• 127
    mr. president

    i would like to begin my... şaka şaka. başkanım, kulüp ekonomik açıdan her geçen gün düzelmekte. hazır işler iyiye gidiyorken ve fatih terim the imparator takımın başındayken, scouting bütçesini mümkün oldukça artırsanız diyorum? fatih terim mevcut altyapıdan ümidi kesmiş durumda, 3-4 sene futbolcu çıkmaz diyor. maalesef durum böyleyken, kendi kulübümüzden futbolcu çıkartamayacaksak, başka yerlere bakmak yapılacak tek şey. bütün kapılar scouting sisteminin geliştirilmesine çıkıyor sayın aysal.

    sincerely
  • 130
    sayın başkanım

    ilk yarıyı en önemli rakibimizden 6 puan önde kapadık.şu alın bunu alın demiyorum.2. yarı üstümüze her türlü oynanacaktır. aradaki puan farkının erimesi ve ligin finalinin yine kadıköye taşınması için bazı faktörler devreye girecektir.bu yıl bizim için çok önemli.eğer bu yılı kazanabilirsek 96-2000 arası gibi bir seri yaparız . özetle geçmek gerekirse bize tekrardan geçen yılki heyecanı yaşattırmayın 32.hafta sivas maçında bitsin bu iş. saygılar...
  • 131
    sayın başkanım;

    bakın ben hayatımın her alanında medeni ve hoşgörülü bir insanım.. ırkçılığa, faşizme, din ayrımcılığına vb. tüm ayrışmalara karşıyım..

    tek şey dışında! o da şeref yoksunu olan ve taraf olma pahasına benim kulübüme her fırsatta b*k atan tiplere uygulanması gereken negatif ayrımcılıktır!

    aziz yıldırım'ın eli ayağı olmuş, gayri resmi şekilde fenerbahçe basın sözcülüğü görevini yürütmekte olan, her programında ağız dolusu söverek izlediğim rıdvan dilmen'i gs tv'de yayına çıkaracağınız söyleniyor.. kibar bir dille de sizin ağırlayacağınız yazılıyor..

    başkanım;

    göreve geldiğiniz günden beri yanınızda durdum.. her fırsatta ne kadar kaliteli ve ne kadar bize yakışan bir başkan olduğunuzu yazıyorum.. ve böyle düşünmeye de devam etmek istiyorum.. sizi gerçekten kulüp adına bir değer ve fırsat olarak görüyorum..
    sizin de bu yayın fikrini, muhtemelen imajımızı yumuşatma ya da hoşgörü tohumları atma olarak ortaya attığınızı düşünüyorum..

    ancak olmaz başkanım.. çünkü bizim memlekette göte göt denir! mevzu bahis varlık, kulüp kanalımızın yayınına da çıkartılmaz!

    lütfen bu fikri tekrar düşünün..

    saygılarımla..
  • 133
    sayın başkan;

    bildiğim kadarıyla galatasaray televizyonu, galatasaray kulübü menfaatleri doğrultusunda yayın yapan bir kanal ve objektif olmak gibi bir gayesi yok. ancak internetten takip ettiğimize göre, 8 ocak günü yapılması planlanan, rıdvan dilmen'in davet edildiği ve yanlış anlamadıysam (gbkz: beşiktaşlısı, fenerbahçelisi dahil hemen herkesin bağlanıp söz hakkına sahip olabileceği) bir program tasarlanmakta. bu kadar objektif davranmanın sebebinin ne olduğunu bizler anlayamıyoruz. diğer takım taraftarlarını kucaklama çabası içerisinde olmanıza bir galatasaray taraftarı olarak anlam verememekteyim. bu durumun bir benzeri iş birliği içerisinde olduğumuz real madrid tv veya barcelona tv kanallarında var mı merak ediyorum. fenerbahçe ve beşiktaş kulüpleri ile aramızdaki münasebetlerden dolayı bizler taraftar olarak en azından ben şahsım adına bu girişimden rahatsız oldum.

    umuyorum ki bu çabanız içimizi rahatlatacak bir sonuca erişecektir.

    saygılarımla...

    edit:imla
  • 134
    sevgili başkanım.

    bu zamana kadarki transfer politikanızdan, abdurrahim albayrak gibi paralı bir palyaçoyu yönetimde tutmanıza kadar sizi kendi görüşüme göre çok eleştirdim. fakat galatarasay'ı merdivenin en alt basamaklarından alıp hızlıca üst basamaklara çıkarmanızı takdirle izledim.
    iki sene önce "oha bu seviyeye de düşemez bu takım" dediğim zamandan sonra galatasaray'ın şu anki konumuna baktığımda size gerçekten teşekkürü bir borç bilirim.

    şunu bilmenizi isterimki başarıya endeksli bir taraftar değilim. takımım kaybettiğinde bile üzülür suratımı asarım fakat sağa sola saldıracak kadar bilinçsiz bir taraftar değilim. bende herkes gibi takımımı en üst seviyelerde görmek isteyen bir taraftarım. bunun sağlanması için yabancı oyuncu alıyorsak da en iyisini beklemek hakkım. belli seviyedeki bütçelerle bunu yapmaya çalıştığınızı artık çok daha iyi anladım.

    yaklaşık bir haftadır sneijder transferini kovalıyorsunuz. bunu hem fiziksel gücünüzle hem de kulübün ekenomik gücünü en etkili şekilde kullanarak yapıyorsunuz. sneijder gibi kalifiye bir futbolcuyu 28'li yaşlarda türkiye'nin kalitesiz ve onurunu yarı yarıya kaybetmiş ligine katmak gerçekten çok zor. bunu inter kulübünü ikna ederek, oyuncunun istediği parayı sağlayarak başarmanızı son birkaç gün içinde gerçekten saygı duyarak izledim. bende diğer taraftar dostlarımla beraber bu transferin ciddi bir kumar olduğunu bilmeme rağmen bu kabiliyetli insanın takımımıza katılma ihtimalini hayranlıkla bekledim, bekliyorum.

    söyleyeceğim sözün özeti şudur ki, olmazsa da denediğiniz için, yarı yarıya başardığınız için, benim stadyumda bağırdığım kadar sizinde masa başında kendinizi yorduğunuz için size teşekkür eder önünüzde saygıyla eğildiğimi bilin.

    saygılarımla, haplo....
  • 135
    sayın başkan ünal aysal;

    20 aralık 2012 şampiyonlar ligi kura çekiminde galatasaray; schalke 04 ile eşleşti. kuranın en güzel yanı diğer büyük takımların birbirleri ile eşleşmesidir. ara transfer sezonunda şampiyonlar ligi finali için yatırımlar yaparak 20 aralık 2012 şampiyonlar ligi kura çekimini bir fırsata çevirmenizi diledim.

    daha önce size bu konuda mektup yazdım. 14 ocak 2012 tarihi itibariyle çok büyük oynadığınızı görmekteyim. (bkz: wesley sneijder)

    ancak diğer fırsatları kaçırma ihtimalinizi de dikkatle değerlendirmenizi talep etmekteyim. örneğin harika bir sol bek takıma çok şey kazandırabilir. sol bek için vakit geç olmadan işlem yapmanızda fayda görmekteyim.

    saygılarımla,
  • 136
    sayın başkan ünal aysal;

    yamyam medya imparator ile aranızda bir hüsumet var gibi haber çıkarmaya çalışmaktadır, her yayın organın da bunu dikte etme çabasındadır. biz böyle bir şey olmadığını biliyoruz, ona inanıyoruz. tez zaman da tüm takım ile birlikte düzenlenebilecek bir barbekü partisi olsun, bir yemek olsun, bir şekilde bir araya gelinsin ve düşman çatlatılsın istiyoruz. aranızda bir hüsumet olmadığını, şampiyonluk kutlamaların da "ben olduğum sürece imparator takımın başında olacaktır" cümlesi gerçek olduğu ispatlansın.
  • 137
    sayın başkan ünal aysal;

    sizleri seviyoruz. ancak bu mektup biraz sizi düşündürmeli. 60 saniye vakit verip lütfen okuyun.

    medya sülükleri fatih terim hocamızın wesley sneijdertransferini istemediğini söylemekte, yazmakta. niçin sessiz kalmaktasınız? sağır sultan bile duydu. bruno heiderscheid için webden iki kere açıklama yaptınız ancak bu konu hakkında tek bir açıklamanıza rastlamadık.

    hoca her konuda zırt, pırt açıklama mı yapacak? yoksa aydın, emre, melo ve sabri ile mi uğraşacak? fatih hocaya destek vermek için ne bekliyorsunuz? bir tek albayrak bir açıklama yaptı ancak dedikodular her gün artarak devam etmekte.

    ikinci konu; sol bek için ne bekliyorsunuz? 18 ocak 2013 kasımpaşa galatasaray maçı'na sadece 3 gün kaldı. gündeminiz de sol bek yok mu?

    üçüncü konu; şampiyonlar liginde büyük takımların birbirleri ile eşleşmesindeki fırsatları niçin değerlendir miyorsunuz? wesley sneijder ile ilgilenmekteyiz dediğinizi duyar gibiyim ancak b planı yok mu? bu genç taraftar asy arena'da aydın, emre ve sabri'yi ıslıklarken sorumlusu sizce yönetim olmayacak mı?

    dördüncü konu; hoca raporu bekliyoruz dediğinizde ilk yarı bitmişti. bu nasıl bir çelişki. hoca en nihayetinde bir insan.

    beşinci konu; bülent tulun. bu adamın maaşını özel danışmanınız olmasına rağmen biz taraftar ödüyoruz. bu adamın parasını niçin siz ödememektesiniz?

    altıncı konu; ribery'nin menajeri bruno heiderscheid'i niçin şl kuralara ben gönderdim dediniz? 31 aralık 2012 tarihine kadar özel danışmanınız olan bu adamın parasını da taraftar ödedi. niçin tarihimizin en büyük kazığını adam özel danışmanınız oldu? bülent tulun'un bu konuda etkisi var mı?

    yedinci konu; tff yönetimi. tff yönetimini istifaya davet ettiniz ardından sessiz kaldınız, bir yöneticiniz tff den memnun olduğunuzu bile açıkladı. tff mevcut yönetimi dünya tarihinin en utanç verici kararlarına imza attı ancak hala başımızda. tff mevzuatı dahil, yöneticilerinin iş adamlarından ayıklanması dahil ciddi bir çalışma yapmak gerekli. bu konuda lütfen bir araştırma yaptırın ve tff yönetimini sporun içine eden değil sporu geliştiren bir sisteme sahip olması için çalışmalar yaptırın. taraftarın ödediği bedellerin %10'u hortumlamakta, proje adı altında ayrımcılık ve haksız rekabet yapılmakta, milli takımın hali ise perişan.

    sekizinci konu; rezerve lig genç ve kadroya giremeyen oyuncular için büyük bir fırsat. kadromuzda ismini bildiğimiz ancak sahada göremediğimiz oyuncular dahi bulunmakta. bu ligi adnan öztürk gündeme getirdi ancak arkası gelmedi. bu ligi niçin kurdur muyorsunuz?

    dokuzuncu konu; taraftardan sorumlu bir yöneticiniz yok. taraftarın sorunları ve sıkıntıları ve katkı değerlerini incelemeyen ve çözmeye çalışmayan bir idare sizce olabilir mi?

    onuncu konu; sporcu yeteneklerini geliştiren yönetim anlayışı için lütfen bir araştırma yaptırın. fatih hoca ve teknik ekibi nihayetinde bir ekip 50'ye yakın genç adamın her türlü sorunları ile uğraşmak sizce mümkün mü? genç yetenekler niçin kendilerini geliştirememekte? veya yetenekleri niçin körelmekte? kaptan arda turan'ın yağ oranı niçin ispanya'da 1/3'üne indi? 7 gün 24 saat yetenek geliştiren bir sisteme sahip olmazsak yapacağımız tüm yatırımlar çöpe gitmez mi? bunun eksikliği bir yönetim hatası değil mi?

    son konu; üyelik şartları gündemimizde değil şeklinde açıklama yaptınız. bu tıpkı metro yapılmasına karşı çıkan faytoncuların protestosundan çekinen padişahın durumuna benzemekte. 100.000 yeni üye 3 yılda 3.000 usd toplamda 300.000.000 usd demek. bu bedeli kulübe sürekli gelir getirecek bir proje sağlanamaz mı? 25 milyon taraftarın içinde 100.000 değil isterseniz daha fazlasını da bulabilirsiniz. halka kapalı, haktan korkan üyeleri de rahatlatın. bu üyeler x grup olsun ve x grup yönetimin sadece %yy'ini seçebilsin. halktan uzak bir kurum olmak bizlere yakışmamakta. bu yıl kulübe sadece 100 üye alındı. 2050 yılında bu uygulama ile üye sayımız daha da aşağıya düşecek. bu tüzük bu çağa yakışmamakta.

    saygılarımla
  • 138
    sayın baskan,

    bu aralar size fazlaca yazıyorum farkındayım. amma ve lakin sağda solda fatih terimin mutsuz olduguna dair soylentiler cıkmıs durumda. bir de pek hos olmayan bir laf duydum maaşlı çalışan gibi bişeyler. fatih terim buraların gercek sahibidir, herkesten daha önemlidir galatasaray icin. maaslı calısan demek fatih terimi sıradanlastırmaktır, olmaz yapmayın baskanım. boyle laflarla vermeyin milletin eline bu dedikodu kozunu. ayrıca hocanın huzuru demek takımın huzuru demek. takımın huzuru demek basarı demek. fatih hocanın huzuru olmazsa hersey çer çöp olur. ne yapın ne edin ama onun keyfini bozmayın. transferde de neyi istiyorsa onu yapın. istemediği adam varsa o sneijder bile olsa almayın*. sampiyon olmak icin takımda öncelikle bulunması gereken adam fatih terimdir cunku, herkesten önce herkesten öte.

    saygılarımla.
  • 140
    sayın başkan,
    sizi seviyor ve sayıyoruz.

    fakat fatih terim bizim için yaşayan efsanedir. kendisinin son günlerdeki suskunluğu umarım sizi de bir nebze olsun düşündürmüştür. çünkü fatih terim susuyorsa bir sıkıntı var demektir.
    sizden ricamız, kendisi ile ilgili yorum yaparken "o maaşlı bir profesyonel" gibi yorumlardan kaçınmanız. eğer kendisi için profesyonellik ya da maaş önemli olsaydı bugün fenerbahçe efsanesiydi. bizler türküz ve duygusal insanlarız. belki şirketlerinizdeki çalışanlar sizin söylemlerinize alışıktır ya da iş hayatı öyledir ama fatih terim bu kulüpte metin oktay'dan sonra gelen adamdır. yıllar sonra kendisiyle yeniden birlikte olup, her şeyin güzel gittiği şu zamanlarda yalnızca kendisine destek olmanızı ve yalnızca onun istediği isimleri almanızı istiyoruz, kendisiyle ilgili yorum yaparken de daha özenli olursanız seviniriz.

    saygı & sevgi
  • 141
    sayın başkan ünal aysal;

    kurumsal yapılaşma nedir? hoca doğrudan bana bağlı demediniz mi? kaç gündür hoca ile görüş müyorsunuz? hoca doğrudan size bağlı ise araya kimler girdi?
    ilk yarı bitti hoca raporu bekliyoruz dediniz böyle kurumsal yapı olabilir mi? sorun çözemeyen kurumsal yapı olabilir mi? kurumsal sistemde başkan bu kadar çok tv'lere çıkar mı? fatih hoca ile görüşmediğiniz dönemde onlarca kanal, basın mensubu ve hatta taraftar lideri ile görüştünüz kurumsal sistem görev dağılım tablosunda bu görevler başkana mı ait? böyle bir kurumsal yapı nasıl olabilir? kurumsal sistem ile gerçek amacınız nedir?

    tff yönetimini istifaya davet ettiniz sonra geri adım attınız, niçin? bu ateş üfleyerek sönmez dediniz hayri abi itiraz edince geri adım attınız niçin?

    oynatan hoca lafını yalanladınız, yalanlamak yetmez kargaşa amacını taşıyan bu haber hakkında niçin dava açmıyorsunuz?

    adnan polat başkan'ın evi, işyeri, kulüp binası ve hatta stadımız polis baskınına muhatap oldu, bunun sorumlusu bülent tutun denen özel danışmanınızın maaşını niçin taraftar olarak biz ödüyoruz? özel danışmanınız niçin özel danışmanlık konusunun dışına çıkıp, kulüp adına italya'ya gidiyor, (gbkz: kurumsallık tablosunda özel danışman yabancı transferinden sorumludur ve yurt dışına gider şeklinde bir görev tablosu mu var?) varsa bu nasıl bir kurumsallık?

    takımda sol bek yok farkında mısınız? sizi heyecanladırmayan ancak beni çok heyecanladıran genç oyuncularımız var. onların yeteneklerini geliştirecek kurumsal sistemleri niçin kurumsal sistemde yer vermiyorsunuz? sporcu yeteneklerini geliştiren yönetim anlayışı için niçin araştırma yaptır mıyorsunuz? genç yetenekler niçin kendilerini geliştirememekte? veya yetenekleri niçin körelmekte? kaptan arda turan'ın yağ oranı niçin ispanya'da 1/3'üne indi? 7 gün 24 saat yetenek geliştiren bir sisteme sahip olmazsak yapacağımız tüm yatırımlar çöpe gitmez mi? bunun eksikliği bir yönetim hatası değil mi? fatih terim veya x bir hoca sihirbaz mı? sinirli taraftarlar asy arena'da aydın, emre ve sabri'yi ıslıklarken sorumlusu sizce yönetim olmayacak mı?

    takımdaki sorunlardan hoca sorumludur şeklinde ülkemizde bir algı var. hocalar gider, belki oyuncular gider ancak başkanlar nedense kalır. siz de böyle mi düşünmektesiniz? sorunları çözmek görevi kurumsal yapıya ait değil mi? hoca hem 50 tane adamla uğraşacak, hem rakipleri analiz edecek, hem de dünyayı mı takip edecek? hocaya yardımcı destek kurumsal unsurları uygulamak sizin göreviniz değil mi? hocanın istemediği bir kişi için o benim özel danışmanım kimse karışamaz dediniz. ancak özel danışman en kritik kararlarda her türlü yetkiye sahip ve fatih hoca dahil kimse bu adamı sevmiyor, maaşını taraftar ödüyor, çocuk mu kandırıyorsunuz, gerçek amacınız nedir? bu adamın parasını niçin siz ödememektesiniz?

    ribery'nin menajeri bruno heiderscheid'i niçin şl kuralara ben gönderdim dediniz? 31 aralık 2012 tarihine kadar özel danışmanınız olan bu adamın parasını da taraftar ödedi. niçin tarihimizin en büyük kazığını adam özel danışmanınız oldu? bülent tulun'un bu konuda etkisi var mı? kurumsal sistemde özel danışmanlara ne kadar bedel ödemekte?

    kurumsal sistem dediğiniz sistemde taraftardan sorumlu niçin bir yöneticiniz yok? taraftarın sorunları ve sıkıntıları ve katkı değerlerini incelemeyen ve çözmeye çalışmayan bir kurumsal idare sizce olabilir mi?

    kurumsal sistemde sorulara cevap verme veya bilgi verme maddesi sadece tv'ler için mi? taraftarlarla görüşmek, onların fikirlerini almak gerekli değil mi? taraftar lideri dışında taraftarların düşüncelerini takip etmekte misiniz?

    kulüp sicil müdürü niçin 2012 yılında sadece 100 kişinin üyelik başvurusunu kabul edip diğerlerini reddetti? amaç nedir?

    sorun yaratan değil sorun çözen yönetim istiyoruz.

    saygılarımla
  • 144
    sayın başkan ünal aysal,

    1. özel danışmanınız dediğiniz ancak klubün web sayfasında sportif koodinatör olarak gözüken bülent tulun'un maaşını niçin taraftar olarak biz ödüyoruz? bülent tulun yerine örneğin yabancılardan zinedine zidane, figo, bizim efsanelerimizden hagi, prekazi, cüneyt, tugay gibi isimleri niçin danışman olarak düşün müyorsunuz? rıdvan dilven bile bülent tulun kadar zararlı olamaz. bunun sebebi bülent tulun'un en zor dönemde tazminat alması, kulübü yazdığı mektupla polis baskınına muhatap etmesi, hocanın florya'da istemediği adam olması. kendinizi 20 yaşında oyuncu olarak görün hocanın istemediği adam tv'de italya'da. bu oyuncular bu görüntüyü görünce aklını sahaya verebilir mi? takım kasımpaşa maçında niçin son 2 yılın en rezil maçını oynadı? futbol eğlence sektörü olup bu gençler 7x24 muhabbet ederler, dedikodu severler. bülent tulun sizin özel, maaşını ödediğiniz danışmanınız olsa ve kulüple bağı olmaz ise söyleyecek hiç bir şeyimiz olmaz. ancak bu hali ile takıma da, kurumsal yapıya da zarar vermektedir.

    2. wesley transferi büyük bir yatırım. her oyuncu gibi bir maliyeti var. tüm oyuncuların maliyet risklerini de düşünerek hocadan bağımsız kurumsal sporcu yeteneklerini geliştiren 7x24 bir anlayışa ihtiyacımız var. defalarca örnek verdim; kaptan arda turan'ın yağ oranı niçin ispanya'da 1/3'üne indi? 7 gün 24 saat yetenek geliştiren bir sisteme sahip olmazsak yapacağımız tüm yatırımlar çöpe gitmez mi? wesley bir sistem içinde yeteneklerini geliştirmeyi başarmış bir yıldız. sistem yoksa yatırımlar çöpe gitmez mi? teknik ekip var dedinizi duyar gibiyim. inter'de de teknik ekip var. teknik ekip çok yoğun, 50 genç adam, rakiplerin izlenmesi, gündelik planlar vs vs. teknik ekipten bağımsız teknik ekibe katkı verecek bir kurumsal yapı şart. aksi halde 2 ileri bir geri gider arzu ettiğiniz dünyanın en büyük 10 kulübü içine girmemiz mümkün değil. hangi hoca gelirse gelsin mümkün değil.

    3. takımın yedek kulübesinin sorunlu ve takımın sol bekinin olmadığının farkında mısınız?

    4. kurumsal sistem dediğiniz sistemde taraftardan sorumlu niçin bir yöneticiniz yok? taraftarın sorunları ve sıkıntıları ve katkı değerlerini incelemeyen ve çözmeye çalışmayan bir kurumsal idare sizce olabilir mi?

    5. kurumsal sistemde sorulara cevap verme veya bilgi verme maddesi sadece tv'ler için mi? taraftarlarla görüşmek, onların fikirlerini almak gerekli değil mi? taraftar lideri dışında taraftarların düşüncelerini takip etmekte misiniz?

    6. en önemlisi; kulüp sicil müdürü niçin 2012 yılında sadece 100 kişinin üyelik başvurusunu kabul edip diğerlerini reddetti? amaç nedir?

    saygılarımla,

    cevap alıncaya kadar pes etmeyecek galatasaray sözlük yazarı,
App Store'dan indirin Google Play'den alın