• 1
    pandemi sezonu gelen play-in in heyecanı ve tanking muhabbettini belli ölçülerde azaltmasından mütevellit tam resim henüz önümüzde yok. ama olanlar üzerinden bir ilk yorum yine de yapılabilir. farklı girdiler ile eşleştirmeleri değerlendireceğim serinin ilk girdisinde batıda belli olan ilk eşleşme sacramento kings (3) - (6) golden state warriors ile başlıyorum:

    şimdi kadroları açıp baksan, son şampiyon olduğunu göz önünde bulundursan dersin ki golden state saha avantajı elinde olmasa da favori konumundadır. dersin de; sezon içinde öyle bir deplasman karnesi çizdi ki gsw rezaletten öte bir durum var. son şampiyonun deplasman karnesi 11-30 ve tüm nba'de sondan 4. sıradalar. daha iyi durumda oldukları sadece 3 takım var. spurs, rockets, pistons ki bu takımları yenemeyenleri dövüyorlardı abi sezon içinde.

    doğrudan play-off yapan takımlar içerisinde kendilerinden sonra en kötü konumda olan memphis 16 galibiyet alırken, play-in ekiplerinden new orleans'ın 15 galibiyeti var. daha vahimi bu aldıkları 11 galibiyetin son 2si son 2 maçta tanking yapan portlanda ve sacremento'ya karşı geldi. bunun dışında 2 houston ve 1 san antonio galibiyeleri var. hepi topu adam akıllı maçlarda 6 galibiyetleri var. kyrie geldikten sonra savunma yapamayan dallas'ı falan da çıksan. oklahama, minesota, cleveland dışında kazandıkları düzgün maç yok.

    savunması her daim üst düzey olan gsw bu sene maalesef savunma anlamında döküldü. detroite falan içerde dışarda yenilmek nedir ya. tüm bunların üstüne geçen sezon play-offlarda curry dışında en güvenilir el olan andrew wiggins ailevi sebeplerle son 25 maçta forma giymedi. takımla çalışmalara başlandığı açıklandı geçen hafta; ama play-off ortamında ne kadar hazır hale gelebilir ben çok ümitli değilim.

    gsw' nin tek şansı aynı galibiyet sayısıyla bitirmelerine rağmen batı'yı clippers'ın arkasından 6. sırada bitirmeyi başararak 5. olamayıp phoenix, denver yolundan kaçmak oldu. sacremento'yu geçebilirlerse batı yarı finalinde memphis - play-inden gelecek 7. sırayı alan ekiple oynayacaklar ki ben o ekibin los angeles lakers olmasını bekliyorum (başka bir girdide play-in eşleşmeleri hakkında da yazmayı planlıyorum).

    şu ana kadar hep gsw tarafının ele alındığı bir girdi oldu; okuyan der ki bu sacramento etkisiz eleman mı? öyle değil elbette, muhteşem bir sezon geçirdi sacramento. geçtiğimiz sezonlarda warriors yardımcı koçluğu da yapan mike brown tam 16 sezon sonra sacramento'yu hem de 3. sıradan play-offa soktu. taraftarlar takımı karşıladı play-off sebebiyle ki bu çok sık olan bir durum da değildir: https://www.youtube.com/shorts/vTswtP_qGX8

    bu takım en sezon play-off yaptığında peja stojakovic, vlade divac, chris webber, hidayet türkoğlu, mike bibby falan oynuyordu abi, ben daha üniversiteydim falan, tey tey yıllar... özel olarak takip ettiğim bir takım olmadı kings benim bu sene içerisinde; ama dengeli bir kadroları olduğunu söylemek mümkün. de'aaron fox, efsane arvydas sabonis'in oğlu domantas sabonis, kevin huerter, ve gsw ile yüzük kazanmış olan harrison barnes (unutmamalı ki 2016 nba finallerinde cleveland karşısında atamadıklarıyla sıçıp sıvamış ve gsw için bir yüzük kaybına neden olup sezon sonu gönderilmiştir) en öne çıkan oyuncuları.

    sezon içerisinde gsw deplasmanda ne kadar kötü idiyse kings de bir o kadar iyiydi. 25 galibiyetle batıda açık ara en başarılı takım iken tüm nba'de 26 galibiyet alan bucks'ın ardından philly ve celtics ile beraber 2. sırayı paylaştılar deplasman karnesinde. yalnızca gsw ile sezon içinde oynanan 4 maçın 3'ünü kaybetmeleri (ki 1 tanesi yukarıda bahsettiğim sondan 1 önceki tanking maçı) bir soru işareti gibi duruyor.

    tüm yukarıdakileri alt alta koyduğumda içimden sacramento'nun seriyi 4-2 kazanacağı geçiyor. yine de bir şampiyonun yüreğini asla hafife almayın sözünü unutmamak lazım. bir de modern basketbolu şekillendiren oyuncuların başında gelen bir stephen curry gerçeğini atlamamak lazım. bu sebeple gsw batı finali yaparsa da şaşırmam ilk turda sacramento'ya elenirse de.

    düzenleme: clockygs'ye play-in kafa karışıklığımı uyararak düzelttirdiği için teşekkürler.
  • 3
    bir önceki girdide (bkz: #3582730) batıdaki ilk eşleşme sacramento kings (3) - golden state warriors (6) serisini değerlendirmiştim.

    şimdi phoneix suns (4) - los angeles clippers (5) serisine bir göz atalım. sıralama olarak falan bakınca bir rekabet bekliyor insan 4-5 sıra karşılaşmasından ama çok tek taraflı bir seri olmasını bekliyorum. en son diyeceğimi en baştan diyeyim: kevin durant çıkarıp vurur. suns süpürür diyesim var ama kawhi'nin hatırına serinin 4-1 suns lehine biteceği tahmininde bulunayım.

    kevin durant'in nba'in gelmiş geçmiş en büyük skorerlerinden birisi olduğunu kimse tartışmaz ve suns her ne kadar ana skor opsiyonu devin booker çok iyi bir skorer olsa da super star bir skoreri kadrosuna katarak muazzam bir iş yaptı. nba playoffs 2022 dallas serisinde 7. maçta kendi sahalarında yerin dibine sokulmuşlar ve maçı 90-123 kaybederek madara olmuşlardı. o maçta sahada 37 dakika kalan devin booker 11, chris paul 10 sayı atabilirken suns adına en skorer isim kaydettiği 12 sayı ile 20 dakika sahada kalan cameron johnson olmuştu. bu çok çarpıcı bir örnek. çok çetin geçen trash talkların havada uçuştuğu, tabiri caizse karizma çizme potansiyeli olan bir serinin son maçında karizmadan fazlasını çizdirdiler. kd'si olan bir takım elbette 7. maçı kaybedip elenebilir; ama böyle bir rezillik yaşamaz. kd en az 22-23 sayı bırakır rakip potaya; hem de kimse ne olduğunu anlamadan.

    bir de çoğu zaman göz ardı edilir; ama kd aynı zamanda gayet iyi bir savunma oyuncusudur. olağan üstü omuz ve kol uzunluğu onu ciddi bir blok tehdidi haline getirir. suns'ın pota altında yer alan ana oyuncu deandre ayton görece nazik bir oyuncudur; kd oralardaki açıkları da gayet iyi kapatır. suns forması ile çıktığı 8 maçın hepsini kazandı suns şu ana kadar.

    burada en beklenen şey deandre ayton'ın top kullanmasındaki azalma oldu benim açımdan. kd'nin sahada olduğu 8 maçta ayton 13 sayı ortalama ile oynarken sene içi sayı ortalaması 18. ayrıca duranat geldikten sonra suns'ın oynadığı 14 maçta durant'in oynadığı (ve hepsini kazandıkları maçlarda) ayton ortalama 8.75 şut kullanırken olmadığı maçlarda ortalama 14 şut kullanmış. özellikle ayton üzerinden değerlendiriyorum çünkü geçen sene suns'ın play-off hezimetinde son maçta coach monty williams ile yaşadığı sorun ayyuka çıkmış ve ayton uzun süre benchte takılmıştı; koç benim kararımdı ve ekip içerisinde kalacak gerekçesi diyerek konuyu kapatmıştı: https://www.youtube.com/watch?v=F8bat8wrP7Q

    ayton bir şekilde suns ile yola devam etti; ama yukarıdaki istatistiklerden de anlaşılabileceği gibi kullanacağı şut ve kaydedeceği sayı durant varken azalacaktır; bunu kabul edip ekip için oynarsa işler suns için olumlu olur; aksi takdirde ortalık karışabilir. ayrıca kd'nin varlığı hem booker hem paul üzerindeki skor ve oyun kurma yükünü de azaltıyor. booker çok daha rahat şut opsiyonlarına kavuşacaktır durant varken. dolayısıyla suns benim açımdan sakatlık vs. olmaz ise batının en büyük şampiyonluk adayıdır.

    gelelim clippers'a. her zamanki gibi sakatlıklar başa bela; paul george sakat. kawhi leonard de yine normal sezonda uzun yıllardır olduğu gibi 60 maçı göremedi. bir de üstüne takımda ara dönemde gelen russell westbrook var. yani zor geçmesi beklenen ve clippers'ın en iyi ihtimalle 4-3 kazanma olasılığı olan bir seride mecburen westbrook'un eline bakacak olması nereden bakarsan talihsizlik denebilir; zira kendisi hiç güvenilecek bir adam değil.
  • 4
    maalesef play-in maçları ile ilgili öngörülerimi yazamadan batı ve doğu 7. leri belli oldu. lakers batıda 7. sırayı alarak memphis ile eşleşirken; atlanta deplasmanda miami'yi geçerek normal sezonu 8. bitirmesine rağmen 7.lik biletini kaparak boston ile eşleşti. önce biten maçları değerlendirelim.

    los angeles lakers (7) 108 - 102 minnesota timberwolves (8): bu maç öncesinde minnesota tarafında 2 önemli gelişme olmuştu:

    jaden mcdaniels duvara yumruk atarak elini kırıp sezonu kapattı: https://twitter.com/...189580621221888?s=20

    rudy gobert kyle anderson'a yumruk attı: https://twitter.com/...164774186172416?s=20 ve minnesota takım kararı ile lakers maç kadrosuna dahil edilmedi.

    sezon sonunu iyi oynayan los angeles lakers yavaş yavaş lebron james'in de form tutması ile bana göre yukarıdaki iki olayı da ekleyince güle oynaya kazanır gibi geliyordu. ama oldukça zorlanarak gerilerden gelerek uzatmada zor bela kazanabilmiş. bu ufaktan bir soru işareti. uzun yıllar sonra anthony davis de maşallah görece sağlıklı bir post-season başlangıcı yapıyor; zorlanarak 7. sıra biletini ellerinde tutabilmiş olsalar da lakers'in batı finali görmesi hatta batı şampiyonu olması olasılığının az olmadığı kanaatindeyim.

    minnesota tarafında ise yine ellerinde olan bir maçı maç sonunda bitirememişler. görece eksik kadroya rağmen iyi mücadele etmişler; ama yetmemiş. normal sezon bitimine yakın kendi sahalarında 3. çeyrek başlarında 12 sayı öndeyken 12 sayı farkla maçı kaybettikleri bir lakers maçı olmuştu yine. takımda bir oyun aklı sorunu olduğu çok açık; zaten genç bir takım. karl-anthony towns'un büyük maçlarda ritim dışına çıkma alışkanlığı da malum; anthony edwards çok sevdiğim bir isim; ama onun da tecrübe elde etmesi lazım. şu takımda oyun aklı olan mike conley ve biraz kyle anderson dışında bir kişi bile yok. rudy gobert ise kesinlikle korkunç takas bedelinin altında ezildi sezon boyu (sakatlıklar da tabi etkili oldu). ben minnesota'nın buradan play-off yapamayacağı kanaatindeyim.

    miami heat (7) 105 - 116 atlanta hawks (8): miami'nin beni sükut-u hayal'e uğrattığı bir maç olmuş. skor üretmede oldukça kabız bir takım olsalar da bu maçı kazanmalarını bekliyordum. play-offlarda bir jimmy butler ağırlığı görmeyi umuyordum. istatistik kağıdında 21 sayı, 9 asist, 4 ribaund kötü de değil aslında ama maça kötü başlamışlar ve çift hanelere çıkan farkı bir ara 3-4 bandına getirseler de skor kabızı olmaları atlanta'ya yetişmelerine yetmemiş. nba'de şu anda dış şut tehdidi kısıtlı veya dengesiz olan takımlar ciddi sorun yaşıyor. bunların başında görece dengeli bir takım olsalar da miami geliyor. butler dış şut tehdidi zayıf bir oyuncu, kyle lowry de ilgili maçta 6/9 3lük atmış olsa da istikrarlı bir dış sut tehdidi diyemeyiz. özellikle duncan robinson azalarak bittikten sonra ellerinde bir tek tyler herro kaldı (o da 2/9 ile oldukça kötü şut atmış ilgili maçta). bir şut tehdidi olabilir mi diye gidip kevin love aldılar o da rotasyonda iyice geride kalmış. atlanta tarafı ise bence 7. sırayı alarak iyi bir iş yaptı; ama neye yaradı derseniz bence hiçbir şeye; zira atlanta'nın ne milwaukee'ye ne boston'a 4 maçlık bir seride rakip olacak bir kadrosu olduğuna inanmıyorum. hatta miami boston'u bir tık daha rahatsız edebilirdi belki.

    bugün gece oynanacak ve sırasıyla 8. lik için miami ve minnesota'nın rakiplerinin belli olacağı maçlara kısaca bakalım:

    toronto raptors (9) - chicago bulls (10): özellikle chicago gitti denilen sezonda all-star arası sonrası muazzam bir ivme yakalayarak en azından play-in heyecanına ortak olmayı başardı. ama toronto karşısında şanslarının zayıf olduğunu düşünüyorum. bir şansları olması için zach lavine çılgın atan bir gün geçirmeli diye düşünüyorum. derozan için de duygusal bir maç olabilir. maçı alan miami ile oynayacak ve günün sonunda milwaukee'nin rakibi olmak için uğraşacaklar :( kaybedip tatile erken çıkmak da bir opsiyon olabilir aslında :)

    new orleans pelicans (9) - oklahoma city thunder (10): bu sezon içinde takip etmesi gayet keyif veren 2 takımın maçı olacak. oklahoma inanılmaz bir iş başardı play-in yaparak; biraz daha şanslı olsalar play-off bile gelebilirdi belki. kaybettikleri charlotte ve indiana maçları çok can yaktı. shai gilgeous-alexander belki de en çok gelişen oyuncu ödülünü kazanacak bu sene, muhteşem bir sezon geçirdi. öte tarafda brandon ingram da sezon sonunu çok çok iyi oynadı. bu maçı kim alsa kazanana sevinip kaybedene üzülürüm; ama new orleans'ın daha dengeli bir takım olduğu kanaatindeyim. iş clutch timea kalırsa gilgeous-alexander fişi çekebilir; ama yine de new orleans'ı önde görüyorum; hatta sezonu gayet sorunlu bitiren minnesota engelini de aşıp play-off yapmalarını bekliyorum. bakalım ne olacak :)
  • 5
    şu ana kadar oynanan 4 play-in maçından sadece lakers tahminim tuttu; onu da sözlüğe oynandıktan sonra yazabilmiştim. kısacası rezalet tahminlerle başladım. sacramento-golden state serisi tahminim de bu rezaletlere yenisini ekleyecek muhtemelen; mesajlarla bana durumu belirten arkadaşlara sevgiler :)

    her neyse batıdaki 8.lik maçında minnesota oklahama'yı konuk edecek. açıkçası gönlümden geçenen okc'nin peri masalının devam etmesi; ama minnesota'da sanırım gobert oynayacak. pota altı ciddi anlamda hiç olmayan bir okc için bu iyi bir haber değil elbette. niyeyse okc'nin new orleans sonrası bir sürpriz daha yapmasını bekliyorum.

    doğudaki 8. lik maçında miami chicago'yu konuk edecek. chicago toronto deplasmanında 3. çeyrekte 19 sayıdan dönerek maçı aldı. tek şansları zach lavine'nin çılgın atmasıydı ki kendisi 39 sayı ile maça damga vurdu. tabi raptors'un ekip olarak 36 serbest atıştan sadece 18'inde isabet bulabilmesi de chicago'ya epey yardım etti. miami ise jimmy butler'ın kötü oynadığı bir maçı elbette kazanamazdı. skor kabızı miami'nin bir şekilde chicago'yu geçmesini bekliyorum; ama yine de bu maçın favorisi yok benim gözümde.
  • 6
    oklahama - minnesota maçını bir şekilde favorinin kazanacağını düşünüyorum ama doğuda bir önceki maç 20 sayıdan geri gelen moralli chicago'nun miami yeneceğini düşünüyorum. hem butler düşüşte hem adebayo'nun playoff sendromu başlamış gibi duruyor, hero dışında iyi ve istikrarlı şutörleri de yok. miami mental kontak kapatmış gibi hissediyorum bu yüzden daha fazla isteyen taraf chicago 'nun bu gece playoff biletini alacağını düşünüyorum.
  • 7
    detaylı yazdığım ilk tur serilerinin yanında kalan seriler hakkında kısa kısa yazarak ilk turu kendi adıma kapatmayı planlıyorum; zira uzun bir süre girdi yazmak için buralarda olamayacağım.

    milwaukee bucks (1) - miami heat (7) / chicago bulls (10): ne miami ne de chicago milwaukee karşısında pek bir varlık gösteremez. miami kazanırsa seri bence 4-0 biter. chicago kazanırsa lavine & derozan 1 maç alır 4-1 biter.

    boston celtics (2) - atlanta hawks (8): boston tatum ve brown ikisinin top kaybı yarıştığı bir maçta young'ın da coşması ile 1 maç kaybeder; seri 4-1 biter. en fazla 4-2 olur.

    philadelphia 76ers (3) - brooklyn nets (6): çok sevdiğim 2 oyuncu mikal bridges ve dorian finney-smith hatırına 1 maç veriyorum netse. embiid'i tutamazlar. 4-1 biter.

    cleveland cavaliers (4) - new york knicks (5): eğer sakatlığı olan julius randle seriye erken dönebilirse 7. maçı görebileceğimiz bir seri olur. aksi durumda cleveland 4-1 veya 4-2 alır.

    denver nuggets (1) - minnesota timberwolves (8) / oklahoma city thunder (10): oklahoma ümit ettiğim sürprizi yaparsa denver'a 4-0 kaybeder diye düşünüyorum. jokic farklı bir seviye uzunu olmayan oklahoma için. minnesota kazanırsa çarşı pazar karışır. denver zor bela 4-2 veya 4-3 geçer diye düşünüyorum.

    memphis grizzlies (2) - los angeles lakers (7): hem steven adams hem de brandon clarke yokken anthony davis çok ağır basar diye düşünüyorum.

    sacramento kings (3) - golden state warriors (6): burası play-off gsw toparlanır basar geçer diyenlere saygım sonsuz ve muhtemelen haklı çıkacaklar; ama gerekçesini daha önce şu girdide belirtmiştim: (bkz: #3582730) 4-2 veya 4-3 sacremento sürprizi bekliyorum/istiyorum :)

    phoneix suns (4) - los angeles clippers (5): bu da detaylı yazdığım bir seri idi: (bkz: #3583507) suns'ın sadece bu serinin değil batının en büyük favorisi olduğunu düşünüyorum.

    son olarak batıda yüzdesel olarak suns 50, lakers 30, gsw 15, nuggets 5 finale yürür. (gsw ilk turda elenir dedim; ama tabi ki kingse karşı favori; finale çıkarsa da şaşırmam, sadece şampiyon olursa şaşırırım).

    doğuda yüzdesel olarak milwaukee 40, boston 40, philadelphia 20 finale yürür.

    final beklentim ise suns vs. celtics.
  • 8
    bugün başlayacak olan er meydanı, gerçek nba. özellikle 3 eşleşme varki ilk tura göre oldukça iyi.

    1- phoenix suns - los angeles clippers: bir tarafta cp3, booker, durant, ayton diğer tarafta westbrook * ve kawhi. paul george sakat olmasaydı final gibi seri olurdu yemin ederim.

    2- sacramento kings - golden state warriors: normal sezonun flaş takımı, muhteşem hücum takımı sacramento mu yoksa son şampiyon ama geçen senin gerisinde olan gsw mi?

    3- memphis grizzlies - los angeles lakers: 2 uzununu kaybetmesine rağmen genç ve diri bir memphis mi yoksa trade deadline sonrası toparlanan lakers mi? lebron'un memphis'li oyunculara gıcık olması bu seriye ayrı ilgi katıyor *

    ayrıca bugünkü iki playoff maçı tsi erken saatte oynanacak. ilki saat 20:00'de 76ers-nets diğeri 22:30'da celtics-hawks.
  • 9
    bazı maçları inanılmaz keyifli, bazı maçları sıkıcı şekilde devam eden playoff ilk maçları serisi. güncel skorlar şu şekildedir:

    doğu konferansı:

    boston celtics- atlanta hawks: 2 - 0

    philadelphia 76ers- brooklyn nets: 2 - 0

    cleveland cavaliers - new york knicks: 1 - 1

    milwaukee bucks - miami heat: 0 - 1 ( not: serinin ikinci maçı bu gece oynanacak.)

    batı konferansı:

    phoneix suns - los angeles clippers: 1 - 1

    sacramento kings - golden state warriors: 2 - 0

    denver nuggets - minnesota timberwolves: 1 - 0 ( not: serinin ikinci maçı bu gece oynanacak.)

    memphis grizzlies - los angeles lakers: 0 - 1 ( not: serinin ikinci maçı bu gece oynanacak.)
  • 10
    berbat hakem kararlarıyla geçen bir play off oluyor yine. memphis lakers serisinde lebron aynı fenerbahçe gibi çekişmede kalsın diye saçma sapan kararlarla maçın kopmasını engelliyor hakemler.

    draymond green / sabonis olayında da bütün nba draymond yanında tavır aldı. beyaz bir oyuncu zenci bir oyuncuya aynı seyi yapsaydı şu an basketbol oynayamiyor olurdu. artık adalet ve hak kavramı nba'de bulunmuyor. seyirci sayısı ve ratingler daha önemli.
  • 11
    konferans yarı finalleri başladı.

    batı'da;

    denver-phoenix (1-0)
    gsw-lakers

    doğu'da;

    boston-phila
    new york-miami (0-1)

    serileri oynanacak. bütün eşleşmeler çok iyi, kimin kazanacağını kestirmek çok güç. ufak detaylar, kaçan/giren 1-2 şutun belirleyeceği maçlar olabilir. bunun yanında bazı maçların gözden çıkarılma ihtimali de olabilir. özellikle deplasmanda 1 maç çalan takımların ikinci maçlarda çok efor sarfetmediklerine hep şahit olmuşuzdur. bu yüzden zaman zaman farklı skorlar da ortaya çıkabilir.

    adettendir, seri tahminleri yapalım;

    denver-phoenix (3-4)
    gsw-lakers (2-4)
    boston-phila (4-2)
    new york-miami (3-4)
  • 14
    konferans yarı finalleri devam ediyor.

    denver-phoenix (3-2)

    seride 6.maç phoenix ev sahipliğinde oynanacak. phoenix kevin durant-devin booker ikilisinin çok çok iyi oynadığı iki maçı kazandıktan sonra bu ikilinin iyi oynadığı 5.maçı kaybettiler. cris paul'un yokluğunda 3.bir ismi bile çıkarmakta zorlanıyor phoenix. 3.maçı kazanırken çift haneli sayılara ulaşan 3.isim çıkmamıştı. 4.maçta da ancak 1 kişi ulaşabildi. öte yandan denver, jokic'in 53 sayı attığı maçta bile 4 ismi çift hanelere ulaştırabiliyor. genelde de seri boyunca 5 isim sürekli çift hanelere çıktı. phoenix'in denver'ı sadece durant booker ikilisiyle elemesi bence imkansız. denver'ın oyun olarak da git gide seviye yükselttiğini söyliyebiliriz. 4-2 ile bitebilir seri ve dahası nba finali için de batı'da en büyük favori denver şu an.

    gsw-lakers (1-3)

    serinin 2-2'ye gelmesi an meselesiydi ama 4.maçta lonnie walker sahneye çıktı ve son çeyrekte 15 sayı atarak lakers'ı galibiyete taşıdı. 5.maçta benim favorim gsw, çift haneli bir farkla gsw'nin kazanmasını bekliyorum. seriyi ise lakers'ın 4-2 kazanmasını bekliyorum. bu seriden kim gelirse gelsin denver karşısında çok zorlanır.

    boston-philadelphia (2-3)

    konferans yarı finallerinin en keyifli eşleşmesi ve serisi. phila 5.maçı deplasmanda kazanarak seriyi kendi evinde bitirme şansını yakaladı. bu seride en çok göze çarpan şeylerden biri boston'un savunma yapmaması ki savunmasıyla bilinen bir takımlar. tatum da maçlara çok tutuk başlıyor ve sonradan açılıyor ama takım da o ara ritmini kaybetmiş oluyor. tabi bir de james harden mevzusu var. phila'nın kazandığı 3 maçta da başrolde harden vardı. houston yıllarında bile böyle iyi oynadığı maçları yoktu. daha fazla attığı çok maçı olmuştur ama takımı maestro gibi yönetiyor, yetmiyor 40+ falan atıyor. muazzam.

    new york-miami (1-3)

    miami deplasmanda bir maç kazandıktan sonra evindeki 2 maçı rahat geçti. butler yine iyi bir seri geçiriyor. yine de miami işi 5.maçta bitirebilir mi, çok emin değilim. new york'tan bir tepki bekliyorum artık. seri 2-3'e gelebilir.
  • 15
    denver nuggets batı'da konferans finaline yükselen ilk takım oldu. phoenix'i 5. ve 6. maçlarda sahadan sildiler ve 4-2 ile bitirdiler seriyi. denver hücumu başka bir boyuta geçmiş durumda. jokiç ve arkadaşları için o sene bu sene olabilir. klişe tabirle tam olarak istim üstündeler.

    boston ise win or go home maçında philadelphia'yı deplasmanda geçerek seriyi 7.maça taşıdı. joel embiid fena sayı atmıyor bu seride ama bir türlü oyuna ağırlık koyamadı. mvp gibi oynamıyor. harden ne zaman etkisiz olsa kaybeden taraf philadelphia oldu. 7. maçta boston kendi evinde bu sefer net favori.
  • 16
    çok keyifli geçtiğinden eminim ancak seçim gündeminden ne aklım ne gözüm kayıyor maçlara. her gün, her gece bir olay yaşadığımız için sabah uyanınca bir box score bakıp geçiyorum.

    şu ana kadar sadece denver konferans finaline çıktı öbür taraftan lakers ya da gsw gelecek, lal 3-2 önde. doğu’da da celtics-sixers 7. maça gitti, maç boston’da. öbür taraftan da miami 3-2 önde, 6. maç miami’de oynanacak. son yılların en tahmin edilemez playoffu oluyor. lebron’un sakatlığı olmasa lakers’ı favori görürdüm ancak şu an için zor. muhtemelen bos-phi eşleşmesini kazanan şampiyon olur. denver’ın basiretinin yine bağlanacağını düşünüyorum.
  • 17
    konferans finallerinde ilk maçlar oynandı.

    denver lakers'ı 132-126 ile geçti. maçı baştan sona izledim ve lakers böyle hücum ederken bu maçı nasıl kaybetti diye hala düşünüyorum. daha önceki entryde denver'ın hücumunun çok ayrı bir boyuta geçtiğini söylemiştim ama az bile söylemişim. inanılmaz güzel bir maçtı, her iki takım da savunmada gayretli olmasına rağmen çok çok iyi hücum ettiler ve maç sonunda ufak detaylar kazananı belirledi. lakers'ın bu maça çok üzüldüğüne eminim. lakers iyi bir savunma takımıdır, çoğu maçı yüzdeli atamadıkları için kaybederler ama bu maçta çok iyi hücum etmelerine rağmen kazanamamak bu serinin devamı için hiç iyiye işaret değil. denver 2-0 yaparsa 4-1'le bitirir seriyi.

    boston-miami serisi de yine süprizle başladı. miami ilk maçı deplasmanda kazanmayı başardı. maç ilk yarıda baş başa giderken, boston ilk yarının sonuna doğru vites arttırdı ve devreyi 66-57 önde kapattı.3. çeyreğin ilk 2 dakikalık periyodunda da bu tempo devam etti ve 2 dakika sonunda skor 72-59 oldu. o andan itibaren boston şalteri indirdi, 13-0'lık seriyle miani geri döndü ve çeyrek sonuna kadar üstünlüğü bırakmayıp 103-91 ile çeyrepi sonlandırdı. kısaca 10 dakikada boston'a karlı 13 sayı geriden gelip 12 sayı fa dark attılar. sonuçta da maçı 123-116 kazanarak ilk maçı çalmış oldular.
  • 18
    tarihte tamı tamına 27. kere hem los angeles lakers'ın hem de boston celtics'in konferans finalinde yer aldığı playofflardır. ancak bu 27 yılda yalnızca 2. sefer bu iki takımın da kendi serilerinde 0-2 geri düşmüş. bu daha önce 1954-55 sezonunda boston celtics syracuse nationals karşısında, minneapolis lakers ise fort wayne pistons karşısında 0-2 geri düşmüş ve serilerini kaybetmişti.
  • 20
    batı konferansını kazanan denver ilk finalist oldu. seriyi 4-0 ile geçti ama tüm maçları izleyen biri olarak şunu söyliyebilirim seri 4-0 lakers lehine de bitebilirdi. tuhaf ama gerçek bu. maç içinde zaman zaman farkı açan taraflar oldu ama eksiksiz her maçın sonuna kafa kafaya girildi. zaten denver 4 maçı ortalama 6 sayı farkla kazandı. 11 sayı ile en farklı kazandığı 3.maçta dahi son çeyrekte lakers öndeydi, 6 dakika kala da fark 5 sayıydı. bir şekilde lakers maç sonlarını getiremedi ve play-in'den girdiği playofflara konferans finalinde veda etti. allstar arasında playoff yapma olasılığı yüzde 2 olan bir takımken yapılan takaslar işe yaradı ama takımın içi o kadar boştu ki ancak bu kadar oldu.

    doğu'da ise miami fırtınası devam ediyor. ilk 2 maçı deplasmanda kazanan miami, 3.maçı da evinde kazandı ve seri 3-0'a geldi. boston'da jayson tatum ilk 2 maç çok iyiydi ama 3.maçta takım halinde teslim bayrağını çeker gibi bir halleri vardı. tekrar toparlanıp geri dönebilir mi bilmiyorum ama boston şu an kroke durumda ve miami'nin bu işi 4.maçta bitirmesi gerekiyor. sonuçta kağıt üstünde boston daha iyi takım ve ufacık bir umut ışığı görürlerse bir anda işler tersine dönebilir. miami 4-0 ile bitirmek zorunda. maç 24 mayıs 2023 sabaha karşı 03:30'da miami'nin sahasında oynanacak.
  • 21
    doğu konferans finali 4.maçında boston celtics deplasmanda miami'yi 116-99 ile geçerek seride ilk galibiyetini aldı ve durumu 3-1'e getirdi. maç öncesi miami adına endişelerimi belirtmiştim. seriyi 4-0 ile bitirmek önemliydi. şimdi ise boston kan kokusunu almıştır bile. bence seri artık her sonuca açık. boston bir sonraki maçı evinde yüksek destek ve motivasyonla oynayacaktır. onlar için şu an tek düşünce seriyi 3-2'ye getirmek. bu senaryoda 6.maçta miami'de kan gövdeyi götürür. karakolda biter maç.
  • 22
    boston miami'yi bir kez daha yenerek doğu finalinde 3-0'dan 3-2'ye getirdi skoru. şimdi önümüzde en kritik maç. miami'de panik butonuna basılmış durumda. boston takım halinde tekrar özgüvenle oynuyor. miami 6.maçta kendi evinde bu işi bitirmek isteyecektir ama daha önce dediğim gibi bunu 4.maçta yapmalıydılar. zaten favori değillerdi, bir de kapıyı aralık bırakınca boston resmen tekmek tokat kapıyı açmaya çalışıyor. serideki 6.maç nba finali 7.maç tadında geçebilir. maç 28 mayıs 2023 sabaha karşı 03:30'da oynanacak.
App Store'dan indirin Google Play'den alın