kurtulus - bölum 2
öncelikle birinci bölum icin (bkz:
zayıflama/#2024067)
bu yazinin ikinci bölumunu hazirlamak icin beklememin sebebi sonuclarindan kesin olarak emin olmak icindi. cunku cevremde kilo sorunu olan insanlarin da uygulamasini istedim. sonuclar muazzam.
birinci bölume nazaran bedenimde degisenler sunlar,
- 21 kilo verdim
- göbek ve fazla yaglardan tamamiyle kurtuldum
- uyku apnesi bitti
- seker hastaligindan tamamen kurtuldum
- butun kan degerlerim normale döndu
- cok daha enerjili yasiyorum hayatimi
- alkol ve sigarayi biraktim
- özguvenim hep yerindeydi ancak daha da artti.
- nefes darligim bitti, bunu sigarayla da bagdastirabiliriz ancak agir olmayan bir vucudu tasimak da buna etkili.
hic spor yapmadim. hatta butun gun bir sandalyede hayatimi geciriyorum. isim bu. gunde 1500-2000 adim o da tuvalete veya park yerinden arabaya giderken attigim adimlar. gunde 3-4 bin kalori aliyorum. hayvanlar gibi yiyorum.
zayiflamak icin bize dayatilan "az yiyeceksin, spor yapacaksin, yediginden fazlasini yakacaksin" gibi sacmaliklari gectim. bu önerilerin cok buyuk faydasi yok. aslinda farkinda olmadan tek bir seye yönlendiriyorlar sizi. insulini ve leptini dusurmeye. vucudunuzda yemek ve kilo almak ile alakali baska bir hormon tasimiyorsunuz. triod bezlerinizde genetik bir sorun yoksa -ki olsa da mineraller ile duzeltilebiliyor- ne yaparsaniz yapin kilo alamiyorsunuz. aksine bu iki hormonu dusuk seviyelerde tuttugunuzda tereyagi gibi eriyorsunuz.
vucudunuzda yediginiz fazla sekeri yaga cevirip depolayan yavsak bir hormon bu insulin. bir de bunun mahalleden arkadasi var orospu cocugu leptin. bu pust da beyine "ben doydum" daha fazla yeme diye sinyal cakiyor ama o kadar pust ki, sen kontrolu onun eline birakinca seni devamli yemeye tesvik ediyor. beyin bir kere guvenmis bu arkadasa, benim diyor daha buyuk islerim var, dusunuyorum, hayati organlari yönetiyorum, her yere yetisemiyorum sen acikinca bana bildir ben de bu lavuga yemek yedireyim. her ne kadar ismi balkanlardan ucuza alinmis bir futbolcu ismine benzese de iste ac gözluluge ve doymak bilmeyen butun o hallerimize ibne leptin sebep oluyor.
bunlar birlikte calisiyor. leptin yedirdikce insulin yag depoluyor. bu kamil de bugun ne yedi be kardesim, sunlari ben bir depolayayim, organlarin etrafina ve göbegine biriktireyim de görsun yavsak. o ne öyle kuru kuru az yaglansin ele gelsin diyor.
bu iki pustu kontrol edecegiz ki bizi hasta etmesinler. bunlari serbest birakmaya gelmiyor. peki nasil kontrol edecegiz? o da cok basit.
öncelikle insulinin gereksiz salgilanmasini engelleyecegiz. ne kadar spor yaparsan yap, gunde 5 milyon kalori de yaksan vucudun 50 gramdan fazla sofra sekerine ihtiyac duymuyor. bundan fazlasini alarak kendini zehirliyorsun. sofra sekerinin bir zehir oldugunu unutmayin. eski insanlar sofra sekeri yemiyordu. dogal meyve, sebze ve proteinlerden gerekli sekeri aliyorlardi. bizi 1 milyon yildir tutan iste bu sistemdi. ama biz ne yaptik? unu bulduk, patatesi bulduk, pancardan seker urettik, rafine ettik derken sistemin icine ettik. vucudumuz yavrum garip ne yapsin? alismamis götte don durmaz. e ben 990 bin yildir böyle yasamadim, alisik degilim ben sekere. bana bir 500 bin yil daha ver ki evrimleseyim sekere adapte olayim. sen bunu 1500 yilda bana yuklersen ben de tepki gösteririm diyor. seker zehrine kilo alarak, organlarin etrafinda yag biriktirerek, hayati organlari ve onlarin filitlerelerini tikayarak tepki veriyor. sana ya olm hayvan gibi oldun, yoluna yuruyemiyorsun, sana kac senedir mesaj gönderiyorum, aynaya bir bak balon gibi sisirdim seni hala daha gömuyorsun pideleri ekmekleri diyor.
sen tabii leptin pustu yuzunden mal gibi yemeye alistigin icin uyanamiyorsun mevzuya. bu iki pust birlik olup seni kervana katiyorlar haberin yok. ömrunu 20 yil daha kisaltiyorlar. benim dedem ekmegini balini yer, alkolunu alir adam 90 yasinda diyorsun, masallah kardes diyoruz adam 3 sene sonra öluyor. 110 yasinda ölecegi yerde daha hayatinin baharinda 93 yasinda rahmetli oluyor. :(
aldiginiz seker, sofra sekeri, fazla meyve ve icinde karbonhidrat barindiran butun yiyecekler size kilo aldirir. inslunin ekmegine yag surersiniz karbonhidrat aldikca. ortamlarda karbonhidrat bulunmayinca, insulinin babasi olan pankeras sokaga salmiyor insuluni. "ya napican olm disarda bak hic karbonhidrat yok" diyor. "olur mu baba ben bu karbonhidratlari kervana katicam hepsini yaga cevirip, yag olarak depolayacagim" dese de babasi salmiyor. salsa da gunde 1 saat bahcede hava almaya gönderiyor en fazla.
leptin denen götveren insulin olmayinca zaten tek basina bir numarasi yok, ona buna atari insuline guvenip yapiyor, e haliyle o da cikamiyor sokaga. bunlarin ikisi mahalleden elini cekince mahalleye bahar geliyor, huzur geliyor. pis sokaklar temizleniyor, köse basinda bekleyen yaglar tek tek kayboluyor. yollar aciliyor, genisliyor, temizleniyor.
zayiflaminin formulu kisaca, ne yerseniz yiyin gunluk karbonhidrat/seker alimini 50 gram ve altinda tutmaktan geciyor. onun yerine yag yiyorsunuz. kaliteli yag. hayvansal gidalardan, tereyagindan, meyvelerden, cerezlerden, zeytinden olusan kaliteli yag. sabah kahvaltisinda 2 yumurta bol tereyagi gömuyorsunuz. yanina da kremali ve sekersiz bir kahve. aksama kadar acikmiyorsunuz. insulin ortalikta bir sure görunmeyince, vucut sekerden enerji saglayan bir yapidan yagdan enerji saglayan bir yapiya donusuyor. bunu soyle dusunun, butun bu savaslar ve orospu cocuklugu petrolden kaynaklaniyor degil mi? petrol yerine herkesin elinin altinda para etmeyen sinirsiz bir enerji kaynagi bulsaydik dunyada dönen butun bu orospu cocuklugu buyuk oranda son bulurdu. ayni hesap. seker yerine yag yakan bir bunyeye döndugunuzde yediginiz yaglari bir kere yakiyorsunuz. yetmedigi zaman da vucudunda yag depolanmis neresi varsa beyin kardes "olm parcalayin sunlari bu lavuga enerji lazim" diyor erimeye basliyorsun. bu kadar basit.
yok kaslar eriyormus da, yok beyin sekerle calisiyormus da... bunlarin hepsi sizi hasta etmek icin söylenen sahte arastirmalar. hasta olun, cok yiyin, ilac alin, doktora gidin, psikolojiniz bozulsun, kanser olun, obez olun, ekonomiye can verin, milleti zengin edin. (bkz:
amerika)
"ya bu da mi amerigan oyunu" dediginizi duyar gibi oldum. yok amerika degil, butun dunyada sistem böyle. emperyalizmin calisma prensibi bu.
adamlar fareler ustunde deney yapiyorlar, bakalim labirentte hangisi daha önce yolunu bulacak diye test ediyorlar. bazilarini sekerle besliyorlar digerlerini normal besliyorlar. normal beslenen tum fareler sekerle beslenen diger tum farelerden %30 oraninda daha hizli buluyor yolunu. seker sizi aptallastiyor kisacasi. bize de annelerimiz sinava girmeden önce veliefendi'de gazi kosusuna katilacak at gibi kesme seker yediriyorlardi. meger iyilik yapacagim derken, sinavla hayatimizi belirledigimiz yavsak sisteme yenilmemize sebep oluyorlarmis.
sekeri kesin, karbonhidrat da bir sekerdir onu da kesin gunde 50 gramdan fazla yemeyin. markette urun alirken besin degerleri yazar alacaginiz tum urunlerde karbonhidrat orani yazar. 100 gramda 5 grami gecmeyen urunler alacaksiniz. 5.1 gram bile olsa uzak duracaksiniz. ve kalori saymak yerine gunluk yediginiz karbonhidrati hesaplayacaksiniz. gidin simdi markete, normal nasil alisveris yapiyorsaniz öyle alisveris yapar gibi urunlerin besin degelerine bakin. ben bunu alirdim dediginiz seylerin karbonhidrat oranlarina bakin. hayretlere duseceksiniz. sonra da neden kilo aldiginizi dusunup, bu yazi yardimiyla size bir isiklanma, aydinlanma gelecek. geellll gelll diyecek ama gitmeyeceksiniz. o urunu usulca yerine koyup, butun markette alabileceginiz urunleri zamanla ögreneceksiniz.
kendinizi zehirlemeyin. ben yaptim ama dersimi aldim. kanser hucreleri bile sekerle besleniyor. alkol, sigara neyse seker de ayni bok.
ömrunuzu bu asagilik emperyalistlerin eline teslim edip kisaltmayin. ilacsiz tip-2 seker hastaligindan, fazla kilolardan, gereksiz kolesterolden hepsinden sekeri keserek kurtulabilirsiniz.