• 183
    https://twitter.com/...R46yHLtzBDA&s=19

    yetkililer beklenen istanbul depremi için bir şeyler denemeye çalışıyor ama bunlar dostlar alışverişte görsün hareketleri. twitin altında bile metrekare kat hesabı yapılıyor. yarım saat sonra deprem olsa adam belki ölecek hala pay derdinde.

    bu iş bizim ortalama iqsu her sene gerileyen halkımıza bırakılamayacak kadar ciddi. çok keskin ve caydırıcı önlemler gerekiyor. istanbul gereksiz nüfustan acilen arındırılmalı.

    1. kaçak, kayıtlı farketmeksizin ne kadar sığınmacı varsa doğrudan çıkarılmalı istanbul'dan. zaten neden istanbuldalar o da tartışılır da ayrı konu. şu an güneydoğu'ya kurulacak konteynır kentlere yerleşecek bizim depremzedelerimiz kendi evlerine geçtikten sonra bu konteynır kentler dağıtılmadan doğrudan sığınmacıları barındırmak amaçlı kullanılmalı. kafadan safi zarar, istanbul ile hiç işi olmayan 1.5-2 milyon nüfusu eleyebilirsin.

    2. sanayin başka şehirlere taşınmalı. taşınana vergi indirimi, taşınmaya vergi bindirimi getirilmeli ki caydırıcı olsun. taşınan için tüm imkanlar sağlanmalı. bu ülke istanbul'dan ibaret değil.

    3. istanbul'da olması gerekmeyen ne kadar bilişim, iletişim firması, genel merkezi, çalışanı varsa diğer şehirlere yönlendirilmeli. gitmekte diretene tabi direkt ek vergi yaslanmalı. internet, bilgisayar her şehirde var. istanbul'da çalışana madalya takmıyorlar.

    4. şehir vergisi getirilmeli. istanbul'un artık nefes alınacak hali kalmadı. ne kadar emekli, eli boş adam varsa şehir vergisini duyunca yavaştan yolunu tutacaktır. bir emekliye başka yerde olmayıp da istanbul'da olan ne var zaten hiç anlayabilmiş değilim.

    5. saçmasapan ne kadar üniversite varsa taşınmalı. bana sorarsanız zaten kapatılsın derim ama taşınsın hadi.

    istanbul'un 16 milyon nüfusu var ama bunun 15 milyonu kuru kalabalık. istanbul ile hiç işi yok. orada olmasının sebebi kalabalık olması, iş bulabilmesi. kilit bir kaç sektörü taşıdığın an zaten geri kalan da peşlerinden gidecektir.

    şehri sadeleştirdikten sonra emlak piyasası düşecek, insanlar yeni evlere geçebilecek. devlet, yerel yönetim de rahat rahat yıkım kararı alıp eski evleri yıkabilecek. mevcut şartlarda bu eski yapı stoğunu falan yenilemek mümkün değil 150 sene sürer. gerçi deprem o kadar zaman tanıyacak gibi de değil.

    bu dediklerim çok uçuk geliyor ama eğer depremi mevcut durumda karşılarsak zaten o sanayi de çökecek, firmalar da çökecek, sağ kalan emekliler de göçecek, eski evler de yıkılacak. türkiye fetret devrine girecek 20 sene. sadece enkazın kalkması 1 sene sürecek. bunların hepsi zaten günün sonunda öyle veya böyle gerçekleşecek. ha benim dediğim yapılırsa artık hem ülke çökmemiş hem de ekstra 100bin-1milyon arası vatandaş ölmemiş olur. bağış, sela, enkaz toplama şov yapmana gerek kalmaz.

    mottomuz: istanbul sözleşmesi hayat kurtarır, istanbul'u terketmek herşeyi.

    bu iş bende artık sözlüğün muharrem ince'si ben olacağım.siz görmek istemedikçe unuttukça burada darlayacağım.
  • 110
    acil durum toplanma alanı olarak belirlenen 478 yerden 405’inin imara açıldığı medeniyetin başkenti!!!

    deprem vergilerini yol yapanların, toplanma alanlarına residans dikenlerin, acil yolları otopark yapanların 30 yıl yönettiği koca köy ve korkarım ki daha büyük bir depremin muhtemel koca mezarlığı.

    seni siyasal islamcıların insafına bırakmak insanlık tarihinin en büyük ayıplarından biridir ey istanbul.
  • 152
    yaklaşık seksen günlük suyu kalan şehir. son on senede en düşük su miktarı %35 iken şuan %22.15. daha 15 gün önce %25.45'ti. hava kurak ama yağış gelmesi bekleniyor. bu kış ve önümüzdeki bahar barajlar kaybettiği suyu alamazsa önümüzdeki yıl sonbahar sonu gibi su bulmak mümkün olmayabilir. kullandığımız suyu israf etmeyelim. bol ve bereketli yağış olan bir kış temenni ediyorum.
  • 120
    karşı karşıya kaldığı tehlikeye karşı zerre kadar hazır olmayan şehir.

    bugünkü istanbul beklenen 7 üzeri şiddetindeki bir deprem ile karşılaşsa, depremde yaşanan kayıp depremden sonra yaşanana göre kuş kadar kalacaktır. şükür hiç bir can kaybının yaşanmadığı gündüz gerçekleşen 5.8'lik depremde bile gsm operatörlerinin patlaması, insanların yaşandığı panik, sığınacak yer bulanamaması yaşanacak o kötü günün çok kötü bir provası oldu.

    deprem gece, kış vakti kapıyı çalabilir. elektrik, su, haberleşme ve ulaşım ağı tamamen kopmuş olabilir. siz sağ salim sokağa indiğinizde adım adım işleyen bir planınız olmaz ise o dakika hırsızlık, yağma, talan başlayacak. kışın olursa çok yerde yangınlar yaşanacak ama oraya ulaşması gereken itfaiye hem kendi derdinde hem de yollar kapalı olacağından o binalar cayır cayır sönene kadar yanacak. bunu özellikle düzce depremini yaşayanlar bilir.

    istanbul normal bir şehir değil. 15 milyon insana aynı anda yardım ulaştırmak mümkün değil. eğer deprem bolu, ankara vs. başka bir şehirde olsa istanbul'dan gelecek kurtarma, güvenlik birimleri, barınma ve yiyecek yardımları o bölgeyi tek başına kurtarabilir ama diğer şehirlerin istanbul'u kurtarma şansı yok. 2 viyadük çökse karayolu alternatifiniz bile yok be babam. ne çıkarabilirsin ne biz girebiliriz. depremden sonraki ilk kritik saatlerde size yardım eli uzatması gerekenler uzatamazsa, bugüne kadar itin g.tüne sokulan toplanma alanlarına ulaşamayıp yardım alamazsanız, ailenizin ve kendinizin temel barınma, açlık ihtiyaçlarınızı karşılayamazsanız o dakika istanbul'un walking dead dizisinden farkı kalmayacak. toplanma alanı diye gidilen avm otoparklarında başta suriyeliler olmak üzere kötü niyetli insanlar g.tünüzü kesecek. istanbul normal gününde bile 20bin hırsızın sanki devlet memuruymuşçasına "hanım ben işe gidiyorum" diyerek sabah sokağa çıktığı bir şehir.

    daha bakın bunun içinde enkaz altında kalanlar, yardım bekleyenler yok. onların direkt üstünü örttüm. daracık sokağı olan, arabaların silme geçtiği yerlerde nasıl bir kurtarma aracı geçip de yardım ulaştıracak çok merak ediyorum. burası yalova değil. binaların %1'i yıkılsa 1500 bina eder. aynı anda yıldırım hızıyla 1500 enkaza nasıl yardım ulaştırabilirsin? üzelerek söylüyorum ki istanbul'da kurtarma çalışmaları ön planda olmayacak. çünkü hayatta kalanları bile düzenleyecek bir plan yok ortada.

    bugün ryan babel'in what's the emergency plan? sorusuna bizimkilerin mezarlık haritası atması da zaten bu tablonun özeti. büyük ihtimal ile kendisi bundan 25 yıl önce hollanda'da ilkokulunu okurken yangın, deprem, sel, fırtına onlarca tatbikata katıldı. yapması gerekenleri harfiyen biliyor. buraya gelince de saf gibi sormuş garibim. bilmiyor ki bizde fıtrat var, alın yazısı var. üstüne bir de şehitlik verdiler mi senden iyisi yok.

    benim iki temennim var. birincisi istanbul'da büyük bir deprem olmaması. beklentiler, sayılar veriler ne söylediğini kulak ardı ederek söylüyorum bunu ne istanbul ne türkiye kaldırabilir. bu filmin kaossuz bir sonu yok.

    bir diğer temennim ise deprem gerçeğiyle yüzleşilip istanbul'un dağıtılıp nüfusun 5 milyona indirilmesi. teşvikse teşvikle gönül al, vergiyse şehir vergisiyle zulm et ama ipsiz sapsızı, işsizi, emekliyi sivas'taki, trabzon'daki, siirt'teki, urfa'daki baba evine gönder. ha zaten gitmemekte diretilirse de o nüfusun öyle veya böyle 5 milyona inişini göreceğiz.

    edit: bu entryi girdikten sonra selim kotil'in zamanında yaptığı bir röportaj varmış onun bir anda popüler olduğunu gördüm. neredeyse kelimesine kadar aynı şeyleri söylemişiz. ben üzerime karamsar damgası yapıştırılmasın diye ister istemez içimdekileri biraz yumuşatmıştım. kendisi direk salmış.
    https://twitter.com/.../1177246691055099905
  • 192
    mükemmel bir şehir ancak doğru dürüst bir tane bile meydanı yok. meydanımsı olanlar da kalabalık olması yüzünden etkinliğe uygun değil.

    avrupa'nın neredeyse her şehrinde en az bir tane simgeleşmiş ve etkinliğe uygun meydan var. daha geçtiğimiz yaz transfer döneminde roma taraftarı o şehir meydanlarından birinde paulo dybala'ya mükemmel bir karşılama yaptı.

    bugün istanbul'da etkinliğe uygun bir meydan bulunuyor olsaydı ve icardi'ye karşılama o meydanda yapılsaydı, karşılama görüntüleri bile gelecek transferler için %10'luk ihtimal artışına sebebiyet verirdi.

    sneijder'i, drogba'sı, falcao'su, zaha'sı, icardi'si... atatürk havaalanındaki tüm bu karşılamalar dybala'ya yapılan karşılamanın yarısı kadar güzel görüntü vermedi.
  • 175
    önünde deprem gibi korkunç bir sınavı olan dünyanın en kalabalık 15. şehri. daha da kötüsü buna hiç hazır değil.

    1999 yılındaki deprem alınması gereken aslında çok büyük bir dersti. bizim insanları istanbul'dan uzaklaştırmamız gerekirken tam tersi rant kafasıyla istanbul'u çapımıza bakmadan cazibe merkezi haline getirmeye çalıştık. 20 yıl önce nufusu 8 milyon olan şehir bugün 16 milyon. kupon araziler, arsalar, evler, müteahhitler coştu gitti. günlük kazançlarla şehir talan edildi. ne kadar şirket varsa merkezi istanbul'a geldi, sanayi istanbul'a yönlendirildi, f1 pisti yapılacak nereye yapılsın tabi ki istanbul'a, mülteciler nerede istiflensin, herhalde istanbul, yetmedi bu kafa ankara'da kendi halinde çalışan kamu bankalarını da aldı istanbul'a taşıdı. bugün istanbul'da adım atacak yer yok. 20 yıldır hiçbir şey yapılmamış olsa bundan çok daha güvendeydi istanbul.

    bugün istanbul'un acilen dağıtılması gerekiyor. taşınabilecek tüm sanayinin, özel şirketlerin, istanbul'da işi olmayan emekli ekibin acilen taşınması gerekiyor. gerektiği yerde bu teşvik edilmeli, gerektiği yerde de şehir vergisi gibi uygulamalarla insanlar caydırılmalıdır. kaçağını göçeğini saymıyorum bile. şehir nufusu azaltıldıktan sonra eski yapı stoğu tamamen elden geçirilmeli, yeniler tekrar denetlenmeli. yapılacak tüm yeni yapılar sanki bu işi japonlar idare ediyormuş gibi olmalı.

    benim bu dediklerim yapılırsa sanayi taşınacağı için patronlar, çalışanlar göçeceği için müteahhitler, ev sahipleri mutsuz olacak, enkazın altında telef olmasın diye şehir vergisi koyup istanbul'dan kastamonu'daki sivas'taki köyüne gitmesine zorladığım dayının canı sıkalacak. yüzbinlerin hayatı kurtulacak belki ama bizim milletin başına gelmeden hiçbir şeyin kıymetini anlamadığı için hep eleştirilecek. dolayısıyla bunu yapan yetkili bir sonraki seçimde %1 oy zor alır. ama işte gelecek nesilleri düşünene devlet adamı, gelecek seçimleri düşünene siyasetçi deniyor. 20 senedir siyasetçi olanıyla istanbul'un ne hale geldiği ortada.

    siz renktaşlardan da ricam lütfen istanbul'dan ayrılın. bunun için kendinizi zorlayın. öğretmenseniz, polissesiz tayin isteyin, berberseniz başka şehirde dükkan açın, beyaz yakalıysanız lütfen daha güvenli yerlerde iş bakın. gerçekten istanbul'da olması gerektiği için istanbul'da olan, işini istanbul'dan başka yerde yapamayacak sayısı gerçekten azdır. bunu devlet desteklerse ne ala ama ben bir gün kalktığımda childofbodom gibi yüzlerce yazarın ismini solda görmek istemiyorum. lütfen sizde hayatınızda bu değişikliği yapmak için kendinizi zorlayın. çünkü bu filmin sonu belli. bugün maraş'ta, hatay'da yaşanan kıyamet istanbul depremi yanında fragman kalacak.
  • 115
    biri adaların açığında, biri florya tarafında, biri silivri açıklarında diğeri de onun daha batısında, şarköy açıklarının doğusunda olmak üzere dört tane saatli bombanın üzerinde oturmakta olan şehir. bu 4 fay hattı belirli periyodlarla 7 büyüklüğün üzerinde deprem üretmekte olup hem sayısal hem de ortalama olarak deprem üretme periyodunu doldurmuş durumdadır. buna bir de kuzey anadolu fay hattı üzerinde var olan deprem fırtınasını da eklersek 7.5 belki 8 büyüklüğünde bir depremi beklemek ne yazık ki gerçekçi bir tahmin olacaktır.

    26 eylül 2019 tarihinde yaşanan 6.0 büyüklüğünde bir depremde bile hissedilen sarsıntı, yaşanan panik, trafikte yaşanan yoğunluk ve iletişim hatlarının çökmesi bundan 1800 kat daha şiddetli olacak 7.2 büyüklüğünde bir depremde yaşanması beklenenlere dair çok acı bir demo olmuştur.

    7.4 ve 7.2'lik 1999 depremlerini çok az hasarlarla atlatıp, kendisine oranla birkaç ilçe büyüklüğünde olan yıkılan kentlerin imdadına koşmuştu. o derece bir yıkımdan sonra türkiye'nin neresinin istanbul'a yetebileceği çok ciddi bir merak konusudur...

    herşeyinin merkezini ve nüfusunun 5'te 1'ini buraya yığan türkiye'nin yaşanması kesin sadece tarihi belli olmayan bu depremden sonra yaşayacakları ise apayrı bir konudur..

    (bkz: allah yardımcımız olsun)
  • 118
    jeofizik muhendisligi okumus biri olarak, korkutmus olmak istemesem de belirtmekte fayda buluyorum; ki ufak depremler buyuk depremin enerjisini bosaltmaz. aksine buyuk depremin tetiklenmesine yardimci olur.

    fay dedigimiz sey zaten kırık/çatlak demek. ve depremler, tektonik plakalarda olusan bu catlaklardan dolayi, o tektonik plakanin yerini bulmak, yani kendi zeminine oturmak icin hareketlenmesiyle olusuyor.

    fizikten de bildiginiz gibi, iki turlu enerji var. potansiyel ve kinetik enerji. tektonik plakalarin buyuklugu muazzam seviyede oldugu icin, sahip olduklari potansiyel enerji de muazzam seviyede oluyor. ve ufak depremler, bu muazzam seviyedeki potansiyel enerjiyi tetikleyen cok onemli faktorler.

    ufak depremleri su sekilde degerlendirin. koca bir sehir buyuklugunde tektonik plakanin altindaki ufak catlak ve kiriklar, o tektonik plakanin altinda bosluklar olusturuyor ve bu bosluklari doldurmak, kendi zeminine oturmak icin, ana fayin oldugu taraftan harekete geciyor ve potansiyel enerji kinetik enerjiye donuserek enerji bosalimina yoneliyor.

    velhasil, panik havasi olusmasin; ama cok dikkatli olunmasinda fayda var.

    edit: tektonik plakalarin hareketleri 3'e ayrilir. öncü deprem, ana deprem, artçı deprem. yukarida belirttigim gibi, ana depremin enerjisi, öncü (ufak ama sık sık) depremlerin olusturdugu kinetik enerji ile tetiklenir ve ana deprem meydana gelir. sonrasi da ise, buyuk bir kirilmayla yerine oturan tektonik plaka, artçı (ufak ama sık sık) depremlerle tam olarak yerini bulmaya calisir.

    soru geldi editi: depremin buyuklugunun, yikici etkiye sahip olup olmadigi konusunda cok farkli etmenler var. ama genel kani; 7.0'dan kucuk depremlerin yikici etkiye sahip olmadigi yonunde.

    0-4.9 kucuk buyuklukte deprem
    5-6.9 orta buyuk
    7.0> buyuk deprem

    depremin olusturdugu sismik dalganin frekansina gore, 4.5 buyuklugundeki bir deprem de yikici etkiye sahip olabilir pek tabii.

    frekans dedigimiz sey cok ibnelik barindiran bir mevzu.

    mesela köprulerde askeri gecit torenlerine filan izin verilmez. cunku askerler rap rap, ayni ayakla ayni tempoda yururler. bu aynilik, ayni frekansta ufak da olsa sismik dalgalar olusturur demek.

    ve olusturduklari bu sismik dalganin frekansi, koprunun yapisinda baz alinan frekans araliginda bir noktaya denk gelirse, sivilasma noktasi denilen frekanstir bu, 1000 tane askerin rap rap yurumesiyle olusturdugu sismik dalga bile kopruyu yikmaya yeterli olur.
  • 179
    ara ara bu başlığı kurcalamaya karar verdim. beklenen istanbul depremi için devletin herhangi bir planı olmadığından şahıs olarak bir kişinin aklına kurt düşürüp istanbuldan ayrılmasını sağlarsam bunu kendime şeref madalyası sayacağım.

    99 yılındaki depremden sonra bir sonraki depremin yeri ve şiddeti aşağı yukarı öngörülmüştü. o gün nüfusu 8 milyon olan istanbul bugün 16 milyon.

    olimpiyat stadı mı yapılacak; yapıştır istanbul'a,
    formula 1 pisti mi yapılacak; getir kardeşim hemen istanbul'a,
    milyonlarca kaçak girdi ülkeye nereye salınacak bunlar? bindirin tırlara salın kardeşim istanbul ortasında,
    finans merkezi? herhalde istanbul'a yapılacak soru mu bu şimdi,
    merkez bankası ankara'da başkent de kendi halinde çalışıyor, hayır olmaz hemen istanbul'a taşınsın.
    *

    diye diye 20 yıl önceden başlayarak sadeleştirmemiz, depreme güvenli hale getirmemiz gereken şehri ranta kurban verdik nüfusu ikiye katladık, deprem hiç olmayacakmış gibi günlük politikalarla talan ettik şehri.

    bu saatten sonra istanbul'u sadeleştirmek için yapılacak hamlelerin hepsi sermaye sahiplerinin canını sıkar. devletin caydırıcı bir politika gütmesi de zaten günlük siyasetçilerle yapılacak iş değil. güçlendirme falan derseniz de o iş de aynı yapı denetim gibi fotoğraftan rapor imzalamaya döner. vatandaş desen canını verir de malından, parasından ödün vermez kimse kendi evine masraf yapmaz.

    dolayısıyla sizlere tek seçenek kalıyor. sizi istanbul'a kesin olarak bağlayan bir işiniz yoksa, mesleğinizi her yerde yapabiliyorsanız bu kıyamet senaryosundan en azından kendinizi ve ailenizi sıyırabilirsiniz. bundan 25 sene önce anadolu gerçekten mahrumiyet yeriydi. benim çocukluğum 8 farklı şehirde geçti ama ilk sinemaya ilk avmye ankara'da gittim. ama bugün için öyle bir durum yok. istanbul'un size iş harici sunabileceği hiçbir şey yok. o sebeple imkanınız varsa lütfen bu adımı atmaktan çekinmeyin.
  • 53
    burak yılmaz'in otobüs şoförü ile kavgasından dolayı bir iki kelam yazmak istedim.
    bu şehir zıvanadan, kontrolden çıkmıştır. yüz ölçümü küçük, yayılması kısıtlı bir şehir. aynı zamanda dünya'nın en eski şehirlerden birisi. bırak 20 milyon insanı 10 milyon insanı bile kaldırmaz. yukarısı orman, aşağısı deniz, sağı solu boğaz vs. bu yüzden imkanlar kısıtlı. mesela 5 şeritli yol yapayım desen yapamazsın. iki semt arası metro yapayım desen yıllarca milyonlarca insan çile çekecek. dünya'nın en güzel şehri şiştikçe şişiyor, yollar, altyapılar yetmiyor, güvenlik zafiyeti çok büyük, ulaşım insanı çıldırtıyor ve hala akın akın insanlar istanbul'a geliyor yaşamak için. arabayı park edecek yer ararken bir bakmışsın ilçeden çıkmışsın. iki şeritli yolu olan yere 40 katlı gökdelenler dikiliyor. en büyük projeler bile kısa bir süre sonra bir işe yaramıyor. 10 tane geçit de yapsan birkaç yıl sonra hepsi tıkanmaya başlayacak. dünya'nın en güzel şehri dolmuş taşmış bile.

    uzun lafın kısası mümkünse başka bir şehirden gelip bu şehre hiç yerleşmeye kalkmayın. galatasaray'dan başka keyif veren bir şey yoktu ona da passolig yüzünden gidemiyorum yıllardır.
  • 119
    en az 20 milyon kişinin yaşadığı şehir depreme hiç hazır değil. olası 7-8 şiddetinde bir deprem de uzmanlar çok büyük can ve mal kaybı bekliyor. bunca bilimsel veriye rağmen hala deprem toplanma alanlarını avm, rezidans yapma derdindeyiz. evlerin güçlendirilmesi,insanlara deprem bilinci oluşturulması gibi birçok konu 99 depreminden bu yana sözde kaldı.
  • 184
    ıstanbul'dan sanayiyi başka şehre taşınması ve burada hem çalışana hem de şirketlere teşvik sağlanmalı. hatta bazı şirketlerin veya sektörlerin istanbul'da çalışması yasaklanabilir, belirli bir sayıda çalışanı olan bankalar için ikinci bir merkez kurma ve bu merkezden şehirden çalışma zorunluluğu getirilebilir. istanbul nüfusu azaltilmadan rant azaltilmadan mevcut binalara ve yoğunluğa hiçbir şey yapamayız maalesef.
  • 177
    istanbul büyükşehir belediyesi tarafından 2019 yılında kandilli rasathanesine yaptırılan 7,5'luk tahmini istanbul depremindeki kayıpları öngören bir rapor hazırlanmıştı. https://depremzemin.ibb.istanb/...hmnler-le-ktapiklari

    alt kısımdan oturduğunuz ilçeyi seçip mahallenizde kaç kayıp bekleniyor, kaç binanın yıkılması bekleniyor ve sarsıntıların etkisine dair bölümleri görebilirsiniz.
    sayılar biraz iyimser geldi bana. ancak yine de paylaşmakta yarar var.
  • 141
    süper lig'de 6 takım bulunduran metropol şehir. ligin yaklaşık yüzde 29'unu istanbul takımları oluşturuyor. nüfusu 16 milyon türkiye nüfusu ise 82 milyon ülkenin ise yaklaşık yüzde 20'si istanbulda. gönül isterdi ki ülkenin her yerine eşit dağılsın lig dağılımı ve nüfus ama maalesef böyle bir şey imkansız. 3 büyük takımın ve şampiyon olmuş 6 takımdan 4'ünün bu şehirde olmasından dolayı da aradaki yüzde 10'luk farkı normal karşılıyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın