resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:70
Uyruk:Türkiye
  • 14252
    son zamanlarda alex ferguson ile ilgili yazılar okumaya başladım. sebebi ise onun manchester'in kırmızı tarafından gidince olanlarin bizim terim gidince olanlarla benzerlik göstermesi.

    bu yazılar aslında bir nevi bildiklerimi tekrarlamama neden oldu. neydi bu zaten bildiklerim;

    oyunculardan ekstra verimi alır, takım uyumu master seviyededir vs.

    ama ingilizce kaynaklarda buranın eski yazarlarindan paredros abimizin yazdıkları aklıma geldi birden;

    suarez'in evraya ırkçılık mevzusunda aldığı 8 maç ceza tamamen fergie eseridir. ortada ırkçılık bile yokken üstelik. daha doğrusu şöyle diyeyim nasıl bir zencilere, arap diyorsak onlarınki de öyle bir şey. ve zaten suarez'in ırkçılık yapacak bir sosyal altyapısı yok. herif uruguaylı.

    ve bir ikincisi artık delik deşik olan old trafford'un duvarlarının onun döneminde rakiplerin korkması. bu konuda mancini de çok yakınmıştı. onlara bu kadar mücadele etmiyorlar diye. haklıydıda.

    ve gene kendi kitabında durumu şöyle anlatır; skor ne olursa olsun, rakip o son 15 dk ya girecek. (fergie time)

    bu 15 dk'da united inanılmaz baskı kurar, rakipte ulan gene aynı şey olacak tedirginliği özelikle hakemlerin yaptığı manchester lehine hatalar.

    terim'in de böyle yanları var. ve diego forlan'in dediği gibi ''futbol elini kirletmek istemeyenlerin oynayacağı bir oyun değil'' gerçi bunu söylerken suarez'i savunuyordu ama olsun :p.

    evet bu özellikler fergie kadar olmasa da fatih terim'de de var. işte bundan bu korkuları. ve fergie kadar olurdu. eğer 2. döneminde gönderilmeseydi...
  • 14255
    canlı canlı gördüğüm en büyük galatasaray efsanesi.

    öyle bir efsane ki 3 yıldır sürdürdüğüm passolig protestosunu "nerede kalmıştık" twitiyle bitirmiştir.

    yarın 3 yıl sonra tt arena'da olacağım, ne kadar büyük galatasaray efsanesi olduğunu anlatmaya kelimelerim yetmiyor, sadece bu passolig olayını örnek verebildim. aha ettiğim beylik beylik laflar da buradadır. (bkz: passolig/@galafans)

    umarım kendisi benden bu kadar diyene kadar, iyi sezonunda, kötü sezonunda galatasaray'ın başında bulunur. bu sezon şampiyon yapıp yapmaması da umrumda değil. daha fazla vasıfsız galatasaray teknik direktörü görmeye takatim kalmadı.

    imparator fatih terim, ölene kadar seninleyiz.
    https://www.youtube.com/watch?v=8X-hglvnIpk
  • 14256
    aga bu adam başka bit seviye. lan ben bu adama küssem aklıma gelmeyecek mi şu an ardından bakıp göz yaşı döktüğüm zaferler? efsanemiz lan bu adam efsane. ali sami bey yok, metin oktay yok, baba gündüz yok, turgay şeren yok kimimiz var şu hayatta yaşayan efsane?(u: hagi, taffarel ve daha fazlası da efsanemiz ama en azından şu an için terim ile farklı konumdalar ve bizle şu an teknik adam olarak çalışmayacaklar.) terim geldi geleli sosyal medyanın her köşesinde ekşi'sinden tut antu'suna oradan twitter'ına rakipler nasıl bir psikolojiyi büründüler. adamöar öyle çaresiz ki terim kim, artık gazla futbol işlemiyor, taktiği yok gibi arkası boş argümanlar geliştirdiler. ulan mallat madem öyle terim sevinsenize!

    umarım imparator bugün 24 ocak 2017 galatasaray göztepe maçında klasına yakışır bir başlangıçla bizleri selamlar. artık iki hedefimiz var belki ikincisi çok zor ama 2000 uefa kupasında da galatasaray'a yanlış hatırlamıyorsam 500 oran veriyorlardı. terim bizi hep olmazlara alıştırdı, çıtayı öyle bir noktaya çıkardı ki yıllardır kimse başarılarının yanına yaklaşamadı. biliyorum içimizde kırgınlar var haksızşar demiyorum belli bir haklılık payları var ama terim de insanoğlu ve galatasaray'ın kilometre taşlarından biri olan bir insanoğlu. hocamız kimse biz ona sonuna kadar destek veririz. ben 19 aralık 2017'ye kadar tudor'a destek verdim. ancak kendisi bunu seçti ve belki de galatasaray tarihinde güzel bir sayfa açma şansını elinin tersiyle itti. bugün imparator teknik direktörümüzdür ve biz onun sonuna kadar yanında olmalıyız. iki şampiyonluk kazandıran şenol güneş'i bağrına basan bjk taraftarını, iki maç kazandı diye aykut kocaman'a sahip çıkan fb taraftarını görüp ona göre davranmalıyız.

    inanın rakiplerin hepsi öykünüyor fatih terim'e. ağızlarınan salya akıttıkları içten içe kudurmalarındandır. 4. döneminin şampiyonlukla taçlanması dileğiyle.
  • 14257
    terim eger istedigi kadroyu kurma sözu almadiysa hicbir sezon basi hicbir baskan ve hicbir kuvvet kendisini takimin basina getiremez. özellikle de 2000 ve sonrasinda terim'in sarti kurali budur. fakir, cimri, kili kirk yaran ve ucuzcu baskanlarla calismaz.

    2002-2003 sezonunda sampiyonlugu besiktas'a kaptirdigi sezon besiktas ligin son 20 macinda sadece 7 puan kaybetmisti ve butun sezon sadece 1 kez maglup olmustu. lucescu malumunuz cogu maci tek farkla kazanip besiktasi rekor puanla (85) sampiyon yapmisti. bu, fenerbahce'nin 1988-1989 yilinda turkiye rekoru kirip 93 puanla sampiyon oldugu sezondan sonra alinmis en yuksek puandir ve sampiyonluk genelde 70-80 puan bandinda gezmektedir. kisacasi 77 puan toplamasina ragmen terim'in besiktas'a kaptirdigi sampiyonluk bir mucizedir diyebiliriz.

    2003-2004 sezonuna baktigimizda galatasaray rakiplerine göre daha zayif kadrosuyla aralik ayina kadar sadece tek yenilgi ve 3 beraberlikle gelmis, 22 kasim 2003 tarihinde ilk yarisi 1-1 gecilen denizli deplasmaninda 72nci dakikada mondragon oyundan atilmasina ragmen, 90nci dakikada aykut ercetin'in yedigi hatali golle ikinci maglubiyetini almisti. bu maca kadar sezonu sampiyon tamamlayan fenerbahce ile ayni puanda ve besiktas'in da 5 puan gerisindeydi. besiktas'in basinda hala lucescu oldugunu ve bir önceki sezon rekor puanla sampiyon olmus bir kadroyu koruyup ustunde takviye yaptigini da aklimizda bulunduralim.

    denizli maglubiyetinin ardindan kendi sahasinda malatya macinda -ki kendi sahasi dedigimiz ruzgar panelleri takilmamis gecekondu kivaminda ve tribunlerin sahaya 300km uzaklikta oldugu ataturk olimpiyat stadindan bahsediyorum- 73ncu dakikaya 2-0 önde girmis bir takim olarak son anlarda yedigi 2 sacma golle 2-2 berabera kaliyordu galatasaray. bu mactan sonra istanbulspor ile karsilasti ve sezonun belki de en sacma maglubiyetlerinden birini aldi. akabininde olimpiyat stadinda trabzonspor'u konuk eden cimbom 10 kisi tamamladigi maci 2-1 kaybetti. elazig deplasmaninda da maci 10 kisi tamamlayip, 90nci dakikada yedigi gol ile sahadan 2-2 beraberlikle dönmek zorunda kaldi. diyarbakir deplasmaninda igrenc bir sahada, siyasi gerginligin oldugu bir dönemde, kilidi acamayarak 0-0 berabere kaldi. ust uste gelen ve benim sahsen sansizlik olarak rahatlikla yorumlayabilecegim bu puan kayiplari galatasaray ile rakiplerinin arasindaki puan farkinin acilmasina ve sampiyonlugun kaybedilmesine yol acti. sezonun 20nci haftasi gecilirken lider besiktas ile puan farki 13'e cikmis, zaten binbir turlu zorluklarla olimpiyat stadina ulasan seyirci umidini kesmis, yasanan maddi sorunlar ve ödenemeyen futbolcu ucretleri ile de sorunlar katlanarak artmisti. dönemin baskani özhan canaydin butun bu sikintilari örtbas edebilmek icin imparatoru yem etmisti ve terim istifa etmisti. kisacasi terim rakiplerine göre daha mutevazi bir kadro ile, iyi basladigi sezonda havalarin sogumasiyla birlikte olusan stad sorunlari, maddi sorunlar ve sanssizliklar neticesinde kötu bir sekilde ikinci dönemine nokta koydu.

    terim bundan sonra, bin pisman olan özhan canaydin dahil kapisini calan tum baskanlarin teklifini reddetti. cunku rakiplerle mucadele edebilmek icin saglam kadroya ve iyi transferlere ihtiyac oldugunu biliyordu. galatasaray bu dönemden sonra unal aysal dönemine kadar fatih terim'in rahat edebilecegi bir ortam saglayamadi. unal aysal dönemi de yakin tarihimiz oldugu icin genc arkadaslarimizin rahatlikla hatirlayacagi bir dönem. ilk yilinda ujfalusi, xelcuk, melo, elmander, muslera, baros, eboue vs gibi futbolcularin yer aldigi saglam bir kadro kuruldu ve rakipleri eze eze sampiyon olundu. bir sonraki sezonda bu kadronun ustune burak, hamit, umut bulut vs. gibi oyuncular da eklenince "ruya takimi" diye adlandirimaya baslanan galatasaray'da kimya görece bozulmustu. unal aysal ile fatih terim arasinda tuhaf bir sidik yarisi basladi. sampiyonlar liginde ceyrek final gelmesi ve real madrid'e sahamizda kök sökturmemiz terim'i ve aysal'i medya ve taraftar önunde bir yarisa soktu. unal aysal kendi show'unu yapmaya basladi. drogba'lar, sneijder'ler vs derken terim'in kimyasi iyice bozuldu ve artik kim daha guclu muhabbetleri dönmeye basladi. neticesinde de terim, cirkin bir sekilde antrenmandan kovularak gönderildi.

    hoca da bunu kendine yediremeyip, tupcu ile cirkin pozlar verdi. ahimizi aldi.

    uefa kupasinin kaldirildigi ilk dönemde son derece rahat bir calisma ortami bulan, rakiplerinden cok daha iyi kadrolar kuran terim'i zaten konusmaya gerek yok. 4 sene ust uste sampiyonluk, 1 uefa kupasi ve kendi kurdugu kadronun lucescu yönetiminde yaz ayinda super kupa sampiyonlugu ustunde cok fazla konusulmasi ruhaf olur zaten. terim o dönemde daha ne kadar yukselebilecegine bakmak istedi ve milan'a hoca oldu.

    butun bu tarihi ele aldigimizda, 8 sezonda 6 sampiyonluk, 1 uefa ve super kupasi, (bu kupayi da terim'e yazmak lazim aslinda) besiktas'in mucizevi sampiyonlugu ve inanilmaz kötu sartlar altinda gecen kötu bir 2003-2004 sezonu bize terim'in kim oldugunu anlatmaya yeter. 77 puan almasina ragmen ikinci bitirmesi mucizedir. terim uygun sartlarda, isine karisilmadinda galatasaray'i %99 sampiyon yapar.

    yazimizin basina dönecek olursak terim'i devre arasinda takimin basina getiren ne dusuk profilli baskan, ne maddi olanaklar, ne tt arena, ne de galatasaray'in kötuye dogru gidisati. galatasaray bundan cok daha kötu dönemlerde terim'in kapisini calmis ve hayir yanitini almistir. terim'i bu sezon galatasaray'in basina getiren tam keyfine göre bir kadro kurulmus olmasi. yine keza bu oyunculara tudor'un cok iyi bir kondisyon yuklemis olmasi. kadroya ve oynanan maclara baktigimizda takimin basina az cok futboldan anlayan kimi getirirsen getir, en kötu 3ncu olursun. terim bu takimin eksiginin motivasyon oldugunun farkinda. onun en iyi yaptigi sey yani. bu kadroyu motive edip, 2-3 de takviye yaptiginda rahatlikla sampiyon olacagini biliyor terim. maceraya girmeden, her zaman ki babacan tavriyla oyunculara yaklasirsa acik ara sampiyon olacaktir. takimin "terim ritmini" bulumasi zaman alabilir ama ayari tutturdugunda terim bu kadroyla bir avrupa kupasi daha alacakmis gibi hissediyordu basin toplantisinda. gözleri isil isil geldi galatasaray'a. kap'tan önce kendi duyurdu. bunlari terim'de alisik oldugumuz hareketler degil.

    "benim de kendime göre hayallerim var" dedigi nokta iste bu.

    - calistirdigi her sezon sampiyonluk,
    - kadiköy'de galibiyet,
    - hic olmazsa bir uefa kupasi daha veya sampiyonlar liginde minimum yari final,
    - iyisiyle kötusuyle yasina istinaden unutulmayacak bir 4ncu dönem.

    terim olmayacak duaya amin demez. bundan cok daha kötu kadrolarla bile cok iyi isler cikarmis bir hocadir. aykut ercetin'lerle, prates'lerle, batista'larla, petre'lerle, bratu'larla, xavier'lerle, suat usta'larla, mohamed sarr'larla, berkant'larla bile sampiyonluk kovalamis ve ucu ucuna kacirmistir. o yuzden iciniz rahat olsun.

    tum turkiye'de rekor tweet almasinin sebebi budur. galatasaray'da terim sevinci, rakiplerde terim korkusu hep bu yuzdendir. terim varsa sampiyon %99 galatasaray'dir.

    her zaman denildigi gibi; allah kerim, fatih terim...

    http://www.boluolay.com/...FANAT%C4%B0K%202.jpg
  • 14259
    24 aralık 2017 galatasaray göztepe maçı ile galatadaray'da 4.donemine baslayacak olan yeni hocamiz.

    yalniz sunu anlamiyorum. yok devre arasi gelmez, yok dursunla gelmez, yok floryanin anahtarlarini almadan gelmez, yok transfer sozu almazsa gelmez.

    geldi. hepsini yaparak geldi. terim'i galatasarayimdan buyuk gormeyi birakin. ihtiyaci vardi ve geldi. kendisini isteyen son takim trabzonspor'du.

    umarim basarili olacagiz beraber. allah yardimcimiz olsun. ligin en iyi kadrosuna derinlik katacak bir kac transfer ile hakkini verir insallah.
  • 14260
    başarılı olmasının o kadar kolay olmayacağını düşünenlerdenim. bunu başta söyleyeyim. ama saha kenarında çirkinleşmedikçe, bizi utandırmadıkça vs ölene kadar takımın başında kalabilir. fenerbahçeli yakınlarım "ooo sivilcik, demediğini bırakmadın ama terim dönünce seviniyorsun" dediler. onlara da söylediğim gibi; terim'e hayır diyebilecek bir galatasaraylı yoktur, olamaz. saha kenarında görünce içine bir rahatlık, güven gelmeyecek galatasaraylı yoktur.

    varsın mesleği bırakana kadar o yönetsin takımı, bana uyar. sürekli başarılı olmak zorunda da değil, arada kötü sezonlar kötü kadrolar almaguerler filan da olabilir. sorun değil.

    ancaaak. kendisinden tek bir ricam, daha doğrusu dileğim var. fatih terim, bizi 96 avrupa şampiyonsına götürdüğü günden bu seneye kadar sürekli şişen egosuyla kendini herkesten yüksek gördü. 2000 yılında türkiyenin bence en güçlü adamıydı, siyaseten de üstelik. geçen seneye kadar da ayak oyunlarını, politik hamlelerini filan, ben ve benim gibileri çok rahatsız etse de başarıyla götürdü. hep bir üst dala atlamayı başardı. bu arada galatasarayı kaç kez altında bırakıp sıçradı, ben sayamadım. canı sağolsun.

    ancak umarım artık ülkenin çoğacayip bir yer haline dönüştüğünü, çağdışı kalmışlarla delilerin kapısında sıraya girdiği bir reisle yönetilen bir kabile ülkesi haline geldiğini, çoluk çocuğun kendisini tefe koyup çalabildiğini, ar damarı çatlamış herkesin kazanıp geriye kalan herkesin kaybettiğini, ne idüğü belirsiz küçük ölçek mafya bir kebapçının utanmadan televizyonlarda terimi dövdüm diye konuşabildiğini, üstüne ülkenin yarısından fazlasının bu dayağa çok sevindiğini gözleriyle görmüş, iyice anlamıştır.

    o yüzden umarım gelir, galatasarayın başına geçer, elinden geleni yapar, arzusunu bizimkiyle kavuşturur, rakiplere saygı ve sevgi göstererek onları da tavlar. başta galatasaraylılar sonra herkes için çölde vaha olur.

    ve gerçekten siyaseten ileri görüşlü biriyse -bu deliliğin içinde- hepimizin buna ne kadar ihtiyacı olduğunu da bilir.

    yolu açık olsun.
  • 14264
    yuvasına tekrar hoş gelmiş efsanemiz;
    gençler hatırlayamayabilir. terim ilk geldiği sezon oyuncuların bireysel eksiklikleri vardı. hakan ünsal en çok bindiren kanat oyunculardan olmasına rağmen son topları, ortaları felaketti. binlerce orta attırarak hakan ünsal'ı avrupa standartlarında bir bek yapmıştı. hakan şükür son vuruşlarda sıkıntı yaşıyordu ve gol yüzdesi girdiği pozisyonlara göre düşüktü. şükür'e ağır son vuruş çalışmaları yaptırdı ve şükür o sezonu 38 golle gol kralı olarak çalışmalarının karşılığını gördü.
    elbette terim'in elinde sihirli değnek yok. ama son derece hırslı ve çalışkan bir teknik direktördür. zaman geçtikçe hem takım oyununda hem de oyuncuların bireysel performanslarında gözle görülür bir yükseliş olacaktır.
  • 14267
    imparatordur.
    ben terim'in basın açıklamasından iki çok önemli izlenim edindim. birincisi imparatorun şampiyonlar ligi hayali. buna ciddi ciddi kendisini inandırmıştır. galatasaray için doğru mentalite kesinlikle budur. ben galatasaray'ın teknik direktör ve başkanlık koltuğuna isim üzerinden değil mental, düşünce, amaç üzerinden bakılması gerektiğine inanıyorum. vizyonsuz, misyonsuz, ne yapmak istediğini kendisi dahi bilmeyen ya da amacının sadece türkiye ligi şampiyonluğu olan başkan ve t.direktörden galatasaray'a herhangibir fayda gelmez. net. başkanı yorumlamadan imparatorun şampiyonlar ligi hayalinin olması tabiki herkesi heyecanlandırdı. bu hayal sadece terim'in aklında olan ütopik bir düşünce mi yoksa bu hayalini başkanla paylaştı mı bilemiyorum. eldeki kadroyla bu mümkğn görünmüyor tabiki ama lig bitiminde olacak transferler çok önemli olacak. eğer şampiyonlar ligine katılmaya hak kazanırsak, terim'in yapacağı/yaptıracağı ( tabi transfer ekibinin başarısı da çok önemli) transferler önümüzü daha net görmemize neden olacak. bu mantelite kesinlikle doğru mantelitedir. türkiye ligi şampiyonluğu kesinlikle önemlidir ancak galatasaray ayarında bir takımın her sene şampiyonlar ligi düzeyinde kendisini göstermeli, teknik direktörünün de bu vizyonda düşünmesi önemlidir ve gereklidir. bir diğer husus ise, aslında terim'in pişmanlığı olarak algıladım ben; arsene wenger'i örnek göstererek acaba ben de bu kadar uzun süre kalabilseydim şimdi hangi noktada olurduk cümlesiydi. inanılmaz ama çok geç kalınmış bir tespit. tabi bizim futbol anlayışımıza çok ters gelen bir argüman ancak biraz düşününce belki şuan ikinci üçüncü şl kupası için mücadele veriyor olurduk. ne yapalım önümüze bakacağız artık hocam. bu takımı şaha kaldıracak ve şampiyonlar ligi kupasını müzemize getireceksin. buna yürekten inanıyorum.
  • 14268
    galatasaray'ın yaşayan en büyük efsanelerinden bir tanesi. dördüncü defa futbol takımımızı emanet ettiğimiz teknik direktör.

    ben kendisi ile ilgili kararsızım. ne ahımız var tayfadanım, ne de geldiği için bayram eden taraftayım. şu an kendisine karşı nötrüm. bu aslında iyi bir şey bir bakıma da. bu sayede oynadığımız oyunu daha iyi değerlendirebilirim; ne gaza gelen taraf kadar kötü oynasak bile, iyi oynadığımızı göstermeye çalışan bir veri ararım, ne de bir kısım taraftarın zamanında tudor'a yaptığı gibi, iyi oynasak bile berbattık derim.*

    kendisinin ona kırgın olan kesimi unuttuğunu hiç sanmıyorum. hatta aklının bir köşesindeler. imza töreninde kimse dikkat etmemiş sanırım ama arsene wenger örneğini anlatırken; neden onun 20 yıldır arsenal'in teknik direktörü olduğunu, kendisinin ise dördüncü defa geldiğini izah ederken, ''benim de burada hatalarım olmuştur'' dedi. çok belli etmese de, o da yaptığı hataların farkında. bizim ülkemizde ''özür dilerim'' cümlesi bir teslim olma ifadesi, bir eziklik ifadesi olarak görüldüğü için neden o ifadeyi kullanmadığını anlayabiliyorum.(u: hatırlarsanız arda için de milli takımda sana içinde özür dilerim geçmeyen özür metni yazalım demişti) her şeye rağmen imza töreninde kendisinin ''ahımız var'' diyen kesim için bir kaç şey söylemesini isterdim ama neden söylemediğini de anlıyorum. yıllardır çizilmiş, emekle oluşturduğu bir sert adam imajı var, buna zarar vermek istemez.

    hocanın hırsı gözlerinden okunuyor. zaten bunu imza töreninde ''bu bir meydan okuma'' diye belirttiğinde de anladık. ayrıca ben kendisinin takımın başına geçtiğini kulüpten önce duyurmasının ego sebepli değil hırs dolayısıyla olduğunu düşünüyorum. galatasaray'ın başında kendini yeniden kanıtlamak istiyor. çünkü milli takımdayken başından çok olay geçti, resmen adamın itibarına saldırdı bazıları da. onlardan intikam almak için yeniden güçlenmesi lazım. artı bir de sosyal medya var. biz sosyal medyada yazılanları okuyoruz da o okumaz mı, mutlaka okumuştur. hakkında atılıp tutulanları görmüştür. şenol güneş ile kıyaslanması, sadece gaz veriyor denmesi falan. onlara da kim olduğunu göstermek isteyecektir tekrardan. yönetim tudor'a yaptığı gibi yapmasın, terim'in arkasında dursun, ki zorundalar, terim'in süresi kısa olmasına rağmen* başarılı olma ihtimali çok yüksek.

    terim'den başka kimse şu anki kaos durumundaki galatasaray'ı toparlayamazdı. işin aslı bu. terim için bu kaos ortamı alışkın olduğu bir ortam zaten. görünen o ki galatasaray ve terim arasında bir win-win durumu var. iki taraf da amacına ulaşabilecek mi bunu zaman gösterecek.
  • 14270
    dün evden çıkmadım. oturdum galatasaray'ın 2011-2012 ve 2012-2013 tüm lig ve şampiyonlar ligi maçlarının özetini sırasıyla izledim.

    o süreçleri tekrar baştan bi hatırladım.

    ilk sezonumuza servet'le falan başladığımızı, bi önceki sezon 8. olduğumuzu, şu an küfürler ettiğimiz umut, burak, selçuk gibi adamlardan fatih hoca'nın nasıl birer yıldız yarattığını, en sonlarda da drogba - burak yılmaz, selçuk - sneijder ilişkilerini gördüm.

    semih'in, emre çolak'ın falan yıldızlaştığı maçları gördüm.

    ömürlük olsun hoca, dursun ünal farketmez, sen kal burada. alacağız o kupayı. 8. takımı 2 senenin sonunda çeyrek final gören takım yaptıysan, o hayalde gideceğiz sonuna dek.
App Store'dan indirin Google Play'den alın