• 127
    kahvaltıda istediği yedim, tıka basa doyacak hale gelmeden.

    günde en az 10 bardak çay içiyordum ve iki şeker atıyordum, şekeri bitirdim.

    öğle yemeğinde ekmek yemiyordum. doyacak kadar yiyordum, öğrenci olduğum için düzenli beslenemiyorum zaten.

    akşam yemeğini ise saat 7-8 gibi yiyordum. iki dilim ekmek, doyana kadar çorba.

    birkaç ay uyguladım bunu geçen kış, 83-84 kilodan 75-76ya kadar düştüm. şu an da 78 kiloyum, boyum 185.

    mesela kilo almamak için de şöyle bi kural koydum, sofradan tamamen doymadan kalkıyorum, kahvaltı hariç.
  • 130
    zayıflamak ciddi anlamda kolaydır, mühim olan kaybettigin kiloların niteligidir.

    yani yağlarınızı mı yakıp kilo veriyorsunuz yoksa kas kütlenizi de fazla kilolarınızla beraber gömüyorsunuz? önemli nokta budur. bu noktayı da bi başlık olarak rlr alırsak altına yüzlerce sayfa yazmamız gerek mevzunun anlaşılabilmesi için.

    ama yok ben ugrasamam spor falan yapamam, ama cok rahatsız oluyorum artık kilolarımdan diyorsanız, low carb diyetini araştırmalı ve uygulamaya koymalısınız. emin olun mutlu olacaksınız, hayata daha güzel bakacaksınız.

    yakın o yağları, çok kiloluyum benden geçmiş artık hayatım boyunca kilolu olacam deyip moral bozmayın, haftada saglıklı bir sekilde 1 kilo vermek çok basit bir olay inanın.
  • 133
    olay tamamen matematiğe dayanır, vücudunuza giren kalori - çıkan kalori = +/- kalori . artı çıkarsa siz kilo alırsınız, eksi çıkarsa kilo verirsiniz. yetişkin bir insanda vücut hareketsiz olsa dahi günde ortalama 2200 kalori verir. gün içindeki adımlarınız, oturduğunuz yerdeki hareketleriniz, el yüz yikamalariniz, oturup kaklkmalarınız vs bunlardan hariçtir. günlük olarakta yemekhane tarzı yerlerden alınan besinlerin kalori değeri genelde 1100 kalori civarındadır. yine bununla ilgili matematiği sağlamanız için internete yiyeceğiniz besinlerin değerlerini sorgulatarak öğrenebilirsiniz. büyük ihtimal yediğiniz besinlerin toplam kalorisi günde 3000 kaloriyi geçmektedir. kısaca kilo vermek için sizlerin gün içerisinde, vücudun hareketsizken yaktığı 2200 kalori dışında, yaklaşık 2000 kalorilik ekstra enerjiyi de sizin tüketmeniz gerekmektedir.

    gün içerisinde ekstra kalori nasıl harcayabilirsiniz? yürümek zaten ilk akla gelen enerji yakma metodur, ikinci olarak kendinizi zorlayarak merdiven çıkmanızda fayda var derim.
  • 134
    84 kilodan 73 kiloya 2 ayda düştüm. hedefim 68 kilo. fit olmaya ramak kala neler yaptığımı yazacak olursam ;

    - alkolü bıraktım.
    - abur cuburu bıraktım. cipsli film gecelerine son.
    - kızartma ve hamur işini bıraktım.
    - çay, su , ayran , soda dışında her içeceği bıraktım.
    - ekmeği bıraktım.

    peki ne yedim
    - mantar kalorisi düşük ve tam bir kurtarıcı.
    - yumurta , tavuk , bulgur , peynir , hindi jambon
    - bol süt ve yoğurt
    - kepekli makarna
    - nohut ve fasülye
    - dibine kadar yeşil çay
    - meyve.
    sebze hiç sevmem domates ve salatalık dışında sebze yemiyorum.

    ekstra ne yaptım ;

    - 1 gün izin 1 gün çalışma şeklinde ağırlık çalışıyorum.
    - her gün minimum 2 km koşuyorum.
    - vücudum alıştığı için 10 km koştuğum günler oluyor.

    son olarak arada kendime ödül veriyorum. dün kebap yedim mesela :)
    yeter ki isteyin oluyor isteyince.
  • 135
    ben geçen sene 2.5-3 ayda 105 kilodan 87 kiloya düşmüştüm. o zaman hem spor hem dengeli beslenme ile bunu başarmıştım. sonra üniversiteye başladım öyle çok sosyal bir düzenim olmasa da yeme-içme mevzusu çok oldu, geçen sene aralıkta düzenli yaptığım sporu bırakıp tamamen saldım. sonra tekrar 14 kilo aldım ve 1 aralık 2015 tarihinde tekrar rejime başladım. rejimden önceki son bir ay içinde son 90 öğünümün en az 65 tanesi dışarıdan fast-food yiyerek geçmiş. bildiğin ölüm. zaten en son aynada bakıp kendimden tiksindiğim için başladım. okul ve iş hem evimden hem de birbirinden çok uzak yerlerde olduğu için spora tekrar başlamadım. ama bendeki en önemli mevzu yemek yemekti. aşırı yiyordum. ekmek, kola, abur cubur dediğimiz ürünler gırla gidiyordu. onları kestim. ve en önemlisi günde sadece 1 öğün yiyorum. o da öğlenleri. kahvaltı en önemli öğün olabilir ama beceremiyorum kahvaltıyı, akşamları ise düzensiz. o yüzden öğlenleri dışarıda yesem bile az çorba, sebze ya da et yemeği ve salata yiyorum ki kalori bazından bu gıdalar oldukça rejim dostu. şu an 94.5 kiloyum, yılbaşına kadar 92-92.5'u görürsem muazzam olacak. hedefim şubat sonuna kadar 85 kiloya düşmek. ondan sonrasında sporla geçireceğim. kısaca yapılması gerekenleri özet halinde yazayım.

    1) kola, ekmek, pilav, makarna, patates, kızartma, fast-food yememek.
    2) yeşillikler ile dost olmak
    3) yemekleri haşlama, ızgara, buhar ya da fırında pişirmek.
    4) öğünü teke düşürmek. zor gelecektir biliyorum. ben ilk 4 gün sanki amatemde toksinlerimden arınıyormuş gibi hissetmiştim.
    5) olabildiğince toplu taşımı kullanmak. almanya'da bir araştırmada toplu taşımı kullanan insanlar bireysel araç kullananlara göre 3 kat fazla kalori yakıyormuş.
    6) belki saçma gelecek ama dans etmek. bir şarkı ile 20 dakika dans etmek hem koordinasyon hem de kalori harcamak hem de terleme açısından iyi gelecektir. benim dans şarkılarım şunlar; https://www.youtube.com/watch?v=6CNNJ3-MOxE , https://www.youtube.com/watch?v=dqt8Z1k0oWQ

    7) motive edecek bir şeyler bulun. benim motivasyonum acı çekmemek. çünkü her iki ayağımda da sorun var ve her aldığım kilo acı çekmeme neden oluyor. minik motivasyon olarak da sevdiğim kız olur da bir gün karşıma çıkarsa diye şişko gözükmek istemiyorum. sevgi kilo falan tanımaz da kız dünyalar güzeli sen karşısına 2 tane sarkık libero ile çıkıyorsun, olmaz, olmamalı.
    8) son olarak kendine inanmak. inanırsanız olur. tabi inanıp günde 2 big mac gömerseniz olmaz. olamaz yani.
  • 136
    hay emenike ya. ekşi'den sonra burada da türemiş "çoğ basit: aldığın galoriden fazlasını yakarsan zayıfliyürsüün"cüler. anladık ulan anladık. bi' bitmediniz yıllardır. şu dediğinizi iq'su ayakkabı numarasından büyük olan herkes biliyor zaten sayın aynştaynlar. mesele o değil. burada nasıl zayıflayacağını soranlar, bu işin püf noktalarını soruyorlar. mesela de ki; yatmadan önce kımız iç, günde 54246843. km yürü, kibrit kutusu kadar peyniri koltuk altına sok, ara öğünlerde bir şişe tuz ruhu yuvarla... kapiş? ama yok. illa "yodoğondan fozlosono yokmoloson"... hadi ya, bir yaşıma daha girdim amk.

    azalarak değil derhal bitin!
  • 137
    çoğ basit. öncelikle ekmeği bırakmanın bende faydası görünür oldu onu söyleyeyim. 5-6 ayda 80 kilodan 70 kiloya indim. bu süreçte sabah ekmeksiz kahvaltı, akşam ekmeksiz ve sofradan doymadan kalkacak bir şekilde yenen yemek ile, bunlara ek olarak günde 2-3 km koşarak yaptım bunu.

    şunu söyleyeyim, gece yatmadan bir iskender götürecek kadar açlık hissediyorsanız doğru yoldasınızdır, yani bana göre. burada diyetisyen kesilmeyelim. çünkü hiç açlık çekmeden spor yapmadan diyetisyene gidip 14 kilo veren arkadaşım da var. bu benim kendi yöntemim.

    ekleme: şu kantinlerde vs satılan çaylar için kullanılan plastik bardaklara 2-3 küp şeker atardım onu 1'e indirdim. canım isteyince abur cubur yemeye devam ettim. dediğim gibi bunun bence püf noktası koşu ve aç kalmak. ama siz şimdi günde 3 km zaten koşuyorsanız onu 5'e çıkarmalısınız.
  • 138
    lise 1'den lise 2'ye geçerken, yani altı yedi yil önce verdim kilolarımı. epey iyi verdim hem de. bu işte eğer spor yapmıyorsanız en kiritik mevzular şunlar:

    -kola'yı, sprite'ı, ice tea'yi ve hazır neskafe'yi kesinlikle bırakın. özellikle kola'yı. 7 yıldır ağzıma sürmedim eksikliğini hizsetmiyorum.
    -bol bol yürüyün. her yere arabayla minibüsle otobüsle gitmeyin.
    -akşam 7'den sonra kesinlikle yemek yemeyin, illa bir şey yemek isterseniz meyve ya da diyet bisküvi yiyin.
    -pul biber! bunu babaannem ibo show'u izlerken duymuştum. kanalı değiştirsin diye sabırsızlıkla beklerken, ibrahim tatlıses beni heyecanlandıracak bir şey söyleyip ilgimi çekmeyi başardı: "acı, yağ yakar." bilimsel olarak doğru mu hiç bilmiyorum bu nedenle çok güvenmeyin ama ben her yemeğime az da olsa acı kattım bundan sonra.
    -bol bol çorba tüketin.
    -ekmek tüketmeyin.
  • 139
    yediginden fazlasini yakman lazim diyenlerin dogru oldugu zimbirti. ha burada adam sana onu ye bunu ye demeyecek zaten. sizler bir zahmet totosunuzu kaldirip yediklerinizin icerisindeki kalorileri ogrenecek, ona gore bir beslenme programi yapacaksiniz. bu isin bir puf noktasi yok. her seyi devletten beklemeyelim artik. su totoslarinizi azicik kaldirsaniz kilo vereceksiniz. usenmeyin spora gidin, arastirin.

    hadi size bir tavsiye de benden. her seyi bilen amcaya sorun, full body cardio nedir ? h.i.i.t. nedir ? ama bunlar uygulayinca ise yariyor.
  • 141
    1 ayda 6-7 kilo vermek isteyenler. koltuğunuza yaslanın ve abinizi dinleyin :(

    ben günde 15 bardak çay içen, 3 öğün bol ekmekle yemek yiyen bir insandım. şöyle yaptım. sadece ekmeği ve şekeri kestim. bir de büskivi tarzı şeyler yemedim ama 3 öğün yemeğimi yedim.

    son öğünü7 gibi yiyip bir daha yemedim.

    25 gün boyunca her gün koştum. ilk gün 400 metre olan parkuru 5 tur attım ve bittim. sadece 5 tır yani 2 km koştum. 2 km' de yürüdüm. bunu her gün zorlayarak yaptım.

    25. gün sonunda 5 tur koştuğum parkurda 22. turu gördüm. aralıksız hiç durmadan 45 dakika boyunca koşabiliyordum.

    tartıldım 7 kilo vermişim. ama bu çok ağır bir programdır ve her bünye kaldırmaz. akşamları baya aç yattım birçok gün.

    79 kilodan 72 ' ye indim.

    siz yine de bir doktora gidin.
  • 144
    sol frame'de kilo almak başlığını görünce, dayanamadım yazmak istedim.

    öncelikle yaşamım boyunca zaman zaman çok kilolu olmuş biriyim. ilkokul yıllarından başlayarak sürekli sağlıksız beslenen ve bunun neticesinde ortaokul yıllarında kilolarından utanan biri olmuştum. ergenlik döneminde de bu devam etmiş, l bedenden xl bedene çıkmıştım. okul dönemlerinde utandığımı bile hatırlıyorum lan, gerisini siz düşünün. *

    geçen sene kpss denen beni benden alan bir döneme girdim. okul bitmiş, dert tasa başlamış. baba da dört sene önce ölünce, hayat gayesi düşmüş aklıma. neyse, gittim bir kursa yazıldım. öyle veya böyle ders çalışıyor, işi sıkı tutuyordum. kurs-ev hattında monoton bir yaşam biçimi oluştu. ilerleyen aylarda da bu ikiliye milli kütüphane şeysi eklenince, hayatımın büyük çoğunluğu bu muhteşem üçlü de geçti gitti. bu zaman zarfında sürekli probisler *, bisküvitler, yağlı yemekler, tostlar, poğaçalar vs derken ve sinir stres de eklenince benim kilo artışım hızlı bir biçimde gözükmeye başladı. sevgiliyle geçirilen yalnız dakikalarda da göbeği içeri çekiyordum. o derece. *

    aşırı obez değildim ama o yola doğru emin adımlarla yürüyordum. en son tartıldığımda 73 kilograma çıkmış ve sonrasını hatırlamıyordum. ne bok yiyeceğim derken kpss serüveni hüzünlü bir şekilde bitti. olmadı. haliyle büyük düş kırıklığı oluştu bende. bak bu entryi yazarken bile önümde tarih ve maliye dersleri açık. :)) yine abur cubur diye tabir ettiğimiz o kötü çocuklara sarıldım, yine kilolar aldım. sonra dedim ki, "nereye gidiyorsun lan bartowski! tut şu ağzını ve mideni. yeter artık!" diye söylenirken önüme sebze ağırlıklı bir diyet geçti. onu da gidip komşudan aldım, kız gitmiş diyetisyene. ben de listeyi görünce, aldım getirdim eve. bir hafta listeye baktım. gözüm pek kesmiyor gibiydi. çünkü bu yaşıma kadar doğru düzgün ne süt ne de sebze yemeği yiyordum. liste ise safi sebze, beyaz et ve protein ağırlıklıydı. neyse. listeyi alıp mutfağa koydum, haftaya pazartesi başlıyorum dedim. o aldığım günden sonra pazartesi geldi çattı. annem, beni tanıdığından yapamazsın falan diyor. o dedikçe ben gaza geliyorum. sonra bir başladım. affedersiniz, öküz gibi abur cubur yiyen adamdım. zavallı annem de inanmıyor bu garip oğluna. yapamazsın dedikçe iş benim için kolaylaştı ve daha ilk günden ne acıkma ne can çekmesi, hiç biri yok bende. sanki yıllarca yapıyormuşum gibi, harfi harfine ve saati saatine uydum listeye. sürekli tartılıyorum, gram gram azalıyorum. ilk ayın sonunda üç kilo az gösteriyorum. "allaaaaahhh" diye bağırdım. "oldu olm bu iş" dedim ve o kamçıyla devam ettim.

    bazı özel günler ve zorunlu misafirlikler haricinde tamamen uydum o diyet listesine. o günlerde kaçamaklar olsa da hiç şaşmadım ve makarna, pilav, kızartma seven bu bünye, eylül'den beri öyle şeyler yemedi. hala da yemiyor. (kaçamaklar dediysem, irade dışı zorunlu misafirlikler için dedim. yoksa hiç kendimce kaçamak yapmadım) uzun uzun ne yiyip içtiğimi yazmayacağım ama diyetin yanında günde iki litre ve faza su içince de bendeki yağlar gitti. 73'ten 63'e inmenin ve olmayan tişört, pantalon, gömlekleri giymenin verdiği hazla bunu altı yedi aydır yaşam biçimi yaptım kendime. artık tamamen uymuyorum listeye ama az ve öz yiyorum. yeni bir kpss süreci olduğu için çok fazla hareket edemiyorum ama arada bir dambıl ile ağırlık çalışıp, sarkan yerleri toparlamaya çalışıyorum.

    şüphesiz çalışan beyinler için yediğiniz ve içtiğiniz şeylere dikkat ettiğiniz de otomatik olarak oluyor bu iş. tabi zayıfalamak isteyenler için. diğerleri için no problem! işin büyük kısmı, beyinden mideye giden o emirleri doğru şekilde verdirtin. sonrası güzel ve sağlıklı oluyor. ha, ben doktorsuz yaptım bu işi ama yapacaklar gitsin görünsün bi'. sonra "galatasaray sözlük'te biri var, onu okudum da yaptım" demeyin. *

    p.s: doktorspor fobisi var. n'apayım!
  • 145
    az yiyerek yapmasi kolay olan aktivite. aksam yemeginden sonra amele gibi cerez merez goturme, sekeri azalt, ogunleri hafif gecir, iskenderin ustune hayvan gibi yağı cossssturma cidden zor degil. ama turk toplum yapisi geregi aksam yemegi ustune cerezi tatlisi falan paso biseyler yendigi icin toplumca obezitenin sınırlarını zorlamamiz cok dogal. iki haftadir evdeyim, annemlerin yeme duzenine alisamadim, surekli biseyler tasiniyor mutfaktan. halbuki ogrenciyken gunde iki öğün yer gecer, fit kalirdik tertemiz.

    bir de sedanter yaşamdan ivedilikle uzaklasmak lazim. meslegi geregi bi sandalye ustunde yasamak zorunda olan arkadaslar icin oldukca zor olan bi durum olsa gerek.
  • 148
    çok basittir aslında. amaç belli ve net; aldığın kaloriden fazlasını yakacaksın. nedir yapacaklarımız? yiyeceklerden aldığın kalori oranını düşürmek yani sağlıklı beslenmek, kalori yakmak için kardio ve çeşitli egzersizler yapmak ve sporda sarf ettiğin enerjinin vücuda olumlu bir şekilde tesir etmesi için dinlenmek. yüzdeye vuracak olursak %30 egzersiz %30 dinlenme %40 beslenme.
  • 149
    bir uzman diyetisyen eşi olarak sağdan soldan zayıflama hapı alıp ölen, başkasının "ben şöyle zayıfladım sen de dene" lafına uyup abuk-sabuk trend diyetleri deneyip 3-5 yıl sonra karaciğerini bok eden, beslenmeye yaklaşımı karbonhidrat-protein-yağ üçlemesi basitliğindeki paçalarından kibir akan doktorların yazdığı uyulması olanaksız diyetlere kasan insanlara çok üzülüyorum.

    bu başlığa yazasım yoktu ama dayanamadım.
    bir bankacı olarak da şunu söyleyeyim; paraya ihtiyacın varken yakınlarından borç dilenmek, tefeciye gitmek, elindeki az parayla yeraltı kumarhanelerinde kumar oynamak, boktan küçük bankalara düşük faiz var diye gidip yan masraflardan tecavüze uğramaktan farksız bu iş.

    her insanın bünyesi ayrı ve özeldir ve zayıflama (genel olarak beslenme) özel ilgi ve bilgi isteyen, esasında bilinç isteyen bir iştir.

    ucuz diye uzakdoğuda estetik yaptıranlar örneğini vermiş miydim?

    bonus: kardiyo her zaman iyidir eğer yapabiliyor iseniz.

    hadi hayırlı tıraşlar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın