• 26
    oyuncularımız vasat değil de hadi vasat olsun; alişsanız iyi olur. sonra kayyum kapıya dayanınca neden böyle oldu diye ağlarsınız.
    zamanında kalite diye bahsedilen kadroların yıllık maliyeti 60-70 milyon euro. biz şu an 45 ile 500 milyon lira borç yazıyoruz, bir de eskisi gibi maaş versek herhalde kulübü yarın kapatırız.
    galatasaray taraftarı artık kendisini büyük takım gibi görmeyi bırakıp bulunduğu yeri anlamalı. bütçemizin yarisi maliyete sahip takimlar bizi madara ediyor, hala kalite eksikliği diyoruz. rizespor yenmek için drogba lazımsa yenmeyelim zaten ya da konyaspor'dan 4 yememek için melo, selçuk, sneijder lazımsa.
    kulüp her sene milyonlarca borç yazıyor, hala kalite istiyoruz. kalite isteyen ortaya 60 milyon euro koyar alır.
  • 27
    eğer bunun tersi şampiyonluğu kaybettiğin an yıkılmaksa bu vasata alışmak kadar tehlikeli bir durum. fatih terim çok kuvvetli bir figür olduğu için sabit kalıyor. ama demin dediğim kaybetmekten aşırı korkan bir yapı farklı takımlarda kendi ölçeklerinde aşırı bir sirkülasyona sebep oluyor. bu sene ligde hocaların ömrü ortalama 3 ay falan. siz bu kadar sirkülasyonun içerisinde diğerleri de aynı yolu tercih ettiği için başarılı olursunuz.

    daha önce de söyledim eğer beşiktaş gelecek sene benzeri bir senaryoyu beklerse haksızlık yapar. hadi bu iddiamı bir örnek olarak alalım. çünkü bu sene yaptıkları şey aslında bir anomali, kabul edelim bunu. ligin sonunda sakatlıklardan iyi çekmiş olsalar da sonuna gelene kadar sakatlık ve korona belası çok yakalarına yapışmadı. attıkları zarlar (örnek joseph, aboubakar) tuttu. bununla da beraber işlediğinde kuvvetli bir oyun bulup iyi bir hava yakaladılar. bu kadar uzun ama sıkıştırılmış bir sezonda bu yaşadıkları merkez alınabilecek bir senaryo olamaz. diyelim gelecek yıl benzeri bir durumla lige girdiler ve bu sefer olmadı. ne olacak sergen gönderilmeli mi, o zaman? aman şampiyonluktan daha alt bir durumdayız deyip sirkülasyon çemberine mi girmeliler.

    bir başka örnek ise şampiyon olduktan sonra bunun şehveti ve kaybetme korkusuyla genişleyen kaynakları kısa süreli (1 veya 2 yıllık) yatırımlara çevirmek ne kadar mantıklı.

    hadi fenerbahçeden bir örnek vereyim şimdi de. (son yıllarda fatih terim olduğu için ve fatih hoca öyle veya böyle bir sabit olabildiği için bizden örnek vermiyorum yoksa bu örnekleri bize yormak zor değil.) cocu'yla yola başladılar. hadi fenerbahçe'nin alışık olamayacağı bir durumda bitti ilk yarı ve cocu'yu gönderdin. kabul edilebilir bir durum. ama şampiyonluk dışı her senaryoda sirkülasyona çemberine girdiğin için cocuyla beraber kaç tane hoca değiştirip kaç tane oyuncu gelip gitti? bu doğru mu? ya da es kaza bu sene şampiyon olmuş olsalardı bu anlattıklarım doğru olacak mıydı?

    bir örnek daha veresim var ama uzun yazmayım sadece takım ismi vereyim anlayın. kayserispor...

    bu yüzden buradaki denge önemli. şampiyonluğu kaybetmenin üzüntüsüyle vasat seviciliği bir tutmak bu dengeyi bozar bence. ya da oyuncu profillerine ve cv'lerine bakmak da bunu bozar. (burada kriter koymada da problemlerimiz var. ya uçuyoruz ya da çok düşüyoruz.) ya da yapılanmadan korkmak da bunu bozacaktır. (her yapılanma şampiyonlukla sonuçlanacak diye bir kural da olamaz.) yani bizim kriterleri çok doğru koyup bu kriterler çerçevesinde bir dengeyi gözetmemiz lazım. böylelikle ne vasat seviciliğe düşersiniz ne de kaybetme korkusuyla sirkülasyon çemberine.

    edit: bir şeyi unutmuşum hemen ekleyeyim. bazı tanımlarımız da uyuşmuyor buradaki yazılarda. burada uyuşmayan sokakta da uyuşmaz. buna çözüm bulmak gerek. bununla beraber parçalar üzerine konuşmakla bütünü konuşmak arasında da problem yaşıyoruz. bizim kadromuz kümülatif olarak iyi bir kadar hem de baya iyi. ama bu durum sezona 6 numarasız başladığımız gerçeğini değiştirmiyor. azalan marjinal fayda kavramına dikkat edilmesi lazım. 4 tane dünya klası santraforunuz olması evet bir artıdır ama kulağa geldiği kadar büyük bir artı değildir. geçen yazdım buraya da not olsun. hazır edit konudan iyice sapıyorum zaten... retrospektif bakıştan da kaçınmanızı öneririm. örneğin taylan çok iyi performans verdi bu sene değil mi? bu sene başından planlanan bir şey olsa dahi 1,5 adamla (etabo'yu yarım sayıyorum çok sınırlı bir rolü oynayabildiği için) o bölgede başlamak yanlıştı. zamanında yaptığınız yanlışların gözükmemesi veya düşük ihtimallerin tutması ne hatalarınızı ne de riskli kararlarınızı değiştirmez. (yazar burada iyice uzatacak olsa beşiktaş'ın joseph ve aboubakar transferlerine güvenmesini eleştirecek.)
  • 29
    (bkz: 5 ağustos 2021 trabzonspor molde maçı)

    ilgili maçla alakalı burada pek çok arkadaşın aslında iyi oynadığımızı, umut verdiğimizi söylemesinin örnek olarak gösterileceği durumdur.

    kötü oyuna o kadar alıştık, seviyemizi o kadar aşağı çektik ki, iskoçya liginin orta sıra takımına 4 5 tane şut atmak, bir iki pozisyona girmek bile umut verici görünüyor. beni asıl endişelendiren de aslında bu.

    edit: kaç gün geçmiş, yanlış maç yazdığımı yeni csfk etmişim. abov. her neyse, 5 ağustos 2021 galatasaray st johnstone maçı doğrusu. kimse de uyarmıyor he :(
  • 31
    tam anlamıyla galatasaray taraftarına yedirilmeye çalışılan bir afyon bu. teknik taktik başarısızlığı örtmek için hala ama hala ısrarla sorunun oyuncu kadrosu ile alakalı olduğunu ima eden paylaşımlar yapılıyor. futbol oraları geçeli çok oldu, geçen sezon başında düşme mücadelesi verecek kadro denilen beşiktaş şampiyon oldu. avrupa’da bizim harcadığımız paraları harcayan takım ingiltere dışında hala çok az, bizim teknik direktöre verdiğimiz maaşı veren iki elin parmaklarını zor geçer.
    sorun bütçe ya da oyuncu kalitesi değil, bu iş teknik, taktik ve çalışma işi. biz hocanın vasatına alıştık esas, bunu kendimize itiraf edemediğimiz için kıvranıp duruyoruz. hocanın geçmişte başarılı olmuş olmasının bir anlamı yok, zamana ayak uyduramamış hoca vasattır, bunda utanılacak birşey yok. ama vasat maaşı almıyor, vasatlığını sadece sahaya yansıyan oyunda görüyoruz.
  • 32
    orkun usak - uğur uçar, servet çetin, emre güngör, volkan yaman - serkan çalık ,barış özbek, mehmet topal, arda turan - ümit karan, hakan şükür.

    yukarıda yazdığım 3 şubat 2008 fenerbahçe galatasaray maçının ilk 11’iydi.
    isim isim bakınca 2-3 kişi hariç baya “vasat” bir kadroydu ama o gün kadıköy’deki en iyi futbollardan birini oynadık.
    velhasıl sistemsizlik vs gibi sorunları oyuncu grubunun üstüne yıkmaya gerek yok.
    uğur uçar o talihsiz sakatlığı yaşayana kadar ligde 5 asist yapmıştı.
  • 33
    son yıllarda yaşadığımız durum.
    futbolun temel hareketlerini yapamayan futbolculara bakıyosun, çok iyi futbolcu, çok iyi oynadı gibi yorumlar yapıyor.
    baktığınızda 2 metre yanına pas veremeyen adamlar, şut çekmeyi, orta yapmayı bilmeyen adamlar beğeniliyor. üzücü bir durum bizim için.
    şu an takımımızda nelsson, marcao, kerem, muslera dışında iyi bir futbolcumuz yok.
  • 35
    spordan gunluk hayatin kendisine kadar turkiye'de hissedilen durum.

    ekonomik daralmalar da boyle yasanir. ınsanlar bir anda devlet makami sahibi kisiler battik aciklamasi yapmadikca battigini anlamaz.

    x marka bir zeytinyagi yerine y marka zeytinyagi, a marka ekmek yerine b marka ekmek yemeye baslar fark etmez. zeytinyagini birakir ne olacak canim cicek yagi da olur der. boyle boyle kalite duser.

    topcuda da boyle bir durum olustu. ligde vasat oyuncular su an taraftara makelele ve zidane gozukmeye basladi. cunku vasata alisildi.
  • 37
    galatasaray sözlük'te futbolcuyu küçümseme amacıyla kullanılan tabir.

    15 ekim 2022 kayserispor galatasaray maçında neredeyse kadronun tamamı yıldızlarla doluydu. yalnız ortaya çıkan futbol sezon adına en berbat oynadığımız, rakibe en çok pozisyon verdiğimiz neredeyse fark yemekten kurtulduğumuz bir maç oldu.

    yıl olmuş 2022 düşük kalibrede de olsa işe yarar bir futbolcunun oynamasını istemeye vasata alışan taraftar şeklinde yorumlamak çok hatalı bir davranış. rakibimiz fenerbahçe'den örnek verelim. ismail yüksek fener kadrosu içerisinde en az kazanan, en az değer verilen isimdi. şu an geldiği durum nedir? esas önemli olanı gözden kaçırıyoruz. futbolcunun size ne vereceği, sisteminize uyup uymadığıdır. gerisi faso fiso isimler oynamıyor.

    galatasaray taraftarının öyle bir beklentisi var ki kadronun tamamı o da yetmez giren yedeklere kadar hepsinin yıldızlarla dolu olması isteniyor. bu durum hem mümkün değil hem de doğru değil. sahaya on bir tane general ile çıkar ve yanlış planlama yaparsanız sizi şaklabana çevirirler. saha içinde emekçi sayısı ne kadar çok olursa başarıya o kadar yakın olursunuz.
  • 38
    takımda nasıl yıldızlar oynattığınıza göre değişebilecek durumdur. 2000 yılı galatasaray kadrosu teker teker tek başlarına yıldız oyunculardan oluşmasına rağmen takım kimyası ve sürekli birlikte oynayan oyuncu grubu ile müthiş bir şekilde uyuşmuş sonunda da o zamanlar hayal kurunca bile o kadar da olamaz denilen başarılar gerçekleştirilmiştir.

    yeni neslin ona buna linçleme yapmasıyla gelene geçene vasat denilmeye başlanmış, bir maç kötü oynayanı çöp kutusuna atma kültürü oluşmuştur. yakım zamanda da maalesef bunun artarak devam edeceğini ve daha sinir bozucu bir hale geleceğini düşünüyorum.
  • 40
    iyi bir takım oluşturduktan sonra o iyiyle yetinmeyip daha iyisini, en mükemmelini istiyoruz. ama bu arzuyla pirince giderken eldeki bulgurdan oluyoruz. pirince gitme yolcuğumuz sırasında bulguru beğenmediğimiz bir an geliyor. o anı hissediyorum ama nasıl oluyor tarif edemiyorum. mesela fernando gidince yerine elneny'i beğenmediğimiz bir dönem oluyor. o dönemler çok tehlikeli. kendimizi bilelim. biz mükemmel seviyeyi koruyamayız ama iyi seviyenin sürekliliğini sağlayabiliriz. mükemmel olma hayaliyle çıktığımız yolun sonunda vasata düşüyoruz ve kısa sürede alışıyoruz.
  • 43
    galatasarayda yeri olmayan durum. oyuncu ıslıklamaktan bahsetmiyorum tabiki de. önümüzde çok güzel örnek var. fenerbahçe taraftarı böyle olduğu için, yönetimleri hocaları çok büyük hatalar yapsa bile sonuna kadar savunuyorlar, dış güçler diyorlar. sonuç olarak 10 yıldır şampiyon olamıyorlar. galatasaray camiasının farkı budur, biz ortalığı karıştırırız ama gün sonunda şampiyon oluruz. yangın çıkarmazsan vasata alışırsın, bunu istemeyenleri de gerizekalı, ergen falan diye itham etmeyin. ben bu işin sonunu çok iyi biliyorum. eleştirmeyin, sadece güvenin, hakemler bize karşı falan diyip kendi takımına sahip çıktığını sananlar hep kaybeder. sene sonunda da bizim hakkımızdı, organize kötülük falan diye ağlarsınız. ben bunun yerine yangın çıkarıp kupayı müzeye koymayı tercih ederim. bu yapılan zavallılık, benim midem kaldırmıyor. galatasaray güçlü kadro kurar, şampiyon olur, diğer takım taraftarları ağlar sene boyunca. bu böyle geldi böyle gider, bu sene baya baya roller değişmiş gözüküyor sizin gibi zavallılar yüzünden.

    keremi ıslıklamak çok çok yanlış, tartışmaya açık değil. konu bu da değil zaten. fenerbahçe psikolojik olarak çok kötü ve skandallarla dolu bir 10 yıl geçirdi. bu yıl üstlerindeki ölü toprağını atmak için iyi sayılabilecek bir kadro kurdular. oyuncuları çok yaşlı, uzun vadede problem ama günü kurtarmak için yeterli gözüküyor. bu arada rakibinin iyi yönlerini fark etmek kötü bir şey değildir, bu sayede sen de kendini güçlendirip onun önüne geçmeye çalışırsın. aksine her futbolcusunu küçümseyip, kulp takarsan sene sonu onlar kazanabilir. okan hoca sayesinde matematik olarak avantaj bizde ama gerekli takviyeler yapılmazsa fenerin puan farkını açma ihtimali var. o yüzden bu yıl çok çok önemli, belli ki sachanın satışıyla bütçemiz de var. eksiklerin tamamlanmasını istemek kadar doğal bir şey yok. okan hoca her zaman bizi kurtaramayabilir. galatasaray her zaman daha iyisini ister, şampiyon olur. diğerleri ağlar. method budur. bunu yapanı hor görmeyin. siz bu mantıkla hayatın her alanında kaybetmeye alışmış olabilirsiniz, ülke dinamikleri de çok uygun zaten bunun için. bırakın da galatasaraylılar alışmasın vasatlığa.

    muhalifler muhalefeti aşırı başarısız olmasına rağmen eleştirmiyor, iktidar destekçileri aynı şekilde iktidara toz kondurmuyor. bir galatasaray vardı başarı gelmeyince kıyamet kopan. onu da kaybetmeyelim.

    not: transfer gelmese bile bizim şampiyon olacağımızı düşünüyorum çünkü rakibin hocası çok zayıf. ama önümüzde ligi uzun yıllar domine etme fırsatı varken neden riske edelim ki ?
App Store'dan indirin Google Play'den alın