• 32
    orkun usak - uğur uçar, servet çetin, emre güngör, volkan yaman - serkan çalık ,barış özbek, mehmet topal, arda turan - ümit karan, hakan şükür.

    yukarıda yazdığım 3 şubat 2008 fenerbahçe galatasaray maçının ilk 11’iydi.
    isim isim bakınca 2-3 kişi hariç baya “vasat” bir kadroydu ama o gün kadıköy’deki en iyi futbollardan birini oynadık.
    velhasıl sistemsizlik vs gibi sorunları oyuncu grubunun üstüne yıkmaya gerek yok.
    uğur uçar o talihsiz sakatlığı yaşayana kadar ligde 5 asist yapmıştı.
  • 20
    son dönemde genellikle şımarık galatasaray taraftarı, başarıya endeksli taraftar profili gibi kavramlar hakkında yazılanları görüyorum. bu sene de şampiyon olmayıverelim deyip, takım 14 yıl şampiyon olamadığında çile çeken taraftar örnek verilebiliyor.

    ben şımarık bir taraftar değilim. çok çile çektim galatasaray uğrunda. şampiyon olmanın gayet mümkün olduğu 2019-2020 ve 2020-2021 sezonlarının elimizden kayıp gitmesini kabullenmekte zorlanıyorum. bu sene de şampiyon olmayıverelim diyebilmek için rakiplerin müthiş futbol oynaması, farkı müthiş açmaları gerekirdi. şampiyon olabileceğimiz sezonlar “bu sene de şampiyon olmayıverelim” demek esas şımarıklıktır bence. gerçekten rakiplerin çok iyi olduğu ve şampiyon olmamızın zor olduğu sezonlar gelirse o zaman ne olacak? işte o zaman görürüz başarısızlığı bu kadar kabullenmenin ne kadar kötü olduğunu. şampiyonluk kupası parmaklarımızın ucundayken bu sezon da olmayıverelim demek bu kadar kolay mı? vasata alışmak biraz da böyle olmuyor mu?
  • 25
    banka borcu 1,5 milyar, euro 10 tl olmuş ama nedense hala herkes melo, riera ve sneijder bekliyor.
    kimse vasata meraklı değil ama hoca “enkaz” var diyor.
    yani taylan, kerem, mostafa gibi düşük maaş alan oyuncularla yolumuza devam etmek zorundayız.
    hem bu beğenilmeyen kadro ligi averajla kaybetti.
    vasat olmayan adamlar birazcık kıpırdasaydı, şu an şampiyonluk kutluyorduk.
    çocuklara haksızlık yapılmasını ben kabul edemiyorum.
  • 29
    (bkz: 5 ağustos 2021 trabzonspor molde maçı)

    ilgili maçla alakalı burada pek çok arkadaşın aslında iyi oynadığımızı, umut verdiğimizi söylemesinin örnek olarak gösterileceği durumdur.

    kötü oyuna o kadar alıştık, seviyemizi o kadar aşağı çektik ki, iskoçya liginin orta sıra takımına 4 5 tane şut atmak, bir iki pozisyona girmek bile umut verici görünüyor. beni asıl endişelendiren de aslında bu.

    edit: kaç gün geçmiş, yanlış maç yazdığımı yeni csfk etmişim. abov. her neyse, 5 ağustos 2021 galatasaray st johnstone maçı doğrusu. kimse de uyarmıyor he :(
  • 2
    son zamanlarda oldukça sık sarf edilen söz. ancak genelde oyuncu nitelenirken söyleniyor. önemli olan oyuncunun ortalama olmasından ziyade belirli bir oyun planında verimli bir şekilde yer alması, gelişime de açık olmasıdır. bize gelmeden önce marcao, luyindama gibi oyuncular da ortalamaydı. vasata alışmamak o oyuncuları alıp daha üst seviyelere çıkarmaktır.

    üstüne üstlük 30 yaş üstündeki prime dönemini geride bırakmış, yüksek maliyetli, bazı sıkıntıları olan oyuncuların adı geçince büyük istek oluyor. istenilen performansı da gösteremeyince sosyal medya hesaplarına kadar taciz ediliyorlar. anlaşılır gibi değil cidden.
  • 40
    iyi bir takım oluşturduktan sonra o iyiyle yetinmeyip daha iyisini, en mükemmelini istiyoruz. ama bu arzuyla pirince giderken eldeki bulgurdan oluyoruz. pirince gitme yolcuğumuz sırasında bulguru beğenmediğimiz bir an geliyor. o anı hissediyorum ama nasıl oluyor tarif edemiyorum. mesela fernando gidince yerine elneny'i beğenmediğimiz bir dönem oluyor. o dönemler çok tehlikeli. kendimizi bilelim. biz mükemmel seviyeyi koruyamayız ama iyi seviyenin sürekliliğini sağlayabiliriz. mükemmel olma hayaliyle çıktığımız yolun sonunda vasata düşüyoruz ve kısa sürede alışıyoruz.
  • 24
    fatih terim'e eleştiri getirilmesin diye 2020 2021 sezonu kadrosuna vasat deniyor. allah aşkına şampiyon takım iki paf takım kalecisi, vida hariç galatasaray'a asla istemeyeceğin stoperlerle lig bitirdi!

    edit: gol, asist rakamlarına bakıp da beşiktaş iyi demek akıl tutulmasıdır. adamlar o kadrodan, o adamlardan verim aldı, sen alamadın. çünkü düzgün bir oyun planın yoktu, kadro istikrarı oturtamadın. sende ayakta durmakta bile zorlanıyor gibi görünen diagne ingiltere'de nasıl oluyor da övgü alabiliyor? yahu sen gedson'u stoper oynattın be. sergen'in elinde gedson olsa o da 6 gol 6 asist ile bitirirdi sezonun ikinci yarısını. bu kez de adamlar da gedson var bizde yok derdin. kendine dürüst ol ve şunu cevapla sadece; sezon başı deseler ki larin'i bedavaya alacaksın ister misin, evet gelsin der miydin? o larin'i gol kralı yapıyordu beşiktaş'ın oyunu, oyun planı. ghezal mı feghouli mi dense herkes feghouli derdi sezon başında. bir tek abubakar'da beşiktaş senin önündeydi kağıt üzerinde.
  • 37
    galatasaray sözlük'te futbolcuyu küçümseme amacıyla kullanılan tabir.

    15 ekim 2022 kayserispor galatasaray maçında neredeyse kadronun tamamı yıldızlarla doluydu. yalnız ortaya çıkan futbol sezon adına en berbat oynadığımız, rakibe en çok pozisyon verdiğimiz neredeyse fark yemekten kurtulduğumuz bir maç oldu.

    yıl olmuş 2022 düşük kalibrede de olsa işe yarar bir futbolcunun oynamasını istemeye vasata alışan taraftar şeklinde yorumlamak çok hatalı bir davranış. rakibimiz fenerbahçe'den örnek verelim. ismail yüksek fener kadrosu içerisinde en az kazanan, en az değer verilen isimdi. şu an geldiği durum nedir? esas önemli olanı gözden kaçırıyoruz. futbolcunun size ne vereceği, sisteminize uyup uymadığıdır. gerisi faso fiso isimler oynamıyor.

    galatasaray taraftarının öyle bir beklentisi var ki kadronun tamamı o da yetmez giren yedeklere kadar hepsinin yıldızlarla dolu olması isteniyor. bu durum hem mümkün değil hem de doğru değil. sahaya on bir tane general ile çıkar ve yanlış planlama yaparsanız sizi şaklabana çevirirler. saha içinde emekçi sayısı ne kadar çok olursa başarıya o kadar yakın olursunuz.
  • 16
    (bkz: süper lig)

    birçok taraftar, yönetim, fatih hoca için artık araç değil amaç olmuş bu çökmüş, kokuşmuş, çürümüş lig. vasat bile değil artık. aşırı pahalı, bir o kadar da kalitesiz.

    kötülerin içerisinde en az kötü olan şampiyonluk yaşıyor zaten bu ligde. bakınız en formda, şampiyonluk yolunda gittiği sırada bile danimarka takımını eleyemeyen başakşehir.

    bakınız bir önceki sezon galatasaray. ne bulunduğu sezonda düşüşteki lokomotiv, schalke gibi takımlarla başa çıkabildi ne de sonraki sezon club brugge gibi bir takımla başa baş oynayabildi.

    bitik, kariyerinin son demlerindeki adamlardan medet uman bir sürü insan, kendi aramızda top çeviriyoruz. ne güzel...
  • 19
    2020-2022 sezonunda içinde bulunduğumuz loser durum.

    gün geçtikçe malum kulübe benziyoruz. teknik ekipten, futbolcularımiza, oyun anlayışımizdan avrupa serüvenlerimize kadar kanıksadık bu durumu. sağolsun camiada hickimsenin bu duruma sesi çıkmıyor. taraftardan başka aksiyon alan bir grubumuz yok. sessiz sedasız , sakince bu günlerin geçmesini bekliyor herkes. ama kimse uğraşmıyor, kimsede taşın altına elini koyma gibi bir durum yok. lise mustafa cengiz'i indirmenin derdine düşmüş. mustafa cengiz yerine geçecek adamlarda başkan vasfı yok. birilerini senelerce çok kınadık, başımıza aynıları geldi. insan kınadığını yaşamadan ölmezmis, bizimkisi de o hesap...
  • 18
    kabullenildigi noktada cok ama cok buyuk tahribatlar yaratacak mevzudur.

    potansiyeli olmayan futbolcuyu cok zaman gecmeden gondermek gerekir.

    90li yillarda davala diyarbakir'dan geldi. ergun ankara'dan geldi. suat konya'dan geri cagrildi. boyle bir suru ornek var. isim olarak inanilmasa da, potansiyelleri feldkamp ve terim gibi hocalar tarafindan goruldu.

    gunumuzde, genc ve ismi olmayan oyunculara yoneldikce vasatcilik tehlikesi daha cok dillendiriliyor. fakat, 90li yillarda yapilani yapmak yine mumkun. tek ihtiyacimiz olan iyi bir izleme yapisi ve o oyunculari alacak ve guvenecek taraftar destegi.
  • 23
    oğulcan çağlayan nerede,
    ömer bayram bu takımda banko oynar,
    sekidika feghouli'yi keser,
    mohamed nefes alıyorsa oynamalı
    kerem 40 maçın 40 ına da ilk 11 başlamalı
    yedlin premier lig görmüş
    luyindama'nın ayağı kötü diyenle futbol konuşmam,
    diri bir emre akbaba
    emre kılınç milli takımda neden yok
    ozornwafor kaç kurtar kendini karşim. büyük topçu olcan sen...
    taylan antalyalı'yı sezonun en iyi 11 ine alan entyler. (bu sezon oynadığı topa büyük saygı duyuyorum ama ne bjkde ne fenerde rotasyon oyuncusu olmaktan öte gidemezdi)

    iki senedir yukarıda bahsettiğim kalıplar ile iyiden iyice içimize yerleşmiş olan durum. öyle bir içimize işlemiş ki ciddi ciddi kadromuzun çok iyi olduğunu düşünenler var. hem de orjin mevkisi orta saha olan sadece taylan ve gedson olmasına rağmen...

    hiç birinden şikayetçi değilim bu oyuncuların. luyindama, ozornwafor ve yedlin hariç hepsinin seneye de kadroda olmasını isterim. çünkü şartlar bizi buna itiyor. ama vasatımızın vasat olduğunu da bilmemiz lazım.
  • 31
    tam anlamıyla galatasaray taraftarına yedirilmeye çalışılan bir afyon bu. teknik taktik başarısızlığı örtmek için hala ama hala ısrarla sorunun oyuncu kadrosu ile alakalı olduğunu ima eden paylaşımlar yapılıyor. futbol oraları geçeli çok oldu, geçen sezon başında düşme mücadelesi verecek kadro denilen beşiktaş şampiyon oldu. avrupa’da bizim harcadığımız paraları harcayan takım ingiltere dışında hala çok az, bizim teknik direktöre verdiğimiz maaşı veren iki elin parmaklarını zor geçer.
    sorun bütçe ya da oyuncu kalitesi değil, bu iş teknik, taktik ve çalışma işi. biz hocanın vasatına alıştık esas, bunu kendimize itiraf edemediğimiz için kıvranıp duruyoruz. hocanın geçmişte başarılı olmuş olmasının bir anlamı yok, zamana ayak uyduramamış hoca vasattır, bunda utanılacak birşey yok. ama vasat maaşı almıyor, vasatlığını sadece sahaya yansıyan oyunda görüyoruz.
  • 26
    oyuncularımız vasat değil de hadi vasat olsun; alişsanız iyi olur. sonra kayyum kapıya dayanınca neden böyle oldu diye ağlarsınız.
    zamanında kalite diye bahsedilen kadroların yıllık maliyeti 60-70 milyon euro. biz şu an 45 ile 500 milyon lira borç yazıyoruz, bir de eskisi gibi maaş versek herhalde kulübü yarın kapatırız.
    galatasaray taraftarı artık kendisini büyük takım gibi görmeyi bırakıp bulunduğu yeri anlamalı. bütçemizin yarisi maliyete sahip takimlar bizi madara ediyor, hala kalite eksikliği diyoruz. rizespor yenmek için drogba lazımsa yenmeyelim zaten ya da konyaspor'dan 4 yememek için melo, selçuk, sneijder lazımsa.
    kulüp her sene milyonlarca borç yazıyor, hala kalite istiyoruz. kalite isteyen ortaya 60 milyon euro koyar alır.
  • 14
    baş sebebi türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik ortamdır başta yazayım. ana sebep bu yani. euro 9-10 değil de 7 bile olsaydı şu an transferde daha başka şeyler konuşuyor olabilirdik.

    (bkz: #2989397)

    diğeri sebep ise "transfer için daha 50 günümüz var" gibi sözler eden yöneticilerin iş başında kalıp takımın şampiyon olması. adam 2018 yazında takımı santrforsuz bıraktı, yine başkan tarafından azledilmedi. 2019 ocak'tan taa çin'e alan ve pato'yu almaya gidip alamadan döndü, üstüne bir de aşağı mahalledeki santrforu 10 milyon euro'ya aldı, sezon sonunda başkan tarafından yine azledilmedi. ne olacak da bu adam gidecek yani?

    48 saat içinde 1 tane orta saha 1 tane de hızlı kanat alsalar hoca bu takımı şampiyon yapar. taraftar da vasata alıştı zaten. şampiyon olsak yetiyor bayağı büyük bir kesime. yönetim de çıkıp 4 senede 3 şampiyonluk show'u yapıp yeniden seçilir. sonra yine transferler gecikir, yine takım kamp dönemini tam geçiremez, yine avrupa'da hüsran yaşarız, yine hoca takımı şampiyon yapar vs. döngü tekrarlanır yani.

    he transfer için daha 50 günümüz var deyip 48 saat içinde transfer yapamazlarsa yönetim iner zaten.
  • 12
    kesinlikle taraftarımızın içinde bulunduğu ruh halidir. son güne bırakılan transferler, vizyonsuz hamleler, taktiksiz maçlar falan buna mecbur bırakılıyoruz adeta.

    bakıyorum bir başlıkta fatih öztürk mü yoksa okan kocuk mu daha iyi o tartışılıyor.

    diğer başlığa bakıyorum orada taylan antalyalı'ya steven gerard muamelesi yapılıyor.

    öte yanda martin linnes göklere çıkarılıyor sanarsın cafu.

    alıştırmayın abicim kendinizi vasata. kötüye kötü demek destek olmamak değildir. adam çıkıp elinden geleni yapıyor falan demek galatasaray' a yapılan en büyük kötülük. bu takımın oyuncusunun elinden geleni yapma lüksü yok. o formayı giyip sahaya çıkıyorsa mevkisinde bu ligin en iyisi olmak zorunda! olmuyorsa yallah karşı kıyıya.

    vasata alışmayacağız.

    menajerlerin kucağından kalkacağız.

    emekliliğini ilan eden yıldızlara körü körüne tapmayacağız.

    kendi değerlerimizi yetiştireceğiz ya da yaratacağız.

    kendimize gelelim beyler. galatasaray burası.
  • 5
    bizim gibi bir takım için ekmeğin zor girdiği evde neden ıstakoz yenilmiyor serzenişi kadar saçmadır.
    anadolu takımlarındaki oyuncular için söylenir genellikle bu laf.
    gündemimize gelince hemen "vasata alıştırıyorlar" " galatasaray'da melolar sneijderler drogbalar oynar" gibi laflar edilir.
    bizim artık kabul etmemiz gereken şey şu ki anadolu takımlarında parlayan oyuncular gayet de bizim seviyemizdedir.
    nasıl şehir içinde spor arabanız olması çok bir işe yaramayacaksa, süper lig gibi bir ligde takımınızda yıldızlar olup olmaması çok da önemli değildir.
    avrupa'da da fizik seviyesi iyi, oyun planı olan bir takım özellikle avrupa liginde iyi yerlere gelebilir.
    geçen sezon orta sahamız nzonzi-seri-lemina
    kanatlarımız babel-feghouli forvetimiz falcao'ydu.
    hepsi ismi olan oyuncular, peki ne oldu? tarihin en kötü galatasaraylarından birini izledik. gol atmayı geçtim, şut bile atamıyorduk.
    takımın skor yapabilen iki oyuncusu kayseri'den gelen ömer ile malatya'dan gelen adem'di.
    sonuç olarak bana göre isimlere takılmak çok da mantıklı değil nihayetinde 2000'deki galatasaray kadrosu milan'dan real' madrid'den gelmedi. çoğunluğu altyapı ve anadolu kulüplerinden geldi. doğru planlama, oyun,antrenman ve hagi ile türk futbol tarihinin en önemli başarısı geldi.

    bu planlama da 96'da fatih terim'le değil, derwall başa geldiğinde başladı. meyveleri yavaş alındı fakat tatlı oldu. bizim de buna benzer bir yapılanmaya gitmemiz gerekiyor ama daha da önemlisi taraftarın bu oyuncu yeme kültüründen vazgeçmesi.
  • 38
    takımda nasıl yıldızlar oynattığınıza göre değişebilecek durumdur. 2000 yılı galatasaray kadrosu teker teker tek başlarına yıldız oyunculardan oluşmasına rağmen takım kimyası ve sürekli birlikte oynayan oyuncu grubu ile müthiş bir şekilde uyuşmuş sonunda da o zamanlar hayal kurunca bile o kadar da olamaz denilen başarılar gerçekleştirilmiştir.

    yeni neslin ona buna linçleme yapmasıyla gelene geçene vasat denilmeye başlanmış, bir maç kötü oynayanı çöp kutusuna atma kültürü oluşmuştur. yakım zamanda da maalesef bunun artarak devam edeceğini ve daha sinir bozucu bir hale geleceğini düşünüyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın