aynı isimdeki diğer başlıklar:
resim
Harold Kewell
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:46
Uyruk:Avustralya
  • 1702
    kendisi sözlüğümüzü ikiye bölümüştür. zira bir taraf o giderse bende giderim, bir kısmı da ne yapalım kader de bu da varmış demektedir. aslında iki tarafta haklı sayılır. kimse harry gitsin diyemez, derse ağzı yamulur. ama şu bir gerçektir ki artık harryciğim futbol anlamında emekliliğe yaklaşmıştır ve onun yerine alınabilecek transfer belkide galatasarayımızın avrupada ve ligde kaderini değiştirecektir. benim önerim harryciğimin futbol olmasada idari anlamda altyapı anlamında galatasaray da kalmasıdır. hiç olmazsa profesyonelliği geleceğimiz olan alt yapımıza öğretir. ama futbol anlamında yolumuz ayrılırsa da kendisine bundan sonraki hayatında başarılar diler vermiş olduğu emekler için kendisine teşekkür ederiz. biliyorum biz duygusal bir toplumuz** bu formayı hakkıyla taşıyanların bizi asla terk etmesini istemiyoruz. ama şu bir gerçektir ki bu onların görevidir ve bu görevleri karşılığında para almaktadırlar. zaten bunun adına o yüzden profesyonelliktir. demem o dur ki umarım herşey galatasarayımız için hayırlı olur.
  • 1703
    "marka" değeri olan futbolcumuz. kendisi kah kariyeriyle kah karakteriyle bir ulusun yetiştirdiği en baba sporculardan olup tüm dünyada tanınan oldukça "testisli" bir abimizdir. öyle sakat makat gariban, düşkün falan zannedilmesin** öyle veya böyle tekrar sükse yaptıktan sonra sakat olsa bile takımın "gizli" değeridir. iyileştiği zaman ise hiç şüphesiz kaldığı yerden devam edecektir. en büyük dileğim kendisini afrika'da ülkesini ve galatasaray'ı temsil ederken görebilmek. aslantepe'ye de adım atarsa ne ala.**
  • 1708
    bana kalırsa yönetim durumunun netleşmesini, kewell'ı göndermek için değil dondurmak için beklediği büyücümüz.. yani eğer dönüş süreci uzayacaksa boşuna nonda'yı göndermenin alemi yok, donduralım kewell'ı yarım sezon nonda'dan da yararlanalım, sezon sonu göndeririz nonda'yı, kewell da o zamana döner diye düşünüyorlardır. haksız da değiller. ama tabi gönlümüz harry'nin en kısa sürede dönmesinden yana orası ayrı.
  • 1710
    öncelikle sözlükte yazmama sözümü bana yedirmiş aslan. mesele o değil mesele başka.

    galatasaray futbol takımı, kendi içinde yarattığı efsaneleri ile de marka olmuş bir takımdır. yarattığı efsanelerin isimleri sırf kendi taraftarları içinde değil rakip taraftarlar tarafından da sevilir, sayılır. yakın tarihte bu böyle olduğu gibi 1905'ten beri de böyle olmuştur. bu efsane isimleri burada sıralamanın da alemi yok.

    lakin bu kulüp, kendisinden beklenmeyecek şekilde bu efsanelerine vakti gelince sırt dönmüş, adeta kovarcasına yollarını ayırmıştır. 1905'ter bu yana olan durumu kesin bilmiyorum ama yakın tarihimize bakarsak efsane diyebileceğimiz isimlere bakarsak hepsinin kulüpten küs ayrıldığını görebiliriz.

    işte beni ve benim gibi bir çok taraftarını üzen nokta burasıdır. bu kulüp marka olmasını sağlamış, marka olmasına destek vermiş her futbolcusu (önemli nokta futbolculardır, diğer branşlara gerek yok) ile yolunu etik olmayan bir şekilde ayırmıştır. futbolun profesyonelliğine uygun olabilir ancak bu samimiyetsiz yol galatasaray geleneğine aykırıdır.

    kewell'da şu an aynı çarkın içine girmek üzere gibi görünmektedir. en büyük efsanelerden hagi ile aynı kefeye konan, taraftar tarafından son zamanların en çok sevilen oyuncusu kewell ile de yolları ayırmak için uygun zemin aranmaktadır. belki son derece profesyonel olarak bir anlaşmaya varılacaktır ancak bu yol profesyonel olmayan, duygusal taraftarların tamamında duygusal tahribata yol açacaktır.

    kewell giderse çocuğumu kesmem ama çok üzülürüm. galatasaray gibi büyük bir camiaya yakışmayan küçük hesaplar peşinde koştuğumuz için üzülürüm. mantıklı hiç bir çözümün beni rahatlatmayacağını bildiğim için üzülürüm.

    umarım galatasaray beni üzmez.
  • 1713
    afrika 2010 dünya kupasi'nda avustralya formasini son kez giymek istiyor. sakatligi ile ilgili galatasaray.org'ta geçen habere bakacak olursak: " eski sakatlık bölgesine yakın bir yerde ağrı hissederek çalışmayı tamamlayamayan sporcunun bugün yapılan tetkiklerinde sağ kasık adduktor tendonunun kemiğe yapışma bölgesi yakınında ikinci derece yırtık tespit edildi." bu sakatligin üzerine bilgisi olan insanlarin yaptiklari yoruma göre ameliyat olmasi sart imiş. tamamen hazir olmasi hersey yolunda gidersenisan-mayis'i bulacak ve takimimizin acilen bir forvete ihtiyaci var uefa'da oynatmak için. bu forveti alirken bir de yedek tutmak sart: arda'yi forvete koyacak degiliz*, bu adam nonda olacak baska alternatif yok çünkü.

    ben,sen,o... herkes seviyorkewell'i lakin takimin menfaati için sözlesmesinin hazirandan itibaren bir yil daha uzatilmasi ve hazirana kadar dondurulmasi taraftariyim. fedakârlikta çift taraflidir...

    linderoth gidince yapilan sözde linç girisimlerini birak ufak bi protestoyu bile profesyonellige sigmaz, galatasarayliliga yakismaz, olmaz böyle sey diye yorumlayanlar, galatasaray yönetiminin kewell'la ilgili bu profesyonel yaklasimina duygusal yaklasiyor, bunu anlamak mümkün degil.

    bekleyip görelim bizim sempatik avustralyalimizin akibeti ne olacak...
  • 1717
    gülüşüyle, futboluyla, turuncu formanın en çok yakıştığı aslan ünvanıyla, her daddy cool u duyduğumuzda onu hatırlamamızı sağlayacak olan harikulade insan. galatasaray ile bu kadar bütünleşen yabancı sayısı benim bildiğim kadarıyla bir elin beş parmağını geçmez vaziyette. ve ne kadar güzel ki onun gibi bir fuytbolcuyu camiamızda görebildik oynadığı futbola attığı o mükemmel gollere şahit olabildik. eğer kaderde geldiğini gördüğümüz gibi gittiğini görmek de varsa onun içinde bizim içinde hayırlısını dilemekten başka seçeneğimiz yok gibi gözüküyor. üzülmek gitmesin diye bir şeyler yapmaya çalışmak çok manidar fakat afedersiniz ama k.cımızı yırtıp başımıza geçirsek bu yönetim kewell'ı göndermekte kararlıysa ve kewell da galatasaray için noktayı koymak istiyorsa bir şey değişmeyecektir. eğer gitmeyip kalırsa ve oluşan en ufak bi problemde taraftar nondayı harcadığı gibi kewell'ı da harcarsa cok yazık olacaktır. varsın gitmek istiyorsa gönderilecekse gitsin. o galatasaray ruhunu yaşayan parçalıyı en güzel şekilde taşıyan aslan parçası olarak kalsın bizim hafızalarımızda. ne kadar sevildiğini göremesen bile stay with us harry.

    istanbul ağlıyordu , bu sabah
    dalgalar hırçındı, kızgındı
    sokaklar sessizdi
    kaldırımlar ıslaktı
    insanlar yorgundu bu sabah
    istanbul kaybetmişliğine ağlıyordu
    havada ayrılık kokusu vardı
    bir veda vardı istanbul'da
    belli ki sevgilisinden ayrılmıştı
    mutsuzdu, yüzü asıktı istanbul'un
    vapurlar bomboştu
    derin bir sessizlik vardı
    kızkulesi gözyaşı döküyordu
    yağmurlar yağıyordu kaldırımlara
    güvercinler bile uçmuyordu
    kanatları yorgundu güvercinlerin
    bu veda bu ayrılık hiç yakışmamıştı istanbul'a
    kahroldu istanbul
    bir sigara yaktı herkes sustu
    bir of çekti derinden istanbul
    kederliydi, yaralıydı bu sabah
    içinde bir ateş yanıyordu
    sitem ediyordu dalgalar
    istanbulun kaderi ayrılıktı bu sabah ayrılıktı(u: :()...
  • 1722
    çoğu taraftar gibi benim de gitmesini istemediğim futbolcuların birincisidir kewell. ama hayatın bazı gerçekleri de var.
    kewell elbette alacağı ücretle ilgili olarak pazarlığını güçlü tutacaktır. en büyük dayanağı da biz taraftarlar. yönetim de maaş dengeleri ile beraber yabancı kontenjanını gözetmek zorunda.

    şimdi de olayın sevindirici noktalarını ele alalım. kewell'ın kalacağına dair hislerimizi güçlendiren gerçeklere :
    1- kewell artık 32 yaşında, sakatlık sorunu yaşayabilen bir oyuncu. galatasaray'dan ayrılırsa, burda aldığından daha yüksek bir maaşı ödeyip de onu transfer edecek, bizim çapımızda, şampiyonlar ligi seviyesinde bir klübe gidemez.
    vasat bir ligde oynamak ya da önemli bir ligde avrupa podyumundan çok uzakta (misal birmingham,espanyol, köln,stoke city) oynamak da kendisinin profesyonel kişiliğine uygun bir hedef değil. 33-34 yaşlarındayken, galatasaray formasıyla san siro'ya, old trafford'a, nou camp'a şampiyonlar ligi marşı çalarken çıkıyor olmayı, bizim o'nun kalışını istememizden daha fazla istediğine emin olabilirsiniz.

    2- kewell'ın bölgesine acil olarak alınan futbolcunun (bkz: giovani dos santos) kiralık ve satın alma opsiyonu ile alınmış olması. demek ki, kewell henüz gözden çıkarılmadı. sakatlık dönüşündeki hali bekleniyor. 32 yaşında olması, bu derece bir sakatlıktan asla dönemeyecek olması gibi bir riski de barındıyor çünkü. tam olarak iyileşip iyileşmeyeceğinin anlaşılacağı 2-3 aylık süre zarfında mevkiisi boş kalmasın düşüncesiyle kiralama yoluyla bir transfer yapılmış. kewell'ın durumu düzelirse, o zaman nonda ve franco gibi gidişi pek birşey kaybettirmeyecek olan isimler de mevcutken, kontrat yenilenmemesine bakıp üzülmektense gelen yeni oyuncunun kiralık ve opsiyonlu gelişini düşünerek umutlu olmak daha makul görünüyor.

    3- beşiktaş örneğinde de görüldüğü gibi, yönetimle taraftarın arasının olumlu kalması türkiye gerçeklerinden biridir. biz bu konuda avrupa ülkelerine benzemeyiz. elano, franco, keita geldiği gibi geri gönderilse, hatta arttırıyorum baros gönderilse dahi kewell'ın erken ayrılışı kadar taraftarı üzmez. bu kadar geniş ölçekte olmaz. yönetimin, transferler ve diğer yatırımlar sayesinde taraftarla arası iyi ve bu yüzden geçen sezon alınan 5.lik, galatasaray tarihine kara leke olarak geçmesi gerekecek lig 5.liği bile neredeyse hiç akıllara gelmiyor. kimse düşünmüyor, üzülmüyor, sinirlenmiyor.

    galatasaray'ın ligi 5.bitirmesinin hiçbir infial yaratmamasında üç etken vardı; arda, baros ve kewell...
    kimse kimseyi kandırmasın. bu sene kewell kaybedilirse, lig ikinciliğinde bile ortalık karışır. hatta şampiyonluk kutlamaları bile gazı kaçmış kola tadında olur. hiçbir yönetim taraftarını topyekun karşısına almak istemez. "alırım" diyen demirören'in beşiktaş'ının hali ortada. geçen senenin çift kupalı takımı inanılmaz bir huzur ve özgüven eksikliği içinde. bunun sebebi de taraftarının sürekli yönetimle meşgul olması. konya şekerspor maçını bile tello ve toraman'ı oyuna almadan kopartamadılar. galatasaray yönetiminin böyle bir hamleyi, hem de soğukkanlılıkla yapacağını hiç zannetmiyorum. alternatif çözümler masadayken, "boşver yahu" diyip kewell'a bilet almazlar.

    4- lincoln de, kewell kadar olmasa bile taraftarlar arasında sevilen bir oyuncuydu. lincoln'ün takımdan gönderilmesi için, o'na duyulan sevginin kaybolmasını sağlayacak gelişmeler beklendi. sorumsuzluğuna sezon içerisinde razı geliniyordu çoğu tarafımızdan ama, özellikle kampa katılış tarihleri ile ilgili yaptığı son sorumsuzluklar önemli bir kitlenin lincoln sevgisini tüketti. ve yönetim ancak bu gelişmelerden sonra lincoln'ün biletini kesti. demem o ki, kewell'ın yarısı kadar sevilen bir lincoln bile, taraftarın kalbini kıracak şeyler yapana kadar gönderilmiyorsa, hiç sabıkası bulunmayan kewell, sırf ameliyat olacak diye gönderilemez.

    bunlar akla gelenler. ancak hayat bu, herşeye hazırlıklı olmak lazım. unutulmasın ki bu harry kewell denen insan ötesi varlık, leeds ve liverpool formaları giyerken de taraftarlarının gözbebeğiydi. ancak hayatın gerçekleri işlemeye başladı ve yolu bize düştü. o'nu sevmek bize de kısmet oldu. ama bir gün birşeyler olacak ve kewell bizimle olmayacak, buna alışmak lazım. gönül ister ki, bu sene değil, 2-3 sene sonra olsun ama eninde sonunda;
    her güzel şeyin bir sonu vardır.
  • 1724
    bazı haber siteleri ve gazetelerde okuduğumuza göre sözleşmesi sezon sonuna kadar donduralacak, yeni sezondan itibaren 1+1 olarak opsiyonlu sözleşme önerilecek ve ücretinde de indirime gidilecek daddy cool.

    hangi yönden bakarsak bakalım çok mantıklı bir öneri ama ücret düşüşü olmazsa daha bir hoş olur, neyse ben inanıyorum daddy cool kalacak takımda.

    (bkz: in haldun we trust)
App Store'dan indirin Google Play'den alın