar. neden acaba?!

    korneri paslaşarak kullanıyoruz ve top kaybediyoruz. bakıyorum kenarda teknik ekip ayağa fırlıyor. oyunculara bağırıyor. hepsi beraber. bu peş peşe 4. maçta falan olan bir şey. taraftar olarak kalbime saplanan acıyla birlikte sırıtıyorum artık. çünkü paslaşarak kullanılan kornerleden henüz bir fayda sağlanmadığının sağlanamayacağının farkındayım. teknik ekip 3 maçtır uyarmadığı problemi 4. maçta mı fark ediyor yani? maçın içinde oyuncu azarlamanın ne gibi getirisi olabilir? top kaybından çok daha acı verici bir şey. paslaşarak kullanmayın dediğin halde öyle kullanılıyorsa o oyuncuyu kesersin biter.

    fatih terim'in istifasını istemek ya da ona futbolu anlatmak bizi komik duruma düşürüyor. en çok bizi bu duruma düşürdüğü için üzülüyorum, kızıyorum. yoksa bir iki sezondaki başarısızlığa bakıp el sallanacak birisi değil. hocam lütfen kendini topla, lütfen.
  • 25317
    mutsuz olduğum noktalar var.

    top rakipteyken temas etmiyoruz rakip oyuncuya. adamlar ellerini kollarını sallaya sallaya ceza sahasına kadar geliyor. ceza sahasında aklımıza geliyor temas. geçen sene ömer bayram'ın, bu sene taylan antalyalı'nın fark yaratmasının sebebi bu. bu adamlar temastan kaçınmadılar. ancak genel olarak özellikle de orta sahada rakibe temas etmiyoruz. rakibi sindiremiyoruz.

    top bizdeyken hep kaçak dövüşüyoruz. rakipten temas alan hemen hemen her oyuncumuzun dengesi bozuluyor veya top kaybı yapıyor. rakiple yan yana koşmaya başlayan her oyuncumuz ya top kaybı yapıyor ya da zoraki bir dokunuş yapıyor topa.

    kısacası fiziken berbat durumda takım. antrenman yöntemlerinde mi bir sıkıntı var, oyuncular mı kendine bakmıyor, oyuncuların yaşı mı fazla bilemem. ancak temaslı oyunun çok uzağında takım. biraz akıllı bir teknik direktör sert bir oyun oynasa bizi sindirir.

    bir başka nokta son çizgiye inemiyoruz. en son garry rodrigues sağ kanatta oynarken iniyordu. garry sol kanata geçti ve bitti. bir tek marcelo saracchi iniyor arada. onun dışında son çizgiye inen yok. hızlı kanat oyuncusu yok. hızlıdan kastım henry onyekuru tarzı forvet değil. asist yapacak hızlı kanat oyuncumuz yok. kanatlar hızlı olmalı, eğer 433 oynanacaksa. arda turan, sofiane feghouli gibi adamlarla anca 442 oynanır diyeceğim de onu da oynayamazlar.

    ceza sahası dışından şut atamıyoruz. şut yok bizim takımda. attığımızda da dağlara taşlara denizlerin altına gidiyor.

    kısacası takım futbolun en basit işlevlerini beceremeden pasa dayalı barcelona gibi 433 oynamaya çalışıyor. adama gülerler.
  • 25318
    koşamıyor (r), hızlanamıyor (v), ivmelenemiyor (a). düzlem üstünde derdimi daha nasıl anlatayım bilmiyorum. bunları yapabilen bir hücumcu olunca yetiyordu. bruma, rodrigues, onyekuru bu tip oyunculardı. bir patlamayla arkalarındaki beki, santrforu, ters kanattaki hücumcuyu, orta sahadan birilerini hareketlendiriyorlardı.

    bu entry'i 23 kasım 2019'da depolamışım. takımın sorunları devam ediyor. 1 ekim 2020 rangers fc galatasaray maçında elimizdeki hızlı hücumcu olan emre kılınç hızını yeterince verimli kullanamayacağı bir pozisyonda oynadı. hızın önemli olduğu bir futbol çağındayız. beklerimizi hızlandırdık ama hücum oyuncularımız çok statik. bu felsefeyle oynamaya devam edersek çok zorlanırız.
  • 25319
    yapılan eleştirilerin birbirine karışmamasını düşündüğüm takım.yönetimin sorumlulukları görevleri ayrı teknik direktörün teknik ekibin görevleri sorumlulukları ayrıdır.1 ekim 2020 rangers galatasaray maçı'nın sorumluluğu ne olursa olsun fatih hoca'dadır.galatasaray futbol takımı sahaya çıkıyorsa başında fatih hoca varsa insanların güzel futbol beklentisi en azından mücadele görmek istemesi gayet normaldir.bunlar gerçekleşmeyince elbetteki eleştiriler olacak.taraftar her türlü kulübe destek olsun forma olsun diğer ürünler olsun mobil uygulama olsun ama kimseyi eleştirmesin düşüncesini yanlış buluyorum.türk futbol tarihinin en başarılı teknik direktöründen uefa avrupa ligi elemesini geçmesini beklemek ve hayal kırıklığına uğraması insanların gayet normaldir.yönetimin hatası yok mu elbette var ama ben maçın oynandığı andan bitişine kadar olan süreyi kastediyorum o an fatih hoca'nın sorumluluğundadır takım.yönetim konusunda da tabiki eleştirilecek çok şey var ama belirttiğim gibi birbirine karışmaması açısından yazmıyorum.
  • 25320
    feghouli, babel, falcao üçlüsünün sözleşmelerinden çıkış yapamadığı sürece ifla olamayacak olan takımımızdır. hadi ffp kalktı diyelim. önümüzdeki yaz kontratları aynı şartlarda devam etse limitimizin en az %40 ı bu adamlara gidecek. o yüzden şu saatten sonra bütün konsantrasyonu şu adamları tukaka etmeden, değersizleştirmeden gönderebilmek üzerine oluşturmamız lazım.
  • 25321
    2019-20 sezonu ilk devresi yaşadığı sorunları 2020-21 sezonunda da yaşayacak gibi duran takımımız. tek avantajımız yarışacağımız takım sayısının azalması belki de zirve yarışında ancak sonuçta şampiyon olmak için üretmek, pozisyona girmek ve mücadele etmek gerekiyor. kadromuz kaliteli ancak zamanı geçmiş oyunculardan kurulu maalesef. erken gol attığımız için sezon başı herkesi yanılttı ancak son dönemde oynadığımız maçları neleri yapamadığımızı yine herkese gösterdik. mevcut kadroyla da bu durumu aşamayacağımız aşikar. paraya doymuş, yaşını almış ve fiziksel mücadeleden kaçan ve hız bakımından eksik olan bir hücum hattımız var. gol atmak için bizden ziyade rakip hatalarından ancak golü bulabilecek bir görüntü çiziyoruz. koca süre bu kadroya gerekli takviyelerin yapılmaması da can sıkıyor.

    ilk 2 de yer alacağımızı düşünüyorum ancak bunu için devre arasına kadar tepeden çok kopmadan yolumuza devam etmeliyiz. ilk devre bitene kadar bol bol ocak ayını bekleyin sözünü duyacağız.
  • 25322
    galatasaray taraftarinin elestiri yaparken iyice kantarin topuzunu kacirdigi takim. bu takimin iyi veya kotu yaratici tek bir ismi var o da feghouli. ve bu uc senedir boyle. uc sene toplam 6 transfer donemi eder. bu sure zarfinda bu duruma alternatif uretemeyen teknik heyer basta olmak uzere yonetim dahil herkes sucludur. taraftarin ise ofkesini hala muhtac oldugumuz oyuncu yerine dogru yere yonlendirmesi ya da elestirilerin dozunu dogru ayarlamalari gerekmektedir. aksi durumun galatasaray’a bir katkisi olmadigi gibi tersine zarari olur.
  • 25323
    bu takımın yüksek tempoda ve hızlı oynaması lazım. hem savunmada hem hücumda. yüksek ve devamlı pres yapması lazım çünkü bu takım yerleşik savunma yapamıyor.

    bu takımın topu çok hızlı ve efektif çevirmesi lazım. çünkü o teknik kapasiteye sahip oyuncularla oynuyoruz ve görünüşe göre o oyuncularla oynamaya devam edeceğiz. bu takımın topu dikine oynaması lazım. o teknik kapasiteye sahip oyunculara sahip. bu takım eğer topu pasla ileri hızla taşıyamıyorsa driplingle çıkması lazım. o kapasiteye sahip oyuncuları mevcut.

    aslında bu sezon özelinde şartlar da uygun. tempolu, presli oynamaya. 5 oyuncu değiştirme hakkınız malum. 90 dakikayı çıkaracak en azından 5 futbolcuya, idealde 6 oyuncuya ihityacınız var. kalan oyuncuları 45 dakikada değiştirebilirsiniz, eğer kaldıramıyorlarsa tempoyu.

    ki dediğim gibi bu sezon özelinde bu tempolu ve presli oyunu kurgulaması da kolay. mesela kaleciyi değiştirmeyeceksiniz. 2 stoperinizi değiştirmeyeceksiniz. ancak zorunluluk olursa. zaten onun için 1 oyuncu değişiklik hakkını saklayıp 6 ideal oyuncudan bahsetmiştim.

    taylan antalyalı 90 dakikayı çıkarır. omar çıkarır. saracchi çıkarır -ama sakatlık riski artar, kendisi malum-. emre kılınç çıkarır. belhanda çıkarır. etobo çıkarır. aslında ömer bayram da çıkarır.

    aslında bek konusunda elimiz güçsüz de değil. bekleri 1,5 maçta bir rotasyona sokup saklayabilirsiniz de. emre taşdemir mesela kaldırabildiği yere kadar oynayabilir. ya da saracch, omar, linnes dediğim gibi 1,5 maçlık rotasyonla kullanılabilir. hele mevcut kullandığımız kadroyu düşünürsek dinamizmi ve tempoyu genelde beklerden aldığımızı göz önüne alırsak bu adamların hiç durmaması lazım.

    bakarsınız ki oyucunuz 30. dakikada tükendi, değiştirirsiniz biter. 5 oyuncu değişikliği hakkınız var sonuçta. illaki oyuncu değişikliğini ikinci yarıda yapacaksınız diye bir şey yok ki... baktınız aksayan oyuncunuz var, baktınız tempo düşmeye başlıyor, değiştirirsiniz biter. geri koşmayanı çıkarırsınız, ileri çıkmayanı çıkarırsınız. bir süre sonra formanın aslanın ağzında olduğu anlaşılır. ne kadar kaliteli ayaklarınız olursa olsun, koşmuyorlarsa, hareket etmiyorlarsa bir halta yaramıyorlar. artık bunu anlamak lazım.

    harekette bereket vardır.

    not: gerçi ben mevcut 5 oyuncu değişikliğini en efektif kullanan hocanın fatih terim olduğunu düşünüyorum.

    yani anlayacağınız, en azından ligde, en azından bu sezon "oyuncularımız o tempoyu kaldıramazlar" pek de geçerli bir mazeret değil. ki bu tempoyu oturtmaya başladığınızda oyuncularınız da kendini, hem fiziksel olarak hem de mental olarak ayarlamaya başlarlar ister istemez.

    evet. sakatlık riski biraz fazlalaşabilir. ama elin takımları bunu 90 dakikaya yayıp sadece 3 oyuncu değişiklik hakkıyla yapıyorlar. ve zaten yine bu sakatlık ve fiziksel hazırlıksızlık sebebiyle bol rotasyon, bol değişiklikten bahsediyorum.

    ilginç bir şekilde ligde neredeyse hiç kimse bu 5 futbolcu değişikliğinden yararlanmıyor. ben kuralın covid'e göre yeniden ayarlandığını duyduğumda, anadolu takımlarının bunu lehlerine kullanıp yüksek pres, yüksek tempo yapacaklarını düşünmüştüm. çünkü anadolu takımlarında oyuncu değişikliklerinin teknik olarak çok bir şey değiştirmeyeceğini düşünüyordum. bu yüzden ligin çok zorlu geçeceğini öngörüyordum.

    ama yanılmışım. belki de ben yanlışımdır. çünkü neredeyse hiçkimse farklı bir şey oynamıyor. herkes bekleyerek oynuyor. herkes yerleşik savunma yapıyor. ilginçtir, herkes oyuncu değişiklik hakkını saklıyor. alın eve götürün çok affedersiniz.

