• 36376
    mevcut taktik anlayıșı ile kadıköy deplasmanında da rezil olacak takımdır. bize bunları yașatanlar ise hata benim diyip gezecek. kimse önlem almayacak. biz de hala tartıșırız oyuncu grubu kötü diye.

    bakın buraya yazıyorum adana demir maçından sonra 3-4 gün izin verecekler yine takıma. aklım almıyor. bir anda teknik adamın anlayıșı büyük maçlarda 180 derece nasıl değișir anlamıyorum.
  • 36377
    sir ancelotti: kompakt bir takıma sahip olmamız gerekiyor ve bunun için forvet ve defans oyuncularının çalışması önemli. forvet baskı yapar ve savunma çıkmazsa kompakt bir takım olmaz. aynı şey savunmanın düşmesi ve forvetin düşmemesi durumunda da olur. bu bireysel bir sorun değil, takımın genel sorunu.
    bu kadar basit işte. galatasaray'ın futbol takımının takım boyu çok uzadı maalesef. ayrıca önde oynayan ziyech ve kerem aktürkoğlu'nun baskısı sahte. hele aktürkoğlu bazı sekanslarda takımdan çok kopuk. defans hattımızdaki merkez oyuncularımızın da atletizmi düşük olunca kendilerine güvenemiyor, orta saha çizgisine kadar çıkamıyorlar. bu kopukluk topu kazanma süremizi uzattığı gibi, zaten az temaslı oyunumuzu daha da zorlaştırıyor. bu açıklık fiziken yetersiz olan torreira ve sara'ya daha çok yük bindiriyor. bunlar sadece savunmadaki sorunlarımız. hücumdaki sorunlarımız çok daha büyük tabi. ama ilk çözülmesi gereken takım savunması.
  • 36378
    hayvan gibi kadrosu olan takım.

    hiç transfer mransfer demeyin. kadro korundu, üstüne takıma 3 tane transfer yapıldı. geçen yılki seviyenin üstüne çıkmayı geçtim, geçen yılki seviye dahi korunamadı.

    bireysel olarak değerlendirirsek her bir oyuncu önceki sezonundan daha kötü. yaz kampı bomboş geçirildi. teknik taktik olarak oyununda zerre iyileştirme yapılmadı. ezbere ilk 11 ve 4-2-3-1'le devam ediyoruz.

    galatasaray'ın önemli yatırımlar yaptığı oyuncuların üzeri tek kalemde çiziliyor. zaha, oliveira, yusuf demir, köhn. bu kervana muhtemelen bir kaç ay içinde jelert ve sara da katılır.

    takımın ne transfere, ne oyuncu göndermeye ihtiyacı var. takımın tek ihtiyacı var o da yaz kampını çöpe atacak, şampiyonlar ligi elemelerine hazırlanmak yerine partilemeyecek adam gibi teknik ekip. okan hocayı başından beri çok savundum ama artık hoca güç ve ego zehirlenmesi yaşıyor. takıma katacak bir şeyi yok.

    yönetimin ise değinmeye dahi layık olmadığını düşünüyorum.
  • 36379
    29 ağustos itibariyle jaouen hadjam dedikoduları çıkan takımım.

    rakipte bir oyuncuyu beğenmek, etkilenmek çok doğal. ki bu da bir nevi scoutingdir, her sene 40 maça çıksanız, 20 farklı takımla oynadınız diyelim, 220 oyuncu izliyorsunuz. iki kere oynadığınız takımlardaki futbolcular karşınıza iki kere çıkıyor. yedekleri v.s. derken bir sürü futbolcu izleyebiliyorsunuz.

    mesela dönelim geçtiğimiz seneye, ladislav krejci bence etkileyici bir futbolcuydu, girona ile beş büyük lige giriş yaptı. girona da geçtiğimiz sezonun flaş ekibiydi. krejci'yi tabii ki profesyonel seviyede bilmek için size karşı oynamasına gerek yok da krejci'yi görüp etkilenmek normal. hadjam'ı görüp etkilenmek normal. zalgiris maçında bize karşı fena oynamayan mathias oyewusi vardı misal. etkilenirsin, okey. ama bakıyoruz saçma sapan bir örüntü var, ya bize rakip olan oyuncuların ismi çıkıyor ya da bir menajerlik şirketinin/menajerin önerilerini alıyoruz.

    gabriel sara'nın bile menajeri talisca'nın menajeriyle aynı. ben sara'nın izlenip beğenildiği ihtimalindense, talisca'nın tanıdık menajerine veya onu tanıyan samimi olduğumuz içli dışlı bir menajere alo dendiğine daha çok inanıyorum. dahası, bizim çok gerçeklikten kopuk bir oyunumuz var. biz 50 metre eni, yetmiş metre boyu olan kocaman bir bölgeyi iki adama emanet etmek istiyoruz. yok, olmaz. süper lig'de hıttırıspor'a karşı evet boey'in insanüstü çabasıyla, torreira ile v.s. yaparsın bunu ama orada da sayısız geçiş yersin, rakip atamaz. avrupa'da maaşı düşük, parlamak isteyen, ısıran, becerikli adamlar seni paramparça eder, gönderir.

    hadjam'mış. ne yapacak hadjam? hoca beki içeri kırmıyor. hoca bekine geride dur demiyor toplu çıkışta 3. oyuncu ol demiyor. hadjam gitti ileri 10 tane orta kesti, hadi oldu ya onu da isabetli oldu, üçünden de gol çıkarttık. sen yine sürüyle geçiş yiyip rezil olacaksın. becerikli takım atıp gönderecek.

    ileride pres istiyormuşuz. ileride presi üç tane basan, iki tane pas arasını bekleyen ve top geçerse basacak, iki tane de alan tutan adamla öyle güzel yaparsın ki aklın şaşar. hayır bir de presi ziyech ile yapacağına seni ikna eden şeyi çok merak ediyorum. tutmuyor, istenenler, söylenenler, yapılanlar tutmuyor.

    yönetime kızıyorum, çünkü beceriksizler.
    hocaya kızıyorum, elinde sürüyle üçlü orta saha oyuncusu var eyüp aydın'dan kerem demirbay'a kadar. kusura bakmayın eyüp aydın sandro lauper kadar hazırlanabilirdi bu maça. hocaya yine kızıyorum, iki şampiyonluğu varken beceriksizleri yakmıyor. hocaya bir de saha içi için kızıyorum çünkü kocaman alanı iki kişiyle tutabileceğine inanıyor. bayern münih'e sahayı dar etmişiz. kim çıktı gruptan? bayern mi, galatasaray mı? kopenhag kimin üzerinde bitirdi grubu?

    hadjam'ı geçin, 45 dakika gvardiol ile oynamamız gerekiyordu dün bizim o geçişleri yemememiz için. bakın theo hernandez ile çıksaydık da o geçişleri yiyip koskoca merkezi iki kişiyle savunduğumuz için perişan olacaktık.

    şu futbolu oynamak istiyorsak, jelert'in kariyerini bitirip yatırımı çöp etmek istemiyorsak öncelikle o sol beke bir tane gvardiol, lucas hernandez, kiwior profili bulunacak. hermoso deniyor, 3 milyona ikna edilip birkaç tane yüksek maaşlı adam gönderiliyorsa avrupa liginde de işimizi görür. o top iki kişinin önünde tek merkezle veya 1.5 merkezle çık-ma-ya-cak. çıkamaz. sağ beki gönderip, sol beki tutacaksın. sağ bekin tutulacak nitelikte değil, o ileri gidecek. bir de elinde sara gibi koşturan adamın varsa kaan-torreira-sara, berkan-torreira-sara, eyüp-torreira-sara, kerem-torreira-sara, taylan-torreira-sara bir tanesini seçip maça çıkacaksın.

    ben dahi değilim, ben sadece 15 senedir maç izliyorum, düzenli olarak top oynuyorum. aşağıdaki 11'e ben mertens yazmazdım ancak hadi hocanın 4-2-3-1 tutkusunu gözeterek bir kadro yazıyorum. ben çok iyi bir teknik direktör olamayabilirim çünkü futbolcuların saygı duyacağı bir arkaplanım yok, iletişim becerilerimi ve ego yönetimimi hiç test etmedim. bilmiyorum. ama futbolu bildiğimi düşünüyorum. hocayı da anlamaya çalışarak mertens'i yazıyorum. hermoso profili bir sol bek bulamadık diyelim, oraya apo yazıp merkeze nelsson yazabilirsiniz.

    https://gss.gs/YDK.png
    şu on birin avrupa'da kafa kafaya dövüşemeyeceği az takım olacağına inanıyorum. profillere bakalım. savunmada atlet var, ayağı düzgün geçiş savunmacısı var, sigortam diyebileceğiniz cesur savunmacı var. merkezde presçi var, alan kapatan var, pas arası yapabilecek çabuk adam var, ileride presi başlatacak forvet var, ona yardımcı olacak iki presçi var. iki kenardan bir kanatla, bir bekle oyun genişletebiliyorsunuz. demiyorum ki bu on bir mükemmel ve kusursuz. ancak allah aşkına soruyorum, futbolun doğrularına bu on bir mi daha çok yanıt veriyor, 27 ağustos 2024 galatasaray young boys maçına çıkan takımımız mı?

    bakın eldekilerle o maça muslera - berkan - metehan - nelsson - jelert - torreira - kaan - sara - barış - mertens - icardi ile çıkmak bile futbolun doğrularına daha çok yanıt verirdi. eldekilerle iyi kötü bir şey oynamaya çalışırdık. anlam veremiyorum olanlara.

    ziyech çözsün bu maçı. pres yapmayacak. yapmayacak yani. olmayacak.
    icardi istediği kadar derine gelip faydalı olsun. tüm maç bunu yaparsa hangi güçle ileride iş bitirecek?
    iki hücumcu bekle nereye gidip, nereye döneceksin?
  • 36380
    young boys maçından önce de, hazırlık maçlarından beri de gördüğüm eksikleri ve gelişim noktalarını yazdığımdan dolayı içim rahat. maçtan sonra da sinir ve hışımla pişman olabileceğim şeyler yazmamak adına keskin entryler girmemeye çalıştım. bu sayede açıkçası sinirim azaldı ve tekrar takımla ilgili bir şeyler karalamaya hazır duruma geldim.

    öncelikle taraftarda oyuna dair heyecan kalmadı. transfer döneminde yönetimin berbat iletişimi ve kimsenin takım adına yararlı işler yapılacağına dair inancının ve güveninin olmaması bu olumsuz durumu oluşturdu. taraftarı tekrar heyecanlandıracak oyuncu illa süperstar olmalıymış gibi bir hava esmesine de gerek yok. ama artık genç oyunculara süre verilmesi gerekiyor. takımda dinamizm yok. altyapıdaki yetenekli oyuncuları söndürüp süründürmekten vazgeçmek lazım. şampiyonlar ligi zaten gitti. artık mevkisi olmasa bile garanti ve tecrübeli oyuncu oynatma hevesinden vazgeçilmesi gerekiyor.

    -metehan, ali turap bülbül, efe akman, eyüp aydın, yusuf demir şans verilmesi gereken oyuncular.
    -takımdaki bütün orta sahalar gençler dahil 4-3-3 orta sahası. kesinlikle üçlü orta sahaya dönülmeli.
    -fizik olarak illa uzun boya ve kalıba gerek yok ancak dayanıklı, yere sağlam basan, ikili mücadelede rakiple mücadeleden vazgeçmeyen, dinamik adamlar oynamalı.
    -son yaptığı utanç verici hareketi düşünmeden söylüyorum, şu anki futbol oyun kuralları kalecinin kaptan olmasına izin vermemekte. takımın hakkını yedirmeyecek, ağırlığı olan bir kaptan lazım takıma. muslera her çıktığında hakem sarıyı verip gönderiyor. zorlamanın manası yok.

    bana kalsa şu anki form durumlarını düşünerek ve puan kaybını da göze alarak adana demir maçına şu 11'le çıkarım. yedekten sokacağım oyuncular da oyunun durumuna göre parantezdekiler olur.

    ---------------------------muslera---------------------------
    ali turap---------nelsson--------metehan------jelert(köhn)
    -------------------(c)kaan ayhan (efe akman)--------------
    ------g.sara(kerem demirbay)-----torreira(berkan)-------
    b.alper(yusuf demir)----------------kerem a. (batshuayi)
    --------------------------icardi-------------------------------

    ben açıkçası böyle bir kadroyla heyecanlanıyorum. şöyle hareketli bir kadroda herkesten verim alınır. izlemesi zevkli olur. ziyech, zaha, abdülkerim, davinson, mertens, eyüp aydın, gökdeniz hatta kalırsa oliveira ve bence kalması gereken taylan gibi oyuncular da sakatlık ve form durumlarına göre zamanla takıma girer çıkarlar.

    biraz cesaret, biraz heyecan, biraz kaos hepimizi tekrar harekete geçirecek, takımla bağımızı güçlendirecektir.
  • 36381
    sol stoper için çalışmalar var. belli ki sol bek de değişiyor. bunların hepsini anlarım. doğru karar.

    lâkin şu takıma bir tane fizikli orta saha alınmıyorsa vay hâlimize. böyle bir sorunu sadece taraftarlar mı görüyor.

    sara’yı ortada yalnız bırakıp sağa sola lucas’ı koşturmayı ne zaman bırakacağız? bunun sağlıklı olmadığını ne zaman anlayacağız.

    on numara oynatmak istesek bile mertens nasıl her maçı çıkaracak? böyle bir şey mümkün olabilir mi?

    çözüm belli. ya lucas’ı ortada bırakıp sağında sara solunda fizikli bir 8 numara olacak ya da sara - lucas ikilisinin arkasına sağlam bir altı numara alacağız. bunun dışında yapılacak her transfer eksik bırakacaktır takımı.
  • 36382
    mevcut oyun planında iki kenar bekinin genetik olarak anormal olması gerekiyor.

    savunmanın kendi arasında yaptığı 5-10 saniyelik hazırlık pası sırasında olur da top kanat oyuncularına ulaşırsa diye, hücum genişliği sağlama açısından bekin konumlandığı yerden 20-30m ileriye çıkması gerekir, bu süre içerisinde genelde top genelde kaybedildiğinden bek oynayacak arkadaşların tam hızda geri dönüp(üç aşağı beş yukarı en iyi ihtimalle 50-60m depar) , sakin kalıp, rakibe yetişip, hatta fiziksel olarak ayakta kalması ve düello kazanması beklenmekte. üstüne hücumda top ayaklarına gelirse adam geçmesi bekleniyor. üstelik bir kere iki kere değil, 90dk boyunca.

    scout ekibine şimdiden geçmiş olsun, umarım sağlık ekibinden de yardım alırlar.
  • 36384
    young boys maçında okan hoca'nın büyük hataları oldu. bireysel çok büyük oyuncu hataları oldu. fakat bence elenmemizdeki 1. neden oyuncular arasındaki fiziksel uçurumdu. ben aynı takımla yine 2 maç yapsak yine elenen tarafın biz olacağımızı düşünüyorum.

    bu takım fiziksel olarak güçlü rakiplere karşı ve savunmada rahat oyun kurdurmayan rakiplere karşı tamamen savunmasız kalıyor. sorsak kalite farkının kendimizin lehine olduğunu söyleyebiliriz. ama ben bu duruma inanmıyorum açıkçası, kalite dediğimiz şeyin ne olduğuna göre değişir çünkü cevabı. teknikse değişir, fizikse değişir.

    evet takımımız bir oyun planı yokmuş gibi oynadı, rezaletti ama ben sorunun sadece bu olduğunu düşünmüyorum. geçtiğimiz sene 40 yaşındaki dzeko karşısında torreira yine çok etkisiz kalmıştı. orta sahada fiziksel olarak 0 olan bir takıma kaliteli diyebilmek gerçekten mümkün değil. nereye göre kaliteli, süper lig'e mi avrupa'ya mı önce onu konuşalım.

    okan hocam kusura bakmasın sene 1998 değil, bu takım baskıyı kusursuz bir şekilde kurabilecek bir orta sahaya zaten hakim değil. kaldı ki günümüz futbolunda fiziksel kapasitenin önemi iyice arttı. xavi-iniesta senelerce arkalarında kapı gibi bousquets ile oynadı. modric, kross yıllarca casemiro'yla oynadı. barcelona pedri-gavi'nin arkasına çıkardı yine dev gibi bir oğlan koydu. biz hala 7 cüceler anasını satayım.

    eldeki kadro türkiye ligi gibi fiziksel olarak herhangi bir tehdit içermeyen rakiplere karşı üstünlük kurar. ama maalesef boey'in de gitmesiyle avrupa'da fiziksel olarak ön plana çıkan tüm rakiplere karşı çok ama çok zorlanır.

    kusura bakmayın ama 1. hata kadro planlamasındadır, buna binaen 2. hata da transferdedir. daha sonra bana kalırsa önce fernando muslera, daha sonra okan buruk'un hatalı kararları gelir. son olarak da oyuncuların gösterdikleri bireysel performans gelir.

    (bkz: 27 ağustos 2024 galatasaray young boys maçı)
  • 36385
    son yıllarda kritik pozisyonlara kritik adamları alamayarak kadro mühendisliği ciddi şekilde bozuldu.

    ihtiyacımız olduğu dönemlerde forvete vedat muriç, orta sahaya gedson fernandes, fred, kanada rashica, oğuz aydın, hücuma da rafa silva alınamadı.

    bunlar bir kaç seneye yayılmış, yanlış politikaların sonucu. yerlerine çok daha yetersiz, verimsiz adamlar alındı. bu yüzden taraftar olarak biz aylarca çile çektik ve kulüp de dünyanın parasını çer çöp etti.

    çok para harcasa da bjk doğru adımlar atıyor. fener genel olarak benzer bir stratejide gidiyor ama biz geriye gidiyoruz. üstelik maaş bütçesi yine inanılmaz rakamlara çıkmışken bu gerçekleşiyor.

    sportif olarak başarıdan uzaklaşırsak hesabı çok ama çok tuzlu olacak. o yüzden acil müdahale şart gibi duruyor.
  • 36386
    evet her yükselişin bir düşüşü olur, kabul. ama bu düşüşler genelde kendisinden bağımsız olur bu her ne ise. ister bir devlet ister bir hükümdarlık ister bir ordu. ve isterse bir futbol takımı..

    galatasaray maalesef sürekli kendi yükselişinin önüne dış etkenler geçmeden kendisi el atıyor. bu kaçıncı oldu bilmiyorum. şu an feci bir düşüş içerisindeyiz önce bunu kabul etmek gerek. sonra oturup düşünmek lazım. neden galatasaray sürekli iç karmaşıklık yüzünden kendi gelecek başarısının önüne geçiyor. klinik bir vaka cidden! önce ali koç'un 6 yıldır yapamadığı şeyi 2 yılda yapan erden timur gibi bir figürü kendi kendimize kovuyoruz. yaptığı yanlışlar mutlaka vardır, herkesin olur. önemli olan vizyon. erden timur gerçekten vizyon sahibi biriydi. adamı kendi eliyle galatasaray yok etti. sonra hiç kimsenin ne işe yaradığını bilmediği adamlar! siz isimlerini biliyorsunuz, takımın bilimum görevlerine getirildiler. yapılması gereken net hamleler, kararlar geciktirildi, yanlış profillere gidildi. teşhis konulamadı. sonra hocamız çıktı her açıklamasında yönetimin yaptığı bariz hataları savundu, üstlendi. ilk darbeyi kupa maçında yemesine rağmen bana mısın demedi kulüp. galatasaray futbol takımı aksamaya devam etti. hocamız "saha çok kötü, alman hakem atanmış!, bizde azeri isteriz!" gibi bahanelere sığındı. taraftar haklı olarak eksik gördüğü yere transfer için isyan etti ve yine hocamız "12 kişi ile mi oynayacağız?" gibi enteresan bi açıklama yaptı. ardından her galatasaraylının hayali olan şampiyonlar ligi biletini feci bir futbol oynayarak kaybettik. taraftardaki tüm motivasyon düştü. nasıl düşmesin ki? biz galatasaraylılar her zaman avrupa'nın en üstünde mücadele etmesini isteriz takımımızın. sonucunda sonunculuk olsa bile. galatasaray denizde boğulmayı sever, o denizdeki hırçın dalgalarla mücadele etmeyi de.

    bizi şu an ne tatmin eder? uefa'da ciddi bir başarı. yarı final belki de final? ama bunun olmayacağını oynanan futboldan anlıyoruz. elenme şeklinden anlıyoruz. sıkıntımız taze, canımız sıkkın. okan hoca ligde tökezlerse ocak ayını göremeyeceği de belli. en iyisi hoca ve yönetim yol yakınken istifalarını vermeleridir. evet bunu 2 yıldır rekorlarla şampiyon olmuş hocamız için diyorum. fakat unutmayın beğenmediğimiz ismail kartal'ın sadece 2 puan önünde bitirdik. yani ligimiz çok da matah bir yer değil. bunu da unutmamak lazım. hatta şunu hiç unutmamak lazım; futbolda dün yoktur. hep istikrar hep devamlılık vardır.

    bu da benim galatasaray camiasına sözlük üzerinden sitemimdir!
  • 36388
    fiziğiyle oynayan veya 3 5 2 yi düzgün oynayan her takıma yeniliyoruz.

    tüm kadroyu yetenekli adamlardan oluşturmanın zamanı geldi. ara pas veya set takımı olmamız lazım. oliveira, ziyech, icardi, mertens, sara, davinson, dubois bu takımın vazgeçilmezleri olmalı. gerekirse torreira dan bile vazgeçeceksin maçına göre. belhanda feghouli fernando mariano ile yaptığını ziyech mertens sara icardi ile de yapabilirsin.
  • 36390
    dünyada hemen hemen her ligde hatta her takımda envai çeşidi bulunan adam yiyen 6 numara her nasıl oluyorsa bir tek bizde bulunmuyor.

    şu yalan dünyada en kolay bulunan oyuncu türü üstelik bu ya. 200k’ya da bulursun 20 milyona da. fiyatına göre de oyuna dair beklentilerin de yükselir; kimi enfes paslar atar, kimi skor yapar ama bunların ortak özelliği dönen topları kapmak, rakibin kontra fırsatını engellemek, hava toplarında üstünlük kurmak, orta sahada sertlik oluşturmak falan. çok basit ya. şu an bizim orta sahamızda eksiklik olarak nitelendirilen her özellik bu tür adamlarda bulunan temel ortak özellikler. dediğim gibi büyük paralar vermene gerek yok. her yerde bulunuyor.

    beni bilen bilir (kimse bilmiyor aq), geçen sezondan beridir 6 numara diye bas bas bağırıyorum. kimi mertens’in yerine adam bakıyordu o dönem, kimi pas bağlantısı olana yanlıyordu, kimisi de registaya dileniyordu. tamam bunlar da önemli ama oyunun temeli değil. senin binanın temeli yokken, dekorasyona, iç mimarisine özen gösteriyorsun. şarapçı kenan gibi olamaz olamaz diye bağırasım geliyor resmen ya. önce bi temelini kur, sonra hangi allahın cezası terimlere yöneliyorsan yönel. ilk almamız gereken oyuncu tipine yatırım yapmadık ve halen yapmıyoruz. ne diyim ki ben.

    bu takımın çok bi eksiği yok ya. bi 6 numara alınsın, oyun nasıl fark edecek hepimiz görürüz. hatta iddia ediyorum, sergio, zaha, ziyech, dubois gibi oyuncular ayrılsa, yerlerine hiç transfer yapılmasa bile tek bir 6 numarayla şampiyonsun, avrupa’da da hatrı sayılır şekilde ilerlersin. tek bir adam bütün çehresini değiştirir. 4-2-3-1 mi oynuyorsun, 4-6-0 mı kafana göre artık. doğru adamı bulduğun zaman dizilişin çok önemi kalmıyor. çok takıyoruz böyle şeylere. dediğim gibi binanın temeli olmadan biz ince işlere yöneliyoruz. o bina 5’lik depremle çöker, çöktü işte young boys maçında.

    alt tarafı 6 numara ya. alın getirin şunu.
  • 36391
    kişilere küsüp sinirlenip galatasaray’ı zarara uğratmayı istemenin alemi yok. bu takımın köhn giderse 2 sol bek, bir 6 numara, bir sol stoper ve bir sağ kanat oyuncusuna net ihtiyacı var.

    artık yeter sağda ziyech ile başlayıp hücumu çöpe attığımız kaçıncı maç oldu. ziyech bitik işte uzaktan belki sallar diye sahaya sürdükçe okan hoca taktik bilmiyora çıkıyor adı.

    mertens bu takımın 16. adamı olmalı artık. galatasaray’ın hücum presi yapamamasının bir kaç nedeni varsa bunlardan birinin mertens’in pres motorunun geçen senenin yarı kapasitesine inmiş olması. bu yaşlardaki oyuncularda düşüş ufak ufak olmaz.

    bu takımın as 10 numarası gabriel sara’dır. adam zaten hem tempolu hem skor katkısı yüksek ofansif orta saha. geriye gelip oyun kur denilince sadece çok iyi uzun paslarını izliyebiliyoruz.

    takıma çok uzun boylu ve ayağı çok temiz, omzu koydumu bayıltan bir 6 numara şart. rakipler bizim oyunumuzun defosunu buldu. takipler torreira yaklaşana kadar kısa oynuyor torreira bölgesini terk ettiği anda arkası boş kalıyor. takip o boşluğa uzun vuruyor. buraya bir alan tutucu uzun boylu poslu fizikli bir adam at kapat buradaki deliği.

    köhn giderse 2 tane sol beke ihtiyacımız var. hiç kimse dubois alternatif olur diye düşünmesin başta yönetim. azıcık mideniz olsaydı geçen sene kış transferde dönmek için zam isteyen bu adamı kampa dahi almazdınız. ben artık “iki kanatta da oynayabilen bek” görmek istemiyorum. iki kanatta da oynayabilen bek, bek değildir.

    jakobs’u izlemedim. istatistiklerine baktım, birebirleri ve kop kapmaları iyi görünüyor ama top kesme ve araya girme istatistikleri korkunç. bu demek oluyor ki ikinci preslerde pozisyon almakta başarısız.

    stoper hermoso iyi bir ayağa sahip olmakla birlikte apokerimdeki stoper caydırıcılığına sahip değil gibi. ama o maaşı nasıl karşılayacağız belli değil. yolun sonu bir çok oyuncu ile fifalık olmaya doğru gidiyor.

    yıllardır isimsiz bir sürü stoper alıp yetiştirdik. marcao, nelsson, abdülkerim. 2019’dan beri oturmuş bir alışkanlıktı bu. bozulmasından hiç memnun değilim. hermoso alacağıma portekiz ligi sonuncusundan stoper alırım bir senelik maaşına denk gelir.

    4’ü ilk 11’e olmak üzere 5 tane net çivi gibi transfer lazım.
  • 36393
    bir mucize olmazsa bu sene çöküşe geçecek yaralı aslanımız. rakip takımlar yaptıkları transferlerle 3 gömlek üste çıkarken biz geçen seneden 3 gömlek alta düştük. geçen sene takımın en iyileri bu sene en kötüleri şimdilik(muslera, abdulkerim, torerira, mertens ve maalesef icardi). okan buruk sampiyonluk maçı olan konyaspor maçı hariç stresli maçların hiçbirini kaldıramadı. favori olarak çıktığı kritik maçların hepsinde kaybetti ama bayerne manchestera karşı iyi oynadı. bu da maalesef bunu gösteriyor. takım oyun olarak umut vermese de transferle bunu çözeriz mantığı vardi ama bu sene bu düşünce de yok. adı geçen oyuncular tam tersi ismi iyi olmadığı gibi maliyetleri de korkutuyor. çünkü transferin başında sihirbaz cenk ergün var. mucize olacak gibi de durmuyor. ha mucize ne olabilir? erden timur olabilir, yönetimin seçime gitmesi olabilir, fatih hocanin başkan olması olabilir. ama bu yönetim floryadan gelecek rantı bırakıp hiç bir sekilde gitmez. hepimize geçmiş olsun göz göre göre kulüp elden gidiyor...
  • 36394
    orta sahası nicelik olarak kalabalık ama nitelik olarak zayıf olan takımım. bu orta saha ekibiyle ligi ve avrupa ligini götürmesi pek mümkün görünmüyor. şu noktadan sonra bulabilirsek torreira'nin yanına bir tane adam gibi box to box ciğersiz oyuncu almamız gerekiyor. fransa ligine gitmek gerekiyor. bu seviyede bu riskleri almak gerekiyor. helva gibi takım olduk. güçlü adamımız yok. sara'nın yeri mertens'in oynadığı bölge. görünen o ki köhn yerine birisi zaten alınacak.

    muslera
    jelert - nelson - davinson - transfer
    torreira - transfer
    barış - sara - kerem
    icardi
  • 36395
    45 milyon euro para harcayıp bir gram ileri gidememiş takım. şaka gibi geliyor ama sezon içinde barış-davinson-hermoso-berkan defans hattıyla bayağı bir maça çıkacağımızı düşünüyorum. zaten sıkıntıları olan bir takıma 45 harcatıp nasıl daha fazla sıkıntı yarattığımızı ise anlayamıyorum.

    barış'ı hala sağ kanatta görünce, kerem'i hala sol kanatta görünce gözlerim dönüyor. barış sol kanat oyuncusu, sağ bek ve sağ kanat değil, sol beke koyarım sağ tarafa koymam. stoperlerimiz yeterliyken üstüne 5 milyon maaşla stoper çekiyoruz 6 numaramız yokken. torreira'ya allah korusun bir şey olsa yerine dolduracak adam yok. berkan defansif bir oyuncu değil, yanında oynayan adam da defans bilmiyor. jelert ve jacobs da defans bilmiyor, 11 kişiden kaleciyi çıkartınca 8 tanesi hücumu daha iyi oyunculardan kurulu bir takımın avrupa'da başarılı olma şansı yok, ligi alma şansı da takımlar kötülüğüne bağlı olarak değişir sonuç olarak her maçı 2-1 kazanan bir takımımız var.
  • 36396
    asla ve asla transfer yapmaması gereken takım. ne başımızdaki hoca ne de yöneticiler bu işi becerecek kapasiteye sahip değiller. boş yere para harcıyoruz, yarın öbürgün yeni hoca gelecek, yeni yönetim gelecek, vay efendim kasada para yok diyecekler. okan buruk mevcut kadroyla gittiği yere kadar gider, yönetimle birlikte gittiği zaman da yeni gelenler yaparlar transferleri. olması gereken budur. gelecek senenin planlaması için para lazım, bizde de sağa sola saçacak para kalmadı! başka kapıya.
  • 36398
    taktiği 2-2-1-3-2 olan takımımız. maçlara 7 hücuma dönük 3 defansif oyuncu ile çıkar. orta sahası yoktur, tek pasla geçilir, 7 hücuma dönük oyuncu ile oynamasına rağmen gol yapma konusunda kısırdır, bir maçta 3 tane atıyorsa mutlaka 40 tane kaçırır, anadolu takımlarına karşı seyircisini kanser eden bir futbol oynar, biraz fizikli, yaldır yaldır koşan takıma denk gelince geri dönmeyen 5-7 oyuncusu olduğu ve orta sahası olmadığından mutlaka gol yer ya da oyun olarak ezilir, bu 3 yıllık mevzu, iki gün önce ortaya çıkmış gibi yapmanın anlamı yok bence. gönlümden geçen bu takımın yine geçen 2 senedeki gibi 2-3 haftaya toparlaması elbette, taraftar olarak şu bilet olayına eğilmek gerekiyor diye düşünüyorum, kurtuluşumuz orada olabilir.
  • 36399
    teknik ve idari olarak yönetileyemen takımdır.

    benim hayalimdeki galatasaray’dan ışık hızıyla uzaklaşmaktadır. bırakın uzun, bırakın orta, önümüzdeki üç günlük vadede dahi bir planı yoktur.

    avrupa’nın en kalitesiz liglerinden birinde, rezil kepaze bir ortamın içerisinde alacağı şampiyonluklar benim için büyük anlamlar ifade etmemektedir. nihai hedefimiz, kurucumuz tarafından yıllar önce belirlenmiştir.

    türk olmayan takımları yenmektir bizim kimliğimiz. bu tanım salt bir saha içi galibiyeti de simgelememektedir. yöneticileriyle, sporcularıyla, taraftarıyla bütün olarak türkiye’nin aydınlığa açılan simgesi olmak, kurumsal kimliğiyle avrupa futbolunda gıptayla gösterilenler arasında olmaktır o yenmek tanımının tam karşılığı. her zaman kazanamayabiliriz ama her zaman modern futbol dünyasına uygun bir plana programa, gelecek projeksiyonuna sahip olabiliriz.

    alışkanlıklarımız da sevdamız da baki. sokakta oynasa kaldırımda destekleriz derler ya öyle işte. arma sahaya çıkınca tabi ki heyecanlanacağız yine. ama içim buruk renktaşlar. çok kızgınım çok üzgünüm. kişilerin koltukları, rantları, fantezileri, takıntıları uğruna aynı günde 4-5 kişinin gittiği 4-5 kişinin geldiği bir galatasaray beni kahrediyor.

    hayalimizdeki yarınlar bir gün gelecek. tüm kalbimle, aklımla inanıyorum. o güne kadar oyalanmaya, sabırla beklemeye devam işte. inşallah bize de şu fani dünyada nasip olur o galatasaray’a hayranlıkla bakmak.
App Store'dan indirin Google Play'den alın