36395
evet her yükselişin bir düşüşü olur, kabul. ama bu düşüşler genelde kendisinden bağımsız olur bu her ne ise. ister bir devlet ister bir hükümdarlık ister bir ordu. ve isterse bir futbol takımı..
galatasaray maalesef sürekli kendi yükselişinin önüne dış etkenler geçmeden kendisi el atıyor. bu kaçıncı oldu bilmiyorum. şu an feci bir düşüş içerisindeyiz önce bunu kabul etmek gerek. sonra oturup düşünmek lazım. neden galatasaray sürekli iç karmaşıklık yüzünden kendi gelecek başarısının önüne geçiyor. klinik bir vaka cidden! önce ali koç'un 6 yıldır yapamadığı şeyi 2 yılda yapan erden timur gibi bir figürü kendi kendimize kovuyoruz. yaptığı yanlışlar mutlaka vardır, herkesin olur. önemli olan vizyon. erden timur gerçekten vizyon sahibi biriydi. adamı kendi eliyle galatasaray yok etti. sonra hiç kimsenin ne işe yaradığını bilmediği adamlar! siz isimlerini biliyorsunuz, takımın bilimum görevlerine getirildiler. yapılması gereken net hamleler, kararlar geciktirildi, yanlış profillere gidildi. teşhis konulamadı. sonra hocamız çıktı her açıklamasında yönetimin yaptığı bariz hataları savundu, üstlendi. ilk darbeyi kupa maçında yemesine rağmen bana mısın demedi kulüp. galatasaray futbol takımı aksamaya devam etti. hocamız "saha çok kötü, alman hakem atanmış!, bizde azeri isteriz!" gibi bahanelere sığındı. taraftar haklı olarak eksik gördüğü yere transfer için isyan etti ve yine hocamız "12 kişi ile mi oynayacağız?" gibi enteresan bi açıklama yaptı. ardından her galatasaraylının hayali olan şampiyonlar ligi biletini feci bir futbol oynayarak kaybettik. taraftardaki tüm motivasyon düştü. nasıl düşmesin ki? biz galatasaraylılar her zaman avrupa'nın en üstünde mücadele etmesini isteriz takımımızın. sonucunda sonunculuk olsa bile. galatasaray denizde boğulmayı sever, o denizdeki hırçın dalgalarla mücadele etmeyi de.
bizi şu an ne tatmin eder? uefa'da ciddi bir başarı. yarı final belki de final? ama bunun olmayacağını oynanan futboldan anlıyoruz. elenme şeklinden anlıyoruz. sıkıntımız taze, canımız sıkkın. okan hoca ligde tökezlerse ocak ayını göremeyeceği de belli. en iyisi hoca ve yönetim yol yakınken istifalarını vermeleridir. evet bunu 2 yıldır rekorlarla şampiyon olmuş hocamız için diyorum. fakat unutmayın beğenmediğimiz ismail kartal'ın sadece 2 puan önünde bitirdik. yani ligimiz çok da matah bir yer değil. bunu da unutmamak lazım. hatta şunu hiç unutmamak lazım; futbolda dün yoktur. hep istikrar hep devamlılık vardır.
bu da benim galatasaray camiasına sözlük üzerinden sitemimdir!
galatasaray maalesef sürekli kendi yükselişinin önüne dış etkenler geçmeden kendisi el atıyor. bu kaçıncı oldu bilmiyorum. şu an feci bir düşüş içerisindeyiz önce bunu kabul etmek gerek. sonra oturup düşünmek lazım. neden galatasaray sürekli iç karmaşıklık yüzünden kendi gelecek başarısının önüne geçiyor. klinik bir vaka cidden! önce ali koç'un 6 yıldır yapamadığı şeyi 2 yılda yapan erden timur gibi bir figürü kendi kendimize kovuyoruz. yaptığı yanlışlar mutlaka vardır, herkesin olur. önemli olan vizyon. erden timur gerçekten vizyon sahibi biriydi. adamı kendi eliyle galatasaray yok etti. sonra hiç kimsenin ne işe yaradığını bilmediği adamlar! siz isimlerini biliyorsunuz, takımın bilimum görevlerine getirildiler. yapılması gereken net hamleler, kararlar geciktirildi, yanlış profillere gidildi. teşhis konulamadı. sonra hocamız çıktı her açıklamasında yönetimin yaptığı bariz hataları savundu, üstlendi. ilk darbeyi kupa maçında yemesine rağmen bana mısın demedi kulüp. galatasaray futbol takımı aksamaya devam etti. hocamız "saha çok kötü, alman hakem atanmış!, bizde azeri isteriz!" gibi bahanelere sığındı. taraftar haklı olarak eksik gördüğü yere transfer için isyan etti ve yine hocamız "12 kişi ile mi oynayacağız?" gibi enteresan bi açıklama yaptı. ardından her galatasaraylının hayali olan şampiyonlar ligi biletini feci bir futbol oynayarak kaybettik. taraftardaki tüm motivasyon düştü. nasıl düşmesin ki? biz galatasaraylılar her zaman avrupa'nın en üstünde mücadele etmesini isteriz takımımızın. sonucunda sonunculuk olsa bile. galatasaray denizde boğulmayı sever, o denizdeki hırçın dalgalarla mücadele etmeyi de.
bizi şu an ne tatmin eder? uefa'da ciddi bir başarı. yarı final belki de final? ama bunun olmayacağını oynanan futboldan anlıyoruz. elenme şeklinden anlıyoruz. sıkıntımız taze, canımız sıkkın. okan hoca ligde tökezlerse ocak ayını göremeyeceği de belli. en iyisi hoca ve yönetim yol yakınken istifalarını vermeleridir. evet bunu 2 yıldır rekorlarla şampiyon olmuş hocamız için diyorum. fakat unutmayın beğenmediğimiz ismail kartal'ın sadece 2 puan önünde bitirdik. yani ligimiz çok da matah bir yer değil. bunu da unutmamak lazım. hatta şunu hiç unutmamak lazım; futbolda dün yoktur. hep istikrar hep devamlılık vardır.
bu da benim galatasaray camiasına sözlük üzerinden sitemimdir!