• 25329
    mutsuz olduğum noktalar var.

    top rakipteyken temas etmiyoruz rakip oyuncuya. adamlar ellerini kollarını sallaya sallaya ceza sahasına kadar geliyor. ceza sahasında aklımıza geliyor temas. geçen sene ömer bayram'ın, bu sene taylan antalyalı'nın fark yaratmasının sebebi bu. bu adamlar temastan kaçınmadılar. ancak genel olarak özellikle de orta sahada rakibe temas etmiyoruz. rakibi sindiremiyoruz.

    top bizdeyken hep kaçak dövüşüyoruz. rakipten temas alan hemen hemen her oyuncumuzun dengesi bozuluyor veya top kaybı yapıyor. rakiple yan yana koşmaya başlayan her oyuncumuz ya top kaybı yapıyor ya da zoraki bir dokunuş yapıyor topa.

    kısacası fiziken berbat durumda takım. antrenman yöntemlerinde mi bir sıkıntı var, oyuncular mı kendine bakmıyor, oyuncuların yaşı mı fazla bilemem. ancak temaslı oyunun çok uzağında takım. biraz akıllı bir teknik direktör sert bir oyun oynasa bizi sindirir.

    bir başka nokta son çizgiye inemiyoruz. en son garry rodrigues sağ kanatta oynarken iniyordu. garry sol kanata geçti ve bitti. bir tek marcelo saracchi iniyor arada. onun dışında son çizgiye inen yok. hızlı kanat oyuncusu yok. hızlıdan kastım henry onyekuru tarzı forvet değil. asist yapacak hızlı kanat oyuncumuz yok. kanatlar hızlı olmalı, eğer 433 oynanacaksa. arda turan, sofiane feghouli gibi adamlarla anca 442 oynanır diyeceğim de onu da oynayamazlar.

    ceza sahası dışından şut atamıyoruz. şut yok bizim takımda. attığımızda da dağlara taşlara denizlerin altına gidiyor.

    kısacası takım futbolun en basit işlevlerini beceremeden pasa dayalı barcelona gibi 433 oynamaya çalışıyor. adama gülerler.
App Store'dan indirin Google Play'den alın