• 23730
    baya bir taraftarının ısrarlı belhanda ve selçuk tercihlerinden dolayı kötü oynadığını düşündüğü takım. halbuki diğer alternatifler donk, nzonzi, seri, taylan filan oynasa fazla fazla artı 2 puan almıştık şimdiye kadar.

    çünkü sorun takımın kurgusunda. 2-5-3 veya 4-1–4-1 oyun dizilişinde en etkili tarafının çizgi oyuncuların olması lazım. feghouli ve babel’in durağanlığı ve kreatiflikten yoksun oyunları bütün orta saha oyuncularını baltalıyor. işin garibi sistemi çıkmaza sokan bu iki oyuncu gayet de değerli oyuncular ama ikinci forvet/forvet arkası oynarlarsa. çünkü fiziksel kapasiteleri ve halihazır mental durumları o bölgeyi istiyor.

    evet fatih hoca’nın inadı bu kara tabloya sürükledi. ama aynı nefret edilen futbolcuları oynatma inadından değil, elindeki futbolculara uygun bir saha dizilişi güncellenmesine gitmeme inadından.
  • 23732
    takımın bütün oynadığı maçların biri tarafından analiz edilip transferin ona göre yapılması lazım. eğer transfer fatih hocamın eline bırakılırsa işimiz gerçekten zor. iyi futbolcu almak iyi transfer yaptığımız anlamına gelmiyor. ne oynayacağımızı bilerek elimizdeki oyuncuları da göz önüne alarak transfer yapılmalı. ben şahsen çok aşırı bir eksiğimiz olduğunu düşünmüyorum.

    artık sağ ve sol beklerin kısırlığı o kadar gına getirdi ki belhanda’ya gelemiyorum bile. acilen bekler konusuna çözüm bulmamız lazım. sağ bek linnes ve şener’le idare eder ama artık bir sol bekimiz olmalı. bir de selçuk’tan artık beklentilerimiz olmamalı. belhanda’da çok iyi paralar beklemeden en az zararla elden çıkarılarak yerine bir oyuncu alırsak başka birşeye ihtiyacımız olduğunu düşünmüyorum. tabi bir de iyi bir teknik taktik ve sistem bilgisine ihtiyacımız var.

    niye sadece bekler konusuna gelirsek; ben futbolcularımızı sistemli bir futbolda görmeden artık hiçbir futbolcumuzu eleştirmek istemiyorum. hücum yapamıyoruz, kontra atak yapamıyoruz, savunma yapamıyoruz, kapalı takımları açamıyoruz, açık takımlara bile isabetli şut çekemiyoruz. bu kadar olumsuzluk bu kaliteli takımın yapacağı iş değil arkadaşlar.

    herşeyi bir kenara bıraktım dün ki maçta iyi oynadığımızı söylemek de akıl alır gibi değil. maalesef fatih hocam işler ters gittiğinde mutlaka bir gündem oluşturuyor. bu bazen futbolcular oluyor, bazen yönetim tarafından yalnız bırakıldığı oluyor, bazen de medya oluyor. ama bizim ne yapmaya çalıştığımız, kendisinin nasıl bir sistemle oynadığı, antremanlarda nasıl çalıştıkları konularına hiç değinmiyor. arkadaşlar sıkıntı büyük ve maalesef yönetim de dahil kendisine kimse hesap soramadınız gibi buradan yazdıklarımız bile fatih terim düşmanlığı altında ifşalanıyor.

    bu sene de belki şampiyon olacak bu takım imkansız değil ama şunu defalarca yazdım yine yazıyorum anlık patlamalar yaşayacağız. ama avrupa’da orta sıradaki sistemsel bir takıma bile diş geçiremeyeceğiz. çünkü bir kaç sprinter futbolcuyla olacak işler değil bu. belli bir otun planın olmadan avrupa’da başarıya ulaşmak zor ki iki sezondur şampiyonalar ligi serüvenimiz tam anlamıyla rezalet. ligin abartısız en kötü takımı olduk. türkiye liginde de bizden hiç bir takım çekinmez oldu. öndelerken bile savunma yapma gereği hissetmiyorlar. o derece sıradanlaştı takım. umarım artık yönetim tarafından bu işe bir çare bulunur. bu bir menajer mi olur, yeni bir teknik heyet mi olur bilmem ama asıl değişikliği bu kısımda yapmalıyız.

    akıl alır gibi değil son zamanlarda yüzümüzü güldüren ve birlik olduğumuz tek maç tuzla maçı. o da sadece ikinci ayağında. artık biz güzel futbolu özledik. kargaşa, kaos ve kavgaları değil. ve çok eminim ki bu kötü futbol ve adaletsiz tercihler futbolcularla teknik heyetin arasını da zamanla açacaktır.
  • 23733
    galatasaray futbol kulübünde artık alınması elzem olan bazı kuralları hatta kanun niteliğinde kayıt altına alınması gereken şeyleri aşağıda belirtiyorum.

    1-transfer edilen herhangi bir futbolcuyu sosyal medyada yerip övüp, kötü zamandada itin bir tarafına sokmamalıyız. daha hiçbir katkı vermeden bağrımıza basıp havalimanında omuzlara alıp futbolcunun bir tarafını kaldırmamalıyız. futbolcu taraftarın iyi niyetini çok rahat bir şekilde suistimal edebiliyor.

    2-modern antrenman methodlarına geçmeliyiz. futbolcu düzgün orta açamadığında, şutu düzgün çekmediğinde vs. hata bir nebze futbolcuya aranabilir ama tamamiyle suçu futbolcuya atmak artık mantık dışı çünkü antrenman methodlarıyla siz futbolcuya yukardaki mevzuları daha iyi yaptırabilirsiniz. artık "top girmeyince girmiyor", "top bizi sevmiyor", hakem şöyleydi, saha böyleydi, rakip şuydu buydu söylemlerinden vazgeçip asıl mevzulara odaklanıp çuvaldızı kendimize batırmalıyız. futbolcu da yukardaki gibi bu ve benzer şikayetlerden nemalanıp üstündeki sorumluluktan çok rahat sıyrılabiliyor.

    3-sahada artık saha parselasyonu, geriden oyun kurma, çizgiye inip veya inmeden daha fazla ortalar açma, dikine oynama, üçgenler kurup paslaşma, defansın arkasına uzun toplar atma, duran top organizasyonları gibi birçok konuyu maçı kaybetsek bile sahada uygulamaya çalışıp birçoğunu gelenek haline getirip uzmanlaşmalıyız.

    4-modern futbol kültürü için tepeden tırnağa profesyonel yardımlar alınıp ne gerekiyorsa çalışmalara acilen başlanıp harekete geçilmeli çünkü avrupayla makas baya açılıyor ve bu hiç iyi değil.

    5-hani bir laf vardır ya "ununa mı ününe mi" diye artık ününe değilde ununa transferler yapmalıyız.

    6-yönetim kurulu artık futbolcularla samimi olmamalı, mesafe koymalı ve ağırlıklarını futbolculara hissettirmeli.

    7-maaş skalası yıllık en fazla 1.500.000 - 2.000.000 euro olmalı ve bu konuda oldukça sıkı kalınmalı.

    8-mümkün olduğunca genç oyuncular transfer edilip elmander gibi imza parasını dert etmeyecek kadar karakterli ve galatasaray gibi büyük bir kulübe geldiğinin farkında olan egolu değilde başarıya aç futbolcu transfer etmeliyiz.
  • 23734
    bu sezon ölüm kalım maçlarının hepsinde ölen takımımızdır. ne yazık ki "eşik" niteliği taşıyan bütün maçları kaybettik. hatta eşik niteliği taşımayan kek maçlarda bile puan kaybettik * * . tam "devre arası gelsin oyuncuların paraları bi şekilde ödensin, linnes ve onyekuru takıma katılsın, satışlar olsun, güzel bir stoper orjinli oyuncu alınsın, iyi de bir devre arası kampı geçirelim lige güzel bir geri dönüş yaparız" diyeceğim, aklıma fatih terimin formsuzluğu geliyor, bu sezonu tepede bitirmek istiyorsak önce hocanın kendine gelmesi gerek maalesef. geçen sezon 4 m alan feghouliye hiç eyvallah etmeyen yarım sezon tribünde oturtan hocanın bu sezon 75 dakikası dün* olmak üzere 5 maç selçuğu izletmesini aklım almıyor. umarım antalya maçında da puan kaybetmeyiz, bari devre arasına biraz moralli girelim.
  • 23735
    babel, belhanda, seri, mariano ve selçuk'un artık olmaması gereken takımdır. bu isimleri artık görmek istemiyorum bu takımda.

    aslında 2019-2020 sezonu başında yapılan transferler kağıt üzerinde iyi isimlerdi ancak 4-1-4-1 oyuncuları değildi. fatih hoca olmayacak düzene ısrar edince oyuncuları da kaybetti görüşündeyim.

    2019-2020 sezon sonuna kadar şu takımla oynayıp en azından türkiye kupasını alıp ligde de 2.liğe oynayabiliriz düşüncesindeyim:

    linnes sağ ya da sola şeklinde düşünülebilir.
    transfer yazdığım yere onyekuru ya da onun gibi hızlı bir adam(daha akıllısı olsa daha iyi).
    soldaki ömer ve taylan ikilisinde de değişimler olabilir. transfer yapılabilirse daha iyi olur tabi. iyi bir oyun kurucu özelliğinde biri alınabilirse baklava düzenli bir 4-4-2 de oynanabilir.
    https://galatasaray11.com/63923

    şu sıralar oynadığımız oyundan çok daha genç oluruz. daha dinamik ve iyi oynayabiliriz bu kadroyla görüşündeyim. yapmamız gerekenler bahsettiğim isimleri göndermek. yedek kulübesini ise altyapıdan isimlerle doldurmak. şimdilik adem, jimmy ve emre mor yedekte kalabilir ama sezon sonu onlara da veda edilmeli.

    yeni sezonda luyindama dönünce donk'un yerine geçer donk da orta sahaya alternatif olur tabi sözleşmesi yenilenirse.

    falcao monaco'da mbappe varken uyum sağlamışlardı. onyekuru bir nebze falcao'ya fayda sağlayıp işini kolaylaştırabilir. onyekuru 2018-2019 sezonunda ikinci yarıda katkı sağlamadan önce çok eleştiriyorduk kendisine oynuyor sadece diye. pas atmıyor illa kaleye şut çekiyor kaçırıyordu. geri geldiğinde bize hangi onyekuru'yu izletir bilemem ama fayda sağladığı dönemdeki onyekuru olursa dediğim gibi falcao'nun da işini rahatlatacaktır. yedek forvet de diagne olur artık ne diyelim. geri gönderecekler gibi kendisini.

    ligin ikinci yarısında da falcao'yu tekli forvet olarak oynatacaksak şimdiden satalım kendisini çünkü falcao olmasının pek bir anlamı olmayacak. satarak ekonomik olarak rahatlarız en azıdan.

    edit: emre akbaba her ne kadar iyileşmiş olsa da formunu yakalaması bu sezon zor olduğu için kendisini hiç düşünmedim. emre-wagner love ikilisi gibi emre-falcao ikilisi de yaratabilirdik oysa. emre form tutsa baklava düzeni bile denenebilir. ama dediğim gibi bu sezon için kendisinden bir beklentim yok.
  • 23736
    en büyük sorunu sağ ve sol bek olan takım. beklerinde tempolu, hücumu düşünen, sıfıra inebilen, indiği zaman isabetli ortalar yapabilen futbolcular olsa şu an birkaç puan daha fazlamız olurdu. stoper ve orta sahada da eksikliğimiz var ama takım içinden de onların halledilebilir olduğunu düşünüyorum. bizim şu an için en büyük eksiğimiz bekler. devre arasında linnes’i döndürüp, her iki bek pozisyonuna da transfer yapmalıyız.

    kaybedilmiş bir şey yok daha. normal şartlarda bu performansla acaba uefa avrupa ligine katılabilir miyiz dememiz lazımdı. ama öyle saçma bir lige sahibiz ki hala birkaç maç üst üste kazansak, bir iki takviye yapsak şampiyonluk potasında olabiliriz. bunu iyi değerlendirmeliyiz. bu sene alınacak bir şampiyonluk özellikle suyun karşı tarafından yıkıma sebep olur.
  • 23738
    2-3 direniş reçetesi var. hızlı ve tempolu oyuncuları takıma bir şekilde doldurmak ve kondisyonlarını iyi ayarlamak. diğer bir reçete ise fb, bjk ve başakşehir'in seri yakalamamasını beklemek. sivas belki bir süre sonra durulabilir.

    1 ay önce uzun bir yazı yazmıştım transferlerle ilgili. şimdi bakınız yapamadım, manuel yazayım. geçen haberleri çıktı zaten. 1-2 aydır oynamıyor olsa da onyekuru'yu geri getirmek gerek. diğer kanada kadro da düşünülmeyen bruma'yı getirmek gerek. iki tane süper hızlı, topu ileriye her şekilde taşıyabilen adamın olması gerek. feghouli ve babel şu an ligdeki diğer takımların tam istediği topçular. çalım yok, tempo zaten yok, koşamıyorlar, arada bir top sürebiliyorlar, arada bir orta açabiliyorlar ve boş toplarda şut çekiyorlar. uzun mesafeli golleri de yok zaten bu sezon. yaratamıyor takım. kısacası korkmuyor takımlar bizim oyuncularımızdan. korkutacak hızlı ve tempolu oyuncular lazım. santrfor konusu için falcao'nun sakatlanmayıp form tutmasını bekleyeceğiz, sanırım diagne geri gelecek. kazançlı bir durum söz konusu. brugge parayı ödeyecek, bunu geri gönderecek. 10+3 ödediğimiz adama bak. her sezon fiyaskomuz var. ben bir de 1 ay önce falcao'yu abd'ye gönderip oraya cavani'yi alalım diyordum. çin de sezonu biten talisca'yı kiralayalım diyordum. çok safım değil mi? orta saha için 2 adam gerekli sanırım. nzonzi gönderildi, seri gönderilecek. seri tutulabilirdi ama tutulmayacaksa tekrar banega zorlanılmalı ve bir ara istenen duncan gibi ve eski oyuncumuz ndiaye gibi tempolu bir adam kazandırılmalı takıma. çok ağırız, çok yavaşız, tempo eksilerde.

    hücum, savunma ve genel anlamda planlamamız ve çalışmamız olmadığı için şu sistemle bu sistemle oynayalım diyemiyorum. mesela kendi sahamızda 4-4-2 görünümlü 4-4-1-1 oynanabilir. beraber hücum, beraber savunma. akbaba hazır olsa falcao ile harika ikili olurlardı buna eminim. deplasmanda da kontra atak seçenekleriyle 4-3-3 çıkabilirdik. hızlı oyuncularımız çok etkili olurdu.

    karakullukçu dün selçuk ve galatasaray için istatistik koymuş. selçuk varken galatasaray kalesinin gördüğü tehlikeler diye. şut ana kaynağı. millet yürüye yürüye geliyor. 10 kişi oynatıyor bizi o adam. zaten mental açıdan 2-3 kişi oynuyoruz hoca ve oyuncular kaynaklı. o yüzden tutturdum tempolu ve hızlı adamlar diye.

    bek için linnes banko olacak, ikinci kaptanlık bile verilmeli. sol bek için ise yine linnes ve nagatomo tarzı tempolu, hızlı bir adam olur umarım. ama orta açabilen kesimden olsun. orta ile gol atmayı özledik şerefsizim. yoksa bekleri stoperden devşirme adamlar olsun isterim hep. stoper konusu donk'a mı bırakılır bilmiyorum. luyindama tarzı bir adam bakılıyor anladığım kadarıyla. o konuda bir şey diyemeyeceğim.

    ayrıca fark ettiyseniz onyekuru, bruma, linnes vs istediğim oyuncular hep takımlarında oynayamayan aylardır maç kondisyonu olmayan adamlar. sarıldığımız adamlar bile hazır değil. bazen diyorum ki aman ne yaparlarsa yapsınlar banane. bunu dedikten 1-2 dakika sonra filan robot gibi aynı şeyleri tekrar düşünmeye başlıyorum. öyle de şizofreni olduk.

    transferler için oyuncular gönderilebilecek mi? ffp de artıya geçebilecek miyiz? bunlar olursa iyi bir dönem geçirebilecek miyiz? bir sürü sorun var. allah yar ve yardımcımız olsun.
  • 23740
    süper lig 2019-2020 sezonunda temel sorunu as kadrosunun çok büyük bölümünün ya futbolu kafasında bitirmiş oyunculardan ya da bedensel olarak yetersiz, beceriksiz, hantal, uyumsuz ve sakat oyunculardan oluşması olan yaş ortalaması aşırı yüksek takım. as kadronun büyük bölümü şu veya bu nedenle alınabilecek verim limiti düşük olan oyunculardan oluşunca başarısızlık kaçınılmaz oluyor.

    sofiane feghouli, younes belhanda, mariano ferreira filho ve selçuk inan futbol kafalarında ve bedenlerinde bitmiş olan oyuncular. bir zamanlar başarılı olan bu futbolcular değerlerinden çok daha yüksek sözleşmeler aldıkları için motivasyonlarını zaman içinde giderek kaybettiler; motivasyonlarının düşmesi sonucunda iyi çalışmadıkları için yeteneklerini de kaybettiler. yaşlanmanın etkisiyle bedensel yeterlilikleri de düştükçe giderek bitik kıvama geldiler. bunlar sahada olduğu sürece takımın ulaşabileceği makimum verimlilik düzeyi hep düşük kalacak.

    yuto nagatomo ve ryan babel yaşlanma sonucunda bedensel yeterlilikleri artık düşmüş, sürekli ve 90 dakika oynayamayacak oyuncular; ancak rotasyonda ve kısa süreli oynatılırlarsa kendilerinden yüksek verim alınabilir.

    nagatomo ve ömer bayram gayret gösterseler de beceri düzeyleri yüksek olmayan oyuncular. bu doğal handikaplarından dolayı yine as kadronun devamlı elemanları olduklarında o kadronun verimlilik düzeyi düşüyor.

    feghouli, selçuk, babel, steven nzonzi, hantal oyuncular. ayrıca, geçen yılki forvetlerimiz eren derdiyok ve mbaye diagne de hantaldı. florin andone'nin sakatlanmasından sonra santrfor oynamaya başlayan 32 yaşındaki adem büyük ile sakatlığından en sonunda dönen 34 yaşındakiradamel falcao garcia'nın da süper hızlı ve hareketli olduğu söylenemez. toplamda 6 kişilik kontenjanı olan orta saha - kanatlar - santrfor bölgelerinde tercih edilen hareketli ve hızlı oyuncu sayısı düştükçe takımın oyun üretme olasılığı da düşüyor. biz ise kimi zaman 6'da 4 hantal oyuncu ile oynamaya çalışıyoruz; halbuki oynamak istediğimiz topa sahip olma oyunu en fazla 1 hantal oyuncuya izin veriyor.

    jean michael seri ve nzonzi kiralık olarak gelmiş, uzun vadeli olmayacaklarını bilen ve uyum sorunları yaşayan oyuncular. buna ek olarak teknik ekiple de anlaşmazlıkları olduğu iddia ediliyor.

    mario lemina ve falcao sakatlık sorunları nedeniyle devamlılığı olmayan ve yine kendilerinden yüksek düzeyde verim alınamayan futbolcular.

    christian luyindama nekadio'nun sakatlanmasının ardından, kaleci mevkisi hariç neredeyse diğer tüm mevkilerde verim limitleri orta ile çok düşük arasında değişen oyuncularla oynuyoruz. böyle bir kadro yapısı ile, oynamayı pek az takımın becerebildiği tek santrfor, çift kanat forvetli ve topa sahip olmaya dayanan oyunu oynamaya çalışınca başarısız oluyoruz.

    elbette ki bu kadronun kurulmasının sorumluluğu yönetim ile teknik ekibin ikisinin de üzerinde ama geçmişten gelen ekonomik çöküntü, yüksek sözleşmeleri nedeniyle oyuncuların satılamaması ve finansal fair play yaptırımları böyle bir kadro yapısının oluşmasına etki etti belli ölçüde.

    yine elbette ki bitik olduklarını milyonlarca taraftarın gördüğü oyuncularda ve bu kadroyla hayata geçirelemeyeceği açık olan oyun planında kesintisiz ısrar etmesi nedeniyle başarısızlığın birincil sorumlusu teknik ekip.

    bunlarla birlikte şu aşamada teknik ekibin değişmesi temelde kadro yapımızdan kaynaklanan ana sorunumuzu çözmeyecek. tersine, takım içi dinamikleri bilmeyen yeni bir teknik ekip kendi deneme - yanılmalarını yaparak daha da zaman kaybettirecek diye düşünüyorum. sorunumuzun çözümünün, aşağıdaki bakınızlarda verilen entry'lerde belirtildiği gibi motivasyon düzeyi yüksek, hareketli, hızlı oyuncular ile as kadromuzun gençleştirilerek dönüştürülmesi ve maaş sınırının aşağılara çekilmesi olduğu düşüncelerine katılıyorum.

    (bkz: galatasaray futbol takımı/@aslolan galatasaraydir)

    (bkz: galatasaray taraftarı/@kazansever)

    düzenleme: son paragraftaki gençleştirilmesi kelimesi gençleştirilerek dönüştürülmesi olarak değiştirildi. florin andone'ye gizli bakınız verildi. üçüncü paragrafın sonundaki verimlilik kelimesi verim ile değiştirildi.
  • 23741
    muslera dışında, 1.5m euro'dan fazla maaş alan tüm oyuncular ile yollarını ayarması gereken futbol takımı.

    durumu özetleyeyim. dursun özbek zamanında alınan tüm oyuncuların maaş durumu skandal. bu yönetim, türklere tl ile sözleşme verdi, pahalı serdar ve maicon'dan çıkıp, marcao ve luyindama ile iyi giderken, diagne ile beraber bu yaz maaş durumunda ipin ucunu kaçırdı. günün sonunda tam hesaplamadım ama 50m euro'dan fazla maaş verdiğimiz, boş bir takıma sahip olduk ve oyuncuların yarısı bizim değil.

    bonservis dönüşü olmayan hiçbir oyuncuya para verilmemeli. nagatomo'yu kiraladık, yarım sezon ücret verdik, bonservisini aldık, 2 sene ücret verdik derken kasadan çıkan 7-8m euro'nun geri gelmesi söz konusu değil, para gitti. ayrıca belirli bir yaş ve tavan maaş belirlenmeli. mesela maksimum 25 yaş, 1m euro maaş. bu hiçbir şekilde esnetilmemeli.

    kiralık oyuncu almada sorun yok. oyuncu onyekuru gibi uygun olur, eyvallah. fakat seri gibi nzonzi gibi andone gibi ciddi maliyetli oyuncuları kiralamanın bir anlamı yok. fernando'dan bonservis aldık, seri'nin 1 yıllık maliyetine gitti. aynı şeyi beşiktaş da yaptı. marcelo'yu sattı, pepe'ye yıllık verdi o parayı.

    hiçbir oyuncu geçmişi için takımda tutulmamalı. selçuk örneğinden ilerleyelim, 2 sene top oynayan selçuk, 2.95m euro'dan oynamadığı tüm seneleri aldı. yani galatasaray, selçuk'a değil, selçuk galatasaray'a borçlu. bu bizim oyuncumuz, bizden biri diyip hiçbir oyuncu ile sözleşme yenilememeliyiz ya da sözleşme imzalamamalıyız.

    yeteneksiz fakat bir şekilde yıllardır kadroda bulunun maliyetli oyuncular ile yollar ayrılmalı. burada ahmet çalık örneği ile devam edelim. kendisi 950bin euro ücret alıyor, emin bayram'dan bir fazlası yok. satamayız, bize belirli bir ekonomik getirisi de yok. külliyen zarar. ivedilikle bu tarz kalitesiz ve pahalı oyuncular yerine altyapıdan isimlerle devam etmeliyiz.

    kadro içinde devam etmemiz gerekip, yukarıda saydığım kritere uymayan, pahalı olan oyuncular ile de sözleşmeyi yapılandırmalıyız. burada da emre akbaba örneği ile devam edelim, maaşı 1.7m euro, bu kabul edilemez derecede pahalı.

    yapılacak çok iş var fakat ilk olarak maaş işini herhangi bir bahaneye -ffp, uefa, tff, ocak, haziran, yönetim, evlat- sığınmadan halletmeliyiz.
  • 23742
    bu sezon takım sürekli bir formasyon arayışında oldu ve bu da oyuncuların sisteme adapte olmasını engelleyerek kafalarını karıştırdığı için sürekliliğe mani oldu. takımın gelecek seneye formasyon olarak 3-1-4-2 veya 3-5-2 formatlarından birinden kesinlikle uzmanlaşması lazım. peki neden üçlü savunma? ilk önce avrupa maçları için savunmamızı daha kalabalık tutmamız gerekiyor çünkü bırakın şampiyonlar ligindeki takımları uefa avrupa ligine katılan kalburüstü takımlara bile ligimizdeki diğer takımlar gibi biz de oyun üstünlüğünü net bir şekilde ortaya koyamıyoruz. avrupa maçlarında ilk amacımız gol yememek olmalı. 3-1-4-2'de sağ kanat ve sol kanadın da savunmaya da gelmesiyle ön libero ile birlikte 1.bölgede baya kalabalık bir hat oluşturarak rakibin yaratıcılığını kısıtlayıp mümkün olduğunca boş alan bırakmamak. buna bağlı olarak da avrupa maçlarında çok hızlı kontra ataklarla karşı kaleye gitmeliyiz. dünyada hala kontra ataklara çözüm bulunamadı ve birçok takım hala kontra ataklardan hem gol atıp hem de gol yemeye devam ediyor. bu sistemlerden birinin hakkı gerçekten verilirse spor toto süper liginde az gol yiyip çok gol atma olasılığını artırıp avrupa maçlarında daha az gol yeme ve maç kazanma ihtimalimizi daha çok artırabiliriz. bizim şu anda kanatlar hiç çalışmadığı için sürekli göbekten delmeye çalışıyoruz ama rakipler zaten direk göbeği kapattığı için yaratıcı oyuncu olmayınca da kilitlenip kalıyoruz. orta sahada bir box to box, bir adam yiyen orta saha, bir de gol ve asist katkısı ve kilit pas özelliği ön plana çıkan bir oyuncu olmalı ve bunlardan iki tanesi cezasına girip gol arayışı içinde olup ayrıca rakip ceza sahasından dönen topları almayı amaçlamalı. bu sistemin en önemli parçası sağ kanat ve sol kanattaki oyuncular olduğu için onların da tempolu olması zaten elzem olup hücum ve savunma özellikleri dengeli bir şekilde yeterli olmalı.
  • 23743
    bugün aklıma takıldı bi internetten baktım. süper ligde üst üste 3 defa şampiyon olan takım hiç oldu mu bizim haricimizde diye. 99-2000 senesinden sonra.
    hiç bir takım süper ligde 3 kez üst üste şampiyon olmamış bizden başka. galiba süper ligde 2 defa üst üste şampiyon olan takım sendromu yaşıyoruz.

    ne alaka derseniz şöyle anlatim. ligimizde üst üste 2 defa şampiyon olan takım ertesi sezon doymuşluk hissine kapılıyor. yani oynanan oyuna önem vermiyor,kafası eserse oynuyor. en en ama en önemlisi konsantrasyon ve motivasyon sorunu yaşıyor. maalesef durum böyle (bizim açımızdan).

    bunu daha önce 2011-12 ve 2012-13 sezonlarından sonra da yaşamıştık. 13/14 sezonunda dehşet bi kadromuz vardı ama o oyuncular önceki senelerde hem avrupada ender rastlanan bir başarı yakalamışlardı hem de 2 sene üst üste şampiyon olmuşlardı. hal böyle olunca takip eden sene kimse bir önceki sene gibi oynamadı veya oynayamadı. bunun için kimseyi suçlayamayız. çünkü kolay kolay kimse zor olan işi 2 defa başardıktan sonra aynı üçüncü işi daha önceki motivasyonla,konsantrasyonla yapmaz. örnek vermek gerekirse iş hayatında veya öğrencilik hayatında zor olan dersin ilk iki sınavından 100 aldığınızda veya zor olan bir işi iki kez üst üste başardığınızda haliyle üçüncüsüne ''e ulan zaten iki defa üst üste hallettim yine hallederim'' diyosunuz.

    peki burda ne yapılması gerekir ? maalesef fazla yapacak bişeyimiz yok. yaz transfer sezonunu bekledik üst üste takviye yaptık ama bu seferde en kötü şey olan takıma aidiyet hissi hissetmediler.

    bu benim gözümde birinci sebep ikinci sebepte bana göre takımın yaşı.

    şimdi bakın sahaya sürülen ilk 11lerde takımların en büyük yaş ortalamaları:

    galatasaray:31,6 - 27,9
    fenerbahçe:29,7 - 27,7
    beşiktaş:30,5 - 27,7
    trabzonspor:28,5 - 26,1
    başakşehir:31,5 - 28,5

    bu dört takımda en büyük yaş ortalamasına sahip biziz. e bu da oyun ritmini etkiliyo tabi ki.

    ortaya çıkan durumlar:
    -ligde maç başına top çalma ve top kesmede en düşük biziz.

    not:marcao 23 luyindama 25 yaşında bu durum onların yavaşlığından kaynaklı.

    -maç başına şut ve isabetli şutta da 11.sıradayız. (ofansif sekmesi)
    not:maç başına adam geçmede üçüncüyüz buna gerçekten şaşırdım

    -açık oyunda 10, duran topta 1 gol bulmuşuz. (maalesef duran top organizasyonumuz sıfır.)

    işte yaşın ve ritmin yol açtığı belki de en büyük etki:
    -kontra ataktan bulduğumuz gol sayısı : sıfır.

    maalesef durum bu sezon böyle. yapabilceğimiz,değişecek bişey var mı bilmiyorum ama inşallah vardır.

    daha detaylı incelemek siteyen arkadaşlar için:

    https://tr.whoscored.com/Regions/225/Tournaments/17/Seasons/7912/Stages/17795/TeamStatistics/Türkiye-Super-Lig-2019-2020

    selametle kalın.

    edit: 99-2000 senesinden sonra.
  • 23744
    süper lig 2019-2020 sezonu versiyonu, the walking dead dizisinin 15. sezonunda zombi castında bile sırıtacak derecede tepkisiz ve hareketsiz takım. "böyle zombi mi olur?" deyip 2 bölüm sonra kapının önüne konulur bunlar. sistem filan zaten yok aynı zombi sürüsü gibi bir yere yığılıp, arada lütfedip 1-2 adım atıyorlar o kadar. yani bir yerden 11 tane zombi bulup sahaya sürsek bunlardan daha çok kilometre katederler sahada.
  • 23745
    yaz transfer sezonunda çok büyük saçmalıklar yaşadğını düşündüğüm takımımdır.
    çelişki 1:
    en başından plansızlığı seri-nzonzi-belhanda gibi as kadro oyucuları varken bunlara leminayı da apar topar katmasıyla görebiliriz aslında. yanlış anlaşılmasın lemina ligin üstündedir alabileceğimiz en iyi oyunculardan biridir de benim anlamadığım hali hazırda seri-belhanda-nzonzi-donk-selçuk(ne yazık ki)-(aynı gün alınmış olsada)taylan rotasyonuna sahiptik üstelikte linnes gibi bir adamı kadro dışı bırakma pahasına(ki büyük bir hatadır). aklıma gelen tek şey hocanın takımın temposuzluğunu farketmiş olması ve apar topar lemina hamlesiyle bunun düzeltilmeye çalışılması.
    çelişki 2:
    vedat-sobolev-dzyuba gibi bir çok targetman ismi gündeme düşerken alınan isimler falcao ve andone gibi oyuncular oldu. hayır bakın bunlarda kötü oyuncu değil ama neden haldır haldır targetman ararken falcao ve andone alındı. yani hazırlık kampı süresinde vedat'tan falcaoya nasıl dönüldü tamamen farklı profilde oyuncular ikiside kötü değil ama farklı profil. ne oldu hazırlık süresinde oyun planımız mı değişti birden.
    çelişki 3:
    ismi çıkan oyunculardan konuşulmak gerekirse 6 numara için bakayoko-wanyama/schneiderlin-nzonzi isimleri geçti nzonzi geldi fakat wanyama-bakayoko ve nzonzi-scneiderlin farklı tarzda oyuncular 2si koparan dinamik oyuncularken diğer ikisi statik fakat pas kalitesi yüksek oyuncular yani biz ne istiyoduk dinamik bir orta saha mı saf bir pasör mü.
    benim düşünceme göre galatasaray bir transfer politikası oluşturdu fakat bir transfer geliri elde edemediği için tamamen fırsat transferlerine yöneldi isim olarak iyi olan oyuncuları kiralık/bonservissiz kadrosuna katıp bireysel performanslarla bu dönemi atlatmak istedi fakat bu şekilde başarılı olunamayacağını sanırım en acı yoldan öğrenmiş bulundu sanırım hocanın sürekli ocak ayını işaret etmesi bu yüzden.geçmiş geçmişte kaldı ve umarım herkes bu hatalardan bir ders çıkardı ve tekrarlamamak için ellerinden geleni yapacaklardır bunuda ara transferde göstereceklerdir.
    edit:yanlış yazım
  • 23746
    oynadığı kötü futbolun sebebi ne tek tek futbolcular, ne futbolcuların yaşları, ne hakemler ve federasyon ne de beinsports olan takım.

    girilen entryleri okuyorum da takım parçalı forma giymediği için başarısız sonuçlar alıyor diyen mi dersin, yaş ortalaması yüksek geri koşamıyor diyen mi dersin. bu işin ne formay rengiyle ne de yarım puanlık, bir puanlık yaş ortalaması farkıyla falan ilgisi var. başakşehir de bizimle aynı yaş ortalamasına sahip onu ne yapacağız? 2000–2003 deportivo la coruna kadrosunu bilenler bilir. naybet'li, donato'lu, mauro silva'lı, djalminha'lı "yaşlı kadro" (yaşlı derken gerçek anlamda yaşlı ve futbol oynama yaşı üst sınırının bugünkü kadar yüksek olmadığı yıllardan bahsediyoruz) şiir gibi top oynuyordu. biz o takımı burada 1–0 yendik ama nasıl top oynadıklarını o gün sami yen'de olanlar iyi hatırlayacaktır.

    velhasıl takım kötü ya da birbirini tamamlamayan oyunculardan oluşuyorsa bunun sorumlusu önce fatih terim, sonra yönetim, sonra da yaz boyu güneş gözlükleriyle afili pozlar veren, bunca yıldır işgal ettikleri koltuklarda ne iş yaptıkları belli olmayan scout ekibi ve onun şefidir. takım takım iyi oyunculardan oluşuyor diyorsanız o zaman da bu iyi takıma kötü futbol oynattığı için sorumlu yine fatih terim'dir. bu takım transfer bağımlısı haline gelmiştir. hiçbir büyük takım, hele hele son iki seneyi şampiyon olarak bitirmişse kadrosunda her sene bu kadar değişiklik yapmaz. daha üç ay önce dünya kadar oyuncu transfer edildi. bugün bu oyuncuların ocak ayında gönderilip yenilerinin geleceği konuşuluyor. gelsinler bakalım, kısmetimize sığınır bekleriz, tutarsa yine şampiyon oluruz. zaten hep öyle yapmıyor muyuz?
  • 23747
    artık bu sezon* üstünü çizmek lazım. tamam. ama artık lütfen bu sezonu kurtarmak adına değil, önümüzdeki sezonlarda faydalı olacak oyuncuları oynatalım ya da transfer edelim.

    sezon başında ben bu takımın tecrübesine ve yeteneğine güvenmiştim. ancak hem hocanın anlaşılamaz ilgisizliği ve oyuncuların fiziken tamamen bitik olmaları bu sezonu bizim adımıza bitirdi.

    şimdi devre arası geliyor. elbette hocadan "lig bizim için bitti" demesini beklemiyorum. zira büyük takımlar hedeften koptukça daha da kötü duruma gelirler. ancak devre arasında genç oyuncuları kadroya katıp bu oyuncuların isteğinden faydalanması lazım.

    yok hamza'ymış, okan'mış filan geçiniz. bu teknik direktörlerden hiçbir tanesi bu sezon gelse, gelecek sezon devre arasını göremez. bu kadar net söylüyorum bunu. elbette galatasaray fatih terim'den büyük. tartışılmaz. ancak şu mevcut durumu göz ardı etmemek gerekiyor.

    mali sıkıntılar, yönetimin baş etmek zorunda kaldığı kulüp içindeki mihraklar vs. göz önüne alınınca mevcut durumda sıradan bir teknik direktörün bu işi götürmesi olası değil. çünkü burada fırtınalı bir denizde gidiyoruz. sakin ya da hafif dalgalı bir denizde belki gemiyi çok daha iyi ve kaliteli kullanacak teknik direktörler olabilir. ama bizim şu an çok fırtınalı denizde gemiyi batırmayacak bir kaptana ihtiyacımız var.

    artık tam olarak birlik olma vaktidir. işler iyi giderken herkes destek olur. şimdi işler kötü gidiyor. bu da bizim için bir sınav. bu sınavı iyi verebilirsek bundan sonra önümüz daha açık. elbette bu sınavı tek başına taraftar vermeyecek. hoca da, yönetim de aynı sınava tabi tutuluyor.

    burada kuru kuru "ne olursa olsun destek verin, sabredin" demiyorum. ama hem fatih hocaya hem de takıma yarım sezon daha fırsat vermemiz gerekiyor. artık beklentimiz de şampiyonluk değil sahada genç oyuncuların bir taktik çerçevesinde futbol oynamaya çalışıyor olduğunu görmek olmalı. hocanın beklentisi de bu şekilde olmalı. eğer hoca "biz yine şampiyon oluruz" beklentisiyle devam ederse hem kendisini hem de bizi yakar.
  • 23748
    muslera
    okan

    linnes
    şener

    donk
    emin

    marcao
    ahmet

    saracchi
    emre

    feghouli
    mor

    lemina
    taylan

    transfer
    emre

    onyekuru
    ömer

    andone
    adem

    falcao
    diagne

    jimmy, selçuk, seri gibi yazmadıklarım da var.

    19-20 sezonu ikinci yarısının kadrosu bu şekilde olacak gibi. güzel bir 4-4-2 olur. neredeyse masrafsız. belki bir stoper daha katılır. belhanda gitmeli her şeyden önce. hem para hem kadro için.
  • 23750
    ocak ayında yabancı stoper transferi yapmaması gereken takım.
    arka arkaya yapılmış "gençlere yatırım" açıklamalarından sonra, ışık kaan arslan ve emin bayram'a daha fazla şans verilmeli diye düşünüyorum ben de birçok renktaşım gibi. mevcut şartlarda ahmet çalık denilen futbolcu benzeri arkadaşı takımdan yollamanın pek de mümkün olmadığını göz önüne alırsak, donk-marcao-ahmet-emin-ışık kaan rotasyonu bizi ligde mahcup etmeyecektir. galatasaray seviyesinde bir futbolcuyu fırsat transferi olarak getirebilirsek ne ala fakat hem mali hem yönetimsel durumlar bizi ikinci bir cris vakasına götürür, düşmanımın başına.
App Store'dan indirin Google Play'den alın