    not: ben bunları yazarken oynanan 3 ekim 2020 fenerbahçe fatih karagümrük maçında iki takım da 60. dakika olmadan 2 oyuncu değişikliklerini kullandılar. hım?

    dedim ya bu kuralı da en çok düşünen yine fatih terim. ama hocamızın da güvenli olduğunu düşündüğü bazı tercihleri var. ben yine de fatih terim'in bu durumu daha efektif kullanacağına inanıyorum.

    ki sezon başında benim yükseldiğim şeylerden biri de buydu. rotasyonu genişletmeye çalışıyorduk. gerçi onu a ve b takım şeklinde yapmaya çalışıyor gibiydik ama o da olumluydu. ileriki zamanlarda belki tecrübesiz oyuncularımızı da eklemlemeye başlayabilirdik.

    bu 5 yabancı değişikliği aslında öyle bir nimet ki birçok şeyi deneyebilirsiniz. mesela tecrübesiz oyuncularınızla oyuna başlayabilirsiniz. o oyuncuların ideal takımla nasıl bir sinerji içinde olduğunu görebilirsiniz. üstelik maçın başında olması ayrı bir güzellik. elinizde daha güvenilir bir veri olur. yorgun takıma, yorgun takım arkadaşlarıyla oynamaz oyuncunuz. veya oyuncunuzu sadece skoru alınca görmezsiniz. o rahatlık olmadığında oyuncunuzu görme şansınız olur.

    üstelik çok bir şey kaybetmiyorsunuz ve çok şey kazanıyorsunuz. oyuncunuza "bak ben seni takımda görmek istiyorum. sana takımda bir yer öngörüyorum. peki sen ne yapacaksın?" mesajı verirsiniz. artık gerisi futbolcuya kalır.

    ha baktınız olmuyor, oyununuz ve oyuncunuz aksıyor, derhal değiştirirsiniz. sadece oyuncunuzu kaybetmemek için, psikolojisini iyi yönetmek gerekiyor. ki fatih terim'den bahsediyoruz.

    artık ben bir şeylerin değiştiğini, bir şeyler denediğimizi görmek istiyorum. geçen sezonu hiçbir kazanım elde edemeden kapatmıştık. koskoca bir sezonu, o kadar zamanı boş yere harcamıştık. evet. birçok garip gureba olay oldu. ama biz de hep geriye gittik. artık, yavaş yavaş olsa da kazanım elde etmemiz lazım.

    benim dediklerim olsun diye bir kendini beğenmişliğim yok. sadece bir şey olsun. ne olduğu çok da umurumda değil. ben sanırım, "ha, bir şey yapmaya çalışıyoruz" demek istiyorum.

    o kadar sıkıldım ki kendi sıradan döngümüzde aynı şeyleri yaparak farklı bir sonuç elde etmeye çalışmamızdan... artık sıkıntıdan öte, bir kırılma, bir üzüntü halini aldı artık durum.
  • 25324
    fatih terimin istediği oyunun doğru düzgün oynanması için şu anki kadroya minimum 2 kanat forvet, bir pivot santrfor, bir adına ister regista ister deep lying playmaker deyin defansif meziyetleri en azından ortalama düzeyde olan ve asıl meziyeti geriden oyun kurmak olan orta saha ve en az bir adet box to box denen iki yönlü orta saha gerekiyor.

    muhtemelen bu ihtiyaçlardan en fazla orta sahaya yönelik transfer yapılır yapılsa da. ki bence o da zor.

    işin asıl ilginç yanı da şu ki; kadromuzda oynanmak istenen sistemde hiç gerek olmayan oyuncu tiplerine sahibiz. falcao - feghouli - babel üçlüsü kadromuzda olmasa biz bu üçlünün eksikliğini hissetmez üstüne de dağ gibi maaş yükünden kurtuluruz.

    football manager serilerinde asla editor kullanıp oyuna müdahale etmem ama şu an gerçek hayata etki edebileceğim bir editör olsa gözüm kapalı bu 3 oyuncuyu anında galatasaraydan uzaklaştırırım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın