ırkçılık

• 201

  insanoglu'nun en önemli sorunudur. bir insanı sırf milliyetinden, sirf dininden dolayı sevmemek yargılamak çok saçmadır.
  evet yıllarca beynimize kazınmış şeyler var. bunların bir kısmı da tarihi gerçek ama bunları artık unutmalı ve insanı insanligiyla değerlendirmeliyiz.
  keşke dünyada ülkeler, milletler olmasaydı.
• 202

  çok farklı ve genel bi perspektiften değerlendirmek istediğim önyargı. elbette haksız olarak ve hatta karşı tarafa olan kıskançlıktan dolayı ırkçılık yapanlar en büyük dışlanmayı hak ediyor. yani dışlanma ve hor görülme bu tiplere karşı yapılmalı.. ancak bundan ayrı şöyle de bir durum var. araplara karşı olan bu ön yargı ve kızgınlık neden norveçli ya da kuzeylilere karşı yok bunun da iyi bir araştırılması ve üzerine düşünülmesi lazımdır. yani bu önyargı kendiliğinden mi oluşmuş yoksa bunda arapların da payı var mı diye bakmalıyız. daha da önemlisi onlar kendine bir bakmalı ki neden bizleri sevmiyorlar, nerede hata yapıyoruz diye.
  
  kısacası her ne kadar ırçılığı savunmasam da, "bazı" durumlarda bunda ona mağruz kalanların da kendi payı olduğunu da düşünüyorum. yoksa durduk yere yapılan, ezber bir dışlamayı kimse savunmaz zaten. (tanıdığım en iyi insan da pakistanlı bir arkadaşımdı)
  sadece dışlanan insanlar bunun nedenini kendinde de ararsa bu önyargıyı en azından kendilerine karşı kırabilir ve hak ettikleri saygıyı almayı başarabilirler.
• 203

  irkcilik bireysel bir eylemdir bunu bir millete mal etmek aslinda irkciligi bizzat yapmaktir. dunyada iyi ve kotu insanlar vardir diger ayrimlarin tamami sonradan yapay olarak yine insanlar tarafindan yaratilmistir.
• 204

  hemen hemen hiçbir dinde ve toplumsal ahlak kurallarında doğru bulunmayan, tasvip edilmeyen bir yaklaşımdır ırkçılık. tamam milliyetçiliği bir noktaya kadar kabul ederim. sonuçta ben de kendi soydaşım varken, elin almanını amerikalısını fransızını destekleyecek değilim. önce kendi milletimi ve vatandaşımı destekler, onların iyiliğini isterim.
  
  ama özellikle futbolda, insanların eğlenmek keyif almak için izlediği ve büyük paraların döndüğü böylesine bir sektörde sırf kişilerin ırki veya milli özelliklerinden dolayı ayrım yapılması bence oldukça yanlış. insanlığın dini, dili, ırkı, milliyeti, mezhebi, siyasi görüşü olmaz. iyi insan iyidir, kötü insan kötüdür.
  
  tamam bazı milletlerin, veya toplumların karakteristik özellikleri olabilir. örneğin linnes ve nagotomo için geldikleri günden bu yana 'iş ahlakı' diyoruz, bu adamlar çalışmaktan kaçmıyor diye övüyoruz orası ayrı. ama sen sırf kendin öyle düşündüğün için veya siyasal görüşün bu perspektifte olduğu için kimseye genelleme yapamazsın. her milletin/ırkın iyisi kötüsü vardır arkadaşlar.
  
  umarım -özellikle sözlükte- bu kavram git gide azalır. zira ortak bir paydası olan bu insanların birbirlerine daha çok kenetlenmesi gerekirken; kutuplaşmak, ötekileştirmek doğru olmaz.
• 205

  her şeyin temelinde insan denen canlının kendini özel hissetmesi, diğer canlılardan-cansızlardan üstün bir konumda görmesi var. insan kendini dünyanın efendisi zannediyor, her şey onun için var edilmiş diye inanıyor. doğaya, diğer canlılara ve cansızlara istediği şekilde hükmetme hakkını kendinde görüyor. bu üstünlük zannından kaynaklanan hükmetme hastalığı kendi türünün içinde de yapıyor, insanlar kendilerini çeşitli soyut kimliklere, sınıflara ayırıp bir üstünlük mücadelesine giriyor. kendisi ve kendinden olanlar dışında hiçbir şeye saygı duymuyor. halbuki insan dediğin canlı bir hayvan türüdür, doğanın bir ürünü, bir parçasıdır ama "hayvan" ifadesini hakaret olarak kullanır, çünkü öyle bir egoya sahiptir ki olduğu yer, konum kendisine yetmez çünkü kendisi bu dünya için bir mucizedir, bir veli nimettir(!) hep daha fazlasını ister. toprak, deniz, taş, para, petrol, ünvan... insana hiç yetmez, paylaşmak da istemez. kendi şahsı, kendi ırkı, mensup olduğu din, milliyet vs diğer her şeyden üstündür ve kendi grubu dışında kalan insanlar da dahil dünyadaki her şey ona tabi olmalıdır. bu bir çeşit hastalıktır ve ırkçılık da dahil her karanlık düşüncenin arkasında bu "olağanüstülük" hissiyatı vardır. fakat o kadar sıradanız ki...
• 206

  irkçılık, mesut ozil'i haklı bulup, club africain taraftarına hakaret etmektir..
• 207

  muhafazakar mağduriyeti gibi her boka konu edilip içi boşaltılan kavram.
  
  son 1-2 yıldır ne zaman ırkçılık kelimesine rastlasam; gerçekten bu sorunun üzerine gidilebilecek, dünyadan silinmesine gerekçe olarak örnek gösterilebilecek bir olayda değil; düşüncesini, davranışını beğenmediği birisine ama bu ırkçılık diye kendini savunma amacıyla kullanıldığını görmekteyim.
  
  dün maç esnasında sözlükte yoktum bu arada, ne oldu ne bitti bilmiyorum, o maçla alakası yok yazdıklarımın.
• 208

  yemin ediyorum gülüp geçiyorum.
  cahil cühela dediğimiz insanların hepsinin ırkçı olması tesadüf olamaz yok birde bunu yok efendim kendi milletini sevmek ırkçılık değildir gibi alakasız bir önerme yapıp konuyu bambaşka bir tartışma düzlemine bağlayarak işin içinden sıyrılma çalışmasından sonra "evet evet öyle" şakşakları yükselmiyor mu asıl bu sinir bozuyor. yahu kim kime ırkını, milletini sevme diyor konu bu değil bal gibi biliyorsun.
  
  savunmaya geçen bu tiplerin atarlı giderli söylemleri de tesadüf değil. içi boş söylemleri uzun uzun yazıp anlamlı olacağını falan sanıyor olmaları ayrı saçmalık bir saçmalığı bir milyon kere söylersen o gerçek olmaz sadece bir saçmalığı bir milyon kere tekrar etmiş olursun bunu anlayacak kafa yok bu tiplerde o nedenle burada ya da mecliste ya da sokakta fark etmiyor bu tipler aynı.
  
  sabaha kadar anlatın efendim anlamayacaklar. neden mi ? düşünsenize hiç çalışmanıza üretmenize yardırmanıza gerek yok. doğar doğmaz size verilmiş bir üstünlük var bunun için çalışmadınız hak ederek kazanmadınız tamamen tesadüfi olsa da sırf bu nedenle siz diğerlerinden üstünsünüz... bu konfor terk edilir mi ? buna iman etmiş bir insana ne anlatabilirsin ?
  
  her zaman bir bahaneleri var yok efendim cahiller derler (kendi ırklarında cahil yoktur) kokuyorlar derler (kendi ırkı tuz ile yıkanmıştır) hırsızlar deler (kendi ırkından hırsızlık suçundan içeride yatan yoktur ) bizim paramızı işimizi alıyorlar derler (dünyanın dört tarafından çalışan kendi ırkdaşları akıllarına gelmez) ama efendim tembeller derler (dünya bilgi çağına yön veren bir ırktır kendisininki) ama efendim geçmişte bize şunu şunu yaptılar derler (kendileri onlara hiç bir şey yapmamıştır resmi tarih olarak öğrendiği herşey kesin gerçektir) neyse liste uzar gider.
  
  son olarak geçen yıl bir rakı masasında ben sırbistan devletini sevmediğimden bahsetmiştim. ingiltere'de okuyan bir arkadaş rakının etkisiyle sırpları sevmediğim şeklinde anlamış önce bir celallendi sonra devlet olarak sevmediğimi terörist eylemler yapan devlet olduğunu düşünüyorum dediğimde sakinledi. sen hayırdır bu sırbistan duyarlılığı nedir dediğimde şu olayı anlattı (kendi ağzından)
  
  sırp bir kız arkadaş vardı bir gün ders sonrası bir etkinlikte daha önceden problem yaşadığımız sırp milliyetçisi bir lavuk içip içip bize sardı türk'lere hakaret edip duruyordu biz tam kalkıp müdahale edecekken bu sırp arkadaş bizi savunmuştu hemde öyle böyle değil kızın herife dalmadığı kaldı ve en sonunda utanmışlık ve bıkkınla karışık bir yüz ifadesi ile "hadi çekip gidelim bu aptal laf anlamıyor" demişti, çekip giderken herif arkamızdan bağırıyordu "ne diyor bu mal" dediğimde; bana söylüyor size değil "türk sevici, hain diyor bana"
  
  ne kadar tanıdık değil mi? ırkçılar, savunanlar, normalleştirenler benim gözümde aynı gruba dahildir.
  
  ekleme : yaklaşık 20 kişiyi engellemişim şu sözlükte. lan ne huysuz adamım kaldırayım şu engelleri diyerek nicklere baktım niye engellediğimi bile unutmuşum o nedenle tek tek profillerine girdim. işin ilginç yanı hemen hepsi bu başlık altına girdi yazmış bir tanesi hariç bahsetmiş olduğum ya aslında şöyle, ya aslında böyle, o ırkçılık değil, duyar kasmayın gibi lafları eden tiplerin olduğunu görünce o kadar huysuz bir adam olmadığımı düşünmeye başladım.
• 209

  negatif ve pozitifi vardır. negatifi her ne kadar genellemeler yanlış olsa da genel olarak kültür üzerinden yapılır, pozitifi ise içi tamamen boş goygoydan öte bir şey değildir. pozitifini hiç yapmam, negatifini arada yapmışlığım olabilir. ha bu arada ne kadar pozitif desem de pozitif bir anlam yok. biraz cümle kurmak gibi bu iş. yapısal olarak pozitif kurduğun bir cümle de pek ala negatif olabilir zira.
• 210

  futboldan ornek verilecek olursak mesut özil'e almanlarin yaptigi yaklasimdir.
  takim iyi giderken aslan kaplan, kotu gidince ah bu turkler yok mu...
  madem bu kadar formsuzdu neden cagirdiniz milli takima diye sorarlar adama. avrupalilarin bircogunun beynindeki iltihaptir.
• 211

  28 temmuz 2018 tarihi itibariyle sözlükte vuku bulan hadise. sebebi ise 28 temmuz 2018 club africain galatasaray maçı.
  
  ben başka bir duruma dikkat çekmek istiyorum; sözlüğümüzün ne kadar güzide bir platform olduğuna.
  
  düşünsenize sevgili renktaşlar, ya biz bu ırkçılık olgusunu hiç fark etmeseydik? ya bizler o yazılanları ırkçılık olarak kabul etmeyen bir güruh olsaydık?
  
  edit: imla
• 212

  en hastalıklı düşüncelerden biri. kötü oynayan futbolcuya ırkından dolayı yüklenilmesinin izahı yok.
  
  edit: acilen tedavi olmalarını tavsiye ediyorum.
• 213

  ırkçılık suçtur.
  
  kendi oyuncusuna ırkçılık yapan başka bir taraftar yoktur sanırım. kinle beslenen insanımsı yaratıklar var maalesef.
• 214

  (bkz: #2494168)
  
  maalesef iyi niyetle söyleniyor olsa bile ırkçılıktır.
  
  edit : hakkında anket açıldığı için görüş bildirdiğim onun haricinde bu hortlatılmasından neden gocunulduğunu anlamadığım başlık. kimseyi suçlayıcı olduğunu düşünmeden girdiğim entry sonrası anlıyorum ki bunu bilmeden de yapan varmış duyar muyar anlamam ben ki zaten yakın çevrem bilir ndiaye'ye futbolcu olarak sıcak bakan biri değilim hiçte olmadım * ama yapılan hareket * ırkçılık kardeşim boşa kasmayın bunun adı ırk-çı-lık. normalleştirmeyeceksin yapmayacaksın net !
• 215

  (bkz: #2494168)
  
  öncelikle emre akbaba, ndiaye, forvet transferi heyecanı ,cl kuraları derken ve moraller yerinde iken canlandırılmasını anlamsız bulduğum başlık.
  
  yine de mecburen yazmak durumunda hissediyorum.
  
  çiğ et vb. tabirler heyecanla, şevkle, dinamik futbolcuları vurgulamak ve yarı goygoy ama mutlaka iyi niyetle yazılmıştır bence. biz ki takımımızdaki siyahi futbolcularımıza muz göstererek ırkçılık yapan şerefsizlere köpürmüş insanlarız. biz ki atletik yapıları, güçlü oyunları sebebiyle ve sempatik tavırlarıyla bu kardeşlerimizi bağrımıza basarız. ırkçılık yapan şerefsizler bizden değildir. ancak adam yiyen orta saha, stoperle beslenen forvet vb. tabirlerini, hem futbolcuların müthiş fizik güçleri, hırsları hem de biraz mübalağa amaçlı kullanırız çoğumuz. ayrıca sadece siyahi futbolcular için de kullanılmıyor bu tabirler. mesela maicon da zaman zaman moralli ve formda olduğunda adam yiyor deriz stoper bölgesinde.
  
  dolayısıyla bu tip tartışmalara girmek bana çok saçma geliyor. duyar kasmak dediğimiz şey bu olsa gerek. ndiaye'nin haftalardır yolunu heyecanla gözlemiş ve kendisini çok seven bir taraftar, ndiaye ile çiğ et yemek sözcüklerini bir arada kullanarak ırkçılık yapmış olabilir mi? bırakın allah aşkına. zamanınız mı çok, işiniz gücünüz mü yok? insanları zorla suçlamak için yer aramayın.
• 216

  turkiye'de fenerbahce taraftari disinda bulunmayan konudur.
  
  tarihimizde maalesef bazi olaylarimiz var ancak binlerce yilda bir kac olay disinda soylenmesi mumkun degil.
  
  sikkofield1905 uyardi; besiktas taraftari da varmis.
  
  mfa97 uyardi; inonu'de eboue'ye yapilanlar? diye.
• 217

  geçen gün tv de çizgili pijimalı çoçuk filmini izledim. filimi izlerken kendi kendime "vay be 70 yıl önce insanlar insanları bir odaya toplayıp yakmışlar" dedim. aslında hiçte uzak bir zaman değil. nasıl böyle olabiliyoruz. dininden, ırkından, renginden dolayı kendini diğerlerinden üstün ve onları aşığı görebiliyorsunuz. gerçekten neden. türkiye'de ırkçılıkta her anlamda vardır. bunu bu sözlükte satır aralarında bile görebilirsiniz. bırak ırkçılığı, sınıfsal ve geldiğin yer ile bile aşağılanabiliyorsunuz. bunu köylü olan teknik direktörlerimizden biliyorum.
• 218

  bu sözlükte dahi sıklıkla görülebilen hastalık.
  9 mayıs 1945’te sona ermeliydi; demek birilerinin işine gelmedi, yaşamaya devam etmesi istendi derim hep.
• 219

  dünyada ırkçı olmayan millet yoktur. iki şekil de kendini gösterir. birincisi direk kendi milleti dışında kalanları küçük görmek, ikincisi gorunurlukleri arttıkça rahatsız olmaya başlamak. birincisi problemli bir davranış olup zannimca hastalık kategorisine girer. ikincisi dogal bir olay olup cevrende sürekli olarak başka bir ırka sahip insanların arttığını, bu insanların sana ait olanları yavaş yavaş senden aldığını görürsen ister istemez onları kendine düşman olarak görmeye baslarsin. şu an ülke de bu duruma örnek suriyeli insanlarin görünürlük durumunun artması ile oluşan arap karşıtlığı gösterilebilir. ülkemizde hayranlık olarakta kendini gösteren siyahilere bakış açısı nüfusları 4 5 milyon civarına gelirse düşmanlığa dönüşebilir. kendini güvende hisseden insan dünyanın en hümanist insanı olurken, güvende hissetmezse aynı insandan sağlam bir ırkçı çıkabilir. irkçılıkla mücadele çok dengeli ve hassas bir konudur. dikkatli olmak lazım.
• 220

  aslında "ırkçılık"ı ben daha çok bir ırka karşı nefret duyulması olarak düşünüyorum. yani "ölsün", "boşa nefes israfı", "yaşamaya hakları yok" görüşlerini içeren bir anlamı var bana göre.
  bizlerin burada yaptığı ise, ister istemez bir "stereotyping"tir.
  günümüzden ve bizden örnek vermek gerekirse;
  linnes sayesinde iskandinavların hepsini onun gibi sanırız. bir norveçli, bir iskandinav görsek linnes gibi sanırız.
  arap kökenli futbolcular ise vurdum duymazlar, konsantre sorunu, sahiplenme sorunu yaşarlar falan diye düşünüp hepsini böyle görürüz. başta böyle görmesek bile en ufak bir hoşumuza gitmeyen davranışlarında hemen diğerlerine benzetiriz.
  türk futbolcular için bile günümüzde bunlar var. tembel, şımaran, para göz, aldığı paraya kesinlikle değmeyen... başta sevsek de performansı istediğimiz gibi olmayınca başlarız hemen kafamızdaki kalıba sokmaya.
  
  arkadaşlar nazilerin yaptıkları asıl ırkçılıktı. şu ırktan diye öldürüyor ya da süründürüyordu.
  hala gerçek ırkçılığı yapanlar var çünkü nefretle besleniyorlar.
  
  günümüzde ırkçılık olarak bildiğimiz şey ise daha çok stereotyping denilen şeydir. zamanla ırkçılığın anlam kapsamında değişimler olduğu için karışıklık söz konusu olmaktadır.
  
  kısacası; bizim ülkemizde yapılanın, istisnalar hariç, daha çok stereotyping olduğuna inanıyorum. buna toplumca çok meyillendik ve bu kendi kendimizi bile ötekileştirmeye başlayan bir etken olmakta maalesef. siyasetten örnek vermek gerekirse "fetöcüler bana oy vermez benim gibi düşünmez, o halde bana oy veren benim gibi düşünen fetöcü değildir. bana oy vermeyen ve benim gibi düşünmeyen herkes fetöcüdür." gibi bir düz mantık işler ve sonuç ötekileştirmeye varır.
• 221

  "bizde irkcilik olmaz", "ya aslinda bu irkcilik degil, ..." tarzi soylemlerle savunulmamasi gereken kavram.
  
  bu konudaki mesele senin nasil gordugun/yorumladigin degil, karsi tarafin nasil algiladigidir.
• 222

  tanımla değil, eylemle ortaya çıkan kavram. 41 yaşındayım, hayatımda kendine “ben ırkçıyım” diyen sadece ve sadece bir kişi tanıdım.
  
  irkçılık bir eylemdir. irkçı olmadan da ırkçılık yapılır. irkçı olmaman veya kendini o şekil tanımlamaman yaptığın şeyin ırkçılık olduğu gerçeğini değiştirmez. burada niyetinin ne olduğu da karşındakinin pek umurunda değildir. irkçılıkta senin değil karşındaki kişinin ne hissettiği önemlidir.
• 223

  ırkçı olmak için bir ırkı aşağılamak gerekmez mi? yok çiğ et yiyip sahaya çıkar, yok 35 santim falan bunlar ırkı aşağılamak için değil, oyuncuyu yüceltmek için söylenen şeyler. bu adam sizi çiğ çiğ yer, alayınızı bipler manasında. ben pek kötü bir tarafını göremiyorum. mesela belhanda ve feghouli'ye arap olduklarından dolayı geçirmek ırkçılıktır, sırf ırkından dolayı aşağılama var orada, ama diagne'ye 35 santim malafat var alayınızı bipecek demek pek ırkçılık gibi gelmiyor bana.
• 224

  bizde ırkçılık vardır ama siyahi insanlara karşı değildir. sebebi de tarihsel olarak mücadelemiz olmaması ve toplumda görünür olma oranlarının düşük olması. irkçılık olması için sevmemek ya da nefret duygusu gerekir. bu ülke de nefretle bakılan bir çok ırk olduğu gibi kendi içimizde farklı mezheplere bile nefretle bakan insanlar var. penis boyu ülke insanı için ovunulecek bir durum olmasından dolayı siyahi futbolculara yapilan benzetmeler güzel bir şey gibi kabul ediliyor. futbol şov olduğu için takımlara gelen yunan, ermeni, siyahi futbolculara karşı sempatimiz var. fakat yaşadığınız yer ya da çalıştığınız iş yerinde sayıları gözle görünür derece de artar ve tehdit oluşturmaya başlarsa ırkçılık devreye girer. daha önce de bu konu hakkında yazarken de söylemiştim. ülke içinde suriyeliler için hissedilen ne varsa o sayıda başka bir milleti koyarsak onlar içinde hissedilir. tehlikeli bir konudur. fazla dillendirilmemesi daha iyi olur.
• 225

  ülkemizde gayet yaygın bir şekilde kullanılan bir insanlık suçudur. bunun son örneğini ise suriyeli mültecilerde görüyoruz. en ufak bir adli vakanın olası ilk 'suçlusu' suriyeliler. üç kuruş etmeyecek evini kırk katı fiyatına suriyelilere kiraya verenler kalkmış "ülkemde suriyeli istemiyorum" diye ağzından tükürükler saçarak böğürüyor.
  
  ayrıca bu ırkçılığın başka örneklerini büyük toplum nezdinde -her ne kadar meşrulaştırmasa da, zira ırkçılığın hiçbir meşru yanı olamaz- tarihsel yaşanmışlıklar sebebiyle rumlar, ermeniler özelinde de görebiliriz. ayrıca, siyahiler üzerinde görmediğimiz de koca bir yalandır. diğer ırklara nazaran daha az olabilir, fakat yine de görmek pek tabii mümkündür. (bkz: festus okey) (bkz: jesca nankabirwa) festus okey, belki bazınız biliyor olabilir, polis kurşunuyla öldürülmüştü. jesca nankabirwa ise 6 eylül 2014'te evinden çıkıp bir tanıdığının evine gitti, bir daha kendisinden haber alınamadı ve bir süre sonra cansız bedeni bulundu.
  
  velhasıl kelam, günümüz dünyasında hemen her ülkede hızla artan ırkçılık ve mülteci düşmanlığı ne yazık ki ülkemizde de gayet yaygın bir tercihtir.