• 22951
    beni rahatsız eden puan kaybetmesi değil, kendi sahasında 10 kişi kalmış anadolu takımlarından baskı yiyebilecek kadar karaktersiz bir takım olması.

    bu takımda galatasaray ruhu taşıyan bir futbolcu yok.

    bu takımda kötü oyuna, mağlubiyete isyan edecek bir futbolcu yok.

    bu takımda muslera dışında armaya layık olan, layık olmayı umursayan bir futbolcu yok.

    10 tane iyi kötü oynayan, bonservisi elinde, veya kulübü kiralık veren, lejyoner oyuncu toplanmış, arasında formda olan varsa bir iki gol atılıyor, şansımız varsa attığımızdan az yiyoruz. rakipler kötüyse şampiyon bile oluyoruz.

    bu ruhsuzluğun üzerine takım ayrıca hiç taktik çalışmıyor, takım içinde forma adaleti sıfır, en ufak bir uzun vade kadro planlaması yok, eldeki para da saçma sapan yerlere, fantazi olaylara saçılıyor. allahtan (veya malesef) herşey gibi futbol da yerlerde sürünüyor ülkemizde de, galatasaray futbol takımı bir şekilde iddiasını koruyor, üstlerde yer alıyor.

    yeni nesil sosyal medya taraftarına bu başarılar yetiyor. galatasaray ruhuna aykırı olarak bir iki annemizin ligi başarısı tatmin ediyor, kendi evimizde tek pozisyona giremeden kaybettiğimiz maçda yenildik ama ezilmedik diyor. takımın başarısının gerçek göstergesi olan avrupa maçları uzun yıllardır bambaşka bir tablo koyuyor ortaya ama görmek isteyen kimse yok.
  • 22952
    18 ekim 2019 galatasaray sivasspor maçında yine ve yeniden taraftarlarının beklentilerini karşılayamamış takımımızdır. özellikle galip gelinen bir maçtan sonra kendisi hakkında yazmak istedim ki yangıncı taraftar yaftası yemeyeyim.

    öncelikle bu seneki bir türlü toparlanamama ve baskın oyun oynayamamamız hakkında her yazar arkadaşımızın farklı teorileri var. herkesin düşüncesine saygı duymakla beraber kaleye gitme sorunumuzun pilav üstü kurumuzun* olmayışına kesinlikle katılmıyorum. bu takımdaki en önemli eksik plansızlıktır.
    her takımda ille de pırpır kanat gerekli değildir. önemli olan kadroyu doğru sisteme adapte etmektir. şimdi elimizdeki en kaliteli adamlara bakalım:
    muslera: kaleci diyerek geçemem, biricik kedimiz.
    luyindama: savruk da oynasa tam bir cengaver stoperdir, bizim seviyemiz için hayli hayli yeterli kaliteye sahiptir.
    marcao: kaliteli derken çekinsem de mevkisinin genellikle hakkını vermektedir.
    nzonzi: ön liberoda çeşitli rollerde oynayabilen, orta sahada da sırıtmayan, ayağı temiz oyuncumuzdur. ayrıca kendisi muhtemelen seneye de bizimle olacaktır.
    feghouli: buraya kadar olan oyunculardan farklı olarak dalgalı performans sergileyen oyuncumuzdur. kendisinden 4-3-3 tarzı kanat forvet performansı beklemek çok abzürttür. yaşı ile birlikte hızlı gerileyen fiziğiyle kendisi artık bir forvet arkası, ikincil forvet veya oyun kurucu rolüne daha uygun hale gelmiştir.
    falcao: fox in the box dediğimiz, vuruşu ve pasları temiz, fiziği epey gerilemiş olan forvetimizdir, fazla bir tanıma ihtiyaç yok.

    bu oyuncuların üzerine bir sistem inşa edilirse başarılı olamamamız ihtimali, şu anki oyunun gelişme ihtimalinden daha düşüktür. fark ettiyseniz 1 tane bile bek oyuncumuzu kaliteli diye belirtmedim.

    bu takımın ihtiyacı 4-1-2-1-2 baklava(ml mr dediğimiz şekilde), 4-3-1-2 veya 4-4-2 dir. bu sistemde devre arasına kadar arka 4’lü şener-dama-marcao-nagatomo şeklinde olmalidir. devamı ise;
    baklava: nzonzi- ömer lemina - feghouli - andone falcao
    3-1-2: belhanda(ömer) nzonzi seri(lemina) - feghouli- babel falcao
    4-4-2: ömer nzonzi seri feghouli - andone falcao
    bu kadroda forvet arkası veya gezici forvet rolüne emre mor ve ikinci yarıda emre akbaba da dahil olabilir. hatta lemina kesin olarak fiziken düzelirse, bir de taylan artık şans bulabilirse belhandayı ocakta kesin yolcu edebiliriz, çünkü bu sistemlerde ona ihtiyacımız olmayacaktır. linnes’in de 2. yarı sisteme dahil olmasiyla en azından sağ bek kısmında yeterli tempoyu yakalayabileceğimizi düşünüyorum. sol bek içinse mariano ve belhanda satışıyla bir transfer elzem olacaktır. lemina’nın düzelmemesi halinde de bir kiralık orta sahaya ihtiyacımız olacaktır.

    uzun diyenler için özet*:
    oyuncuların performasından ziyade sistem yanlıştır, ilacımız 4-1-2-1-2, 4-3-1-2 veya 4-4-2 dir.
  • 22953
    derbi, lig sonuncusu, şampiyonlar ligi iç saha ya da deplasman fark etmeksizin her maç takımın en iyi 3 oyuncusundan biri muslera. bu rezilliktir. yanı galatasaray futbol takımı hücum edemeyip gol bulamasa dahi en azında savunmada iyi diyemiyoruz çünkü kalecisi her maçın yıldızı oluyor. hücumda bir halt yapamıyoruz ama savunma da da rezaletiz.

    gerçi normal. her transfer döneminde ilk 11'in yarısı değişiyor. 3 senedir aynı hoca olsa da 3 senedir takım hep değişiyor. ben hocayı en çok bunun için eleştiririm her şeyden önce. şu takıma bir iskelet oturtamadı 3 yıldır.
  • 22955
    biraz da asker oyuncuya ihtiyaç duyan takım. denge yönünde çok fazla general oyuncusu var. dün oynanan 18 ekim 2019 galatasaray sivasspor maçı'nda andone,ömer bayram, şener gibi savaşan, asker oyuncuların olması bile takımın mücadele gücünü gözle görülür ölçüde arttırdı. bakmayın sivas gayet iyi takım ve dün ilk defa bir arada oynayan oyuncuların yer aldığı, ligde son 3 maç galibiyete hasret, psikolojik savaş içinde olan bir galatasaray takımı vardı sahada (taraftar da sağ olsun takımı bütünleştireceğine son dakikalarda olumsuz hava yarattı). zor maç oynadı yani. bu dengeyi yakaladığında, belli bir istikrar sağladığında daha iyi bir takım olacaktır.

    edit: benzer şeyleri düşünmüşüz: (bkz: uğur meleke/#2788823)
  • 22956
    fazla teknik futbolculardan kurulu takımım. bu bir yandan iyi bir yandan da olumsuz durumlara sebep oluyor. futbolcularımızın topla ilişkileri çok iyi olduğu için topla fazla oynuyorlar ve topu sürekli ayaklarına istiyorlar. bu da oyunun hızlanmasına engel oluyor. iyi yanı ise topla oynama ve topun bizde kalma süreleri fazla oluyor. oyuncularımız daha fazla koşmalı, araya koşular yapmalı, şut denemeli. statik, risksiz oyun kısır maçlara neden oluyor. daha fazla gol atmalıyız. bu ligi kazanmanın anahtarı fazla gol atmaktan geçiyor.
  • 22957
    evinde oynanan psg maçında puan alamamasına karşın heyecan uyandırıp övgü alan öte yandan sivasspor maçında üç puan almasına rağmen ağır eleştirilere maruz kalan takımdır galatasaray. çünkü galatasaray’da neticeye değil haticeye bakılır. çünkü galatasaray bir his takımıdır. çünkü ne puan tablosu ne de kupalardır galatasaray. aslolan galatasaray ruhudur ve buna inanıp ortaya konan mücadeledir.
  • 22958
    bu sezon aynı anda hücumu ve savunmayı iyi yapmayı beceremeyen takım.

    dünkü sivas maçına kadar hücumda yoktuk ama savunmada iyiydik, dün ilk defa hücum yaptığımız için sevinirken, savunmanın rezalet hâli beni korkuttu.

    50 dakika 10 kişi oynamış takıma evinde bu kadar mahkum olmak, 3-1'den maç vermek ne demek ya, adam son saniyede altı pas içinden dağlara taşlara vurmasa skandal yaşanacaktı.
  • 22959
    son oynadığımız 18 ekim 2019 galatasaray sivasspor maçında andone'nin maç boyu mücadelesi ve çabası ile ilk 11'de olması gerektiğini kanıtlamasıyla 4-4-2 sisteme artık geçmesi en azından denenmesi gereken takımımız. 4-3-3 benzeri versiyonlarda olabilir tabi ama biran önce tek forvet sistemden çıkmamız gerekiyor. 4-4-2 bana normalde düz standart bir futbol taktiği gibi gelsede şuanki kadro ile o standartın çok çok üstüne çıkaracak gibi duruyor. radamel falcao garcia ve florin andone uyumu taktik için en önemli etken, muhtemelen bunu sağlarlar diye düşünüyorum.
    (bkz: 4-4-2)
  • 22960
    galatasaray'a yakışmayacak bir performans sergileyen takım. maçları izlemek kahrettiriyor ancak izliyoruz mecburen.

    2019-2020 sezonunda bir tane bile net şekilde kazandığı maç yoktur. dünkü sivas maçında sivas kırmızı yemeseydi ne olurdu bir düşünelim. yahu geç onu, sivas on kişiyle bile beraberliği yakalıyordu iki farklı yenik durumda olmasına rağmen.

    30 ağustos 2019 kayserispor galatasaray maçı desen aynı.

    ah ah. yazık bu taraftara.
  • 22961
    18 ekim 2019 galatasaray sivasspor maçının son 15 dakikasında sivasspor 10 kişilik haliyle öyle bir alan paylaşımı yaptı ki bizim oyuncular pas atacak arkadaşını bulamadı. ihtiyacımız bu kadar basit aslında. ne koşu mesafesi, ne tam saha pres meselesi bizim sorunumuz. biz ne hücumda ne de savunmada sahaya yerleşmiyoruz. bir oyun şablonumuz yok. 10 kişilik takım son 15 dakikayı bize zehir etti. şansımız olmasa duman olurduk. bir an önce oyun kimliğine erişmemiz lazım. bu işin başka yolu yok. hem bu maç genelinde hem de ligin ilk sekiz haftasına bakıldığında rakiplerimizden geride olmadığımız için eleştirilerin yapıcı olacağını düşünüyorum. geçen sezon ilk sekiz haftadan sonra bocalamıştık, inşallah bu sezon bocaladığımız sekiz haftanın ardından düzlüğe çıkarız.
  • 22962
    eldeki kadro ve form durumu itibariyle 4-3-3 oynaması gereken futbol takımımız. babel her ne kadar eleştiri alsa da bilinmez bir oyuncu olması ve gole yakın durması andone'nin kaliteli oyunu ve mücadelesi ile falcao'nun ismi bizi üçlü forvete doğru götürüyor. emre mor, feghouli, adem büyük ve iyileştiğinde emre akbaba gibi alternatiflerimiz de mevcut.orta sahada da nzonzi, seri, ömer, lemina, taylan, jimmy, y.b. ve hatta feghouli gibi alternatiflere sahibiz. dizilimde bizi en çok bek mevki zorlayabilir.
  • 22963
    bu sene oynanan bütün iç saha maçlarını staddan takip ettim.1 ekim 2018 galatasaray paris saint germain maçında, maç sonu girilen adanmış hayatların umudu bestesini bağıra bağıra söyleyerkende, 25 ağustos 2019 galatasaray konyaspor maçında son dakika golüne rağmen inanarak takımı tribüne çağırırken de inanılmaz içten ve samimi duygularla bu takımın iyi yerlere geleceğine inancım tamdı. ama ilk kez 18 ekim 2019 galatasaray sivasspor maçının son 10 dakikasında (sivasspor'un ikinci golünden sonra) takımın yaşadığı aciziyet karşısında sinirlerime hakim olamadığımı hissettim. lakayıt galatasaray izlemeye dayanamayan herkesinde benim gibi hissettiğini düşünüyorum. tribünde elinden hiçbir şey gelmeyen benim maçın gidişatı konusunda endişelenirken, fatih hocanın kenarda sinirden yedek kulübesini yumrukladığını izlerken, bu takımın gamsız hallerini kaldırmakta zorluk çekiyorum. takimin, teknik yönetimin, fatih hocamın, başkanın ve yardımcılarının, tribünün.. çok acil silkelenip kendimize gelmemiz gerekiyor.

    çünkü bu camiayı diz çöktürmeye çalışıyorlar. bizi sadece yenmek değil, yok etmek istiyorlar. bizimde onlara merhamet göstermememiz şart. çünkü bir kere kabullendik mi, karşımızda yer alan organize kötülük , bu sene daha kafamızı kaldırmamıza izin vermez.
  • 22964
    kendi içeriklerim de dahil şöyle 2 sene geriye doğru bakıyorum. %90 lik kesim kısaca, bir oyun planımızın olmadığını ve hızlı oynamamız gerektiğini yazmış. hala da aynı şeyleri yazıyoruz. hoca sanki bıkmış ve futbolu unutmuş gibi bir tavır içinde, oynanan rezil futboldan memnun olduğunu falan söylüyor. sene başından beri 5dk üst üste iyi oynadığımız bir sekans yok. futbolculara sallamanin gerçekten bir anlamı yok,bu takım planlı bir oyun oynamıyor.
  • 22965
    önünde çok kritik iki tane karşılaşma olan takımımız. real madrid maçı her ne kadar ölçü olmasa da, beşiktaş maçından her şekilde puan almalıyız. bu iki maçtan çıkacak iki adet yenilgi ise saklanan ve yapılan hataların tam önümüze çıkmasını sağlayacaktır. umarım fatih hoca,belhanda inadından vazgeçer ve güçlü orta saha ve hızlı bekler anlayışını benimser yoksa belhanda'nın,mariano'nun artık belleri ve ayakları dönmüyor.

    (bkz: 22 ekim galatasaray real madri maçı)
    (bkz: 27 ekim 2019 beşiktaş galatasaray maçı)
  • 22970
    bu sezon şu ana kadar oynadığımız maçlardaki orta saha tercihlerine baktığımız zaman, sakatlıklar ve cezalar nedeniyle bir türlü süreklilik kazanamayan, kadroda çok farklı tarzda oyuncuların bulunmasından dolayı sürekli değişen orta saha rolleriyle oynadığımızı görüyoruz. fatih terim'in tercihleri açısından nzonzi ve belhanda, müsait oldukları sürece takımda vazgeçilmez duruyorlar. 8 numara mevkisi için de seri-lemina-ömer-selçuk-taylan gibi bir tercih sıralaması var. bana göre birkaç deneme dışında eleştirilebileceği önemli bir nokta yok, ancak o denemeler sırasında ömer'i kazanmamız bence yapılan hatalardan çok daha büyük bir kazanç oldu.

    akhisar*(1-0): seri-selçuk-belhanda (yedekler: -)
    kısıtlı bir kadroyla çıktığımız bu maçta orta saha için yapılan selçuk tercihi ile hazırlık maçlarında da orta sahada iyi oynamayan donk’un artık stoper mevkisinde düşünüldüğünü gösterdi.

    denizli*(0-2): seri(donk)-selçuk-belhanda (yedekler: -)
    akhisar maçı ile aynı şartlarda aynı kadroyla çıktık. seri'nin defansif, selçuk'un hiç oynamaması gerektiğini gördük. devre arasında seri ile donk değişikliği oldu ama sonuç değişmedi.

    konya*(1-1): nzonzi-seri-feghouli (yedekler: selçuk)
    nzonzi'nin ilk kez sahaya çıktığı bu maçta belhanda’nın sakatlığı nedeniyle feghouli oynadı. seri kırmızı kart gördü.

    kayseri*(3-2): nzonzi-ömer-belhanda (yedekler: selçuk)
    seri’nin kırmızı kart cezası nedeniyle fatih terim selçuk yerine ömer bayram’ı orta sahada kullandı.

    kasımpaşa*(1-0): nzonzi-lemina(ömer)-belhanda (yedekler: selçuk, ömer, taylan)
    lemina ilk maçında iyi oynamadı, devre arasında ömer ile değiştirilerek bir önceki maçtaki dizilişe dönüldü.

    brugge*(0-0): nzonzi-lemina-seri (yedekler: ömer)
    belhanda’nın sakatlığı nedeniyle olmadığı bu maçta, seri onun yerine ofansif görev aldı. lemina’nın kötü performansı sonrasında orta saha nzonzi-seri-feghouli olarak değişti.

    malatya*(1-1): nzonzi-ömer(lemina)-seri (yedekler: lemina, taylan)
    belhanda’nın sakatlığı devam ediyordu, feghouli ise dinlendirilmek zorunda kaldı. bu nedenle seri ofansif role geçti, kötü performansı sonrasında lemina yerine ömer tercih edildi. devre arasında ömer sol beke geçti, yerine lemina girdi.

    fenerbahçe*(0-0): nzonzi-lemina(ömer)-belhanda (yedekler: ömer, selçuk)
    belhanda sakatlığı sonrası maskeyle oynadı, seri ise kadro dışı kaldı. lemina etkisiz oyunu sonrasında ömer ile değiştirildi.

    psg*(0-1): nzonzi-seri-belhanda(feghouli) (yedekler: feghouli, ömer, selçuk)
    lemina’nın sakatlığı nedeniyle kadroda olmadığı bu maçta belki de fatih terim’in aklındaki ideal orta saha olan bu üçlü ilk kez birlikte oynadı. belhanda 62. dakikada feghouli ile değiştirildi.

    g.birliği*(0-0): nzonzi-selçuk-belhanda (yedekler: ömer, taylan)
    lemina’nın sakatlığı, seri’nin zehirlenmesi nedeniyle oynamadığı maçta fatih terim ömer yerine selçuk’u tercih etti. selçuk daha sonra oyundan alındı ancak yerine ömer girmedi, 4-2-4’e döndük.

    sivas*(3-2): nzonzi-ömer(seri)-belhanda (yedekler: seri, selçuk, taylan)
    lemina’nın sakatlığı devam ettiği bu maçta fatih terim seri yerine ömer’i tercih etti. maçın son 15 dakikasında ömer sol beke geçti, yerine ise seri girdi. seri’nin inanılmaz kötü performansı sonrasında fatih terim’in bu maçtaki kadro tercihinin haklı olduğu görüldü.

    şu ana kadar izlediğim maçlardan yola çıkarak bana göre ideal orta saha nzonzi-ömer-seri olur.

    belhanda, müsait olduğu her maç tercih edildi ancak bence artık kulübeye çekilmesi, devre arasında da mümkünse satılması gerekiyor. formda bir seri’nin kendisinden daha iyi oynayacağına eminim. zaten seri’nin oynaması gereken mevkinin de belhanda’nın mevkisi olduğunu düşünüyorum. eğer ki seri orada verimli olmazsa da kanatta performansı düşen feghouli’yi de deneyebiliriz. ömer’den başka geçen sezon ndiaye’nin oynadığı mevkide orta sahaya dinamizm getirecek başka bir opsiyon kadromuzda bulunmuyor. eğer lemina kendisini toparlarsa ömer’in yerini alabilir, yoksa mevcut formu ve sakatlıklarıyla devre arasında yollar ayrılır, bu durumda o mevkiye iyi bir transfer bulabilirsek iyi olur, tüm sezon için ömer’in kısıtlı yetenekleri ve her maç sürdüreceğini sanmadığım formuna güvenmiyorum. donk, orta sahada oynayacak dinamizmi kaybetmiş, zaten artık fatih terim kendisini stoper olarak düşünüyor. selçuk’u artık kadroda bile düşünmemek gerekiyor. taylan’ın da ilk onbirde oynamadan önce en azından yedekten girerek ya da kupa maçlarında oynayarak kendisini göstermesi şart.
  • 22972
    ne zaman haddimizi bilir yetenek yerine önce fizik deriz, o zaman avrupa takımları ile başabaş mücadele edebiliriz. gerçekçi olamıyoruz maalesef. bizim real madrid'den, barcelona'dan, juventus'tan daha kaliteli oyuncu alma şansımız var mı? tabi ki yok. bunun üstüne sen ismi var diye, kalitesi biraz da olsa var diye, fiziken bitmiş oyuncuları alırsan avrupa'da tutunma şansın yok. rakiplerden hem kalite olarak, hem fizik olarak geride kalıyorsun bu şekilde. o zaman nasıl yeneceksin rakibi? öpücükle mi? jean michael seri yerine rakibi ısıran, topu ısıran, çimleri ısıran bir oyuncu olsun da zamanında xavi hernandez, barca'da oynayacak kalitesi var demesin. ne yapıyor ki şuan oynanan maçta (bkz: 22 ekim 2019 galatasaray real madrid maçı) seri. en yakında adama pas atıyor, topa bomba muamelesi yapan adam da yapar onu. mariano filho yerine tren gibi gidip gelen bir oyuncu olsun da, sağ bekten oyun kurmayıverelim. bir iki tane iş bitirecek ayak olsun, geri kalanı asker olsun arkadaş. biz uefa kupası'nı 2000 yılında kazanırken gheorghe hagi'den başka komutan yoktu. belki bir de gheorghe popescu. geri kalan herkes, onlar kadar koşuyor, onlar kadar mücadele ediyordu. onlar kadar hızlı, onlar kadar güçlüydü. ne zaman buna döneriz, o zaman mücadele edebiliriz. şimdilik canımız sağ olsun.
App Store'dan indirin Google Play'den alın