*

  • 22002
    2019-2020 sezonu öncesindeki hazırlık karşılaşmalarında beklenen ışığı göstermemiş takımımız. ancak ilk onbirde az oynayan gençler için yaptığımız "bu adam ne zaman maç temposu kazanacak koy oynasın" ya da uzun süreli sakatlıktan çıkan futbolculara bir de maç temposunu yemelerini beklediğimiz gibi şimdi de bekleyeceğiz tatilden çıktı bu oyuncular. geçmiş senelerdeki seri galibiyetlerimize bakalım hep sezon sonuna yakın maçlar ya da son düzlüğe girdiğimizdeki başarılarımıza bakalım. fatih terim takımı geç açılan bir takım sanırım. bekleyeceğiz. lige iyi başlamak mı şampiyon bitirmek mi? takıma yüklenmek için onuncu haftanın geçmesini bekleyin. emin olun yine başaracağız.
  • 22003
    11.08.2019 tarihinde manchester united ile chelsea oynadı. maçı united kazandı. maçın sözlükteki başlığına bakarsanız temponun -iki takım için de- övüldüğünü görürsünüz. bu iki takımın kondisyonerleri kimdir ben bilmiyorum. hadi bu iki dev takımı geç, 11 ağustos 2019 fiorentina galatasaray maçında bizi sahaya gömen fiorentina'nın kondisyonerini bilen var mı aranızda?

    burada bartali övgüleri yapılırken şöyle bir entry girdim; #2708634

    yok efendim henüz sezon başı, yüklemeler 3 ay sonrası için yapıldı gibi söylemler benim nazarımda hikaye. fişorentina da sezon başı kampı yaptı. burada bartali'yi falan eleştirmiyorum, sorun bartali değil, sorun sistem! bizim sistemimizde sorun var. biz takım halinde oynayamıyoruz. sahayı iyi parselleyemiyoruz, topu rakipten almayı senelerdir beceremiyoruz ve savunmadan, üstelik de topla çıkma becerisi olan iki stopere rağmen, çıkamıyoruz. topu rakip yarı sahaya taşıyı orada yerleştiğimizde pas yapıp pozisyon bulabiliyoruz. allah'tan bunu yapabiliyoruz yoksa maçlarımız izlenecek gibi değil.

    burada bartali övülürken ben yukarıya da koyduğum entryde şöyle dedim; bir takımın 120 kilometre koşabilmesi için 120 kilometre koşmayı gerektiren bir oyun planı ve oyuncuların da bu plana inanmaları gerekir. hiçbir oyuncu -umut bulut hariç ama onun da faydası yoktu zaten- amaçsızca topun peşinden koşmaz. iki defa koşar, üçüncüde bakar ki arkadaşları gerekli yerleşimi yapmamış, koşmaz. koşsa da göstermelik koşar artık.

    bir de herkes 6 numara sorununa değiniyor. keşke sorun bu olsa ama bence değil. çünkü bu takım geçen sene sevilla'nın 6 numarasına sahipti, yine böyle oynuyordu. eğer 6 numaraya melo'nun bizdeki ilk sezonundaki hali gelecekse -ki onun fiyatı şu an 40 50'den başlar- evet, sorunlara bir nebze çare olur. ama biliyoruz ki öyle bir adam gelmeyecek. o zaman şahıslar üzerinden çözüm aramamak gerek. bu takımın sorunu eren derdiyok değildi, o sorunlardan biriydi. şimdi de donk değil ya da bu takımın çözümü falcao değil.

    fatih terim'i çok seviyorum ama 3. döneminden itibaren bir 4-1-4-1 sevdasına yakalandı(kaideyi taciz eden istisna daha öncesine dayanıyor demişti bana) verim alamasa da sürekli bunu deniyor. bir türlü de olmuyor. bana göre 4 2 3 1 oynayalım. en azından bu diziliş günü kurtarır. çünkü herkesin görev tanımı belli. bu formasyonda takımı izleyen biri en azından neyin ya da kimin eksik olduğunu rahatça teşhis eder ve tedaviye başlar. 4 1 4 1 oynarken tam bir kokofoni hakim sahaya, kim nerede oynuyor, ne yapmak istiyor belirsiz. bu da bir yöntem olabilir ve saygıyı hak edebilir ama işe yaradığı sürece. sorun şu ki hiç işe yaramadı şimdiye kadar.

    lig başlıyor. kadro kalitemiz ligi kotarır. eğer avrupa dönüşü konsantrasyon sorunu falan yaşamazsak ligi son 2 3 haftaya kadar kovalarız. sonrası biraz kısmetle, biraz rakiplerlerle -ki bu sene hakemlerle de uğraşacağız gibi- alakalı. hayırlısı olsun şimdiden. ama avrupa için görünen köy kılavuz istemez durumu hakim bence. iyi bir grup gelirse belki 3. olabiliriz.
  • 22007
    ligi biraz kaos desteğiyle rahatça alırız ancak avrupada işimiz şansa kalmış görünüyor. dün oynanan maçta (bkz: 11 ağustos 2019 fiorentina galatasaray maçı) su molası sırasında selçuk uzun uzun taktik anlattı arkadaşlarına acayip bir değişiklik olacak sandım. bir iki hareketlenme oldu ancak beş dakika sonra eski haline döndü takım. yalnızca seri ve selçuk değişikliği sebebiyle daha hantal bir takıma dönüşmüş olduk. gerçekten ben de ne oynadığımızı artık anlayamıyorum. ne hamle yapacağı oyun içerisinde tahmin edilebilen ama ne yaptığı anlaşılamayan bir takım durumundayız. kafalar karışık*
  • 22009
    sistem, diziliş, taktik plan vb... evet önemli. ben de defalarca sistemsizlikten filan dem vurdum. ama o kadar da değil. öyle kim girerse girsin tıkır tıkır çalışan bir sistem yok arkadaşlar. sağolsun bazı hocalar sanki gizli formülleri varmış gibi bunun arkasına sığınıyorlar. meraklı taraftar da kendisini ön plana çıkarmak ve biraz övgü almak için bu konularda bloglar açıyor, yazılar yazıyor, sayfalarca teknik ve taktik tartışıyor.

    evet dediğim gibi, önemlidir bir sistem sahibi olmak. ama en iyi sistem rakibinden iyi olan sistemdir. yani sistemi, taktiği, dizilişi bu kadar kafaya takıyorsan neredeyse her maça farklı bir sistem, diziliş ve taktikle çıkman lazım. rakibine göre bunları düzenlemen lazım. halbuki bakıyoruz bazı kritik maçlar hariç takımlar bildiklerini oynuyorlar.

    kloop, guardiola gibi teknik direktörler oldukça fazla sükse yaptılar bu gizli sistemler, taktikler ve dizilişler sayesinde. ama sağolsun çok sevdiğim nagelsmann bu saçma furyanın foyasını ortaya çıkardı. alman, genç ve taktik disiplin hastası nagelsmann ne diyor? "futbolda teknik ve taktik işin %30'u. geri kalanı ise insan ilişkileri". ben demiyorum, nagelsmann diyor. muhtemelen 2-3 sene sonra bayern, real, manchester united, chelsea gibi takımların başında göreceğiz kendisini. zaten real çok istedi ama gitmedi. bunun nedeni de ne kendisinin eksikliğiydi ne de orada teknik, taktik ve sistem kurabileceği oyuncuların olmamasıydı. orayı yönetemeyeceğini biliyordu çünkü.

    peki fatih terim varken sorun ne? geçen 2 sezonun sorunu hücum planımızın olmamasıydı. bu sezon da yok. daha doğrusu yok demeyelim. hocanın hücumda da, defansta da doğaçlamaya güveniyor. şunu diyor: "ben iyi oyuncuyu alırım, oynatırım". fatih terim budur. bunu kabul edeceksiniz terim'le çalışacaksanız. elbette temel taktikleri var. önde basma, topun olduğu yere yakın olma, ofsayt taktiği, serbest vuruşlarda alan savunması gibi basit taktikleri var. ama onun dışında yok sen oraya koş, yok burada bu pası ver, yok işte takım olarak alan çalışması gibi çalışmaları yok terim'in. bu yetersizliğinden filan değil. hoca böyle. futbolcudan zaten yapması gerekeni bilmesini bekliyor.

    ha taktikleri ve planları hatalı denilebilir. bence de bazıları öyle. mesela orta sahaların önde gereksiz baskısı, stoperlerin çok öne çıkması, sürekli ofsayt taktiği, duran toplarda adam adama savunma yapılmaması gibi konulara ben de karşıyım. ama hoca bu. bu konuda söylenecek çok bir şey yok.

    peki ne yapacağız? basit: iyi oyuncu oynatacağız. yani oynadığı mevkinin hakkını verecek adamlar oynayacak. o zaman zaten ligde öyle ya da böyle gidiyoruz. avrupa'da ise işler başka. maç maç gidiyoruz. yapacak bir şey yok. hoca da isterdi muhtemelen genç yıldızları takıma doldurup tempolu ve daha kaliteli bir oyun oynatmak. ama ffp yaptırımları bitene kadar bu iş olmaz. bir şekilde her sene öyle ya da böyle başarılı olmak zorundayız. en kötü ligde ikinci olup şampiyonlar ligi'ne gidebilme ihtimali yaratmalıyız. durum bu. bu gerçekleri göz ardı edip "hocam genç oyuncu al, sistem kur, geleceği yarat" demek bana çok hayalpereste geliyor. kusura bakılmasın.
  • 22011
    rüyadan uyanmamız için hayırlara vesile olacak bir mağlubiyeti tatmış kulübümüz.

    hepimiz günlerdir falcao’yu ve gelecek orta saha transferini bekliyoruz haliyle, özellikle falcao konusuna çok kanalize olduk. ve gözümüzün önündeki büyük sorunsa maalesef görünemedi.

    bu takımın çok büyük bir yumuşak karnı var; bekler. nagatomo’nun top bizdeyken gördüğü el freni işlevini, mariano’nun savunma zaafiyetini ve fiziken düşüşünü hepimiz ara ara dile getirsek de, sanırım bunun oyun performansımıza ne denli bir eksi yazdığını göremedik.

    her şeyden önce ikisinin de yaşları 33. 33 yaşında bir oyuncu falcao, babel değilse sana külfetten başka da hiçbir şey değildir. bugün 11’nin 7’si 21 yaş altı olan fiorentina’ya karşı bu duruma düşer, yaş ortalaması 21 olan benfica’ya karşı top bile yapamazsın. falcao’nun da katıldığını varsayarsak bu takımın 11’nin yaş ortalaması 30. sürerliliği, geleceği, dinamizmi olmayan ve nakte çeviremeyeceğiniz bir kadroyla ne denli uzun vadeli başarılar elde edebilirsiniz ki avrupa’da?

    bu kadron seni ligde şampiyon yapabilir, ligin de üstünde bir kadrodur. ama avrupa’da bu beklerle hiçbir şey oynayamazsın kendimizi kandırmaya gerek yok. naga schalke maçından beri kayıp, neredeyse 1 yıl olacak. mariano savunma zaafiyetlerle, özellikle deplasmanlarda yer yer açtığı casper moduyla, bu fiziğiyle bizi bu sene nereye kadar götürebilir bilinmez.

    bu dakikadan sonra bu yaşlarıyla hangi talibi bulacaksın da yerlerine bu süre zarfında kimi alacaksın o da kocaman bir soru işareti. talip çıksa da bu kontratları bırakıp gitmezler maalesef, hatta hocanın bu yönde bir tasarrufu olduğunu bile sanmıyorum. o yüzden bu sene ikisiyle geçecek gibi görünüyor. iyi bir orta saha transferi ve falcao ile bu takım iyi işler de çıkarır, karamsarlığa kapılacak bir vaziyette değiliz. fakat kar topu ile şampiyonluk kutlama hayallerini bir bırakıp artık işe rasyonel bakmanın da zamanı geldi.
  • 22012
    şampiyonlar liginde fena çuvallarız bu beklerle arkadaşlar.
    yuto ileri çıkamıyor artık, defansif olarak işi kotarsa da ofansif olarak eksik kalıcak gibi.
    martin, çok adam kaçırıyor ayrıca da vasatın biraz üstü bir ofansif performans.
    mariano, çok beğensemde zamanında artık çok yavaş, vücut kaldırmıyor.
    ben açıkçası bu sene fatih terim’den iki bek transferi bekliyordum.
    seri’nin partnerini konuşmaya gerek yok zaten. donk’la selçuk’la olmaz o iş.
    bizim falcao’dan ziyade başka ihtiyaçlarımız vardı ama o eksiklikler kapatılmadı henüz, kapatılacak gibi de görünmüyor.
  • 22013
    2019-2020 transfer sezonunda trabzonspor'unkine benzer bir politika uygulamak yerine ne yazık ki hayatında ilk kez şampiyonlar ligine giden beşiktaş'ın stratejisine benzeyen yapıda takviye yapmış takımdır. bunun kısa zamanda avantajları olabilir ama dezavantajları orta vadede kendini gösterir. bir yandan da ffp kısıtlamaları takımı buna itmiş olabilir fakat iyi araştırmalar yapılarak en azından bir önceki sezonun devre arasında yapılan luyindama ve marcao yatırımına benzer bir yerli taraması yapılabilir miydi? orta vadede mutlaka çok yetenekli ve kazanma hırsı aşılayabileceğimiz yerli oyuncuları daha patlama yapmadan bulmamız ve takıma dahil etmemiz gerekiyor.
  • 22016
    2019-2020 sezonunda da şampiyon olacak olan futbol takımı. muslera, nagatomo, feghouli, seri ve belhanda 2019 yazında amerika kupası ve afrika kupası nedeniyle takıma geç katıldı. ayrıca on bire bir forvet bir orta saha takviyesi yapılacak. kondisyon yüklemeleri ancak eylül ayından itibaren etkisini gösterecek. takım an itibariyle hazır değil ama bu hazır olmayacak demek değil. varın bir hazırlık maçı ile gelin güvey olunsun mayıslar yine bizim olacak.

    düzeltme: seri'yi unutmuşuz.
  • 22017
    son iki sezondur taraftarina keyif veren maclardan sadece bir elin parmaklari kadar oynamis olan takim. ve muhtemelen bu maclarin hepsi ic saha maci. (gecen seneki porto deplasmanini haric tutuyorum)

    maalesef fatih terim takimina ne oynatmak istedigine ya karar verememis ya da oynatmak istedigi oyunu oyuncu grubuna aktaramiyor. hazirlik maclarinda 90 dakika tek bir organize hucum yapamayan takima falcao yu getirsen de sonucun degismeyecegi gun gibi ortada.

    fatih terim’in acilen kendisine ve takima ceki duzen vermesi gerekiyor maalesef.
  • 22018
    orta saha transferiyle sorunu çözülmeyecek olan takim. kalecinin senelerdir yaptiği tek şey defans oyuncusundan gelen topa bam güm ileri şişirmek. sol bekin nagatomoters ayakli sağ bekten çıkma pas oyununda sadece yanindaki stopere pas atabilen dikine pas sıfır olan, oyun kurma meziyeti olmayan bir bek. sağ bekin mariano desen hücum anlaminda şapkadan tavşan çikarabilecek yetenekte ama işin savunma yönünde aksiyor. diğer sağ bekin linnes belirli bir sistem dahilinde işleyebilecek tempolu ama geçiş oyununda ve pas oyununda aksayan bir bek. gelecekte bonservisinden para kazanabileceğimizi düşündüğümüz yillar sana başimiza gelen en güzel ikililerden marcao-luyindama ikilisi ama baskiyi gördüğü anda kaleciye dönerek oynamaya devam ederlerse edirneden çıktığın anda işlevselliğini yitirebiliyor. evet annemizin liginde başarili bir kadromuz var lakin avrupa arenasinda adamlar lige o kadar hazir ki biz ise daha doğrusu türk takimlari tam hazir olma işini ekim ayina birakarak aslinda bişeyleri yanlış yaptiğimizi gösteriyor. tabiki ölçü değil bazi hazirlik maçlari. 1 ay sonra şampiyonlar ligimaçina çikacak olan takimin ne oynadiği belli bir şablonu olduğu en azindan belli olmasi gerekirdi diye düşünüyorum. eleştirilerim yangin yapmak değil ama eksik olduğumuzu uçup kaçıp mükemmel olmadiğimizi bilmemiz gerekir. içgörü açisindan güzel bir deneyim bazi hazirlik maçlari.* yillik 5 milyon euro alan bir takimin kalecisinin bu denli çizgi kalecisi olmasi ve kendini geliştirmemesi beni üzüyor. evet türkiye içerisinde en kaliteli kaleci yalniz avrupa arenasinda 5 milyon para alip yine ayni hatalarla devam edecekse neden veriyoruz bu paralari. mesela kurtariş yapiyor alkişliyoruz felan bu adamı o kurtarişi yapsin diye milyonlarca euro aliyor. ben işe gittiğimde işimi yaparken kimse alkişlamiyor beni. çünkü her hizmetin bir karşiliği var. yapmasi gerektiği şey için bir insani alkişlamak, pohpohlamak bana samimi gelmiyor. bugüne kadar yaptiği hizmetler için teşekkür ediyorum. bazi oyuncularin aldiği paraya gelene kadar nice haketmeyenler var diye anti-tez savunulabilir. fakat hakeden haketmediğini almiyor diye ben eleştirmekten kendimi geri çikaracak değilim. senelik 1.5 milyon euroya oynayan bir güney amerikali kaleci de bizi şampiyon yapabilir. fakat 3 kaleciye verdiğin parayi bir kişiye veriyorsan insan gözle görülür bir katki bekliyor. sonuç olarak biz bu ligde yine şampiyon oluruz şampiyonluğa oynariz ama fatih hocamin olduğu gibi bizim de hayalimiz var. umarim dersler çikarilir.
  • 22019
    agresifliği artıracak çabuk bir defansif orta saha oyuncusuna, patlayıcı bir kenar oyuncusuna ve falcao'ya ihtiyacı olan takımımız. aslında beklerimizi değiştirebilmek de güzel olurdu ama ffp sınırları içinde kalmak gerektiğinden daha fazla hamle yapma olanağımız yok. avrupa için ise hedeflerimizi 2019-20 sezonunda da düşük tutmak en mantıklısı olacak gibi.
  • 22020
    ön alanda pres 6/10.
    takım savunması 3/10.
    bireysel savunma performansı 4/10.
    savunmada alan parselizasyonu 5/10.
    savunma konsantrasyonu 4/10.
    duran top savunması 2/10.

    kanat organizasyonu 1/10.
    ikiye birler 2/10.
    şut pozisyonu yaratma 2/10.
    ceza sahasına girme denemeleri 1/10.
    hücumda alan parselizasyonu 3/10.
    bireysel hücum performansı 2/10.

    yan pas 9/10.
    durağanlık 10/10.
    kaleci 10/10.
    yavaş oyun 9/10.
    fiziksel kuvvet 5/10.
    hız 4/10.

    2019-2020 sezonu hazırlık maçları ve 2019 süper kupası sonrası, 2019-2020 sezonu başlamadan önce takıma puanım bunlar. berbat geçen bir hazırlık dönemi yaşamış takım.
  • 22021
    11 ağustos 2019 fiorentina galatasaray maçı ile taraftarının gözü iyi ve/veya kötü yönde açılmış olan canımız ciğerimiz.

    takımın defolarını gördük mü? gördük. iyi bir defansif orta saha, kanat bekleri, belki bir stoper daha, santrafor... say babam say, bitmez. çözüm ne peki, transfer mi? hayır, sen elindeki malzemeye göre plan çizmek zorundasın.

    fernando reges sevilla'ya transfer olalı bugün tam bir ay oluyor, hala yeri dolmadı. falcao iki aydır istanbul'a iniyor, hakkında en ufak resmi bir açıklama bile yok. neden? sadece transfer başarısızlığı mı? para yok çünkü. yönetim ne yaparsa yapsın oyuncu transfer edemiyor çünkü alacak pa-ra-yok! alamıyoruz ya adam alamıyoruz. monaco 2-3 ne koparırsam kafasında. sırf o 2 milyonu vermemek için direniyor yönetim çünkü başımızda ffp var. evet, nagatomo ve mariano s.o.s. veriyor ama onları satamazsın zira onlardan gelecek para maksimum 3 milyon eur, o da totalde. o paraya bırak iki bek almayı, linnes sağda oynasın desen bile sadece sol bek bile alamazsın. o paraya alacağın adamın nagatomo'dan fazlası olmayacak. şu an takımda satılabilecek tek oyuncu diagne, ondan gelecek paranın da 3 mn eur'u monaco'ya gidecek geri kalanla da defansif orta saha alabileceksin en fazla. 3 milyon monaco'ya gidecek çünkü vermiyorlar adamı ya, baya vermiyorlar. ne koparırsak kârdır diyorlar ve inanın bana koparacaklar o parayı. transferin bitmesine kalmış 20 gün, sezon açılıyor hafta içi, bekleri bugün satsan yerine kim, ne zaman gelecek? lan bir ay oldu fernando gideli daha adam alamadık yerine. a-la-mı-yo-ruz.

    falcao geldi artık. vereceksin o 3 milyonu da alacaksın, bu saatten sonra dönmek daha çok zarar verir. hele böyle garip bir kitle sosyal medya sayesinde istediğine sayıp sövebiliyorken. mecbursun artık. falcao sonrası tek atımlık kurşunun var, onu da defansif orta sahadan yana kullanacaksın bu da net. öyle bir oyuncu almalısın ki oraya beklerinin defolarını da kapatmalı. galatasaray beklerinin sorunu ne? gidemiyorlar ileri, gitseler dönemiyorlar. savunmadan pasla çıkayım diyorsun ileri gidemiyorlar, top taşıyamıyorlar hop geri oynuyorlar topu. ahmet ercanlar'ın bir tarafından uydurduğu, aykut kocaman'a ait bir taktik vardı hani; set örme taktiği, aha işte ona bağlıyor beklerin. hadi diyelim beklerin gitti, kontra yediğimizde geri dönemiyorlar. bugün yediğimiz golleri açın izleyin, hele son golü. nerede oyuna az evvel girmiş olan mariano? biz bu pozisyonlardan geçen sezon da yedik mi? yedik.

    senin öyle bir defansif orta saha alman lazım ki oyun kurarken stoperlerin arasına girip top almalı ve atağı başlatmalı. stoperlerin de kenar çizgilere kadar basmalı, beklerin de topsuz bir şekilde sahanın 60-65. metresine oturmalı. topla ilk orada temas etmek zorunda senin beklerin. daha geride topu alınca el freni işlevi görüyorlar çünkü. bunu fernando yapar mıydı? yapıyordu ama bizde yapamadı. yaptığı da oldu ama her zaman değil. sağlıklı, performanslı bir fernando yapardı ama o fernando zaten manchester city'de kalırdı. neden city fernando'yu elden çıkardı da fernandinho'yu suyu çıkana kadar kullandı sorusunun cevabı zaten bu.

    senin öyle bir defansif orta saha alman lazım ki çapa olmamalı. bugün sözlükte ılgaz çınar, nam-ı diğer sultani124 de söyledi bunu terim'in bakayoko, wanyama gibi isimler istemesinin sebebi bu. bu iki isim bana kalırsa bir üst paragrafta belirttiğim oyun kurma becerileri yüksek isimler değil ama defansif açıdan çapa da değiller. öyle demirleyip beklemiyorlar, savaşçı orta saha dediğin şey bu adamlar işte. hücumdan dönemeyen bek oyuncunun açığını saniyesinde kapatacak adamlar bunlar. entry'nin antresinde refere ettiğim maçta stoperlerimiz döküldü mü? döküldü, en azından marcao. peki niye döküldü? çünkü bütün fiorentina takımını kucakladı herif. benassi'yi de o karşıladı boateng'i de o karşıladı sottil'i de o karşıladı. işte wanyama gibi, bakayoko gibi enerjileri yüksek defansif orta sahanın önemi burada ortaya çıkıyor. bugün donk etkisizdi çünkü gücü yetmiyor, karşısında üçgenleri kurabilen takımlar olduğu zaman donk gibi hantal oyuncuların yapabileceği hiçbir şey yok.

    seri'yi hoca defansif kısımda deneyince ben de "hoca nabıyon hoca" diye takıldım birkaç gün, yalan yok. ancak bugün anladım ki fatih terim de elindeki malzemeden en iyi sonucu çıkarma arayışında. seri işin bahsettiğim defansif kısmı için yeterli değil ama hücum kısmında, savunmanın arasına girip top alma oyun kurma kısmında iş yapabilecek bir oyuncu. evet bu oyunla seri'yi en efektik şekilde kullanamayız ancak defansif orta saha gelmediği müddetçe takım olarak optimum faydayı bu şekilde sağlayabiliriz. fatih hoca'nın kamp süresince ömer bayram'ı orta saha olarak değerlendirmesini de buna bağlıyorum. çünkü savunmanın önünde seri ile oynarsanız bu sefer gerekli defansif sertliği orta sahada yaratmak zorundasınız. belhanda gayet çaba gösteriyor ama yanındaki adamın da enerjili birisi olması gerekiyor. seri'nin 6 numara oynadığı bir dizilişte feghouli'yi merkeze çekemezsiniz. işte burada da ömer bayram devreye giriyor. git gel yapabilen, kısıtlı yeteneğe sahip bir oyuncu. aslında orta sahada n'diaye'nin "yetenek ve kapasitesinin farkında" olanı ömer bayram. badou'da da kumaş vardı ama kullanamadığınız zaman hiç işe yaramıyor. hoca belli ki en olumsuz senaryo olan defansif orta saha gelememe durumuna karşı -ne yazık ki var böyle bir ihtimal- düşünerek seri'yi defansif, ömer'i de merkez orta sahada denedi. olay aslında tamamen bek oyuncularının zaaflarını kapatmak ve onlardan alabileceğin makmimumu almak üzerine kurgulu tamamen. çünkü değiştiremiyoruz, kullanabilmeyi öğrenmemiz lazım.

    neyse yazdım ben de öyle. uzun mu kısa mı bilmiyorum, uzun oldu galiba. aslında daha yazacak çok şey var da ne ben yazarım ne siz okursunuz. gerisi ikili mesajlaşmalara artık. hatam olduysa affola...
  • 22022
    sorununun transfer ile kapanacak olduğunu düşünmediğim takım. tercih ve sistem aklı olarak da sıkıntılar var. geçen sene onyekuru sol kanadı otoban yaptı, nasıl? adam atletik genç ve enerjik. onun yerini daha statik ve 32+ yaşında hem de 3 senelik sözleşmeli babel ile doldurursan, büyük takımlardaki en enerjili yerler olması gereken kanat beklerin milletin futbolu bıraktığı 33 yaşında olursa, orta sahanda donk ve selçuk gibi yaşlı ve birçok yönden eksik adam olursa, forvetinde de diagne gibi kendine king kong diyen ama sporcu olmayan halimle omuz atsam yerlerde yuvarlanacak adam olursa bu sistem tutmaz. tutmadı da tutmayacak da. 2 senedir şampiyon oluyoruz deniliyor da, kıçımızdan kan gelecek şekilde kanırtarak ve her türlü dış mücadeleyle savaşarak kıl payıyla olmuşsun. yani 8-9 bin devir çevirerek, kapasitesi ufak bir motorla olmuşsun. hazır elinde düze çıkmaya yeltenmiş, ligden ve şampiyonlar ligi gelirinden parasal olarak önceye göre daha fazla potansiyel ve gerçekleşmiş gelirin varken; mevcut motor kapasitesini mi büyütmeyi arzulamalıyız yoksa yine 9 bin devir çevirirken, red line'da takım can çekişirken, görsel ve sükse yapma amacıyla dış modifiyeler mi yaparsın ?

    kaç senedir oynadığımız futboldan ne keyif alıyorum ne de umut besliyorum. bu değişmedi ve bu gidişile de değişmeyecek. ister inanın ister inanmayın ama bizim sahip olduğumuz maaş bütçelerin 3'te 4'te birine ve hadda daha azına çok daha dinamik kurulan takımlar var. az uz para ödemiyoruz biz. premier lig gibi ligler arayı çok aştı yetişemeyiz durumu var ama sen sistemsel olarak yetişmeyi de arzulamıyorsun ki? paranı ve iş gücünü olur olmaz şeylere harcıyorsun. mesela leichester city büyük devlerin arasında onlara göre çok mütevazi transferler yapıp, müthiş bir sistem dahilinde imkansız görülen premier lig şampiyonu olmadı mı ? o adamlar 40-50 m euro harcadı vs deniliyor. bu parayı yeri geldi galatasaray yeri geldi fenerbahçe harcadı. ne değişti, ne gelişti? hiçbir şey. ayrıca o miktar para senin ligindeki 8-10 m euroya anca eşittir toplam pl transferlerine oranla.

    canımız takımımız yıllardır yan pas, geri pas, az koşu, kendince "görkemli" transferler ile batık bir ekonomide kıvranıyor ve buna öyle alışmışız ki hiç yadırgayan yok. sene başında kampa götürecek 4-5 futbolcusundan fazlası olmayan, harcayabildiği para devede kulak olmayan sivasspor bizden iyi top oynuyor yahu. bunu sindiremiyorum.

    bizim yadırgamamız, üzerine düşmemiz gereken konu "bence" bu. düzeltme, eleştiri veya yorum için en ufak gocunmam olmaz, ekleme yapmak isteyen için algılarım da dm kutum da açık. sevgilerle, iyi bayramlar sözlük.

    not:dikkatli sürün.

    ekleme: kaçırdığım almanya süper kupasını izledim bu yazdıklarımdan sonra, gözümde bir damla yaşla. şu atletiklik, zeka ve oyunun akışkanlığına bakabilir misiniz? tam olarak keyif bu işte.
    https://www.youtube.com/watch?v=jwTCPXdK_pw
  • 22023
    tek tek isimlere bakıldığında kaliteli isimler mevcut takımda. örneğin, geçen sene eleştiri oklarına çokça maruz kalan, ''eskisi gibi değil artık yaşlandı'' denilen 32 yaşındaki fernando, 4,5 milyon euro bonservis kazandırarak kalburüstü takımlardan sevilla'ya transfer oldu. en tepedeki 10-15 takım hariç, avrupanın çok önemli kulüplerinde ilk 11 başlayabilecek 7-8 oyuncumuz var. o bireysel kaliteye sahipler fakat bu oyuncuları belirli sağlam bi' düzen içinde oynatamıyoruz. bunun yollarının aranması gerekiyor. yoksa 11 ağustos 2019 fiorentina galatasaray maçında sahada falcao olsa da değişen çok fazla bi' şey olmazdı. sorun isimlerden ziyade mevcut isimlere uygun bi' sistemin, oyun anlayışının gelişip olgunlaşması. tsl'de eldeki yıldız isimlerle yine bi' şekilde günü kurtarırız muhtemelen ama şu şekilde şampiyonlar ligi maçına filan çıkmayalım mümkünse.
  • 22025
    bekleri adeta leş atan takımım. 11 ağustos fiorentina galatasaray maçı izlenimlerime göre mariano'nun temposu bırakalım şampiyonlar ligi'ni diagne'nin kral olduğu balon ligi bile kaldırmaz, linnes iyi gözükmüyor, nagatomo pas oyununu baltalıyor, orta saha yumuşak kalıyor ama biz tek sorun falcao'ymuş gibi, sanki falcao gelince her şey çözülecekmiş gibi davranıyoruz.

    fatih hocam'ı çok seviyorum, yaşayan efsanemizdir, her şeyimizdir ama yeni sezonda da pek çok maçın ne oynadığımız belli olmadan karambole kazanılmasını istemiyorum. ben aslında üçüncü fatih terim dönemini istiyorum ama iki yıldır bir türlü bulamıyorum. hocaya hak veriyorum kendisinin olmayan bir takımla iki yıl mükemmel iş yaptı ama artık takım da kendisinin kadro da kendisinin. artık top riera'dan sol bek çıkaran hocamda...
App Store'dan indirin Google Play'den alın