• 22027
    maalesef memleketin en akli basinda galatasaray taraftari ayni agizdan ayni seyleri söylüyor bu sosyal platformda ve ben de buna dahilim. avrupa'da ben 5 puan belki aliriz diyorum. ülkemizde ise yine bir surpriz takimla kapisiriz ve aalinda kolayca kazanabilecegimiz ligi bin bir zorlukla belki kazaniriz benim fikrim. ndiaye, fernando ve onyekuru gitti. seri ve babel geldi ama arka taraf bomboş.
  • 22028
    fatih hocam ın nzonzi yi istemesi seri yi daha önde kullanacağını gösteriyor . falcao ya bağlı olarak şöyle bir 11 imiz olacak.
    ---------------------nando(c)--------------------
    mariano----luyindama----marcao------naga.
    --------------nzonzi--------------------------
    -------belhanda-------seri------------------
    soso----------------------------babel--------
    -------------falcao/diagne-------------------

    yedekler: jimmy/mor/donk/adem/linnes/kostas(?)/mustafa kapı/ali yavuz/okan

    of....of...of...alev alev
  • 22029
    her transfer döneminde 2-3 ilk 11 takviyesi sonrası taraftarlarca tarihin en iyi kadrosu olarak lanse edilen ancak 2-3 resmi maçın ardından, neredeyse bütün oyuncu grubunun yenilenmesi gerektiği ifade edilen takım.

    senelerdir hiç sekmedi bu. şu an yazılan 11'ler büyük bir kesimce her takıma 11-12 tane atacak takım gibi algılanırken, büyük ihtimalle 5. hafta sonunda kadronun artık şampiyonluğa doyduğu, takımı sahiplenmediği, mevcut kadrodakilerin iyi olsa zaten takımlarınca bırakılmayacağı falan söylenecek.

    benim görüşüm ise, 2-3 yıldır oyun şablonumuzun oturmadığı ve/veya oyuncu grubumuza uygun oyun üretemememiz sebebiyle çok büyük beklentiler içinde olmayacağımdır. yoksa ne kadrolarla kimlere kafa tuttuk. yine yapabiliriz ve umarım yapacağız da. yapalım artık lütfen, akıcı oyunumuzu 90 dk ayakta izlediğimiz maçlarımızı özledim ben.
  • 22031
    fatih hocanın geçen sezonun ikinci yarısında söz ettiği orta saha revizyonunu yapmakta olan takımdır. biraz sabır göstermemiz lazım.

    hazırlık maçlarından anladığım kadarıyla hoca seri'yi orta sahanın tam ortasında, bir çapadan çok hareketli ve geriden iyi oyun kurabilen bir 6 numara olarak oynatmayı, onun önünde belhanda ile birlikte yeni aldıracağı bir orta saha oyuncusunu monte etmeyi düşünüyor. hazırlık maçlarında yenilen goller sadece seri ön liberoda olduğu için yenmedi, takım savunmasında bazı sıkıntılar var. ve bu sıkıntılar en uçtan başlıyor.
  • 22032
    2019-2020 sezonu için "muslera - linnes, luyindama, marcao, nagatomo - nzonzi - feghouli, belhanda, seri, babel - falcao" gibi 11 yabancıyla 4-1-4-1 dizilişinde bir onbir ve okan, mariano, stoper, donk, emre mor, jimmy durmaz, forvet yedekleriyle çıkarsak ligi donumuzda sallar üst üste 3. şampiyonluğumuzu rahat alır, şampiyonlar liginde de kura şansına bağlı olarak 2. veya 3. oluruz. ancak bu takımı kurabilmek için 18 günümüz kaldı maalesef.
  • 22033
    ffp sarmalı devam ederken ve elinde satacak biri yoksa mecburen kiralama yoluna gitmek zorundasın.
    hayatta kalmak için başka şansın yok. şampiyonlar liginde başarı 1 sezonda kurulan takımlarla gelmez. her yıl üstüne koya koya, planlı bir çabanın ve çalışmanın sonucunda gelir. çok büyük para harcayıp 1 seneliğine çeyrek final yapacak bir takım mı kurmak, yoksa her yıl üstüne koya koya bir takım mı inşa etmek? bu arada nedense türkiye liginden şampiyon olmak küçümseniyor. şampiyonluk = para demek. şl'ye direk katılım hakkı demek. bizim önceliğimiz hep ligi 1 bitirmek olmalı.
    emre mor yatırım yapılacak bir çocuk. her sene 1 veya 2 kişiyi gençlerden dahil edebilirsek o zaman 3-4 sene içinde şl takımı kurulu. yeter ki bir maçla gemiler yakılmasın. sakin olmak lazım.
    ben hocanın, falcao ve nzonzi dışında bir de stoper alacağını düşünüyorum. m. topal olabilir stoperi yedekleme kabiliyetinden ötürü. uygun maaşla gelecekse gelmesinde bir sakınca yok. mehmet özcan, mert çetin gibi genç oyuncular ancak cagne veya başkası satılırsa olur gibi.
    ama cagne ve kostas giderse kesin bir de yabancı golcü alınır. falcao'nun mutlaka yedeklenmesi şarttır.
    kurulmakta olan takımın nasıl oynayacağı, ne şekilde kurgulanacağını kestirmek bence zor. önce birlikte oynamaya başlamaları ve birlikte idman yapmaları gerekir. fizik olarak takımın hazır hale gelmexi 7. haftadan sonra olacaktır bu da takriben ekim'in ilk haftası ile birlikte olur. eğer şanslıysak 16-17 eylüldeki ilk şl maçını kaybetmeden geçersek, takım henüz oturmamışken moralimizin bozulmamasını sağlamış oluruz. çünkü camia olarak nedense çok gergin ve sabırsız olduk.
    39 yaşında bir galatasaray'lı olarak gençlerden biraz daha sakin ve sabırlı olmalarını rica ediyorum. biliyorum bu çağın içinde doğmuş olan bir nesil olarak sizin herşeyin hemen ve çarçabuk olmasını istemek oluyor. ama buna hakkınız yok!
    hayatta kalıcı olan hiçbir şey hemen olmaz. zaman alır. ve bu zamanı tanımak gerekir.
    bu sene de şl'de yine gruptan çıkamayabiliriz. bu yüksek ihtimal. hele de zor bir kura çekersek. bu dünyanın sonu değildir.
    96-2000 arası da böyle olmuştu ama bakın sonunda uefa kupası geldi. sonra yıllarca sürekli çeyrek finale veya 2. tura rahat çıkan galatasaray takımları izledik şl'de.
  • 22034
    kim transfer edilirse edilsin artik duzgun bir sistem oturtmazsa yine sadece dandik yerel basarilarla yetinecek takimdir. tam 2 yildir zerre top oynamadan kalitesiz ligimizde bir sekilde sampiyon olduk ama avrupa'ya adim attigimiz an ne kadar sistemsiz bir takim oldugumuz ortaya cikti ve tabiri caizse elimize verdiler. koca bir yaz kampi daha gecti ve oynanan hazirlik maclarinda hala bir fark gozukmuyor. gelen 1-2 oyuncu da bu oyunu degistirecek gibi degil.

    fatih hocamiz da hic bir zaman isin taktiksel boyutunu taraftara anlatmadigi icin ne oynuyoruz biz sorusunu bu sezon de bol bol soracagiz kendimize. bence turkiye'de sampiyon olur, avrupa'da yine 'cok buyuk takimiz biz ya' diye kendimizi gaza getirip nal toplariz.
  • 22035
    hazırlık maçlarında da görüldüğü gibi mevcut kadro topa hakim olmakta ve gol atmakta çok zorlanmayacak. en çok dikkat çeken sorunumuz top kaptırdığımızda orta sahada direnç ile karşılaşmadan stoperlerin direk hücum oyuncuları ile karşı karşıya kalması, yine defanstan çıkarken baskı yediğimizde topu çıkartmakta zorlanmamız. (bkz: steven nzonzi) ya da bu tarzda bir oyuncu bu iki probleme çare olacaktır. onun dışında alınan oyuncular kadro derinliği ve oyunu açacak yedek kulübesine de sahip olacağız. geçen sene yedek kulübesinde hücum alternatifi sinan gümüş ve muğdat varken bu yıl emre mor,satılmazsa diagne, jimmy, adem ve donk olacak. terim bu kadro ile mutlaka doğru oyunu bulacaktır.
  • 22037
    her sene şampiyonluğa oynayacak kadroyu kurma sevdamız yüzünden gençlerimizi harcadığımızı düşündüğüm türkiye'nin gelmiş geçmiş en iyi futbol takımı.

    futbolculara ödenen maaşlara bakıyorum, şampiyonlar ligi gelirlerine, televizyon gelirlerine, forma gelirlerine bakıyorum bir de. sonra aklıma toplam borcumuz geliyor. şampiyon olamadığımızda nasıl ödenecek onca borç diyorum. üstüne yok pahasına satılan gayrimenkuller, peşkeş çekilen adalar vs. içim daralıyor şu tabloyu düşününce.

    fatih terim gibi bir teknik adama sahipken 30 yaş üstü onca yıldızı takıma dolduracağımıza 2-3 sene şampiyonluktan uzak, gençlerle, kısıtlı bütçeyle, çok koşan pres yapan, büyük maçların yükünü uzun vadede kaldırabilecek kadar maça çıkmış, alt yapıdan yetişmiş oyuncularla oynasak çok mu kötü olur? taraftar homurdanmasa, önümüzdeki 10 seneyi taşıyabilecek kadroyu 2-3 senede kursak, 15 sene içerisinde borçlarımızı sıfırlasak, scout işine daha çok önem versek, yıldız olmuş değil, yıldız olacak oyuncu alsak, kemik kadromuz alt yapıdan olsa, çok mu zor, çok mu imkansız, çok mu kötü olur? fatih terim'e herkes katlanır. şampiyon olamasa da kredisi çok yüksek. bir şekilde bunu başarabilecek biri varsa o da kendisi. neden bunu denemiyoruz, bilmiyorum. n'zonzi geldiği zaman gol yemeyeceğimizi, falcao geldiği zaman da her maç ikişer üçer gol atacağımızı düşünenler, bunun hayalini kuran taraftarlar var. yapmayın. her sene ayn terane dönüyor. dünyanın en iyi takımı da yenilir, saçmalar, iyi oynamadığı zamanlar olur ama bizim daha büyük bir problemimiz var, borçlarımız. 20 sene önce olmayan borcumuz bugün milyar liralara ulaştı. yapılandırsan ne peyder pey ödesen ne. her gelen adama 4 milyon euro ödemeye kalkıyorsun. mbaye 2,5 milyon euro alıyor, yılda 10-11 milyon lira. yedek oyuncularımızdan milyon euro üstünde alanlar var. onca borç içinde yüzerken kendi kulübümüze transfer baskısı ile niye borç batağına sürüklüyoruz iyice?

    falcao gelsin. eyvallah gelsin. dünyanın en iyi 9 numaralarından biri. ne kadar alacak. 5 alacak. nedir yani? 27,5 milyon lira. yılda 27,5 milyon lira yahu.

    n'zonzi gelsin. eyvallah gelsin. dünyaca ünlü orta saha. ne kadar alacak. 4 alacak. yani? 22 milyon lira.

    taraftarımızdan tutun, yorumculara kadar herkesin ağzına sakız ettiği bir şey var: bu adamlar şampiyonlar liginde alınan galibiyetle parasını çıkarır, forma ile parasını çıkarır. şampiyonlar liginden gruplarda aldığın galibiyet sayısı üç olsa, girdiğin, medya gelirlerin şu bu derken, gelirin giderinin sadece futbolcu maaş kısmını karşılar mı, şüpheliyim. böyle bir durumda bu maaşlar neyimize güveniyoruz da saçıyoruz? gelmesi muhtemel olan yani kesin olmayan gelirle, kesin gider yapılır mı? son 20 senede bizi bu noktaya getiren, borç içinde yüzdüren şey bu değil mi? şu içinde bulunduğumuz durumun tam karşılığını ben size söyleyeyim: israf ve prestijden ödün vermemek adına yapılan lüzumsuz harcama.

    ali yavuz kol ile oynasa bu takım olmaz mı? mustafa kapı ile, abdussamed karnuçu ile, atalay babacan ile??? küme mi düşeriz? recep gül bizi batırır mı? 10 gol mü yer takım?

    bir jenerasyon gelip de onları yukarıya taşıyamıyoruz. birlikte büyümüş, birlikte takım olmuş çocukları oynatmaya güvenimiz yok. niye yatırım yapılıyor bu çocuklara o zaman? uefa, fifa böyle istiyor diye mi?

    yılda 50 milyon liraparayı futbolda nasıl kullanacağını bilen kişilere verilse eminim çok başka şeyler konuşuyor olurduk ama ne yazık ki defansif orta saha, deep-lying midfielder, 6 numara, çapa muhabbetleri arasında kaybolup gidiyor büyük resim. umarım tünelin ucu aydınlığa çıkar.
  • 22039
    falcao geldi diyelim:

    muslera (33)
    nagatomo (33)
    marcao (23)
    luyindama (25)
    mariano (33, doğum günümüz aynıymış)
    nzonzi (30)
    seri (28)
    belhanda (29)
    feghouli (30)
    babel (33)
    falcao (33)

    rotasyondaki stoperler hariç en genç oyuncu 27 yaşında (linnes ve diagne).

    bu nedir aq? yangıncı taraftar olmadığımız için destekleyeceğiz tabii ki, de şampiyonlar ligi'ndeki çoğu takımdan daha yüksek maaş vereceğimiz takım hareket edemiyor. nzonzi eski formuna dönse bile hareketli bir oyuncu değil, seri de değil, belhanda da değil. işin kötüsü orta saha rotasyonumuz olan donk, selçuk, hatta jimmy durmaz da değil. n'diaye kötüydü falan ama bu orta sahanın iş yapması için büyük ihtimal ömer bayram'ın falan oynaması lazım. bakayoko nokta atışı bir oyuncu olurdu, ama n'zonzi ile nasıl olacak bilmiyorum.

    bir de n'zonzi roma'da o kadar kötü bir sezon geçirdi ki, oyun tarzı da düşünülünce ilk birkaç maçta taraftar çok olay çıkaracak gibi geliyor. ben açıkçası bu orta saha dizilişimizle iş yapacağını düşünmüyorum. nigel de jong tarzı bir sezon geçirip geri gönderilebilir.
  • 22040
    beklerin temposuzlukları ve fiziki düşüşleri, kanatların durağanlığı, takımın özellikle de ileri ucunun yüksek bir yaş ortalamasına sahip olması vs. bunlar bir sorun olarak gözükebilir. özellikle fiorentina maçında her aldıklarını stopere dönen beklerin geçen sezonki dalgalı performansları ve mevcut yaşları da göz önüne alındığında bu endişeleri haksız bulmak mümkün değil. ben de keşke bu oyuncuların yerine daha tempolu, oyun kurulumuna katkısı yüksek, genç isimler alabilme imkanımız olsaydı diyenlerdenim. ama şu an itibariyle, imkanımız dahilinde olan şeyleri konuşsak çok daha iyi ederiz.

    ''kanatların durağanlığı'' üzerine; yarın sabah 32 yaşındaki babel'in kontratından çıkıp onyekuru tipi bir oyuncu aldığımızı düşünelim. kanatlardaki o durağanlığı, hızı ve deliciliği ile giderecektir ama bu sefer de oyun zekanda, dar alanda oynama becerinde eksilme olacak. şayet onyekuru'nun ligin ilk yarısında bize yaşattığı sorunlardı bunlar. oyun zekasında gelişim kaydettiği ikinci yarıda bile başta konya maçı olmak üzere kapanan takımlara karşı dar alanda ne durumlara düştüğümüz aşikar. babel sana aynı hızı ve deliciliği sağlamayabilir ama bu tür maçlarda da şutuyla, servis becerisiyle senin en büyük kozun olur. ayrıca emre mor da kesinlikle yabana atılmamalı bu noktada.

    tüm bunları masaya yatırmadan önce taktiğimiz ne, sahaya yansıtmak istediğimiz şey ne bunun cevabını bulmak zorundayız. şu aşamada bunun cevabını verebilecek konumda olduğumuzu düşünmüyorum. çünkü takımın son durumu itibariyle oyun şablonumuz hakkında pek çoğumuz net bir izlenim elde edemedik.

    belli ki hoca bir süre daha bazı şeyleri deneyip görmek isteyecek ve bu süreçte biz halen daha bu takımın ne oynadığı hakkında net bir şeyler yazıp çizemeyeceğiz. lakin ne olursa olsun babel'i, nzonzi'yi vs. alırken hoca tüm bu üzerinde durduğumuz sorunları da düşünmüş, bu isimleri de ihtiyacına yönelik belirlemiştir. o yüzden çok statik bir takım olup olmadığımıza dair bir şeyler edinebilmek için birkaç haftaya daha ihtiyaç var.
  • 22041
    nzonzi ve falcao'nun geldiğini varsayarsak en büyük eksiği onyekuru'dur. resmen en üzüldüğüm adam oldu, feghouli ve babel'den farklı olarak hızıyla adam geçip sahada kanattan forvete bir anda evrilen bu adamı çok arayacağız. iç sahada taraftar etkisi ve bitirici adamlarla yüksek skor, deplasmanda da tempo sıkıntısı nedeniyle durağan maçlar ufukta gözüküyor. yüksek konsantrasyonla iki iç saha cl galibiyeti ise tam anlamıyla çilek olur.
  • 22043
    nzonzi transferinden sonra şahsım adına artik sahada futbol görmek istiyorum. ligin açık ara en kaliteli kadrosu bizde. her açıdan rakiplerden ustunuz. şu dakikadan sonra bu takimin 07.08.2019 akhisar galatasaray süper kupa maçında oynadığı oyunu görmek istemiyorum. sahada gerçekten oynayan, mücadele eden, savaşan, hareketli bir galatasaray olmalı. onlibero yok falan diye bahane uretiyorduk, nzonzi de o boşluğu doldurdu. kanat rotasyomumuz fena değil, forvet alamasak bile elimizde iyisiyle kotusuyle iki forvet oyuncusu var ki bunlardan biri geçen senenin 30 gollü gol kralı. beklerimiz yeterli seviyede. stoperlerimiz biraz formsuz olsalar da gayet iyiler. aksamalar olabilir, zaman zaman geriye düşmeler yaşanabilir, alışma süresi gerekebilir bunlara eyvallah ama biz de epl'de oynamiyoruz. orta seker süper lig kalitesine gore çok üstün bir kadromuz var. burada iş hocaya düşüyor. bu sene galatasaray ligi kesin aldı diye algı kasan rakiplerin oyununa gelirsek bir de bakarız ki ligi elimizden çekip almışlar.

    şu kadrodan sonra hataya tahammulumuz yok. bu takım oynayacak. fark atmasını falan beklemiyoruz ama öyle ya da böyle bu ligi alacak. aksi durumu düşünmek bile istemiyorum.

    not: bu entry galatasaray taraftarının genelinde gördüğüm ligin içinden geceriz, kupamızı versinler, oynanmasına gerek yok vs gibi çok tehlikeli bir mantığa binaen yazılmıştır. kimseyi küçümsemeden aynı ciddiyetle devam etmemiz gerekiyor. dünyanın en kaypak liginde oynuyoruz.
  • 22044
    iyiden iyiye kadrosu fut * kadrosuna benzemeye başlamış canım futbol takımı.

    yapılan transferler veya gündemdeki dedikodular heyecanlandırıyor. bununla beraber çok fazla geçici transfer yapılıyor olması bende her transfer penceresinin böyle heyecanlı ve stresli geçeceği hissini oluşturuyor. görünen o ki ffp’nin kılıcı tepemizden inene kadar her transfer penceresi ateşler yanacak, kasırgalar çıkıp seller olacak.

    içinde bulunduğumuz durumda ne kadar zor da olsa benim istediğim gerçekten sabit, birbirini iyi tanıyan uzun yıllar beraber oynayacağından aşağı yukarı emin bir iskelet sahibi olmak.
  • 22045
    2019-20 yaz transfer dönemini, dönemin genelinde olduğu gibi doğru birkaç hamle daha yaparak kapatabilirse son yılların en sağlam kadrosuna sahip olacak takım.

    derin analizlere girmeden, sadece isimler üzerinden geçen seneyle bu seneki kadronun ufak bir karşılaştırmasını yapacağım.

    muğdat çelik --> adem büyük
    sinan gümüş --> emre mor
    fernando reges --> steven nzonzi
    papa alioune ndiaye --> jean michael seri
    henry onyekuru --> ryan babel
    ismail çipe --> okan kocuk
    semih kaya --> valentine ozornwafor
    boşluk --> şener özbayraklı
    boşluk --> jimmy durmaz

    sadece isimler üzerinden bile kadro kalitesinin ne denli yükseldiğini çok net görebiliyoruz. as kadrodaki boşlukları daha kalitelilerle doldurmamızın üzerine, çok eksiğini çektiğimiz kulübedeki elle tutulur isim sayımızı da fazlasıyla arttırdık. emre akbaba'nın iyileşmesinden sonra da gerçekten sağlam bir yerli rotasyonumuz olacak.

    yedek yerli stoper gelebilir, yedek yerli orta saha gelebilir veya bunların hiçbiri olmayabilir. mbaye diagne ayrılabilir, yerine radamel falcao gelebilir ya da başka isimler de olabilir. olmamış hamlelere yorum katmadan şunu rahatlıkla söyleyebilirim; çok iyi iş çıkartıldı. diğer hamlelerde de benzeri isabet ve başarı oranını bekliyor, şu ana kadarki hamlelerde emeği geçenlere teşekkür ediyorum. umarım 15 gün sonra kazasız belasız, eksiksiz görürüz takımımızı..
  • 22046
    geçen sezona göre total kalitesi yükselmiş, topun değerini çok daha iyi bilecek ve daha tecrübeli bir takım kurulmuştur. bence süper lig'in yine favorisi konumundadır.

    bana göre kadro yapısındaki önemli bir sorun, ideal onbirdeki tüm oyuncuların ayağına top isteyen tarzda oyuncular olması. önüne top yuvarladığınızda koşacak, rakip savunmaları bu şekilde zorlayacak oyuncumuz yok. bu nedenle biraz tek düze, zaman zaman kabız bir takım görüntüsü vereceğiz. kaliteli ayaklarla yine bir şekilde skor bulunur, sonrasında eskiye nazaran topu ve skoru da daha iyi tutar bu takım. ancak bazen rakibe göre de farklı tarzda oyunculara ihtiyaç duyabiliyorsunuz. örneğin geçen sezon onyekuru kritik maçlarda çok kez bunu yaptı bizim için. şimdi belki de tek süratli oyuncumuz emre mor bile bir koş koşcudan çok topu ayağına alıp gitmeyi seven bir oyuncu. terim de normalde koş koşcu oyuncuları çok sever aslında. bu açıdan garip olacak.
  • 22048
    bir daha asla seromini sırasında ellerini kalbine goturmemesi gereken futbol takımı. malum insanlar istiklal marşı soyleyecek zannedip ümitleniyorlar, sonra çok üzülüp yatak döşek agliyorlar. sonra güç sahibi eşlerine gidip "beeey tam istiklal marşı geliyor sandim fake attilar maça bile bakamiyorumm" diyip hanimcilikla başımızı yakiyorlar.

    guvercinler icin yerdeki sakız neyse onlar için de kalplere götürülen el o.*
  • 22049
    bu sezon yaptığı transferleri gayet beğeniyorum. takimda bulunan iskelet kadroyu koruyup yerlerine gayet nokta atışı transferler yaptık. türkiye ligi'nin çok üzerinde bir takım olduk avrupa ligi'nde ise bu kadronun en az çeyrek final oynayabileceğini düşünüyorum. orta sahamız, geçen seneye göre daha kontrollü oldu bu sene sahada barcelona'nın meşhur tiki taka futbolunu göreceğimizi düşünüyorum çünkü babel ve fegouli de bu oyuna uygun futbolcular. keza belhanda, seri ve nzonzi de ayağı çok düzgün futbolcular bu sene rakiplere top göstermeyeceğiz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın