• 25316
    takımın son terim dönemindeki durumu değişmeyecek noktaya geldi. takkeyi çıkarıp önümüze koyalım. biraz acı gerçeklerden bahsedelim.

    takımımız hangi maç olursa olsun ikinci 45 dakikalara çok kötü başlıyor. en az 15 dakika gidiyor. artık kronik bir hal aldı. bunun teknik heyetin bir hatasından kaynaklandığı çok açık. her maç, bir takım ikinci yarıya kötü başlıyorsa oyuncuların hatası değildir.

    top kapma gibi bir becerisi yok. günümüz futbolunda anahtar beceri rakip savunmayı bozmak üzerine. biz bozmak bir kenara pres yapamıyoruz. hele rakip bizim sahaya geçtiğinde sadece izliyoruz. çok acı verici sekanslar izlemeye mahkum olduk. faul bile yapacak kadar yaklaşamıyoruz rakiplere.

    belhanda-soso-babel üçlüsünün aynı anda sahada olabileceği hiç bir profesyonel takım yoktur. bugün ptt 1. ligde bir takıma gitseler yine de aynı anda sahada olmazlar. en fazla biri sahada olmalı. takımda kalmaları çok olağandışı bir durum değil. ama takımda olmaları demek her maç oynayacaklar demek de değil. rakibe göre farklı varyasyonlarla sahada olmalılar.

    dünyanın en uyuşuk, cansız ve tahmin edilebilir takımlarından biriyiz. adem büyük, emre akbaba, ömer bayram, taylan ve diğer transferlerin dönemlik çıkışları rakiplerin beklemediği işleri yapmalarından kaynaklandı. kaliteleri ve sürekliliklerinin olması için hiç çabalamadı teknik heyet. adeta posalarını çıkarıp kenara aldılar her seferinde.

    transferler başarıyı etkiler. bu bir gerçek ancak elindeki oyuncularla yapılabilecek değişimlerin denenmediği ortamda transfere bel bağlamak sadece ve sadece mali külfet ve çatlak duvara sıva yapmaktır.

    başarı kazanmak zorunda olup kötü futbol oynayan takımların tek forvet oynama lüksü yoktur. tek forvet oynayan takım zaten rakibin üzerine gidebiliyordur. kanat forvet ya da kalabalık orta saha kullanarak hücumda çeşitliliği ve skora katkı yapan oyuncu sayısını artırmak için tek forvet kullanır. takım iyi top oynayana kadar 4-4-2'ye sarılmak zorundayız. rakibin baskısını kıramadığında topu ileri atmak gibi bir seçeneğimiz olmalı. çizgiye inmeden kanattan orta açma hakkımız olmalı. kaos futbolunun olmazsa olmazıdır çift forvet. zaten topu tutamıyoruz bari heyecan olsun demektir. taraftara saygı duymaktır.

    90 dakika boyunca aynı şeyi deniyoruz. o kadar bariz ki derdimiz, maçlar 0-0 iken en fazla 3 kez denk getiririz. gol çıkarırsak ne ala. çıkaramazsak işkenceye devam.

    takımda koşuları, dinamik yapıları, hırsları vs. diğer takımlardaki futbolculara benzeyen üç oyuncu var sadece: saracchi, etebo ve omar. neden acaba?!

    korneri paslaşarak kullanıyoruz ve top kaybediyoruz. bakıyorum kenarda teknik ekip ayağa fırlıyor. oyunculara bağırıyor. hepsi beraber. bu peş peşe 4. maçta falan olan bir şey. taraftar olarak kalbime saplanan acıyla birlikte sırıtıyorum artık. çünkü paslaşarak kullanılan kornerleden henüz bir fayda sağlanmadığının sağlanamayacağının farkındayım. teknik ekip 3 maçtır uyarmadığı problemi 4. maçta mı fark ediyor yani? maçın içinde oyuncu azarlamanın ne gibi getirisi olabilir? top kaybından çok daha acı verici bir şey. paslaşarak kullanmayın dediğin halde öyle kullanılıyorsa o oyuncuyu kesersin biter.

    fatih terim'in istifasını istemek ya da ona futbolu anlatmak bizi komik duruma düşürüyor. en çok bizi bu duruma düşürdüğü için üzülüyorum, kızıyorum. yoksa bir iki sezondaki başarısızlığa bakıp el sallanacak birisi değil. hocam lütfen kendini topla, lütfen.
App Store'dan indirin Google Play'den alın