• 276
    resmi olmayan galatasaray’li bazi twitter hesaplari basvurunun reddedildigini soyluyor. ne
    kadar dogru bilemem. kaynak arkam.

    bu federasyon bunlara boyle bir kiyak yapar mi yapar. sozde a milli takimlar sorumlusu eski fener yoneticisi selim soydan “hakkiysa alirlar” gibi provikatif bir cumleyle atesi yakti. ama diger yandan en koyu fenerli de olsalar 30 milyon galatasarayliyi karsilarina alacak tiynet ve makat onlarda var mi gorecegiz.

    sahsi fikrim, reddedilse dahi fener sampiyon olana kadar isitilip isitilip onumuze konacak.

    konuyla ilgili edit:

    https://mobile.twitter.com/.../1376454807641333773
  • 277
    mustafa cengiz yönetiminin "açıkça" dahil olmaması gereken yalan. anayasamız gereği - ne kadar saçma ve temelsiz olursa olsun-hak isteme hürriyeti meşrudur. bu nedenle fenerbahçe'nin taleplerine neye dayanarak ve hangi hakla göstere göstere tepki verilecek? ardından bir açıklama yaparlar ve cevap veremeyiz; anayasanın tanıdığı bir hak bu çünkü. zaten işe yaramaz böyle bir durum, bunun oluru bu değil. fenerbahçe'nin yoklukta bula bula bunu bulması ne kadar saçma ise talep edileli günler geçmesine rağmen red kararı çıkmaması da bir o kadar saçma.
  • 278
    gecmiste reddedilmesine iliskin meclis karari ve tahkim karari varken incelenmeye alinmis olmasi gibi bir skandal varken asla muhattap almayalim muhabbetinin donemeyecegi konu. konu ciddi olmasa hukuksuzca incelenmeye alinmazdi.

    mustafa cengiz yonetimiyle beraber taraftarimizin da alistirildigi sukunet halinden derhal uyanip camia olarak refleks gostermemiz lazim.
  • 280
    olmayacak yalan değildir.
    evet kuyuya biri bir taş attı ancak dayanakları çok sağlam. nasıl mı?
    bu adamlar için bir gecede meclisten yasa geçti arkadaşlar.
    tamam yalnızca onlar için çıkmadı ama tek bir gecede yapıldı bu.
    ha birde “şike vardır ancak sahaya yansımamıştır.” denilerek alacakları bütün cezaların üstü kapatıldı. daha geçen uefa şike yapanların listesini yayımladı. bir tane gazetede, bir tane medya organında gördünüz mü? hayır. işte bu adamların dayandıkları güç buradan geliyor. evet hepimizin “bu olursa, şu olursa bir daha maç-futbol vs. takip etmem” dediği çok olmuştur. ancak bu işin son noktasıdır. bu işin kabulu artık türk futbolunun toprağa kavuşmasıdır. baksanıza lobiye aynen devam. bunu bir tek biz istemiyoruz algısına aynen devam...

    https://twitter.com/...524510577442821?s=21
  • 283
    1959 öncesi şampiyonluk iddialarını, lefter ve baba hakkıların kazandığı şampiyonlukları yok mu sayalım argümanına dayandırıyorlar. çabuklu tosun da aynı bahaneye sığındı. bunların arasına metin oktay’ı da koyup galatasaray’ın ititrazlarını buradan çürütmeye kalkıyorlar ama cehaletlerinin kurbanı oluyorlar. çünkü metin oktay galatasaray’a 1955 yılında transfer olmuş ve bütün şampiyonluklarını 1959’dan sonra kazanmıştır. yani bizim efsanemizin sayılmayan şampiyonluğu yok zaten.

    baba hakkı ve lefter’e gelince; şu soruyu sormak isterim. baba hakkı ve lefter futbol hayatları boyunca kaç kez istanbul dışında maçlara gitmiştir. araştırmadım ama belki izmir ve ankara’ya ikişer kez gitmiştirler. örneğin adana’ya, antalya’ya, gaziantep’e, samsun’a, malatya’ya, bursa’ya ve diğer 79 ilimizden hangisine gidip deplasmanlı lig maçı oynamışlardır. ben cevabını vereyim, sıfır. neden peki? çünkü oynadıkları lig türkiye ligi değil mahalli ligdi. o efsaneleri yok saymıyor kimse. sadece o dönemde oynanan ligler mahalli olduğundan, haklı olarak türkiye şampiyonu sayılamayacağı söyleniyor.

    türkiye ligi, tüm türkiye’yi kapsayacak şekilde oynanan ligdir ve 1959 yılında başlamıştır. yıldız sayıları da türkiye ligi şampiyonluk sayılarına göre belirlenmiş ve buna ilişkin federasyon kararı yirmi bir yıl önce itirazsız kesinleşmiştir. (2000-2001 sezon başı) kesin hüküm haline gelen bir kararın, yeni bir delil ortaya çıkmadıkça bozulması im-kan-sız-dır. üstelik bu konuda daha sonraki yıllarda bir de tahkim kurulu kararı vardır ve o da kesinleşmiştir.

    şimdi gelmişler kesin hüküm tanımam, hukuk tanımam, kanun tanımam, anayasa tanımam deyip bütün bu kesinleşen kararları ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. kim yapıyor bunları, yalı çocuğu, baba parasıyla her şeyi yapabileceğini zanneden bir zorba.

    bir ülkede anayasa’dan daha üstün bir kanun yoktur ve herkes anayasaya harfiyyen uymak zorundadır. anayasa’nın 59. maddesi’nin 2. fıkrası, itirazsız kesinleşen federasyon kararları ve itiraz üzerine gidilen tahkim kurulu kararları kesindir ve başka hiçbir merciye itirazda bulunulamaz diyor. bundan daha açık, daha net nasıl bir yasa olabilir. anayasa emrediyor ama ali y. koç ben anayasa tanımam diyerek zorbalıkla kesinleşmiş kararları ortadan kaldırmaya çalışıyor. türk futbolunu kaosa sürüklüyor.

    federasyonun 2000 yılında almış olduğu 1959 yılından başlamak üzere beş şampiyonluğa bir yıldız kararı itirazsız kesinleşmiştir. ayrıca bu konuda daha sonra fenerbahçe’nin tahkim kuruluna yaptığı itiraz da reddedilmiştir. yani karar iki kez kesin hüküm niteliği kazanmıştır. yukarıda izah ettiğimiz gibi, anayasa’nın m. 59/2 hükmü açık ve nettir. karar verilmiş söylenecek söz bitmiştir. itirazı olan kararın alındığı 2000 yılında süresi içinde tahkim kuruluna gitmek zorundaydı. türkiye patagonya değil ki parası olan, borusunu öttürebilsin.

    üstelik yine yukarıda da ifade ettiğim gibi, 1959 öncesi tamamı mahalli lig statüsünde, kuralsız, kesintili, keyfi uygulamalı (izmir valisinin elemelerde turnuvaya katılacak iki takımı reddedip keyfine göre başka iki takım göndermesi gibi) 81 vilayetli ülkenin sadece üçünden takımların katıldığı eleme usullü turnuvalarda şampiyon olmak türkiye’de şampiyon olmak değildir. öyle olursa, trabzonspor’u oluşturan üç takımın, adanademirspor’un, samsun’un ve tüm diğer 78 ilin mahalli liglerinde şampiyon olan takımların şampiyonluklarının da sayılma zorunluluğu doğar ki durumun ne kadar komik olacağı buradan da bellidir.

    son bir cümle; fenerbahçe bu müracaatı ve kanun dışı, akıl dışı talebiyle kendi bacağına sıkmaktadır. çünkü bugün siz kesinleşmiş federasyon ve tahkim kurulu kararını ortadan kaldırırsanız yarın da şike davasına ilişkin tahkim kurulu kararı ortadan kaldırılır ve siz küme düşürülürsünüz. “şike vardı ama sahaya yansımadı” şeklindeki komik karar da bir başka tahkim kurulu kararıyla ortadan kaldırılırsa en ufak bir itiraz hakkınız olmaz.

    yani böyle bir karar, türk futbolunu kaosa sürükler. verilen hiçbir tahkim kurulu kararı kesin olmaz. önüne gelen itiraz eder ve yıllarca sürecek bir savaş başlar. federasyonun ve tahkim kurulunun aklını başına alması gerekir. gücü ve parası olanın her istediğini yaptıramayacağını, türkiye’nin bir hukuk devleti olduğunu ali y. koç ve avanelerine hatırlatması gerekir.

    ayrıca bu kuralı bozan beşiktaş da iki şampiyonluğu iade etmelidir. hile ve desise ile, sırf yıldız sayılarını üçe çıkarmak için yapılan yasa dışı bu karar bizzat beşiktaş’ın kabulü ile ortadan kaldırılmalıdır.
  • 284
    tff'nin vereceği karar açıklanmadan önce galatasaray yönetiminin kulübün tüm resmi hesaplarından ve internet sitesi üzerinden net bir ültimatom verererek fenerbahçe'nin teklif ettiği zırvalığın tff tarafından kabulü halinde galatasaray'ın ligden çekileceğini net bir şekilde ilan etmeleri lazım. kabul edilebilir, sineye çekilebilir bir rezalet değil bu.
  • 290
    ultraslan'ın yıllar sonra yaptığı nadir doğru işlerden biri bu ahlaksızlığa karşı verdiği mücadeledir.
    mustafa cengiz yönetimi ise hala ölü taklidi yapmaya devam ediyor.
    galatasaray sessiz güçtür bas bas bağırmaz istediğini elde eder ama bu sessizliği buna yoramıyorum maalesef.
    bu konuda büyük hayal kırıklığı oldular en azından benim açımdan.

    ultraslan'ın yaptığı açıklamayı okumak için twitter sayfasına baktım ister istemez aşağı doğru yapılan yorumları okudum.
    fenerbahçe taraftarının gerçekten eğitilmez olduğuna olan inancım katlandı.
    bir güruh nasıl bu kadar şımarık nasıl bu kadar cahil ve arsız olabilir aklım ermiyor.
    bunları her gördüğümde ülkeye olan inancım yerin dibine giriyor.

    konuya dönecek olursak bu başlı başına bir güç gösterisi.
    bunun gerçekleşmesi halinde mustafa cengiz ve yönetimi bir numaralı sorumlu olacaktır bunun lamı cimi yok ancak bu ayıp tüm camianın ayıbı olarak tarihe geçer. kimse kendisini daha az sorumlu hissetmesin.
    istanbul sözleşmesi için imza toplayan (ki destekliyorum) gazeteye ilan veren genel kurul üyeleri bu konu hakkında da birşeyler yaptıklarını gösterseydi keşke.

    kendilerinden hazzetmesemde ultraslan'ın mücadelesi dışında kimseden ses seda yok.
    akıl erdiremediğim bir diğer nokta da bu.
  • 291
    maalesef artık 1959 değil, beşiktaş'ın gereksiz eklenen şampiyonlukları ile 1957'ye düştü bu durum. başlık aslında 1957 öncesi şampiyonluk yalanı olarak güncellenmeli. normalde böyle bir isteğin sahtekarlıktan davalık olması lazım ama işte beşiktaş'a hediye edilen iki şampiyonluk, 2010 - 2011 sezonu futbolda şike soruşturması'nın üstünün kapatılması insanı şüpheye düşürüyor. bu hükümet oldukça her şey beklenir. zaten gücünü oradan alamazsaydılar, böyle çakallıklar* yapabilirler miydiler? yıl 2021, ülke ülke değil, patagonya. çok geç de kalınsa, galatasaraylıların, ilk seçimde hükümetle hesaplaşması gerekiyor artık.
  • 293
    aslında olması gereken beşiktaş'a havadan verilen 2 şampiyonluğun hatta 1959'da fenerbahçe'nin şampiyonluğunun iptalidir. zira bu 3 şampiyonlukta da lig henüz başlamamış. hatta daha ileri gidiyorum bu 3 şampiyonlukta iptal edilmeyecekse galatasaray'ın 1956 yılındaki şampiyonluğu teslim edilmelidir.

    yani hakkaniyetli bir hukuk devletinde bu süreç ya
    gs 22 fb 18 bjk 13 şeklinde ya da
    gs 23 fb 19 bjk 15 şeklinde sonuçlanmalıdır.
  • 294
    fenerbahçeliler, 1959 öncesi şampiyonluklarının sayılması için tahkim kuruluna başvurmadıklarını, başvuruyu 2002 yılında beşiktaş’ın yaptığını ve o başvurunun reddedildiğini ileri sürerek beşiktaş’ın başvurusunun kendilerini bağlamayacağını iddia ediyor. (bizzat fenerbahçe’nin de başvuru yaptığı söyleniyor ama henüz netleştiremedim)

    yaptıkları bu savunma doğru mu? hemen belirtelim ki bu savunma cehaletlerinin bir sonucu. çünkü federasyon ve tahkim kuruluna yapılan başvuru 1959 yılı öncesi şampiyonlukların sayılması talebidir. bu talebin reddi bütün takımları bağlar ve diğer takımlar açısından da kesin hüküm teşkil eder. konunun daha iyi anlaşılması için hukuki terimlerden arınmış olarak herkesin anlayacağı bir dille şu örneği vermek istiyorum.

    bir belediye veya bakanlık ya da herhangi bir devlet kurumu hatta özerk bir kurum bir karar almış olsun ve bu karar binlerce insanı ya da tüzel kişiliği etkilesin. örneğin “on beş yaşını geçmiş araçların trafiğe çıkması yasaktır” şeklinde bir karar olsun bu. bu karara karşı bir gerçek kişi ya da tüzel kişi danıştaya dava açsın ve benim şirketimin on beş yaşını doldurmuş yüz tane aracı var. bu karar ortadan kaldırılsın ve benim araçlarım trafiğe çıksın diye talepte bulunsun. danıştay da bu davayı reddetsin. şimdi bu red kararı sadece dava açan şirketi mi bağlar yoksa kesin hüküm teşkil edeceğinden herkesi mi bağlar. tabii ki herkesi bağlar. bir başka şirket ya da gerçek kişi daha sonra aynı delil ve gerekçelerle dava açarsa danıştay kesin hüküm gerekçesiyle hepsini reddetmek zorundadır. burada dikkat edilecek husus “aynı deliller” hususudur. farklı bir delil ortaya koyulması halinde durum değişir.

    şimdi 2002’deki beşiktaş’ın müracaatı ile bu günlerdeki fenerbahçe’nin müracaatının delilleri arasında bir fark var mı? hayır. aynı gerekçelerle aynı delillerle şampiyonluk istiyor. iki takımın da talebi 1959 öncesi şampiyonlukların yıldız hesabında dikkate alınması. iki takımın delili de 1959 öncesi mahalli liglerdeki şampiyonluklar. deliller aynı talep aynı ise tahkim kurulu’nun beşiktaş’ın müracaatı üzerine verdiği red kararı bütün takımlar açısından kesin hüküm teşkil eder. dolayısıyla da talebin yasal olarak reddedilmesi zorunluluğu vardır.

    bu meyanda beşiktaş 1959 öncesi bütün şampiyonlukların sayılması talebi reddedilmesine rağmen birkaç ay sonra 1957 ve 1958 yıllarında uefa şampiyonlar ligine katıldığının belgelerini sunarak iki şampiyonluğunu kabul ettirmiştir. (21 mart 2002) bu karar aslında kesinlikle yasalara ve kesin hükme aykırıdır ama bizim ülkemizde hukuk, yasa pek ciddiye alınmadığından böyle büyük bir hata yapılıyor. daha doğrusu cenk koray’ın ricaları, yalvar-yakarı ile böyle hatalı bir karar veriliyor. bu hatanın delili de uefa katılım belgeleri oluyor. bence bu şampiyonluklar da iptal edilmelidir ancak fenerbahçe’nin elinde uefa şampiyonlar ligine katıldığına dair bir belde de yoktur. çünkü katılamamıştır. dolayısıyla kesin hüküm haline gelen ve tüm takımları bağlayan tahkim kurulu kararı nedeniyle fenerbahçe’nin talebi asla kabul edilemez.
  • 296
    aslında düne kadar oldu bittiye getirip talep ettiklerini alabileceklerini düşünüyordum ama ali koç'un kulüp kulüp gezip; siz de şampiyon oldunuz, o da, bu da, şu da demesiyle işler arap saçına döndü. şimdi geçmiş şampiyonluklar sayesinde prim alabileceğini anlayan her kulüp bu hakkı kullanmak için başvuruda bulunacak.

    https://twitter.com/...796139064856577?s=20

    mesela ankara demirspor hak talebinde bulunmuş ve o yıl bjk da şampiyon görünüyor. şimdi hangisine vereceksiniz şampiyonluğu? almayan mahkemeye kadar götürmez mi işi? bu durumda ya tff paşa paşa yok size şampiyonluk diyecek, ya da gordion düğümünü kılıçsız çözecek.

    edit: rüzgarı arkasına alan şampiyonluk istiyor: https://twitter.com/...837146359783424?s=20
  • 299
    ah ali koç ah. geldiğinden beri kaos çıkarıyorsun, ortalığı karıştırıyorsun, geriyorsun. şu saçmalıklarla ülke gündemini mi değiştirmeye çalışıyorsun, ne yapıyorsun? amacın bumu yoksa? yani bırakın spor gündemini, adam ülke gündemini değiştirdi yahu. daha önemli işlerimiz var, saçmalıklarını da al git lütfen.

    neredeyse mahalle maçlarına bile şampiyonluk isteneceği hale gelen kocaman bir yalan.

    https://twitter.com/...796139064856577?s=20
    https://twitter.com/...837146359783424?s=20
  • 300
    başka kulüplerin de bu saçmalığa aday olması ile iş iyice çığırından çıktı. ankara demirspor ve gençlerbirliği de hani bana hani bana dediğine göre ali koç cephe yaratıyor demektir. emsal teşkil etmesi açısından fenerbahçe'nin başvurusu kabul olsaydı zaten diğer takımlara bu hak verilecekti. ne işler dönüyor neler yapıyorlar vallahi insanı spordan soğuttu bu adam. geldiği günden beri türk futbolu hep kaos hep geri gitme peşinde. yazıktır bu ülkeye!! paran var diye, 7 yıldır şampiyon olamıyorsun diye göz göre göre dinamit koyuyorlar tek zevkimizin dibine..

    sırf bize de ekmek çıkacak diye 1923 yılı öncesi duruma bakılmayacak ve de türkiye kupası statüsünde oynanan maçlara şampiyonluk verilmeyecek bu gidişle. 1923 yılında kurulan cumhuriyettır, futbol kulüpleri değil. olabilecek en kötü senaryo üzerinden şimdiden çalışmalar yapılmalı, bu spor menfaatinden uzak kurgu engellenmelidir. şayet engellenemiyorsa bizim de geçmiş yıllarda elde ettiğimiz ne kadar profesyonellikten uzak başarı varsa - buna türkiye kupaları dahil- şampiyonluk olarak sayılması için girişimler yapılmalıdır. ona var bize yok!

    aslında en güzeli, hemen bugün gecikmeden 1905 yılından itibaren - ateş güneş'in başarıları ve türkiye kupaları dahil- ne kadar kupa almışsak şampiyonluk sayılması için başvuru yapmamız. sıcağı sıcağına, onu kabul ettiysen bunu da kabul edeceksin şeklinde dikte yapmamız lazım. görelim o zaman kabul ediliyor mu edilmiyor mu 1937 yılındaki 5 farklı takımın şampiyonluğu..
App Store'dan indirin Google Play'den alın