resim
Johannes Hendrikus Olde Riekerink
Görev:Teknik Direktör
Takım:Dewa United
Yaş:61
Uyruk:Hollanda
  • 2051
    taktiksel anlamda henüz bir numarasını göremediğim hocamız. 20 kasım 2016 fenerbahçe galatasaray maçı kendisi için dönüm noktası olacak. valla açık söyleyeyim ki söz konusu maçta en zayıf yerimiz kenar yönetimimiz. o da niye? adamın hükmü sabri, selçuk, semih 3'lüsüne geçmiyor kardeşim. e zaten bu 3'ünün aynı anda sahada olduğu hiç bir maçta favori değiliz. kendisine nacizane birkaç tavsiyem var;

    sevgili riekerink bey,

    1- şu sülüklerden* kurtulmadıkça başarılı o-la-maz-sın. hocalık ömrünü kısaltırsın. aynı uyarıyı hh'ya da yaptık, dinlemedi. sonunu kendi hazırladı.
    2- podolski ve sneijder'i çek bir köşeye, sert bir dille uyar. kendilerine gelsinler artık.
    3- stoperlerden savunmada daha caydırıcı olmalarını, hücumda da topu kullanma anlamında inisiyatif almalarını iste. top sürsünler biraz. (serdar-hakan)
    4- bekleri daha fazla hücuma katılmaları konusunda teşvik et. çizgiye daha çok insinler, daha çok orta yapsınlar. (linnes-carole)
    5- merkez ikiliden daha hareketli olmalarını, topu dikine oynamalarını ve dripling yapmalarını rica et. ayrıca daha fazla şut çekip, rakip ceza sahasına daha çok girsinler. (de jong-tolga)
    6- kanat oyuncularının ters kanattan gelen toplarda ceza sahasının içinde olmalarını sağla. (bruma-sinan)
    7- sneijder'i daha az koştur ve ondan daha homojen oynamasını iste. sola hapsetmesin kendini.
    8- eren'den de kanattaki arkadaşlarının, sneijder ve tolga'nın ceza sahasına girmeleri konusunda yardımcı olmasını iste. ikiye birlerle falan.

    son olarak oyunculara, top rakipteyken, rakip oyunculara daha yakın olmalarını söyle. temaslı oynasınlar biraz. topu daha hızlı dolaştırsınlar, daha agresif olsunlar. mıymıntı oyundan bıktık.

    bunları yapıp başarılı olamazsan sorumluluk senden kalkar. ama yok sırtını çapsızlara dayayacaksan zaten başarılı da olamazsın, tez zamanda da kovulursun.
  • 2052
    2 mac kaybetse gonderilmesinin konusulacagini butun turkiyenin bildigi ortamda cakal topcularin uzerinde bir agiriginin olma ihtimali maalesef yoktu. iste bu yuzden de bugun gelinen noktada kotuye giden isleri cevirip toparlama sansi da maalesef yok. uzulerek soyluyorum, elindeki sansi degerlendiremeyen galatasaray hocasi olarak kaldi. su sakatliklar olmasa ve de jong-tolga ortasahasina 3-4 hafta once gecebilse, defansta semih ve sabriye muhtac kalmasa, ya da en azindan linnes'e biraz daha sabredebilse hersey daha farkli olurdu. ama suan bakinca evinde 2 mac ust uste kaybetmis, fener deplasmaninda kazanmadigi surece isi cok zor olan bir hoca ve takim var ortada. bu pozisyonda ya radikal kararlar alacak ve en azindan bir kesime pes etmedigini gosterecek ya da sezsiz sedasiz kendi ipini cekecek. kaybedecek hicbirseyin yok hoca, yak gemileri gitsin.
  • 2053
    dursun aydin ozbek ve yonetimiyle calisan teknik direktor pep guardiola olsa basarili olamaz galatasaray. mumkunati yok. dolayisiyla jor'a basarisizligi icin tek bir laf etmem. kendisi basarili olsun diye degil, baska kimse bulunamadi diye getirildi o koltuga. isini de layigiyla yapmaya calisiyor. hatalari var, hatalari cok, daha da cok olacak ama basarisiz olmamizin sorumlusu olarak onu gormuyorum. gormeyecegim de.
  • 2054
    yönetim bir stoper alabilmiş olsaydı belki şu an liderdi bu adam takımıyla. hani tamam belki o zaman da yine bunun gibi bölük pörçük hücum ederdik ama en azından bu kadar salak salak goller yemezdik, o kafaları vurdurmayacak bir adamımız olurdu defansta. kendisini organizasyonsuzluğumuz sebebiyle eleştirmekle beraber asla tüm suçu ona yüklemiyorum, buna ne benim ne başkalarının hakkı var. tek bir suç varsa o da yönetimindir, tek bir suçlu varsa o da mr. gözlemedir.
  • 2055
    elindeki kadro yetersizdir buna kimse itiraz edemez ama forma konusunda adaletli olmak zorunda.

    zo-run-da!

    hakedene formayı versin, bu kadroyla kötü de oynasak, her maç 3 gol de yesek, sene sonunda 4. de olsak gıkım çıkmaz.

    kendisini büyük bir sınav bekliyor. ona olan inancımızın geri gelmesi, tekrar güven tazelemesi için yapması gereken basit.
    ya 20 kasım 2016 fenerbahçe galatasaray maçında selçuk inan'ı keser ya da yakın bir zamanda galatasaray kariyeri biter.

    bizi yanıltma. rüştünü ispat et.
    her zaman arkanda durdum riekerink bey dedim.
    yoksa ben de modaya uyup riekerink bye diyeceğim.
  • 2056
    bugünlerin geleceği belliydi ve geldiğinde de olacaklar belliydi.

    fatih terimci" tayfa ve "riekerink yetersiz"ci tayfa * hemen çıkmış ortaya. sorsan hepsi sir alex ferguson hayranıdır. fergi'nin ilk 5-6 sezonunu bilmeden...

    bu adam bir devrim yapma peşinde ama roma bile bir günde kurulmadı.

    umut, tarık, olcan ve bal yapmayan diğer tüm arılar kovan dışı bırakıldı ama kadro hala istenilen düzeyde değil. takımın en temel ihtiyacı olan stoper, orta saha ve sağ bek ihtiyaçları tam olarak karşılanmadı. buna rağmen iyi bir sezon başlangıcıyla o süreci atlattık. liginin kalbur üstü takımlarına karşı da fena oyunlar oynamadık.

    beşiktaş derbisinde hakem takdir haklarıyla berabere kaldık, kayseri'de hakem hatasıyla 2 puan bıraktık. trabzon maçında en az 1 puanımız hakem sebebiyle gitti. başakşehir maçında berabere kalınabilirdi. yani riekerin bey'in de hataları (özellikle oyuncu değiştirme zamanları, takımın fizik kondisyonu) mevcut ama baktığınız zaman hakemlerle kollanan beşiktaş'ın sadece 4 puan gerisindeyiz. ben başakşehir'in şampiyon olabileceğine inanmadığım için rakip olarak beşiktaş ve fener'i görüyorum.

    yol daha uzun...

    fenerbahçe ve bursaspor maçlarından alınacak 4-6 *puan bizi yine yarışa sokar.

    ayrıca pek dikkat edilmiyor ama beşiktaş bizi 2 hafta geriden izliyor. yani bizim maç yaptığımız takım 2 hafta sonra beşiktaş'la oynuyor. kazanırsak rakibimiz beşiktaş maçı için daha da puan alma baskısında olacaktır. özellikle deplasman maçları için. yalnız biz bunu sadece gençlerbirliği maçında kullanabildik. gençler'i yendik ve gençler 2 hafta sonra bu sefer bjk'den puan aldı.

    serdar aziz, linnes/cavanda'dan biri, de jong-tolga ikilisi kadrodaki yerini alıp, kolbein alternatif olunca inşallah her şey daha iyi olacak. 4-5 maçlık seri yapan zaten farkı kapatıyor.

    hocamız da derbide* özlenen galibiyeti getirirse bence kendisi için son derece önemli bir kredi kazanacak ve hem kendine hem de takıma güven aşılayacaktır.

    #seninleyizriekerinkbey
  • 2057
    bence fenerbahçe maçı olası yenilgide bile son maçı olmayacak. yöneticilerin açıklamalarına bakarsak riekerink'e güven sağlam. taraftar da seviyor. sorunun oyuncularda olduğunu düşünüyor her iki tarafta. şuanda elinde eksik kağıtlar var. forvet rotasyonu yetersiz. transferler maalesef beklediğimiz gibi çıkmadı. fenerbahçe maçında oynatacağı oyun ve sonuç çok önemli ama farklı bir sonuç çıkmazsa gönderilmez.
  • 2058
    lig uzun bir maraton ve ciddi fikstür avantajımız var.

    mükemmel oynamıyoruz evet ancak defansif zaaflar dışında yerin dibine sokulacak bir futbol oynadığımız da söylenemez.

    eldeki oyuncularla bir sistem kurulmaya çalışıyor. eksiklikler olacaktır.

    başarısızlık olsa dahi sabredilmesi taraftarıyım ancak bizim taraftarımızın bunu yapamayacağını biliyorum.

    inşallah jor hocam kadıköy'den galibiyetle döner ve kredisini arttırır. yoksa homurdanmalar başlayacaktır.
  • 2059
    çok kredi topladı gerçekten sezon başlamadan saha içi-dışı yaptıklarıyla, insanlığıyla, ona bir de süper kupa zaferi ekledi beşiktaş karşısında. ama o günden beri krediden yiyor, hiç ekleme yapamadı maalesef kendisi, eklemeyi ona saygısızca saldıran medya çakalları yapıyor istemsizce. henüz o kredinin sonuna gelmedik, allah da getirtmesin ama kredine sebep olanlardan derhal kurtulman lazım hoca. yoksa ne beyliğin kalır ne paşalığın.

    bir an evvel doğruları yapmaya başla gözünü seveyim, naif adamsın, senin üzüldüğün günleri görmek istemem.
  • 2060
    şu an savunma zaafiyetine rağmen fenerbahçe'nin çok üstünde bir hücum hattı ile orta saha yapısına sahip olan bir takımın, kadrosunun yetersiz(!) olması iddiası ile savunulan teknik direktörüdür.

    2001-2002 sezonunda ligde şampiyon olan, avrupa'da ikinci guruplarda barcelona'nın ofsayttan yediği bir gol sebebiyle elenen galatasaray'ın kadrosu.

    https://tr.wikipedia.org/...4%B1)_2001-02_sezonu
  • 2061
    yine alınan iki mağlubiyetten sonra 'bir numarası yok', 'zaten altyapı hocası' gibi cümleler kurulmaya başlanmış, arkadaş, neden biraz sabretmiyorsunuz ya? son maçta yenildiği rakip ligin mevcut lideri, ilk maçta fener'i yenerken sevinmiyor muydunuz? ülkece artık bu maymun iştahlılık ve açgözlülükten bir an evvel kurtulmamızı diliyorum, don değiştirir gibi td değiştirerek büyük takım olunmuyor, olunmaz. kendisini halen destekliyorum, bu sezon şampiyon olamasak dahi destekleyeceğim.
  • 2064
    krediden falan yediği yoktur. kendisi halen taş gibi hocadır. ama biz sözlüğe yazarken de kendisine karşı reaksiyonun bu şekilde olacağını daha önce söylemiştik:

    (bkz: jan olde riekerink'in galatasaray'daki kredisi)

    arkadaşlar bakınız. galatasaray'ın geçen seneki ligi bitirişi içler acısı bir hal. mevcut kadroyla %60 aynı olan bir kadro ligi 6'ıncı bitirdi ve riekerink sayesinde 1 adet türkiye kupası 1 adet de süper kupayla sezonu sonlandırdık.

    ligde 3'üncü olduğumuz şu anda, lider başakşehir'in 6, ikinci beşiktaş'ın 4 puan gerisindeki takımımızın haline bir bakalım, riekerink ne yapmış ne yapmamış bir değerlendirelim ki sağlıklı bir mantık silsilesi oluşsun:

    - mevcut durumda ligin 1'incisi ve 2'incisi olan en dominant iki takımıyla oynamışız. ilkinde beşiktaş'ı 2-0 yenerken takım psikolojik olarak geri çekilmiş, 2-2 bitmiş. o maça başlarken de galatasaray taraftarı "yandık bittik kül olduk" modundaydı. en güçlü zamanında karabükspor, akhisar hatta kayseri gibi takımlarla oynamışız. trabzonspor maçı da geçmiş gitmiş. 10'uncu hafta itibarıyla geriye kalan 4 zor maçımız var, fenerbahçe, bursa, konya, osmanlı...

    - ilk yarı fikstüründe dezavantajlı başlamışız, beşiktaş, fenerbahçe deplasman. evimizde kaybettiğimiz iki maç trabzonspor ve başakşehir maçları. trabzonu topa tutmuşuz, son dakikada çatala rövaşata takmışız, girmemiş, olmamış. başakşehir'e karşı öne geçmişiz, koruyamamışız, hakem palabıyık bizi ince ince kıymış, 2-1 bitmiş.

    - ligin topla en iyi oynayan takımıyız, en çok top tutan, en çok rakip yoran... 2 büyük zaafımız var, 1'inin riekerink'le ilgisi yok, stoper ve tandem. 1 tane bile iyi stoperimiz yok. diğer sorun atak varyasyonu, rakipler o kadar çok kapanıyor ki bireysel yetenekler olmadıkça kilidi açamıyoruz.

    - tolga en eleştirilen transfer - 2 milyon verilir mi dedik takımın omurgası oldu
    - eren derdiyok en eleştirilen diğer transfer - santrforun bu mu olacak dediler, adam 5 gol attı, ama besleyemiyoruz, 2 rövaşata, 1 gol 1 çatal, ben memnunum
    - bruma çöp dediler adam etti, wonderkid oldu,
    - takımdaki çer çöp adamların çoğunu temizledi, geriye semih, selçuk, sabri kaldı.
    - sistemimiz var, kim olursa olsun aynı şeyi oynuyoruz ,topa hakimiz, bastırıyoruz...

    şimdi ilk seneden şampiyonluk bekleyen sabırsız taraftar moduna girmenin zamanı değil. hocanın ve takımın arkasında durup olabildiğince ayağa kaldırmanın zamanı. bu sene şampiyon olmazsak ölür müyüz?
  • 2065
    sistemimiz falan yok. bruma'nın eren'in ekstra çabalarıyla puanlar aldık. herhangi bir oyun planımız yok. topu alan oyuncu içgüdüsüyle hareket ediyor. sosyal medyada tüm problem bireysel olarak sevilmeyen oyuncuların üzerine yüklenilmek isteniyor ama ilgisi yok. takım olarak berbat durumdayız. takım sneijder'in çiftliğine döndü iyice her yerden kaleye vuruyor. bireysel yetenekle bir yere kadar gidiliyor. gollerimizin çoğu duran toptan. 10. haftayı zor görür demiştim bruma sayesinde zor da olsa gördü, en kısa zamanda altyapıdaki asıl görevine dönmelidir.
  • 2066
    topu 2. bölge'den 3. bölgeye aktarabilmeyi ba$ardigi gün kendisi ile uzun vadeli bir anla$ma yapilmali ve bunu ba$arabilmesi için devre arasina kadar vakti var. orta saha'dan daha hizli çikmamiz gerekiyor. topu ayagimizda eveleyip, geveleyince rakip yerle$iyor. tek top $art. oyuncular birbirilerini tanidikça bu durum umarim düzelecektir. takima yeni katilanlara bakalim: eren, bruma, de jong, tolga. bu adamlarin bir takima adaptasyon süreci var. bu süreç a$ildiginda takim daha seri oynayacaktir diye ümit ediyorum.

    ba$ak$ehir örnegi var. 4-5 yildir birbirini taniyan futbolculardan kurulu bir ekip. herkese topa sahip olan arkada$ina bakip, nereye ko$masi gerektigini çok iyi biliyor.

    formul: sabır.
  • 2067
    bu sene kayseri beraberliği dışında bütün puan kayıplarını kendisine yazarım. özellikle 2-0'dan verdiği beşiktaş maçı ki verdiğimiz maçların 2 tanesi arena'da "mağlubiyet". 80'de oyuncu değiştirilmez hele ki gerideysen. kadıköy'de aynı hataları yaparsa patates ederler bizi açık ve net ki taraftar baskısı en üst seviyede olacak.

    bize efendi değil, takımı oynatacak şampiyon yapacak hoca gerekiyor. umarız takımı en kısa sürede toparlar, aksi taktirde hem kendisi hem kulüp hem biz toparlanamayız.
  • 2068
    gazetelerin gazına gelerek hareket edenleri görmemizi sağlayan teknik direktör. basının eleştirecek veya söyleyecek kötü bir yönünü bulamadığı için ne kızlarının garsonluğu kaldı ne yetersizliği. güzel kardeşim biraz gözünü aç düşün bu basın eliyle sen neler kaybettin ve hala akıllanmadın.
    24 maçta 22 gol atan jardel gitsin diye basının o günlerde yazdıklarını hatırlamazsınız. bak 24 maçta 22 gol diyorum adama takacak kulp bulamadılar koşmadan gol atıyor böyle futbolcu olmaz dediler. her attığı gol sonrası eleştirdiler hatta bak hakan şükür olsa daha güzel atardı bile dediler. adam hakan ile kıyaslanmaktan o kadar bıktı ki saçlarını kazıttı ben farklı bir adamım diyebilmek için ama hatırlamazsınız siz onları.
    lucescu kiralık oyuncularla bu takımı şampiyon yaptı, avrupa'da efsane top oynattı romanya çingenesi diye diye adamı basın eliyle bizden gönderdiler. beşiktaşta olumsuz haber dahi yapılmadı lucescu ile ilgili. yıllardır basın eliyle fenerbahçeye gelsin diye uğraşıp durdular ama bizdeyken çingene olan lucescu beşiktaş ve fenerde kurt hoca yersen tabi.
    şimdi basın baktı jor diye bir adam var ve bu adam bir şeyler yapıyor iyi kötü bir sistem kurmaya çalışıyor bizim için faydalı şeyler yapacak yine sizleri gaza getirmeye çalışıyorlar. defans hatalarından gol yiyoruz diyoruz peki soruyorum son iki yılı baz alırsak defansta adı yeni olup tamam bu taş gibi 11 oyuncusu olur dediğimiz kimi transfer etti yönetimimiz ? bu adam yaraya parmak bastı arı kovanına çomak soktu arı sevenlere dert oldu.
    yıllardır milyonlar kazanıp basında eş dost edinenler bir yıldır takımı yöneten hocadan daha çok nüfusa sahip olacak elbette, hocayı sizler gibi içeride istemeyen adamlarda var ve onların ihtiyacı olan şey hocanın arkasında olan taraftar desteğini bitirip rahatça göndermek. eğer taraftar istemezse hocayı kimse gönderemez.
    sizler hocayı eleştireceğinize önce çıkıp kaptan selçuk için iki kelam etme cesareti gösterin yıllardır oynadığı top ortada. taraftarı gaza getirip ön plana çıkmaya çalışan levent beye iki kelam edin serdar aziz mi bizim 11 topçumuz olacak diye, basına laf edin siz galatasaray'ın hocasına böyle soru soramazsınız diye adam gibi protesto edin. hala anlamadınız değil mi sorun hoca değil sorun topçularda ruhunu vermeyen artık bıkkınlık yaratan iki pas yapmaktan aciz sözde evlatlarımızda.
    felipe melo'nun bir sözü ile sonlandırıyorum bu yazıyı kafanızı şişirdim kusura bakmayın "belki teknik olarak bazı günlerde başarılı performans gösteremeyebilirim sonuçta bir insanım ama ben bir savaşçıyım her zaman o savaşı o mücadeleyi vereceğim" işte öz evlatlar bu özveriyi gösterirse takım hocasız bile oynar siz merak etmeyin.
  • 2069
    fenerbahçe'den çok üstün hücum gücüne rağmen, bu defansif zafiyet ile kadıköy'e gidersen 3'lük 4'lük olursun.
    gerçekten ileri uçtaki elemanlarına güvenme.
    biz bu filmi daha önce izledik. keita'lı, elano'lu arda'lı baros'lu kewell'lı, giovanni dos santos'lu hücum gücü ile ilk 8 haftada namağlup olarak gittiğimiz kadıköy'den ki o kadıköyde evinde 4 puan vermiş bir fenere gitmemize rağmen 2 yan top ve kontradan cezamızı kestiler.

    aman diyeyim.
  • 2070
    4 kasım 2016 galatasaray istanbul başakşehir maçı sonrasındaki üzüntümün asıl sebebi olan hocamızdır. sene başından itibaren tribünden canlı izlediğim takımımdan çok ümitli olmamın en önemli sebebi ön alanda yaptığımız takım halinde pres ve kaptığımız toplarla rakipleri çok bunaltmamız ve zor duruma düşürmemizdi.

    ne var ki bu özelliğimizi gün geçtikçe kaybediyoruz hatta kaybettik bile. haftada sadece bir maç oynayan bir takım için yorgunluktan bahsetmek pek doğru olmaz değil mi... belki de özellik falan değildi bir iki maça has bir durumdu.

    başakşehir maçını izlerken neden önde baskı yapmıyoruz diye tribünde kriz geçirdim. rakibin defansı ayağı çok düzgün adamlardan mı kurulu? uğur, yalçın, bekir, ferhat... rakibi bu kadar geride karşılamaya ne gerek vardı ki? bu kadar mı korktuk visca dan, mossoro dan ve diğerlerinden. resmen taktik olarak onları durdurmaya çıktığımız bir maç izledik. hazmedemediğim mağlubiyetlerden biri oldu. hocamız bu taktikle çıkmadı diyelim. takım oyun tutturamadı diyelim. değişiklikler ile takıma etki etmeye çalışmak bu kadar zor mu? bu kadar beklemeye gerek var mı? ligin 10. haftasındayız arkadaş kaybetsen ne olur ki... hiç! ama teslim olmuş görüntüsünü kabul edemem.
  • 2071
    kayseri deplasmanıydı sanırım, selçuk'u ilk yarı bittiğinde oyundan almıştı. işte o hamlesi tam 1 hafta konuşuldu. medya o kadar üzerine gitti ki selçuk'u oyundan aldığı için ve en sonunda baskıya yenik düşüp yaptığı doğru hamleyi bir kenara bıraktı, selçuk ısrarında devam etti.

    riekerink bey, gözünüzü seveyim görün şu temposuz oyunun en büyük sebebini. çekin kızağa selçuk'u. 3-4 hafta selçuk'suz idare edin, tolga ve de jong ikilisinin vereceği verim zaten o baskıları otomatikman kaldıracaktır.
  • 2072
    uefa kupası sonrası 15 senede takımın başına geçenlere bakalım (cevat güler, orhan atik, taffarel, bülent ünder gibi geçicileri atlıyorum.):

    - lucescu
    - fatih terim
    - hagi
    - gerets
    - feldkamp
    - skibbe
    - bülent korkmaz
    - rijkaard
    - hagi
    - fatih terim
    - mancini
    - prandelli
    - hamza hamzaoğlu
    - mustafa denizli

    olm listeye bak!

    başarılı olan senden sonra daha da başarılı olan hoca var.
    sana tarihinin en büyük başarısını yaşatmış hoca var.
    seni sen yapan temelleri inşa eden biri olan hoca var.
    dikiş tutturmuş hoca var.
    eski efsane yabancı futbolcun var.
    eski efsane yerli futbolcun var.
    barselona markası hoca var.
    italyan denemesi var.
    türk evlat denemesi var.
    eski kurt var.
    isimsiz ama sistem oturtmuş hoca var.

    var oğlu var!

    bilir misin eşek bağlasan adam olur diye bi laf var! ha işte, eşek bağlasaydık 15 senede bu takımın sahibi bi hoca olurdu.

    sen yabancı diye seviliyor diyorsan yukarıdaki listede yerlilere bak derim.
    sen futbolculara söz geçiremiyor diyorsan yukarıdaki listede geçirebilene bak derim.
    sen sabri'yi, selçuk'u kesemiyor diyorsan yukarıdaki listede kesebilene bak derim.
    sen oyun okumasını bilmiyor diyorsan yukarıdaki listede oyun okumayı bilene bak derim.
    sen taktik bilmiyor diyorsan yukarıdaki listede taktik bilene bak derim.
    sen kondisyon yükleyemiyor diyorsan yukarıdaki listede yükleyebilene bak derim.
    sen yönetime söz geçiremiyor diyorsan yukarıdaki listede geçirebilene bak derim.
    sen futboldan anlamıyor diyorsan yukarıdaki listede anlayana bak derim.
    sen birinci sınıf futbolcudan anlamıyor diyorsan yukarıdaki listede anlayana bak derim.

    olm hepsi geçti lan elimizden, hepsi! tüylüsü, pürüzsüzü, darı, genişi, toplusu, cılızı, sarısı, kırmızısı, yok olm yok! tutmadı dikiş. hep bi yerde patladık!

    farklı bi şey denemek lazım!

    istikrar olabilir mi?!

    riekerink babamızın oğlu değil. ona denk geldi bu dönem de. dönem istikrar dönemi. bana sorarsan eli sopalı alman lazım bu takıma. ama yok. hatta bana kalsa topunu satarım bu takımın. giderim avrupa'dan 90 dakika köpek gibi koşan, pres yapan, pas yapan, belli bir düzeni olan, önde de geride de olsa disiplinden kopmayan 500 bin, 1 milyonluk adamlardan oluşan bir takımı komple alırım. en azından az buçuk futbol seyrederiz. kendimi bildim bileli uefa dönemini saymazsak kör dövüşüydü buradaki futbol. boşuna çıkmadı ananızın ligi lafı. stresinden geberiyoruz 3 kuruşluk futbol tiyatrosunu seyrederken.

    eldeki kuş, daldaki 2 kuştan iyidir. sana biat et, sesini kes diyen yok. eleştir. durmadan eleştir. ama vurup kırmadan, dökmeden, kendini kaybetmeden.
  • 2073
    kendisinin tanımıyla kulüp yapılanmasını izah edeyim öncelikle.

    en altta oyuncular, teknik adamlar, yani kişiler vardır. üstünde takımlar vardır. şubeler yani... futbol takımı, basketbol takımları vs... en üstte de kulüp vardır. yani aslında her şey galatasaray için...

    bireyler önemli değil hiçbir zaman. bireylere desteğimiz de, eleştirilerimiz de önce takım, sonra galatasaray içindir aslında. bunu kavradığımızdan emin olarak başlayalım.

    bu adam 2011-2012 sezonu galatasaray'ının üzerine gelmedi arkadaşlar. yani mancini eleştirisi yapmakla riekerink eleştirisi yapmak arasında ciddi farklar var. bu birincisi.

    peki 2010-2011 galatasaray'ının üzerine gelmekle bu aynı mı? yani doymuş bir kadro. sorunlu, eksik, bitik. ehh aynı sayılabilir. berbat geçen bir sezondu malumunuz. geçen seneden çok da farklı diyemiyorum. e peki fatih terim ne yaptı? büyük bir bütçeyle geldi bir kere. "bütün" mevkiler değişti. yenilendi. kendi kurdu, ünal başkan kurdu vs. burasında değilim. sonuç odaklıyım şu an. yani o kadroyla devam etse sinyor 2011-2012 sezonu etkisini gerçekleştirebilir miydi mesela? ancak riekerink geldiğinde bütçe filan hak getireydi...

    gelenlere bakalım mı? tolga ile başlayalım. tolga bir parçadır. bütün resmi tamamlayan bir görev adamı. kaldı ki transferi olduğunda hiçbirimizde selçuk etkisi yaratmadı, kabul edelim. aksine "çöp" denildi. de jong için de benzer şeyler geçerli. eren de öyle kimsenin büyük golcü diye düşündüğü oyuncu değildi. geçen seneki tandem bölgesi de "serdar" ile takviyelendi. yani aslında travmatik sezon sonunda kadro değişmedi, sadece takviyelendi.

    peki sezona nasıl umutlu başladık hiç düşündük mü? 40 bin taraftara filan oynamaya başladık. neydi bu heyecan? bu heyecanı öldürmeye bu kadar mı hevesliyiz? kendisi alt yapı hocası olmasa da çok kariyerli hoca olsa, bu eleştiriler bu kadar hızlı yapılmaz. kaldı ki o dediğimiz hocalar da bitik sezonun ardından sadece "takviyelenen" takıma filan gelmez.

    bu takımın çok belli başlı sorunları var. bu da öyle ha deyince giderilmez. tempo sorununu öyle kolay çözemezsiniz. ligin tempolu takımlarından beşiktaş'ın hocasını getirsek takıma hemen tempo mu koyacak ortaya? elimizdeki futbolcu karakteri buna uygun değil maalesef.

    ben sabredeceğim kendi adıma. bu takımı kendi takımı olarak ele aldığında, yavaş yavaş doğru adımları attığında, problemleri de çözmeye başlayacaktır. ben riekerink'i filan tanımam. umurumda da olmaz ne yaptığı, ne yediği, ne içtiği. ben sempatik diye de koca galatasaray futbol takımını emanet edelim filan kimseye demem. elimdeki done, verdiği heyecandır. yapmaya çalıştıklarını net olarak görmemdir.

    peki ne yapmaya çalışıyor? öncelikle topa sahip olup oyuna hükmetmek. bunu da savunma ile hücum arasındaki mesafeyi kısaltarak yapıyor. oynatmaya çalıştığı oyun, güçlü bir oyun. eksik ne? pozisyon kısırlığı... ceza sahası içinde çoğalamamak, yavaş paslar, temposuzluk. bunlar oyuncu karakteri maalesef. selçuk ceza sahasını çok zorlamaz. yavaş ve temposuz. sneijder keza ayağına isteyen oyuncu. kanatlar da ayağında topu tutan, orta kalitesi az ve en önemlisi gole yakın oyuncular değil. bu eksikleri gidermek için de takımı iyice eline alması gerekiyor. kendisini kabul ettirdiği anda kafasındakileri uygulayabilir ve bizi istikrarlı bir başarıya götürebilir.

    bunlar da kulübün kendini toparlamasıyla mümkün olacaktır. yani riekerink'in galatasaray'ı şahlandırması beklenmeyecek. kulüp doğru adımları atacak, riekerink sonra devreye girecek. umarım sürdürülebilir bir başarı yakalarız dileklerimle...

    başta dediğim gibi, daha doğrusu hocanın dediği gibi, bireyler en alttadır. her şey galatasaray için...
  • 2074
    kendisi hakkındaki görüşlerime bakabilirsiniz kendisine her zaman destek çıktım. şimdi gelelim eleştiri boyutuna...

    bir kere bu adamı hep ezbere eleştiriyorsunuz demekten dilimde tüy bitti yok oyuncu değiştrme konusu yok bilmem ne. yapıcı eleştirilier değildi. neyse ben kendisi hakkında bir eleştiri yapıp sözü diğer arkadaşlara bırakacağım.

    rikerink hocam bir maçta geriye düştüğümüzde hemen oyuncuların yerini ya da taktik dizilimde değişikliğe gidiyor. bence bu konuda biraz sabretmesi lazım. özellikle bruma sağda başlıyor diyelim bir maça sonra maç içinde sola geçiyor etkili de oluyor fakat tekrar yeri değişiyor. bence bunu yapmamalı. tabi rakibe göre değişiklik olabilir. misal 15 gün sonra fenerbahce derbisi var. lens fenerbahce'nin su an en etkili oyuncusu keza bizim de bruma. lens'i etkisiz kılmak için onun oldugu kanada bruma'yı koyup kendisini tedirgin edebiliriz. maç içinde lens sola geçerse bruma'da sağa geçebilir. fakat gerek trabzon gerek başakşehir maçlarında rakip yarı sahamızı bile geçemezken bruma'yı iyi hissettiği kanat olan solda oynatmalı diye düşünüyorum.
  • 2075
    topu takımımızda tutacak bir oyun benimsemesi güzel ama, bu takımda ne yazık ki ciddi yetersiz adamlar varken top her dakika sende kalamaz, kalsa da 5 gol atamazsın, bu yüzden işin defansif tarafına, duran top savunmasına, pres kısmına da bir çare bulmalı yoksa sene sonuna kadar %60-70 top oynama ile 3 puan alamadığı çok maç görecek teknik adam. tabi sene sonunu görebilirse.
App Store'dan indirin Google Play'den alın