• 506
    mevcut federasyon yönetimi sayesinde anası ağlamaktadır. italyan ligi'nin* ve futbolunun bocalamaya girdiği bu dönemlerde, onlardan daha cazip hale gelme şansı varken bu şansını değerlendirememektedir. çünkü federasyon bunu değil, saçma yabancı kuralları ile fenerbahçelerinin arkasını toplamaya çalışmaktadırlar.

    bundan 3 yıl önce falan bir arkadaşım; "futbol türkiye'de ve dünya'da 10-15 yıl içinde çökecek. takımlar arasında bu kadar uçurum ve kayırma varken git gide izleyici kitlesini kaybedecektir." demişti. o zaman içten içe kendisine bir hs çekmiştim ama galiba haklı çıkacak. bunca yıllık futbol seyircisi olarak ben bile bu spordan soğuma raddesine gelebiliyorsam, gelecek nesilleri düşünemiyorum.
  • 507
    geli$ememesinin ba$lica sebebleri, alt yapi eksikligi, spor ahlaki, yanli$ beslenme, disiplinsizlik ve yanli$ uygulanan ödüllendirme ve cezalandirma sistemleridir.

    bugün ödüllendirmeye deginmek istiyorum ve ödüllendirmek derken futbolcularin aldigi maa$lardan dem vurmak istiyorum.

    bir yandan türkiye ye getirebilmek adina emekliligine yakla$mi$ yabanci oyunculara dev ücretler ödenirken, öte yandan da sirf yerli diye, performansi ile aldigi ücreti kar$ilamasi asla mümkün olmayan futbolculara avro bazinda milyon dolarlar akitiliyor.

    isim verip tek tek ki$ileri rencide etmek degil amacim, lakin ortada bir adaletsizlik ve büyük bir yanli$ var.

    avrupada i$veren konumunda özel bir $irkette çali$iyorum. i$imiz pazarlama. belli bir fiks ücret ve performans üzerinde bonus $eklinde ücretlendiriyoruz i$çilerimizi.

    ve bildigim bir dogru var ki. fiks ücreti yükselterek çali$aninizdan daha fazla verim a la maz sı nız! tecrübe ile sabittir!

    lafi daha fazla uzatmadan (okumayi sevmiyorum ve dolayisi ile entrylerimi de kisa tutmaya gayret gösteriyorum, türk insaninin okuma tembelligi var malum, bile bile uzatmaya gerek yok) kendi açimdan, $ayet bir kulüb yönetici olsam, fiks ücretleri dü$ük tutar ve maç ba$ilar ve primleri yükseltirdim.

    türkçesi, ne kadar ekmek o kadar köfte!

    hadi hayirli tra$lar..
  • 509
    ozeti yasin'in 7. soruya verdigi cevapta gizli:

    http://www.fourfourtwo.com.tr/...ortaj-yasin-oztekin/

    --- alıntı ---

    türkiye’de futbolcuların arkasını toplayan birileri var. idman yaptığın malzemeleri bile sahanın içine atıyorsun. tesiste yediğimiz yemeğin yanında kola içiliyordu! almanya’da biri kola içmeye kalksa olay çıkar. türkiye’de antrenmana geç kalsan “trafik vardı” diyorsun bitiyor, almanya’da maçta oynayamazsın. alıştıkça daha rahat oldu ama tuhaftı.

    --- alıntı ---
  • 511
    demarkesports twitter hesabının attığı diego ribas'ın sakatlığını haber veren tweet sonrası yorumlar:

    --- alıntı ---

    mert ‏@varollardanmert 9 dk.
    haydaaaaa @demarkesports
    detaylar yanıtla retweetle favorilere ekle daha fazla

    fatih alighieri ‏@faatihha 9 dk.
    @demarkesports 9 ay yok
    detaylar yanıtla retweetle favorilere ekle daha fazla

    ben: deniz ‏@microphe 8 dk.
    alksksjdlkajdlaksjdlaskjdalskjdaslkjd @demarkesports
    detaylar yanıtla retweetle favorilere ekle daha fazla

    sss™ ‏@sarpersamur 8 dk.
    @demarkesports hahahahahaha
    detaylar yanıtla retweetle favorilere ekle daha fazla

    çağrı sarıaslan ‏@cagrisariaslan 8 dk.
    hahahahah beter olsun jdshgbsdg @demarkesports
    detaylar yanıtla retweetle favorilere ekle daha fazla

    muhammed e. ‏@ozbeymuhammedd 8 dk.
    en az 6 ayı var @demarkesports
    detaylar yanıtla retweetle favorilere ekle daha fazla

    furkan ‏@furkanqa 8 dk.
    @demarkesports bedduanin gücü
    detaylar yanıtla retweetle favorilere ekle daha fazla

    ebru ‏@tktsebru 8 dk.
    @demarkesports nolamazzzzzz :s
    detaylar yanıtla retweetle favorilere ekle daha fazla

    emilliano zapata ‏@remzicoksexy 8 dk.
    @demarkesports :dddddddddd
    detaylar yanıtla retweetle favorilere ekle daha fazla

    e ‏@mrebelozoglu 8 dk.
    @demarkesports maşallah dediğimiz 3 gün yaşamıyor allah çarpsın ya
    detaylar yanıtla retweetle favorilere ekle daha fazla

    stanley balmung ‏@ohara34 8 dk.
    @demarkesports sezonu kapatmış ne yazık ki içerden bilgi..
    detaylar yanıtla retweetle favorilere ekle daha fazla

    mehmet cesare yilmaz ‏@memooylmz 8 dk.
    @demarkesports gebeeeeer
    detaylar yanıtla retweetle favorilere ekle daha fazla

    hüseyin ‏@litrelikdeyus 8 dk.
    @furkanqa @demarkesports yazıklar olsun
    detaylar yanıtla retweetle favorilere ekle daha fazla

    egemen ‏@toqotoreyiz 7 dk.
    @demarkesports demba ba dır o ribas beşiktaşta değilki amk
    detaylar yanıtla retweetle favorilere ekle daha fazla

    elif ceren ‏@eelifcerencicek 7 dk.
    @demarkesports :dddddd
    detaylar yanıtla retweetle favorilere ekle daha fazla

    mertcan yalçın ‏@mertcanyalcin35 7 dk.
    @demarkesports lan daha taksidi bitmedi :(
    detaylar yanıtla retweetle favorilere ekle daha fazla

    burak :)) ‏@tgburak 7 dk.
    @demarkesports puahahahahahahahahhaa
    detaylar yanıtla retweetle favorilere ekle daha fazla

    jack lovelock ‏@isooaksoy 7 dk.
    gecmis olsun bizde boyle saka lan aq onun gebersin oc @demarkesports
    detaylar yanıtla retweetle favorilere ekle daha fazla

    sevban kaya ‏@sevbankaya 7 dk.
    @demarkesports lan daha yeni aldık aq hor kullanmayın şunu

    --- alıntı ---

    son zamanlarda halkımızda büyüyen ahlaki, kültürel yozlaşmanın bir sonucunu ne yazık ki futbolumuzda da görüyoruz. emre belözoğlu, caner erkin, felipe melo vb. gerçekten rakip taraftarlarca nefret edilen bir futbolcunun sakatlığı haberi sonrası yapılacak "gebersin!" benzeri yorumları hak vermesem de "medya gazı" falan diyerek bir nebze olsun anlayabilirim ama diego ribas bu adamlara ölmesini isteyecek kadar ne yaptı, bir futbolcunun sakatlığına sevinmek nasıl bir acziyetin ifadesidir anlayamıyorum. kendi bokumuzda boğulacağız gibi duruyor.
  • 514
    geçtiğimiz sene bu vakitlerde, süper kupayı da almamızla beraber dördüncü yıldızı takacağımız konusunda kimsenin şüphesi yoktu. bu sene de fener'in oturmuş kadrosu ve bizim hâlâ eksiklerimiz onları bir hayli avantajlı kılıyordu. belli ki yaşadıklarımızı aynen tekrarlayacaklar.

    bu ülkede akıllı kimse uzun soluklu işin altına girmeye niyetlenmez, zihninden bile geçirmez. her şeyiyle garip bir memleket.
  • 518
    bizler yoksullukla büyümüş, zenginlik nedir pek bilmeyen bir toplumuz. elimize garanti para geçince ya karıyı boşarız ya da arabayı değiştiririz. mantığımız hemen bunu yapmamızı söylüyor. öyle görmüşüz ve görüyoruz. elimiz para görünce hemen gevşiyoruz. herşeyi boşluyoruz. o andan itibaren bütün küçük tepeleri biz yaratmışız havasına bürünüyoruz. şans oyunlarını kazanan birçok talihli ikramiyesini aldıktan bir süre sonra yine fakirlik içine giriyor. o paranın hiç bitmeyeceğini sanıyor. üzerine koymak için pek çaba sarfetmiyor. 76 milyon insana sorsanız 70 milyonu param olursa gider tatil yaparım, yerim içerim der. karıyla kızla parayı ezerim der. daha fazla çalışırım diyeni çok az çıkar.

    kısa bir girizgahtan sonra demem o ki; türk oyuncularının gelişmesi için yabancı sınırı yerine yerli oyuncularla yapılan sözleşmeler düzenlenmeli. yerli futbolcularda garanti para olayını çok az tutacaksın.
    eğer bir futbolcuya garanti 1-2 milyon euro para verirseniz o futbolcudan pek birşey beklemeyin. gidecek parayı karıyla kızla yiyecek. yemesin demiyorum yesin. helali hoş olsun ama çalışmayı unutmasın.

    toplum ortalamasının biraz üzerinde hayatını idame ettirebilecek kadar garanti para verip gerisini performansa dayalı ücretlendireceksin. 2 milyon euro alacak bir futbolcuya taş çatlasın 500 bin euro garanti para vereceksin. yılda ortalama 30 maç oynaması üzerine de maç başı parası belirleyeceksin. daha iyi hayat yaşaması için daha çok çalışması gerekecek.

    standart bir futbolcu imzaladığı sözleşme karşılığında aldığı garanti parayla ilk olarak ferrari bayisine gidip ferrari alamasın. o kadar fazla para verilmesin. hem ona yazık hem de türk futboluna.

    tff radikal bir karar almalı (bu yönetim kadrosu değil tabiki) ve nba'deki gibi takımlara belli bir bütçe sınırlaması yapmalı. sen bir futbolcuya yıllık 2-3 milyon euro garanti para veremezsin diyebilmeli. eğer amaç türk oyuncuları geliştirmekse yabancı sınırlamasından bu çok daha iyi.

    o zaman ülkemize sneijder gelmez şeklinde kontralar olabilir. buna çare olarak da 24 kişilik kadroda sadece 1 veya 2 oyuncu için belli bir bütçe kullanabilirsin diye madde olabilir. atıyorum 2 futbolcu için 7-8 milyon euro bütçe kısıtlaması. böylece sneijder'e yıllık 4 milyon euro garanti para verilebilir.

    şimdi bazıları çıkıp o zaman senin maaşın da öyle olsun denilebilir. belki haklı olabilirler ama bizim aldığımız paralar futbolcular aylık benzin parası kadar bile değil. zaten aldığımız parayla yaşamak bir yana sadece hayatta kalmaya yetiyor. bunu da performansa göre yapmak pek adil olmaz.
  • 519
    yıllarca takımlarımızı baskı altında oynattı bu bilinçsiz taraftarlar. destek olmak yerine köstek oldular her seferinde. bunun sebebi tamamen eğitimsizlik, empati yapamama. başka bir şey değil.

    hiç düşündünüz mü bu ülkeden neden az sayıda adam gibi futbolcu çıkıyor? çünkü siz baskı altına alıyorsunuz ve adamlar yeteneklerini sergileyemiyorlar. çünkü siz insan psikolojisi nedir bilmiyorsunuz.

    bi şekilde paçayı kurtarıp avrupaya giden yerli yetenekli futbolcularımıza bakın. burada "yetenekli" kelimesi çok önemli. çünkü bi insan yeteneklerini sergilemek için kafasının rahat olması gerekli. avrupa'da saha içinde rahat hareket ediyorlar. kendilerine güvenleri var. çünkü top taça çıkarken arkasından hamle yapınca bile onu alkışlayan taraftarı, gol kaçırınca bağrına basan taraftarı var. sizin gibi hönkürmüyorlar. çünkü onlar emek nedir biliyor. o golü yaptığında veya o iyi işi çıkardığında hepinizden daha çok seviniyor futbolcu. bunu anlayamıyorsunuz.

    bi adam çıkıyor ortaya yetenekli mesela. antrenör tribün baskısından oynatamıyor. oyuncu sahaya girdiğinde taraftar ona yardımcı olacağına 3. hatasında ıslığı yiyor. hal böyle olunca adam basit oynamaya çalışıyor. riske girmiyor.

    nihat, tugay, arda. bunlar hep yetenekleriyle oynamış oyuncular. bunların hepsi yurt dışında gösterdiler ne kadar klas olduklarını. adamın sinemasına laf eden yok, maçtan sonra nereye gittiğinle ilgilenen yok.

    aslında bizden iyi yetiştirilmiş oyuncular çıkıyor, çıkmıyor değil ama bence taraftarların eğitilmesi lazım diye düşünüyorum.
  • 521
    ölmüş, ağlayanı yok.

    şanlıurfaspor'un ilk iç saha maçına birkaç gün kalmış olmasına rağmen zemin patates tarlasından hallice. atatürk olimpiyat stadı deseniz beşiktaş dışında bir takımın kullanmamasına ve aylardır orada maç yapılmamış olmasına rağmen saha zemini beşiktaş-arsenal maçında rezil durumdaydı. hadi, çok sık maç yapılıyor, 2 takım birden kullanıyor, zemin dinlenemiyor durumu olsa anlarım da bu şekilde mantıklı bir açıklama getirmek imkansız.

    son olarak da süper kupa maçına 3 gün kalmış olmasına rağmen manisa'daki saha zemini şu haldeymiş:
    https://pbs.twimg.com/media/BvkDscnIgAI30SB.jpg

    yani cidden akıl alır gibi değil, her işimiz eksik, her işimiz yanlış. acaba ülke futbolunu yönetmekle mükellef yetkililer, sorumlu hissetmiyorlar mı kendilerini veya zeminlerin bu rezil hallerini görüp utanmıyorlar mı. ingiltere'ye bakıyorsunuz, üçüncü lig takımının sahası bile gayet iyi bir zemine sahip. en basitinden 19 ağustos 2014 tarihinde oynanan beşiktaş-arsenal maçını izlerken zeminin rezilliğinden dolayı içim daraldı, futbol izlemek istemedim. fakat o maçın hemen ardından başlayan real madrid-atletico maçına baktığımızda zemin mükemmel bir görünüme sahip. oynanan futbol da keyifli ve izlenir bir hal alıyor normal olarak. zemin oynanan futbolun kalitesinde doğrudan etkili bir faktör fakat biz maalesef yeteri kadar önemsemiyoruz bu konuyu ve göz ardı ediyoruz.

    keza tribün ve seyirci sayısında da aynı basiretsizlik söz konusu. özellikle bu passolig uygulaması önümüzdeki sene ciddi anlamda olumsuz etki edecek seyirci sayılarına. en basitinden 5.29 milyon nüfusa sahip iskoçya'da maçlara yılda 3.3 milyon taraftar giderken 75 milyonluk ülkemizde bu sayı 3 milyonmuş. maçlara giden ortalama seyirci sayısı baz alındığında da avrupa 12.si durumundayız zaten.

    kısacası marka değeri, ceplerini daha fazla doldurmaktan başka bir düşüncede olmayanların uydurduğu bir kılıftan ibaret. ülke futboluna genel olarak baktığımızda avrupa'nın ne kadar gerisinde olduğumuzdan, galatasaray haricinde iğrenç bir futbol ortamına sahip olduğumuzdan başka bir şey göremiyorum ben şahsen. buna ek olarak ne federasyon başkanı sıfatına sahip demirören'in, ne türkiye futbol direktörü gibi şaşalı bir mevkiye ve ağırlığa sahip olan terim'in bu konular üzerinde gram kafa yorduklarını sanmıyorum. millet olarak "böyle gelmiş, böyle gidecek" kafasındayız. resmen bir kurtarıcı bekliyoruz, futbol sevdalısı kişiler olarak elimizden hiçbir şey gelmiyor. tek yapabildiğimiz bunları konuşarak ön plana çıkarmak ama diğer yandan bunun da fayda etmeyeceğini biliyoruz çünkü baştaki kişilerin amaçları futbolu yönetmek veya ülke futbolunu yükseltmek falan değil, ceplerini doldurmak.

    şurada da güzel bir yazıya denk geldim. sağlam verilere dayandırılarak ülke futbolu ele alınmış. içini biraz daha daraltmak isteyen varsa göz atmasında fayda var: http://www.milliyet.com.tr/...0-blog-yazar-yazisi/
  • 525
    bazı karaktersizve bazı yeteneksizsafralarından kurtulmadığı sürece daha çok saç baş yolup sinir krizleri geçiririz. bu karaktersizlerin ve yeteneksizlerin bir bölümü 25 ağustos 2014 galatasaray fenerbahçe maçında açıkça görüldü. tribündekinden sahadakine kadar.

    biz ise yine buradan atıp tutuyoruz. çünkü yapabileceğimiz başka bir şey yok. saçma sapan giden bu düzen içinde eminim bir çoğunuz artık benim gibi. bir çoğunuz artık futbolu izlemiyor, galatasarayı izliyor. zaten sıkıntımız da bu. ne olursa olsun izlemeye devam ediyorum galatasarayı. federasyonuna, yeteneksizine, karaktersizine rağmen. tepkimi koyamıyorum, tepkimi koyarsam galatasaray maçlarını izleyemem, çok sevdiğim takımımdan ayrı kalırım. ya da forma almazsam takımım kazanamaz. böyle bağlılıklar yüzünden bu düzen devam ediyor işte. yapmak zorunda bırakılıyoruz.

    maçtan sonra baranakcokve cagaman caga ile telefonda yazışırken ellerim titriyordu. sadece biraz mutlu olmak için oturmuştum halbuki televizyonun başına. ardından da şu sıralar konuştuğum kız çok kaba ve asabi olduğumu söyledi. bu kadar içimize girdi galatasaray. galatasarayın ve türk futbolunun içinde bulunduğu durum yüzünden de hayatımız etkilenir oldu.

    allah hepimize sabır versin. çünkü gerçekten seviyoruz galatasarayı ve hepimiz kendimizi kullandırmaya izin vermiş birer kör aşık gibiyiz. umarım bu düzeni bizi kullanmak yerine bizi eğlendirecek mantığa ulaştıracak insanlar eline alır en yakın zamanda...
App Store'dan indirin Google Play'den alın