• 104
    sözlük dertleşme duvarı kapalı olduğundan bir kaç kelime buraya yazmak istedim.

    uzunca süren bir ilişkim bugün itibarıyla sonlandı. onca emek, sevgi hepsi bir anda yok olup gitti. ilmek ilmek her zerresini sevgiyle, emekle aşılasanızda bir ilişkide, kolayca bitebiliyor...

    ağlamak pek bana göre değil. umarım beni yalnızlar kervanına kabul edersiniz sözlük :)

    #bizehersevdadangeriyekalansadecegalatasaray
  • 105
    kurak bir düzlüğün üzerinde bir yerler, +20 küsur metre, sebepsiz bir betonun üzeri...

    sen bir elde telefon uzaklaşırken usul usul çöktük o şekilsiz betona... ne dönüp kulak kabartabildik, ne de kalkıp gidebildik...
    geri dönüp oturduğunda gözüme toz kaçtı hissiyatıyla yalan söylerken usul usul gözyaşı döküyorduk aslında be galatasaray...

    sen elindekini bırakıp geldikten sonra oluşan sessizlikte kadıköy dönüşü beş dakika sessizlik protestosu yapan tribüne dönüp bakan topçular gibi keserken içimizdeki gelgitlerde boğuluyorduk. tüm şirinliğinle bişey mi oldu garip görünüyorsun derken seni gördüğüm zaman diye inleyen tribünlere inat yalancı bir gülümseme ile geçiştiriyorduk...

    senden çok öncelerinde bile böğürüyorduk, zaten aşklar hep yalan dolan sonu hep acı hüsran diye...

    --- alıntı ---
    biz sevmekten mahkumuz
    müebbet ödül bize
    ölmek kurtuluş ama
    intihar haram bize

    --- alıntı ---
  • 106
    arkadaşlar selam,

    bir kaç entry'de bahsetmiştim yaklaşık 6 ay önce yeni bir işe başladım. işim epey dönemsel ekim-şubat arası yoğun, kalan aylar rahat. dolayısıyla ilk 5,5 aylık dönemim rahat dönemdeydi, 1 eğitim tamamladım, ara ara okumalar yapıp sorular sordum vs. iş hakkında genel bi fikrim var yani. ama şimdi yenileme dönemi geldi, pratiğe dökmem gereken, pratiğini öğrenmem gereken zamanlardayım. ekibim üç kişi ben, seniorum ve juniorum.

    jr benden 7 ay önce başlamış işe, dolayısıyla geçen seneki yenileme dönemini de görmüş ve bir miktar tecrübesi var. sr ile de iyi ilişkiler içerisinde. benim sr, jr olaydan daha iyi anladığı için her işi ona paslıyor, kendi aralarında konuşmalar iş yapmalar falan, yanlarına geçip dinlemeye çalışsam da bana anlatan olmuyor ve haliyle işi öğrenemeyip boş oturmaya devam ediyorum. bu gidiş değişmezse kendimi kapının önünde bulmaktan çekiniyorum, kaldı ki böyle devam edecek bile olsa yattığım yerden para kazanmak değil, aşama katetmek istiyorum. napmam gerekiyor tam bilemiyorum da, güzel beyaz yaka abilerim varsa tavsiye alabilirim.
  • 108
    hunharca ağlamak istiyorum sözlük. iki yıldır atanma umuduyla bekledim atanamadım, ailem boşanıyor, ben işsizim. hayat çok ama çok boktan geçiyor be sözlük.

    iş başvurularımdan haber yok. devlet dairesi olmasına rağmen halen bekletiyorlar. yeni eve taşınıyoruz, yeni bir düzen. her şey karma karışık. ne yapacağım bilmiyorum be sözlük sabır ettik sabır ettik ama artık yoruldum be yav :(
  • 109
    bugün doğum günüm ve hiç heyecan duymuyorum sevgili sözlük.

    tamam kabul hiçbir şeyin eski heyecanı olmaz derler ancak nedendir bilinmez depresif ruh halinden bir türlü çıkamıyorum. ara ara o belirsizlik bulutunu yırtıp geçmeye çalışsam da yalnızca kafamı çıkarabiliyorum da azıcık nefes alabiliyorum sanki.

    uzun bir kafayı boşaltma ihtiyacı hasıl olmuş belli ki. hadi hayırlısı.
  • 112
    hissizleştim be sözlük. artık hiç kimseye, hiçbir şeye karşı olumlu veya olumsuz bir şey hissedemiyorum. son 1-2 yılda kendimi getirdiğim noktaya ben bile şaşırıyorum, anlayamıyorum artık. küçükken ailem için yaşadığımı, sahip olduğum şeyleri onlara borçlu olduğumu bilerek yaşardım. sonraki yıllarda önce benim istemeden de olsa hayatını mahvettiğim kız ve daha sonrasında da diğer kızların benim hayatımı mahvetmesinden sonra kimseye karşı bir şey hissedemiyorum artık. 25 yaşındayım, 2-3 yıl öncesine kadar hep yaşımdan daha olgun olduğum söylendi ve ben de buna inanıyordum ancak yıllar geçtikçe çocuklaşıyor gibiyim. diğer taraftan 1 ders yüzünden okulu hala bitiremedim ve aileme karşı bir utancım var. en kötüsü de kendimi çok güçsüz hissediyorum, nasıl olacak bilmiyorum..
  • 113
    bugün, beni annem kadar, annem kadar sevdiğim, 4 ile 7 yaşlarında iki yavru sahibi teyzemin ikinci kere, adını bile anmak istemediğim o illet hastalığa yakalandığını öğrendim. 3 yıl önce bu haberi ilk aldığımızda dünya başımıza yıkılmıştı. bazı doktorların o soğuk yüzü, hastalığı duyanların yüz ifadesi, çocuklarının anormal bir durum olduğunu ne kadar uğraşsak da farketmesi..kabus gibi günlerdi.

    tehlikenin geçtiğini ve hastalığın kontrol altına alındığını öğrendiğimizde yaşadığımız mutluluk da bir o kadar anlatılamazdı. sonraki aylar, yıllar hep o günleri acı bir hatıra olarak şükürle anmakla geçti.

    tekrar ağrıları başladığını öğrendiğimizde ise hiçbirimiz kötü senaryoyu düşünmek bile istemedik. insan içten içe öyle bir haberi kaldıramayacağını bunun olamayacağını, olmaması gerektiğini söylüyor.

    gelin görün ki o lanet haberi bir daha aldık. hastalık ilaçlara karşı şekil değiştirmiş falan filan.

    nick altına yazmanıza ya da mesaj atmanıza gerçekten gerek yok. hepinizin duyarlı insanlar olduğunu biliyorum. tek isteğim içten şekilde dua etmeniz. olumlu enerjiler göndermeniz.

    allah kimseyi sağlıkla, sevdiklerinin yokluğunun ihtimaliyle bile sınamasın.

    sağlıkla kalın.
  • 114
    hiçbir şekilde kötülük etmedim ki ona ben...

    hayatımda 2. defa kahve içmek istiyordum sadece. "sana bir kahve ısmarlayabilir miyim?" diye soramadan daha "neden oturuyoruz anlamadım, gerek duymuyorum buna" dedi be sözlük...

    hayatımın içine edilmiş, eriyorum ben ama bak yine sana koşuyorum diyemeden start öncesi hatalı çıkış yapan atlet misali diskalifiye etti beni aşk koşusundan...
  • 115
    bugün öğle yemeğimi yediğim bir restaurant'ta '' sandalyeniz boşsa alabilir miyim'' diye sordular sözlük.

    ''tabi'' dedim.

    15 dakika sonra başka bir grup geldi yine sandalyemi sordular. onlara da ''tabi'' dedim.

    koca masada tek sandalyede karşı masalardan gelen müstehzi kahkahalar eşliğinde yedim yemeğimi.

    yukardan çekildiğinde hüzünlü bir kareydim bugün.

    birileri belamı vermiş. belli.

    :(
  • 116
    galatasaray sözlük sinirlenme duvarı yazı yazmaya kapalı olduğu için buraya yazayım dedim.

    40’ıma girerken gümrük müşavirliği sınavına hazırlanıyorum. staj dönemi dışında hayatımda hiç müşavirlik veya yardımcılığı yapmadım, gümrüklerle ilgili herhangi bir işte çalışmadım.

    herifler bir sorular soruyor aklınız hayaliniz durur. 92 sayfalık bir yönetmelik düşünün 100 soruda sadece bir soru var o yönetmelikten, onda da koca yönetmelikteki bilmem ne maddesinin bilmem ne fıkrasının bilmem ne bendindeki bir cümleyi alıyorlar içine bir tane kelime ekliyorlar, hangisi yanlıştır/doğrudur diye soruyorlar, o cümleyi ezbere bilmiyorsan ziki tutuyorsun. mesela laboratuvar yönetmeliğindeki birim sorumlusunun, yardımcısının, falanın, filanın görevlerinden bana ne amk! laboratuvar müdürü mü olacağım, müşavir mi? yüzlerce kanun, tebliğ ve yönetmelik var. arkadaş sen niye kanunlardan soru soruyorsun ki bana kanunu yorumlat hukuk fakültesindeki gibi.

    başarı şansı % 15 gibi bir oran. nah alırsın diyin ben de derdinizi bileyim. ha bu arada bunu geçersen mülakatta elenme ihtimalin de %20.

    bele vaziyetin içine soxum.
  • 118
    keşke futboldan nefret eden, ince sesli, keşmir fularlı, babet çoraplı, artistik buz pateni seven bir jazz tutkunu olsaydım.

    hayatına galatasaray'ın aldığı sonuçların etkisiyle devam eden, galatasaray iyi oldukça hayata iyi bakabilen milyonlarca bağımlı var.

    çok zoruma gidiyor galatasaray'ı böyle görmek. bize bu mereti alıştıranın allah belasını versin.

    reisin* sözüyle entry'imi sonlandırmak istiyorum:
    "günün sonunda ne olursa olsun biz mutsuz ve yalnızız."
  • 121
    ankara’da yüksek hızlı tren kazası oldu. 7 vatandaşımızın hayatını kaybettiği açıklandı. 46 yaralı var. ölenlere allah rahmet eylesin, ailelerine sabır versin. yaralılara acil şifalar dilerim.

    bu işi yönetenler acaba istifa etmeyi düşünmezler mi? ülkemizde sıklıkla tren kazaları oluyor. sorumluluları ne gibi cezalar alıyor bilen var mı? başka hangi ülkede bu sıklıkta tren kazası oluyor?
  • 123
    dertleşme duvarı kapalı, buraya yazıyorum. en yakın arkadaşımın vefasız ve nankör olduğunu öğrendim, sezdim. en yakın arkadaşım olmaması gerektiğini anladım. paylaşılan yıllar, onca zaman, onca kafa. insanlar nasıl bozuk para gibi harcayabiliyorlar bazı şeyleri. nasıl bu kadar kolay? dostluk kavramına inanmıyorum. sadece belirli bir zamanda vakit paylaşmak var. menfaatler ve çıkarlar var.
    "bir daha yalnız sana bağlı olmayan şeyleri ciddiye alma.aşk,dostluk,ün gibi."
    cesare pavese
  • 125
    dertlesme duvari kapali buraya yazayim bende.

    bittim be sözlüklük tükendim yeminle. hayatimda hicbir şey yolunda gitmiyorken , problemin sehirler olmadigini insanlar da oldugunu bile bile hayatimi baska bir sehre tasidim. tasindigim sehir de birisine asik oldum hemde çok fena be sözlük. hersey çok güzel giderken hicbirsey demeden oylesine gitti birakti. günlerdir mesaj atiyorum uzun uzun paragraflar kuruyorum yaziyorum ama görmesine ragmen tek bir kelime etmedi. dün gece yine yazdım okumamasina ragmen , tek bir kez konusmak istiyorum dedim tek bir kez. gelen mesaj " beni rahatsız etme artık olmadı olmuyor " idi. tek bir kelime tek bir kötü davranis da bulunmamisken kendisine karsi bunu yazdi bugun.

    çok yorgunum sözlük çok , hicbirsey yapasim gelmiyor tükendim galiba. yolun sonuna mi geliyoruz acaba...
App Store'dan indirin Google Play'den alın