a milli takım ile çıktığı
kosova maçının akabinde basın toplantısında kendisine yöneltilen:
-"galatasaray ile adınız sürekli anılma halinde, basın toplantılarında sürekli riekerink'e sizin galatasaray için düşünüldüğünüz soruluyor, bu konuda ne söyleyeceksiniz?"
sorusuna;
-"galatasaray'la adımın anılmasından doğal bir şey olamaz, galatasaray'da kendisine onca başarıyı yaşatan hocasını arzulayanlar her zaman olacaktır, taraftarlar arasında özlem olacaktır, bunda bir anormallik görmüyorum ama ben başında hocası olan bir kulüple zaten görüşmem biliyorsunuz..."
cevabını vermiştir.
bu cevabı biraz irdeleyelim mi ne dersiniz?
1- normal şartlarda fatih terim, a milli takımda huzurlu olsa ve ayrılma niyeti olmasa bu soruya "arkadaşlar o takımın başında bir hoca var ve ben de milli takımlar direktörüyüm, bana bu sorularla gelmeyin, o takımın başındaki hocaya da saygısızlık etmeyin, galatasaray benim camiamdır, başındaki hocası da bellidir, başarılar diliyorum" minvalinde bir cevap verir, ancak belli ki hoca milli takımda mutsuz ve galatasaray'a "hocanızı kovarsanız görüşürüz" mesajı iletiyor, ben açık seçik bunu anlıyorum,
2- fatih terim zeki adam, milli takımda 2-3 maç falan galibiyet almadan istifa etmez... riekerink'in de zor dönemeci nasıl döneceğine bakıyor ve zemin yapıyor, kosova maçını kazandı, o da biliyor ki riekerink için kadıköy deplasmanı hayati önem taşıyor, galatasaray'ın mevcut yapılanması, borçları kapatma projesi, kadrodaki kalbur üstü oyuncu sayısının yeterli olması gibi faktörler düşünülünce fatih terim için galatasaray'a dönmek için çok müsait bir zemin var, hoca bunu biliyor, beklediği şey riekerink'in tökezlemesi ki fenerbahçe müsait bir maç, hoca da hazır maçını kazanmış,
3- a milli takımdan ayrılırken "diğer oyuncuları küstürdü, başarısız sonuç aldı ve kaçtı" dedirtmemek için arda ve tayfasını affetti, maçı kazandı, milli takımdan ayrılırken de "başarılıydı aslında, oyuncularla olan problem yüzünden ayrıldı" ya da "üstten baskı geldi, karakterini ezdirdiler, o da karizmasını seçti ve ayrıldı" gibi bir söyleme girmek için zemin hazırlandı, fatih terim'in kalmak için neredeyse sebebi yok, ama milli takımdan ayrılmak için bir yığın sebebi var,
4- galatasaray'da fatih terim'in tam kalemi bir yönetim mevcut, eski kankası
ergun gürsoy'un yeğeni
levent nazifoğlu kulübün en ön plandaki yöneticisi.
dursun özbek de pasif ve
ünal aysal gibi dik ve karizmatik bir karakter değil. galatasaray yönetimine "fatih terim?" diye sorulduğunda nazifoğlu beyaz futbol'da rahatlıkla "fatih hocayla çalışırım tabii ki" cevabını verebiliyor, dursun özbek de doğum günü kutlamaları, söyleşilerde "hocamıza saygım sonsuz o bizim kulübümüzün evladı" diyerek gerekli mesajı vermiş. bence her iki taraf da en müsait zemini yokluyorlar, o zemin de şuanda riekerink'in tökezlemesi. reikerink ilk tökezlemesini yaşadı, kendi evinde üst üste 2 maç kaybetti trabzonspor'a ve başakşehir'e karşı. liderle aradaki 6 puan fark can sıkıyor, eğer önümüzdeki günlerde fenerbahçe'ye de mağlup olunursa farkın açılması ihtimali var ki hayli fark oluşacak, bu kusursuz bir zamanlama demek... dursun özbek geçen hafta "bay riekerink'ten memnunuz, onunla devam edeceğiz" derken aslında hepimiz bu jargonun kovulmak üzere olan bir hoca için kullanıldığını az çok biliyoruz...
yani özetle arkadaşlar;
hiç istemiyorum bunun olmasını ama, 20 kasım 2016 fenerbahçe derbisi riekerink'in son maçı ve fatih terim'in galatasaray'da 4'üncü fatih terim döneminin başlangıcı olabilir. şuan durum çok büyük olasılıkla bunu gösteriyor.
bunu düşünmüyordum ancak hafta sonu basın toplantısını izledikten sonra tamamiyle buna kanaat getirdim...
riekerink'in tek kurtuluş yolu şu aşamada kadıköy'de 3 puanı almak. taraftar bu kadar severken ve son dönem hariç takımı oturtmuşken fenerbahçe'yi deplasmanda yenen bir galatasaray'ın hocasını kovmaya kimsenin maçası yetmez. lucescu'ya oynanan çirkin oyunun bir benzeri şuan riekerink'e oynanmak üzere diye düşünüyorum. riekerink galatasaray'a geldiğinde "mustafa denizli'yi kovup onu takımın başına getirecekler, sneijder istiyor" dediklerinde de aramızdan gülenler olmuştu ki aslında doğrusunu yapmıştık...
ancak;
şu aşamada galatasaray gerçekten bir şeyler yapmaya çalışan riekerink'i kovup fatih terim'i 4'üncü kez galatasaray'ın başına getirirse bu hem sportif olarak, hem de ahlaki olarak çok büyük bir kayıp olacaktır...
galatasaray taraftarı arasında fatih terim'e çok kızgın olan büyük bir kesim var. tribünler bölünecek...
dahası lucescu'ya yaptığımızın bir benzerini yaparak yine bir karakter zaafiyeti göstereceğiz.
en nihayetinde fatih terim galatasaray'ı son bırakışında da büyük imaj zedeledi. galatasaray'ın tekrar ona dönüşü de etik açıdan çok yaralayıcı.
...ve fatih terim artık eski fatih terim de değil... futbol aşkı, hırsı, tutkusu bitmiş görünüyor.
ben bu ihtimalin gerçekleşmesinden çok korkuyorum. şahsen kadıköy'deki galibiyeti hasret gidermek için çok istiyorum ancak her şey bir tarafa
jan olde riekerinkin gitmemesi ve fatih terim'in gelmemesi için ayriyetten çok arzu ediyorum.