(bkz:
türkiye bankalar birliği borç yapılanması/@kerasus)
---
alıntı ---
galatasaray'ın mevcut yapılandırma anlaşması 19 mart 2021 tarihinde yapılmış, 28 mayıs 2021 tarihinde tamamlanmış, 2.229.808.343 tl değerinde, tlref+%1 (veya %1.5) faiz oranındadır. bu bilgi 9 ağustos 2021 tarihinde yayınlanan 31 mayıs 2021 tarihindeki bilançoda yer almaktadır. faiz oranına bağlı olarak tlref üstüne 1 veya 1.5 eklendiği yazıyor bilançoda ama ayrıntısı yer almıyor.
fenerbahçe'nin de bilançosuna baktım, onların borcu 2.9 milyar, faizleri tlref+1.5, bizdekine benzer 1 veya 1.5 yok sanırım, ya da varsa da bilançoya yazmamışlar.
tlref türk lirası'nın finansal kuruluşlar arası piyasadaki gecelik faiz oranı, tcmb'nin politika faizini yakın takip ediyor. şu anda %14,5 seviyesinde. faiz ödemelerimiz yıllık olduğuna göre muhtemelen yıllık ortalaması kullanılacaktır. bu yıl için bu ortalama %16-17 seviyesinde olabilir. üstüne bizim +1 veya 1.5 puanımızı koyunca yıllık faizimiz bu sene için %18 civarında olacaktır diye tahmin ediyorum. bu da 31 ağustos 2022 tarihinde 400 milyon tl tutarında bir faiz ödememiz olacağı anlamına geliyor.
bankalar birliğiyle yaptığımız anlaşma 9 yıllık, ve ilk ana para ödemesi 2023 ağustos'ta. bizim 2022 ağustos'ta 400 milyon tl faiz ödeyebiliyor olmamız gerekiyor. eğer ödenecek faiz 31 ağustos 2022'ye kadar tahakkuk edecek olanın tamamıysa yıllık değil 15 aylık olacağı için bu faiz yükü 500 milyon lira civarına da çıkacaktır. sorun şu ki, elimizdeki son bilanço olan 30 kasım tarihli bilançoya göre bu takımın altı aylık faaliyet kârı 100 milyon lira civarında, ebitdası da 59 milyon tl. üstelik yıllık hesapta bunu basitçe ikiyle çarpamayız, çünkü sezonun ikinci yarısında daha az gelir yarattık, el gelirlerinin önemli bir kısmı ilk 6 ayda oluşmuştu. avrupa gelirlerimiz yayına ek olarak ayakbastı parası, puan gelirleri ve grubu lider bitirip son 16'ya kaldığımız için hak kazandığımız bonustan oluşuyor, 12 milyon euro civarında, yayınla 16-17 milyon euro olabilir, ve bunun sadece son 2.3 milyon euroluk kısmı ve belki yayın gelirinin bir parçası 30 kasımdan sonra oluştu. önümüzdeki aylarda ise bu hiç olmayacak. daha da fenası, eğer avrupa gelirlerini çıkarırsak faaliyet zararı olduğu da görülüyor, gelecek sezon avrupa'da yer almayacağımız için düşeceğimiz durumu şimdiden öngörebiliyoruz.
bütün bunlara ek olarak, yayın ihalesiyle birlikte düşen gelirleri de hesaba kattığımızda 2023 ve sonrası için durum daha da karanlık hâle geliyor. galatasaray'ın bu süreçten kendisini çıkarabilecek yetenekli, zeki, iş bitirebilen kadroları tevfik fikret salonundan çıkaramaması halinde iktidar ve yandaşları kayyum sıfatı altında o kadroları kendi bünyelerinden galatasaray'a idareci atamak için hazırda bekliyorlar, ve bu gidişatın sonu, bu sezonki sportif başarısızlıkla birlikte düştüğümüz karanlık çukurun dibinin olmadığını gösteriyor.
galatasaray'ın mevcut durumda bu cendereden çıkabilmesinin tek yolu riva'dan her yıl bu anlaşmanın taksidini ödeyecek kadar paranın gelebilmesi. şimdilik ufukta o kadar yüksek bir gelir görünmüyor.
şunu da eklemeliyim, iki yıl anapara ödemesiz 9 yıl vadeyle tlref+1.5 puan faizli kredi, 2021 baharında varılabilecek en iyi yapılandırma anlaşmasıydı. cengiz'e veya herhangi bir yönetime bu anlaşmayı bu şekilde imzaladığı için suç bulmuyorum. galatasaray'ın bundan başka çaresi yoktu, ama bu anlaşma da sportif başarısızlık ve düşen yayın gelirleriyle birlikte, özbek zamanında yeterince verimli değerlendirilemeyen riva'nın da fark yaratamaması ihtimali eklenince galatasaray'ın batışına çare olamamış olacak.
galatasaray'ın bu cendereden çıkabilmesinin yolu düşen takım maliyetiyle birlikte bu sene ve her sene avrupa ligi'nde yer alıp en azında 10 milyon euroluk bir avrupa geliri yaratabilmekti. ama ne yazık ki kurulan kadro avrupa'da başarıyı yakalasa da gelecek yıllarda avrupa kupalarına gidecek bir pozisyonda yer almayı başaramadı.
son olarak şunu eklemeliyim. mantıklı bir finansal planda borcun anaparasını ödemez, çevirirsiniz. bizim de yapmamız gereken budur. borcun tl olarak anaparası sabit kalacak şekilde her sene o borç çevrilmelidir. kısacası 2030'a kadar sadece faiz ödeyip borcun anaparasını her sene yeniden çevirdiğimiz durumda 2030'da 2.3 milyar tl borcumuz olacak demektir. bu da o günkü kur ve o güne kadar yaşanan enflasyon düşünülecek olursa gayet kabul edilebilir bir seviye olarak kalacaktır. kulüplerin kâr ederek borç yükünü azaltması gerçekçi bir plan değildir, borcu 2030'a kadar çevirebilmeleri dahi büyük bir başarı olacaktır. eğer bankaların ve onlara bu krediyi verdiren iradenin amacı kulüpleri ele geçirmek değil de sürdürmekse zaten yaşanacak olan budur. aksi takdirde fenerbahçe gibi zengin üyelerine dayanabilen kulüpler yollarını bulur, galatasaray ise kaybeder.
edit: ben faiz ödemesini toplam borç ve faiz oranı üzerinden hesapladım, ama şuradaki bilgi eğer doğruysa faiz ödemesi toplam faizden az olabilir.
https://www.sporx.com/...XGLQ51172SXQ?sira=14 galatasaray'ın sabit gelirlerini oluşturan yayın, sponsorluk ve gişe gelirleri toplamı 2020-2021 sezonunda 500 milyon tl civarındaydı, fakat bu gelir içinde stadyum geliri çok azdı. bu sezon yayın ve sponsorluğun benzer seyredip gişenin artışıyla bu oran 600-700 milyon tl'ye çıkıyor olabilir. bu durumda 2022-2023 sezonunda ödenmesi gereken faiz 150-200 milyon civarında olacaktır.
diğer yandan, aynı haber serisinde yer alan şu madde de kritik.
https://www.sporx.com/...XGLQ51172SXQ?sira=15 yazın oyuncu satışından gelecek gelirin yarısı otomatik olarak faiz ödemesi için bloke edilmiş olacak demektir bu. kısacası 2022 yazında oyuncu satıp aynı miktar yatırımla yeni oyuncu almamız gibi bir durum söz konusu olamayacak.
---
alıntı ---