resim
Hamza Hamzaoğlu
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:54
Uyruk:Türkiye
  • 9651
    ne kadar yeteneksiz, ne kadar teknik taktik bilgiden yoksun, ne kadar yerli sevici, ne kadar galatasaray futbol takımı teknik direktörlüğü seviyesinde olmadığını, olamayacağını anlamak için takımın başında çıktığı aşağıdaki iki maçı izlemenin, hatırlamanın yeterli olacağı teknik direktör değil antrenör.

    (bkz: 30 eylül 2015 fc astana galatasaray maçı)

    (bkz: 7 kasım 2015 çaykur rizespor galatasaray maçı)
  • 9652
    galatasaray'da görev almış türk futbolunun en temiz kalpli adamlarından biridir.

    galatasaray sayesinde 3 kupa kazanmış. her sene 3 kupa kazanıyormuşuz gibi bir de.

    terim'e karşı kullanılan dilin benzeri. 'galatasaray olmasa bu hocalar kim abi?'

    'e baba sen geç takımın başına sen kazan 3 kupa zaman' diye sormazlar mı adama?

    galatasaray çok büyük ya koyalım o zaman madem saha kenarına bir korkuluk o tüm kupaları toplasın.

    prandelli gittiği gün aç galatasaray sözlük dahil takıma inancı olan taraftar sayısı kaç bi say bakalım. yok abi yok.

    şimdilerde de terim'e bolca akıl veren ulema kesime göre kadro baştan aşağıya değişmeden başarı imkansızdı.

    o imkansız başarıyı 3 kupa ile taçlandırdı bu adam. bu kadar yok sayılması ayıp. gönderilme şekli bundan kat ve kat ayıp.

    adam kupaları topladı bu sefer de başarı sneijder ile muslera'nın oldu.

    prandelli varken neredeydi abi bu ikisi? mancini'nin başında olduğu takımda bunlara ek drogba da vardı ne oldu? fenerbahçe nisanda şampiyonluk kutladı.

    dünyanın en kötü hocası da olabilir konu bu değil. ama başarısına saygı duyacaksınız abi bu adamın. küfürler eşliğinde tekme tokat, devre arası bile beklenmeden saygısızca kovulmasının yanlış olduğunu kabul edeceksiniz.
  • 9653
    kendisi adina guzellemeler yapildikca israrla gelip buraya hamza hocanin yetersizliklerinden bahsetmeyi gorev edindim. buradaki balik hafizali arkadaslarimiz icin hamza hocanin bir ozeti:

    - kendisi zamaninda guya takimin dengelerini vs goz onunde bulundurmustur lafta ancak genclere herhangi bir yatirim yapmadigi gibi zamaninin genc yetenekleri telles, bruma ve sinan gumus kenarda tutup forma sansi vermemis, tam tersine satmis, kiraya gondermistir

    - takimin zaten orta sahaya ihtiyaci varken, yerini doldurmadan daha hala faydalanilabilecek bir yasta olan melo harac mezat gonderilmis, hatta melo'yu gonderirken gerekce olarak elimde selcuk ve bilal var gibi bir abuk subuk sebep gostermistir

    - selcuk ve burak, bilhassa selcuk, dikey dusus yasarken israrla forma vermistir. bu ikisine gereksiz bir derecede musamaha gostermistir

    - takimin kanatsiz kalmasini saglamis, kanatsiz oynayan takimin sag kanadinda israrla umut bulut gibi topla iliskisi malum bir forvet oyuncusunu oynatip hatta israri sebebiyle taraftari bu futbolcuya dusman etmistir

    - israrla ve anlasilmaz bir inatla sag bek transferi yapmamis, tam tersine sabri'nin sozlesmesini abuk subuk bir maasla yenilemistir

    - melo'nun gidisi sonucu orta saha selcuk ve bilal'e kaldiktan sonra vasatligi sineye cekip hic bir sekilde takviyede bulunmamis, altyapiya yonelmemis, ustune dalga gecer gibi cem karacan diye vasatligin baskenti gibi bir adami cozum olarak transfer etmistir

    - kendisi yonetiminde takim hic bir sekilde bir sistem dogrultusunda dogru duzgun bir futbol oynamamistir. balik hafizalilar acip herhangi bir 2014-2015 sezonu macimizi izleyebilir.

    - takimda devasa bir yerli/yabanci gruplasmasinin sebebi olmus bir yerli sevicidir

    - sampiyonlugu kazandigi sezon en buyuk iki rakibimizden besiktas maclarinin hicbirini inonu'de oynamamis, tum ic saha maclarini farkli sahalarda oynamis ve ciddi guc kaybetmistir. fenerbahce'nin basindaysa ismail kartal gorunumlu aziz yildirim teknik direktorluk yapmaktaydi.

    asagidaki gibi akla hayale sigmayan aciklamalarda bulunmustur:

    "kulupler elinde türk ve kendi alt yapısından yetişen oyuncu varken onun yerine yabancı oyuncular alıyor. ve onu oynatmak zorunda hissediyor."
    "yani hedeflerimizi doğru koymadığımız için bu yabancı kuralı türkiye'de belki de birçok kulübün batmasına sebep olacak."
    "herkes forvet transferi istiyor ama burak’ın üstüne bir forvet getirirsem onu nerede kullanacağım?"
    "umut bulut'un sözleşme opsiyonu otomatik olarak uzamasaydı bile ben sözleşme yapardım"
    "melo gelmezse, yerine birini bulursak alacağız, bulamazsak da elimizde hamit ve selçuk var. hakan balta'yı da oynatabilirim."
    "uefa şampiyonu olan takımda kaç yabancı vardı? yıldızlar kimdi? yıldız demek sadece yabancı demek değildir.”
  • 9654
    kendisi hakkında bilinen en büyük yanlış felipe melo’yu kendisinin gönderdiği haberidir, melo inter’de oynamak istemiştir takımdan ayrılmıştır, o dönemi hatırlayanlar melonun transfer sürecinin bütün bir yaz dönemine yayıldığı ve kamplara sürekli geç geldiğini sezonu geç açıp 7-8 hafta sonra form tutmaya başladığını hatırlarlar. italya macerası fiorentinayla tavan yapan felipe melo daha sonrasında juventusa transfer olmuş, fiorentinalı taraftarlar bu olayı hazmedemeyip tesisleri basmışlardı. daha sonra 2010 dünya kupasında brezilya’nın elenmesinde günah keçisi ilan edildi ve formu düşmeye başlamıştı italyada altın bidon seçilip galatasaray’a fırsat transferi olarak gelmişti. italyada kendini tekrar kanıtlamak adına inter’e transfer olmak istediğini düşünüyorum. hamza hocanın bu transferde suçu yoktur, kendisi galatasaray’da fatih terim gibi güç ve ego sahibi değildir istediği transferleri yaptıracak bir yapıda teknik direktör değildir önüne verdiğiniz kadroyu şampiyon yapmaya çalışır. dursun özbek dönemindeki fiyaskoları düşünürsek o ortamda şampiyon olması, hele sezonu üç kupayla taçlandırmadı ciddi başarıdır. öyle kritik bir dönemde şampiyon olmuştur ki rakipleri psikolojik olarak etkilemiştir, o dönemden bu yana fenerbahçe halen şampiyon olamamış ve dolayısıyla halen dördüncü yıldızı takamamıştır.
  • 9656
    hakkında yanlış algılar yapılmaya devam edilen eski hocamız. açık söyleyeyim şu adamın gitmesine yakın ve gittikten sonra yaptığı bir çok ropörtaja tilt olmuş birisiyim. ancak roberto mancini ve cesare prandelli'nin günahlarının bu adama yüklenmesi de komik yani.

    1. alex telles ve armindo bruma konusu;
    kendisi göreve geldiği sezon sahada sadece 5 yabancı futbolcu kullanabiliyorduk. fernando muslera, aurelien chedjou, felipe melo, wesley sneijder. senin 4 tane dokunulmaz bankon vardı. hem bruma'yı hem alex telles'i oynatabilmen mümkün değildi. bunun yanı sıra iki bölgede de eli ayağı düzgün yerli bir alternatif de yoktu. zaman zaman olcan adın'ı sol beke çekti sağ kanatta armindo bruma'yı oynattı. zaman zaman da umut bulut'u sağ açığa çekti sol bekte alex telles'i oynattı. çünkü elindeki yabancı kontejanı başka türlüsüne izin vermiyordu. ayrıca belirtmek isterim ki önce albert riera'yı sonra alex telles'i oynatacak imkanı ve rahatlığı olmasına rağmen sol bekte sabri sarıoğlu'nu oynatan roberto mancini'ydi. sabri'nin sol bekten muslera'ya attığı ve neredeyse gol olan o efsane geri pas bir çoğunuzun aklındadır eminim. o pas için yaptığı açıklama da burada. https://www.sporx.com/...yorum-SXHBQ351773SXQ

    2. amrabat'ın transferi konusu;
    amrabat daha hamza hoca gelmeden satın alma opsiyonu ile kiralanmıştı zaten. o konuda hamza hamzaoğlu'nun amrabat'a yalvarmak dışında yapabileceği hiç bir şey yoktu. mancini döneminde amrabat öyle bir dibe vurmuştu ki. ocak ayında 2. lig takımına gol attığı kupa maçında attığı golden sonra ıslıkladı kendisini taraftar. gitsin de ontivero'lara, hajroviç'lere kontejan açılsın diye. nordin amrabat buradan küs gitti, sonra yabancı sınırı da daraldı, hoca değişti o oldu bu oldu derken geri dönmek istemedi. yoksa o yaz 2 günde bir ağız ishali olmuşcasına mikrofon görünce konuşan hamza hamzaoğlu en az 3-4 kere amrabat'ı takımda düşündüğünü söylemişti.

    3. bruma'nın transferi konusu;
    adama 11 milyon euro yatırım yapıp getirmişsin. 2 ay sonra 2. babası olarak gördüğü hoca kovulmuş. yeni hoca gelmiş yüzüne bakmamış basın toplantılarında gömmüş. sonra çaprazları kopmuş sonra bi daha yeni hoca gelmiş o da yüzüne bakmamış. adamın günden güne değeri düşüyordu ki sociedad'a gittiğinde bir çoğumuz keşke o opsiyonu kullansalar diye bekliyorduk. cidden kötü dönemler geçirdi bizde. adam buhran dolu bir süreçten sonra bi hava değişikliğine gitmek istedi ki hamza hamzaoğlu o dönem bruma'nın nasıl yalvardığını kendisi anlatmıştı.

    4. selçuk, burak, yasin, umut, hamit konusu;
    yedekleri yekta kurtuluş, tarık çamdal,umut gündoğan, amatör takım fatihi sinan gümüş, kaan baysal ve furkan özçal olduğu için tartışmaya değer bir konu olduğunu bile düşünmüyorum.

    5. felipe melo'nun satılması konusu;
    melo'nun transferi tamamen kendi kararıydı. takım arkadaşlarıyla arası açılmıştı son sezonunda. üzerine bir de beşiktaş taraftarı kapısında toplanmıştı bir gece. okulda çocuklarının eline tehtid yazılı kağıtlar tutuşturuluyordu. melo'nun burada huzuru kalmamıştı. dursun özbek de duygun yarsuvat dede de aziz yıldırım ve yıldırım demiören gibi dostlarının ne düşündüklerini pek bir önemsediğinden sahip çıkmadı. 4. yıldızı takıp gitmeyi kafasına koymuştu. daha şampiyonluk kutlamalarında zaten burada misyonumu tamamladım gideceğim gibilerinden laflar etti.

    6. sabri sarıoğlu'nun zamlı sözleşmesi konusu;
    hamza hamzaoğlu galatasaray'a hoca olurken kendi maaşını konuşabilmiş mi ki sabri sarıoğlu'nun yenilenen sözleşmesinde kaç para kazanacağını konuşabilsin? bu sözleşme cüneyt tanman ve dursun özbek isimli 2 beceriksizin bok yemesidir tamamen. hoca da çıkıp mikrofonlara başkan sabri'ye bu kadar maaş verilir mi yaa deyip oyuncusunu ve başkanını taraftarın önüne atacak hali yok. tabi ki onure edecek.

    7. kötü geçen transfer dönemi konusu;
    gerçekten böyle olmasını kendisi mi istedi, cidden evlatçı ve vasat sevici miydi yoksa eldeki şartlar nedeniyle mi böyle davrandı bilmiyorum. ancak biz o para harcamadığımız transfer dönemine rağmen avrupa'dan 1+1 yıl men edildik o sene. iyi bir transfer dönemi geçirsek daha okkalı bir men cezası alacağımız su götürmez bir gerçekti. ffp belasından ceza yiyecek olmasak, ekonomimiz çok iyi olsa bile jem karacan, jose rodrigues gelir miydi? bu soruya hiç birimiz kesinlikle gelmezdi daha iyi oyuncular isterdi diyemeyiz. bu da bir gerçek.

