• 151
    an itibariyle luka doncic'siz çıktıkları chicago bulls deplasmanının ilk yarısında 82 sayı yemeyi başararak, (evet, yanlış duymadınız, ilk devrede 82 sayı) bulls'umun franchise tarihinde bir devrede ulaşabildiği en yüksek sayı rekorunu kırmasına vesile olmuş nba'in her zaman izlenesi olagelen güzide takımlarından. üst üste knicks, nuggets ve suns galibiyetlerinin hemen ardından bucks'ı da pisi pisine ellerinden kaçırdıktan sonra doncic'i dinlendirdikleri ilk maçta böyle bir şeyin olması gerçekten manidar oldu hahah. ciddi anlamda doncic etkisinin ne menem bir şey olduğunun kanlı canlı özeti gibi şu maç ki kaan kural'ın deyimiyle doncic hiçbir zaman olağanüstü bir savunmacı da olmamıştır aslında. ama işte bazı oyuncuların öyle bir havası var ki bırakın savunma kurgusunda herhangi bir rolü olmasını, sadece parkede bulunuyor olması bile savunmanıza seviye atlatabiliyor. hani şu durumun muadili olarak, yine müthiş bir savunmacı olmayan stephen curry'nin tüm rakip savunmanın odağı olmasına rağmen ulaşabildiği isabet yüzdesiyle rakiplerini yıldırması falan bir tutulabilir. evet, doncic etkisini kıyaslayabileceğimiz seviye bu kadar elit noktalara dayandı işte. ki curry ile girdikleri son düellonun kazananı da doncic oldu zaten. ayrı bir parantez olarak da doncic'li bir dallas'ın gerçekten son yıllarda izlediğim en sinir bozucu rakip olabileceğini de söyleyebilirim bu arada. öyle ki doncic dışındaki dişliler pek de parlak işlemediği için önde götürdükleri çoğu maçı bir türlü koparamıyorlar ve şöyle ayağını uzatıp izlemeniz gereken maçlarda bile rahat galibiyetlere çok nadir ulaşabiliyorlar. ancak lukamagic makinesinin işlediği o deli standart yüzünden rahat kazanması öngrülen rakipleri de bir türlü maçı koparamıyor ve dallas'ın nefesini sürekli enselerinde hissediyorlar. hatta yanılmıyorsam geçen sezon maç içinde 15+ sayı geriye düştükleri maçlardan en çok geri dönüş yapıp kazanan takımdı dallas. böyle ilginç bir takım işte. ulaşamadığınız yerdeki o sinir bozucu kaşıntı gibi bir takım. luka ve 7 cüceler hikâyesi resmen ki bayrağı devraldığı dirk nowitzki'nin de durumu çok farklı değildi hahah. nowitzki'nin yazdığı epik destana yeni bir cilt ekleyip bir şampiyonluk apoleti daha getirirse takımına kimse şaşırmaz muhtemelen zaten.

    edit: bu arada ben bu entry'yi yazarken oynanan 3. çeyrek sonucu bulls'un bulduğu sayı 113 oldu.

    edit 2: maç sonucu 144 - 115 bulls lehine ki bu skor bulls tarihinde en çok sayı buldukları ilk 15 maç arasına 14. sıradan giriş yapıyor.
  • 152
    bu sezonun nba'deki en büyük hayal kırıklığı olan takım.

    normal sezonu 11.sırada bitirerek bırakın play off'u, play in bile oynamaya hak kazanamadılar. birkaç hafta önce yaptıkları kyrie irving hamlesinden pişmanlar mıdır diye merak ediyorum. gerçi abd medyasında kyrie'ye sözleşme uzatma teklifinde bulunacakları da yazılıp çiziliyor ama kyrie geldikten sonra takımın düşüşü ortada.

    önümüzdeki sezon luka doncic'in etrafına çok iyi bir takım kuramazlarsa, doncic'in takımdan ayrılmak isteyeceğini düşünüyorum.
  • 153
    luka doncic de kyrie irving da maç başına 30 şut kullanabilen isimler. topu yönlendiren adamlar. ikisini birden takıma almanın çok mantıklı bir açıklaması yoktu bence. yani ikisi de sahada iken ikisinden de yararlanma oranı düşüyor çünkü. dallas bu fırsatı kaçırmamak için irving'i kaptı ama sonuç iyi olmadı.. bence en başarılı kombinasyonlar curry-klay-green veya lebron-davis veya holiday-middleton-giannis gibi farklı pozisyonlarda oynayan farklı özellikleri olan birbirlerini tamamlayıcı ve sahada aynı anda olduklarında birbirlerinin performansını arttıran kombinasyonlar.
  • 154
    doncic'in şımarık ve gittikçe bireyselleşen oyun stiline hakemlere didişmesi de eklendi bu sezon. ayrıca k24'ü almak için ellerindeki spencer dinwiddie, d-f smith gibi ne vereceği bilinen görev adamlarını kaybettiler. bu takas teksas ekibinin işlerini daha da karmaşıklaştırdı ve o tarihten bu yana maç kazanamaz hale geldiler. ancak bence asıl sorun coach jason kidd ile ilgili.
  • 155
    şu anki durumu kyrie irving ile alakalı olmayan takım. ha kyrie takası olmasaydı belki playoff yaparlardı ama zaten çok bir yere varamayacaklardı. luka’nın yanına bir yıldız koymak zorunda olan takımı fırsatı bulup yaptı ve bu konuda kimse onlara bir şey diyemez. ama takımın bu hale gelmesinde suçlu kyrie falan değil, suçlu tamamen takım sahibi mark cuban’dır ve o da geçtiğimiz hafta verdiği röportajda bunu kabul etti zaten.

    kyrie takasından bu yana takımın hücumunda hiçbir sıkıntı olmadı. ne luka ile kyrie’nin aynı anda sahada olması ne top kullanma sayıları asıl problemi yaratan mevzu oldu. sıkıntı tamamen savunmada. kyrie takasından sonra çok uğraşıldı ama takıma ekleme yapılamadı ve bu durum da şu anki sonucu oluşturdu. takım takas ile birlikte en önemli kanat savunma oyuncusu dorian finney-smith’i kaybetti. zaten pota altında sezon boyunca çok büyük sıkıntı yaşarken maxi kleber’in uzun süreli sakatlıktan dönmesini beklediler ama o da doğal olarak çok verimli olamayınca dallas haftalar öncesinde şalterleri indirdi zaten. ben 25 seneye yakındır bu takımı takip eden bir mavs taraftarı olarak takım menajeri nico harrison’ın sezonun son bölümlerinde luka’nın sakatlığı mevzusu çıktığında biz draft’ı hep ikinci plana attık ama önce brunson şimdi de hardy gibi yetenekleri bulunca artık draftın da bizim için önemli olması gerekiyor tarzında açıklamasını duyduğumda dallas playoff yapamayacak dedim. sonra uzun bir süre luka oynamadı. ara ara kyrie de oynamadı. christian wood’a zaten gereksiz oyuncu muamelesi çekildi. play-in’deki rakipleri ile oynadıkları her maçta pota altında ezildiklerini de görünce zaten devamı uzun olamayacak olan bir sezonda önce gizli sonra alenen tanking moduna geçtiler.

    dallas play-in’e kalsaydı bu sezon draft hakkını new york’a kaybedecekti o yüzden bilerek kaybede kaybede draft haklarını koruma ihtimalleri yüksek bir yerde sezonu tamamladılar. bence herkesin düşüncesinin aksine kyrie’yi takımda tutmaya ve yanında özellikle pota altına ekleme yapacakları bir transfer sezonuna hazırlığa başladılar bile. en doğrusu da buydu zaten.
  • 157
    21 yıldır taraftarı olduğum nba takımı. 21 yıl içerisinde hiçbir dönemde beni böyle çıldırtıp böyle amaçsız, başı boş organizasyona çevirmemişlerdi kulübü. elinde tüm nba'de muadili sadece 3-4 oyuncu olan bir süper yıldız var. etrafına iyisinden 5 tane görev adamı dizsen yine iş yaparsın ki seni 2 tane dizdiğin sene konferans finaline çıkardı. draftta üst sıralardan yer alamazsın, takasta aktif olmazsın, free agent döneminde oyuncu getiremezsin şubeyi levent nazifoğlu mu yönetiyor kardeşim devamlı dwight powell sözleşme yenileme haberi düşüyor. bir de başımıza irving delisini çıkardılar. sign and trade filan yapıp bari şu deli yerine iki tane topçu getirin. tyson chandler'dan beri potayı savunacak adam yok. biraz çalışın.
  • 158
    bir gecede kadrosuna önce matisse thybulle sonra grant williams eklemesini yaparak kadrosunda basketbol oynamayı bilen oyuncu sayısını 5'e çıkaran nba takımı. geçen sene kaybettikleri savunma sertliği ve agresifliğine tekrar kavuşmaları ile rekabetçi bir takım olacaklardır. irving'in takımda kalıp kalmayacağı, ondan elde edilebilecek kar kendilerini batı konferansında ilk dört içine atabilir.
  • 159
    takasta şutör uzun fetişini bir kenara bırakıp senelerdir kanayan 5 numaraya daniel gafford'ı ve tutmayan grant williams'ın yerine de p.j. washington'ı getiren takım. ikisinin önemli katkı verdiği maçta batı'da liderliğe oynayan oklahoma'ya 35 fark attılar dün, 146 sayı buldular. maxi kleber'in sakatlık sonrası iyi performansı, josh green-jaden hardy ikilisinin iyi rol oyuncularına dönüşümü ve elbette doncic-irving ikilisinin sağlığı devam ederse bu sene sürpriz yapabilirler.
App Store'dan indirin Google Play'den alın