• 216
    çok yanlış yerden yaklaşılan borçlardır.

    galatasaray şu an her 24 saatte neredeyse 1 milyon lira faiz ödüyor, ödemek zorunda. bu inanılmaz bir yük ve bu yüke rağmen sportif aş’ye bağlı hiçbir kurumda sağlıklı bir işlem yapamazsınız. altyapıdan mbappe çıkarıp 200 milyon euroya satarsanız belki bir nebze ferahlarsınız.

    ya demem o ki, bu borç öyle scouting, sportif başarı falan böyle hoş ümitlerle eriyecek bir borç değil. ülkede enflasyon arttıkça bu sarmala iyice saplanıyorsun. burada borcu da ödemeyeceksin, faizi ödeyip ana parayı idare edilir duruma getireceksin. bunu sağlamak için de gayrı menkulleri değerlendireceksin. değerlendirmeden kasıt, babadan kalan arsayı satmak gibi değil. bazen riva’da olduğu gibi projeyle bazen kiralama usulüyle bazen kendin üstüne yatırım yapıp (florya’da bundan bahsediliyor) bazen de direkt satarak yaparsın. yani yoğurdu farkı şekilde yiyebiliriz. bu konuda inatçı şekilde sattırmam, ettirmem, dokundurmam kafasını anlamıyorum pek. ne yapacağız o zaman atıl vaziyette kalsın mı her yer? ali sami yen’in torunu değiliz neticede. sportif faaliyetler sağlıklı yürüsün, kendine yeter bir yapılanmamız olsun, kulüp devlete şuna buna el açacak durumda olmasın kafi. kiralayalım deniyor sürekli, ya düz vatandaş gibi düşünüyoruz hep gelir gelsin diyoruz da kiralamadan gelecek gelirin kulübün hangi derdine derman olmasını bekliyoruz? olmaz yani. attığın taşın ürküttüğün kuşa değmesi lazım. faiz batağından kurtul sonra istediğin yeri kiralar istediğin yerde üyelere bedava çay kahve ikram edersin.

    ayrıca galatasaray’da gayrı menkullere dair ne varsa genel kuruldan izin alınıp yapılır. boşuna bu kadar endişe bence. galatasaray’da genel kurullar haddinden fazla hararetli zaten. oraya dünyanın en iyi projesini sunsanız ret verecek adamlar var. izin almadan, genel kurula sormadan çivi bile çakamazlar. sade taraftarın üyelerden daha fazla endişeli olmasını anlamıyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın