• 176
    durant'i kaybetseler bile curry-thompson-green orada olduğu sürece warriors hiçbir yere gitmez, sadece şimdiki gibi ağır favori olmazlar. aslında bu durum onların son 3 yıldır kaybettiği sempatiyi tekrar kendilerine çekebilir, durant öncesi herkesin sevip hakkında iyi konuştuğu takımdı bu. ayrıca cousins bu sezon sonu maksimum kontrat bulamayabilir, 5 milyon dolar olmasa da yine uygun bir ücretle bir yıl daha kalabilir orada. herkesin kapıyı kapattığı yerde warriors ona kucak açmıştı, bunu ödemek için bir yıl da benden olsun diyebilir. o netlikte bir adam.
  • 177
    nba takımlarını aziz yıldırım yönetiyor ya da kap'a bildirimsiz transfer yapılır falan zannediliyor herhalde. nba'de salary cap diye bir şey var ve babalar gibi gelecek sene buna takılacak takımdır. bu cap aşılamaz mı? aşılabilir. lüks vergisi dilimine girilemez mi? girilebilir. ama elindeki oyuncuların bird haklarını kullanarak yaptığın kontrat uzatımlarında aşılabilir, dışarıdan oyuncu alınca değil.

    şu an itibariyle kontratlı 4 adamı, curry, green, igudala ve livingston 84 milyon dolar ediyor. gelecek salary cap ne kadar? 110 milyon dolar. takımda 15 oyuncu tutma zorunluluğu var. geri kalanların her birisine minimum kontrat sunulsa 15 milyon eder. ee klay thompson? zaten thompson cap'in bir hayli aşılmasını tek başına sağlayacak ne durant'i daha allah aşkına...

    hayatımda duyduğum en komik şeylerden birisidir yeni durant'lerin bulunması. kevin durant denilen adam şu an kesin olarak bu ligin en iyi 5 oyuncusundan biri. bana göre ise lebron'dan sonraki en iyisi. gsw'de sanki üçlünün yanında yedek parçaymış muamelesi gösteriliyor ama curry hariç diğerlerinin hiçbiri yanına dahi yaklaşamaz, diğerlerinin toplamı bir durant etmez.

    şu anki takıma daha ne cousinsler gelir evet bu doğrudur. ama içinde durant olan şu anki takıma gelir, durantsiz olana değil. durantsiz takıma gelen javale mcgee falan olur cousins değil. lebron'ın cleveland'ına da herkes gitmek istiyordu. burada mevzu şampiyon olmak isteğidir. bu takımda beni çağırsalar saat başı bütün kompleksi ücret almadan temizlerim. (oregon bölgesi vergisizdir bu arada. çok iyi alışveriş yapılır. sırf bunun için giderima)

    gelelim demarcus cousins'a. bu adam dandik bir yama falan değil, bir süper yıldız. ligi domine edebilecek bir güce sahip. bu sene 5 milyon dolarlık kontrat alması doğrudan sezonun büyük kısmında oynayamayacak ve şampiyon olmak istemesidir. bu sene de gsw şampiyon olursa kendinin ne kadar büyük rolü olduğunu hep beraber göreceğiz. neden mi? çünkü yıllardır pivotsuzluktan kıvranan takımlar yok artık. gsw'nin yıllardır finalde karşılaştığı takım kim? cleveland. bu süreçte cleveland'ın pivotu kimdi? tristan thompson. sizi de bir gülme tutmadı mı? tabi ki bu takıma karşı pivotsuz kazanırsın. ama şu an batıda nikola jokic, rudy gobert, jusuf nurkic gibi pivotların olduğu takımlar playoffun içinde. bunların hepsi skorer oyuncular. bu arada kristaps porzingis'in dallas'a takas olduğunu daha önce söylemiş miydim? sıkıysa bunlara tristan thompson muamelesi göstersinler.

    takım çökecek derken altına dinamit bağlanmayacak herhalde. bir kere durant çok büyük bir kaybı olacak ve telafi edecek mühimmat yok takımda. pivot eksikliği de devasa olacak. bu takımı farklı arayışa sürükleyecek. bir sonraki sene de bu arayış içinde draymond green ve andre iguadala muhtemelen gider ve bu şekilde ufalanma başlar.

    ha bütün bunları tersine çevirme şansı var. kevin durant'i tutup klay thompson ile mecburi olarak draymond green'e kapıyı gösterirlerse ancak olur. çünkü green ve durant bir daha aynı takımda olmaz. curry ve durant'in yanına all star kalibresinde bir oyuncu koyulsa bile yine şampiyonluk adayı olarak devam ederler.
  • 178
    kevin durantbenim nba'de en çok beğendiğim gittiği her takımı şampiyonluk adayı yapabilecek bir mvp'dir. damarcus cousinsda yine her takımın isteyeceği muazzam bir pota altı oyuncusu bir all-star.

    ancak gsw nba normal sezon all-time maç kazanma rekorunu kırarken ellerinde ne kevin durant ne de damarcus cousins vardı. dolayısı ile ikisini birden kaybetseler bile tabiki de güç kaybederler ancak çökmezler.

    kd, cousins ve draymond greenüçlüsünden ikisini kaybedeceklerse bile burda takımda kalan green olur çünkü splash brothers'ı * bozmayacaklarını düşününce hücum da bunlar ve eklenecek yan parçalar ile ilerleyeceklerdir defans kısmında ise elit bir savunucu kabul edilebilecek green takımda kalacaktır. böyle olunca da pivot olarak mcgee klasmanında biri ile bile ilerlersin ki ilerlediler de zaten.

    önümüzdeki yaz bir değişim geçirecekleri aşikar ancak orta seviyeye fln düşmeleri için mevcut ilk 5 ten 4 oyuncu kaybetmeleri ve saçma sapan kontratları toparlamaları lazım ki tekme tokatlı analı bacılı bir kavga çıkmadığı sürece böyle bir durum olmayacaktır.
  • 179
    kadrolarında kevin durant ve demarcuis cousinsın yer almadığı 2015-16 sezonunda belki de bir daha asla kırılamayacak olan 73-9 normal sezon istatistiğini yapan takımdır. bunu unutmamak gerekir; zira öyle yorumlar okuyorum ki yok durant gidince takım dağılır; yok cousins'in yerine pivot bulamazlar :)

    biraz sakin olmak lazım. bakın tekrar okuyun bu takım durant olmadan (cousins daha etkin hiçbir rol almadı bu takımda dolayısıyla vurgulamaya bile gerek yok) 73 galibiyetle sezonu tamamlamış bir takım. durant gidince sanki playoff mücadelesi yapacak bir takım olacak gibi bahsediliyor; bu gerçekten komik. en kötü batı yarı finali, büyük olasılık batı finali yapacak takımdır. gelelim durant mevzusuna: normal sezonda 73-9 yapan efsane takım gidip nba finallerinde lebron tarafından tokatlanınca acı gerçek gün yüzüne çıktı. curry dışında kalanlar en iyi oyuncular arasında değiller. yani green de klay de all-star oyuncular ama durant, curry, harden, kawhi seviyesi (lebron hala ayrı bir seviye sanki) başka bir yer. dolayısıyla şanslarının da yardımı ile yapabildikleri durant hamlesi onları ağır favori yaptı. doğal olarak da 2 senedir rahat rahat şampiyon oluyorlar. büyük olasılık bir sakatlık falan olmazsa bu sene de olacaklar. durant gidince ağır favori durumunda olmayacaklar elbette; ama durantsiz nba orta sıra takımını dönüşeceklerinin iddia edilmesi oldukça acımasız. arkadaşlar gsw; nba'i ve modern basketbolu tamamen değiştirdi; geçen sene kendilerini en çok zorlayan houston bir nevi kendilerinin taklidi diyebiliriz. bu takım durant ile değiştirmedi bu oyunu; durant öncesi değiştirdi; durant ile mükemmelleştirdi.
  • 180
    kevin durantsiz hali asla eskisi gibi olmayacak takım. verilen 2015/2016 örneği günümüz şartlarında hiç ama hiç geçerli değil. o sene 50 galibiyeti bulabilen kaç takım vardı ki allah aşkına. nba'in açık ara en zayıf kadrolara sahip olduğu, günümüzdeki yıldızların daha yeni yeni göründüğü yıldı. zaten kendilerine karşı koyacak hiçbir takım yoktu. adamlar koca sezonu bir pivotları olmadan götürdüler. şimdi jokic'in, porzingis'in, olası bir lakers takasında anthony davis'in olduğu bir konferansta aynı şeyi denesinler bakalım. şu an şu kadroyla bile bu konferansta zorlanıyorlar.

    tekrar söylüyorum. klay thompson'a max kontrat verdiğinde elindekilerden tutamazsa salary cap'e takılacağı için takımda 2016 yılında rakiplerinin zaafiyeti kullanamadığı çok fazla eksik ortaya çıkacak. asıl mesele de bu. hangi parayla durant ya da cousins'in yerini dolduracaklar. 150 milyon eurosuyla ali koç mu gelecek oraya da?

    günümüzde los angeles lakers öyle ya da böyle yeni bir güç oluşturuyor. her takımı rahatlıkla zorlayacak portland, denver ve utah geliyor. oklahoma'nın çok iyi olması bir hamleye bakar. luka doncic ve kristaps porzingis'li dallas'ın yaz sezonunda 3. yıldızı kadrosuna katmayacağını düşünmek de çok komik olur. doğuda toronto, milwaukee, boston, indiana ve philadelphia artık çok iyiler. bir de bu açıdan bakmak lazım.
  • 181
    gelecek sezon büyük ihtimalle durant'ı kaybedecek takım. new york şehrinin cazibesi , zion williamson ihtimali ve durant'ın artık kendini kanıtlaması gerekliliği bu ayrılığı bana göre kesin kılıyor. durant aktif oyuncular içinde "yetenek" olarak ilk 5 içindedir kesinlikle. hatta lebron'un yaşının ilerlemesi sebebi ile 1. olmayı bile zorlayabilir,skorerlik konusunda ise dünyanın gelmiş geçmiş en iyilerinden birisi. peki saha içinde liderlik ve dominantlık özellikleri bu yeteneğine yaklaşabiliyor mu ? bana göre kesinlikle hayır. durant ne okc'de ne gsw'de takımın % 100 sahibi olamadı taraftarların ve nba severlerin hiç bir zaman "durant'ın takımı" dediği bir atmosfer oluşturamadı. zaten gsw'ye gitmesi ile "yancı" konumuna düşürdü kendisini.hatırlayın lebron'da ilk wadeland'e gittiğinde herkes ona ateş püskürüyordu daha sonra lebron sazı eline alıp kendini kanıtlamıştı. şu an gsw yenilmez bir takımsa bunda durant'ın yetenekleri ve korkutucluğu sayesinde katkısı oldukça fazla. kendisi dediğim gibi tam anlamıyla "saf" bir skorer. potaya çok rahat gidebiliyor, 3 lük atabiliyor fizik yapısı sebebiyle kendisini durdurmak çok zor ve gsw'nin pace and space oyununa çok uygun bir oyuncu ama hiç bir zaman bu takımın baş aktörü olamayacak ve gsw'de kaldığı sürece ki klay'in ayrılacağını varsayıyorum o zaman daha da fazla eleştirelecek. klay bu takımın en önemli dişlilerinden birisi eksikliği çok derinden hissedilir.

    klay thompson'ın sessizliği ve topu elinde fazla istememesi sebebiyle çok hakkı yeniyor. play off'lar da tüm takım oyununun çöktüğü maçlarda tek başına sorumluluk alıp takımını galibiyete taşımışlığı vardır( ilk aklıma gelen okc 6. maçı). ayrıca iyi bir takım oyuncusu ve dış şut savunucusu kendisi. gsw durant ya da klay arasında bir seçim yapmak zorunda. hücüm ve savunma gücünü dengede tutmak adına ben gsw'nin yerinde olsam curry- klay- green üçlüsünü bozmam. seneye nasıl olsa bir şekilde güç kaybedecekler bundan en az hasarla ayrılmaları gerekiyor çünkü gelecek sene rakipleri çok daha güçlenmiş olacaklar.
  • 182
    kahvemi hazırlayıp kulaklığımı taktım, dalıyorum.

    iyiler abi, fazla iyiler. yıllardır böyleler ve açıkçası bu benim canımı sıkıyor golden state'siz biri olarak. sezon başlıyor, takvime gevşek giriyorlar ki diyorsun "aha, bu sezon yamulacaklar" ama ı ıh, yine piyasanın altını üstüne getiriyorlar. belki bu sezonun sonunda bucks ya da raptors tersoya yatırabilir warriors'ı? bir umut işte. hayır ben böyle istediğimden değil, nba'in bekası için. :(

    sevilir sevilmez ayrı konu da saygının en ama en büyüğünü hak ettikleri su götürmez bir gerçek. curry'nin çevresinde öyle bir yapı oluşturdular ki, yıkılamıyorlar (disturbed'ün indestructible* isimli sert bir şarkısı var, aklıma direkt o geldi): https://youtu.be/aWxBrI0g1kE esasen geldikleri yerden önceki asıl şok edici sonucu, bundan yıllar önce dallas'ın ağır favori olarak girdiği batı playoff'ları çeyrek finalinde (dm batı 1.'si, gsw batı 8.'si idi) mavs'i 4-2 ile geçtikleri seriyle almışlardı: http://gss.gs/npL baron davis'i, jason richardson'ı falan, ne güzel takımdı o dönem gsw. j-rich demişken unutturmayın, entry'i onun nefis smaç yarışması performansıyla bitireceğim.

    gelelim isim mevzuna.

    altın eyalet savaşçıları (böyle yazınca bi' garip duruyor) 1946'da kuruluyor. o dönemin ligine adımını attığı şehir ise artık 76ers ile özdeşleşen philadelphia. 16 yıl sonra (1962) organizasyon san francisco'ya doğru yol alıyor. 1971'e gelindiğindeyse franchise artık oakland'ın bir takımı oluyor. takım buraya bağlandığında isim değişikliğine gidiliyor ve oakland'ın bağlı olduğu kaliforniya eyaletinin lakabı olan "golden state" adı franchise'a uygun görülüyor.

    peki warriors?

    şimdi şöyle, bu noktada iki farklı bilgiye denk geldim. ilki britannica (web sitesi olan ühüh), wiki gibi kaynaklarda yazan; organizasyon ilk kurulduğunda logo olarak kızılderili bir tema benimsenmiş. zamanında pensilvanya civarında at koşturan savaşçı kızılderililere ithafen böyle bir seçim yapılmış ki warrior (savaşçı) da bunu tasvir ediyor (bu benim aklıma yatan). ikinci bilgi de şu; diğer kaynakların şu anki warriors'la alakası olmadığını söylediği bir philadelphia warriors var imiş 1920'lerde o dönemin basketbol liginde. diğer kaynaklar bunları şu anın gsw'siyle ilişkilendirmezken bir iki yerde gsw'nin philadelphia warriors'ın devamı olduğu belirtilmiş. bu noktada bir fluluk söz konusu kısacası fakat dediğim gibi, ilk bilgi daha doğru gibi. yine de kesin bir şey söylemeden olayı burada kapatıyorum. "golden state" kısmı kesin elbette, burada bir sıkıntı yok. :(

    bahsini ettiğim kızılderili logo şu: https://gss.gs/i7d.jpg

    entry'i bitiriyorum dostlar. ne demiştim? j-rich demiştim.

    2002 performansı: https://youtu.be/OTM5u-Iu-x0

    2003 performansı: https://youtu.be/aUT143gfbvU

    ha bu arada, wilt chamberlain'in 100 sayı attığı ve şu fotoğrafıyla özdeşleştiği takım warriors'ın ta kendisi. tabii philly yıllarındaki hali: https://gss.gs/KHv.jpg

    bye.

    e: imla

    derleme kaynağı: https://seyler.eksisozluk.com/...inin-ilginc-oykuleri
  • 183
    öncelikle şunu belirtmekte fayda var ki; nba'nin dinamikleriyle oynadığı konusunda hemfikiriz. adamlar boyalı alanı neredeyse hiç kullanmadığı bir sezonda 6.75-7.24 atışlarıyla şampiyonluğa ulaştılar. ama sanılanın aksine çok da iyi olmadıklarını düşünüyorum. nedenlerime gelirsek de;

    2015'den bu yana 3 kez şampiyon olan bu takımın 2 şampiyonluğunda 3 süper star ve 4'den fazla all-star olmuş oyuncular vardı. düşünün süper star kısmına draymond green ve iguodala gibi oyuncular girmiyor(u: yarar bakımından dibine kadar allstarlar ama işte nba yönetimi :() . şimdi 2015 yılında elde ettikleri tarihlerinin 4; günümüzün ilk şampiyonluğunda finalde lebron'lu cleveland ile eşleşmiş ve seriyi 4-2 kazanarak şampiyon olmuşlardı. bu şampiyonluklarındaki en önemli pay ne curry, ne de mvp olmuş iguodalaydı; tek pay karşı takımda elle tutulur 2. oyuncunun olmamasıydı. bu finallerde lebron 40+ sayı, 10+ ribaund ve 10+ asist ortalamalarıyla adeta tek başına mücadele etmişti. kyrie irving'in sakatlığı dolayısıyla jr smith, mozgov, shumpert, perkins gibi leş oyuncular ilk 5'de başlar ve 48 dakikanın en az 40'ında parkede kalıp, warriors takımına yardım ederlerdi. golden state takımında ise curry ve thompson dışında, bir dönem philadelphia takında iverson ile fırtınalar estiren iguodala, ligin en yararlı çirkefi draymond green ve draft seçmelerinde ilk sıralarda seçilen barnes gibi komple oyuncular vardı. e bir zahmet şampiyon olsunlar.

    2015'deki şampiyonluklarının yanına, 2016 yılında nba'de ki galibiyet rekorunu eklemesi taraflı tarafsız herkesin saygısını kazanmış ve takdir edilmişti. ama gel gelelim finallerde cleveland'a karşı kaybettiler ve galibiyet rekorunu olumsuz anlamda gölgede bıraktılar.*

    2017 yılına ise durant gibi süper star'ı alarak girdiler. buradaki en önemli nokta nba yönetiminin tutumuydu. zamanında ince hesaplarla 3'den fazla takımın içinde bulunduğu takas fikri nba yönetimi tarafında veto edilmiş ve chris paul'un lakers'a gitmesi bir nevi engellenmişti. eğer paul lakers'a gitseydi kobe'nin üzerindeki baskı azalır; bu sayede şampiyonlukların fitili ateşlenebilirdi. lakin nba yönetimi lakers'ın ligi domine etmesinden tedirgin olmuş ve izin vermemişti.

    zamanında bu gibi ince hesapları yapan nba yönetimi kendisiyle ters düşerek durant transferine izin verdi ve warriors'un daha da çok güçlenmesine onay verdi. bu transferi ise thompson'un maaş yükünün azlığını bahane ederek savundular. velhasıl warriors kadrosundaki 5+ all-star oyuncusundan dolayı 2017 ve 2018 yılını şampiyon tamamladı.*

    2019 yılında ise olayı daha da abarttılar. ligin en dominant uzunlarından biri olan cousins'i cüzi bir miktar karşılığında transfer ederek güçlerine çok çok daha fazla güç kattılar. düşük ücret demek süper star değilmiş. lebron'a yıllık 3 milyon dolar versen süper star saymayacaklar... kulağa ne kadar saçma geliyor.*

    sözün kısası; warriors saygıyı hak ediyor ama nba yönetiminin inanılmaz toleransları sayesinde kadrolarında 5'den fazla all-star oyuncusunun olduğu bir takıma iyi demeyin. biraz daha uğraşsalar all-star maçlarını kendi aralarında oynayacaklar. bu sana fen bilimleri, matematik, genel kültür ve daha nice alanlarda depolama yapıp* hadi git sınavı kazan demelerine benziyor. bunu kendin bir sistem doğrultusunda yapsan amenna derim ve saygı duyarım ama çok fena bir şekilde nba yönetiminin torpiliyle bir yerlere geldiler.

    edit: futbol ve basketbol'u birbirine karıştıranlarla basketbol konuşmayın. 28'e 15 metre gibi dar bir alanda oynanan ve bir takımın 5 kişiyle mücadele ettiği; o takımda da belli bir tolerans ve torpil ile 5'den fazla süper star olduğu branş ile o branşın bilmem kaç katı kadar uzunluğu olan ve 11 kişiden oluşan başka bir branşı karşılaştırmak akıl alır gibi değil. kaldı ki kuralların esnetilmesinden bahsedilen bir yerde branş karşılaştırması yapılması saçmalık olur. basketbolda sadece bir top değil, her salise bile önemlidir. ve buradaki oyunda yönetenin belli bir kısıtlama yapması (nba için 2 süperstar kuralı gibi...) sonrası bundan bir takım için vazgeçmesi ve kadrolarına, zaten 5 kişinin oynadığı bir oyunda en iyi 5 için(üstelik süperstar) müsade etmesi o takıma iyi sıfatı yakıştırmasına yetmez. tekrar ediyorum; belli kuralların esnetilmesinden doğan eleştirileri anlamayıp branş karşılaştırması yapan insanlarla basketbol konuşmayın. bırakın onlar futbol ve basketbol'un sırf koşuyorlar diye aynı sansınlar.
  • 184
    son 4 yılda sadece bir yüzük almış olabilirlerdi.

    kaan kural bahsetti son programlarından birinde. katılmamak elde değil.

    daha önce yazdığım bir entry'de bugüne kadar izlemekten en çok keyif aldığım takım olduklarını söylemiştim. ama ilginçtir ki bu takım hiç "büyük" bir takım olarak kodlanmadı kafamda. çok keyifli, çok yetenekli, istediğinde çok acayip skorlara ulaşabilen bir takım imajı hep daha ön planda.

    kaan kural'ın dediği şey çok doğru. 2015 finalinde cavs'in lebron hariç en önemli 2 adamı sakatlandı. 16'yı zaten kendilerinin en büyük problemlerinden biri olan mental zayıflıkları yüzünden epik bir şekilde verdiler. 18'de houston'a elenmeleri gerekiyordu. bir tek üçlük soksaydı rockets o ilginç üçlük kaçırma rekorunu bozacak, şu an da şampiyon onlar olmuştu. ayrıca finalin ilk maçını da jr smith'in beyni durmasa (ki pek mükün değil) ciddi ciddi alıyordu cavs. bir tek 17'yi vura vura aldılar. yani büyük bir takım gibi. playoff'u da efsanevi bir şekilde geçirdiler zaten.

    bir daha bu keyfi verecek bir takım göremeyeceğimi düşündüğüm için dağılana kadar izlemeye devam edeceğim bu adamları ama hiçbir zaman aklımda "büyük" bir hegemonyaya sahip olduklarına dair imaj kalmayacak muhtemelen. çok iyi ama karizması çizilmiş bir takım olarak anacağım.
  • 185
    baron davis ve j-rich zamanı gerçekten çok sempatik takımdı. oyunları sokak basketbolu kıvamındaydı adeta. ocgunssonun hatırlattığı gibi uzun yıllar unutulmayacak dallas serisi vardı. nowitzki gibi sevdiğimiz, saydığımız bir abimizi üzmüşlerdi.
    şimdiki oyuncular daha atletik, daha iyi şutör ya da daha güçlü olabilirler ama bi garnett' in çılgınlığına, bi kobe nin hırsına sahip degiller sanki.
    ya da ben çok yaşlandım.
  • 186
    kerr'in ilginç işler denediği takım.

    acayip rotasyonlar görüyoruz maç içinde. bu takımın herhangi bir anda böylesine kabız bir beş ile oynamasına şaşırıyor insan.

    fazla pasif. 3-1'den verdikleri 2016 finallerindeki son 4 dakikayı baştan sona bir izlese fena olmaz. takımı tel tel dökülüp psikolojik olarak maçtan koptuğunda sahaya müdaheleleri çok zayıf kalıyor. kyrie'den o üçlüğü yedikten sonra bir mola almak yerine klişe bir tavır olarak ayağa kalkıp alkışlayarak "hadi beyler, sizi kesmiyorum! devam edin yapabilirsiniz!" gibi bir hale bürünmesi en çok aklımda kalan şeylerden birisi. yalnız ufak bir detay var ki takımı sallama üçlük deniyordu 3 dakikadır. curry zihnen çökmüştü, sinmişti. yani bir şeyi kesmiş olmayacaktı. mola alıp oyuncuları sakinleştirmek ve bir hücum seti çizmek için neyi bekliyordu?

    takımı gayet iyi tanıyor ve bu kadar sıklıkla savsaklayan, yeteneklerine ihanet eden bir ekibe fazla insiyatif veriyor sahada. sahadaki kaosa daha çok müdahele etmesi lazım ama yapacağını sanmıyorum. yerinde olsam 3. yüzüğü alıp uzardım ki daha önce de yazdım üçüncu şampiyonluk bir psikolojik sınırdır diye. muhtemelen three peat istiyor.

    2017 hariç stabil geçirdikleri playoff yok. hep bir şans, hep bir şok evresi geçiriyorlar. 15'te finalde rakibin sakatlıkları olmasa ne olurdu kim bilir... 16 büyük rezillik zaten ki öncesinde okc eliyordu neredeyse. 18'de gezegenlerin aynı hizaya gelmesi gibi bir olasılıkla 20 küsür üst üste üçlük kaçıran rockets sayesinde yine finale çıktılar.

    bu sezon izlediğim maç sayısı ciddi azaldı. geçen senelerde gsw maçları için kalkıyordum. izleyenlere de bıkkınlık verdi bu saçmalamaların sıklığı.
  • 187
    haksız rekabet yaratmadığı zamanlar her kalburüstü takımın rahatlıkla tokatlayabileceği takımdır.

    haksız rekabet derken... salary cap diye bir mevzu varken curry, durant, thompson, green ve cousins'tan oluşan bir 5 olamaz, olmamalı. salary cap'i aşmak adına yok lüks vergisi yok bilmem ebenin şeysi vergisiyle denge sağlamak adına koyulmuş kuralın aşılmasına izin verirsen senin de amk nba!

    2019 nba finalleri 3. maçında tokatlandıktan sonra çoğunlukla "ama durant ile thompson yoktu" bahanesine sığınılıyor. kadroda curry gibi nba'in en tepesindeki birkaç süper yıldız'dan birisi var. green ve iguadala yıllardır all star seviyesinde oynayan oyuncular. cousins keza her türlü şut tehdidi olan, fit olduğunda belki de ligin en iyi uzunu. ama yok efendim illa 5 süper yıldız olacak amk takımında...

    bu sene finalde kaybedip bir an önce dağılmaları dileğiyle.
  • 188
    sezon basinda durant, curry, thompson, cousins ve green gibi bir ilk bes olusturmak icin cok derin olmayan bir kadro kurmayi goze aldilar. bunun karsiliginda bench’in en onemli parcalari 35 yasindaki her iki mactan birini sakatlik sebebiyle kaciran iguadala ve hic beklenmedik bir sekilde ortaya cikan surpriz yumurta kevin looney oldu. bu iki oyuncu disinda sure alan oyuncular nba duzeyinde bile olmayan cook, jerebko ve ahi gitmis vahi kalmis livingston. bu kadrodan skor yukunun yarisini ceken durant ve thompson’i cikardiginizda, bench’ten de looney’i aldiginizda geriye gercekten guvenebileceginiz bir tek curry kaliyor. su durumda warriors’un raptors degil ligdeki herhangi bir takima karsi bile herhangi bir sansi olamaz.

    bu arada warriors salary cap’in uzerinde ancak salary cap’in uzerinde olmak tek basina bir sey ifade etmiyor zira raptors da salary cap siralamasinda ucuncu ve cap’in 13 milyon dolar ustunde. daha da ilginci listenin ikinci sirasindaki oklahoma ile warriors neredeyse ayni miktarda asmislar. durant olmadiginda ve thompson oynadiginda warriors, clippers ile ayni salary bracket’a iniyor ve ona ragmen raptors’u yenebilen bir takim oluyor. bu hususta bence saygi duymak lazim.
  • 189
    sakatlıklardan dolayı 2019 playoff sürecinde 10 farklı ilk 5 ile sahaya çıkan takım.

    curry-thompson-durant-green-cousins (1-1)
    curry-thompson-durant-green-bogut (2-1)
    curry-livingston-thompson-durant-green (1-0)
    curry-thompson-iguodala-durant-green (3-2)
    curry-thompson-iguodala-green-bogut (3-0)
    curry-thompson-iguodala-green-jones (1-0)
    curry-thompson-mckinnie-green-bell (1-0)
    curry-thompson-iguodala-green-bell (0-1)
    curry-thompson-iguodala-green-cousins (1-0)
    curry-livingston-iguodala-green-cousins (0-1)

    genel duruma bakılacak olursa iguodala'nın sakatlığı var ve cousins çok iyi durmuyor. 2019 final serisinin 3. maçında thompson oynamak istemesine rağmen dinlendirildi ve durant muhtemelen serideki son maçını kaçırdı. gün itibariyle 2-1 gerideler, bakalım neler olacak.
  • 190
    o kadar çok hater'ı var ki, bundan 5-6 yıl önce bandwagona binmiş olan beni, bu durum çok daha mesut ediyor.

    basketbol oynamaya da izlemeye de çocuklukta shaq ile başladım, o nereye ben oraya. sonra mehmet ve hidayet devraldı nba sevdamı. uzun yıllar boşlukta kaldım ta ki sakatlıktan dönem curry gelene kadar.

    o kadar komik argümanlar ile eleştriliyor ki bu taraftan bakınca sadece gülüyorum ve ister istemez şu foto geliyor.

    http://gss.gs/2D1.jpg

    tabi şu da güncel durumu çok iyi özetliyor.

    http://gss.gs/lmJ.png

    ne zaman bu taraftan bakabilirseniz aklınıza çok rahat şekilde kewell'ın "türkiye'de futbol, galatasaray'a karşı oynanan bir oyundur" sözü gelecektir. bu bakımdan da kendimi gsw'a daha da yakın hissediyorum.

    tabi ki shaq gibi hedo-memo gibi curry de gelip geçecek. yerine umarım cedi geçecek veya başka biri ancak o zamana kadar bu takım beni eğlendirmeye devam edecek.
  • 191
    haksız rekabet yaratmayan, bir takımın eline yüzyılda bir geçecek şansı harika değerlendirmiş takımdır. eğer ki bir suçlu arancaksa, bu suçlular durant ve cousins olabilir ancak.

    bahsettiğim şans şu: curry’nin max kontrat almasına daha bir sene varken, nba salary cap’te artış yaptı. o sene de kevin durant serbest kalmıştı. bu şekilde salary cap’i aşmadan durant’i kadroya katabildiler.

    salary cap dediğimiz olay takıma x miktardan fazla maaş veremezsin demek değil, takıma x miktar maaşı yükseltecek yeni imza attıramazsın demek. takımdaki oyuncularla istediğin gibi yenilersin, lüks vergisi ödersin. bu bahsettiğimiz lüks vergisi çok çok büyük miktarlarda. bir takımın bu vergiyi ödemesi çok mantıklı değil. misal, thunder ellerinde tarihin en iyi ofansif performanslarından birisini bu sene göstermiş ve bundan önceki senelerde de bundan bir farkı olmayan harden’ı lüks vergisi ödememek için takımdan yolladı.

    peki warriors neden bu vergiyi ödemekten çekinmiyor? çünkü hesaba göre bu şekilde 3 yılda 3 şampiyonluk kazanılacaktı. 3 şampiyonluk gelirkenki reklam, salon, yayın vs gelirleri bu vergiyi giden parayı amorti edip üstüne bir de başarı sağlıyordu.

    bu yüzden warriors’ın durant’i takıma katmasında herhangi bir haksız rekabet göremiyorum. herkes gibi onlar da kendi takımını güçlendirmek istediler ve yaptılar. durant’in yaptığına gelecek olursak; durant 2016 playofflarında thunder forması giyerken 3-1 önde oldukları seride çok kötü oynayarak (o zaman da dünyanın en iyi üç oyuncusundan birisiydi, şimdi de) seriyi warriors’a 3-4 kaybettiler. aynı warriors finalde 3-1 öndeyken lebron’lu cavaliers’a 3-4 kaybetti. durant, konferans finalinde 3-1’den seri verdiği takıma gitti kısaca. bu yüzden bana soracak olursanız durant’in gitmesi haksız rekabettir, warriors’ın alması değil.

    bir de demarcus cousins vakası var tabi. kendisi 2018 senesinde sakatlandı ve takımı pelicans’ın playoff macerasına katılamadı. 2019 yılının ocak ayına kadar da kimse o’nun dönmesini beklemiyordu. 2018 yazında serbest kaldı ve sağlıklı haliyle ligin en iyi 5 uzunundan birisiyken, yani maksimum kontratı rahatlıkla alabilecekken bir yüzük uğruna, neredeyse yol+yemek+sigorta karşılığı warriors’a gitti. şimdi, warriors’ın genel menajerisiniz ve elinizde böyle kaliteli bir oyuncuyu nerdeyse asgari ücrete takıma katma şansınız var. abi haksız rekabet olmasın deyip red mi edeceksiniz? sanmıyorum... cousins’ın yaptığının ismi ise tam olarak kahpeliktir orası ayrı.

    ölene kadar lebronspor...
  • 192
    o kadar saçma sapan argümanlarla savunuluyor ki mağlup olduğunda ya da kısa süre içinde dağıldığında savunucuları gözyaşları eşliğinde arkasından bakarlar artık.

    öncelikle ben bu kadroyu kurmalarına takım açısından bir şey demiyorum. ortada bir ahlaksızlık varsa bu tabi ki takımın değil, grubu oluşturmak için götünü yırtan oyuncularındır. ama nba yönetimi de salary cap'i deldire deldire bu saçmalığa çanak tutmuştur ve bu durum amerikan sporların rekabetçi yanına büyük bir darbe vurmuştur. bu da zaten sporun zevkinin içine etti.

    amerikan sporları içerisinde mesela amerikan futbolunda hemen her sene farklı takımlar finale çıkar ve sezon başında hangi takımın ne yapacağı pek kestirilemez. örneğin birkaç sene önce superbowl oynayan panthers'ın bir sonraki sene ligi dipte bitirmesi gibi. peki bu neden oluyor? çünkü salary cap diye bir gerçek var ve hiçbir şekilde hiçbir sikimsonik vergi adı altında aşılamayan bir salary cap bu ve bu yüzden takımlar belli bir dengeyi korumak zorundalar. bu da ciddi bir rekabet getiriyor.

    5-6 sene önce değil 20 sene önce de biz buralardaydık. kenyon martin gibi bir adamın canla başla shaq karşısında durmaya çalıştığı zamanları da gördük, devin harris, marquis daniels, josh howard gibi oyuncuların farklı bir oyun tarzıyla bir takımı finale kadar çıkarabildiklerini de. 8. sıradan playoffa giren takımların lig birincisini yendiği zamanları da. ne kadrolar şampiyonluğa oynadı, ne kadrolar deli gibi rekabet içerisindeydi hepsini gördük. daha birkaç sene önce salary cap'in adam gibi uygulandığı nhl'de 8. sıradan playoffa giren takım şampiyon oldu. nba'de bırakın şampiyon olmayı 8. sıradaki takımın şu durumda herhangi bir şart altında ilk sıradaki takımı yenmesi mümkün mü?

    2008'de yılında lakers ve celtics ile başlayan sonra 2010 miami'si ile iğrenç hale gelen yıldızlar takımı kurma sevdası çok afedersiniz ama bu ligin anasını ağlattı. 2011'de neredeyse tüm dünya dünyada en çok sevilen basketbolculardan birisi olan lebron'a karşı nowitzki aşkından mı dallas'ı tuttu zannediyorsunuz? ya da bu sene büyük çoğunluğun raptors'ı desteklemesini..

    sene başında o 5'li bir araya geldiğinde bu takımın finale çıkacağını tahmin etmeyen mi vardı allah için? eğer sonu başından belli bir lige normal gözüyle bakıyorsanız tabi ki argümanlar saçma gelir.

    bir de galatasaray örneği yok mu ona daha da bittim. futbolda takımların kndi bütçeleri vardır dolayısıyla şartlar eşit değildir. ama amerikan sporlarında her takımın bütçesi aynıdır. üstelik draft sistemi kötüyü ayağa kaldırmaya yöneliktir. önce bunu bilmek lazım.
  • 193
    bu sezon iki maçını oracle arena’da izlediğim finallerin takımı. taraftardaki başarıya doymuşluk hissi oyuncularda yok, bu şampiyonluğu çok istiyorlar ve özellikle hücüm anlamında hakikaten iyi basket oynuyorlar.
    klay thompson, kevin durant ve looney olmadan, neredeyse sıfır bench katkısıyla toronto’yu zorladılar.
    thompson’ın dönmesi ve cousins’ın serinin 2. maçındaki oyununa yaklaşması halinde önümüzdeki 3 maçı kazanıp 4-2’yle şampiyon olma ihtimalleri hayli yüksek.
  • 194
    yahu bu takım hiç bir gayri ahlaki bir tutum olmadan bu takımı kurdu. bir kere şu salary cap'i iyi anlamak lazım. bu amerikan icadı sistem amerikalılar tarafından o kadar beğenildi ki büyük spor organizasyonlarının hepsinde var. kimisi hard cap kimisi soft cap kullanır. nba soft cap kullanan bir organizasyon bilmem kaç yıldır. bu maaş sınırını geçebileceğiniz ama belli karşılıkları olacak demektir ki salary cap aşmak nba'de normal bir şeydir.

    örnek gsw durant'le anlaştığı yıl ve öncesinde 7 8 takım dışında cap içinde olan takım yoktu.

    yıllardır uygulanan sınırlar içerisinde hareket ederek maksimum verimi alacakları ortamı yaratmaya çalıştılar ve çalışıyorlar. işin durent kısmına bakarsak da o da kendi açısından en iyi durumu aradı. kimse yok takıma sadakat vs demesin. hangi sadakat? boston'ın isiah thomas'a, la clippers'ın blake griffen'e, toronto'nun derozan'a, miami'nin wade'e göstermediği sadakatten mi bahsediyoruz. herkes kendisi için en doğru ortamı arıyor. takımlar bunu yaparken oyuncuların hakkı yok mu? gsw durant'e el altından 10 milyon dolar mı veriyor yada durant bu birliktelik için ahlaksız bir şey mi yaptı?

    not: cousins'a da gsw'den aldığı ücrettin daha üstünde teklifler vardı da gitmedi mi zannediyorsunuz?

    iyi çalışan yapılar iyi şansları da olursa verimlerini maksimize ederler.

    bir de 2019 finalleri hakkında bir şey söylemek istiyorum. bu takımın bir maliyeti var. bu maliyetlerden biri lüks vergisiyken diğeri takımın oyuncu havuzunu daraltmak. ancak sakatları bir hatırlayalım mı? durant, klay, looney. bu adamların değeri ne etkisi ne onu geçtim bu adamlar takımın yüksek süre alan oyuncuları olmakla beraber durant ve klay 40'a yakın dakikalar süre alan oyuncular. bu arada yine çok süre alan iggy sakatlık yaşadı (muhtemelen hala sıkıntısı var), bu duruma gelmeyi uğruna kabul ettiğiniz cousins (ki bence takımda olması yanlış ama o başka bir tartışma konusu) sakatlıktan yeni çıktı. şimdi bu oyuncuların ne olduğunu vs boş verin. dünya üzerinde hiç bir takım yok ki bu kadar süre verdiği oyuncuları sakatlansın ve seviyesini korusun. gsw bu oyunculara sahip olmasaydı ve bu oyuncular yerine süre alan insanlar da sakatlansa yine darbe yerdi. her takım yer.

    toronto neden 3. maç bu kadar rahattı. hatta maç içerisinde gsw her şeye rağmen galibiyet için aday olduğunu gösterse de toronto o kadar her şeyin farkındaydı ki gsw savunmasını parçaladı.
  • 195
    golden state warriors'un belli kurallara uyarak kurduğu bu güçlü kadroya kimse laf etmiyor. haklı olarak laf ettiğimiz tek şey, nba yönetiminin yaptığı çifte standart.

    yanılmıyorsam 2011 yılında los angeles lakers, new orleans ve houston rockets kendi aralarında üçlü takas yapacaklardı. o dönemlerde new orleans'ta forma giyen cris paul'da anlaşma gereği los angeles lakers'e gidecekti. ama sonra ne oldu biliyor musunuz? nba yönetimi bu anlaşmayı iptal etti. peki neden iptal etti biliyor musunuz? nba'nin güç dengesinin bozulacağı için...

    evet, lakers takımı nba'nin güç dengesini bozacağı için iptal ettiler. işte cris paul lakers'a giderse hem lakers çok iyi bir oyuncu almış olacaktı, hem de üçlü takas çerçevesinde giden oyunculardan dolayı maaş sıkıntısı azalacak ve yüklü bir miktarda maddi getiri sağlanacaktı. o dönemin nba başkanı david stern katıldığı bazı programlarda aksini iddia etse de, özellikle amerikan basınında yıllarca bu olay konuşulmuştu. belki de hala da konuşuluyor.

    aradan 5 yıl geçti, sene 2016. ligin en iyi oyuncularından kevin durant ani bir kararla golden state takımına transfer oldu. golden state takımı 1 sene önce -2015 yılında- nba şampiyonu olmuş; 2016 yılında ise finallerde cleveland'a şampiyonluğu kaptırmıştı. düşünsenize 2 yıl üst üste final oynamış ve curry, thompson gibi iki süperstar'a sahip bir takıma hiç yetmezmiş gibi birde kevin durant katılıyor. peki nba yönetimi ne yaptı? hiç bir şey.

    güç dengesini bozacakları bariz belliyken hiçbir şey yapılmadı. velhasıl 2017 ve 2018 yılında şampiyon oldular. 2019 yılında ise bir başka süperstar demarcus cousins'i aldılar. işte daha önce sakatmış da, çok maç kaçıracak da, 1 milyon dolar maaş alacak da... çeşit çeşit nedenlere dayandırdılar. ama yuh be kardeşim. adı üstünde adam süperstar, süperstar... neyse bu sene de finaldeler ve şampiyonluk için toronto raptors ile mücadele ediyorlar.

    basketbol, futbol'a benzemez. futbol'da messi bile olsan 11 oyuncuyu çalımlayamazsın. gol atmak için illa ki takım arkadaşlarına ihtiyaç duyarsın. ama basketbol böyle değildir. evet, basketbolda da takım arkadaşlarına ihtiyaç duyarsın ama 4 kişinin arasına girmiş 1 süper star diğer tüm oyunculardan çok daha fazla fark yaratır. cris paul olmadan da houston kazanıyordu çünkü harden vardı. lebron olmadan da miami kazanıyordu çünkü wade vardı. cousins olmadan da pelicians kazanıyordu çünkü davis vardı. yeri gelir chamberlain 100, bryant 81, booker 70 sayı atar... yani basketbolda 1 süper star'ın varsa hep 1 adım öndesindir. e şimdi bakıyorsun golden state takımında tam 4 süper star var. dimi düşününce acayip derecede haksızlık olduğunu anlayabiliyorsunuz.

    buradaki suç golden state takımında değil. adamlar kurallara uyarak güçlü bir kadro kurdular ve her sene ya şampiyonlar ya da finalistler. tebrik etmekten başka bir şey yapamayız ama bir süper star oyuncusunun sırf düşük maaş almasından dolayı süper star sayılmadığı bir kurala karşı çıkıyorum. daha önce lakers takımına yapılanın aynısını golden state takımına yapmamalarından dolayı nba yönetimine karşı çıkıyorum. olay sadece bundan ibaret.
  • 196
    kd ve boogie muhabbetinde suçlanacak değil takdir edilecek taraf olan, fırsatları iyi kullanarak nba tarihine geçecek bir ilk 5 kurmuş franchise.

    boogie, klay thompson, draymond green, stephen curry, kevin durant... all-star takımında birlikte değiller, warriors'un ilk 5'indeler. durant, yenemiyorsan katıl felsefesiyle aralarına katıldı ve kendi takımıyla kazanamadığı yüzüğü gsw ile kazandı. boogie de şampiyonluk için neredeyse çay parasına -nba'de bulunan 192 diğer oyuncudan az kazanıyor.- şampiyonluk için warriors ile imzaladı.

    bu kadroyu kurmanın bedeli lüks vergisinden daha da ağır. derinliği olmayan, tek kutuplu bir kadroları var. cook, looney, igoudala, livingston, jerebko, bell ve bogut... önce ilk 5'i, sonra da onların arkasında bekleyen benchi okuduğunuzda yüzünüze bu gerçek sert bir şekilde çarpıyor.

    klay, green ve curry üçlüsü etrafına kurulu bir kadro şampiyon oldu, bunu gördük. 73 galibiyetle nba rekorunu kırdılar. şu anda da şampiyonluk için favoriler mi? kesinlikle bir adım öndeler. fakat serinin üçüncü maçı* gösterdi ki iki sakatlıkla inanılmaz zaafları olan bir takıma dönüşüyorlar. curry de sırtında bir yere kadar taşıyabiliyor, jerebko'yla elden ne gelir?

    klay thompson serinin dördüncü maçında oynayacak, kd'nin ise ne zaman döneceği belirsiz. 2019 nba finallerinden önce herkesin favorisiyken şu an sıkıntı yaşadıkları aşikar. dördüncü maç* serinin gidişatını gösterecek. benchlerinin zayıflığına starları ne zaman sönük performansla eşlik ederse etsin, işleri zor. ne olursa olsun 5 yıldır finallerde bulunmanın tecrübesi ve star kalitesiyle dördüncü maçı alırlarsa seriyi kazanmaya hala favoriler.
  • 198
    nba konusunda uzman değilim. eskisi kadar izlemiyorum da ama özellikle sosyal medyada bir şey hep dikkatimi çekiyor. insanların bir kısmı bu takımdan neden nefret ediyor? benim bildiğim öyle parayı basıp istediğiniz oyuncuyu alamıyorsunuz. adamlar kurallar dahilinde takımı kurmuşlar. oynadıkları basketbol konusunda fikir belirtecek kadar uzman değilim ama sürekli finaldeler ve şampiyon oluyorlar. niye bu nefret?
  • 200
    kevin durant gelmeden önce ortalığı kasıp kavuruyorlardı. sayı rekorları, üçlük rekorları kırıyorlardı.

    çok şanslı bir dönemde salary cap'a rağmen şanslı ve doğru projeyle kevin durant'i de getirince "yenilmezler" moduna girmişlerdi.

    zaten şampiyon da oldular ama 2018-2019 sezonunda kevin durant sakatlanınca mala bağladılar.

    yani eskinden de yoktu bu adam* çatır çutur her maç 798 tane üçlük atıyordunuz, ne oldu diyesi geliyor insanın?

    2019 finallerinde de seriyi son topu kullanamayan toronto sayesinde 3-2'ye getirdiler ve evlerinde kazanırlarsa şampiyonluk 7. maça kalacak.

    3-1'den dönmek müthiş iş olur ama kevin durant döndüğü maçta sakatlanınca yine sıkıntı olacak gibi.

    ben bu noktada bir şampiyonun yüreğini asla hafife almayın moduna girip şampiyon olmasına da evinde kaybedip şampiyonluğu vermesine de şaşırmam.

    değişik takım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın