resim
Hamza Hamzaoğlu
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:54
Uyruk:Türkiye
  • 9602
    kendisi vasat sevici olmasının dışında tutarsız bir insandır da. biraz hafızalarımızı tazeleyip umut bulut'la ilgili bir yıl arayla yaptığı iki yorumu hatırlayalım:

    1. "umut'un sözleşmesi uzamasaydı da ben uzatacaktım, umut gibi kim mücadele ediyor takımda" ana fikirli yorumu: http://gss.gs/vZj

    2. bursaspor teknik direktörü olduktan sonraki "umut bulut gündemimizde değil" yorumu: http://gss.gs/hUz

    galatasaray taraftarını diğerlerinden ayıran vasata tamah etmemesidir. kendisi de bu yüzden galatasaray'da tutunamamıştır.
  • 9604
    altında olan nedenleri görmeden sonuç okuması yapmaya çalışanlarca italya doğumlu olmadığı için vasat sevici yaftasına çarptırılmaması mümkün olmayan eski hocamız. tarihin en kifayetsiz galatasaray yönetimini korumaya çalışması, burak yılmaz ve emre çolak gibi sonra ne olduğu ortaya çıkan adamları 'ulan transfer yapamıycaz belli, şunları da kaybetmeyeyim ' diyerek silmemesi onu vasat sevici yapmaz, elindel geldiğince optimale ulaşmaya çalışan bir adam yapar. toplamda 1 yıl kalıp 3 kupa alan adam vasat sevici, tutarsız diye çağrılıyor da yine 1 sene kalıp iki kere başakşehirden bir kere beşiktaş'tan tarihi fark yiyenler, evimizde fenere yenilenler her tökezlediğimizde sol framede kurtarıcı mesih rolüyle yerini alıyor ya, diyecek pek bir şey yok. galatasaray taraftarı vasat sevici değil midir bilmem ama ünal aysal tarafından birçoğu zehirlenmiştir. bu sene ocak ayında da bunu gördük zaten, fatih terim nefreti kusuldu sözlükte. ister hamza ol 3 kupa al bir sezonda ister terim ol türkıyenin en büyük spor adamı ol;bir 3lü defans süsü, iki vizyon lafı, bir de avrupa pasapartu ile silinmeyecek adam değilsiniz. burda da hamza mı vasat sevici oluyor, istemeyenler mi bilemedim?

    not: gittiği sezonu rezalet bitirmiştik, kendisi gidene kadar ise başakşehir ve trabzonspor deplasmanlarında galip gelmiş, fenerbahçe deplasmanında berabere kalmıştık.
  • 9605
    tarihin en kötü galatasaray yönetimini koruduğu, satmadığı için okan buruk’la karşılaştırılan, kötü kadro ve süreç yöneticisi, iyi hoca.

    https://i.hizliresim.com/POdvYQ.jpg
    not: bu galibiyet yüzdesi tarihin en kötü yönetimi olan dursun aydın özbek başkanlığında, kötü planlanmış(bunu hepimiz kabul ediyoruz) bir kadroyla alınmıştır.
    edit:noktalama
  • 9610
    dünyanın şu an geçirdiği bu zor dönemde belki tartışılacak bir konu değil ama açıkçası başlıkta bugünkü entry'leri görünce şok oldum.
    sanırım bazı şeyleri çok çabuk unutuyoruz. şöyle ki hamza hamzaoğlu'nun 2015-2016 senesindeki performansı(?) üzerinden tartışma yaşanıyor da 2014-2015 performansı da konuşulmaya açıktır. o dönemden yaklaşık 5-6 sene geçmiş belki de bu sebepten dolayı insanlar sadece 3 kupa kazanan teknik direktör diye hatırlıyor.

    öncelikle o seneyi biraz hatırlayalım. prandelli gelmişti avrupa'da rezil olmuştuk. bütün takımlardan 4 yiyorduk. 2011-2012 senesinde kurulmaya başlanan efsane kadronun artık son demlerindeydik ve geçen sezon da şampiyonluğu fenerbahçe'ye kaptırmıştık. prandelli döneminde çok kötü bir başlangıç yaptık sonrasında ünal aysal'ın da istifası ile tam bir kaos havasındaydık. duygun yarsuvat geçici başkan olarak seçildi ve sonrasında da eski oyuncularımızdan ve fatih terim'in bir dönem milli takımda yardımcılığını yapmış olan hamza hamzaoğlu en doğru aday olarak gösterilmişti ki bence o dönem onun getirilmesi doğru bir karardı. akhisar'da önemli işler başarmıştı.
    hamza hamzaoğlu geldikten sonra zaten avrupa'da havlu atmıştık. sadece lig ve kupada yoluna devam edecektik ve hamza hamzaoğlu geldikten sonra takım üstündeki ölü toprağını attı, eyvallah.
    bariz bir şekilde oyuncuların sevmediği ve değişik taktik(?) anlayışlarına sahip prandelli'den sonra hamza hamzaoğlu gibi oyunculara gerekli özgürlüğü veren takım içerisinde sinerjiyi arttıran bir teknik direktör sonrası takımda düzelmeler başladı. eyvallah.

    ama sizlere soruyorum kaçınız o dönemi gerçekten iyi hatırlıyorsunuz? ben açıkçası o trajikomik dönemi gayet iyi hatırlıyorum. şu an övülen bu harika takımın nasıl zor bela şampiyon olduğu ve aynı zamanda rakiplerin beceriksizliği (fener'de ilk kez teknik direktörlük deneyimi yaşayan ismail kartal ve loser'lığı dünya üzerinde nam salmış olan, romantiklerin sevdiği slaven bilic beşiktaş'taydı) hala akıllardadır.

    hatırlatayım arkadaşlar galatasaray o dönem de top falan oynamıyordu. bunun ilk olarak en büyük ispatının 3 kupa kazandığımız bu senede 2014-2015'te yılın futbolcusu kim seçilmiş ona bakmak lazımdır. ben size hatırlatayım.
    (bkz: fernando muslera)
    bu da 2014-2015'te fernando muslera'nın performansını hatırlamanızı sağlayacak olan bir klip
    https://www.youtube.com/watch?v=R7RLwc26i5c

    sizi bilmiyorum da bir takımın harikulade performans(?) sergilediği sezonda yılın futbolcusu takımın kalecisi oluyorsa bu işte bir terslik vardır.

    kazandığımız tüm maçları kaza bela işkence içerisinde kazandığımız da unutuluyor sanırsam.
    https://onbirim.com/...tur/2014-2015-sezonu
    buradan 1 aralık 2014 sonrası maçların skorlarına bakabilirsiniz. (hamza hamzaoğlu'nun görev süresi başlaması)
    yendiğimiz maçların çoğunu tek farkla kazandık arkadaşlar güç bela... açıkçası üşeniyorum da kaç gol son dakikalarda atılmış isteyen bakabilir verdiğim linkten.

    iyi oynadık diyebileceğimiz 2-3 tane maç hatırlıyorum. keza eğer fenerbahçe ile aynı puanda bitirsek ikili averajda fenerbahçe şampiyon olacaktı. o sene şampiyon olmamızın en büyük sebebi beşiktaş maçlarıdır. içeride dışarıda stadsız beşiktaş'ı mağlup etmeyi başarmıştık çok şükür de şampiyon olabildik.

    keza 3 kupalı teknik direktörümüzün kazandığı 2. kupa olan türkiye kupası maçlarına da bakalım isterseniz.
    gruplardan başlamıştık. grubumuzdaki takımlar ise

    balçova yaşamspor
    eskişehir
    amedspor'du.

    bu arada amedspor ve eskişehir'e birer kere yenildik. 12 puanla eskişehir'le aynı puanı alarak lider olarak çıktık.

    sonrasında rakiplerimiz
    konyaspor(tek maç) (son 16) 4-1
    manisaspor (iki maç) (çeyrek final) 4-0 1-1
    sivasspor ( iki maç) (yarı final) 4-1 1-2
    bursaspor (tek maç) (final) 3-2

    bu kadar güçlü rakipler arasında harika performansımızla(?) türkiye kupasını kazanmasını bildik.

    final maçında maalesef detaylı raporunu ve detaylı özetini bulamadım. ama o maçta ne kadar zorlandığımızı hatırlayan hatırlar.

    bakın çok detaya inmeden bile bu kadar övülen senenin aslında bir ilüzyon olduğunu belirtecek kadar yazdığımı düşünüyorum.
    o sene şampiyon olmamızdaki en büyük etkenler
    fernando muslera
    rakiplerin beceriksizliği
    dir.

    sneijder, yasin, burak ve selçuk'un performasları da hamza hocayla beraber yükselmiştir ve şampiyonluğumuzda etkili olmuştur.

    bakın burada hamza hamzaoğlu'na yine bir şey demiyorum. sağ olsun güzel hatıralar bıraktı o kadar kötü sene bile 3 kupayla bitirmemizde emeği var. sağ olsun.

    ama 3 kupa aldık hamza'yı boşuna astık falan lütfen kimse demesin. insanlar unutabilir ama tarih unutmaz. gördüğünüz üzere 2. sezonundan bahsetmedim bile...
    arife tarif gerekmez. başarısız olacağı belliydi 2 kupa gazıyla sözleşmesine popülist bir şekilde devam edildi.

    emeklerin için teşekkür ederiz sayın hamza hamzaoğlu. seni bir daha bu takımın başında mümkünse görmeyelim. hayat boyunca şans yanında olsun.
  • 9611
    galatasaray tarihinde hem futbolcu (1992-93) hem de teknik direktör (2014-15) olarak bir sezonda süper lig, türkiye kupası ve süper kupayı kazanan yani triple yapabilen tek kişidir. hatta hem teknik direktör hem de futbolcu olarak bu üç yerel kupayı da kazanan tek galatasaraylıdır. vay be o kadar popüler futbolcu arasından bu başarının hamzaoğlu'na denk gelmesi ilginç denebilir.
  • 9615
    şampiyon hoca baskısını kaldıramadığı için çok fazla hata yapmış iyi bir teknik direktördür kendisi. wesley sneijder'in galatasaray'da zirve yaptığı dönemdeki hocası kendisidir. kendisinden önce süre alamayan yasin öztekin'i şampiyonluğun yıldızlarından biri haline getirmiştir. eldeki oyunculardan iyi verim alan bir hocayken iş kadro planlamasına geldiğinde sınıfta kalmıştır. 3 kupanın verdiği özgüvenle eski mütevazı hamza hoca yerine ben yaptıysam doğrudur hamza'ya dönüştü, şahsi kanaatime göre bu değişim futbolcular arasında da yadırganmıştı o dönem, hoca ve futbolcular arasında bir kopukluk hissediliyordu. en büyük hatası ise kendisine ilk fırsatta tekmeyi basacak dursun özbek yönetimine kalkan olmasıdır. yine de kötü hoca olduğunu düşünmüyorum, ama çok kötü bir planlamacı olduğunu düşünüyorum.
  • 9616
    kendisini bizi şampiyon yaparken ve kupaları aldırırken nasıl destekleyip sevdiysem;
    bize yakışmayan şekilde yerli seviciliği yaptığı ve galatasaray'a o dönemki formları ve tavırlarıyla yakışmayan isimlere arka çıktığı dönemde de çok kızmıştımi eleştirmiştim.

    şu an kendisine bakışım, nötr.
    ama kesinlikle kendisini takımımızın başında istemeyen bir nötr'lüğe sahibim.
    bence galatasaray teknik direktörü olmamalıdır.

    kazandırdığı 3 kupa ve kuşlardan önce* 4.yıldızı takmamızdaki emeklerinden dolayı kendisine minnettar kalacağım.
    ama, 2015-2016 sezonundaki hataları* nedeniyle bizi ne hala soktuğunu da unutmayacağım.

    galatasaray haricinde herhangi bir camiada başarılar hamza hocam.
    seninle 3 kupa güzeldi :)

    not: umarım fatih hocamın kendisi ile ilgili bir halef selef çıkarımı yoktur.
  • 9617
    teknik direktörlüğünü bir futbolcuya benzetsek bu burak yılmaz olurdu herhalde.

    her nasıl ki burak yılmaz, sakatlık vs. yaşamazsa her gittiği takımda iyi hatta bazen muhteşem bir gol ortalaması tutturmasına rağmen, takım oyununu bozması, ileride top tutamaması ve özellikle takımı önde baskı halindeyken yaptığı saçma sapan fauller ile taraftarları çıldırtıyordu;

    hamza hamzaoğlu da hemen hemen her gittiği takımda başarılı olmasına rağmen, yaptırdığı veya yaptırmadığı transferler olsun, maç içindeki ezbere oyuncu değişikliği ve özellikle basın açıklamaları ile taraftarları çıldırtıyordu.

    iki isim de en azından galatasaray'da çok daha iyi bir kariyere sahip olabilirdi ama çoğu futbolcu ve teknik direktör için en büyük sebep olan "başarı" yüzünden değil de küçük ama önemli yan etmenler yüzünden ayrılmak zorunda kaldılar.
  • 9618
    kendisini kesinlikle kötü anmıyorum. daha önce de yazmıştım, dursun özbek'in kurbanı olmuştur. 2014-2015 sezonundaki kazandığımız şampiyonluk ve 4. yıldızın mimarlarından biridir zira prandelli döneminde felakete sürükleniyordu takım ve eğer teknik direktör değiştirmeseydik katiyen şampiyon falan olamazdık. 2015-2016 sezonunu ise hatırlamak bile istemiyorum. sanırım son 10 yılda 2010-2011 sezonuyla birlikte unutulması farz olan senelerden biridir. yine de iyi bir teknik direktördür. gittiği her takımda iz bırakmıştır. başarılar diliyorum kendisine zira iyi bir insan olduğunu düşünmüşümdür hep.
  • 9620
    iyi takım, iyi hoca ve iyi yönetim üçlüsüyle birlikte şampiyon olabilecek yetenekteki eski hocamızdır. karakteri, kişiliği ve futbol aklı olarak galatasaray gibi bir camiada bulunması bizim için kıymetlidir fakat o yukarıda saydığım "iyi" unsurlardan bir tanesi dahi aksasa ve kamuoyu baskısı oluşsa, hoca zorlanabiliyor. 2015-2016 sezonundaki olayı da buna yoruyorum. dolayısıyla kendisini ne bir eski oyuncumuz ne de eski bir hocamızla kıyaslamaya gerek yok. çünkü bunlarla övünmemiz gerek bizim. diğer camialar bunların onda biri değerdeki insanlara bile nasıl sarılıyor, biz de bol bol mevcut bu değerlerden. zamanı ve yeri geldiğinde yollarımız kendisiyle de, diğer değerlerimizle de kesişecektir buna eminim. çünkü galatasaray camiasının ülkemiz gibi sonsuza dek payidar kalacağına olan inancım tamdır.
  • 9621
    elinde taze yumurta, sucuk, yağ, tava varsa yenebilir bir sucuklu yumurtayı yapar. fakat elindeki sucuk küflenirse, pazara çıktığında sadece yumurta ve yağ alıp döner ve sucuklu yumurta yapmaya kalkar. olur mu olmaz. yenir mi? yersin yemesine de aynı tadı alamazsın, bir de zehirlenme ihtimali mevcuttur.

    galatasaray'ın eski teknik direktörü ve oyuncusudur.
  • 9623
    adam bizden ayrıldığı günden itibaren bizi çalıştırırken yaptığı bütün eylemlerin istikrarlı biçimde arkasında duruyor, "umut ve sabri'yi bilerek ve isteyerek savundum, yine olsa yine savunurum" diyor, "yönetim beni kovmak istedi, siz bilirsiniz dedim çıktım" diyor, allah'ın işine bak ki "sizin hatalarınızı örteceğim diye canım çıktı, benimle dalga mı geçiyorsunuz" demeyi aklına bile getirmiyor. bizim taraftar ise hala "hamza hocam dursun özbek'in hatalarına kalkan olmak için inanmadığı şeyler söyledi, aslında çok vizyoner bir hocaydı dursun ona kazık attı" diye fantaziler üretiyor. gerçekten inanılmaz.

    adamcağız "ben galatasaray'ı çalıştırırken inanmadığım hiçbir şey söylemedim" diye bas bas bağırıyor, utanmasa gazetelere ilan verecek ama bizi bir türlü ikna edemiyor, "yok yok sen mahsus öyle söyledin, gerçekte öyle düşünmüyorsun" diye ısrar ediyoruz. senelerdir ne dese inandıramıyor adam, hamzaoğlu kovulduğu zaman doğan çocuklar şimdi kreşe gidiyor ama bu dogma hala kırılamadı. şeyh uçmaz mürit uçurur derlerdi inanmazdım, gerçekten de öyleymiş.

    hamza hocanın son çare olarak kur'an'a el basmasını öneriyorum ben. bu saçmalık başka türlü son bulmayacak, belli.
  • 9624
    fatih hoca'nın en sevdiğim özelliklerinden bir tanesi susmayı iyi bilmesi. hoca özellikle fırtınalı dönemlerden sonraki dönemlerde bir kenara çekilir, bir zaman kendisini ve ismini dinlendirir. konuşacaksa da tek seferde, tafsilatlı konuşur. her mikrofona konuşan; mağduriyetini, uğradığı haksızlıkları ya da öfkesini her bulduğu fırsatta dile getiren adam pozisyonuna düşmez. gelişmeler ve zaman her zaman onun yanında olur. bazen yıpranan ismini ve itibarını, hiçbir şey olmasa bile o suskunluk ve zaman onarır. doğru vakit geldiğinde de sahneye tekrar çıkar, başarılarıyla da o itibarı perçinler.

    hamza hoca ise; galatasaray teknik direktörlüğü döneminde yaşadığı iletişim problemlerini geçtim, görevden gönderildikten sonraki süreci o kadar kötü yönetti ki hakikaten inanılır gibi değil. uğradığı haksızlığı, çok eleştiri aldığı konularda aslında nasıl haklı olduğunu vs. kırk tane röportajda alakalı alakasız sürekli dile getirerek kendi ismini yıprattı. oysa 1 senede 3 kupa kazanmış ve sonunda da sezonun başı denebilecek bir zamanda kovulmuş bir hoca olarak kenara çekilseydi ve hatta bir süre takım da çalıştırmayıp ismini dinlendirebilseydi bence her şey çok daha farklı olacaktı. sonraki başarısızlık döneminde insanların kafasında hiç olmazsa "lan hamza da iyi adamdı, başarılıydı ama bak onu gönderdiler, ne hale düştüler" fikrinin uyanmasına fırsat tanıyacaktı. ve hatta belki sonraki dönemlerde galatasaray'ın doğal hoca adaylarından birisi olacaktı. ama hamza hoca bu süreci o kadar kötü yönetti, mağduriyetini o kadar sık dile getirdi ki insanlarda "eeh tamam mağdursan mağdursun" bıkkınlığı oluşturdu. forvet transferiyle ilgili söyledikleri, çocukluğunda tuttuğu takımı sürekli vurgulaması vs. de tuz biber oldu. kendisini görevden alan başkan, galatasaray tarihinin en az saygı duyulan başkanı dursun özbek iken ve kendisinden sonra gelen teknik direktör mustafa denizli'yle yaşanan tecrübe o kadar kötüyken, bu kadar zayıf rakiplere dahi bu iletişim savaşını kaybetmeyi başardı.

    galatasaray teknik direktörlüğü sadece teknik taktik bilgi, antrenman bilgisi, oyuncularla diyalog becerisi istemiyor. aynı zamanda hitap ettiğiniz büyük kamuoyunun algısını ve önemli makamlarından bir tanesinde oturduğunuz camiayı yönetiyorsunuz. hamza hoca'nın diğer konularda galatasaray için yeterli olduğunu düşünüyorum fakat yetersiz olduğu alandaki yetersizliği o denli büyük ki diğer becerilerinin örtülmesine yol açıyor. fatih hoca'dan bu konuda öğreneceği çok şey var ama bu dakikadan sonra öğrenebilir mi emin değilim. fatih hoca hamzaoğlu'nun şu anki yaşındayken, omzunda avrupa şampiyonluğu ve fiorentina-milan eski teknik direktörlüğü apoletleriyle kerli ferli adamlara liderlik konferansı veriyordu çünkü.

    işbu entry hamza hoca'nın bugün verdiği röportajdan da hareketle yazılmıştır.

    https://ajansspor.com/...zliga-ugradim-365422
  • 9625
    kendisi iyi bir teknik direktör değildir, kendisi iyi bir iletişimci değildir, kendisi özgül ağırlığı yüksek bir figür değildir binaenaleyh kendisi galatasaray teknik direktörü olacak kalibrede değildir.
    şimdi kendisinin hayranı olanlar şunu diyecektir, bize 3 kupa kazandırdı daha ne yapsın... peki sonra ne oldu ? başarı daimi olmadığı takdirde, o başarıyı oluşturan etmenlerin daimi şekilde kalifiye olduğundan söz edemeyiz ki zaten kendisi bizden ayrıldıktan sonra gittiği her takımda çok güzel anılar bıraktı!
    türkiye’de temel sorunlardan biri de, bireylerin başarısızlıklarını kabullenmeyip ısrarlı şekilde başarısız oldukları eylemleri yapmaya devam etmeleridir.
    maalesef senelerdir aynı yerli teknik direktörler döne döne takım değiştiriyorlar, parsellediler takımları.
    hamza hamzaoğlu da o ekolde evriliyor, umarım bir daha bizim takımızda teknik direktör olması bile düşünülmez.
App Store'dan indirin Google Play'den alın