resim
Ünal Aysal
Görev:Başkan
Takım:-
Yaş:83
Uyruk:Türkiye
  • 9552
    çok uzun ve detaylı yazılabilir hakkında, bülent tulun'a anahtar teslim ederek kendi sonunu da getirecek büyük bir yanlış da yaptı ama, özet niyetine manşetlik bir şekilde belirtmek gerekir zihniyetini ve dönemi.

    parayla başarı satın aldı. bu bence galatasaray statüsündeki kulüpler için iyi bir şey, siz aksini düşünüyorsanız galatasaray'ın borçsuz bir mali yapıya kavuşması için uzun feda dönemlerini göze almalı ve başarısız geçen yıllar boyunca kulübün nakit akışını desteklemek adına, bir yandan başarı hedefi olmayan bir takım izleyip bunun doğal olduğunu kabullenmeli, bir yandan da normalde verdiğinizin birkaç katı para vermelisiniz kulübe.

    tutarlılık diyorum hep, tutarlılık daha önemlidir, neyi savunduğunuza nazaran.
  • 9553
    (bkz:https://www.google.com.tr/...zini-anlatti-115961)
    --- alıntı ---

    ünal aysal da bana, "gelecek sene 2 yıldız getiriyorum, hiç hocaya bile gerek yok. hoca da istemiyorum. bu takım şampiyonlar ligi şampiyonu olacak." dediği anda, ben "eyvah, şimdi yandık." dedim. "siz bu düşünceye kapıldıysanız, biz felakete gidiyoruz. barcelona, chelsea niye antrenör alıyor."

    --- alıntı ---

    bu açıklamanın videosu da var. aysal'dan terim'i çıkarın demirören'in bjk başkanlığını göreceksiniz. efsane değil avrupaya gidememe cezasının kaynağı uefa anlaşmasına imza atıp kaçan başkan göreceksiniz.

    başkanlık öncesi galatasaray hisselerini teminat alıp borç verip hisselerin karını galatasayla paylaşan yatırımcı ama asla galatasaray aşkı ile yanmayan sıradan bir iş adamı göreceksiniz. bu sözlükte bin tane yazar menfaatsiz galatasarayımızı severken kendisi önce iş adamıdır biz önce galatasaraylıyız bir yazara değişmen utanç cezasının gerçek sorumlusu ünal aysal'ı. boş beleş hak edilmeyen takdirnamelerle yüceltilen iş adamıdır.
  • 9554
    2010-2020 yılları arasında başarılı bir dönem geçirmişsek bunun temelini atan kişi ünal aysal’dır, sneijder gibi bir yıldızı 7,5 milyona o yaşında getirebilecek birisi olduğunu halen düşünmüyorum, kaleye muslera’yı alarak 10 yıldır gözümüz kapalı kaleyi güvende hissetmemizi sağlamıştır, stopere ujfalusi gibi bir karekter gelmiştir, drogba gibi bir efsaneyi getirmiştir, sağ beke eboue, sol beke riera gibi isimleri getirmiştir, forvet için o dönemin en iyi türk forvetlerini necati, burak, umut üçlüsünü getirmiştir, orta sahada selçuk inan’ı takıma kazandırmıştır, orta sahaya melo gibi bir karekteri kazandırmış, scout transferinde ise sol beke alex telles’i getirmiş, u-20 dünya kupasında parlayan bruma’yı devlerin elinden kapmıştır. başarısız transferleri elbette vardır, cris, burdisso, endoğan, ontivero, hajroviç gibi isimler cidden berbat transferlerdi. galatadaray’ın kalitesine yakışmayacak seviyesini aşağıya çekecek transferlerdi kendisine en büyük eleştirim bu, yiğit gökoğlan ve nordin amrabat transferleri ise tamamen fatih hocanın bizzat istediği iki transferdi, bu nedenle kendisine bu konuda kızmıyorum. fatih terim ile girdiği ego çatışmasında haklı olan taraf ise ünal aysaldır, sebebi ise o gün için federasyonun başında bulunan yıldırım demirören ile kader ortaklığı yaptık açıklamasıdır, aynı yıldırım demirören ilerleyen süreçte fatih hocayı yarı yolda bırakmıştır. fatih hocayla yolları ayırdıktan sonra hemen mancini’yi takımın başına geçirip juventuslu, real madrid’li gruptan çıkartmıştır, kendisine tarık çamdal gibi oyuncuları aldığı için kızamıyorum, o gün şartlar onu gerektiriyordu o dönemde yerli gelecek vaat eden 4 adet sağ bek vardı, şener özbayraklı, salih dursun, tarık çamdal, veysel sarı biz üçünü de aldık ve üçü de yabancı sınırlaması saçmalığından dolayı maalesef başarısız oldu. özellikle başkanlığının başında futbol, kadın basketbol, erkek basketbolda ligin en iyi hocalarını takımın başına getirerek şampiyonluk kazandı. üç takıma da çok iyi transferler yaptırdı. kendisine verilmeyen destek daha sonra mali anlamda dursun özbek’e verildi. bu yaştan sonra başkan olmayacağı kesin kendisini muslera’yı, sneijder’i, melo’yu, selçuk’u galatasaray efsaneleri arasına yazdıran başkan olarak anıyorum.
  • 9555
    kim ne derse desin benim gözümde başarılı belki de en başarılı başkanlardan birisiydi.

    arkadaş adamın döneminde real madrid’i eleyip şampiyonlar liginde ceyrek final oynar mıyız diye düşünürken şimdi rangers güçlü takım ya uefa gruplarına kalmamız çok zordu zaten diyoruz.

    evet kulüp zarar yapıyordu evet ama sneijder drogba geliyordu onunla beraber başarı geliyordu. şimdi?
  • 9557
    https://www.transfermarkt.com.tr/...n/141/saison_id/2013

    13/14 döneminde yaptığı transferler burada. burada sadece bruma ve alex telles'i aldığımız fiyata satabildik. alınan oyuncuların sadece bonservisi değil maaş yükü de çok fazlaydı. galatasaray'ın zaten kötü olan mali yapısına bir yük daha binmiştir. paran varsa sneijder de gelir drogba da. mesele kendi sneijder, drogba'nı yetiştirebiliyor musun? geldiği kulüpler kadar gelirin var mı? siz hiç (bizimle benzer klansmanda olduğundan diyorum) dinamo kiev, salzburg (gerçi açtı onlar makası), basel, gibi takımlarda yıldız futbolcu gördünüz mü? çünkü ayaklarını yorganlarına göre uzatıyorlar. inanın dediğiniz şekilde gitsek bu kulüpler ile de makas açılır.

    edit: https://www.transfermarkt.com.tr/...n/141/saison_id/2014

    ayrıca 14/15 transfer sezonu alınan isimler. tarık çamdal, dzemali, pandev, endoğan adili...
  • 9558
    ibra edilmemek gibi bir sonuçla karşılaşmayan, bıraktığı enkazın arkasından antrenmanlarda su tedarik eden firmalara bile borç ödeyemez hale gelmemize neden olan başkan.

    edit: öyle bir dönem geçirdi ki bu kulüp, antrenmana su getirilmediği için kriz çıktı. rica minnet çözüldü mesele.
    taraftar bunları bilmez. bilmesi de gerekmez belki ama öyle çilek milek derken incir ağacı dikildi kulübün ortasına..
  • 9560
    sürekli aynı şeyleri hatırlatmaktan sıkıldım ama kısaca söylersek kendisi döneminde 114m euro bonservis ödenmiş, gene kendisi döneminde 22m euro bonservis kazanılmış. buna kendisinin aldığı ama sonraki yönetimler tarafından satılan oyuncuları da eklersek kendisinin 54m transfer açığı vardır. şu an biz 500 bin euro konuşurken 54m euro fazladan bonservis harcanan dönemleri övmek de garip.

    taraftarın artık fakir, ffp cezalı bir kulübü desteklediğini hatırlaması lazım.

    (bkz: #2976316)
  • 9562
    fatih terimi kovunca başarısız olmuşmuş. "başarısız" olarak addedilen dönemde juventus ve real madrid'in olduğu şampiyonlar ligi grubundan 2. olarak çıkıp şampiyonlar liginde 2. tur oynamıştır takım. ligde ise 2. olmuştur.

    eğer juventusvereal madrid gibi takımlarla başa baş oynayabilmek bir şey ifade etmiyorsa kendisinden sonra oynadığımız, düzinelerce gol yediğimiz, gol pozisyonu dahi bulamadan bitirdiğimiz avrupa maçlarındaki takımların ismine ve maçlara bakabilirsiniz.

    eğer başarı ve başarısızlık tamamen yönetimin sırtına yüklenecek bir misyon ise...

    başarı ve başarısızlık ne kadar göreceli kavramlar değil mi ? schalke, porto, lokomotiv moskovalı gruptan elenip, takıma 2.5 yılda marcao ve luyindama dışında bonservis getirecek elle tutulur tek bir adam alamayıp, ligde 5. olunca başarılı oluyorsun, ünal aysal başarısız oluyor.
  • 9563
    baskan oldugu senelerde sportif anlamda diger baskanlara kiyasla iyi sonuclar almis takimin baskanidir.

    fatih terim'i kovduktan sonra getirdigi kurumsal yapida fenerbahce'ye ve ersun yanal balonuna nisan'da sampiyonluk verilmistir. kulup kendi doneminde alindigi futbolculara odenen ile ayni futbolculardan elde edilen gelirler arasinda 54 milyon euro eksidedir. uefa'dan alinan men cezasi da kendisinin mirasidir. bu tabloda yalvara yakara istedigi borclanma yetkisini de alamayinca enkaz birakip kacmistir. sonra o borclanma yetkisinin dursun ozbek'e verilmesi de apayri bir rezilliktir.

    galatasaray taraftarini kandirmak kadar kolay bir sey yok. en son basketbola sponsor oluyordu da neyse oralara girmeyelim...
  • 9564
    juventus ve real madrid'in olduğu şampiyonlar ligi grubundan 2. olarak çıkıp şampiyonlar liginde 2. tur oynamış olan takım fatih terim'den bağımsız bir takım değildi. o takım fatih terim ile kendisinin ortak eseriydi. fatih terim olmadan kurduğu takım şampiyonlar ligi tarihinin grup aşamasında en çok gol yiyen takımlarından biri oldu (sanırım 3. olmuştu) ve 0 çekmekten 16 eylül 2014 galatasaray anderlecht maçı'nın son dakikasında attığımız ekstra gol sayesinde kurtuldu. o grupta yaşadıklarımız, geçen sene yaşadıklarımız da dahil açık ara en rezil anılardı.

    (bkz: şampiyonlar ligi 2014-2015 sezonu d grubu)
  • 9565
    transfer konusunda son sezonu mustafa cengiz yönetiminden bile kötüdür. yanlış hatırlamıyorsam fiyatların düşmesini bekliyoruz tarzı bir açıklama yapmıştı bilmem bir yerlerden tanıdık geliyor mu? ayrıca yine son sezonunda yaptığı transferler; pandev, djemali ve tarık çamdal'dır. hadi bu yönetimin bir şekilde ffp, limit, pandemi zart zurt bahanesi vardı ee ünal bey'in bahanesi neydi acaba anlatsanıza? bıkmadınız birilerini gömmek için birilerini övmekten.
  • 9566
    türkiye'de kimseyi sevabıyla günahıyla değerlendiremiyoruz. bizim hastalığımız da bu.

    ünal aysal.
    ya başarılı, ya başarısız. ortası yok.
    fatih terim. hakeza...

    halbuki aysal-terim ikilisi birbirini tamamlayan, ortak başarı yakalayan bir ikiliydi. aysal'a sorsan, evet, terim'den sonra florya'daki boşluğu dolduramadığını itiraf eder. terim'e sorsan, aysal'ın şimdiki cengizyönetimine göre sorunlara daha efektif çözümler bulduğunu itiraf eder. sonuçta bu adam döneminde dolar borçlanmasından kulüp kurtulunca bile on milyonlarca dolar kar edildi. burada bonservis harcamları üzerinden eleştirilmesi komik. yeri gelince droğba-sneijder üzerinden böbürlenmeyi biliyorsunuz ama...?

    şunları söyleyebilmek zor olmamalı. herkes ya seviyor ya nefret ediyor. ortası yok.
  • 9567
    başarılı da oldu, başarısız da oldu. fatih hocayla uyum da yakaladı, onunla çatışarak düzeni de bozdu. ama bi gerçek var ki, dünyaca ünlü enerji şirketi olan, kişisel servetiyle tamamen bağımsız, aynı zamanda belçika vatandaşlığı bulunan, kimseye eyvallahı olmayan ünal aysal'ı, hele ki gezi olaylarının en pik yaptığı dönemde berkin elvan'ın cenazesine çelenk yollattıran ünal aysal'ı bu ülkede zaten barındırmazlardı yaptığı her şey doğru olsaydı bile.
  • 9569
    başarısız değildir. ama başarısiz olsa galatasaraya bu kadar kötülük yapamazdı. yalandan avrupacılık, etiketçilik, kibir, kendinden olanı sevmeme, niteliğe değil isme bakma hepsi kendi döneminden doğan taraftar profili ile başladı. eskiden en kötü zamanlarımızda yaşamadığımız manevi değer kaybını kendilerinden sonra yaşadık. içimizden çıkan her değere yabancılaştık, özenti ama içi boş bir yapıya büründük.

    tarihinin en büyük hocası 2 sene üst üste başarısız olduğunda son maç 'elbette bazen çiçek açıp bazen solacağız' diye yollanmıştı. 2013te fener hegomenyasını bitirdiği başarılı senelerden sonra ise bu sözlükte sadece küfredilerek anıldı. bir milim savunanla dalga geçildi. bakmayın şimdi eleştiri kültürü vs dendiğine. buranın 2013 ve sonrasını hatırlayan biraz da ahdevefa sahibi olanlar unutmaz. milli takım yenilince zafer çığlığı atanları, paratorları. ne ironiktir ki bu tarihimizin en başarılı başkanlarından biri sadece terimle şampiyon oldu. kurduğu ve dolaylı yoldan payı olan kadro ise hamzaoğluyla.

    galatasaray tarihinde nefretle hatırladığım az insandan biridir. 2000li yılların aziz yıldırım fenerbahçesi taraftar profiline benzettiğim yeni taraftar şeklimize de en baştan beri yakın olamadım. oyuncu yuhalayan, küfür eden, her ay hoca oyuncu değişikliği isteyen, kendini müşteri gibi konumlandıran bu kişiler belki ünal aysal'la gelmese başka türlü geleceklerdi, olabilir. ama bizden götürdükleri için hiçbir zaman affetmeyeceğim.
  • 9570
    deflasyon:genel olarak piyasada fiyatların belirli bir zaman aralığında sürekli düşüş göstermesi durumudur.

    enflasyon:fiyatlar genel düzeyinin sürekli ve hissedilir artışını ifade eden bir durumdur.

    katma değer: bir üretim sürecindeki çıktı ile girdi arasındaki farktır.

    yukarıya üç basit ekonomi terimi bıraktım. bu bilgiler ünal aysal'ın neden büyük başkan olduğunu açıklamakta kullanılacak.

    baştan söyleyeyim ekonomi bilgim zayıftır. eksiğim, hatam olursa düzeltebilirsiniz.

    ünal başganı başarısız bulan arkadaşların en büyük argümanı borçların artması ve başarısız genç oyuncu transferleri.

    https://tr.m.wikipedia.org/...%C3%BClkeler_listesi

    linkte ülkelerin dış borçları var.

    ülkemizde öcü olarak görülen enflasyonve cari açık aslında korkulacak birşey değildir. tabii ki doğru hamlelerle korkulacak birşey değildir. eline geçen sıcak parayı betona-demire* gömersen enflasyondan ve cari açıktan korkmalısın. ancak mevcut parayı katma değer üretecek yatırımlarda değerlendirirsen korkmana gerek yok. peki ünal aysal ne yaptı da bu takıma katma değer sağladı.

    -bruma
    -telles
    -burak

    bu isimler yaptığımız yatırımın karşılığını direkt olarak aldığımız oyuncular. ben aklıma gelen bir kaç ismi yazdım.

    -muslera
    -drogba
    -sneijder
    -melo
    -hamit

    yukardaki arkadaşlar ise sportif başarıyla birlikte kulübün kasasına giren para ile katma değer sağladılar.

    işin özeti; kulüp sportif anlamda büyürken borçları da büyüdü. ülkelerin dış borçlarını barındıran link tam da bu noktada devreye giriyor. dünyanın hemen hemen her yerinde borçlanarak büyümek normal karşılanır.

    gelelim deflosyana.

    almanya geçtiğimiz günlerde %3 negatif enflasyon açıkladı. bu olay ekşisözlükte çok muteber bir olaymış gibi karşılansa da, lakin ki öyle değildir. pandemi süreci ile birlikte kdv'de yapılan indirimler, piyasadaki durgunluk sebebiyle bu deflasyon dediğimiz olay meydana geldi. akparti hükümetinin ilk yıllarında rahmetli kemal unakıtan alın verin ekonomiye can verin sloganıyla çözüm bulmaya çalışmıştı.

    bu deflasyon dediğimiz olay bizde nasıl tezahür ediyor.

    fatih terim gibi bu ligin bugunu bulmuş bir hocayla birlikte göreve gelen mustafa cengiz yönetimi, şampiyonluk gelirleri ve şampiyonlar liginden gelen parayı betona ve katma değer üretmeyen yatırımlara gömdü. nakit para buhar olurken elde topçu da kalmadı. para kalmayınca çareyi görece düşük kalite ya da kaliteli olsa bile konfor alanından çıkmayan oyuncularda buldu.

    bizim oralarda yiğidi öldürseler de hakkını teslim ederler. ünal aysal bu takımın başına gelmiş en kıymetli şeylerden biridir. bir vizyonu vardı. galatasaraya bakışı annemizin ligi ve süt kupasından ibaret değildi.

    eyyorlamam bu kadar
  • 9571
    kanuni sultan süleyman
    hazinenin bol olduğu bir dönemde iyi bir yönetim kadrosuyla geldi.
    pek çok fetih yaptı, sınıları genişletti
    sonra adını ego savaşı mı koyarsınız bilmem bu kaliteli yöneticiler ile ayrılığa düştü
    hazine de yavaştan erimeye başladı
    üst üste yapılan hatalı tercih ve harcamalar duraklamanın başlangıcıdır aslında
    yeni keşif yolları/bilimsel ilerlemeler/modernizasyon yerine daha güzel gözükecek olan kale fetihlerine yoğunlaşıldı kendisi döneminde
    bu beraberinde belli olmasa da defolar getirdi
    zaten hükümdarlığının sonuna doğru bunlar iyice ortaya çıktı
    vefat ettiğinde adı bütün dünya tarafından biliniyordu rakipleri tarafından bile muhteşem lakabını edinmişti

    bu döneme iki türlü bakarsınız
    bir yerde şanlı zaferler, büyük seferler, düşürülen kaleler

    diğer tarafta ise macaristan ovalarında çarçur edilmiş paralar, önemi kavranamamış deniz* hakimiyeti, kötü yönetilmiş bir veraset durumu ve yaklaşan rus tehtidini görmeme.

    bu iki görüşün de ortak bir noktası var ama. ikisinin de zerre kadar önemi yok. ne türkiye'nin şu anda viyana ile sınırı var, ne de kanuni hayatta, ne o fethedilen kaleler elimizde duruyor, ne de tahtın kime geçtiğinin bir önemi var.

    bizim yapmamız gereken şu ana bakmak. buradan sonra ne yapabilirize bakmak.
  • 9572
    hani fatih hoca için öyle şeyler yaşattın ki uğrunda ölmeye değer diyoruz ya, bu sözü bir galatasaray başkanına ithaf edecek olsak bu faruk süren ile beraber kendisi olur.

    o nedenle kendisini tartışmak abes.

    ayrıca yanlış yaptığı şeyler yok mu, hem de zibille. en başta fatih hocayı yönetemedi, 2014 ocak'ında yanlış transferler yaptı vs.

    ama öyle şeyler yaşattı ki, daha doğrusu yaşamasını sağladı ki (juventus maçı* zirve) ondan iyisi 2027'de falan gelir anca.

    2001 faruk süren
    2014 ünal aysal
    2027 ...
  • 9573
    kendisi hakkında günümüze göre yanlış değerlendirme yapılan galatasaray eski başkanı.bugünden keşke o transferler yapılmasaydı maliyetliydi deniyor ama ünal aysal'ın başkanlık döneminden öncesi unutuluyor.adnan polat döneminde galatasaray markası hiç olmadığı kadar geriye düşmüş her alanda fenerbahçe'nin gerisinde kalmış neredeyse takımdaki iyi futbolcular saçma sebeplerle satılıp yerlerine daha kötüsü alınıyordu.o dönem galatasaray'ın bir toparlanmaya hareketlenmeye ihtiyacı vardı.ünal aysal sayesinde bu gerçekleşti diye düşünüyorum.o dönem için gerçekten de ayağa kalktık.adnan polat dönemini unutmamak lazım bana göre hiçbir zaman.koskoca kulüp resmen fenerbahçe gerisinde bir konuma getirilmeye çalışılıyordu.ünal aysal geldi galatasaray doğru istikamete kavuşmuştur.ayrıca sırf 17 haziran'da gösterdiği duruş için teşekkür ediyorum kendisine.

    not:sözlükteki herhangi bir entry'e cevap amacıyla yazmadım kesinlikle sadece genel olarak böyle bir kanı oluştuğu için yazmak istedim.
  • 9574
    2011-2014 yılları arasında galatasarayla dünya çapında başarılar kazanmış vizyoner başkan. hakkında yorumda bulunurken 2011-2014 dönemindeki sportif üst düzey başarıları saymayıp sadece birkaç toplama çıkarma işlemiyle transferde şu kadar zarar etti diyenleri ciddiye alamıyorum.

    o zamanın 50 milyon eurosunu 70 milyon eurosunu şimdiki zamanla kıyaslayıp ne zarar etmiş derseniz hatayı başında yapmış olacaksınız. bu para galatasarayın yeniden dünya çapında bir kulüp olması için zaten göze alınabilecek bir miktar iken, kazanılan sportif başarılarla da tablo iyileştiriliyordu.

    ben ekonomi uzmanı değilim; önümüzde adnan polat ve dursun aydın özbek örnekleri varken galatasarayın ekonomisini ünal aysal üzerinden konuşmak da çok mantıklı gelmiyor.

    şuanda son 10 yılda avrupada kazandığımız tüm başarılar o döneme tekabül ediyor.
    son 10 yılda en iyi top oynayan galatasaray takımını düşününce çoğumuzun aklına 2010-2011 galatasaray futbol takımı gelir.
    youtubedan açıp nostalji yaptığımız yakın geçmiş avrupa maçlarımız da o döneme ait.
    real madrid ve juventus fc'li grup geldiğinde başkanımız gülümseyebiliyor biz ise yenilsek de başa baş oynarız diyebiliyorduk.

    son birkaç senedir sizce neden aman rekoru kırmayalım aman averaj takımı olmayalım gibi düşüncelerle gidiyorduk cl'ye?*

    2010-2011'de rezil rüsva olan takımı 2 sene sonra real madrid karşısına gerçekçi yarı final umutlarıyla çıkarmak tek başına fatih terim'in başarısı değil ki.* o transferlerle kadro oluşturuluyor.

    giderimiz yüksekse gelirimiz de yüksekti, kur da bugünkü gibi uçuk bir seviyede değildi. ligden elde edilen tl gelirinin euro karşılığı bugünkü gibi yerlerde değildi. sportif başarılar bu yükü kaldırabilecek düzeyde gidiyordu.

    o dönem hem ekonomik hem siyasi hem tff tarafından üzerimize nasıl oynadıklarını da unutmamak lazım.

    şimdi fenerbahçe limiti yokken 16 transfer yapıp hepsine lisans çıkarabiliyor, bize o dönemde bir sermaye arttırımı bile yaptırmamışlardı.

    bence en önemlisi, her şeyi bir kenara bırakın biz yönetimde değiliz ekonomide uzman değiliz vs, galatasaray güçlüydü.

    clde üç maç üst üste kazanabilecek kadar güçlüydü.
    o dönemlerin de cl şampiyonu adayı takımı juventus 2-0 öne geçse bile evinde bizi yenemedi. biz de yenemeyeceğini bilerek inançla izlerdik maçı. şimdi juventus depte 2 0 geriye düşersek aman 7-8 olmasın diye izleriz maçı.

    herkesin daima hataları var ama bir şeyleri ya siyah ya beyaz diye görmeyi bırakmazsak önümüz karanlık.
    ünal aysal hatalar yaptı. benim fikrimce, sevapları günahlarından fazlaydı. çöp ilan edenlerin sadece tek bir tarafa odaklanması sebebiyle düşüncelerimi yazdım. ben sahada her takımla dişe diş oynayan takım görmekten mutluydum.
  • 9575
    yetenekleri kaybolmuş fatih terim ile avrupa arenasında başarı sağlamayacağını farkedip hocanın görevine son verme cesaretini gösteren, galatasaray tarihinin en büyük başkanlarından birisi idi.

    bak bugün hatta 3 yıldır fatih hoca rezil bir oyun oynatıyor takıma, her sene avrupa'da kıçımıza teneke bağlayıp memleketimize yolluyorlar, yine de bahane üretmekten başka hiçbir şey yapmayan hocaya bir kişi de çıkıp bu nedir diyemiyor.

    seneye ffp cezası bitse, fatih terim istediği transferleri yaptırsa bizim takım yine başarısız olur, çünkü hoca modern futbola adapte değil artık.

    keşke önümüzdeki seçimlerde aday olup kazansa da çağdaş vizyonu ile takımımızı tekrar o eski şaşaalı günlere döndürecek adımlar atsa diyeceğim ama ünal başkanın umrunda değildir artık böyle şeyler, zira hâlâ onun arkasından atıp tutanlar var, niye uğraşsın adam.

    (bkz: bu ateş üfleyerek sönmez)
App Store'dan indirin Google Play'den alın