resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:71
Uyruk:Türkiye
  • 11902
    futbol dışında her şeyi konuşuyor yıllardır basın toplantılarında. bir kişi de hoca sen napıyorsun şu soruyu cevapla bugün sen naptın demiyor. sonrada gel bu ülkede futbolun gelişmesini bekle, altyapı, profesyonel futbolcular filan de. hadi ordan. almanya'da artık akıllandı kaptırmıyor yetiştirdiklerini onlardan arta kalanlarla ne kadar gideriz belli olur 5-10 seneye.
  • 11903
    ihanete uğradığını iddia eden eski teknik direktörümüz. (bkz: sizin hiç ihanete uğradığınızı hissettiğiniz oldu mu)
    bizim oldu, hani "kovsalar da gitmem, aslolan galatasaraydır" dedikten sonra koşa koşa yıldırım demirören'in yanına gidip imza töreninde çapı ufak federasyon başkanı laf soktuğunu zannederken sen kıs kıs yanında güldüğünde biz ihanete uğradığımızı hissettik.
    ha gelelim bunu anlatacak insan konusuna. ihaneti sen bize anlatamazsın, ama istersen biz sana anlatırız hoca.
    kendisi imparator falan da değildir, önce hagi'nin sonra da ilk sene selçuğun sonraki sene de wesley'in başarısını sahiplenmiştir. benim futbol görüşümde yılmaz vural kadar teknik - taktik bilgisi bile bulunmamaktadır, sadece bunu biz geç görmüşüzdür.
  • 11905
    iyi ki galatasaraylıyım diye gururlanıyorsam, bir gerçek var ki bunda hocanın çok payı var. zirve yaşayanları zeminden konuşmak kolaydır, çünkü zirve soğuk ve rüzgarlıdır. maalesef insanoğlu çok mükemmel yaratılmış bir canlı değildir; bencildir ve hata yapmaya çok açık bir iradesi vardır. johan cruyff'un dediği gibi futbol basit bir oyundur, zor olan basiti oynamaktır. maalesef gündelik yaşamda da bu hataya düşüyoruz. mesela fatih hocanın galatasaraya verdikleri aldıkların fazla olmaya devam ettikçe ben ona saygı duymaya devam edeceğim.
  • 11906
    a milli takım ile çıktığı kosova maçının akabinde basın toplantısında kendisine yöneltilen:

    -"galatasaray ile adınız sürekli anılma halinde, basın toplantılarında sürekli riekerink'e sizin galatasaray için düşünüldüğünüz soruluyor, bu konuda ne söyleyeceksiniz?"

    sorusuna;

    -"galatasaray'la adımın anılmasından doğal bir şey olamaz, galatasaray'da kendisine onca başarıyı yaşatan hocasını arzulayanlar her zaman olacaktır, taraftarlar arasında özlem olacaktır, bunda bir anormallik görmüyorum ama ben başında hocası olan bir kulüple zaten görüşmem biliyorsunuz..."

    cevabını vermiştir.

    bu cevabı biraz irdeleyelim mi ne dersiniz?

    1- normal şartlarda fatih terim, a milli takımda huzurlu olsa ve ayrılma niyeti olmasa bu soruya "arkadaşlar o takımın başında bir hoca var ve ben de milli takımlar direktörüyüm, bana bu sorularla gelmeyin, o takımın başındaki hocaya da saygısızlık etmeyin, galatasaray benim camiamdır, başındaki hocası da bellidir, başarılar diliyorum" minvalinde bir cevap verir, ancak belli ki hoca milli takımda mutsuz ve galatasaray'a "hocanızı kovarsanız görüşürüz" mesajı iletiyor, ben açık seçik bunu anlıyorum,

    2- fatih terim zeki adam, milli takımda 2-3 maç falan galibiyet almadan istifa etmez... riekerink'in de zor dönemeci nasıl döneceğine bakıyor ve zemin yapıyor, kosova maçını kazandı, o da biliyor ki riekerink için kadıköy deplasmanı hayati önem taşıyor, galatasaray'ın mevcut yapılanması, borçları kapatma projesi, kadrodaki kalbur üstü oyuncu sayısının yeterli olması gibi faktörler düşünülünce fatih terim için galatasaray'a dönmek için çok müsait bir zemin var, hoca bunu biliyor, beklediği şey riekerink'in tökezlemesi ki fenerbahçe müsait bir maç, hoca da hazır maçını kazanmış,

    3- a milli takımdan ayrılırken "diğer oyuncuları küstürdü, başarısız sonuç aldı ve kaçtı" dedirtmemek için arda ve tayfasını affetti, maçı kazandı, milli takımdan ayrılırken de "başarılıydı aslında, oyuncularla olan problem yüzünden ayrıldı" ya da "üstten baskı geldi, karakterini ezdirdiler, o da karizmasını seçti ve ayrıldı" gibi bir söyleme girmek için zemin hazırlandı, fatih terim'in kalmak için neredeyse sebebi yok, ama milli takımdan ayrılmak için bir yığın sebebi var,

    4- galatasaray'da fatih terim'in tam kalemi bir yönetim mevcut, eski kankası ergun gürsoy'un yeğeni levent nazifoğlu kulübün en ön plandaki yöneticisi. dursun özbek de pasif ve ünal aysal gibi dik ve karizmatik bir karakter değil. galatasaray yönetimine "fatih terim?" diye sorulduğunda nazifoğlu beyaz futbol'da rahatlıkla "fatih hocayla çalışırım tabii ki" cevabını verebiliyor, dursun özbek de doğum günü kutlamaları, söyleşilerde "hocamıza saygım sonsuz o bizim kulübümüzün evladı" diyerek gerekli mesajı vermiş. bence her iki taraf da en müsait zemini yokluyorlar, o zemin de şuanda riekerink'in tökezlemesi. reikerink ilk tökezlemesini yaşadı, kendi evinde üst üste 2 maç kaybetti trabzonspor'a ve başakşehir'e karşı. liderle aradaki 6 puan fark can sıkıyor, eğer önümüzdeki günlerde fenerbahçe'ye de mağlup olunursa farkın açılması ihtimali var ki hayli fark oluşacak, bu kusursuz bir zamanlama demek... dursun özbek geçen hafta "bay riekerink'ten memnunuz, onunla devam edeceğiz" derken aslında hepimiz bu jargonun kovulmak üzere olan bir hoca için kullanıldığını az çok biliyoruz...

    yani özetle arkadaşlar;

    hiç istemiyorum bunun olmasını ama, 20 kasım 2016 fenerbahçe derbisi riekerink'in son maçı ve fatih terim'in galatasaray'da 4'üncü fatih terim döneminin başlangıcı olabilir. şuan durum çok büyük olasılıkla bunu gösteriyor.

    bunu düşünmüyordum ancak hafta sonu basın toplantısını izledikten sonra tamamiyle buna kanaat getirdim...

    riekerink'in tek kurtuluş yolu şu aşamada kadıköy'de 3 puanı almak. taraftar bu kadar severken ve son dönem hariç takımı oturtmuşken fenerbahçe'yi deplasmanda yenen bir galatasaray'ın hocasını kovmaya kimsenin maçası yetmez. lucescu'ya oynanan çirkin oyunun bir benzeri şuan riekerink'e oynanmak üzere diye düşünüyorum. riekerink galatasaray'a geldiğinde "mustafa denizli'yi kovup onu takımın başına getirecekler, sneijder istiyor" dediklerinde de aramızdan gülenler olmuştu ki aslında doğrusunu yapmıştık...

    ancak;

    şu aşamada galatasaray gerçekten bir şeyler yapmaya çalışan riekerink'i kovup fatih terim'i 4'üncü kez galatasaray'ın başına getirirse bu hem sportif olarak, hem de ahlaki olarak çok büyük bir kayıp olacaktır...

    galatasaray taraftarı arasında fatih terim'e çok kızgın olan büyük bir kesim var. tribünler bölünecek...
    dahası lucescu'ya yaptığımızın bir benzerini yaparak yine bir karakter zaafiyeti göstereceğiz.

    en nihayetinde fatih terim galatasaray'ı son bırakışında da büyük imaj zedeledi. galatasaray'ın tekrar ona dönüşü de etik açıdan çok yaralayıcı.
    ...ve fatih terim artık eski fatih terim de değil... futbol aşkı, hırsı, tutkusu bitmiş görünüyor.

    ben bu ihtimalin gerçekleşmesinden çok korkuyorum. şahsen kadıköy'deki galibiyeti hasret gidermek için çok istiyorum ancak her şey bir tarafa jan olde riekerinkin gitmemesi ve fatih terim'in gelmemesi için ayriyetten çok arzu ediyorum.
  • 11907
    her zaman demişimdir. benim için 2 tane fatih terim var. biri teknik direktör olan, diğeri ise türk futbolundaki bir figür olan insanlardan sadece bir tanesi.
    teknik direktör olan fatih terim'in başarılarına, yaşattığı zaferlere büyük bir saygı duydum ama bir insan olarak fatih terim'i onun karakterini, kibirini ve egosunu hiçbir zaman sevemedim.

    ben o ahı olan tayfadan da değilim. bugün ahım var diyen bir çok taraftar eskiden bir baba gibi severdim diyor. ben terim'i hiç bir zaman bir baba gibi de sevemedim. çünkü karakteri buna hep engel oldu.

    hocam milli takımda sana tarihinin kariyerinin en aciz günlerini yaşatıyorlar. yüzünden okunuyor aciziyetin, çaresizliğin. hala galatasaray üzerinden bir ego şov yapıyorsun. söylesene hocam, madem bu kadar büyük galatasaraylısın kendini galatasaray üzerine bu kadar söz sahibi, hak sahibi görme hakkını kendinde nasıl buluyorsun?

    sana 2. kez galatasaray'ın başına geçeceğiniz konuşuluyor sorusu soruluyor. ilkeleri, değerleri olan her insan böyle bir durum söz konusu olsa dahi çıkıp arkadaşlar galatasaray'ın başında bir hocası var, benim de milli takım ile sözleşmem var. böyle şeyleri değil konuşmak sormanız bile doğru değil der ve konuyu kapatır. sen ne yapıyorsun? ego kasıyorsun. isteyecekler tabi, bunlar normal şeyler ben galatasaray efsanesiyim, taraftarın da bir özlemi var falan filan.

    taraftarın özlem duyduğu şey sen değilsin hocam. taraftar teknik direktör olan fatih terim'in* yarattığı o profil yada ekol her neyse. taraftar sert, oyuncularına sözü geçen, disiplinli, otoriter, tempolu ve hücum futbolu oynatan, yenilirken bile alkışlanan 1-0 ı buldum hadi defansta top çevireyim demeyen o figüre özlem duyuyorlar. ama özlem duydukları şey sen değilsin. bunu yapabilecek herhangi bir hoca. bunu benden başka kimse yapamaz da deme. zamanında eric gerets elindeki leş kadroya rağmen gayet güzel yaptı.

    söylesene hocam, galatasaray'ın riekerink ile sözleşmesi var, riekerink çok özel bir insan, ona güveniyorum. o görevi başındayken de böyle şeyler konuşulmasını doğru bulmuyorum demek bu kadar zor mu gerçekten?

    resmen sana her galatasaray sorusu sorulduğunda içinin yağları eriyor. ayıp yahu.
  • 11909
    kos koca mustafa kemal cumhuriyeti kurdu, o kadar savaşa girdi düşmanı denize döktü ancak bu fatih terim kadar egoya sahip değildi.

    fatih terim kendisini ne zannediyor abi ? bu ne tepeden bakmalar, yeter ya, git emekli ol bir elini ayağını çek, seni ileride bari herşeye rağmen iyi analım.

    terim ve gazi mustafa kemali paşamı asla kıyas yapmıyorum yanlış anlama olmasın sadece örnek verdim.
  • 11920
    ne olursa olsun, kızgınlar da nefret edenler de galatasaray için anlayış göstersin, bu adam geri gelsin. meydan çok boş kaldı ve malesef ilacı bulamıyoruz, giderek de durum vahim hale geliyor, bizi biz yapan winnerlıktan uzaklaşıyoruz. terimle başarılı olcağımıza sürünelim kafasında olanlar vardır illa ama o işler öyle olmuyor, biliyorsunuz siz de. takımın, kulübün şu paramparça hali hepimizi üzüyor. sneijdermiş drogbaymış hasan şaşmış terimmiş hiç biri benim gözümde bir galatasaray taraftarı kadar değerli değil, asla da olamaz. galatasaray biziz, bu pısırıklar ordusu futbolcular değil. ama bu hastalığın ilacı da terimdir.
  • 11922
    türk milleti olarak hiçbir işi tam yapamıyoruz, daha doğrusu hep ucuz etin yahnisini yapmaya çalışıyoruz doğal olarak olmuyor da.

    osmanlı da lale devri'nden itibaren yabancı hayranlığına tutuştu ki o dönem bu hayranlık olması gerekendi. ama yabancının cahilini, defolu insanlarını, basiretsiz kişiliklerini toplayıp getirdiler merhem diye memlekete. sonu çöküş oldu.

    demem o ki ya yabancının adam gibisini getireceksin ya da kendi insanına inanıp güveneceksin, bu mali durumda daha fazlasına imkan yok.

    bulunabilirse, cezbedebilirlerse iyi bir alman hoca getirilmeli. ha yok getirilemiyorsa da saniye düşünmeden terim'e teklif yapılmalı.

    olmuyor arkadaş olmuyor, hollandalının köylüsünden, italya'nın delisinden hayır falan gelmiyor şunu bir anlayalım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın