maç notlarım şu şekilde;
1. henüz ısınma sırasında saha zemini kalktı. çimleri hiç değiştirmeseydik çok daha iyiydi.
2. taraftar cehennemi yaşatamadı. ilk yarı takım 15 dakika iyiyken taraftar ateşliydi ve rakibi ıslıklamaktaydı, ancak ıslık işi giderek azaldı zaman zaman 2.500 kişinin sesi daha çok çıktı. güney rezaletti, doğu ikinci yarı son 15 dakika takımı şahlandırmaya çalıştı. deplasman tribünü dışında batı'da da rakip taraftarlar için bir bölüm ayrılmıştı.
3. ilk 15 dakika orta sahanın dönen topları karşılaması (özellikle melo) ile iyi oynadık 2-0 olacakken hamit gene direğe takıldı. şl de direkten dönen toplara puan verilseydi bu yıl en çok puanı biz alırdık.
4. sonra melo yoruldu rakip bol pas yaptı biz yorulduk, rakip sol kanadımızı çökertti. ilk yarı biterken holanda'lı çıkar amrabat girer diye konuşurken hoca da aynı değişikliği yaptı. bu değişiklik rakibin soldan gelişini engelledi oyun kısmen dengelendi.
5. bir sözüm sabri'ye. ezbere oynamakta. kafasını kaldırmamakta, çin ata sözünde olduğu gibi atın ayağındaki nalı düşünmeli sabri bir atın ayağındaki nalın düşmesi büyük bir savaşı kaybettirmekte. her gün bireysel çalışma yapıp ezbere oynama hatasını görüp kendini geliştirmeli. bir sözüm hamit'e; direkten dönen toptan sonra yavaş oyunumuzu daha da yavaşlattı aldığı tüm topları sıkıştırdı. yavaşlatma, şu topu yeme ve allah aşkına tek top oyna. yediğimiz gol öncesi hamit köşede topu yemekle meşgul, sabri yardıma gelmedi hamit akıllı davranmadı, melo ve dany bizi üzdü kimse faul yapmaya cesaret edemedi, kalan 2 bek aynı adamla istişare ederken bağıra bağıra yedik. her şeyde hayır var.
6. direkten dönen top, burak'ın direk dibi, wesley'in ilk yarıdaki şutu, drogba'nın topu kapıp burak'a verdiği (ofsayt bayrağı kalkan) top, ezberci dediğim sabri'nin inanılmaz şutu gibi pozisyonlarımız oldu. pozisyon sayısı anlamında kötü değildik. iç saha maçlarımızda daha az pozisyon bulduğumuz kabız maçlarımızı hatırladım ve hücumda drogba etkisini söylemek isterim.
7. oyunun hızlı veya tek pas ile oynadığımız anlarda bu takım zamanla harika top oynar diye düşündüm. ancak bu anlar sadece 2 tane 5 dakika oldu. tek pas hızlı oyunu 25 + 25 = 50 dakika oynamamız lazım. henüz %10'dayız. yani zaman lazım. melo'nun daha önde rakipten önce rakibi karşılaması için stoperlerin melo'ya ileri ittirmesi lazım. hoca ve hatta drogba defalarca geri yanaşmayın dedi ancak melo, sabri, riera, stoperler laf dinlemedi veya güçleri yetmedi.
8. stoperler ise kabul edelim henüz ideal durumda değil. ben kendilerinden çok ümitliydim hala ümitliyim. zaten başka bir tutanacak dalım da yok. gökhan zan'ı ise görmeyeli aylar oldu.
9. taraftarın homurdanma ve topu kapana at muamelesi yapma huyu bu maçta gene karşımıza çıktı. taraftardan sorumlu yönetici lazım, 2013 ve böyle bir yönetici yok anlamış değişim.
10. rakip kalecinin forma numarası istanbul plakası idi. böyle bir durumu ilk kez gördüm.
11. 1-1 nihayetinde ilk yarının sonucu. tek pas çalışıp yerden oynarsak almanya'dan iyi sonuç alabiliriz. oynayamazsak bireysel hatalar durumu belirler. rakip oyuncularının da bireysel hata yaptığını gördük. ben almanya'daki maçtan çok umutluyum.
12. (bkz:
son sözümüzü söylemedik)