• 4701
    görünen o ki 17/18 sezon başı transferinde fiyat performans olarak bir tane bile iyi anlaşma yapamayacaklar. bu defa konuşulan oyuncular belli kalitede isimler. ancak bizim gibi takımlar bu gibi isimleri iyi maliyete alabiliyorsa sevinmek lazım.

    belhanda için konuşulan bonservis 8-9 yıllık ücret ise inanılmaz 3,2. bana göre bu transfer tam bir soygun. üstelik de takımın belhanda gibi bir isme ihtiyacı yokken. hele takımı oynatamıyorken ve sözleşmesinin son senesindeyken, üstelik de talibi yokken...

    32 yaşında gomis 3 milyon eu'dan bahsediliyor. bak gomis 3 milyon eu alabilir ona lafım yok. çünkü formda bir forvet. bonservisi de 2,5. bu da avrupa piyasasında normal. ancak galatasaray'ın 3 sezonda 12 bonuslarla 14-15 milyon bir forvet oyuncusuna bağlama lüksü yok. var da... geri dönüştürebiliyosan. yani 3 sezon sonra verdiğin parayı ya da en azından bir kısmını geri alabileceksen.

    tete yaşı itibarıyla arzu ettiğim tarz bir transfer. ancak dursun özbek'le riola'nın başbaşa neler döndüreceklerini düşünmek bile istemiyorum. yine de endeişeli olduğum transferler içinde çekince koyduğum bir tek bu var. 3-4 milyon eu maliyet ve uygun bir yıllık ücret olursa hiç sesimi çıkarmam.

    maicon'u tanımıyorum. 29 yaşında bir oyuncu için 7 milyon bonservis bana göre fazla. hep 3-4 sene sonra geri dönüşüne bakıyorum ben bu rakamların. belki kapı gibi bir oyuncudur.

    velhasıl iyi oyuncular fakat fiyat performans olarak ya normal ya da normalin üzeri paralar veriyoruz. dolayısıyla bu politika bizi bu günlere getiren borçlanmayı devam ettirmek demektir. zaten üretmiyorsun. altyapın çalışmıyor. çalıştığında çıkardığın emre çolak gibi adamları da hizipçilere kurban ediyorsun. o halde ekonomik olarak sürdürülebilir bir düzen kurman imkansız. mutlaka ama mutlaka transfer edilen adamın geri dönüşümü olmalı.

    bu gün soruyorum size, bruma pahalı transfermiydi geldiğimiz noktada? demek ki isteyince yapabiliyoruz. hem de oyuncuyu yok etmek için elimizden ne geliyorsa ardımıza koymamamıza rağmen. takımı böyle 8-9 oyuncuya çıkardığın vakit geleceğin garantide demektir.

    akıllanmıyoruz.
    akıllanmayacağız.
    ama artık deniz bitti. aynı hataları tekrar etme şansımız yok.
  • 4707
    yazmayayım yazmayayım diyorum ama, insan dayanamıyor bu haysiyet ve onurdan uzak kalmış kitleyi görünce. nereden başlayayım bilemiyorum, size bağırmaya.
    wesley sneijder'i göndermek istiyorsunuz, maçanız yemiyor, bizans oyunları yapıyorsunuz? yolda görse kariyeri önünde eğilecek topçuları, wesley'den değerli ilan ediyorsunuz.
    yaklaşık 3 senedir, yapamadığınız transferleri ne hikmetse bu sene yapmaya çalışıyorsunuz. tam da riva peşkesinin üzeri kapansın, kasaya girecek, başka kasalara gidecek paralar konuşulmasın diye ahaliye bir parmak bal çalıyorsunuz.
    ilk yılınızda da görevli olan cenk ergün, gidip serdar gürler'i transferini beceremiyor, ne hikmetse bugün gomis'i alıp gelebiliyor. 2 sezon önce transfer ettiğin oyuncunun evraklarını yetiştiremeyenler, nasıl oluyorsa bu yıl hemen hemen her şeyi doğru yapıveriyorlar.

    sabri, donk, emrah başsan, de jong, serdar, cavanda'ya ödenen paralar görünmüyor, nasıl oluyorsa belhanda yıldız oluveriyor. wesley ibizada tatil nasıl yapar oluyor? bugün wesley sneijder kap bildirimi gelse, karşılamak için bu saatte evinden kaçacak adam, wesley sneijder gitsin diye aziz yıldırım'ın paralı köpeklerinin ağzıyla salyalar akıtıyor.

    size çok kızgınım ama size inanan, günübirlik transferlere tav olan taraftara daha çok kızgınım. siz yolunuzdasınız. nasılsa " ben bu adama kefilim" deseniz bile 20 milyon zararı kasadan çıkarsanız bile hesabını soran yok. size bu fırsatı veren galatasaray taraftarına yazıklar olsun.

    yok floryayı yıkarız, yok federasyon başlarına yıkılır. gördük, kimin üzerine ne yıkıldı, kim dik, kim yamuk gördük. adamlar bariz şike yaptıkları belli olmalarına rağmen taraftar gücüyle, lobiyle şikenin üzerini örttüler, sizinle 4. yıldız yarışına girdiler. buna sizi inandırdılar, meşru yaptılar yarışı. yediniz. galatasaray yönetimleri sizlere yedirdi dostlar. afiyet olsun.

    adamlar sizi değiştireceğiz dediler, 3 yönetim değişti ,gelen adam rivayı peşkeş çekti. avrupanın bu ülke çapında kurulu en iyi kadrosunu bir anda yıktılar. yabancı kontejanını getirdiler, tarık çamdal'ı sana aldırdılar. sen diyorsun ki belhanda, gomis.

    sarayın onayı olmadan bu ligde kıl kıpırdamaz, sen geçen sene çalınan 20 puanını konuşma,galatlarasaray formasına ihanet edenlerin aldığı milyonları konuşma, 3 transferi konuş. yazıklar olsun sana galatasaray taraftarı.

    şu var; sizi taktir ediyorum, yönetimdeki ve arkasındaki ağalar. kandırıyorsunuz bu taraftarı. elbet bitecek işiniz galatasaray'ın parasıyla. yiyin efendiler yiyin, aksırıncaya tıksırıncaya kadar yiyin.

    ben fikri hür, vicdani hür bir galatasaraylıyım. bu yönetim gitse de, belhanda gelmese de, sneijder kalsa da galatasaraylıyım. ben sadece gerizekalı değilim. afiyet olsun.
  • 4708
    bugun ozellikle sneijder ile ilgili olarak gorduk ki taraftari manipule etmeye calismaktan kulubu yonetemez duruma gelmis yonetimdir. hos zaten hic yonetemediler ya neyse.

    - sneijder'la son sozlesmeyi yapan kendileridir.
    - eger bir futbolcunun maliyetinden sikayetciyseniz yeni sozlesmeyi yaparken taraftari kullanabilirsiniz. "sneijder'dan indirim istedik bu maaslari veremiyoruz" dersiniz. bugun onu alanda karsilayan taraftar ayni baskiyi sneijder'a uygular. samimi olursunuz.
    - tum bunlari yapmayip adamin etrafina copleri doldurup buna ragmen 17 asist yapmis adami ister istekli olsun ister isteksiz olsun izni verip verip sonra da izinden donmeyen brezilya'li muamelesi yapamazsiniz. bunu yaptiginiz anda bunu goren taraftar sneijder ne kadar haksiz olursa olsun onun yaninda yer alir. en azindan bir bolumu. gordugumuz kadariyla ultraslan'in icinde yer almadigi bir bolumu...
    - hala daha yeni sozlesme onerilebilir. hala daha maasinda indirim yapilmasi icin baski uygulanabilir. ama galatasaray yonetimi prensip olarak taraftara samimi olmamayi kendisine misyon edinmis. galatasaray taraftari onlar icin sucuk vasitasiyla manipule edilebilir.
    - hoca ile ilgili meselede de. antrenmana cikar hoca yetersiz gorurse oynatmaz. bu noktada da kimsenin itirazi olmaz. ama adama hem izin verip hem de kallesce ibiza da ibiza diye sirtindan bicaklamayi vicdanen galatasaray taraftari kaldiramiyor.
  • 4711
    bu yönetimden isteğim orta sahaya transfer yapmamaları. önümüzdeki sezon mazallah bir şey olur galatasaray'ın başında kalırlar diye ödüm kopuyor. sneijder bir değerdir ancak bu yönetim başımızdayken takımda kalıp kalmaması bana göre çok da önemli değil. dursun özbek'in başkan olduğu bir takımın başarılı olma imkan ve ihtimali yok. sneijder'le de yok, messi'yle de yok, ronaldo'yla da yok.
  • 4714
    en azından futbol adına bazı şeyleri doğru yapmaya başlarken yine boka batıran yönetimdir.

    bir günde koskoca taraftar ve kulüp bu kadar kaosun içine sürüklenemezdi. teşekkürler. boşuna her gün istifa demiyoruz sebebi bu.

    ne diyelim aysal yönetimine bok atıp, köstek yönetimine reva görenler sağ olsun. bu insanların galatasaray adına karar verebilme hakkı olmamalı.
  • 4719
    17/18 döneminde koca sezonu 3 orta saha oyuncusu ile geçirmeyi planlayan yönetim. tolga, selçuk ikilisinin yanına naingollan'ı alsan ne olur? mesela tolga en formda haline geri dönse... hiç uzun süreli sakatlık yaşamadı mı bu takım? yatırım yaptığın adam sakatlandı diyelim? mesela gomis sakatlansa eren idare edecektir. üstelik orta saha temponun, mücadelenin en yüksek olduğu, kasları en çok zorlanan oyuncuların yer aldığı bölge. sakatlık riski çok daha fazla. bana göre bir 6 numara bir de 8 numara alınması gerekiyor. en azından sakatlık halinde iyi kötü idare etme şansımız olsun.
  • 4721
    1 hafta sonra ilk resmi maçına çıkacak futbol takımına henüz orta saha transferi yapmamıştır. yok konoplyanka yok feghouli yok sneijder derken zaman akıp gidiyor ve olan yine galatasaray'a olacak. benim korkum orta saha transferinin bekletilme sebebinin şimdiden bir transfer yapılırsa avrupa ligi ön elemelerinde tek transferin yetmeyeceğinin görülecek olmasını düşünmelerdir. transfer sezonu sonuna doğru bir transfer yapıp transfer dönemi kapanınca da iş işten geçmiş olacak. bir kere de doğru kadro mühendisliği yapın ya, bir kere be.
  • 4722
    iş bilmez, insan yönetmekten bihaber beceriksizler ordusudur. 2017-2018 sezonuna yapılan transferler ile bir kıpırdanma ile giren taraftarı yine bölmeyi başardılar. üstüne 5 yaşındaki bebenin bile tahmin edebileceği üzere belhanda'yı saçmalığın daniskası da olsa bir tepkiyle karşı karşıya bıraktılar. bak bu adamların yönetip başarılı olabilecekleri hiçbir sektör ya da organizasyon yok. birilerinin testislerini okşayarak bu konuma geldikleri o kadar belli ki. diyeceğim o ki bu andaval sürüsü başta iken hiçbir başarı için umutlanmayın.
  • 4723
    bir kulübün futbolcularla işi, futbol oynadıkları süreyle kısıtlı değildir. hele bu isimler büyük isimlerse hiç değildir.

    wesley sneijder gibi isimle yol ayrımına gidersiniz, gidilmez değil, her oyuncudan vazgeçilebilir. wesley sneijder gibi bir isimle yollarınızı ayırmanın yolu mobbing değildir, olmamalı! net. bunun bir de sonrası var. kulüp imajı var.

    bugün didier drogba'dan ricacı olsanız, sizin namınıza kulüplerle, oyuncularla, menecerlerle görüşür. drogba ile konuşup ikna olmayacak var mıdır ki? cumhurbaşkanı olacak adamdır, didier drogba. ve bu adamın seninle iyi ilişkileri var. bugün getir, sportif direktörün olsun. afin 10 basar. müthiş bir referanstır. sanırım bu benim hüsnükuruntum, ama ben hep chelsea kulübüyle aramızın gün be gün iyiye gideceğini, güzel bir ilişki kuracağımızı düşünmüştüm. sonra al gülüm ver gülüm...

    tomas ujfalusi bunu yapıyor, sadece semih kaya özelinde de değil ha.

    harry kewell bunu yapabilirdi. fazla yararlanamadık. o da bizi çok sever, hergele.

    ulu johan elmander, bunu viking diyarında yapabilir.

    prekazi, hagi, popescu hâlâ bizim için bazı temaslarda bulunuyor. elçi oluyorlar.

    yarına gelirsek... wesley sneijder gibi bir adamın, futbolun fabrikalarından biri hollanda memleketinde sizin namınıza konuştuğunu aracı olduğunu düşünün. bu adam boş adam değil. futbol hakkında bir fikri olan bir adam. hollanda milli takımının efsanelerinden biri olacak belki de.

    ve siz bu adamın kıçına teneke bağlayıp göndermenin derdindesiniz. gülerler, arkadaş, gülerler.

    günümüz futbolunda insan kaynaklarının ne kadar önemli olduğunu bilmeyen kaldı mı? kulüpler futbol elçisi tayin ediyor, artık. barcelona bunu yapıyor, juventus bunu yapıyor, real madrid bunu yapıyor, dünya kulüpleri bunu yapıyor, siz niye yapmıyorsunuz.

    şu markalardan yararlanın, allah aşkına.

    didier drogba'dan, wesley sneijder'den, harry kewell'dan vesaire vesaire...

    avustralya ile bir ilişkimiz nasıl olmaz, ben bunu anlamıyorum. galatasaray, suudi arabistan'da yaptığını neden koskoca kıtada yapmaz. suudi arabistan'da hazırlık maçı bence çok iyi bir düşüncedir. ha, zamanlamasını tartışırsınız o başka.

    hatırlıyorum, türkiye milli futbol takımı, avustralya milli takımı ile hazırlık maçı yapacaktı. çubuklu tosun emre belözoğlu, o zamanlar daha türk maradon -evet, bir zamanlar böyle anıldığı oldu bu arkadaşın- olarak biliniyordu. stat full çekti. o zamanki röportajlarda avustralyalı kardeşlerimiz, güya bir top cambazını izlemek için geldiklerini defaatle dillendirmişlerdi. şimdi gerçi her şeye bir tık kadar uzaktayız. ama bu bir şeyi değiştirmiyor: galatasaray bunları yapmak zorunda. eğer dünya kulübü olmak istiyorsak, ya da öyle olduğumuzu düşünüyorsak.

    mesela bir organizatörün olacak. bu tür işleri kovalayacak. gidecek amerika'ya bir hazırlık maçı ayarlayacak. diyecek ki, bu hazırlık maçının öncesinde veya sonrasında, bir de gösteri maçı yapalım. wesley sneijder'in takımı, didier drogba'nın takımına karşı oynayacak. misal veriyorum tabii. giderken yanında mağazanı da götüreceksin. kıyıda köşede kalmış malları gittiğin yerin yardım kuruluşlarına bağışlayacaksın. ha, bunu göz önünde yapmasan da olur, o ayrı konu.

    bir davet vereceksin, ne bileyim bir balo düzenleyeceksin. çağıracaksın, kim var kim yoksa. hagi'den tut prekazi'ye, drogba'dan tut baros'a, song'dan tut kewell'a, taffarel'den tut... diyeceksin ki, siz bizim futbol elçilerimiz, gözümüz kulağımız, dilimiz sözümüz olun.

    bunu da ancak marka isimlerle yaparsınız. ünal aysal o kadar para harcadı. reklamını yaptı kulübün. ingiltere'de boy boy, sayfa sayfa galatasaray analizleri yayınlandı. amerika'da televizyonlar galatasaray haberi geçti. espn'de günlerce, öyle veya böyle galatasaray konuşuldu.

    ama yok! al, teneke var...

    ben mi çok hayalperestim, bilmiyorum ama yapılabilir geliyor bana.
App Store'dan indirin Google Play'den alın