• 428
    cumhuriyet'in kuruluşundan bu yana iktidarlar özelinde devletin ideolojisini ve ruhunu kitlelere empoze edip apolitik bir gençlik yaratma uğruna aralıksız bir şekilde kullandığı futboldur. lakin 90 yıllık dönemeçte federasyondan kulüplerin yönetim kadrosuna hiç bir hükümetin bu denli müdaheleci bir pervasızlık içerisinde olaylara yön veren bir aktör noktasında olduğunu hatırlamıyorum ve sanmıyorum.
  • 429
    semih kaya başlığını görünce aklıma bir anı geldi;

    bundan bir kaç sene evvel işsiz güçsüzken işkur tarafından açılan uçak bakım teknisyenliği kursuna gittim. neyse iyi güzel geçti ve kursu başarılı bitirdim, uçak üzerinde çalıştım * sonra staj bitti ve ben bir iş buldum orada çalıştım derken çalıştığım iş yeride battı.
    sonra tekrar uçak bakım teknisyen yardımcılığı için iş ararken 2 tane firma ile görüşmeye gittim. iki firmada bana "tecrüben yok dedi" ve almadı.

    şimdi soruyorum eeeyyy! hava alanlarına uçak indirdiklerim; türkiyede zaten 3 tane hangar var amk. 2 tanesi tecrübesizsin derse ben nerede tecrübe kazanacam ha? ne yapayım, sanayide pist vardı da biz mi dükkanı açmadık?
    ...semih ne yapsın peki, halı sahada mı kazansın tecrübeyi yoksa yedek kulübesinde izleyerek mi öğrensin?

    bu anı aynı zamanda türk futbolununda özetidir benim gözümde. istedikleri gibi sömürürler işlerine gelmeyince tecrüben yok derler. sonrada yerli oyuncu yetişmiyor yabancı sınırı kalkmasın derler...
  • 432
    süper lige yükselecek takımı hakemler tayin ediyor.
    hakemleri tff yönlendiriyor.
    tff'yi kim yönlendiriyor kısmına girmiyorum.

    sonra türk futbolu hede hödö. ne bekliyoruz ki? futbolun ilerlemesi için daha rekabetçi hale gelip daha demokratik olmalı. aziz yıldırım istemiyor diye yabacı sınırlaması kalkmıyor diye bir şey olmamalı! hayır onu geçin, hakemler futbolun annesiyle sevişiyorken, "hakemlerimiz bu sene harikaydı" diye açıklama geliyor. böyle bir ortamda futboldan bahsetmek için deli olmak lazım. oynanmadan hakem sonucu biliyor zaten.
  • 433
    kulüpler birliği vakfı gibi amacından uzak, başkanların birbirlerine iş pasladığı oluşumlara sahip düzendir. (u: düzendir diyorum çünkü futbol birileri tarafından sürekli düzenlendiğinden oyun merkezinden uzaklaştı.)

    kulüpler birliğinde ki başkanların alacağı kararlar ne kadarda tavsiye niteliğinde olsa, bir yerde "biz süper lig kulüpleri olarak bunları istiyoruz" demeleri yazılı olmayan şekilde tavsiyeden çok, kanun teklifi gibi olmaktadır. yeşil saha dışındaki, yayın hakları, endüstriyel futbola entegre, mali kriterler ve uefa nezdinde tavsiyeler gibi konularda karar almaları çok doğal. fakat yeşil saha içinde bulunan kurallara ait aldıkları ve alacakları kararlar çok komik oluyor. çünkü orada bulunanların % 90'ı sahada top oynamamış adamlardan oluşuyor. bu kararları saha içinde yaşamış insanların alması çok daha mantıklı ve doğrudur.

    futbolda antrenörler birliğine en yakın kurum, tufad*. ne işe yaradığı bilinmeyen bu gayrifaal kuruma karşılık, süper lig kulüp antrenörleri ve bir futbolcular birliği yada sendikası kurularak onun temsilcileri ile birlikte kararlar almalılar. gündemde olan, yabancı sayısı, saha içi şiddet, saha içi cezalar gibi konuları lig başlamadan konuşup tavsiye niteliğinde tff yada kulüpler birliğine iletmeleri gerekmektedir. fatih terimin, şenol güneşin, ertuğrul sağlamın güzel düşüncelerini heba edip çöpe atmamak gerekir.
  • 434
    şike ve teşvik suçlarını örten bir federasyon başkanından sonra, kendi kulübünü batıran ve avrupa kupalarından men edilmesine neden olan kişinin yönettiği ve çareyi yabancı sınırlamalarında arayan federasyon ve başkanı, ülke futbolu değil; birbirlerinin çıkarları için kulüp başkanlıkları yapan, varı yoğu para olan kişilerin kulüplerimizi yönetmeleri, para veriyorum benim dediğim olur zihniyeti ile futbolu temiz ve saf bir oyun olmaktan çıkaran yayıncı kuruluşu, gencecik yaşlarda milyon lira paralar kazanıp sapıtan ve ''ben oldum artık'' deyip, kendisini geliştirmeyen türk futbolcusu, sonuca odaklı taraftarlar, reyting ve tiraj için insanları kışkırtan, bölen ve yalan haberler yapan medya kuruluşları sayesinde en sonunda dibi görmüş ve rezil durumda olan futboldur.

    yetmedi mi artık çıkarlarınız ve planlarınız bozulmasın diye şu ülke futbolunun kaderi ile oynamanız? bu kadar mı dünyaya kapalısınız arkadaş? şiddet yasası çıkarırsın uygulamazsın. ortada alenen yapılan bir şike suçu vardır, kanunları değiştirip kişi ve kurumları aklarsın. en önemli kurumlara birilerinin adamlarını getirip, her kararı lehine çıkarttırsın. 105. madde diye bir saçmalık çıkarıp, cezaları ertelersin. ya kırmızı kart gören bir oyuncunun cezasının ertelendiği nerede görülmüş amk? neyin kafası lan bu? hani adam gerçekten hak etmese falan anlarız da, bu nedir ya? 2 yıldır mahvettiniz her şeyi. hiç bir tecrübesi olmayan belediye'nin hocasını milli takımın başına getirdiniz, dünyanın kabul ettiği hiddink'e hoca değil dediniz. sizin ben futbol aklına sokim. bir çok insanı futboldan soğuttunuz. insanlar futbol izlemez oldu. herkesi bir araya getiren milli maçlar artık kimseyi bir araya getirmez, izlenmez oldu. milli takımımız son 8 resmi maçında 1 galibiyet almış. fifa dünya sıralamasında bugün 54. sıradayız. utanmıyor musunuz?

    şimdi de tutturmuşsunuz yabancı sınırlaması olsun diyorsunuz. iki yıl önce galatasaray mali yönden kötü, kendileri iyi olanların zamanında arayı açmak için yabancı sınırlaması kalksın da transfer yapalım derken, bugün galatasaray arayı açınca ''yabancı sınırlaması olsun'' dediklerinde el bağlayıp tamam dediniz. ederi en fazla 2-3 milyon olan adamlar için kulüpleri 7-8 milyon ödemeye mahkum bıraktınız. avrupa'daki rakipler maçlara, 10-11 yabancı ile çıkarken sen nasıl bunlarla mücadele edeceksin? sözleşme imzaladığın 10 yabancının 4'ü kadroya giremeyecekse, neden bu kadar para ödensin? bu adamlar nasıl her daim hazır olacaklar? şu an kulüplerin elinde bulunan genç oyuncular ile bir yere varılabileceğini nasıl görüyorsunuz? alt yapının iyileşmesi ve oyuncu çıkması için bu sınırlama ile kulüplere kaybettirilen onca yılın hesabını nasıl vereceksiniz?

    insanları aptal yerine koymayın. son 2 yıldır ülke futbolunu yönetenlerin hangi amaca hizmet ettiklerini, kimleri kolladıklarını ve bu görev kimler tarafından getirildiklerini herkes biliyor. ama gün gelecek, siz de gideceksiniz. gerekenler gereken cezayı alacak. bu ülke futbolu hak ettiği yere tekrar yükselecek. sizin gibi ülke futbolunu paradan ibaret gören gözü dönmüşler çekip gideceksiniz. eğer sizleri gönderecek bir irade ve güç yoksa, bu ülke futbolu bu tarz adamların oyuncağı olup, bu rezil hallerine devam edecekse; lanet olsun alın futbolunuzu başınıza çalın rezil herifler.
  • 437
    gelecek beş yıl adam gibi futbolcu çıkmayacak gibi. kulüp altyapılarında bulunmuş bir yazar varsa çıksın açıklasın, nedir bu türk futbolunun hali arkadaşlar? çaya, pötibör mü banıyorsunuz antrenmanlarda? u-20 dünya kupasındaki oyunculara bakıyorum da, galatasaray'a yakıştırabileceğim bir kişi yok. biz hala yabancı oyuncu sınırı gibi masturbasyon saçmalıklar ile uğraşalım, sen her ilçeye adam gibi futbol okulu kurmaz, kaliteli hocalar getirmezsen ne gereği var gerisine?
  • 438
    türk futbolunun gelişmemesinin nedeni koşuyoluna pas atamamaktır.

    garibim ahmet pasını vermiş ve koşuya başlamış. istiyor ki top tam koşuyoluna gelsin ve hızımı almışken gideyim dikine istiyor. ama o da ne? duvar pası yaptığı mehmet topu tam istediği koşuyoluna atamıyor. ya çok önüne atıyor yada bir adım gerisine atıyor. sonucunda pozisyona girecekken yok olup gidiyor.

    ne çok öne ne de geriye. tam adımını atacağı 1 adım ilerisine topu atacaksın. geriye atıp adamın hızını kesmeyeceksin. sonra niye geri pas yapıyor diye kızıyoruz.

    türk futbolundaki hız sorununun nedeni budur. dolayısıyla gelişmemesinin nedenlerinden birisi de budur.
  • 439
    tam bir brezilya dizisidir, olay, entrika, şehvet, vahşet hiç eksik olmaz, maşallahı vardır;

    - zengin ve şımarık kız *, fakir ama gururlu genç adam *, olmadık anlarda araya giren kara kedi *, esas oğlanın en esaslı dostu, iddiasız ve fakat vefalı genç adam *, dışardan popüleritesini konuşturan bir başka eleman *...

    - zengin ve şımarık kızın türlü entrikalara bulaşmış, pis işler çevirerek zenginlik ve başarı elde etmiş babası *
    - fakir ama gururlu genç adamın aklı selim ve nerede nasıl davranması gerektiğini bilen aile eşrafı *
    - bir tarafta baba parası yiyen genç kız ve onun bitmek bilmez kaprisleri *
    - bir tarafta zorluklara göğüs gererek alnının teriyle hayata tutunan, yoktan var eden, ibretle izlenen ve kıskanılan genç gururlu adam *

    diğer yandan zengin ve şımarık kızın oyuncağı olmuş yalakaları, kimi para, kimi şöhret peşinde * * *
    şımarık ve zengin kızın vurdumduymaz ve aşağılayıcı tavırları *, kendinden başkasını yok sayan umursamaz halleri, ve sonrasında yaptığı şeylerin yanına kalmayışı, yaptığı pisliklerin ortaya çıkışı * aleme rezil oluşu *, fakir ama gururlu genç ve aklı başında tüm ortamlardan dışlanışı *

    ne ararsan var...
    ama bu filmlerin 2 ortak noktası vardır...

    1- son gülen iyi güler
    2- iyiler daima kazanır
  • 440
    http://www2.galatasaray.org/kulup/haber/17698.php

    türk futbolunun âli çıkarlarını ciddi biçimde merak ediyorum.*

    a. şikenin üstünün örtülmesi, türkiye'nin avrupa kupalarına 1 takım eksik gitmesi.

    3 temmuz 2011'den başlayarak fenerbahçe, beşiktaş ve sivasspor'un şikeci olduğu kesinleşti. trabzonspor'un elde edeceği şampiyonluğun saha dışı etkilerle çalındığı ortaya çıktı. bunun üzeri fenerbahçe'nin cezasının avrupa kupalarına gitmesi halinde artacağını tahmin eden mehmet ali aydınlar fenerbahçe'yi avrupadan men etti. yerine trabzonspor gitti. 2011-2012 sezonunda trabzonspor, bursaspor,gaziantepspor, beşiktaş avrupa'da mücadele etti. aslında gitmesi gereken 5 takımdı. zamanında men işinin yapılmamasından dolayı 4 takım gitti. hani nerede ülke puanı. ardından süper playoff gibi saçma bir sistemle para, müşteri kaybeden digitürk'e fazla maç ile para kazandırılmaya çalışıldı. süper playoff'ta 5 kişi öldü. 27 şubat 2012'de yıldırım demirören rte tarafından tff başkanlığına atandı. amaç herkes ile her şey ile kavga edip, fenerbahçe'nin şikeden en az zararla çıkmasını sağlamaktı. işi bozan uefa oldu. özellikle isviçre, yunanistan, italya gibi ülkelerde olan şike olaylarında çıkan cezalar uefa'nın türkiye'ye yumuşak yüzlü olmasını engelliyordu. zaten uefa 25 haziran 2013 uefa kararlarında çifte standart çıkmayacağının mesajını tüm avrupaya verdi. ardından cas davasını milli menfaatler ile çeken fenerbahçe'nin hızlı cas süreci başladı. beklemedeyiz. cas'tan çıkacak karar bağlayıcı olacak.

    b. ırkçılığın üstünün örtülmesi

    1- 20 kasım 2011 beşiktaş galatasaray maçından sonra bjk tv'de yorumcu olan burhan akdağ eboue için "eboue'yi hafta içi national geographic'te çok görürsün dedi. ardından galatasaray yönetimi bu ... girişim dahi yapmadı. zaten ırkçılık türkiye'de olmazdı. daha fazla ayrıntı için ykaraca'nın (bkz: #824766) entry'sine bakabilir.

    2. 16 nisan 2012 beşiktaş galatasaray maçısırasında oyuncumuz emmanuel eboue'ye ırkçı hareketlerde bulunuldu. hatta oyuncumuz yapılan aşağılık hareketler sonrası oynadığı yeri değiştirmek zorunda kaldı. sözde özgürlükçü çarşı yapmazdı, çarşı iyi çocuktu. hep eboue tahrik etmişti.

    3. 15 nisan 2012 fenerbahçe trabzonspor maçısırasında cemaat ve iktidarın sevgili çocuğu emre belözoğlu didier zokora'ya seni siktiğimin zencisi dedi. emre bey'e 3 maç ceza çıktı. tff daha fazla ceza veririz ama elimizdeki görüntüler olmasına rağmen. vermeyeceğiz dedi. aynı sistem felipe melo'nun 27 ocak 2013 galatasaray beşiktaş maçında tükürmeden 4 maç ceza alması sağlandı.

    4. 12 mayıs 2013 fenerbahçe galatasaray maçı başlamadan önce. oyuncularımız idmanı sırasında dallamanın biri oyuncularımıza muz salladı. 2020 olimpiyatlarını düşünen güzide hükumetimiz sağ olsun olayın üstünü çok güzel biçimde kapattı. sonuçta milli meselemiz.

    c. bardağın son noktası

    2010-2011'de dibe dalış yapan galatasaray ünal aysal yönetiminde fatih terim'e gitti. 2009'da milli takıma bırakıp inzivaya çekilen hoca aslında mükemmel bir düşman susturma fırsatı yakalamıştı. özellikle florya'da ve saha içi disiplinsizlikler ve sürekli yapılan yönetim hatalarından bıkan galatasaray taraftarı en iyi dönemini yaşatan hocasına her fırsatta destek verecekti. galatasaray için transfer sezonu sıkıntılı başlayacak olsa da türkiye'nin en oyuncusu selçuk inan çocukluk hayalini gerçekleştirmek üzere 5 yıllık sözleşme imzaladı. fenerbahçe'nin elinden alınması bile sezona kafadan 1-0 önde girmekti. ardından yapılan transfer ile galatasaray 2011-2012 haftasında istikrarsız bir görüntü çizerken, 7 aralık 2011 galatasaray fenerbahçe maçında fenerbahçe'nin ezilmesi galatasaray'ın yükselme devrinin başladığının ispatıydı. 13. haftada oynanan bu maçtan sonra galatasaray süper final ile 40. haftaya kadar liderliği korudu. 4 sene sonra şampiyonlukla sezon bitirildi. 2012-2013 sezonunda dönem dönem krizler yaşansa da 6 sezon aradan sonra katılınan şampiyonlar ligi'nde çeyrek final ve 10 puan fark ile şampiyon olundu. 2013-2014 transfer sezonunda kadroyu korumak en büyük hamle idi. galatasaray'ın önünü kesmek için çıkarılan 6+0+4 yabancı sınırı bile çözüm olmayacağı anlaşılırken 19 ağustos 2013 galatasaray gaziantepspor maçından sonra bir anda göksel gümüşdağ denen iktidar yancısı göksel gümüşdağ'ın fatih terim'e türk milli takımının teklif edildiği bomba gibi kucağımıza düştü. rezalet hale gelen milli takım için mustafa denizli gibi dünyaya milli takım çalıştırsın diye gönderilen adam boşta iken bu teklifin galatasaray'ı karıştırmak ve fatih terim'i koparmak için yapıldığı çok açık. en büyük silahları ise vatan, millet, sakarya edebiyatı. umarım fatih terim, ünal aysal ve galatasaray bu girdabın içine düşmez. türk futbolunu kim batağa çektiyse o kurtarsın!
  • 441
    tff'sinden kulüplerine , kararlarından altyapısına yöneticilerinden oyuncularına kadar her yerinden irin fışkırır hale geldi . artık son demlerini yaşıyor. bu futbolu ayakta tutmaya çalışan bir kaç direk kalmıştı ki onlarda yavaş yavaş devriliyor. ne kural kaldı ne etik. biri kulübü batırır federasyon başkanı olur , biri şike yapar ceza almaz . dedik ki imparator var galtasaray var . o da oyunlara gelmeye bataklığa çekilmeye başlandı. yavaş yavaş azalarak bitecek türk futbolu belki yüz yıllarca maçlar transferler herşey devam edeecek ama o kadar büyük bir çukura battı ki son yıllarda yukarı çıkmasını toparlanmasını beklemeye ömrümüz vefa etmez. başımız sağolsun !
  • 442
    --- alıntı ---

    gençlik ve spor bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, bakan kılıç, cavcav ile yaptığı görüşmede, türk futboluna 210 milyon liralık sıcak para müjdesi verdi. kulüpler birliği vakfı'na da destekte bulunan kılıç, kulüplerin dernekler yasası'yla yönetilmesini kabullenemediğini ifade etti.

    cavcav da en kısa sürede spor kulüpleri yasası'nı hazırlayacakları sözünü verdi. spor toto süper lig isim halkı bedeli olarak türk futboluna 125 milyon dolar destek veren bakanlık, 2 yıldan bu yana geleneksel hale getirdiği sezon öncesi anadolu kulüplerine desteğini bu yıl da artırarak devam ettirdi.

    anadolu kulüplerine 7 milyon liralık kaynak
    spor toto teşkilat başkanlığı, 2013-2014 futbol sezonu öncesi spor toto süper lig'de mücadele eden kulüplere takım başı 500 bin lira tutarında toplam 7 milyon lira kaynak aktardı. bu ödemeden beşiktaş, galatasaray, fenerbahçe ve trabzonspor feragat etti. yedi milyonluk sezon öncesi destek, anadolu kulüplerine gidecek.

    futbola geçen yıl 18 milyon lira yardım yapan spor toto teşkilat başkanlığı, 2010-2011 sezonunda süper lig’in isim hakkını yıllık 125 milyon dolar karşılığında 5 yıllığına almıştı. bu yıl isim hakkında 12 milyon liralık bir artış gerçekleşerek 5 yılda futbola gidecek rakam 188 milyon liradan 210 milyon liraya çıktı.

    galibiyet başına 120 bin lira
    başkanlık, yeni sezonda futbol kulüplerinin mücadele ettikleri liglerde maç başına aldıkları primlerde de artışa gitti. spor toto süper lig'de mücadele eden kulüpler geçen sezon futbol sezonunda mağlup olduklarında 60 bin lira gelir elde ederken bu sezon bu rakam 70 bin liraya yükseldi. kulüpler geçen sezon beraberlik başına 80 bin lira prim alırken, 2013-2014 futbol sezonunda bu rakam 10 bin lira artarak 90 bin liraya yükseldi.

    spor toto süper lig'de bu sezon takımların galibiyet başına aldığı para, 20 bin lira artarak 120 bin liraya çıkarıldı.

    avrupa'da mağlubiyete ilk kez ödül
    gençlik ve spor bakanlığı, türk takımlarının avrupa’da daha fazla mücadele edebilmesini teşvik için mağlubiyetlerine bile ilk kez prim desteği verme kararı aldı. buna göre avrupa’da mücadele eden türk takımları mağlup olsalar bile 100 bin lira prim alacak.

    avrupa kupaları maçlarında 2012-2013 futbol sezonunda beraberliğe 80 bin lira ödenirken, 2013-2014 sezonunda bu rakam tam 70 bin lira artarak 150 bin liraya yükseldi. geçen sezon avrupa kupaları maçlarında kulüpler galibiyet başına 100 bin lira kazanırken bu rakam yüzde yüz artarak 200 bin lira oldu.

    ptt 1. lig'deki takımların da gelirleri arttı
    ptt 1. lig'de mücadele eden kulüpler, geçen sezon mağlubiyetleri halinde 30 bin lira elde ederken, bu sezon 35 bin lirayı kasalarına koyacak. kulüplerin beraberlik başına aldıkları 40 bin lira ise yeni sezonda 45 bin lira oldu. evsahibi takımlar geçen yıl sahalarında kazandığı maç sonunda 50 bin lirayı hak ederken, bu sezon bu rakam 55 bin liraya yükseldi.

    ptt 1. lig’de mücadele eden kulüpler geçen yıl deplasmanda galip geldikleri maç başına 60 bin lira kazanırken, bu sezon deplasman galibiyetlerine 65 bin lira ödenecek.

    spor toto 2. ve 3. ligler ile bal
    spor toto 2. lig’de takımlar da geçen sezon mağlubiyet durumunda 30 bin lira kazanırken, bu rakam yeni sezonda 35 bin liraya yükseltildi. kulüplerin, geçen sezon beraberlik başına aldığı 40 bin lira da bu sezon 45 bin liraya çıktı. evsahibi takımların sahalarında galip geldiklerinde aldıkları 50 bin lira bu sezon 55 bin liraya yükselirken, deplasman galibiyetlerinde de 60 bin liralık ödül de 65 bin liraya çıktı.

    spor toto 3. lig’deki mağlubiyetlere ödenen rakam, geçen sezon 30 bin lira iken bu sezon 35 bin lira oldu. takımların beraberliklerine geçen sezon 40 bin lira verilirken bu sezon kulüpler, beraberlik başına 45 bin lirayı kasalarına koyacak. evsahibi takımların sahalarında aldıkları galibiyetlere verilen rakam 50 bin liradan 55 bin liraya yükselirken, deplasmanda kazanılan maç sonunda kulüpler bu sezon 65 bin lira elde edecek.

    bölgesel amatör lig’de (bal) mağlubiyete ödenen rakam, bu sezon 30 bin liradan 35 bin liraya yükseltildi. beraberliğe ödenen rakam yeni sezonda 45 bin lira olurken, evsahibi takım sahasında galip geldiği her maçtan 55 bin, deplasmanda alınan galibiyetten ise 65 bin lira gelir elde edecek.

    --- alıntı ---

    http://tr.eurosport.com/...o3892698/story.shtml
App Store'dan indirin Google Play'den alın