• 101
    az önce biten maçta ligin en sinir bozucu deplasmanlarından denver'da 109-106 kazanmış takım. maçı tuhaf kılan, 3/12'le felaket bir maç geçiren doncic'e rağmen mavs benchinde süre alan 5 oyuncunun da çift hanelere çıkıp toplam 61 sayılık katkı vermesi oldu. bu yıl ilk üç maçta da bench iyi destek veriyordu ama ligin belki de en derin kadrosuna sahip takımına karşı bu istatistik daha da anlamlı oldu. zaten en skorer adamların 14'er sayıyla kleber ve hardaway olması durumu özetliyor.

    kleber demişken bu adamda bu yıl epey gelişme var. powell sakatlıktan ilk 5'te dönmesine rağmen kleber şu an onun net önünde. bu maçta da skorun üstüne son çeyrek yaptığı iki blok çok kritikti. böyle giderse doncic ve porzingis'in yanında, üstelik takımın en eksik bölgesinde çok önemli bir parça olacak.
  • 102
    bu sene ciddi ciddi playoff yarışı içinde olacağını gösteren bir performans ile sezona başlayan takım.

    az önce biten maçta ligin en iyi takımlarından biri olan denver nuggets'ı deplasmanda luka doncic kristaps porzingis ikilisine rağmen yenmeyi başardı. rağmen dememin sebebi de muhtemelen iki oyuncunun aynı maçta bu kadar kötü oynayacağı maç kariyerleri boyunca bir elin parmak sayısını geçmeyecektir.

    maç nasıl kazanıldı diyeceksiniz, cevabı daha önce yazdığım şeyde yatıyor: bench kalitesi. bir playoff takımının sahip olabileceğinden fazla kalitede bir benche sahibiz. bu maç özelinde doncic 12'de 3, pozingis de 14'te 4 saha içi isabeti ve her biri 12 sayı ile oynarken, kleber, brunson, jackson, hardaway jr ve delon wright'tan oluşan bench 24/41 gibi çok iyi bir saha içi isabet yüzdesiyle 61 sayı buldu ve maçın kazanılmasını sağladı.

    2019/20 sezonunun ilk 4 maçında 3-1 ile gidiyoruz ki portland'a karşı 121-119 kaybedilen maçın sonlarında hakem faciası yaşanmasa o maç da kazanılacaktı ki dallas maç içerisinde farkı 2 defa 15+ sayılara getirmişi. iyi takımız, iyi yoldayız.

    liseli gsw'cilere duyurulur, köri möri artık prim yaptırmıyorsa gelin yerimiz var.*
  • 103
    dirk nowitzki sonrası luka doncic gibi bir oyuncuya sahip olduğu için çok şanslı takım. 2019/20 sezonunda doncic önderliğinde fena da oynamıyorlar aslında. şu ana kadar 8g5m ile devam ediyorlar fakat alınan 5 mağlubiyetin biri hariç* dördünde son topa kadar giden maçlarda kaybettiler. zaten 2 mağlubiyet knicks'trn geldi afhsgahas.

    tam da yazmak istediğim şeyin sebebi bu. takımın ciddi anlamda tecrübeli oyuncuya ihtiyacı var. 4. çeyreklerin başında doncic ve porzingis son bölüm öncesi kenarda dinlenirken sahadaki genç grup çok bocalıyor ve açılan fark bir anda uçup gidiyor. bu bölümde ne yaptığını bilerek oynayacak tecrübeli oyuncu kadroda olsa çok daha iyi bir takım olabilirlerdi.
  • 106
    2 aralık 2019 los angeles lakers dallas mavericks maçında lakers'ın tarihinin en iyi başlangıcı yapmasına engel olmuş takımım. lakers daha önce bu sene dahil olmak üzere 2 defa 17-2 başlamıştı. ayrıca yine lakers'ın 10 maçlık galibiyet serisi sonlanmış oldu. kısaca lukalandılar yani. ulusal açık kanaldan yayınlanan bu maçın öncesinde o kadar çok lakers yalaması yapıldı ki bu mağlubiyet daha bir keyif verdi.

    gelelim dallas'ıma. bu sezon aldıkları 6 mağlubiyetin 2'si son topta, ki bunlardan birisi daha sonra nba'in kabul ettiği üzere feci bir hakem hatasıyla olan lakers maçıydı, 2'si de new york knicks'e. adam akıllı aldıkları mağlubiyetler clippers ve celtics'e karşı oldu ki bunlar gayet anlaşılır ve kabul edilebilir mağlubiyetler. bu sene beklentim bu kadar değildi doğrusu, gelecek sene takımın çok daha iyi olacağını düşünüyordum luka doncic'in büyük gelişimi ve koç rick carlisle'in rotasyonu iyi kullanması peşinden iyi sonuçlar getirdi. devamı gelir inşallah.
  • 107
    nba 2019-2020 sezonunun 1/4'lük kısmı geride kalırken tüm takımlar arasında en beklenmeyen sıçramayı yapmış takım. bir mavericks taraftarı olarak ve ben buradaki birçok arkadaşım playoff yapar mıyız diye düşünürken gerek spurs ve portland'ın kötü başlangıcı gerekse gsw'nin bir anda silinmesi ile dallas kendine sadece yer bulmakla kalmadı, başat takımlarla da rekabet eder halde buldu.

    şu ana kadar oynadıklar 21 maçta 15-6 gibi gayet iyi bir galibiyet yüzdesiyle batıda 4. sıradalar. geride kalan 21 maçta ligin en iyi takımlarından olan lakers ile 2 defa, clippers, nuggets, rockets, raptors ve celtics ile birer defa oynadı. lakers, nuggets ve rockets'ı deplasmanda yenerken, raptors'ı içeride yenmeyi başardı. clippers'a içeride, celtics'e de deplasmanda yenildi.

    şu an önünde nispeten 3 kolay maç var; pelicans, kings ve meksika'da oynanacak olan pistons maçı. ardından da doğunun en iyi 5 takımı ile, sırasıyla, miami, milwaukee, boston, philadelphia ve toronto ile arka arkaya oynayacaklar. eğer beklentinin aksine durumda olmasalardı sonraki 3 maç da spurs, warriors ve lakers ile. bu nasıl fikstür lan vicdansızlar? eğer dallas bu maçlar serisi sonunda, ki sonuncusu 30 aralık'ta, ocak ayına 21-11 girerse artık olmuş demektir.
  • 109
    bu sezon izlemesi acayip zevkli, patlayıcı hücum gücü çok yüksek takım. öyle bir anda vites yükseltip farkı açıyorlar ki bu esnada rakip ne olduğunun bile farkına varamıyor. şimdilik tek sıkıntı defansif anlamda, özellikle de pota altında görünüyor. porzingis henüz yeterli hareketliliği ve esnekliğe sahip değil. yanında oynayan powell veya kleber iyi tamamlayıcılar ama defansif anlamda 20 dk civarında süre alabilecek bir rim protector çok iyi olurdu.
  • 110
    ilk beşler sahadayken rakipler doncic'i yavaşlatsa bile benchlere dönüldüğü an brunson önderliğinde gaza basıp farkı yaratıyorlar. carlisle hocamın maç içi hamle becerisi malum ama bu yıl doğru beşleri çok çabuk yakalayıp konsol oyunu tadında yönetiyor takımı. bu yıl büyük bir sakatlık olmazsa play-off gelecek, saha avantajına göre batı yarı finaline kadar da gitme şansları var.
  • 111
    2019-2020 nba sezonunun an itibariyle batı konferansındaki en iyi takım olan los angeles lakers'ı ve doğu konferansındaki wn iyi takım olan milwaukee bucks'ı deplasmanda mağlup etmeyi başarmış takım.

    üstelik bu sabaha karşı oynanan 16 aralık 2019 milwaukee bucks dallas mavericks maçında bucks'ın lig tarihinin en iyi ikinci galibiyet serisi olan 18 maçlık galibiyet serisine deplasmanda üstelik sakatlığı yüzünden oynamayan luka doncic'siz son verdi.

    luka doncic'in birkaç hafta takımdan uzak kalacak olmasına tabi ki çok üzüldüm fakat onsuz da takımın birşeyler yapabildiğini göstermesi, porzingis'in yıldız oyuncu olduğunu tekrar hatırlaması ve diğer oyuncuların da gerektiğinde sorumluluk alabilmesi ve kendilerini daha da geliştirebilmeleri açısından önemli bir fırsat da aynı zamanda. bu dallas bu fırsatı iyi kullanacak gibi görünüyor.
  • 112
    oraya bir galibiyet daha yazmanızı rica edeceğim.

    bu sabaha karşı oynanan maçta philadelphia 76ers'ı deplasmanda 117-98 yenmiş takım. bu maçla birlikte şampiyonluğun en büyük adayları olarak gösterilen los angeles lakers, milwaukee bucks, philadelphia 76ers, houston rockets ve denver nuggets'ı deplasmanda yenmeyi başarmış oldular. üstelik doğu'nun en güçlü 2 takımı olan bucks ve 76ers karşısında aldıkları galibiyetler luka doncic olmadan alındı. clippers getirin abime!

    gsw gsw diye tutturan ya da sakallı diye etrafta dolanan liselilere dedik gelecek bu takımda diye. neyse 2021'de giannis'i de aldığımızda kanı mavi beyaz akacaktır zaten.
  • 114
    o kadar övdük övdük biraz da rezaletini paylaşalım. 22 aralık 2019 toronto raptors dallas mavericks maçının aynı saate denk gelen amerikan futbolu maçından dolayı sadece ilk yarısını ve son bölümünü izledim. maçın başında 2/16 gibi rezalet bir şut istatistiği ile başladı dallas ve 12 sayı geriye düştü. daha sonra yavaş yavaş vites artırıp ilk yarıyı 9 sayı farkla önde tamamladı. sonra maç ne oldu diye bakayım derken son çeyreğe 23 sayı önde girdiğini gördüm. sonra maç bitmiş mi diye bakayım derken fark sadece 3'tü. ve bir ara 30 sayıya kadar çıkan fark, nasıl oldu bilmiyorum ama eridi ve dallas son yılların en büyük rezaletine imza atarak mağlup oldu. son çeyrek skoru toronto lehine 47-21!

    maçın sonlarında kesinlikle luka doncic'i aradılar ama toronto da pascal siakam olmadan oynadı hatta marc gasol da yoktu.

    hiçbir açıklaması olmayan bir rezillik ve büyük bir ders oldu.
  • 115
    gece oynanan 22 aralık 2019 toronto raptors dallas mavericks nba maçının ozellile 2.yarısını tekrarından bant yayından biyerden mutlaka izlemenizi öneririm. toronto maça gelmemiş gibiydi attığı girmiyor ve hiç savunamiyordu. son çeyrek başlangıcı formalite gibiydi keza s sport yorumcuları da torontonun salon gösteri ekibinin çeyrek başında klasikleşen salon şovunu görünce "keşke bu maç yapmasalardı" dediler haklı olarak. ve o toronto 23 sayı farkı 6 buçuk dakikada kapadı ve sonunda maçı yendi.
    bu maç bir basketbolsever olarak hikayesiyle izlenmesi gereken bir maç olmasının yanında son 10 yılda normal sezondaki bir nba maçının en büyük geri dönüşüymüş, tarihteki de 3.sıra imiş.
    bu maç için o oynadı bu oynamadı gibi şeyler konuşulabilir keza 2 takımın da önemli isimleri eksikti. ama değinmek istediğim nokta şu ki bu maç nba da çok görmediğimiz taktik savaşının uygulanmasıydı. normalde nba da şutu daha iyi olan kazanır ve savunma spacing ve adamının önünde kalmak, yapabilirsen top çalma veya blok ile sınırlıdır. ama bu maçta son çeyrek başlarken toronto öyle bi savunma ve topa baskı yaptı tam bir euroleague maçı gibiydi ki rick carlisle gibi bi koç bile müdahale edemedi uzun süre.
    burdan galatasaray futbol takımımıza bağlayalım. eğer kenardan doğru teşhis ve müdahaleyi alabilirsek oyuncudan bağımsız bu ligde başarılı olur ucl de nal toplamayı bırakırız. biz geri dönüşlerin takımıyız.
  • 116
    legendsoul kardeşimin yazmış olduğu mükemmel entry'den sonra tarihindeki iki final serisi hakkında bir şeyler yazmak istediğim takımım.

    öncelikle (bkz: #2835391)

    dallas 2006 yılında nba finaline çıktığında tam olarak günümüzdeki denver nuggets gibi bir takımdı. ne spektaküler, ne medyatik ne de yıldızlar topluluğu idi. hatta önceki sene steve nash'i kaybetmiş ve oyun tarzı olarak zamanın koçu don nelson'dan farklı bir yapıya bürünmüş bir takımdı. çok tecrübeli olmayan, zaten dallas sonrası dönemde de nba'de çok tutunamayan avery johnson'ın koçu olduğu ve takım oyunu ile dikine oynamaya dayalı, üstelik önceki yılların aksine savunma yapmayı bilen bir takımdı. olgunluk dönemine yavaş yavaş giren dirk nowitzki etrafında o zamanlar steve nash yerine guard olarak alınmış jason terry, kokainci josh howard, kısa süre sonra nba'den silinen marquis daniels, yağlı elleriyle top kaybetme makinesi eric dampier, hücum yönü neredeyse sıfır olan adrien griffin ve yine hücum yönü çok kısıtlı ama savunmada acayip yürekten oynayan desagana diop falan vardı. çoğu no name olan bu oyuncular müthiş bir mücadele gücü ve muazzam oynayan bir nowitzki'yle finale çıktı. kimsenin beklemediği bir şeyi yaptı aslında bir bakıma. karşısında miami ise dwayne wade, shaquille o'neal, jason williams, o dönemin en iyi üçlükçülerinden birisi olan jason kapono, udonis haslem, alonzo morning, hatta her ne kadar yaşlanmış olsa da seride ciddi katkı veren gary payton falan vardı. miami zaten kağıt üstünde favori olan taraftı. ama tabi ki dallas seride 2-0 öne geçtikten sonra geriden gelerek 4-2 kazanmak miami adına çok büyük bir başarı ve hikaye. ama bu hikayenin altında bir de sonradan ortaya çıkanlar var. seride tüm dünya bir hakem katliamına şahit olmuştu ki nba de bunu kabul etmişti ama olanlar olmuştı artık ve yıllar sonra bir hakem yazdığı kitapta o sene olanların önceden talimatla yapıldığını belirtmişti. dallas'ın sahibi mark cuban'ı söylemlerinden ve david stern'e karşıtlığından bir nevi cezalandırmaydı bu.

    2011'e gelecek olursak, yine çok da şans tanınmayan bir dallas, ama bu sefer guard koltuğunda her ne kadar yaşlanmış da olsa yürüyen beyin olan jason kidd, bir guard olmadığı yıllar sonra ancak anlaşılabilen jason terry, nihayet nowitzki'nin robin'i olarak kadroya katılmış caron butler, savunma canavarı shawn marion ve tamamlayıcı atletik uzun tyson chandler vardı. kimya olarak harika bir takımdı bu. ama gel gör ki tam da yeni yıl gününde oynanan maçta caron butler dizinden sakatlanmış ve sezonu kapatmıştı. yıllardır yancısı yok denen nowitzki yine tek kalmıştı. yerine de ancak bula bula yaşlı peja stojakovic'i sezon sonuna doğru bulabilmişlerdi.

    o sezon batıda son 2 yılın şampiyonu ve kadro olarak kat kat üstün los angeles lakers, kevin durant, james harden, russell westbrook, kendrick perkins, tabo sefolosha hatta iyi de katkı veren nenad krstic'li gümbür gümbür gelen oklahoma city thunder vardı. öte tarafta ise lebron james, dwayne wade ve chris bosh'tan kurulu, üçü de prime döneminde olan yıldızlar topluluğu miami heat vardı.

    ilk turda bütün seri boyunca favori olduğu tek seri ilk turda karşılaştığı portland trail blazers'tı. seride 2-0 öne geçtikten sonra, 4. maçın son çeyreğinde 23 sayı önde olmasına rağmen dizleri tutmayan brandon roy'a engel olamayıp maçı kaybederek zaten yıllardır bir yafta olarak yakasına yapışmış choker kavramını bir daha gündeme getirdi (ki itiraf edeyim ben de o zaman yine bunlardan bir bok olmayacak demiştim).

    https://youtu.be/TVfzIShpYK4

    ama dallas psikolojik bunalımdan çıkmayı başardı ve ardından oynanan 2 maçı da kazanarak o playoffların mottosu olan resilience'ın temelini atmıştı.

    2. turda rakip three-peat peşinde koşan los angeles lakers'dı. çok iyi hatırlıyorum seri öncesinde espn sitesinde yer alan expert picks bölümünde adı geçenlerin tamamı, tek bir istisna olmaksızın, seriyi lakers'ın kazanacağını düşünüyordu. lakers kadro olarak çok daha iyiydi, son 2 yılın şampiyonuydu, daha tecrübeliydi vs. vs. dallas önce ilk 2 maçı deplasmanda kazandı sonra yetmedi dallas'taki 3. maçı da kazandı. seri 3-0'a geldiğinde dallas medyada o kadar saygı görüyordu ki (!), evimde sabahtan akşama kadar açık olan espn'de lakers 4-3 kazanır mı diye konuşuluyordu gece gündüz. hatta kobe bryant 4. maç öncesi aklıma kazınan şu ifadeleri sarf etmişti. “i might be sick in the head or crazy but i think we're still going to win the series." 4. maçta yaşlı denen stojakovic 2000'li yılların başındaki kings-lakers rekabetinin acısını çıkarırcasına üçlük üstüne üçlük gönderirken, jason terry de gavura vururcasına 9 üçlük ile beraber sahanın yerinden lakers'ı yerlere çaldı ve dallas 36 sayı farkla maçı kazanarak lakers'ı tarihinde ilk defa bir playoff serisinde süpürdü.

    terry & peja üçlük yağmuru
    https://youtu.be/XiMLjAbuMmI

    artık bu galibiyet dallas'ın çıtayı bir üst noktaya taşıdığının kanıtıydı.

    batı konferans finalinde bu sefer rakip oklahoma idi. o zamanlar kaan kural'ın orkun çolakoğluyla yaptığı podcastler vardı ve sürekli okc'nin ne kadar iyi olduğundan, serinin favorisi olduğundan falan bahsedip duruyordu. resmen olumsuzluk aşılamıştı bana ama dallas ilk maçı rahat kazanmış fakat 2. maçı kendi evinde kaybetmişti ve "acaba" soruları yükses sesle dillendirilmeye başlamıştı. sırada oklahoma'da oynanacak 2 maç vardı ve zaten sportif anlamda iki eyalet arasında hep bir rekabet varken (ki iki eyaleti red river isimli nehir ayırır) bir de bu kadar kritik bir yerde futbol maçlarını anımsatacak gürültüde oynanacak maçlardı. dallas o maçları gitti ve yumruğunu masaya vurarak kazanıp geldi. seri dallas'a taşındığında ise artık final bileti alma zamanı gelmişti.

    finalde rakip üç süper yıldızlı mega güç miami heat idi. tıpkı lakers serisi gibi burada da seri öncesi dallas'ın kazanacağını düşünen expert(!) yoktu. dallas ilk maçta buraların takımı değil havasındaydı ve miami rahat kazandı. 2. maçta son 5 dakikaya girilerken miami 15 sayı öndeydi ve maçı kazanmış sayılırdı. 2-0'dan geri gelmek zaten kolay olmayacaktı kaldı ki rakip zaten dallas'a göre çok güçlüydü. ama o son 6 dk var ya... ben şuraya linkini bırakayım da en sonda dallas ve nowitzki'nin god mode açarak nasıl 22-5'lik bir seriyle küçük çaplı bir mucizeye imza attığını hatırlayın.

    https://youtu.be/HxAL3lzwsbU

    seri dallas'a 1-1 ile taşındı ve momentum tam dallas'a geçmişken nowitzki 40 derece ateş ile maça çıkmak zorunda kaldı. sahada neredeyse yürüyecek hali yoktu ama yine maçı getirecek mucizevi basketi atmışken son saniyede bosh'un basketiyle miami maçı kazandı. miami yine avantajı eline aldı ve dallas için artık her şey daha zordu derken basına lebron ve wade'in nowitzki'nin hastalığıyla dalga geçtiği video yansıdı. lebron'ın benim için büyük oyuncu ama kötü karakter olmasının ana sebebi de tam olarak buradaki videoydu.

    https://youtu.be/LoOXKha7uL4

    wade ve lebron farkında olmadan şeytanı çağırmışlardı ve seride her şey tersine dönmüştü. dallas tam olarak takım oyunun sözlük karşılığını sahaya yansıtarak 4. maçı almış ve 5. maçta da önce nowitzki sonra da jason terry lebron james'e kariyerinin en aciz anlarını yaşattı ve dallas seride 3-2 öne geçti.

    göz zevkiniz için.. video'da 2:26 "somebody tell lebron james the rules. hand down, man down!"

    https://youtu.be/7qPcoId3q00

    6. maç miami'deydi ve hala miami'nin şampiyon olma oranları daha yüksekti. dallas gitti ve orada fişi çekti geldi. bu maçta lebron da hak ettiği üzere kariyerinin en kötü final performansını gösterdi.

    dallas mavericks 2011 nba şampiyonu oldu. üstelik bunu favori olmadan, çok güçlü bir yoldan gelerek, takım oyunuyla mega güçlere karşı başardı. son 20 yılda daha iyi bir hikaye var mı? bence yok.
  • 117
    20+ yıllık bir mavericks taraftarı olarak bunu söyleceğim aklıma gelmezdi ama sezon sonunda koç rick carlisle ile yollarını ayırmazsa luka doncic'in kariyerini rezil edecek ve belki de ilk fırsatta takımdan ayrılmasına sebep olacak takım.

    2019-20 sezonunda kaybettikleri maçların çoğunu maçların kırılma anında veya son topta kaybettiler. takımın uzatmaya giden maçlarda sadece bir galibiyeti var zaten. takım her şeyiyle doncic'e emanet edilmiş durumda ve koçun yaratıcı hiçbir planı yok. rakip savunmalar son toplarda sürekli ona baskı yapıyor ve geri kalanlar kafası kesik tavuk gibi takıldığı için takım komple çöküyor ve bu aşamada koç sadece izlemekle yetiniyor. koca sezon boyunca bundan ders çıkarılmaması ve pandemi sonrasındaki dönemde de aynı şeylerin olması inanılır gibi değil.

    bu sezon playoff yapmaları hem luka doncic kristaps porzingis ikilisi'nin gelişimi için çok önemliydi hem de takımın ilerleyişini daha sağlam adımlarla atabilmesi için de gerekliydi. playofflarda bir sonuç alacaklarını hiç sanmıyorum ama bir yerden de başlamak lazım.
  • 118
    nba'in gelmiş geçmiş en iyi oyuncuları arasına yazılacağı bugün itibariyle kesinleşmiş bir süper yıldıza sahip takım. luka doncic. doncic'in bu heyecanı yaşaması ve daha da üst düzeydeki gelişimi açısından bu sene playoff yapmalarını çok istiyordum yalnız öyle bir takıma denk geldiler ki takım ne kadar zorlarsa zorlasın maç sonunda clippers bir şekilde açık bulup maçı kazanacaktır çünkü dallas sezon içerisinde sakatlanıp sezonu kapatan dwight powell'ın yokluğunda özellikle pota altında çok büyük sıkıntı çekiyor. jalen brunson bile sezonu kapatmasaydı en azından doncic'in dinlenmesi açısında takım üzerinde büyük etkisi olurdu ama bu iki oyuncu çok büyük bir eksiklik yaratıyor.

    az önce izlemeyi bitirdiğimnba playoffs 2020 ilk maçında clippers neredeyse her geldiğinde iki şut kullandı. 3. çeyreğin başında porzingis de atılınca pota altı beverly'nin bile rahatlıkla penetre edip sayı bulduğu hatta özellikle son çeyrekte beverly'nin üst üste hücum ribaundlarını topladığı bir boşluğa neden oldu. eldeki tek uzun maxi kleber kaldı ki o da zaten bir pota altı oyuncusundan ziyade hareketli bir 4 numara. hücum yönünde ise her ne kadar doncic üzerine kurulu bir sistemle oynasalar da ek parçaların desteği neredeyse hiç yoktu. doncic zorladıkça ve onları da oyuna katmaya çalıştıkça da top kayıpları ortaya çıktı ve hücumda bir düzen yerine bireysel becerilere yönelik bir oyun gösterdiler.

    yine de bu kadar eksikle şampiyonluğun en büyük favorisi takıma karşı son çeyrekte başa baş kalmaları ve porzingis atılmasa kazanabilecek durumda olmaları takımın geleceği ve eksik kısımları belirleme açısından çok önemliydi. ben bu sene milwaukee bucks final görmeden elenirse artık giannis antetekounmpo'nun orada kalacağını hiç sanmıyorum. sonrasını ise hiç yazmayım.. var bir hayalimiz...
  • 119
    daha önce bu sezon için playofflar da sürprize imza atabilirler demiştim. ancak hem porzingis'in sakatlığı hem de doncic'in temposuna ayak uyduramayan gamsız oyuncu paçavralarıyla birlikte clippers'a elenmekten kurtulamadılar.

    ama çok net belirtmekte fayda var, luka doncic'i haketmeyen nba takımıdır.

    çocuk diyeceğim çünkü henüz çok ufak yaşı, başta morris ve harrell olmak üzere clippers 5inden dayak yedi kaç maçtır ve içlerinden biri bile çıkıp ortaya ruh koymadı.

    büyük hayal kırıklığı yarattılar.
  • 121
    haksızlık edilen takımım.

    uzun uzun anlatayım.

    öncelikle luka doncic geçen sene bir hazırlık ve aşama dönemi geçirdi, dolayısıyla da bu sezon ilk gerçek sezonu diyebiliriz ki takım da onun bir süperstar olacağını görüp etrafında takım kurmaya karar verdi. bunun da ilk aşaması olarak da bu sene başında takıma kristaps porzingis katıldı. bilmiyorum farkında mısınız ama dallas mavericks çok çok uzun zamandır ya tek süperstar* ya da artık belli bir yaşa gelmiş 2. süperstarı* takımda bulundurabilmiş bir takım. hiçbir zaman oyuncuların rahatlıkla tercih edeceği los angeles ya da new york takımları gibi bir pazar takımı olmamıştır. 2000'li yıllarda ciddi başarısızlık gösterdiği tek bir sezon oldu ki zaten onda doncic draft edildi, bu yüzden de golden state ya da oklahoma gibi dipten gelip draft aracılığıyla yıldızlar kadrosu kuramadı.

    doncic'in nowitzki sonrası dönemin franchise oyuncusu olduğu görülünce yanına gelecek parçaları ilk sezondan bulmak da hiç kolay olmayacaktı. bu yüzden en güvenli tercih porzingis idi ve bu yönde adım atıldı. artık başarı için büyük yıldızların tek takımda toplandığı yeni nba'de sizce kaç tane oyuncu bu sezon öncesinde doncic'e saygı gösteriyordu, şu an kaç tanesi gösteriyordur? geçen sezon zaten çok güçlü bir takım kurmak imkansızdı ama bundan sonrasıniçin emin olun işleri daha kolay olacak. çünkü doncic diye bir nba gerçeği var. ve her ne kadar sakatlıktan çok çekmiş olsa da porzingis çok dominant olabilecek birisi.

    gelelim bu sezona. takım kağıt üzerinde pek iç açıcı olmamasına rağmen yakın takipçiler bilecektir ki dallas uzun bir süre batının 2.-3. sıralarında gitti. taa ki dwight powell'ı kaybedene kadar. ne kadar isimsiz bir oyuncu olsa da oyun stili açısından porzingis'i iyi tamamlayan ve ona daha rahat oynama imkanı sunan, ikisi de stretch oyuncusu olarak rakiplere de savunmada ciddi sıkıntı çıkaran oyunculardı. takım öncelikle buradan darbe yedi. sonra yıl başında porzingis sakatlandı 3 hafta oynamadı, sonrasında doncic sakatlandı 2 hafta oynamadı derken takım sıralamada gerilere düştü. ama en önemlisi de jalen brunson'ın sakatlanması oldu. yine isimsiz ve aynı powell'ın porzi'ye yaptığı gibi doncic'in tamamlayıcısı olan bir adam sezonu kapattı. ve brunson'dan sonra doncic tek oyun kurucu gibi oynamak ve oyunun her alanında yükü üstlenmek zorunda kaldı. çocuk neredeyse dinlenecek firsat bulamadı.

    takımın 2 as oyuncusu sakatlıktan sezonu kapatmış, geri kalan oyuncular ise porzi takasında new york'un kurtulmak için elden çıkardığı oyuncular iken dallas mavericks bu kadroyla gösterdiği mücadele ile eleştirilmeyi değil ayakta alkışlanmayı hak ediyor. tabi ki burada en büyük pay doncic'e ait. özellikle new york'tan gelen oyuncuların maaş bütçesine etkisi düşünülünce zaten kadronun güçlendirilebilme imkanı yokken yine de rekabetçi bir kadro kurulmuş ve belli ölçüde doğru oyunla izleyenlere en büyük favoriyi eleyebilir mi acaba düşüncesini bile akıllarq getirebilmişse bu takımdı ciddi potansiyel var demektir.

    ben hala ısrarla söylüyorum. eğer milwaukee yine başarısız olursa, ki bence yine başarısız olacaklar, giannis'i orada tutmak pek kolay olmayacak. ve ister inanın ister inanmayın maaş bütçesi ve oyuncu faktörüyle giannis'in en yakın olacağı takım dallas mavericks olacak. olmasa bile doncic ile birlikte oynamak isteyecek nice oyuncular göreceğiz. bu yüzden takımı eleştireceksek bu sezondan sonra eleştirmeliyiz. seveceksek de gemi henüz kalkmamışken binin derim, çünkü yakında her yerde anadan doğma dallas taraftarları görmeye başlayacağız. :)
  • 122
    doncic'i fazlasıyla hak eden takım.

    nba futbol gibi değil, en zengin kulüpler parayı basıp en iyi genci alamıyor. nba'de draft sistemi var. genç oyuncular drafta katılıyor ve ligin en kötü takımları ilk sıralardan, en iyi takımları son sıralardan onları seçiyor. haliyle birçok yıldız kariyerlerinin ilk yıllarında playoff bile görememiştir.

    michael jordan 21 yaşında nba'e katılmıştır. ilk sezonunda playoff ilk turunda 3-1 yenilmiştir. ikinci sezonunda playoff ilk turunda 3-0 yenilmiştir. üçüncü sezonunda playoff ilk turunda 3-0 yenilmiştir. lebron james ilk iki sezonunda playoff dahi görememiştir.

    nba bir yapılanma ligidir. en iyi gençler en kötü takımlara verilerek sürekli iki tarafa da fırsat tanınır.

    ilk sıralardan seçecek kadar kötü takımları değerlendirelim. 2018 draftında doncic 3. sıradan seçilip 5. sıradaki dallas'a takaslandı. o sene ilk 9'da seçim yapan takımlar arasında bu sezon sadece dallas playoff yapabildi.

    ayrıca dallas'in koçu rick carlisle harika bir koç. taraflı tarafsız herkes carlisle'ın ligin en iyi koçlarından biri olduğunu söylüyor. özellikle oyuncudan verim alma konusunda nba'in net olarak en iyisi. mesela kaan kural'a göre taktiksel anlamda da ligin en iyisi. ilk 10'da seçen takımların koçlarına baktığımızda ise çoğunu türkiye basketbol liginde bile görmek istemem. becerikli diyebildiklerimin de tecübesi hiç yok.

    velhasıl doncic'in dallas'a gitmesi hem doncic için hem dallas için de büyük şans ve büyük fırsat...
  • 125
    2021 sezonuna girerken iki temel düşüncesi olan takımdı. birincisi zaten üst düzey hücuma sahip bu takıma biraz defansif güç katmak, ikincisi ise salary cap'i 2021 dönemi için öldürmeden takımı güçlendirebilmek. bunun için doğal olarak ilk adım 2020 nba draftı idi. draftta 18 ve 31. sıralara sahipti.

    ilk turda ilk sıralarda tuhaf isimler ardı ardına seçilirken çok iyi oyuncular gerilere düşüyordu ve dallas için gerçekten işe yarayabilecek birkaç oyuncu ufukta beliriyordu. ihtiyaca uygun 3 oyuncu vardı. saddiq bey, aaron nesmith ve josh green. nesmith 14. sırada boston tarafından seçildi. sıra 18'e geldiği zaman diğer iki oyuncu mevcutken dallas bence daha kötü olanı yapıp josh green'i seçti. saddiq bey fiziksel olarak nba'ye daha hazır ve direk başlayıp katkı verebilecek bir oyuncuydu ki zaten dallas seçiminden hemen sonra detroit tarafından kapıldı. fakat dallas cephesi avustralya'lı basketbolcu josh green'in asıl istedikleri kişi olduğunu ısrarla belirttiler. rota olarak doğru ama bence tercih olarak yanlış bir hamle oldu. umarım çok hareketli ve yakın bir savunmacı olarak görünen green beni yanıltır.

    sıra 2. tura geldiğinde ilk sırada dallas vardı ve tyler terry best player available olarak seçildi. aslında pek çok draft tahmininde ilk turda seçilmesi beklenen ve gelişime açık bir oyun kurucu. dallas zaten tarihi boyunca cüce oyun kurucuları sevmiştir bu sefer de şaşmadı. seçimi beğenmedim ama uzun vadelde önemli bir oyuncuya verilebileceği söyleniyor. bekleyip görmek lazım.

    tam draft dallas için bitti derken dallas'ın seth curry karşılığında josh richardson'ı kadroya kattığı haberi geldi. curry hücum gücüyle takıma iyi katkı veriyordu fakat hem savunmadaki zaafiyetleri hem de sık sakatlanmasıyla bir yerde de takıma zarar veriyordu. şimdi savunma yönü çok daha iyi, hücumda da takıma katkı verecek bir ilk 5 oyuncusu takıma katılmış oldu. çok iyi hamle.

    takas bununla da kalmadı. dallas bir de üstüne 36. sıra draft hakkı elde etti ve bir diğer savunmacı tyler bey'i seçti. pac-12 konferansında yılın savunmacısı ödülünü almış ham ama savunmacı potansiyeli çok yüksek bir oyuncu. doğru rotada günü çok iyi hale getiren bir seçim oldu.

    dallas mavericks bir gecede hem eksikleri yönelik hem de takımı daha da gençleştiren hamlelerle çok doğru yolda ilerliyor. transfer döneminde çok bir şey beklemiyorum ama takımdaki yükleri atsalar yeter.
App Store'dan indirin Google Play'den alın