aynı isimdeki diğer başlıklar:
resim
Harold Kewell
Görev:Teknik Direktör
Takım:Yokohama F. M.
Yaş:45
Uyruk:Avustralya
  • 1726
    eğer gidersen, her şeyde bir burukluk olacak be harry,
    takım sahaya çıkarken, o, on bir ciddi adamın içinde
    tirübünlere sıcacık gülüşler bahşederken kameralara takılan,
    o çocuksu yüzden mahrum kalacak bu gözler…
    bakacağız sahaya ve sırtında “harry” yazan birini göremeyeceğiz.
    ve yutkunacağız...
    çok zorumuza gidecek be harry…
    bu gözler hep arayacak seni...
    kazanılan maçlar olacak, alınan kupalar, ve şampiyonluklar..
    hepsi sensiz olacak be harry. hepsi, hep eksik olacak.

    eğer gidersen, her şey de bir eksiklik olacak be harry,
    gol olduğunda “galatasaray’ımızın golüüüü, 19 numaraaaa.. harrrryyyyy ..??” sorusu,
    hiçbir zaman sorulamayacak.
    ve “keweeeelllllll” cevabı hiçbir zaman alınamayacak…
    hell, bir daha hiçbir zaman dady cool’la coşamayacak,
    binlerce ağızdan haykırırcasına..

    eğer gidersen, hiçbir şeyin tadı tuzu kalmayacak ki be harry,
    atılan gollerden sonra o gol sevinçlerini kim yapıp gülümsetecek bizi?
    kim koşacak tirübüne doğru, o kadar saf, o kadar içten,
    ve bir o kadar da bizden, kim olacak?
    korner yerine aut verilen pozisyona kim senin gibi o kadar şirin itiraz edebilecek?
    çocuk gibi dizlerini dövüp, en kralından fuck off çekecek hakeme?
    ve kart bile görmeyecek bunun için? bu kadar güzel söylediği için…

    eğer gidersen, beyaz’ı kim ışıldatacak be harry?
    mor forma içinde kim atacak o sol ayaktan 90’ları?
    ya parçalı? kim yakışacak parçalı’ya bir daha senin gibi?
    peki ya kırmızı?
    o formanın içinde bir kere olsun izleyemecek mi bu gözler seni be harry?…

    söylesene..? sabri’nin paketinden kim çekirdek çıtlayacak sen gidersen?
    kimin her hareketi bu kadar bizden, bu kadar samimi olacak bir daha?
    kim diyebilecek o kadar güzel “galatasaray”? kim be harry?
    kime aşık olacağız biz? kime şiir yazacağız?
    galatasaray hayatımızın öznesi, sense nesnesi oldun be harry!

    eğer gidersen, hagi’den beridir olan o boşluk,
    tam doldu derken seninle, gidersen..yine boş kalacak be harry!
    bu yürekler öyle kolay kolay bu denli tutkuyla basmadıki kimseyi bağrına hagi’den beri.
    tam bulduk derken be harry.. tam seni bulduk derken..
    yine hortlayacak o lanet boşluk gidersen!
    çok acıyacak canımız be harry, yokluğunu kabullenmeyeceğiz çünkü.
    hep 10 kişi çıkacağız her maça aslında.
    eksik, buruk ve anlamsız gelecek çoğu şey gözümüze…

    eğer gidersen harry, kalbimizin tam ortasında bir çığlık kopacak…
    sessiz bir çığlık, boğazımızda bir düğüm olacak,
    akacak o yaşlar gözümüzden, saklamayacağız da...
    bir çocuk gibi ağlayacağız el sallarken ardından...
    belki de son kez dady cool’u haykıracağız havalimanında..
    bize dönüp bir bakacaksın harry gitmeden, son bir kez bakacaksın.
    gözlerin buğlanacak biliyoruz, bizse alenen ağlıyor olacağız.
    son defa gülümseyeceksin bize, sıcacık, içten, eşsiz ve masumca yine…
    belki de iki üç türkçe kelime etmeye çalışıcaksın, söyleyemeyeceksin...
    utanacak ve hafif gülümseyerek başını önüne eğip, o kahrolası uçağa binip gideceksin!...
    seni bizden ayıran o lanet olası uçağa…

    eger ki gidersen, gitmek zorunda kalırsan, unutma ki;
    bu taraftar seni.. bu taraftar seni çok sevdi be harry..çok sevdi be!
    golün için değil, mücadelen için, attığın çalım için asist için, açtığın orta için değil,
    sahaya koyduğun “galatasaray ruhu” için sevdi. o kocaman yüreğin için sevdi!
    en zorda, en önde olduğun için sevdi..
    gidersen bil ki… bil ki..
    sen bizim için her zaman “galatasaraylı kewell” olarak kalacaksın be harry…
    "galatasaraylı kewell" olarak kalacaksın...

    sami yen’in prensi…şunu da unutma ki, eğer ki gidersen;
    hell, öksüz kalacak be prensim, hell öksüz kalacak be harry’im...

    o yüzden, en iyisi mi gel yine gitme sen be büyücüm. he? hep kal bizimle ;)
    seviyoruz seni be harry! çok seviyoruz ulan seni be harry!
  • 1727
    --- alıntı ---

    biz sana mecburuz bilemezsin…

    hava limanına ilk adım attığın gün kameramanın birisi kewell diye bağırdı. bir muhabir sana mikrofonu uzatmıştı…
    sen elindeki sarı kırmızı atkın ile ; şampiyon galatasaray demiştin…

    bir şeyler söylemeye çalışıyordun…
    anlamıyorduk seni , ama aramızda görmek ağlatıyordu bizi …
    sevinçten çılgına dönmüştük …

    ilk kapıdan çıkınca taraftarlarımızı gördün …
    haldun üstünel e ; onlarla kucaklaşabilirmiyim ? diye sordun …

    biliyormusun , biz yüzlerce kez oraya gittik ! ama herkes bizden kaçtı …
    sen bizle kucaklaşmak istedin …
    yürürken bir çocuğa elindeki atkıyı verdin .
    çocuk ; kewell diye bağırıyor , sen (şampiyon , şampiyon cimbom ), diye cevap veriyordun …

    ilk röpörtajında , hiçbir zaman söylemeyeceğin sandığın şözleri dile getirdiğini söyledin ;
    ben , bir ailem daha var olduğunu bilmiyordum …

    seni okadar çok sevdik ki …
    bakma galatasaray önemli dediğimize , seni boşladığımıza …
    şimdi herkes ağlıyor …
    yalan söylüyor , kewell gitsin diye …
    herkes içini çeke çeke gizli gizli ağlıyor !
    ben ağlamadım diyor …

    hani bir gol atmıştın ya ,

    tam iğne deliğinden vurmuştun …

    o topu sadece kendin izlemiştin …

    sonra gidip sarılmıştın takım arkadaşlarına , ve koşarken elinle bülent kaptanımızı göstermiştin …

    işte biz onu unutamıyoruz kewell …

    sen gülünce daha çok sevinen biz ,
    gol atınca bize koşan seni ,
    unutamıyoruz …

    biz ağlıyoruz kewell …
    kimseye söyleme ,
    biz ağlıyoruz …

    gelirken sarılamamışdın , giderken sarılırmısın :(

    --- alıntı ---

    ***(u: :()
  • 1729
    kendisine olan sevgimiz ifade edilemezdir ki; ancak şu şarkının sözleri hislerimize tercüman olmaktadır:

    gitme yoksa içerim bütün uyku haplarını
    sonra karıştırırsın ruh kitaplarını
    bir mektup yazarım hep seni sevdimle biten
    sonra artık hesap et bir daha olur mu hiç neşen
    gitme yoksa atlarım en yakın köprüden
    hafızaya gerek yok bu olur tek hadisen
    gitme yoksa katlederim bizim yan komşuları
    sonra polise derim öldürmüş masumları

    gitme dünyam dönsün dönsün
    dünyam dönsün dönsün
    ben hiç kimse ölsüm mölsün istemem

    gitme yoksa düşer yolum kiralık katillere
    sonra vurup durursun ıssız sahillere
    gitme yoksa adım geçer akşam haberlerinde
    git gide yaşlanırsın bir akıl hastanesinde

    gitme dünyam dönsün dönsün
    dünyam dönsün dönsün
    ben hiç kimse ölsüm mölsün istemem

    gitme gitme
    gitme terketme, terketme gitme
    gitme gitme gitme
    gitme terketme, terketme gitme
    gitme istemem
  • 1730
    tahminlerime göre ara transfer döneminde sözlesmesi sona erdirilecek oyuncudur.yönetim bazında bakıldığında en mantıklısıda budur. direk sonuca bakarsak sözleşme yenilememiş ve sakatlık nedeniyle sezonun son 3 haftasına yetişecek bir oyuncu için yabancı kontejanını ayırmak yönetimce bir yanlış olacaktır. burda yönetimi de zor bir karar vermek düşüyor.
    biz kewel ı cok seviyoruz.oyunculuğundan,sevecenliğine kadar.ama mantıklı düşününce yapılması gereken budur.anladığım kadarı ile de yapılan son transfer tamamen kewel ın sakatlanması üzerine yapılmıştır.
    umarım;yönetim kewel a sezon sonuna kadar alacaklarını öder, sözleşmesini sonlandırır, gelecek yıl için de bu oyuncu ile anlaşıp kadromuza dahil eder.yoksa üzgünüm ki onu bir daha canlı seyredemeyiz.
  • 1731
    sözleşmesinin dondurulmasını asla ve asla kabul etmeyecek dady cooldur kanımca sevgili sözlük.
    adam dünya kupası'nda oynama hayalleri kuruyor, bu adam oynamassa o kadar ay,
    sorması ayıp nasıl oynayacbilecek ki dünya kupasında? fizik olarak falan nasıl hazır olacak?
    idman yaparak mı? o kadar ay futbol oynamamış bir futbolcuyu hiç bir hoca almaz bana kalırsa ilk 11'e..
    yahu allah şu yönetimimize sabır versin, öyle bir çıkmazdalar ki...
  • 1733
    giderse üzüleceğim güzel bir insandır öncelikle. ama gitmesini istiyorum niye mi çünkü o artık efsane oldu. bundan sonra herhangi bir performans düşüklüğünde yada sakatlığının düzelmemesinde suçlanacak,kızılacak ve duymak istemediğim pek çok lafı duyacak. her güzel şeyin bir sonu olduğu gibi bu da güzel bir şekilde bitsin. gönderilmezse seve seve kabul ederim. ama gitmesi durumunda bütün güzelliklerin yanında olmasını dilerim. epey bi de özlerim.****
  • 1735
    türkiye liginin gelmiş geçmiş en abartılmış oyuncusu olma yolunda adaydır. korkarım putlaştırma hastası milletimizin yeni kurbanı olacaktır. her şeyin bokunu çıkardığımız gibi kewell olayında da sağduyuyu kaybederek yaklaşıyoruz. kalsın,gitmesin tamam ama beklentiler hayal kırıklıkları ile doğru orantılıdır. biri ne kadar fazlaysa diğeri de o kadar artar.
  • 1737
    sözlükte organize bir şekilde kewell'a sallanmaya başlanmıştır bu işi daha da enteresan kılmaktadır. zira daha 24u gectim ankaragücüyle oynanan kupa maçının üstünden 12 saat bile geçmemişken kalkıp nondanın kalmasını kewell'ın gitmesine tercih edenler var ya yuh diyorum. kaç senedir takıma hiç bir katkısı olmayan sadece istatistiklere oynayıp fenere attığı gol ile 2 senedir bu takımda olan adam takımımda durucak, ben dahil pek çok taraftarı takımıyla barıştıran harry kewell gidecek neymiş abartmışız... evet bir şeyleri abarttık ama bu şey kewell değil ruhsuzluktur. bu takımın herşeyi gibi görülen arda turan bile çıkıp bu adamı bu denli övüyorsa orda bi durun bakın kim kimi abartıyor.
  • 1739
    uzun uzun destan yazmaya , manzum yazmaya, ağıt yakmaya gerek yok kanaatindeyim .

    1)kewell ile en azından +1 yıllık sözleşme imzalanacaksa kewell'la devam , nonda'ya güle güle.

    2)sözleşme yenilemiyorsa yılın son 4 maçında oynayacağı 20-25 belki 45 dk yı beklemeye gerek yok , gidebilir . giderse de hepimiz oturur bağrımıza taş basarız , ama sezon sonu şampiyonluğu bize herşeyi unutturur.
  • 1740
    aslinda kendisi icin durum cok acik ve nettir.

    1- yonetim ve taraftar kendisini cok seviyor.
    2- sakatliginin durumu ciddi ve o da bunun farkinda.

    durum basit :

    simdi 6 ay sonra bitecek sozlesmesi olan futbolcu ile tazminatsiz yollarinizi ayiramiyorsunuz.dolayisi ile once kewell ile yeni bir sozlesme yapilir 1 yillik.daha sonra kendisinden nisan ayina kadar faydalanamayacagimiz icin besiktasin delgadotransferinde yaptigi gibi sozlesmesi sezon sonuna kadar dondurulur ve yeni sezon icin 1+1 yillik yeni bir anlasma imzalanir. boylece 1 yabanci kontenjani acilmis olur.galatasaray yonetimi de bunu yapacaktir.

    kimse bir yere gitmiyor merak etmeyin ! hele ki bu ismin adi oz buyucusu ise...
  • 1741
    kewell'la da kötü ayrılmayı başarırsak o zaman nasıl tepki koyabileceğiz hasan şaş',a hakan ünsal'a hatta hakan şükür'e. sadakat sadece futbolcunun kulübe gösterdiği bir şey değildir. kulüpler de futbolcusuna sadık olmalıdır. hele ki neredeyse galatasaray'la hiç kupa kaldırmadan böylesine gönüllerde yer etmiş bir futbolcuya, bir defa bile kulüp aleyhine konuşmamış aksine her ortamda yüceltmiş birine belki de kimseye olmadığı kadar sadık olunmalıdır.

    şahsen; yollanmasın asla demiyorum, teknip ekip gerekli görürse gereği yapılır, medeni bir şekilde durum izah edilip alacağı verilir yollanır.

    ancak, durumu (kewell'ın gidişini) aşırı dramatize etmek ne kadar gereksiz ve sahte gözüküyorsa, emin olun kewell'ı sıradan bir futbolcu yerine koyup "kim gideceğiidi yaa, tabbbii gidecek, zaten tırttı, pırttı, josicoydu" demek de bir o kadar omurgasızlıktır. bir o kadar küçülmek, bir o kadar da unutmaktır.

    bazılarının, olayın içindekilere şu an nerede olduklarını işaret etmesi gerekir. bende galatasaray taraftarına işaret ediyorum.

    -şu anda kewell'ın futbolculuğunu tartışmaya başladık.
    -şu anda o minik vicdanlarımızda bu adamın gidişi için yer açmaya başladık.
    -olası hürriyet spor haberi gibi düşünmeye, söylem geliştirmeye başladık.
    -zaten türkiye'nin gelmiş geçmiş en iyi yabancısı değildi, o yüzden bence sorun yok gidebilir, demeye başladık.

    "futbolcularına jübile yapmayan" yönetim mi?

    yoksa biz miyiz?
  • 1746
    bu gece rüyama girdi kendisi * ali sami yen'de son maçına çıkıyordu, yani gidiyordu kewell bizimle olmayacaktı bundan sonra sonra içeriden bazı sesler geldi uyandım tam bir kabustu sonra uyku sersemliği ile hakikatten gittiğini düşündüm gözlerim yaşlandı falan resmen ağlıyordum, bu adamı bu kadar sevdiğimi ben bile bilmiyordum en son hagi'yi izlediğim de gözlerim yaşla dolmuştu bizi bıraktığın da ama kewell'ı da hagi kadar sevdiğimin farkına vardım, ölene kadar bizimle kalması dileğiyle. (bkz: stay with us harry)
  • 1750
    en başta belirtmeliyim ki çok sevdiğim oyuncudur. fakat bu kadar abartılmasına anlam verememekteyim. ben de oldukça farkındayım gerek duruşuyla, davranışlarıyla disiplini ile iyi bir futbolcu olduğunun; ama daha harry kewellın burada elde ettiği net bir başarı yok. ayrıca oyun şablonumuza da uyan bir oyuncu değil. kopuk kopuk oynuyor ve devamlılığı yok. mücadeleci değil. sakatlanmadan önceki devresi inanılmaz iyiydi ama o haliyle bile bizim takım mentalitesinin gerektirdiği tempodan uzaktı, bunlar benim görüşüm tabii ki bu arada. ama saha içindeki karizmadır, takımı yönlendirmedir ayrı şeyler bunlar.

    harry kewellın benim gözümde ilahlaşması için daha stresli noktalarda yapacağı hareketler önemli, bir ligin kırılma maçı olsun, normal şartlarda çıktığımız bir uefa yarı-finali, finali olsun. o zaman yapacakları ile benim takdirimi kazanacak harry kewell. bu kadar gitmesin diye ölmek bitmek şu an için benim nezdimde yanlış. eğer sezon sonuna kadar kullanamayacaksak, ücretinde de indirime gitmiyorsa yeni sözleşmesinde, takımda kalması daha da yanlış. neticede burada galatasarayımızın iyiliği için birşeyler karalanıyor her daim. benim şahsi görüşüm de eğer böyle olacaksa gitmesinin daha iyi olacağı yönündeydi. takımı avrupada safi santrafordan etmek değildi. ama belki yurtiçi transfer olur o zaman bilemem.

    hayırlısı olsun.
App Store'dan indirin Google Play'den alın