• 203
    gelirlerin kuşa döndüğü günümüz şartlarında, döviz kurları başını alıp gitmişken, ilk aşamada oyuncu tavan maaşının 1,5 - 2 mil € bandına (o da en fazla 3-4 oyuncu için) çekilmesiyle (totalde 20-25 mil. € bandında) anca kontrol altına alınabilecek (bakın kapatılabilecek demiyorum) rakamlardır.
    aslında bu durum sırf galatasaray için değil diğer kulüpler için de geçerlidir.
    maaş yükünü azaltmak öncelikli aksiyon olmalıdır.
    sonrasında scouting'in geliştirilmesi, oyuncu keşfi, oynatıp, parlatıp, sonrasında hatırı sayılır rakamlara satabilmek kulübümüzün rutin işleyişi olmalı,
    5-10 sene önce havada akila vuruşu ile attığı gollere kanıp 33-34'lük (eski) yıldızların kapısına artık gidilmemeli, yanak yanağa pozlar verilmemelidir.
    taraftar olarak bizlerin de iyi niyetli beklentilerimizle yönetimi, teknik heyeti ve transfer icra ekibini baskı altına almamamız, panikle yanlış işlere sürüklemememiz gerekir.
    tabi borçlara salt oyuncu transferi, makul maaş, scouting gözüyle bakılamaz, aynı zamanda kulübün diğer gelirlerini arttırıcı, giderlerini azaltıcı projelere de ihtiyaç var.
    yönetimlerin asli görevlerinden biri de, "30 milyon" diye tabir edilen büyük taraftar potansiyelimizi içine alacak, ilgisini çekecek gelir getirici projeleri, kulübün marka değerine yakışır hacimlerde sponsorluk anlaşmalarını hayata geçirebilmektir.
    tabi bunları yaparken sportif başarı bunun sürücü kuvveti olacaktır.
    doğru adımlarla, kulübün geleceğini riske atmaksızın söz konusu borçlar kontrol altına alınabilir.
    kulübün yönetimsel işleyişi sürdürülebilir kıvama geldiğinde, bu, kişilerden ve yönetimlerden bağımsız işleyebilecek hale getirilebilirse, işte o zaman borçlarda azalmanın yaşanacağı günleri de görürüz elbet...
App Store'dan indirin Google Play'den alın