nereden bakıldığına bağlı olarak değişebilecek durumdur.
mesela
16 aralık 2024 galatasaray trabzonspor maçını deplasmanda oynasaydık davinson, osimhen, jakobs gibi oyuncularımızın olmaması bizi çok çok etkilerdi. özellikle de ts taraftarının yoğun baskısı ve yukarıda da yazdığım gibi birçok eksikten dolayı temkinli oynayıp mutlaka puan kaybederdik.
sezonun ikinci yarısında ise ortalama 3 tane üst düzey futbolcuyu transfer edeceğimizi düşünürsek, ortada fikstür dezavantajı kalmamış oluyor. tam tersi, 16 aralıktaki maç bizim için bir fikstür avantajıydı.
şimdi olaya bir de diğer açıdan bakalım,
okan hoca önderliğindeki galatasaray, son 15 deplasman maçının tamamını kazanmış durumda. son 15 iç saha maçımızda ise 12 galibiyet, 1 mağlubiyetimiz var.
bu istatistik bize her zaman sağlıklı bir yorum yaptırmaz ama ortada böylesine güzel bir deplasman istatistiği varsa tedirgin olmakta sağlıklı değildir.
hem zaten ligin son 8-10 haftasında bütün takımlar canhıraş bir şekilde savaşacağı için avantaj ve dezavantajlık bir durum kalmıyor. mesela küme düşmemek için mücadele eden bir takımı konuk eden fenerbahçe için ev sahibi olmak avantajdır ama yenilen bir golle taraftarın homurtusu onları çok daha fazla dezavantaja sürükler. yani bu tamamen duruma göre değişen bir şey.
bunun yanında bizim 2 maç kaybetme hakkımız varken, rakiplerimizin bütün maçlarını kazanması gerekiyor. e böyle bir olasılığı da mümkün görmediğim için, sözü edilen deplasmanlarda puan kaybetme lüksümüzde olabiliyor.
o yüzden çok takılmamak gerekiyor. böylesine aslan gibi bir takımımız varken sırtımızı koltuğa rahatça yaslayalım.