• 22026
    son birkaç yıldır bireysel performansların taşıdığı takım. dönem dönem artan formlarıyla rodriguez, gomis, onyekuru, feghouli, muslera gibi oyuncular olmasaydı ligde ilk üçe giremezdi. avrupa'da taktiği olmayınca, bir oyun felsefesi olmayınca bireysel performanslar kurtaramadı ve resmen nal topladı.

    fernando reges yerine alınacak bir oyuncuya odaklanıldı ama bence sorun daha büyük. bu takım çağ dışı bir futbol oynuyor ve bunun düzeleceğine dair hiçbir umut yok maalesef.
  • 22028
    geri kaldık maalesef avrupa futbolundan çok geri kaldık. hiçbir avrupa takımı yok ki isimli topçuyu alıp dinamizm ve gençlik enerjisinden vazgeçsin. takip ettiğim diğer takımlar: ajax, celtic, benfica, dortmund, lille, tottenham hepsi hemen hemen aynı şekilde hızlı top kapıp hızlı hücumlarla gol bulmaya yönelik futbol oynuyor günümüzün futbol anlayışı bu. biz yaşlı ve hantal topçulardan kurulu kadromuz ile hiçbir şekilde günümüz futbolunda tutunamayız.
    ligde gene şampiyonuz bundan hiç şüphem yok ama şampiyonlar liginde de başarılı olmaya dair bir hayalim yok. üzgünüm ama gerçekler bunlar.
  • 22029
    hücumda bekleri ileri çıkartıp oyunun içinde tutmaya çalışıyoruz ama linnes form tutamamış, mariano nun hücuma ciksa bile geri dönmeye mecali kalmamış, nagatomo ise aldığı her topu yana ve geriye oynamaya alışmış sadece defansif olarak tutunmaya çalışıyor.
    bizim için orta saha transferi önemli ama beklerin bu oyunda önemi en az orta saha kadar büyük.
    hepsi form tutsa bile ligde idare eder (deplasmanda idare de etmez ya neyse) ama şampiyonlar liginde beklerin arkasına sarkan hızlı kanat oyuncularının şov yaptığı maçlar izleriz.
  • 22030
    butun zevkleri bastan asagi tum oyuncularda bir kusur bulup kotulemek. okuyani da ofkelendiren asiri negatif yorumlar.

    tum kadroyu kotuleyin hepsinin bir eksigi vardir muhakkak. ama hocaya toz kondurmayin. elestirene de hocadan iyi mi biliyorsun kardesim diyor. ne konusabilirsin ki bu zihniyetle.

    problem oyuncularda degil. problem mantalitede. sahadaki disiplinde.

    bunu soyleyince de hocanin hateri olmuyoruz. daha once fatih hocanin takimlarinda gordugumuz birseyi suan goremiyoruz.

    asil problemi bir oyun anlayisi ve oyun disiplininin olmamasi olan takimim.
  • 22031
    2019/20 sezonu öncesi hiç iyi sinyaller vermeyen ve neredeyse iki yıldır kötü bir oyun sergileyen takım.

    sözlükte beklerimizden kanatlarımıza, stoperlerimizden orta sahamıza kadar tüm oyuncularımız tek tek eleştiriliyor, bazen de yerin dibine sokuluyor. sözlüğe kalsa, tüm mevkilerde transfer yapmalıyız. çünkü doğru soruyu sormuyoruz.

    doğru bakış, güçlü oyunun oyuncularımızı yükselteceği olmalı. doğru şablon, taktiksel disiplin, oyun aklı, bir planı olan ve bu plan doğrultusunda çabalayan bir takım. sorularımız bunlar olmalı.

    oyunu, sadece oyuncularla açıklayamayız. o yüzden tek tek oyuncularımızı eleştirmek (teknik ekibi eleştirmeyip) bizi bir yere götürmez. kötü oynuyoruz ve bu tek tek oyuncularımızla ilgili değil.
  • 22032
    arkadaşın biri, futbol takımımızı "son iki sezonda iyi oynadığı maç sayısı bir elin parmaklarını geçmeyen takım" olarak tarif etmiş. görüyorum ve artırıyorum: bu takım 2000 yılından beri kötü top oynuyor. 90'lı yılların başından itibaren kaçırdığım galatasaray maçı çok azdır. 2000 yılından sonra izlediğim hiçbir galatasaray futbol takımı, saman alevi misali yanıp sönen maçları saymazsak, oynadığı futbolla beni tatmin etmedi. tamam, kupalar, şampiyonluklar kazandık ama mesele o değil. futbolcular, teknik direktörler, yıldızlar gelip gidiyor; her sene bir umut diyerek sezona başlıyoruz ama sonuç değişmiyor. bu sene de senaryo değişmeyecek anlaşılan; heyecanla, sevinçle beklenen maç saatleri ve 20. dakikadan sonra başlayan oflayıp poflamalar.
  • 22033
    geçen gün bu başlık altında yazmıştım. (bkz: #2726043) dileyen orada yazdığımada bakabilir. şimdi (bkz: avalanche) arkadaşımızın yazdığını görünce aslında kafamda bir ampül yandı diyebilirim. şu entrye istinaden (bkz: #2729477) görüyor ve arttırıyorum hangi türk takımının son 20 senede çok iyi oynadığı bir sistem etrafında kolektif bir anlayış gösterdiği maç var ? saysak 20 tane maç çıkmaz. onlarda bence rakiplerin o gün günlerinden olmadığından, zeminden, havadan vs kaynaklanıyordur. bu kanıya varmak için aslında olaya futbol özelinden daha çok sosyolojik, psikolojik, nebileyim baska seylerden bakmak lazım. bu ülkede herhangi bir sistem etrafında toplanmış dünya standartında iş yapan dünyaya mal olmuş kaç firma varki futbol takımlarımız bu kolektif düzende bu işi yapsınlar ? şimdi kardeşim beko var arçelik var aselsan falan var diyenler olabilir ama bulunduğum ülke itibariyle burada çalışmış beyin göçüne maruz kalmış insanlarla konuşunca aslında o firmalarında dışardan bakınca mükemmel içeriye bakınca çok işlerin çala kalem yürüdüğünü görmek gerçekten üzücü. aynı bizim futbol takımımız gibi. yaklaşık 5 ayı geçiktir, dünyanın en büyük firmalarından birinde çalışıyorum. türkiyeden buraya geldiğimde 12 seneyi aşkın mesleki bir tecrübem vardı. fakat gelince anladımki biz bu zamana kadar hiç kolektif ruh ile yarını düşünmeden sadece günü kurtaran çözümler ile yürümüş gitmişiz. bunu ülkeden çıkınca gerçekten büyük bir proje içinde çalışınca daha iyi anlıyorsunuz. eğer ülkedeki insanlara uygun şartlar sağlanırsa inanıyorum bizde birgün barcelona, liverpool gibi futbol oynayabiliriz. ama bunun değişmesi için olayın sadece teknik direktörde değil, futbolcuda değil bizim genlerimize kadar işleyen kronik sorunlarımızdan kurtulmamız lazım. bu türk futbol tarihinde iki defa oldu. derwal ve piontek ile oldu. onun ekmeğinide 2000li yıllara kadar yedik. ama artık avrupa ile makas çok açıldı. sadece devrimci teknik direktörler ile bu makası kapatamassınız. yeni birşeyler üretmemiz lazım. konu 6 numara konusu yada falcao konusu değil arkadaşlar. bu sene yada seneyede şampiyon olcaz ama bir avrupa takımı yine bizi madara edip evimize döncez ve sivas sporu yendiğimiz için çılgınlar gibi sevincez. ben sivasa karşı galibiyetle değil, schalke, portolu gruptan 13-14 puanla 1.-2. çıkcak galatasaray görmek istiyorum. varsın şampiyon olmayalım.
  • 22034
    (bkz: 11 ağustos 2019 fiorentina galatasaray maçı) gösterdi ki falcao transferi gerçekleşse dahi takımımızın avrupada iyi mücadele edebilmesi için takviyelere ihtiyacı var. marcao, feghouli, belhanda ve muslera toparlayacaktır daha sezon başı olduğu için onlar standartlarını bulacaklar, jimmy, babel ve seri takıma alışması lazım onlar da takımdaki rollerini zaman içerisinde bulacaklar. ancak nagatomo ve marianonun geçen seneden süregelen düşüşleri var ki o işte endişe verici. serinin yanına sağlam bir transfer şart. donku seviyorum ama o temposuyla şampiyonlar liginde kabus yaşarız, selçuktan bahsetmiyorum bile onun jubile zamanı geldi de geçiyor. kostas ve diagneyle şampiyonlar liginde hiçbirşey yapamayız, ikisine de ihtiyacımız yok. sağ ve solbek, sağlam bir ortasaha, falcaonun yanına forvet transferine ihtiyacımız var az zaman kaldı ve ihtiyaç çok maalesef.
  • 22035
    hazırlık maçları ölçü olmaz, takım hazır değil diyenlere katılmıyorum. fatih hocamız bir buçuk senedir başımızda ve 2 sene üst üste takımı şampiyon yaptı. takımda bazı şeylerin oturmuş olması, belli bir oyun planının olması gerekiyor. ancak ne bir oyun planımız var ne de oynadığımız oyun zevk veriyor. bence bu oyunla ligde şampiyon, şampiyonlar liginde elek oluruz.
  • 22037
    2018/2019 sezonunda içerideki 3-0lık malatya maçı ve deplasmandaki porto maçı hariç zevk veren futbol oynamamış takım. tankı ile tüfeği ile üzerimize gelen bir tff vardı, pragmatist davrandık, şampiyon olduk. buraya kadar tamam ama artık belli bir oyun şablonu oturtmamız, bireysel yeteneklerden çok sisteme bağlı olmamız gerekiyor. ligde şampiyonluk, avrupada dayak yeme artık hiçbirimiz için yeterli olmayacak.
  • 22038
    radamel falcao'nun sorunları çözmeyeceği takım. 6 numara transferi de sorunları çözemeyecek. futbolcu kalitesinde sorun yok çünkü. hücumda pas futbolu oynamak isteyen, defansta ne yaptığı belli olmayan. düzensiz, münferit preslerle zaman zaman pres futbolu oynuyormuş gibi yapan bir takımız. her şeyi biraz yapıyoruz ama hiçbir şeyi tam yapamıyoruz.

    geçen sezon fatih hoca bir maç sonu röportajında; "kanatlarımızdan biri hızlı diğeri pasör. bu takımımıza çok şey katıyor. hücum planımızı çeşitlendiriyor." demişti.

    öyleyse biz neden sezonunun en iyi futbolcusu sağ kanattaki pasör feghouli'yken gidip sol kanada babel'i aldık. hızlı kanat transferi feghouli'nin yerine emre mor şeklinde gerçekleşti. şu an feghouli belki de takımın en iyi futbolcusu fakat babel-emre mor kanat ikilisi en doğru tercih. kanat ikilisini feghouli-babel yaptığımızda aşırı statik, rakibi tehdit edemeyen kanatlarımız oluyor.

    bu gibi bir sürü cevabı olmayan sorunlar var.
  • 22039
    emre mor’un gelişimine göre hızlı kanat kendisi, pasör kanadın babel olacağını düşündüğüm takımımız. fegho ise 10 numara veya ss pozisyonunda babel ile değişmeli oynayabilecek yetide. bu durumda 4 4 1 1 dizilimi en mantıklı seçim gibi duruyor eldeki mevcut oyuncularımızla. ama emre hazır değilken şimdiki karambol futbola mahkumuz sanırım. iki pasör kanat, rakibin dengesini bozamayıp kaos ortamı yaratamıyor olmamıza sebebiyet veriyor. özellikle 3 yıldır rodri ve onyekuru gibi çok hızlı isimlere alışmış ve skor yükünü onlara bağlamışken. bence falcao’ya bu kadar emek ve enerji harcayacağımıza onyekuru + bir def orta saha ile gayet fit olacaktık. diagne’yi de “satılırsa satılır olmazsa gol kralı elimizde” mantığıyla tok satıcı rolünde daha sıhhatli pazarlamalıydık.

    orta saha dizilimi:
    def orta saha-seri-belhanda-soso şeklinde gerçekleştiğinde emre’ye yer kalmıyor. bu durumda diamond adı verilen 4 4 1 1’e dönmek gerekiyor ve bu da kanat verimini düşürmek anlamına geliyor.
    def orta saha-seri-solda babel-sağda emre mor olunca belhanda’dan vazegçiyoruz. bu da ilerideki oyun aklımızın sadece soso ile sınırlı kalacağı anlamına geliyor. soso, seri, emre, belhanda, def orta saha sanırım aynı anda oynayamayacak. ben çözemedim buradaki denklemi. kadromuz biraz tuhaf gibi kağıt üzerine yazdığımızda. babel yerine santrfor kullansak 4 3 3’ü oynayabiliyoruz ama bu sefer de de babel’in oyun zekası ve tecrübesi dışarıda kalıyor.
    emre mor’un da ilk 11’de oyunda olduğu bir denklemi çözüp bana mesaj yazabilen olursa editlemekten mutluluk duyarım.
  • 22040
    (bkz: galatasaray futbol takımı/#2728337)

    dün bir galatasaray tutkunu nickli yazar takımdaki oyuncuların yaşlarını yazmış, biraz daha detaya inelim;

    muslera 33
    mariano 33
    nagatomo 33
    luyindama 25
    marcao 23
    seri 28
    donk 33
    belhanda 29
    feghouli 30
    babel 33
    falcao 33

    falcao'nun transfer edildiğini varsayarsak takımın gün itibariyle ilk 11 çıkacak kadrosunun yaş ortalaması 30.27 ve bu maalesef çok yaşlı bir takım olduğumuzu gösteriyor. bu ortalamayı en azından 27-28'e çekemezsek özellikle avrupa maçlarında maçın belli bölümleri hariç temponun t'sini yapamayız ve rakip tarafından fizik olarak nasıl ezildiğimizi yaşayarak görürüz.

    uefa kupasını kazanan kadronun yaş ortalaması da yüksekti(29.54) fakat aradan geçen 20 sene içinde futbol çok değişti, gelişti. günümüz futbolunda artık güç, kuvvet, kondisyon, dayanıklılık, tempo yapabilme gibi fiziksel özellikler gerektiren donanıma sahip olmadıkça tekniğe taktiğe sadık kalabilmek çok ama çok zor. bunu yaşlı bir kadroyla uygulamaya çalışmak çok daha zor. en basitinden maç içinde bekleri hücuma destek versinler diye ileri çıkardın, yediğin bir kontrada rakibin 20 yaşında fişek gibi 2 kanat oyuncusuna nasıl yetişecek bizim 33lük bekler? 23-24 yaş ortalamasına sahip bir rakibin hücuma çıkış hızıyla seninki bir olacak mı? veya savunmaya yerleşme hızı? topsuz oyundaki dinamizmi?

    ha eğer hedef yerel başarı ise bir şekilde şampiyonluğa oynar ve kazanırız fakat avrupa maçlarında rakiplerde domuz gibi oyuncular olacak. 18-20 yaşında çocuklar tarafından silindir gibi ezilme ihtimalimiz bir hayli yüksek, tıpkı geçen sezon içerde oynadığımız schalke ve benfica maçları gibi. bana göre kısa vadedeki en büyük sorunumuz; çok yaşlı ve fiziksel olarak güçlü olmayan bir takım olmamız. bu yüzden ne tempo yapabiliyoruz, ne alan parselleyebiliyoruz, ne pres yapabiliyoruz, ne hızlı hücuma çıkabiliyoruz ne de savunmaya dönebiliyoruz.

    başlayan liglerdeki bazı takımların son lig maçına çıktıkları ilk 11'lerin yaş ortalaması:

    liverpool 26.1
    manchester city 26.3
    manchester united 24.6
    chelsea 25.6
    tottenham 26.8
    arsenal 26.0
    psg 26.0
    lyon 24.4
    lille 23.2
    monaco 25.1
    ajax 25.1
    psv 24.0

    *akhisar kupa finalindeki galatasaray 30.5

    son bir not; takımımızın piyasa değeri güncel transfermarkt verilerine göre 98 milyon euro. kiralık seri ve kullanmayacağımız diagne + kostas'ı çıkarınca takımın değeri 57 milyon euroya düşüyor. italya serie a'yı 16. sırada bitirip 3 puan ile ligde kalan fiorentina'nın forveti federico chiesa'nın değeri ise 60 milyon euro, yani tüm takımı satsak bir chiesa etmiyor. bu ekonomik şartlarda türk futbolunun neden avrupa ile mücadele edemeyeceğini gösteren en net veri. o yüzden aslında çok da kafa yormamak en temizi.
  • 22042
    kadro değeri düşük görünmekle birlikte net bir kriter değildir kalitesini göstermek için. örneğin sen sahaya doğru yayılsan, sistemin otursa marcao ve luyindama değerini ikiye katlar. zaten takımlar böyle değer kazanırlar. söyle düşünelim bize avrupa şampiyonluğu getiren o efsane 2000 kadrosu kaç paraya kuruldu, şampiyon olduğunda oyunculara güncel piyasa şartlarına göre değer biçilse toplam değer ne çıkardı? o takımda sadece hakan şükür 30, emre 50 milyon euro ederdi günümüz piyasasında.
  • 22043
    yine iskeleti kurulamamış takımdır. yine bir yerleri eksik olarak antrenmanlar yapıldı. ve yine bir yerleri eksik olarak lige başlanıyor. sonra hep beraber konuşurlar, en iyi biz biliriz diye.

    evet abicim siz iyi bilirsiniz. fatih hoca bir sürü kupası olan bir adamdır. ancak artık takımı futbol oynamalı. takımı güzel bir hazırlı dönemi geçirmedi.

    yönetimin arkasındayız. ama yeter abicim artık. şu takım bir sezonda tam kadro başlasın. tam kadro çalışsın. bir kere de plan yaptık, yönettik, transferleri bitirdik desinler. her sene sezon biterken planlar yapılıyor ama takımın hep bir yerleri eksik.

    edit: selçuk inan olayını unutmuşum. tam 5 sene önce takımdan şutlanması gereken adam hala oynuyor. kimse bana anlatmasın. selçuk inan yabancı olsaydı çoktan şutlanmıştı teknik adamı tarafından.
  • 22045
    yaşlanan ve buna önümüzdeki transfer dönemlerinde bir önlem alınması gereken takım. 33'lük beklerimiz mariano ve nagatomo bu sene kontratlarının son senesindeler. ben ikisinin de gelecek sene ülkelerine döneceklerini düşünüyorum. bu yüzden bu sene beklerde bir değişiklik beklemiyorum ancak umarım gelecek sene için umarım şimdiden hem sağ bek hem de sol için potansiyelli ve para getirebilecek isimler düşünülmeye başlamıştır. altyapıdaki ramazan civelek ve süleyman luş'un da kullanılmasını kesinlikle isterim.
    yine takımımızla ismi geçen mehmet özcan'ın da transferi bu açıdan oldukça önemli. orta sahaya alınacak kişi büyük ihtimalle kiralık olacaktır zira diagne gitmek istemiyor. gelecek sene seri ve muhtemel kiralık orta saha takımdan ayrıldığı zaman bu ikiliden birisini mehmet özcan ile doldurabilirsek çok büyük iş yapmış oluruz, hem de muhtemel yerli sınırı öncesi elimiz güçlenmiş olur.
  • 22046
    takımın 6 numarası yok.

    üstüne ilk 11'in yarısından fazlası yaz döneminde ağır bir şampiyona dönemi geçirdi.

    muslera - luyindama - seri - feghouli - belhanda - diagne.

    bu oyuncular ne fiziksel ne de mental olarak hazır değil olamazlar da zaten.

    sezon başı kamp yüklemesi diye bir şey vardır biliyoruz değil mi? takıma katılalı 2 hafta olmamış futbolcular neye nasıl hazır olabilirler ki bu kadar kısa sürede?

    bütün bunların üstüne marcao'nun kilo fazlalığı, mariano ve nagatomo'nun malum halleri fiorentina maçındaki * can sıkıcı tabloyu yarattı.

    tek bir maç üzerinden 'bu sezon da şampiyonlar liginde bitiğiz' geyiği kasmak için fazla erken.

    şampiyonlar ligi bir başlasın görelim takımın halini ondan sonra dilediğinize gelişi güzel söversiniz. sadece biraz sabır.
  • 22047
    geçen sene ki bek sorununu çözemeyen takım. mariano ferreira filho ' geçen sene birçok maçta özellikle derbilerde inanılmaz kötü performans göstermesine rağmen önümüzde ki seneye de onla giriyoruz. kendisi özellikle derbilerde arada bir orta açmak dışında ofansif anlamda da defansif anlamda da bitikdi. zaten sürekli git gel yapan bir bek değil fakat 3 pas da yapamıyordu üst üste. bir de defansif anlamda kötü olunca hiç çekilmiyordu. nagatomo desen zaten ofansif anlamda zayıf. fiziği de iyi olmayınca özellikle şampiyonlar liginde çok eziliyordu. bu iki oyuncunun da yaz transfer döneminde gönderilip daha genç oyuncu alınması lazımdı fakat diagneyi erkenden okutamadığımız için forvet, orta saha sorunları öncelik olduğu için arka plana atıldı. oysa takımın yavaş oyunun bir sebebi de bu bekler. tek pas yapamadıkları için kontrol edip düzeltip dönene kadar rakip forvetler tarafından baskı yeyip geriye dönüp oyun hızını düşünüyoruz. ligde beklerimiz yaşlı olduğu için dönüşlerde sıkıntı yaşıyoruz ve oyunu rakip sahaya tamamen yığamadan takım boyunu kısaltamadığımız için 3.bölgede pozisyona girmede zorlanıyoruz. belhada' ya geçen sene bu kadar yüklenilmesinin sebebi de buydu. bekler görevini yapmadığı için 3. alanda yanında arkadaşı olmuyor ve geriye oynuyordu. devre arasında bek sorunu daha çok öne çıkabilir. umarım iyi satışlar yapıp buralara kaliteli oyuncular alabiliriz.
  • 22048
    seneye ne yapıp edip kaan ayhan' ı alması gereken takım. 1.si türk ve olası yabancı kuralında elimizi rahatlatacak. sağ bek, ön libero, stoper mevkilerinde oynayabiliyor tam bir joker. fatih hoca zamanında ilk milli takıma girmişti 2. ligde iken ve sağ bek oynatmıştı. hatta o zaman fenerliler şener niye oynamıyor diye eleştiriyorlardı * . neyse zaten milli takımda ki halini görüyoruz fizikli, hızlı ve ayağı iyi olan bir topçu. yakın zamanda evlendi ve eş durumundan dolayı türkiye' de oynamaya sıcak bakabilir.
  • 22049
    3 gün sonra ligler başlıyor ve önünde çok önemli iş kalemleri duruyor;
    - pas yapabilen mücadeleci orta saha transferi
    - diagne’nin makul ücretle yollanabilmesi
    - falcao/(olmuyorsa da alternatifi) transferi

    gönül isterki 2 senedir takım oyununu oturtmuş olalım, oyun şablonlarımız belli olsun; birlikte hareket eden, defans ve hücum kurguları sistematik; hareketli ve tempolu bir takım olalım..
    ama hala buna çok uzağız, yine bireysel anlık performanslar üzerinden yürüyeceğiz gibi görünüyor. e hal böyle olunca taraftarın da transferden medet ummasından doğal birşey olamaz..
App Store'dan indirin Google Play'den alın