bakın sevgili dostlar, falcao'yu övebilmek için maç izlemeye gerek yok. falcao dediğin oyuncu dünyanın her ülkesinde tanınan büyük bir forvet oyuncusu. tıpkı drogba gibi, tıpkı cavani gibi, tıpkı lewandowski gibi... ancak falcao gelmeden önce, falcao gelirse nisanda şampiyonuz temalı yorumlara kızarak çok sevdiğim bu adamı belki de gereğinden fazla eleştiren entryler girdim. adım gibi biliyorum ki kendisi geldiğinde şampiyonluğu ilan edenlerin büyük çoğunluğu kendisini tanımıyor bile. ismini, istatistiklerini biliyor, atletico günlerini biliyor ama o kadar, sonrası yok. şimdi daha önce geçmişte falcao için yazdıklarımı tekrar edeceğim;
bir kere serdar ali çeliker isimli işkembe-i kübradan atan adamın dediği gibi falcao klasik 9 numaraların son temsilcisi değildir. kendisi modern 9 numaraların ilk temsilcilerindendir. kendisinin porto'dan beri ciddi bir hayranı olarak söylüyorum bunu. ancak ne var ki yaşadığı çok ciddi sakatlıklar ondan çok şey götürmüştür. şu ana kadar izlediğiniz falcao neyse bundan sonra da falcao o olacaktır. o yüzden beklentilerinizi bence revize edin.
instagramda karın kaslarını görüp taş gibi adam diyebilirsiniz ki öyle. hırslı, düzgün karakterli, duygusal bir adamdır. ama bir de hayatın gerçekleri var. sakatlık öncesindeki patlayıcılığı, hızı ve gücünden artık çok uzak. siz şimdi adamı ceza sahasında topla buluşturamıyoruz diye sitem ediyorsunuz ki doğru bir sitem bu ama bir forvet ceza sahasında dışında da sırtı dönük top alır, tutar, topa basar değil mi? zaten falcao bunların alasını yapıyordu işte o lanet sakatlık öncesinde. falcao'ya orta sahada ver topu, birebir değil, ikiye bir kalsın yine o topu rakip ceza sahasına kadar götürebilirdi. darbe alsa yıkılmaz, boş alan bulursa hızıyla yakalanmaz, rakibini karşısına alırsa geçerdi. yahu bu adam river plate'de forvet arkası oynayan bir adam, neyin kasil 9 numarasından bahsediyor serdar ali acaba? ne yazık ki artık o falcao yok. o olmadığı için de falcao artık atletico'daki, porto'daki falcao değil ve o yüzden de siz çok kızsanız da bu yoruma şu anda dünyanın en iyi 10 forvetinden biri değil kendisi. dolayısıyla ne bizi ne de başka bir takımı tek başına sırtlayamaz falcao. şu an galatasaray'da nasıl oynuyorsa yazın copa america'da da aynen böyle oynuyordu. sırtı dönük alıp dönemiyordu, çok iyi top saklayamıyordu ya da yüzü dönük alınca 30 metre topla gidemiyordu. zaten bunları yapabiliyor olsaydı, sakatlık sonrasında kiralandığı manchester united ve chelsea'de tutunabilirdi. önce bunu bir kabul edelim ve şimdi olumlu taraflara geçelim;
beklentiyi revize edersek falcao'nun bizde bu maliyetlere oynaması gayet iyi bir durumdur. çünkü falcao paramı alıp yatarım diyecek bir adam değil. geldiğinde de söyledim, eski hızı, gücü, patlayıcılığı yok ama klası, yaratıcılığı ve bitiriciliği var. o zaman bunları kullanmak gerek. geldiğinden beri oynadığı maçlarda ceza sahası içerisine bıraktığı tek toplara bir bakın mesela. çünkü adam oyunu okuyor ve adamda o teknik mevcut. falcao'yu böyle kullanırsan çok etkili olur, iyi de frikik atar ayrıca. topu ileri taşımadan falcao'yu bir pas opsiyonu olarak düşünürsen bunu yapar. alır, verir. dediğim gibi, bu adam river'da forvet arkası oynamış bir adam. o incelik ve oyun görüşü var adamda. ama sen adamı sürekli topun peşinden koşturursan, yanına tekte oynayabileceği bir adam vermez ve falcao'ya vereyim de topu tutsun ya da dönüp gitsin diye beklersen daha çok beklersin, falcao'yu da yıprattığında kalırsın. bu arada falcao hücum presi sever. sever ama onu umut bulut gibi topun peşinden koşturursan hem ona yazık hem sana yazık. ama sistemli bir preste üzerine düşeni eksiksiz yapar falcao, eli belinde beklemez.
mesele sadece adamı ceza sahasında topla buluşturmak değil. tabii ki yapabiliyorsak bunu da yapalım ama iki stoperin arasında sırtı dönük topu alsa en fazla geriden gelene şut atsın diye pas verir adam. yapmamız gereken şey falcao'nun koşularını(ah sneijder olacaktı ki) ödüllendirmek, bu adamın zekasına, kurnazlığına uyum sağlamaktır. o gelmeden önce otuz gol atar diyenler şimdi adamı topla buluşturamıyoruz ki demeye başladılar. e sen bilmiyor muydun, görmüyor muydun galatasaray'ın ne oynadığını? sen diagne'nin topla buluşamama nedenini sadece diagne'nin beceriksizliğimi zannediyordun?
1 ekim 2019 galatasaray psg maçında yediğimiz golü bir düşünün ya da tekrar izleyin. adamlar son hamlede ne akdar soğukkanlıydılar ve ne kadar basit oynayıp ne kadar kolay bir gol attılar. işte falcao ceza sahasındaki o karar anlarında doğrusunu yapabilecek bir adam yeter ki üzerinde fazla baskı kurmayalım ve yeter ki eksilerini, artılarını bilip onu doğru kullanalım. oynanan oyun ortada; 2 şampiyonlar ligi maçında rakip kaleyi bulan şut sayımız 2. durum buyken maçtan önce ''hadi falcao! bu senin maçın falcao'' demenin hiçbir anlamı yok benim nazarımda. o sözlrin muhatabı falcao atletico'daydı. bizim elimizdeki adam o değil ama bu adam da doğru kullanılırsa çok kıymetli bir adam.
ve bir de son bir şey; falcao iyi bir penaltıcı değildir ama iyi bir frikikçidir.