• 226
    yaktigin kalori > aldigin kalori gibi formulun her zaman gecerli olmadigi kilo vermenin diger adi. gunde 2000-2500 kalori yakip 3-4bin hatta bazen 5000 kalori yiyorum. 5 ayda -20kg zayifladim.

    formulu gecin. vucudunuzda size kilo aldiran tek bir sey var o da insulin hormonu. baska hicbir sekilde kilo almaniz mumkun degil. ne kadar az salgilanirsa o kadar hizli kilo verirsiniz hem de benim gibi yattiginiz yerden. insulini de karbonhidratlar salgilatiyor. kes karbonhidrati, kizgin tavaya atilmis saf tereyagi gibi eriyorsun, istersen spor niyetine butun gun yat. yatarak 20 kilo verilir mi? hem de nasil! ;)
  • 227
    kurtulus - bölum 2

    öncelikle birinci bölum icin (bkz: zayıflama/#2024067)

    bu yazinin ikinci bölumunu hazirlamak icin beklememin sebebi sonuclarindan kesin olarak emin olmak icindi. cunku cevremde kilo sorunu olan insanlarin da uygulamasini istedim. sonuclar muazzam.

    birinci bölume nazaran bedenimde degisenler sunlar,

    - 21 kilo verdim
    - göbek ve fazla yaglardan tamamiyle kurtuldum
    - uyku apnesi bitti
    - seker hastaligindan tamamen kurtuldum
    - butun kan degerlerim normale döndu
    - cok daha enerjili yasiyorum hayatimi
    - alkol ve sigarayi biraktim
    - özguvenim hep yerindeydi ancak daha da artti.
    - nefes darligim bitti, bunu sigarayla da bagdastirabiliriz ancak agir olmayan bir vucudu tasimak da buna etkili.

    hic spor yapmadim. hatta butun gun bir sandalyede hayatimi geciriyorum. isim bu. gunde 1500-2000 adim o da tuvalete veya park yerinden arabaya giderken attigim adimlar. gunde 3-4 bin kalori aliyorum. hayvanlar gibi yiyorum.

    zayiflamak icin bize dayatilan "az yiyeceksin, spor yapacaksin, yediginden fazlasini yakacaksin" gibi sacmaliklari gectim. bu önerilerin cok buyuk faydasi yok. aslinda farkinda olmadan tek bir seye yönlendiriyorlar sizi. insulini ve leptini dusurmeye. vucudunuzda yemek ve kilo almak ile alakali baska bir hormon tasimiyorsunuz. triod bezlerinizde genetik bir sorun yoksa -ki olsa da mineraller ile duzeltilebiliyor- ne yaparsaniz yapin kilo alamiyorsunuz. aksine bu iki hormonu dusuk seviyelerde tuttugunuzda tereyagi gibi eriyorsunuz.

    vucudunuzda yediginiz fazla sekeri yaga cevirip depolayan yavsak bir hormon bu insulin. bir de bunun mahalleden arkadasi var orospu cocugu leptin. bu pust da beyine "ben doydum" daha fazla yeme diye sinyal cakiyor ama o kadar pust ki, sen kontrolu onun eline birakinca seni devamli yemeye tesvik ediyor. beyin bir kere guvenmis bu arkadasa, benim diyor daha buyuk islerim var, dusunuyorum, hayati organlari yönetiyorum, her yere yetisemiyorum sen acikinca bana bildir ben de bu lavuga yemek yedireyim. her ne kadar ismi balkanlardan ucuza alinmis bir futbolcu ismine benzese de iste ac gözluluge ve doymak bilmeyen butun o hallerimize ibne leptin sebep oluyor.

    bunlar birlikte calisiyor. leptin yedirdikce insulin yag depoluyor. bu kamil de bugun ne yedi be kardesim, sunlari ben bir depolayayim, organlarin etrafina ve göbegine biriktireyim de görsun yavsak. o ne öyle kuru kuru az yaglansin ele gelsin diyor.

    bu iki pustu kontrol edecegiz ki bizi hasta etmesinler. bunlari serbest birakmaya gelmiyor. peki nasil kontrol edecegiz? o da cok basit.

    öncelikle insulinin gereksiz salgilanmasini engelleyecegiz. ne kadar spor yaparsan yap, gunde 5 milyon kalori de yaksan vucudun 50 gramdan fazla sofra sekerine ihtiyac duymuyor. bundan fazlasini alarak kendini zehirliyorsun. sofra sekerinin bir zehir oldugunu unutmayin. eski insanlar sofra sekeri yemiyordu. dogal meyve, sebze ve proteinlerden gerekli sekeri aliyorlardi. bizi 1 milyon yildir tutan iste bu sistemdi. ama biz ne yaptik? unu bulduk, patatesi bulduk, pancardan seker urettik, rafine ettik derken sistemin icine ettik. vucudumuz yavrum garip ne yapsin? alismamis götte don durmaz. e ben 990 bin yildir böyle yasamadim, alisik degilim ben sekere. bana bir 500 bin yil daha ver ki evrimleseyim sekere adapte olayim. sen bunu 1500 yilda bana yuklersen ben de tepki gösteririm diyor. seker zehrine kilo alarak, organlarin etrafinda yag biriktirerek, hayati organlari ve onlarin filitlerelerini tikayarak tepki veriyor. sana ya olm hayvan gibi oldun, yoluna yuruyemiyorsun, sana kac senedir mesaj gönderiyorum, aynaya bir bak balon gibi sisirdim seni hala daha gömuyorsun pideleri ekmekleri diyor.

    sen tabii leptin pustu yuzunden mal gibi yemeye alistigin icin uyanamiyorsun mevzuya. bu iki pust birlik olup seni kervana katiyorlar haberin yok. ömrunu 20 yil daha kisaltiyorlar. benim dedem ekmegini balini yer, alkolunu alir adam 90 yasinda diyorsun, masallah kardes diyoruz adam 3 sene sonra öluyor. 110 yasinda ölecegi yerde daha hayatinin baharinda 93 yasinda rahmetli oluyor. :(

    aldiginiz seker, sofra sekeri, fazla meyve ve icinde karbonhidrat barindiran butun yiyecekler size kilo aldirir. inslunin ekmegine yag surersiniz karbonhidrat aldikca. ortamlarda karbonhidrat bulunmayinca, insulinin babasi olan pankeras sokaga salmiyor insuluni. "ya napican olm disarda bak hic karbonhidrat yok" diyor. "olur mu baba ben bu karbonhidratlari kervana katicam hepsini yaga cevirip, yag olarak depolayacagim" dese de babasi salmiyor. salsa da gunde 1 saat bahcede hava almaya gönderiyor en fazla.

    leptin denen götveren insulin olmayinca zaten tek basina bir numarasi yok, ona buna atari insuline guvenip yapiyor, e haliyle o da cikamiyor sokaga. bunlarin ikisi mahalleden elini cekince mahalleye bahar geliyor, huzur geliyor. pis sokaklar temizleniyor, köse basinda bekleyen yaglar tek tek kayboluyor. yollar aciliyor, genisliyor, temizleniyor.

    zayiflaminin formulu kisaca, ne yerseniz yiyin gunluk karbonhidrat/seker alimini 50 gram ve altinda tutmaktan geciyor. onun yerine yag yiyorsunuz. kaliteli yag. hayvansal gidalardan, tereyagindan, meyvelerden, cerezlerden, zeytinden olusan kaliteli yag. sabah kahvaltisinda 2 yumurta bol tereyagi gömuyorsunuz. yanina da kremali ve sekersiz bir kahve. aksama kadar acikmiyorsunuz. insulin ortalikta bir sure görunmeyince, vucut sekerden enerji saglayan bir yapidan yagdan enerji saglayan bir yapiya donusuyor. bunu soyle dusunun, butun bu savaslar ve orospu cocuklugu petrolden kaynaklaniyor degil mi? petrol yerine herkesin elinin altinda para etmeyen sinirsiz bir enerji kaynagi bulsaydik dunyada dönen butun bu orospu cocuklugu buyuk oranda son bulurdu. ayni hesap. seker yerine yag yakan bir bunyeye döndugunuzde yediginiz yaglari bir kere yakiyorsunuz. yetmedigi zaman da vucudunda yag depolanmis neresi varsa beyin kardes "olm parcalayin sunlari bu lavuga enerji lazim" diyor erimeye basliyorsun. bu kadar basit.

    yok kaslar eriyormus da, yok beyin sekerle calisiyormus da... bunlarin hepsi sizi hasta etmek icin söylenen sahte arastirmalar. hasta olun, cok yiyin, ilac alin, doktora gidin, psikolojiniz bozulsun, kanser olun, obez olun, ekonomiye can verin, milleti zengin edin. (bkz: amerika)

    "ya bu da mi amerigan oyunu" dediginizi duyar gibi oldum. yok amerika degil, butun dunyada sistem böyle. emperyalizmin calisma prensibi bu.

    adamlar fareler ustunde deney yapiyorlar, bakalim labirentte hangisi daha önce yolunu bulacak diye test ediyorlar. bazilarini sekerle besliyorlar digerlerini normal besliyorlar. normal beslenen tum fareler sekerle beslenen diger tum farelerden %30 oraninda daha hizli buluyor yolunu. seker sizi aptallastiyor kisacasi. bize de annelerimiz sinava girmeden önce veliefendi'de gazi kosusuna katilacak at gibi kesme seker yediriyorlardi. meger iyilik yapacagim derken, sinavla hayatimizi belirledigimiz yavsak sisteme yenilmemize sebep oluyorlarmis.

    sekeri kesin, karbonhidrat da bir sekerdir onu da kesin gunde 50 gramdan fazla yemeyin. markette urun alirken besin degerleri yazar alacaginiz tum urunlerde karbonhidrat orani yazar. 100 gramda 5 grami gecmeyen urunler alacaksiniz. 5.1 gram bile olsa uzak duracaksiniz. ve kalori saymak yerine gunluk yediginiz karbonhidrati hesaplayacaksiniz. gidin simdi markete, normal nasil alisveris yapiyorsaniz öyle alisveris yapar gibi urunlerin besin degelerine bakin. ben bunu alirdim dediginiz seylerin karbonhidrat oranlarina bakin. hayretlere duseceksiniz. sonra da neden kilo aldiginizi dusunup, bu yazi yardimiyla size bir isiklanma, aydinlanma gelecek. geellll gelll diyecek ama gitmeyeceksiniz. o urunu usulca yerine koyup, butun markette alabileceginiz urunleri zamanla ögreneceksiniz.

    kendinizi zehirlemeyin. ben yaptim ama dersimi aldim. kanser hucreleri bile sekerle besleniyor. alkol, sigara neyse seker de ayni bok.

    ömrunuzu bu asagilik emperyalistlerin eline teslim edip kisaltmayin. ilacsiz tip-2 seker hastaligindan, fazla kilolardan, gereksiz kolesterolden hepsinden sekeri keserek kurtulabilirsiniz.
  • 228
    benim gibiektomorf vücut tipine sahip olanların en büyük kabusudur.

    ekim 2015'te vücut geliştirmeye tekrar başladığımda 1.95 boy 85 kilo ile cılız bi vücuda sahiptim. sporcu geçmişimin de etkisiyle ve tabii ki doğru beslenme ve antrenman programıyla mayıs-haziran gibi 94 kiloya kadar çıktım ve gayet fit bi görünüme tekrar kavuştum.

    tatile gittiğim ağustos ayına kadar antrenmanlarımı hiç aksatmadım. fakat ne olduysa 10 ağustos- 20 ağustos arasında tatile çıktığımda oldu. 10 gün antrenman yapmadım. tatilin verdiği rahatlamayla tüm beslenme düzenim bozuldu. sabahları sucuk-ekmek, öğlen kokoreç, pide, geceleri yatmadan önce 2-3 tabak yoğurtlu soslu mantı:( ve alkolün de etkisiyle 10 günde 10 kilo ( hepsi kas ) verdim ve adeta kelebeğin rüyası filmindeki kıvanç tatlıtuğ'a döndüm. aylarca çalışıp kazandığım fit görünüm 10 günde çöp oldu.

    diyeceğim şu ki ektormorf vücuda sahipseniz ve daima fit kalmak istiyorsanız sporu ve sağlıklı beslenmeyi hayatınızın bir parçası haline herkesten çok getirmek zorundasınız.
  • 235
    kesinlikle karbonhidrat ve şeker alımının kesilip, lifli ve proteinli gıdalar üzerinden ağırlıklı bir beslenme alışkanlığı ile yapıldığı takdirde sonuçlarını gösteren. şunu gönül rahatlığı ile söylemek isterim, bu tarz zararlı gıdaları ve fast food tüketmediğiniz sürece, dilediğiniz kadar yiyebilirsiniz. et, süt, peynir, sebze , yiyin arkadaşlar. yemeyerek kilo verilmez. hayatınızdan karbonhidratı çıkarın, şekeri çıkarın ama yemekten çekinmeyin.
  • 237
    sadece yeme düzeni değiştirilerek yapılan zayıflamada kaslar da eridiği için kilo verilse de istenilen bedene düşülemez. çünkü yağlar kaslara göre birim ağırlık olarak daha fazla hacim kaplar.

    o yüzden haftada en az 3 kere 45 dakika yürüyüş yapmak şarttır. mümkünse yürüyüşten sonra 15 dakika üst vücudu da çalıştırın.

    yeme düzeni içinse akşamları kendinizi aç bırakıp uyumak yerine salatalık yiyin. boğazını tutamayanlar da tarçınlı suya başvurabilir. ama dediğim gibi sporsuz asla!
  • 238
    çok sık dile getirilen bazı öneriler var ya gerçekten acayip işe yarıyor. yani ekmeği kes, şeker tüketme, akşam belli saatten sonra yemek yeme(ben akşam yediden sonra sadece şekersiz çay veya kahve içiyordum. ki ilk başlarda alışmak çok zordu.) vs.

    bunlar başta çok klişe gelse de bunları uygulayınca insan gerçekten zayıflıyor. mesela ben bunları yapıp geçen sene şubattan temmuza kadar yaklaşık 23 kilo verdim. 110 kiloydum ve 87 kiloya düştüm.

    ancak tüm bunların dışında insanın spor yapması da gerekiyor. çünkü bunları uyguladıktan sonra kilo verdikçe vücudumun istediğim gibi olmadığını farkettim. yani zayıflıyordum ama aynaya bakınca da sarkık bir vücut görüyordum. bunun için mutlaka spor yapılmalı özellikle de benim gibi kilo fazlalığınız varsa.

    spor yaparak vücudumu ciddi şekilde toparladım ancak benim bu konuda aşamadığım şey bel çevresi yağları. bir türlü gitmedi şu arkadaşlar. bu konuda sözlük yazarlarının tavsiyelerine açığım.
  • 239
    kasları pek kaybetmeden, ayda 3-4 kilo şöyle verdim ben zamanında, sizlerle paylaşayım örnek menü ve fiziksel aktivitemi.

    fiziksel aktivite:
    asansörü hayatınızdan çıkarın.
    ayarlanabilir ağırlık seti alın. internette çok güzel siteler var hangi kas grubunu nasıl hareketlerle çalıştıracağınıza dair. unutmayın benim anlattığım hulk olma yöntemi değil, kasları çok kaybetmeden zayıflama yöntemi. oradan seçin sevdiğiniz hareketleri de. mümkün olduğunca tüm kaslarınızı çalıştırmaya çalışın.
    günlük 1 saat yürümeye çabalayın. açın kronometreyi. 30 dakika yürüyün. sonra da geri dönüşü yapın. ben hep akşam yürürüm. güneş de yakmıyor, mis. müzik dinleyin yürürken, zaman daha hızlı akar. yürürken yanınızda 1 litrelik pet şişe su olsun. su içme alışkanlığınız yoksa şunu yapın: yürürken 1 litre su. sabah kahvaltısı 500ml, akşam yemeği 500ml su ve ara öğünde 250ml su. 2 litre 250 mililitre su demek bu. bana yetti. uzmanlar 4 litre için diyorsa onlar içsin. 4 litre su ne arkadaşım?
    tatildeyseniz fırsat bu fırsat. 1 saat kadar yüzün. içinizden 60'a kadar sayın. durmadan yüzün. 10 saniye dinlenin. tekrar bir 60 saniye sonra. mis.

    yemekler:
    sabah ben genelde yumurta yerim. şaşmaz bu. 3 yumurta + beyaz peynir. veya lor peynirli omlet. bu tarz. ekmek yok. kahvaltı saat 10'da yapıyorum.
    öğlen 14.30 gibi 4-5 kaşık light yoğurt, kekik, pul biber, nane, sumak, karabiber ve 1 çorba kaşığı yulaf. mis gibi.
    ben akşam yemeğini erken yerim, 6 gibi. burada ya tavuk + bezelye ile, ya iki adet farklı sebze yemeğiyle, ya da köfte + sebze yemeğiyle besleniyorum. bulgur pilavı yediğim de olur. sebze yemeklerinden sevdikleriniz can dostunuz olsun. ve yemekten sonra soda içerim, güzel oluyor.
    akşam acıktım mı hiç takmam 7'den sonra yemek yemeyin diyenleri. salatalık yerim 1 tane. kalorisi az ve sağlıklı. gece de acıkırsam yine tercihim 1 adet salatalık veya çiğ havuç oluyor.

    alkole gelirsek, 2-3 günde bir içen biriyseniz bu şekilde ayda 4 değil, 3 verirsiniz. 2.5 verirsiniz. 2 verirsiniz ama yine verirsiniz. her gün içiyorsanız, bilemem. gerçi 2-3 günde bir içip bir şişe votka deviriyorsanız yine veremeyebilirsiniz.

    çok zor değil yahu zayıflamak. aldığınız kalori yaktığınızdan az olsun. vücudunuza soktuğunuz şeyler protein ağırlıklı olsun. doğal beslenmeye çalışın. fast food'a sırt çevirin. gazlı ve şekerli içecekleri bırakın. şekeri sadece meyve sebzeden alın. hareket edin. benim yöntemim buydu.

    ki sonra baktınız kilo vermenize gerek kalmadı. 150 gram tavuk yerine 300 yersiniz artık. 3 değil 5 köfte yersiniz. bol bol sebze yemeği yersiniz. akşam salatalık yerine meyve yersiniz. sağlıklı beslenme alışkanlığı da yanınıza kar kalır.
  • 241
    uzun oldu biraz ama işe yaradığı için uzunca yazdım, aklıma bir şey gelirse editlerim.

    buğday, mısır, pirinç ve şekeri kesince başarabildiğim hadise. 5 ayda 18 kg verdim (95 - 77). spor yok. giden kilo yağlardan gitmiş, kas kaybı yok. müptezeller gibi suratta çökme yok. spor yapsam daha iyiydi tabii ama hayatım buna müsait değil.

    3 ayda 50 kg verdim diyen insan sağlıksız vermiştir, verdiklerini fazla fazla geri alacaktır. kendisine spor hocası diyen dangalakların değil diyetisyenlerin, doktorların tavsiyelerine uyun.

    gidip yulaf lapasıyla kilo vermeye çalışmayın.

    -----

    neyse gelelim programa.

    3 öğün yiyorum.

    sabahları; limonlu su içip sucuk, yumurta, zeytinyağı, tereyağı, zeytin, her çeşit peynir, domates, salatalık, yeşillik yiyorum. salam, sosis, helva, nutella filan yok.

    öğlen; tencere yemeği veya kebap veya 1 avuç kavrulmamış kuruyemiş vs ne bulursam. (ekmek yok)

    akşam; yine tencere yemeği, bulgur pilavı, salata. akşam yemeğinden sonra meyve dahil kesinlikle herhangi bir şey yemiyorum.

    yemek yerken acele etmiyorum, 10 dakikada yiyorum. porsiyonlar kendi kendine azaldı. ekmekle yeyince daha fazla yiyordum.

    gün içinde 2 lt su, espresso veya türk kahvesi, soda falan takılıyorum. endüstriyel meyve suyu kesinlikle yok. arada smoothie makinesinde yeşil smoothie veya meyveli smoothie yapıyorum.

    bir de bunların üzerine en az 8 saat uyku da gelince midemdeki yanmalar, halsizlik, tatlı krizleri, yorgun uyanma, öğleden sonra uyku isteği falan kalmadı.

    ve şunu unutmayın; zayıf insan sağlıklı, şişman sağlıksız diye bir şey yok. kapitalizmin sattığı insan şekli üzerinden vücudunuzu yargılamayın.
  • 242
    çok basit iki maddeyle sağlanabilen olay.

    (bkz: aç kalmak)
    (bkz: deli gibi spor yapmak)

    bunun için de işinizin gücünüzün olmaması lazım. çünkü iş hayatının stresi, koşturmacası içinde az kaloriyle dayanamaz en iyi ihtimalle kronik bir baş ağrısı yaşarsınız. genel müdür falan değilseniz de insan gibi spora vakit ayıracak bir mesai saatiniz olmaz.
  • 244
    hayatınızdan çıkması gerekenler: şeker, tuz, abur cuburlar, kızartma yağı.
    azaltılması gerekenlerin başında da alkol geliyor. ben haftada bir, bir şişe şarap içiyorum. onun dışında alkole bulaşırsam da günlük bir bardak filtre kahvenin içine biraz votka dışına çıkmıyorum.

    hayatınıza girmesi gerekenler: ızgara et, bezelye, kızartmadan yapılan sebze yemekleri, bulgur pilavı, ızgarada balık veya mevsiminde buğulama hamsi.

    bunun dışında acıktıkça kalorisini hesaplayarak meyvenizi, sebzenizi yiyebilirsiniz. bol su tüketmelisiniz. hareket için günlük ekstra yürüyüşünüz dışında sürekli inisiyatif alın. ekmek almaya siz çıkın, alışverişi siz yapın, hatta hanımcılığı bile avantaja çevirin. buluşmanın ortasında depara kalkıp gidin sevgilinize hediye alın gelin.
  • 245
    01.02.2017 tarihinde 126.3 kg iken diyetisyen kontrolünde başladığım zayıflama programımda, 13.10.2017 tarihinde 85.2 kg seviyesine geldim sevgili sözlük. bu sürecin sadece son bir aylık kısmında özel antrenör ile spor mevcut ki bugün itibariyle 12 seans sonucunda vücudumda ciddi bir toparlanma mevcut, özellikle göğüs ve kollarımda gözle görülür değişim beni daha da gaza getiriyor.
    tek ihtiyaç konsantrasyonve motivasyon, gerisi kendiliğinden geliyor.
  • 246
    1 haftada 2.5 kilogramla yeniden cephelere döndüğüm milli sporumuz. hedefe son 21.3 kilo.

    (bkz: dönüyoruz o eski şanlı günlere)

    edit: 3. haftada -4 kg. son 19.8 kg.
    edit: 4. haftada -3.5 kg son 20.3 kg.
    edit: 5. haftada -5.2 kg son 18.6 kg.
    edit: 6. haftada -5.3 kg son 18.5 kg.
    edit: 9. haftada -7.3 kg son 16.5 kg.
    edit: 10. haftada -8.4 kg son 15.4 kg.
    edit: 11. haftada -9 kg son 14.8 kg.
    edit: 12. haftada -9.4 kg son 14.4 kg.
    edit: 14. haftada -10.4 kg son 13.4 kg.
    edit: 15. haftada -10.8 kg son 13 kg.
    edit: 21. haftada -13.3 kg son 10.5 kg.
  • 247
    dün akşam oynadığım hali saha mücadelesinden sonra artık yapmaya karar verdiğim olaydır. benim gibi ekmeğe bağımlı adamlar icin önerisi olan var mi? birden bire zayıflamak gibi bir amacım yok. şöyle 5 6 ayda total de 10 12 kilo versem iyi olacak.
    öneri verin gençler :(
    yalnı öyle yok dörtte bir dilim peynir demeyin. yoksa ben de tomruk gibi tepki veririm :)
    https://www.google.com.tr/...mgrc=jaQxbEAmivN3HM:
  • 248
    uzun yıllar spor yapmış biri olarak ve bir sağlıkçı olarak naçizane görüşlerimi belirtmek isterim . umarım kilo kontrolü için sorun yaşayan renktaşlarıma yardımı dokunur.

    kanımca en sağlıklı olanı spor ve diyet eşliğinde olandır. şimdi genel olarak zayıflama denen şey,kalori açığı oluşturup vücücudun bu açığı depolanmış yağlardan kullanmasını sağlamaktır. bunu iki şekilde yapabiliriz ;

    birincisi,ya diyet yaparak vücuda aldığımız kaloriyi kısacağız. özellikle ekmek,şeker gibi sık tüketilen besinleri azaltmak iyi olacaktır. hani yoksa ölüm orucu gibi şeylere gerek yok. mümkünse akşam öğünlerini azaltmak daha iyidir,kahvaltıyı kısacağınıza akşam yemeğinden kısın biraz ;)

    ikincisi,yemeyi aynı bırakıp yakılan kaloriyi artırmaktır. bu da en güzel sporla olur. en basitinden yürüyüş(30-40dk) veya koşu(yavaş tempo 25-30dk,hızlı tempo yani hiit şeklinde 15dk). böylesi daha sağlıklıdır. kardiyovasküler olarak gelişmenizi sağlar. ciğerlerinizi de açmış olur :)

    başta da belirttiğim üzere en makul olanı, hem spor hem de hafif bir diyet (ki burası çok önemli,dediğim gibi öyle ölüm oruçlarına gerek yok.ilk olarak şekeri hayattan çıkarmaya bakın,çaya kahveye şeker atmayın,sürekli tatlı vs yemeyin gerisi gelir zaten) uygulamaktır. spor olarak ister fitness yapın ister başka branş,isterseniz de dışarıda kendi başınıza bir şeylerle uğraşın. önemli olan kardiyo egzersizlerine ağırlık vermek. yürüyüş yağ yakımı için çok iyi olduğu söyleniyor. onun yanında internal(hiit) koşuları yani 1dk depar 30sn yavaş koşu gibi(5 set mesela),veya hafif tempo uzun koşular gibi(5-10km) egzersizlere yönelebilirsiniz. haftada 3 gün yeterli olacaktır.

    tabii 'nasılsa spor yapıyorum,bugün fazla yiyeyim' gibi algılara düşmeyin. illaki tatlıyı fazla kaçıracağınız zamanlar olacaktır,ama haftada 1 defa olsun en fazla. onu da dengeli yiyin,öyle 1 kutu baklava yer gibi kalori almayın :) sporun yanında yaptığınız her hareket size fayda sağlar,otobüsten bir durak önce inip yürüyün mesela. yakın mesafeli yerlere taksi otobüs vb ile gitmektense yürüyün,bol bol yürüyün. ha bir de şunu belirteyim,öyle çabuk sonuç beklemeyin. ayda 2-3 kilo idealdir. zaten kaba bir hesapla 3-4 ay bu şekilde ilerleseniz 10 kilo vermiş oluyorsunuz,o yüzden aceleye gerek yok,hızlı giden atın şeyi seyrektir :) azmedin,sabredin ve başarın :)
  • 249
    http://gss.gs/2293986

    renktaşımın dediklerine, diyet ve sporu aynı anda uygulamış ve başarı elde ettiğine inanan birisi olarak nacizane destek verip serüvenimden kısa notlar paylaşmak isterim :)

    bundan yaklaşık 2 yıl önce 71 kg olarak girmiş olduğum dünya evinde, düzenli hayat ve eşimin kızımıza hamilelik dönemindeki gece atıştırmalarına eşlik gibi etkenler sonucunda 83 kg'a kadar ulaştım. bu arada boyumun 1.66 olduğunu belirtmek isterim. iddaa oranı gibi evet haklısınız :( 32 yaşında, sigara içen birisi için tahmin edersiniz ki nefes darlıkları, sık yorulmalar, sabah uyanamama, evde ufaklığın peşinden koştururken soluk soluğa kalmalar derken bir noktada dur demem gerektiğini gördüm.

    öncelikli olarak, uzun süredir elbise askısı olarak kullandığım yürüyüş bandının tozunu alıp başlamak istedim ancak baktım ki vücudumdaki yağlar bant üzerinde 5-10 dakika sonra göğüs ağrılarına neden oluyor. bir türlü istediğim porsiyon ve besin kontrolünü de disipline edemediğim için bir uzman desteği almam gerektiğine karar verdim.

    08.05.17 tarihinde gittiğim diyetisyenimin yaptığı tetkik ve ölçümler sonrasında (ne kadar doğru bilmiyorum, onun yalancısıyım) vücudumda 21 kg yağ olduğunu öğrendim. vakit kaybetmeden haftalık kontrol ve takipler ile sürece başladık. sanırım uzman görüşü ve desteği aldığım için, biraz da diyetisyenimin yeri geldiği zaman kullandığı sert mizacı ve sitemlerinin de motivasyonel etkisiyle :) disiplinli şekilde sürece devam ettim.

    ilk seansta bahsettiği 16-17 kg bandındaki kilo kaybına 06.08.17 tarihinde ulaştım ve koruma diyeti denilen serüvene yelken açtım. şu anda 66 kg olarak devam ediyorum hayatıma.

    peki yaklaşık 3 aylık bu süre içerisinde neler yaptım ve neleri yapmayı bıraktım;

    1- sabah kahvaltısı denilen öğünü hayatıma tekrar dahil ettim. ofiste saat 10:00 civarı yediğim 2 adet nefis zeytinli açmalara veda ettim.

    2- metabolizma hızımı yükseltmek için ara öğün denilen sık aralıklı beslenmeyi ihmal etmedim. bol lifli (ceviz, kuru kayısı, kuru incir, çiğ badem vb.) yiyecek ve yeşil çay ile öğünlerimi yaptım.

    3- pirinç pilavı, makarna ve ekmeği hayatımdan çıkardım. çok canım çekerse 4 kaşığı geçmeyecek şekilde bulgur pilavı tercih ettim.

    4- bol bol yeşil sebze ve ızgara et ile beslendim.

    4- akşam saat 7'de akşam yemeğini yiyip, dükkana kepenk vurdum.

    5- elimden geldiğince her gün 1 saat spor (30 dakika tempolu yürüyüş, kalan 30 dakikada squad, mekik, jumping jack vb.) yaptım. yoğun tempoda sporu haftada en az 4 günün altına hiç düşürmedim.

    şimdi neler değişti;

    artık saat 7'de çalan alarmı erteleyerek 8'de uyanmıyorum. bazen alarmdan önce gözlerimi açtığım bile oluyor.

    kendimi zinde, sağlıklı, daha özgüvenli ve hafif hissediyorum.

    velhasıl-ı kelam; biraz zor ama asla çok değil. sonucu ise mükemmel hissettiren bir süreçtir zayıflama.

    şimdi sıradaki hedef sigarayı bırakmak :( önerisi ve tecrübesi olanları severek dinlerim...

    edit: iyi ki kısa demişim :(
App Store'dan indirin Google Play'den alın