• 23007
    taraftarın hala daha sorunu oyuncularında aradığı takımdır. başlıklara bakın. herkes bir oyuncuya nefret kusuyor. takıma daha yeni gelmiş ve 3 maç üst üste ilk 11 oynatılmamış seri'yi maçın* kaybedilmesinde tek sorumlu olarak tutanlar var. akıl alır gibi değil.

    söz konusu maçta 22 pozisyon vermişiz. seri yüzünden olan 2'yse, nzonzi yüzünden olan da 2, marcao'nun da en az 2 vardır. bunlardan seri'nin, ki o pozisyonda donk çok daha kabahatlidir, pozisyonu gol oldu. real'in kaçırdıklarıi attığından çok daha kolaydı. bizimse 3,5'tan 4 pozisyonumuz var. andone'nin ilk pozisyonu çok netti. ikincisi kaçabilirdi. babel'in kontrol edemediği top ve belhanda'nın ancak 50 vuruştan 1 tanesinde gol yapabileceği pozisyonları için "3 tane net bulduk" demek çok fazla iyimser geliyor bana.

    bu takımın sorunu onyekuru'nun eksikliği ya da yeni transfer edilen oyuncuların formsuzluğu/sakatlığı değildir. bu takımın bir takım olarak planı yok. sisteme filan hiç gelemiyoruz zaten böylece. ama planımız yok. hocaya göre var. hem de çok güçlü bir plan: topa sahip olmak. bu konuda söyleyeceklerimi gereğinden fazlaca söylediğim için burada kesiyorum.

    "oyuncular son gün takıma katıldı" diye ağlanma hakkı yok hocanın. zira takıma son gün katılan adamları sen bir de üstüne saçma sapan nedenlerle kesersen zaten uyum sorunu olan adamlar iyice başı kesik tavuk gibi olurlar sahada. bu rotasyon konusunu hiç anlayamıyorum. dünyada örneği yok bunun. bir takım bir maç farklı 11'le, diğer maç farklı 11'le oynamaz. aynı anda 4-5 oyuncu dinlendirilmez. bunun adı rotasyon değil, olsa olsa fantezidir. rotasyon dediğimiz şey sakat/formsuz/cezalı oyuncuların, ikameleri ile yer değiştirmesidir. öyle "bu maç şunlar dinlensin, diğer maç bunlar oynasın" dersen ekim ayının ortasından hala daha ne oynadığı belli olmayan bir takımla karşılaşırsın. böylece güçlü (!) oyun planın da sadece topa sahip olmak olabilir.

    bu kadro yetersiz filan değil. kimse masal anlatmasın. bu ligin çok üstünde bir kadro. evet, piyasa değeri 1 milyar euro'nun üstünde olan real'le aşık atamayabilirsin. ama sen daha piyasa değeri 10 milyon € olan sivas'la bile aşık atamıyorsun. yani kimse "nasıl olur da real'i, psg'yi yenemezsin?" demiyor ki. neredeyse 2,5 sezondur bu takımın ne yaptığını bilmemesinden şikayet ediyor. etmesinler mi? her şeye "tamam hocam, sen neylersen güzel eylersin" mi desinler?

    hoca şunu demiş real maçı sonrasında:

    --- alıntı ---
    el insaf, real madrid ile oynuyoruz. mecburi transferler yapmış bir galatasaray'dan bahsediyoruz. ceza yemiş, mevcutların en iyisini almaya çalışan ve aynı zamanda milyarlık takımlarla yarışmaya çalışan bir galatasaray'dan bahsediyoruz.
    --- alıntı ---

    hocam tekrar söylüyorum, taraftarın sıkıntısı real'le başa çıkamaman değil. sen sivas'la da başa çıkamıyorsun. sorun burada. yine kendisini kurtarmak için oyuncuları attı ortaya. inanılır gibi değil. "mecburi transferler" yapılmış. bak sen. yahu bu transferleri sen şampiyonlar ligi'nde olduğun için yapabildin. yoksa ne seri, ne nzonzi, ne lemina, ne falcao, ne andone gelirdi buraya. bırak gelmeyi, luyindama'yı bile alamazdın belki yeniden. ne anlatıyorsun allah aşkına?

    hoca bana göre artık geri dönülmez bir yola girmiştir. bundan önceli 2 dönemini hatırlayanlar durumun farkındadır. hoca ne zaman ki yönetimle ya da taraftarla atışmaya, sorunların üstünü örtmeye, futbolcuları suçlamaya başlar; en fazla 6 ay sonra kendisini kovdurtur. bu hep böyle olmuştur.
App Store'dan indirin Google Play'den alın