    8. sneijder konusu.
    en skorer sezonunu didier drogba'nın indirdiği toplara bam bam vurduğu roberto mancini döneminde geçirse de, playmaker olarak göze en hoş gelen futbolu hamza hamzaoğlu döneminde oynadığı konusunda bir çok yazar hemfikirdir bence. ne olduysa josef'in dizini sakatladığı o derbiden sonra oldu. bi daha eski şutlarını atamadı.

    açıkçası ben kendisinin bazı karakteristik özellikleri nedeniyle büyük takım çalıştırabileceğini düşünmüyorum. dahası ciddi bir iletişim sorunu var ve üzerine yapışan o vasat sevici akhisar hocası kalıbından çıkabileceğini de düşünmüyorum. ama bazı gerçekler de ortada. çarpıtmanın bir mantığı yok.
  • 9657
    ismini ne zaman sol frame'de görsem bende pasif karakterli insan çağrışımı yapan eski teknik direktörümüz.

    ama ona rağmen geçmişe dönüp bakınca 3 kupa kazandı, şampiyonlar ligi'nde de o salak saçma kadroyla 3. oldu ki yasin öztekin denen futbolcumsu insan benfica maçında boş kaleye topu yuvarlasa gruptan da çıkacaktı kendisi.

    hayat garip işte. belki dursun denen iş bilmez ile değil de mustafa cengiz ile çalışsa bambaşka bir teknik adama dönüşebilirdi.

    son olarak; gençlerbirliği'nde oynattığı pozitif futbolu beğeniyorum.
  • 9660
    2001'den sonra görece en iyi galatasaray futbol takımı kadrosuyla psikolojik olarak aylar önce lige havlu atan, matematiksel olarak da nisan ayında fener'e şampiyonluk kutlatan roberto mancini 'yi, 24 sezon aradan sonra * bir finalde fener'e kupa kaybederek (ki bu verdiği kupa, halihazırda fenerbahçe futbol takımı 'nın kazandığı son resmi kupa. jan olde riekerink bile daha iyi bir fener'e kupa vermedi, akhisarspor bile bunları finalde yendi.) galatasaray kariyerine başlayan, galatasaray tarihi'nin açık ara en kötü şampiyonlar ligi performansını gösteren, gelenden gidenden 3-4 yiyen, geldiği günden bu yana 3 kuruşluk futbol oynatmayı becerememiş olan cesare prandelli'yi bir değer olarak görüp, bu ikilinin * üstüne geldiği gibi sezonu * alınabilecek 3 kupanın 3'ünü alarak kapadığı halde kendisini sürekli vizyonsuzlukla, vasat sevicilikle itham eden yazarları ortaya çıkarmış olan teknik direktör.

    son bir ekleme: beşiktaş-trabzonspor-başakşehir üçlüsünü deplasmanda yenebilen son galatasaray futbol takımı teknik direktörüdür. kendisi gittiğinden beri bu 3 deplasmanda beraberliğimiz yok bile doğru dürüst. defalarca fark yedik hatta bu 3 deplasmanda da.
  • 9662
    vasıfsız dahi olsa sırf yerli diye transfer ettirilen oyuncular, sırf yerli diye sözleşmesi uzatılan oyuncular, sırf yerli diye sahada forma şansı bulan yeteneksiz oyuncular vs vs.

    bu adam akp zihniyetinin ete kemiğe bürünmüş halidir; yani liyakat diye bir kavram onun için sözkonusu değildir, oyuncunun kimliğinde tc yazıyor ise o kişi bir kaç adım öndedir.

    galatasaray sayesinde kendisi şampiyonluk kazanmıştır ki yere batsın o şampiyonluk da.
    zira içinde adalet ve liyakat olmayan hiçbir şeye tahammülüm yok benim.
  • 9663
    hep aynı tartışmaların öznesi olan teknik direktör.

    bir taraf kötü futbol oynattığını söylüyor, bir taraf kulüp tarihinin en büyük başarılarından birine imza attığını söylüyor. bir taraf kendisine kulüpte futbolculuk yaptığı için özel anlam yüklüyor, bir taraf bunun hoca değerlendirmede kriter olmaması gerektiğini savunuyor. bir taraf yaptığı akla ziyan transferleri hatırlatıyor, bir taraf başkanının basiretsizliğini hatırlatıp o transferleri yönetime ihale ediyor. bir taraf yıldız 10 numarasına kötü muamele yaptığını söylüyor, bir taraf o oyuncunun kulüpteki en iyi sezonunu aynı hocayla geçirdiğini söylüyor. bir taraf yerli kaptanlar özelinde yerli sevicilik yaptığını söylüyor, bir taraf böyle bir durum olmadığını, sırf o oyuncular iyi oyuncu oldukları için el üstünde tuttuğunu söylüyor. bir taraf anadolu takımlarındaki başarılı süreçlerini hatırlatıyor, bir taraf "e burası anadolu takımı değil, büyük takım hocası enerjisi yok, gitsin o anadolu takımını çalıştırmaya devam etsin" diyor.

    arkadaşlar bu modelin aynısından fener'de de var bir tane. fenerliler şu tartışmaya girince konuyu değiştiriyorum, internetteyse ileri sarıyorum videoyu. burada bari olmasın artık.

    ha, hamza hamzaoğlu'nun gelecekte bir dönem daha galatasaray'a geleceğine adım gibi eminim bu arada, onu da söyleyeyim. bu benzerlikler burada bitmez.
  • 9664
    kupa beyi ile mesaj kutusundan kendisi hakkında konuşurken ben hamza hamzaoğlu'nun bir daha galatasaray'da teknik direktör olamayacağını düşündüğümü ve taraftarın da istemeyeceğini söyledim. o da bir kere daha denenir, yaşı da daha 50, rüştünü çoktan ispatladı zaten dedi.

    ben de sizin görüşlerinizi merak ettiğim için bir anket oluşturma gereği duydum.

    hamza hamzaoğlu'nu fatih terim'den sonra galatasaray'ın başında görmek ister misiniz?

    https://anketinho.com/1610
  • 9666
    en büyük hatası basınla ve dolayısıyla taraftarla iletişim konusuydu. zannedersem oyun planını direk puan odaklı ve şampiyonluk hesabıyla kurgulamıştı. helali hoş olsun ilk senesi çok büyük iş başarmıştır ama sonraki sene transferleri açıklamaları yer yer enteresan kadro seçimleriyle maalesef kredisini erken tüketti benim gözümde. allah yolunu bahtını açık etsin.
  • 9668
    yerli sevici kim var ise onun karşısında dururum. her ne kadar bizlere 3 kupa kazandırmış olsa da mikrofonlara konuştuğu zamanlar çileden çıkıyordum.

    galatasaray spor kulübünde her kim taraftarı karşısına alıp, bildiğini okumaya çalıştıysa maksimum bir kaç dönem kalmıştır ve gönderilmiştir.

    kendisi inatla taraftarın üzerine oynamıştı. tabi dönemin başkanı yüzünden de olabilir ama yönetici dediğin insan her kesimi idare etmeli. kendisi bu konuda oldukça başarısız bir süreç geçirmiştir.

    dilerim bir daha takımımızın başına gelemez. galatasaray vizyonu büyük, ilerici bir takımdır.
  • 9670
    20. şampiyonlukta takıma son haftalarda gelip takımın ihtiyacı olan şeyi yani motivasyonu vermiştir. galatasaray'a rakiplerinden önce dördüncü yıldızı takma fırsatını vermiş galatasaray da ona ligde şampiyonluk yasamis teknik direktörlerden biri olma şansını sunmuştur. bunlar güzel anılar ancak kendisini asla takımın başında görmek istemem. ffp dolayısıyla ceza almamız gundemdeyken armayla ilgili yaptığı açıklamaları asla unutmayacağım. yolu açık ve bizden uzak olsun.
  • 9673
    yanlış hatırlamıyorsam ekşi sözlük'te görmüştüm, "galatasaray'ı diğer kulüplerden ayıran sebep" şeklinde bir başlık vardı. galatasaray neden sürekli başarılı oluyor, başarısız bir dönem yaşarsa nasıl hızlıca toparlanıp tekrar yükseliyor diye bir tartışma yapılıyordu. o konuda yorum yazan rakip takım taraftarları bile galatasaraylıların başarısızlığa tahammül etmediğini, bahanelerin arkasına sığınarak yetersiz hocaları veya oyuncuları korumadığını, işini iyi yapmayanı gözünün yaşına bakmadan postaladığını ve bu sayede başarılı olduğunu itiraf ediyor, "keşke bizim taraftar kitlemiz de böyle şuurlu olsa" diye dert yanıyorlardı.

    maalesef hamza hamzaoğlu'nu tekrar galatasaray'ın başında görmek isteyen taraftar kitlesi bu prensibin tam aksi istikamette gitmektedir. bu kitle eğer bir gün çoğunluğa erişirse, galatasaray da diğer rakipleri gibi sıradan bir takım olmaya mahkum kalacaktır. yetersiz isimlerle duygusal bağ kurarak çocukluk eden, bir sezonluk başarıya takılıp kalırken diğer sezondaki rezaleti görmeyi reddeden, "ziraat türkiye kupası, türkiye süper kupası, türkiye hiper kupası, türkiye atçükünekonankelebek kupası"* gibi zavallı organizasyonlarda alınmış kupaları başarıdan sayan, analitik düşünmeyen, "bilmemkim için çok ümitlendik ama olmadı, öyleyse gider başka birini buluruz" deme cesaretini gösteremeyen taraftar, üzgünüm ki sadece galatasaray'ı küçültecektir.

    hamzaoğlu için ben de çok hayal kurmuştum, çok büyük işler yapmasını istedim. kendisi galatasaray'ın başındayken her yaptığını bu doğrultuda yorumladım, bir bildiği vardır dedim. yanlışlarını düzeltecektir dedim, bekledim, umut ettim. fakat istisnasız her seferinde hayal kırıklığına uğradım. şimdi, 2020 yılında açıkça görüleceği üzere bu adamın istidadı bu kadar. yabancı sınırının kalktığı günden itibaren artık onun yeri anadolu takımları.

    artık uğraşıp durmayalım bu adamcağızla.
  • 9675
    türk olduğu için değil; basiretsiz olduğu için, ne konuşması ve nasıl konuşması gerektiğini bilmediği için, büyük takımda çalışmanın gerekliliklerini bilmediği için, globalleşen dünyada yerel kalmanın sıkıntılarını çekmeyi istediği için bu takımın başına bir daha gelmemelidir.

    gerets carrusca'ları aldırdı diyerek alınan, ancak tutmayan; o dönem herkesin çok ümitlendiği transferi konuşmak çok kolay tabi. açalım bakalım tarih sayfalarını gerets o dönem ne istemiş, yönetim kimi almış. maniche-gravesen isteyen adama inamoto alırsan sonuçlarına katlanırsın ve bu hiçbir şekilde hocanın suçu da olmaz. ayrıca bir önceki yıl ekstra çaba sarfetmiş, duygusal müthiş iniş çıkışlar yaşamış takımın gazının kaçması, motorunun yanması da normaldir.

    kalli'yi ele alalım, hiçbir zaman dememiştir ki "yahu bende kral var, necati var, ümit var, hasan kabze var zımba gibi çocuklar üstüne serkan çalık geldi; nonda'yı alırsak bunlar küser şimdi" diye. çat diye aldırdı nonda'yı, öyle böyle demedi; sonuç? o nonda geldi ve en kritik maçtaki en kritik golü attı mı? attı.

    sol beke volkan yaman alınmış, takımımızın da yanılmıyorsam uzun yıllar sonra da ilk frikik golünü atmıştı. üstelik yıllardır illallah ettiğimiz bir orhan ak gerçeğinden de kurtarmıştı bizi. hepimiz kendi aramızda eğleniyorduk "gerçek carlos bu olum" diye. kalli naptı? onla yetinmedi, üstüne hakan balta'yı aldırdı manisa'dan sol beke. sonuç? balta senelerce hizmet etti, volkan da 1-2 sene daha takılıp eskişehir falan gezdi. kalli en iyiye ulaşana kadar pes etmedi yani.

    gelelim hamza'nın yaptıklarına, burak gibi golcü mü var dedi, gomez'i aldırmadı. sonuç? gomez gol kralı. umut'un sözleşmesini onlar uzatmasa ben uzatacaktım dedi mi? dedi. sonuç? adama yapmadık şeyi bırakmadık gidene kadar, karakterli düzgün de birisiydi ama yetersizdi; hamza'nın öngörüsüzlüğünün sebebini günahını çekmek zorunda bıraktık. sen şimdi ekonomik olarak daha kötü olduğumuz bir ortamda 5. santrafor olarak nonda'yı aldıran adamla, umut'u üzmeyelim; burak değerimiz diyen adamı karşılaştırırsan sonuç hüsran olur. ha kalli umut-burak kalsın başka almayalım dese, o ikiliden posasını çıkarana kadar performans alırdı o ayrı.

    sonuç olarak taktik teknik değerlendirmeye hiç girmeden, sırf transfer hamleleri ve söylemleriyle bile karşılaştırdığımızda neden gelmemesi gerektiğini görüyoruz. şampiyonluk için çok teşekkür ederiz, sağolsun varolsun ama sayesinde çöpe attığımız 2 senenin ve 40 milyon euro harcayıp 0'dan kurduğumuz kadronun da baş mimarlarından olduğunu atlamamamız gerekiyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın