191
haksız rekabet yaratmayan, bir takımın eline yüzyılda bir geçecek şansı harika değerlendirmiş takımdır. eğer ki bir suçlu arancaksa, bu suçlular durant ve cousins olabilir ancak.
bahsettiğim şans şu: curry’nin max kontrat almasına daha bir sene varken, nba salary cap’te artış yaptı. o sene de kevin durant serbest kalmıştı. bu şekilde salary cap’i aşmadan durant’i kadroya katabildiler.
salary cap dediğimiz olay takıma x miktardan fazla maaş veremezsin demek değil, takıma x miktar maaşı yükseltecek yeni imza attıramazsın demek. takımdaki oyuncularla istediğin gibi yenilersin, lüks vergisi ödersin. bu bahsettiğimiz lüks vergisi çok çok büyük miktarlarda. bir takımın bu vergiyi ödemesi çok mantıklı değil. misal, thunder ellerinde tarihin en iyi ofansif performanslarından birisini bu sene göstermiş ve bundan önceki senelerde de bundan bir farkı olmayan harden’ı lüks vergisi ödememek için takımdan yolladı.
peki warriors neden bu vergiyi ödemekten çekinmiyor? çünkü hesaba göre bu şekilde 3 yılda 3 şampiyonluk kazanılacaktı. 3 şampiyonluk gelirkenki reklam, salon, yayın vs gelirleri bu vergiyi giden parayı amorti edip üstüne bir de başarı sağlıyordu.
bu yüzden warriors’ın durant’i takıma katmasında herhangi bir haksız rekabet göremiyorum. herkes gibi onlar da kendi takımını güçlendirmek istediler ve yaptılar. durant’in yaptığına gelecek olursak; durant 2016 playofflarında thunder forması giyerken 3-1 önde oldukları seride çok kötü oynayarak (o zaman da dünyanın en iyi üç oyuncusundan birisiydi, şimdi de) seriyi warriors’a 3-4 kaybettiler. aynı warriors finalde 3-1 öndeyken lebron’lu cavaliers’a 3-4 kaybetti. durant, konferans finalinde 3-1’den seri verdiği takıma gitti kısaca. bu yüzden bana soracak olursanız durant’in gitmesi haksız rekabettir, warriors’ın alması değil.
bir de demarcus cousins vakası var tabi. kendisi 2018 senesinde sakatlandı ve takımı pelicans’ın playoff macerasına katılamadı. 2019 yılının ocak ayına kadar da kimse o’nun dönmesini beklemiyordu. 2018 yazında serbest kaldı ve sağlıklı haliyle ligin en iyi 5 uzunundan birisiyken, yani maksimum kontratı rahatlıkla alabilecekken bir yüzük uğruna, neredeyse yol+yemek+sigorta karşılığı warriors’a gitti. şimdi, warriors’ın genel menajerisiniz ve elinizde böyle kaliteli bir oyuncuyu nerdeyse asgari ücrete takıma katma şansınız var. abi haksız rekabet olmasın deyip red mi edeceksiniz? sanmıyorum... cousins’ın yaptığının ismi ise tam olarak kahpeliktir orası ayrı.
ölene kadar lebronspor...
bahsettiğim şans şu: curry’nin max kontrat almasına daha bir sene varken, nba salary cap’te artış yaptı. o sene de kevin durant serbest kalmıştı. bu şekilde salary cap’i aşmadan durant’i kadroya katabildiler.
salary cap dediğimiz olay takıma x miktardan fazla maaş veremezsin demek değil, takıma x miktar maaşı yükseltecek yeni imza attıramazsın demek. takımdaki oyuncularla istediğin gibi yenilersin, lüks vergisi ödersin. bu bahsettiğimiz lüks vergisi çok çok büyük miktarlarda. bir takımın bu vergiyi ödemesi çok mantıklı değil. misal, thunder ellerinde tarihin en iyi ofansif performanslarından birisini bu sene göstermiş ve bundan önceki senelerde de bundan bir farkı olmayan harden’ı lüks vergisi ödememek için takımdan yolladı.
peki warriors neden bu vergiyi ödemekten çekinmiyor? çünkü hesaba göre bu şekilde 3 yılda 3 şampiyonluk kazanılacaktı. 3 şampiyonluk gelirkenki reklam, salon, yayın vs gelirleri bu vergiyi giden parayı amorti edip üstüne bir de başarı sağlıyordu.
bu yüzden warriors’ın durant’i takıma katmasında herhangi bir haksız rekabet göremiyorum. herkes gibi onlar da kendi takımını güçlendirmek istediler ve yaptılar. durant’in yaptığına gelecek olursak; durant 2016 playofflarında thunder forması giyerken 3-1 önde oldukları seride çok kötü oynayarak (o zaman da dünyanın en iyi üç oyuncusundan birisiydi, şimdi de) seriyi warriors’a 3-4 kaybettiler. aynı warriors finalde 3-1 öndeyken lebron’lu cavaliers’a 3-4 kaybetti. durant, konferans finalinde 3-1’den seri verdiği takıma gitti kısaca. bu yüzden bana soracak olursanız durant’in gitmesi haksız rekabettir, warriors’ın alması değil.
bir de demarcus cousins vakası var tabi. kendisi 2018 senesinde sakatlandı ve takımı pelicans’ın playoff macerasına katılamadı. 2019 yılının ocak ayına kadar da kimse o’nun dönmesini beklemiyordu. 2018 yazında serbest kaldı ve sağlıklı haliyle ligin en iyi 5 uzunundan birisiyken, yani maksimum kontratı rahatlıkla alabilecekken bir yüzük uğruna, neredeyse yol+yemek+sigorta karşılığı warriors’a gitti. şimdi, warriors’ın genel menajerisiniz ve elinizde böyle kaliteli bir oyuncuyu nerdeyse asgari ücrete takıma katma şansınız var. abi haksız rekabet olmasın deyip red mi edeceksiniz? sanmıyorum... cousins’ın yaptığının ismi ise tam olarak kahpeliktir orası ayrı.
ölene kadar lebronspor...