resim
Hamza Hamzaoğlu
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:54
Uyruk:Türkiye
  • 9626
    "teklifi, babamı kaybettiğim günün ertesinde aldım. çok zor durumdaydık, ben odaya çekildim ve kızım da kötü bir haber aldığımı düşündü. ilk önce kızımla paylaştım, daha sonra eşim ile paylaştım. acımız bir nebze de olsa dindi, şükürler olsun."

    galatasaray'a imza attığı gün söylediği söz.
    kendisini harcayan sosyal medya soytarılarını bir kenara bırakıyorum, biraz galatasaraylı olan bir kişi kendisine hakaret etmeden önce şu sözleri aklına getirip utanır. zamanında gelmesine karşı olanlar da o gün im'para'tor dedikleri fatih terim'in yardımcısı olması sebebiyleydi. hey gidi günler hey. herkes yanar döner.
  • 9628
    galatasaray'ın çok tartışılan eski hocası. hamza hamzaoğlu galatasaray'a prandelli'nin yerine geldi. 2014-15 sezonunda galatasaray kadrosu gayet iyi bir kadroydu. 5+3 sistemi bizi ligde değil avrupa'da mağdur ediyordu. kaldı ki prandelli de 10 maçta 6 galibiyet 1 beraberlik alan ve yarışın içinde olan bir takım bırakmıştı. hamza hamzaoğlu işe fatih terim'i taklit ederek başladı. sanki birinci terim dönemindeki fatihmiş gibi davrandı 2014-15'te sık sık. hatta ben hamza hamzaoğlu'nun ilk maçlarında fatih terim'den telefonla taktik ve fikir aldığına inanıyordum. mesela ikinci yarı çevirdiğimiz 3-2'lik bir mersin maçında kesin devre arası fatih terim'le konuştu demiştim kuzenlerime gülerek. evet hamza hamzaoğlu 2014-15'te fatih terim'i taklit ederek baya bi göz boyadı romantik taraftarlar nezdinde. ama benim gözümde o sadece anadolu kulüplerini çalıştıran bir hocaydı ve bu yüzden ersun, aykut ve ismail'den hiçbir farkı yoktu. o yüzden iki kupayı alsak da şampiyon olsak da mutlaka sezon sonunda onunla yollarımızı ayırmamız gerek diye daima söyledim. hatta bana şampiyon olan hoca niye kovulsun ki abi diyordu herkes. ama hamza'nın yetenekleri sınırlıydı ve bu durum tıpkı göründüğü için kılavuz istemeyen bir köy gibiydi. hatta hamza takımı şampiyon yapıp bıraksın, yerine gelecek isim de şenol güneş olsun diyordum. nitekim sezon sonunda şenol güneş'i beşiktaş aldı ve sonra 2 sene onlar şampiyon oldu. ve korktuğum başıma geldi, kovulmayan hamzaoğlu, dursun özbek'in de tuz biber olmasıyla o yaz berbat bir kadro mühendisliği yaparak 2015-16 sezonuna tüy dikti. galatasaray taraftarı o sezon yabancı sınırının kalktığını bile idrak edemedi tam olarak, bakın o derece tüy dikti. sonra benim dediğime gelindi ve hamza kasım ayında kovuldu. ama iş işten geçmişti bir kere. takım daha da erimeye başladı. kuzenim bana "sen geçen sene hamzayla bu iş yürümez derken haklıymışın cidden yürümedi" demişti. he ama bakın mesela ben başkan olsam 2014-15 sezonu bittiği anda hamza hamzaoğlu'na hizmetleri için teşekkür eder, gelecek sezon yola şenol güneş ile devam edeceğimizi ilan eder ve yeni hocayla sezon planlamasına başlardım. hadi şenol güneş gelmedi diyelim gider mustafa denizli'yi haziran başında alır, ona istediği kadroyu kurar sezona öyle başlardım. ama eğer 2015-16'ya hamza ile başlandığında başkan olsam o zaman da onu sezon sonuna kadar görevde tutardım. çünkü o saatten sonra onu kovmak o kadro yapısına daha fazla tüy dikmek olurdu. çünkü o kadroyu hamza kurdu ve kovulana kadar kör topal iyi de götürüyordu ligi hakkını yiyemem. sonra yerine mustafa denizli geldi ve takım battı. çünkü o kadroyla hiçbir teknik direktör başarılı olamazdı, hamza da ancak sezonu idare edebilirdi. nitekim mustafa denizli-hamza hamzaoğlu değişimi kasımda değil de beş ay önce haziranda yapılsaydı, galatasaray o sezonu heba etmezdi. daha mantıklı transfeler gerçekleşirdi. yani hamza'yla dursun birlikte aysal ve terim'in 2011-2013 yıllarında binbir emekle inşa ettiği kadroyu temelli dağıtıp 2003-2011 yıllarındaki gibi bir kadroya dönüştürdüler takımı. kabul edelim ki hamza hamzaoğlu'nun sırf galatasaray'ı çalıştırdı diye ersun yanal'dan ya da aykut kocaman'dan daha iyi olduğunu söyleyemez kimse. bunların üçü de vasat hocadır. aykut ve ersun neyse hamza da odur. ersun'u kötüleyip de hamza'yı savunmak insanın kendisiyle çeliştirir maalesef. o yüzden hamza fenerbahçe'ye gidiyorsa gitsin. bir ersun balonu söndü, bir de hamza balonu söner diyeceğim de hamza zaten balonu sönerek ayrılmıştı bizden gidişinde. bu nedenle tüm bu söylediklerim gereği hamza hamzaoğlu bir fatih terim falan olamaz. zaten kendi de bunu anlamış olmalı ki fenerbahçe'ye giderek bir mustafa denizli olma hesaplarına başlamış. kazandığın üç kupa için teşekkürler hamza. daha fazlası olamazdı zaten seninle. hoşçakal.
  • 9629
    prandelli sonrası takımı bir araya getirmiş harika 'caretaker'. 2014-2015 kadrosunu takım yapmayı başarmştı. ancak hatırlamayanlar için o sezon her maç ipin ucunda gittik. o sezon net olarak muslera-melo/hamit(son 6 hafta)-sneijder'in god mode oynamasıyla kazanıldı. hamza hocanın en önemli katkısı ise oyunculardaki bu bütünleşmeyi sağlamasıydı. ne yazık ki o sezonun kendisi tarafından yönetilen kısmının oyunumuzda ciddi anlamda bir ilerlemeden öte onarma üzerineydi. şahsen ben şampiyonluk sonrası devam edilmesi taraftarı değildim ama 3 kupa kazanmış olan hocayı yollamak cesaret isterdi ve başkanımız dursun özbek'ti. 2015-2016 sezonu başlangıcı ise bu daha transfer sezonunda çöp olmaya başladı. yönetimin icraatleri desekte hoca ne kendi kadrosunu savunabildi ne de takviyeleri. performansı artık iyiden iye düşen selçuk ile bilal kısa rotasyonlu düşünülebilecek bir orta sahadan melo yollandı ve selçuk-bilal ikilisi ile sezona başlandı. üzerine jese gelince orta saha oldu pamuk. zaten hocanında ömrü çok uzun olmadı. (bkz: 2894829) entry'de bence iletişim problemi çok doğru bir noktaya parmak basmış. belki yardımcı hocalık görevi hamza hoca için daha idealdir, ben hocanın ekibinde görmek isterim.

    not: 2014-2015 sezonu payını küçük görmüş gibi düşünülmesin, sonuçta psikolojik olarak bitirme noktasına gelmek üzereydik o sezon ve ordan bir takım toplamak hiç kolay değil. kendisine hocalık kariyerinde başarılar dilerim.
  • 9631
    17 mayıs 2000'e belgeselini izledikten sonra teknik direktörlere tekrar bir bakmaya başladım. ilk senesinde 3 kupa almış, 2. senesinde ise liderin 5 puan arkasında ve kötü avrupa sonuçları alarak gönderilmişti.

    hatta işin daha komik tarafı ne biliyor musunuz? kötü avrupa sonuçları alıyoruz dediğim dönemde yasin boş kaleye atsa ve hamzaoğlu takımın başında devam etse büyük ihtimalle astana'yı evimizde yenip şampiyonlar ligi gruplarından da çıkıyorduk.

    galatasaray kariyerinde çıktığı son lig maçı 7 kasım 2015 galatasaray çaykur rizespor maçıydı. o maça takımımız puan durumunda 2. olarak çıkmıştı fakat saçmalıklar silsilesiyle 90'da umut'un kırmızı görmesi ardından uzatmalarda yenilen 2 gol ile 3-2 önde götürdüğümüz maçı 4-3 kaybetmiştik. o maçı kazansaydı şayet lider beşiktaş'ın 2 puan arkasında 2. sırada olacaktık. umut vaad eden bir görüntüsü yoktu fakat şüphesiz ki o sezon gitmesiyle beraber tepetaklak bir düşüş yaşamıştık.
  • 9632
    hani fm-cm oynarsınız ya elinizde sizin keşfettiğiniz size göre muhteşem oyuncular vardır. çıkar o topçular maç alır maç kurtarır sizde sükse yaparsınız sonra birden büyük bir takımdan teklif alırsınız ve o takımın başına gelince direk o parlak topçularının kendi takımınıza katarsınız ve yaptığınız transferlerde o küçük takım bütçesine göre transferler olur ama siz hala çalıştırdığınız takımının büyüklüğünü anlayamamışsınızdır işte aynen böyle bir teknik direktördür kendisi.

    umut bulut savunması hala daha aklıma geldikçe deliriyorum.
  • 9633
    evet geldiği zaman iyi bir kadro vardı ancak geçen sene şampiyonluğu ezeli rakibine kaybetmiş, şampiyonluk sayıları eşitlenmiş, sezon öncesinde yıldızlı bir kalıbın içine girilerek kameralara poz verilmiş, kazananın 4.yıldızı takacağı bir şampiyonluk yarışı ve bana göre o zaman ki kadrosuyla galatasaray'dan daha kaliteli bir fenerbahçe vardı. geldiğinde takımın ve taraftarın psikolojisi hiç de iyi değildi. avrupa'da ve ligde üst üste alınan 4 gollü mağlubiyetler sonrası sosyal medyada dönen g4l4t4s4r4y muhabbetleri, yıldız kalıbının içindeki fotoğrafla dalga geçmeler, hamza(1+oğlu) esprileri. açıkçası bir taraftar olarak bunlar beni üzen şeyler değildi, beni üzen şey takımın sahada bu söylemlere en ufak bir reaksiyon bile verememesiydi.

    evet hamzaoğlu vasat severdi ancak bu vasatlardan da en iyi katkıyı almasını bilirdi. şöyle ki o sezon eboue'den boşalan sağ bekte sabri'den gayet iyi verim aldı, yasin kariyer sezonunu geçirdi, düşüşte olan selçuğu ayağa kaldırdı. muslera ve sneijder şampiyon yaptı denilen galatasaray'ı bu oyuncular gelecek 2 sezon kurtaramadı. ben hiçbir zaman 1 veya 2 futbolcunun çıkıp takımı şampiyon yapabileceğine inanmam, bunun arkasında takım dayanışması ve sağlam bir takım oyunu vardır. bunu oluşturması beklenen de teknik ekiptir her zaman. hamzaoğlu geldikten sonra bunu çok iyi bir şekilde başarmıştır. tabii yardımcılarının da hakkını vermek gerek. bir de değinmeden geçemeyeceğimiz bir italyan kondisyoner savunması var elbet. prandelli takımı o yaz çok iyi çalıştırtmış ve galatasaray'ın şampiyonluğunda çok büyük payı varmış. evet tabii ki kondisyon futbolda çok çok önemli bir etken. ancak kesinlikle 1.planda değil, ki bu çok düz bir mantık. bir takıma yaz boyu kondisyon yüklemesi yapalım ama beraber oynama, taktiksel planlar, maç içi değişiklikleri hakkında hiç çalıştırmayalım. böyle bir takımın başarıya ulaşması mümkün mü? bence imkansız.

    hamzaoğlu geldiğinde kuyunun dibinde bir galatasaray vardı, yukarı çıkmak dahi istemiyordu, vasat sevici hamza sağ olsun o takımı kuyudan çıkarmayı bırak zirveye taşımayı başardı. üstelik bunu sadece lig şampiyonluğuyla başararak da yetinmedi, üstüne 2 kupa daha ekledi. kazandığı şampiyonluğun önemini anlatmaya gerek yok. şu an bile övündüğümüz ilklerin takımı galatasaray sloganına çok büyük katkı yaptı. evet bunları takımı bir arada tutarak, oyuncularının en vasatından en kalitelisine performanslarını yükselterek yaptı. ben aslan payını kendisine veririm kimse kusura bakmasın. gelelim bir sonra ki sezona, kovulduğu rizespor maçına kadar, sivas, konya, başakşehir, trabzon ve fenerbahçe deplasmanlarından olabilecek en az hasarla çıkan bir galatasaray hatırlıyorum ben. ve o meşhur 4-3'lük rize maçı...ekran karşısında saç baş yolduğum, yakın tarihte serdar aziz penaltısıyla akıllara gelen konya maçı ve golden önce fegu'ya verilmeyen faulle yıllar sonra bile hatırlanacak fenerbahçe derbisiyle kıyaslayabileceğim bir hakem katliamına uğrayan galatasaray. erman toroğlu'nun deyimiyle ince ince, lime lime doğranan bir galatasaray. hakem kim mi? evet geçen sene ki bütün rakiplerimizin isyan ettiği olaylı rize maçının hakemi, kulübünün başkanının silahla vurmakla tehdit ettiği serkan çınar...4-3'lük rize maçında bile isteye doğradığı galatasarayın diyetini ödüyordu belki de 2019'da yine aynı statta, aynı rakibe karşı. öyle bir maçtı ki hafızasından seneler boyu silemedi belki. hamza hamzaoğlu o maçtan sonra kovuldu. evet vasat seviciydi, evet şampiyon olmuş, 4.yıldızı takmış bir takıma finansal problemleri düşünüp transfer yaptırmamıştı. aldırdığı adamlar gerçekten galatasaray seviyesinde değildi ancak o halde bile, takımı 3.olarak uefa kupasına götürmüş, ligde de zor deplasmanları geride bırakmış, önü açık bir galatasaray vardı. evet belki yine şampiyon olamayacaktı ancak eminim ki o sezon takımın başında kalsaydı ligi 6. olarak bitirmez, şampiyonluk yarışında sonuna kadar olurduk. dursun özbek ve yönetiminin kurbanlarından sadece birisidir hamzaoğlu.

    insan hata yapar arkadaşlar. herkesten fatih terim olmasını, takımın başında olduğu her sezon şampiyon yapmasını bekleyemezsiniz, bu çok zor bir istatistik. ancak hamzaoğlu'nun ilk hatasında fişini çekmişti dursun özbek. ve galatasaray taraftarı belki o zamanlar ben dahil arkasında durmadı. elde ettiği başarıları küçümsedi, başarılarını başka etkilere bağladı. ancak aradan geçen 5 yıldan sonra, hamzaoğlu sonrası başarısızlıkla geçen 2 seneden sonra, 4.yıldızın yıl dönümünde çoğu kişi anladı ki o gün elde edilen başarılar az buz değildi. fatih terim dışında bir teknik direktörün bunu başarması ender gördüğümüz bir olaydı. bu yüzden ben bir galatasaray taraftarı olarak her zaman kendisine vefa ve minnet duyacağım. iyi ki varsın küçükken fenerbahçeli olan büyük galatasaraylı hamzaoğlu. galatasaray'a olan inancın o sezon bize umut oldu. olacak,olacak...oldu.

    bugün 5.yıldıza koşarken, daha 4.yıldızı bile alamamış ezeli rakiplerine ezici üstünlüğü sağladığımız o güne ve o güne katkı sağlayanlara bin teşekkür. ''ilklerin ve enlerin takımı galatasaray.''
  • 9636
    futbolcularını pohpohlamak ile taraftarla arasını iyi tutmak arasındaki dengeyi kuramayan teknik direktör. denge denge derken bu konuda o kadar yanlış davrandı ki hem iyilik yapmak istediği futbolcusunu hem de kendisini taraftarın önüne attı durdu. yoksa salak değil ya o da biliyordu umut bulut'un mario gomez'den sabri sarıoğlu'nun dani alves'ten fersah fersah kalitesiz olduğunu.

    vasata tamah etmek ve elindeki vasatlara siper olup kol kanat germek gibi huylarını bıraktığı zaman çok iyi bir teknik direktör olabilir. baksın fatih hocaya, serdar aziz varken ne gerek var demedi marcao'yu, luyindama'yı istedi. belhanda varken ne gerek var demedi seri ve lemina'yı istedi. falcao var andone var bana yeter demedi gitti adem'i de aldı. yeri geldi bütün sorumluluğu üstlendi ama yeri gelince de oyuncularını çatır çatır eleştirdi. futbol böyledir her zaman daha iyiyi arayacaksın. ve yeri gelince eleştireceksin. kötüye haddinden fazla sahip çıkarsan onunla birlikte sen de sorgulanırsın çünkü.

    ayrıca eklemek lazım kendisi neredeyse hiç transfer yaptırmamasına rağmen bahar ayları geldiğinde avrupa'dan men edildik.
  • 9637
    takımı şampiyon yapıp bir sezonda 3 kupa kazandırdığı için ödül olarak gelecek sezon devre arasını bile beklemeden galatasaray'dan tekme tokat kovulmuş teknik adam.

    mancini gibi fenerbahçe'nin nisan ayında şampiyonluk kutlamasını sağlasaydı belki onun gördüğü itibarın yarısını görebilirdi.

    yahut mancini gibi devre arasında kulübün milyonlarını çarçur etseydi de daha fazla itibar görürdü.

    tazminatını bırakıp gitti diye övülen mancini bir tarafta hem kovulup hem tazminat talep etmeyen hamzaoğlu diğer tarafta.

    galatasaray taraftarının marka aşkının kurbanıdır bu adam. ve eğer birinin ahı alınmışsa o ah hamzaoğlu'nun ahıdır.
  • 9638
    ne zaman puan kaybedilse veya futbola ara verilse bir takim futboldan anlamayan kisiler tarafindan ovulmeye baslanan sahis.

    sirf galatasaray’da gorev yapti ve o gorevdeyken sampiyon olduk diye, duzenli olarak bir mourinho veya badem gozlu ilan edilir bu isim. hasan ali’yi roberto carlos ilan eden, salih ucan’i messi ilan eden antu kafasindan bir farki yoktur yani.

    covid sebebiyle futbola ara verilmesinden mutevellit, ne kadar kabiliyetsiz oldugunu sanki bilmiyormusuz gibi yine ovulmeye baslanmis. gelenek devam ediyor yani. bunun bir de tudor versiyonu var onu da bekliyoruz.
  • 9639
    balik hafizalilar icin hatirlatalim.

    sampiyon oldugu sezon rakipleri stadyumsuz besiktas ve ismail kartal yonetimindeki fenerbahce idi. galatasaray'da ise sneijder en formda sezonunu yasiyor ve muslera da bildiginiz her mac destan yaziyordu. bunun ustune her mac galatasaray takimi kotu futbol oynadigi sebebiyle bizzat bizler tarafindan elestiriliyordu. sadece yildiz futbolcularin performansiyla kazanilmis sampiyonluk sonrasi biz bir tarafimizi yirttik takimin sag bek ve forvet ihtiyaci oldugu konusunda ancak hamzaoglu israrla sabri ve umut bulut konusunda taraftarla zitlasti. her ne olursa olsun takim iyi futbol oynasaydi kimse bu konulari irdelemezdi ancak sahada futbol namina hicbir sey ortaya koymuyorduk. isteyen acip 2014-2015 sezonunun herhangi bir macini izlesin.

    uzerinden 5 asir degil, 5 sene gecti. bu kadar balik hafizali olmayin arkadasim.
  • 9640
    2015-2016 sezonunu kendisi ile bitirseydik sezonun çok daha iyi biteceği hatta ve hatta şampiyonluğu bile zorlayabilme ihtimalimiz olduğunu düşünüyorum. stoperlerinin semih hakan, orta saha rotasyonunun jem karacan-selçuk-bilal-jose rodriguez , beklerinin carole-sabri olduğu bir takımı benfica-atletico gibi iki takımın olduğu gruptan yasin'in ayağı biraz daha düzgün olsa çıkarıyordu.
  • 9641
    3 kupalı sezondan sonra bana umut yeter demeyip ben böyle bir kadro istemiyorum deyip takımdan ayrılsaydı tekrar takımımızın başına geçme ihtimali bulunan teknik direktör olurdu. ama her şeye eyvallah dediği için gözden düştü hakkettiği değeri görmedi. her zaman ileri oynayan elindeki mevcut kadroyu çok iyi kuran bir hocadır. akhisara 3 lig birden çıkartmış kupalar kazandırmış akabinde galatasaray ı şampiyon yapmış ve kupa kazandırmıştır. ben okan buruktan abdullah avcı dan erol buluttan aykut kocaman dan daha iyi bir hoca olduğunu düşünüyorum.

    birinci handikapı piyasada çok övücüleri lobisi yok. 3 kupayı beşiktaşta veya fenerbahçede kazansaydı el üstünde tutulur heykeli dikilirdi. 1 kere şampiyon yapan ersun yanal balonuna yaptıkları düşünüldüğünde bu düşüncem hiçte içi boş bir düşünce değil.

    ikinci handikapı önünde fatih terim gibi bir ikon olmasaydı kesinlikle galatsaray taraftarının kendisine bakış açısı değişecekti fakat fatih terim çıtayı öyle bir yere koydu ki kendisi gittikten sonra değil hamza klopp bile gelse galatsaray taraftarını kesmeyecektir.

    maalesef ne hüzünlüdür ki bu tablo elinde olmayan sebeplerden oluştu, ne kendine basında içeride dışarıda lobi yapabilir nede fatih terim gibi bir ismi geçebilir. kendisine yaşattığı başarılar için teşekkür ediyor kariyerinde başarılı olmasını temenni ediyorum..
  • 9642
    son 10 senede kazanmış olduğumuz en kritik ikinci şampiyonluğun* mimarı olan aslan hocamız. bugün o şampiyonluğun yıl dönümü. 2014-2015 sezonundaki performansını a'dan z'ye ölene kadar savunacağım. gördüğüm tek bir hatası yok ama o dönem aşırı şımaran galatasaray taraftarı var ne yazık ki. elinde burak yılmaz ve umut bulut varken 5 milyon euro'ya mario gomez istediniz adamdan. hesap kitap hak getire. o dönem o maaşı gomez'e veren adamı "paralar nerde?" diye gönderdiler hatırlarsanız. bir de neymiş, taraftarla inatlaşmışmış. oğlum taraftar kim yaa? taraftar kim? taraftar kim ki takımın teknik direktörünün kararını sorguluyor. al işte adam taraftar istedi diye ersun'u getirdi, aynı taraftar yolladı ersun'u. hadi fatih hoca ile de inatlaşsanıza. bakın bakalım ne oluyor? hocam dördüncü yıldızı geldi taktı armanın üzerine. fatih hoca'yı milli takımda olduğu için bir yana koyarsak o dönem kendisinden başka kimse bu şampiyonluğu alamazdı. gittiği sezon da takımı kendisinden başka kimse şampiyon yapamazdı? yapamadı da. kendisi sonrası fatih hoca gelene kadar takıma getirilen teknik adamlar sırasıyla, eleğini asmış mustafa denizli, teknik direktör bile olmayan jan olde riekering ve tudor. hadi tudor'u biraz daha ayırabiliriz bunlardan. o en azından kenarda bir hoca gibi duruyordu ancak herkese soruyorum bu 3 hoca yerine takımın başında hamza hoca kalsaydı daha mı kötü olurduk sizce? bunları bas bas bağırdık zamanında, hala da anlatıyoruz adam hala mario gomez diyor. sabri yerine dani alves istiyorlar o da olmadı porto'ya 3 milyon euro'ya imza atan maxi pereira'yı istiyorlar. ffp iyice sıkıştırmış ve sağ beke 3.5-4 milyon euro vereceğiz. çok güzel çocuklar, aferin.
  • 9643
    balık hafızalı taraftarlara anlatmak gerek kendisi galatasaray'a teknik direktör olduğunda gelenden geçenden dört yiyen bir takım vardı. muslera dört yiyen takımın kalecisiydi. sneijder o gelene kadar ayı avcılığı yaptığı derbi hariç yokları oynuyor ön libero olarak defans yapmaya çalışıyordu. 2014-2015 sezonundaki şampiyonlukta muslera ve sneijder kadar katkı vermiş yasin öztekin kadroya bile giremiyordu. hamza hamzaoğlu geldikten sonra şampiyonluk virajına girilen son düzlük hariç hem içeride hem dışarıda bol golle kazanılan maçlar ve galibiyet serileri yaşanmıştır. şu adamın aldığı üç kupayı takdir etmeyi öğrenelim. kendisi yerine prandelli, riekerink veya tudor bu başarıya sahip olsaydı tüm yanlışlarına rağmen başlıkları her puan kaybı veya futbolsuzluk dönemlerinde hortlatılırdı.
    adı carlo carloeni olsaydı şimdi kendisine sallayanların öve öve bitiremeyeceği adam olurdu.
  • 9644
    iletişim sorunları, gereksiz inatları, olmayacak bir yönetime arka çıkması çok konuşulmuş. 2014-2015 şampiyonluğundaki katkısı da çok konuşulmuş. o yüzden bunları geçip, hamzaoğlu'nun başarısız olmasıyla meşhur 2015-2016 sezonuyla ilgili bi iki noktayı hatırlatasım geldi:

    1- takıma takviye yapılmasını beklerken transferin son günü şok şekilde felipe melo ve alex telles inter'e gönderildi. melo'nun yerine alınan grosskreutz bir dakika bile forma giyemedi. yani takımın belki de en önemli mevkisinde eksik adamla sezona başladık.

    2- ilk iki maç sadece 1 puan aldıktan sonra ligde sonraki 8 maçta yenilmeyerek 20 puan aldı. rize faciasına rağmen 11 maçta 21 puanımız vardı. galatasaray'ın son 10 yıldaki neredeyse tüm şampiyonluklarında bu haftalar bu puanlarda geçilmişti dolayısı ile havlu atmış değildik. ancak kendisinden sonra gelen denizli'nin +21 puan toplaması için ligin 30. haftasına gelmemiz gerekti.

    3- takımın bu meşhur başarısız sezonda çıktığı 11 maçın üçü, başakşehir, trabzonspor ve fenerbahçe deplasmanlariydi. bu 3 deplasmanda 2 galibiyet bir beraberlikle 7 puan topladık. bu aynı zamanda ikinci yarı bizim için müthiş bir fikstür avantajı demekti. ancak denizli yönetiminde ikinci yarı tamamı iç sahada olan büyük maçlarda sadece 7 kişi kalan trabzon'u yenebildik.

    yalan yok o sezon çok da iyi bir futbolumuz yoktu. kalsaydı şampiyon olurduk denemez. hamza hoca da ayrıldıktan sonraki demeçleri ile yer yer 'uzak dursun' dedirtti. ama saha içinde en başarısız sezonunda bile elindeki malzemeden iyi yararlandığını konusunda hakkını teslim etmek, "2014-2015'te tüm maçları rahat kazanıp şampiyon olamadı ki" ya da "muslera ve sneijder o gelince takımı şampiyon yapmaya karar verdi, ama ertesi sene yapmayasıları tuttu" diye eleştirmekten daha hakkaniyetli geliyor.
  • 9646
    melo'yu gönderip yerini bilal ve hakan baltayla doldurmaya çalışan teknik direktördür. dursun bakkal kendisi takımdan gittikten sonra melo transferiyle ilgili şöyle bir demeç vermişti: "hamza hamzaoğlu yanıma geldi, melonun gitmesini istiyordu, melo takımda kalmak istiyordu, transfer netlesmemisti. melonun kalma ihtimali olduğunu söylediğimde hamza hamzaoğlu oturduğu koltukta terlemeye basladi,."

    o melo gittiği takımlarda halen 11 oynarken biz yerini daha yeni kiralık lemina ile doldurabildik. o da kiralık yani düşünün.

    dördüncü yıldızı takan hoca olması elbette önemli ama sonraki sezon var olan takımın üstüne ekleme yapacağına elindekileri de dagitmayi seçip bizi rezil bir sezonla başbaşa bırakan kişidir. galatasaray'dan gittikten sonra da o dönem çalıştırdığı takımın avrupa iddiasiyla ilgili demeç verirken galatasaray'ın ffp dolayısıyla avrupa'ya gitmeme cezası alması ihtimali olduğunu daha her şeyin bitmedigini ifade etmiştir. kovulduğu takımın ffp den ceza almasını temenni eden bir adamın halen sözlükte savunulması da ilginçtir.
  • 9647
    kendisi ile ilgili çok önemli bir nokta atlanan eski teknik direktörümüz. transferi kendisi mi istemedi, o dönemki yönetim mi böyle böyle deyip ikna etti orasını bilemem. ancak biz o dönem transfer yapmamış olmamıza rağmen 1+1 yıl uefadan men edildik. burada sözlükteki vizyon dolu transfer listelerinden birini yönetime verip o oyunculardan en az 3-4 tanesini yönetime aldırsa muhtemelen düz 2 yıl yada 2+1 yıl belki de 3 yıl falan men edilecektik.

    ayrıca daha sonrasında dursun özbek ve cenk ergün 40 milyon euroluk bir kadro kurdu. o 40 milyonluk kadro şampiyon olmasına rağmen mustafa cengiz başkanın üstün çabaları olmasa yine avrupadan men ediliyorduk. yani tamam adam belki de gerçekten vasta sevici ve evlatçıydı, bütçe olsa da transfer istemezdi bilemiyorum ama bizim ekonomik yapımız dışarıdakine göz koymaya müsait de değildi o dönem.
  • 9648
    yakın zamanda felipe melo şöyle bir açıklama yapmıştı:

    “inter çocukluktan beri benim rüyamdı. galatasaray'da tarih yazdım ve orada kalmak benim için kolayı seçmek olurdu. taraftarlar için bir idoldüm. 3 yıllık sözleşme imzalayabilecek durumdaydım. ancak ben yüzde 50 indirim yaptım ve inter'e gittim. kalbimi dinledim.“

    sanırım kendi ifadelerine göre gidişinde hamzaoğlu’nun pek payı yok. pek tabi melo’nun kulübün arkasından konuşmayacak kadar delikanlı bir adam olduğu malumunuz ki maç esnasında kendine küfreden fırat aydınus’a öyle şeyler maç sırasında olur diyerek konuyu kapatan bir insan.

    öte yandan hamza hoca’nın vasat sevici olduğu ya da düşük vizyonlu olduğu gerçeğini bence hiç bir şey değiştirmez.

    edit: vasat sevicinin altını dolduralım da hariçten gazel okumuş gibi olmayalım.

    şahsen bir antrenörün kulüp şartları gereği takımı vasatlarla doldurmasının, vizyonda eksiklik ya da basiretsizlik olduğunu düşünüyorum. kiralık oyuncu denen bir gerçeklik var. takımı kaliteli oyuncu ile kurmanın çeşitli yolları var. yönetim paramız yok diye hocaya ağlıyor, takımın profilini düşürmek istiyor ve hoca da bunu kabul ediyorsa takıma fayda değil zarar vermiş olur. prensipleri olan hoca şampiyonluk kadrosunu kurmayan yönetime restini çeker ve işini bırakır. nazarımda daha değerlidir. galatasaray her sene şampiyonluğa oynamalıdır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın