• 1
    pandemi sezonu gelen play-in in heyecanı ve tanking muhabbettini belli ölçülerde azaltmasından mütevellit tam resim henüz önümüzde yok. ama olanlar üzerinden bir ilk yorum yine de yapılabilir. farklı girdiler ile eşleştirmeleri değerlendireceğim serinin ilk girdisinde batıda belli olan ilk eşleşme sacramento kings (3) - (6) golden state warriors ile başlıyorum:

    şimdi kadroları açıp baksan, son şampiyon olduğunu göz önünde bulundursan dersin ki golden state saha avantajı elinde olmasa da favori konumundadır. dersin de; sezon içinde öyle bir deplasman karnesi çizdi ki gsw rezaletten öte bir durum var. son şampiyonun deplasman karnesi 11-30 ve tüm nba'de sondan 4. sıradalar. daha iyi durumda oldukları sadece 3 takım var. spurs, rockets, pistons ki bu takımları yenemeyenleri dövüyorlardı abi sezon içinde.

    doğrudan play-off yapan takımlar içerisinde kendilerinden sonra en kötü konumda olan memphis 16 galibiyet alırken, play-in ekiplerinden new orleans'ın 15 galibiyeti var. daha vahimi bu aldıkları 11 galibiyetin son 2si son 2 maçta tanking yapan portlanda ve sacremento'ya karşı geldi. bunun dışında 2 houston ve 1 san antonio galibiyeleri var. hepi topu adam akıllı maçlarda 6 galibiyetleri var. kyrie geldikten sonra savunma yapamayan dallas'ı falan da çıksan. oklahama, minesota, cleveland dışında kazandıkları düzgün maç yok.

    savunması her daim üst düzey olan gsw bu sene maalesef savunma anlamında döküldü. detroite falan içerde dışarda yenilmek nedir ya. tüm bunların üstüne geçen sezon play-offlarda curry dışında en güvenilir el olan andrew wiggins ailevi sebeplerle son 25 maçta forma giymedi. takımla çalışmalara başlandığı açıklandı geçen hafta; ama play-off ortamında ne kadar hazır hale gelebilir ben çok ümitli değilim.

    gsw' nin tek şansı aynı galibiyet sayısıyla bitirmelerine rağmen batı'yı clippers'ın arkasından 6. sırada bitirmeyi başararak 5. olamayıp phoenix, denver yolundan kaçmak oldu. sacremento'yu geçebilirlerse batı yarı finalinde memphis - play-inden gelecek 7. sırayı alan ekiple oynayacaklar ki ben o ekibin los angeles lakers olmasını bekliyorum (başka bir girdide play-in eşleşmeleri hakkında da yazmayı planlıyorum).

    şu ana kadar hep gsw tarafının ele alındığı bir girdi oldu; okuyan der ki bu sacramento etkisiz eleman mı? öyle değil elbette, muhteşem bir sezon geçirdi sacramento. geçtiğimiz sezonlarda warriors yardımcı koçluğu da yapan mike brown tam 16 sezon sonra sacramento'yu hem de 3. sıradan play-offa soktu. taraftarlar takımı karşıladı play-off sebebiyle ki bu çok sık olan bir durum da değildir: https://www.youtube.com/shorts/vTswtP_qGX8

    bu takım en sezon play-off yaptığında peja stojakovic, vlade divac, chris webber, hidayet türkoğlu, mike bibby falan oynuyordu abi, ben daha üniversiteydim falan, tey tey yıllar... özel olarak takip ettiğim bir takım olmadı kings benim bu sene içerisinde; ama dengeli bir kadroları olduğunu söylemek mümkün. de'aaron fox, efsane arvydas sabonis'in oğlu domantas sabonis, kevin huerter, ve gsw ile yüzük kazanmış olan harrison barnes (unutmamalı ki 2016 nba finallerinde cleveland karşısında atamadıklarıyla sıçıp sıvamış ve gsw için bir yüzük kaybına neden olup sezon sonu gönderilmiştir) en öne çıkan oyuncuları.

    sezon içerisinde gsw deplasmanda ne kadar kötü idiyse kings de bir o kadar iyiydi. 25 galibiyetle batıda açık ara en başarılı takım iken tüm nba'de 26 galibiyet alan bucks'ın ardından philly ve celtics ile beraber 2. sırayı paylaştılar deplasman karnesinde. yalnızca gsw ile sezon içinde oynanan 4 maçın 3'ünü kaybetmeleri (ki 1 tanesi yukarıda bahsettiğim sondan 1 önceki tanking maçı) bir soru işareti gibi duruyor.

    tüm yukarıdakileri alt alta koyduğumda içimden sacramento'nun seriyi 4-2 kazanacağı geçiyor. yine de bir şampiyonun yüreğini asla hafife almayın sözünü unutmamak lazım. bir de modern basketbolu şekillendiren oyuncuların başında gelen bir stephen curry gerçeğini atlamamak lazım. bu sebeple gsw batı finali yaparsa da şaşırmam ilk turda sacramento'ya elenirse de.

    düzenleme: clockygs'ye play-in kafa karışıklığımı uyararak düzelttirdiği için teşekkürler.
  • 2
    bir önceki girdide (bkz: #3582730) batıdaki ilk eşleşme sacramento kings (3) - golden state warriors (6) serisini değerlendirmiştim.

    şimdi phoneix suns (4) - los angeles clippers (5) serisine bir göz atalım. sıralama olarak falan bakınca bir rekabet bekliyor insan 4-5 sıra karşılaşmasından ama çok tek taraflı bir seri olmasını bekliyorum. en son diyeceğimi en baştan diyeyim: kevin durant çıkarıp vurur. suns süpürür diyesim var ama kawhi'nin hatırına serinin 4-1 suns lehine biteceği tahmininde bulunayım.

    kevin durant'in nba'in gelmiş geçmiş en büyük skorerlerinden birisi olduğunu kimse tartışmaz ve suns her ne kadar ana skor opsiyonu devin booker çok iyi bir skorer olsa da super star bir skoreri kadrosuna katarak muazzam bir iş yaptı. nba playoffs 2022 dallas serisinde 7. maçta kendi sahalarında yerin dibine sokulmuşlar ve maçı 90-123 kaybederek madara olmuşlardı. o maçta sahada 37 dakika kalan devin booker 11, chris paul 10 sayı atabilirken suns adına en skorer isim kaydettiği 12 sayı ile 20 dakika sahada kalan cameron johnson olmuştu. bu çok çarpıcı bir örnek. çok çetin geçen trash talkların havada uçuştuğu, tabiri caizse karizma çizme potansiyeli olan bir serinin son maçında karizmadan fazlasını çizdirdiler. kd'si olan bir takım elbette 7. maçı kaybedip elenebilir; ama böyle bir rezillik yaşamaz. kd en az 22-23 sayı bırakır rakip potaya; hem de kimse ne olduğunu anlamadan.

    bir de çoğu zaman göz ardı edilir; ama kd aynı zamanda gayet iyi bir savunma oyuncusudur. olağan üstü omuz ve kol uzunluğu onu ciddi bir blok tehdidi haline getirir. suns'ın pota altında yer alan ana oyuncu deandre ayton görece nazik bir oyuncudur; kd oralardaki açıkları da gayet iyi kapatır. suns forması ile çıktığı 8 maçın hepsini kazandı suns şu ana kadar.

    burada en beklenen şey deandre ayton'ın top kullanmasındaki azalma oldu benim açımdan. kd'nin sahada olduğu 8 maçta ayton 13 sayı ortalama ile oynarken sene içi sayı ortalaması 18. ayrıca duranat geldikten sonra suns'ın oynadığı 14 maçta durant'in oynadığı (ve hepsini kazandıkları maçlarda) ayton ortalama 8.75 şut kullanırken olmadığı maçlarda ortalama 14 şut kullanmış. özellikle ayton üzerinden değerlendiriyorum çünkü geçen sene suns'ın play-off hezimetinde son maçta coach monty williams ile yaşadığı sorun ayyuka çıkmış ve ayton uzun süre benchte takılmıştı; koç benim kararımdı ve ekip içerisinde kalacak gerekçesi diyerek konuyu kapatmıştı: https://www.youtube.com/watch?v=F8bat8wrP7Q

    ayton bir şekilde suns ile yola devam etti; ama yukarıdaki istatistiklerden de anlaşılabileceği gibi kullanacağı şut ve kaydedeceği sayı durant varken azalacaktır; bunu kabul edip ekip için oynarsa işler suns için olumlu olur; aksi takdirde ortalık karışabilir. ayrıca kd'nin varlığı hem booker hem paul üzerindeki skor ve oyun kurma yükünü de azaltıyor. booker çok daha rahat şut opsiyonlarına kavuşacaktır durant varken. dolayısıyla suns benim açımdan sakatlık vs. olmaz ise batının en büyük şampiyonluk adayıdır.

    gelelim clippers'a. her zamanki gibi sakatlıklar başa bela; paul george sakat. kawhi leonard de yine normal sezonda uzun yıllardır olduğu gibi 60 maçı göremedi. bir de üstüne takımda ara dönemde gelen russell westbrook var. yani zor geçmesi beklenen ve clippers'ın en iyi ihtimalle 4-3 kazanma olasılığı olan bir seride mecburen westbrook'un eline bakacak olması nereden bakarsan talihsizlik denebilir; zira kendisi hiç güvenilecek bir adam değil.
  • 3
    maalesef play-in maçları ile ilgili öngörülerimi yazamadan batı ve doğu 7. leri belli oldu. lakers batıda 7. sırayı alarak memphis ile eşleşirken; atlanta deplasmanda miami'yi geçerek normal sezonu 8. bitirmesine rağmen 7.lik biletini kaparak boston ile eşleşti. önce biten maçları değerlendirelim.

    los angeles lakers (7) 108 - 102 minnesota timberwolves (8): bu maç öncesinde minnesota tarafında 2 önemli gelişme olmuştu:

    jaden mcdaniels duvara yumruk atarak elini kırıp sezonu kapattı: https://twitter.com/...189580621221888?s=20

    rudy gobert kyle anderson'a yumruk attı: https://twitter.com/...164774186172416?s=20 ve minnesota takım kararı ile lakers maç kadrosuna dahil edilmedi.

    sezon sonunu iyi oynayan los angeles lakers yavaş yavaş lebron james'in de form tutması ile bana göre yukarıdaki iki olayı da ekleyince güle oynaya kazanır gibi geliyordu. ama oldukça zorlanarak gerilerden gelerek uzatmada zor bela kazanabilmiş. bu ufaktan bir soru işareti. uzun yıllar sonra anthony davis de maşallah görece sağlıklı bir post-season başlangıcı yapıyor; zorlanarak 7. sıra biletini ellerinde tutabilmiş olsalar da lakers'in batı finali görmesi hatta batı şampiyonu olması olasılığının az olmadığı kanaatindeyim.

    minnesota tarafında ise yine ellerinde olan bir maçı maç sonunda bitirememişler. görece eksik kadroya rağmen iyi mücadele etmişler; ama yetmemiş. normal sezon bitimine yakın kendi sahalarında 3. çeyrek başlarında 12 sayı öndeyken 12 sayı farkla maçı kaybettikleri bir lakers maçı olmuştu yine. takımda bir oyun aklı sorunu olduğu çok açık; zaten genç bir takım. karl-anthony towns'un büyük maçlarda ritim dışına çıkma alışkanlığı da malum; anthony edwards çok sevdiğim bir isim; ama onun da tecrübe elde etmesi lazım. şu takımda oyun aklı olan mike conley ve biraz kyle anderson dışında bir kişi bile yok. rudy gobert ise kesinlikle korkunç takas bedelinin altında ezildi sezon boyu (sakatlıklar da tabi etkili oldu). ben minnesota'nın buradan play-off yapamayacağı kanaatindeyim.

    miami heat (7) 105 - 116 atlanta hawks (8): miami'nin beni sükut-u hayal'e uğrattığı bir maç olmuş. skor üretmede oldukça kabız bir takım olsalar da bu maçı kazanmalarını bekliyordum. play-offlarda bir jimmy butler ağırlığı görmeyi umuyordum. istatistik kağıdında 21 sayı, 9 asist, 4 ribaund kötü de değil aslında ama maça kötü başlamışlar ve çift hanelere çıkan farkı bir ara 3-4 bandına getirseler de skor kabızı olmaları atlanta'ya yetişmelerine yetmemiş. nba'de şu anda dış şut tehdidi kısıtlı veya dengesiz olan takımlar ciddi sorun yaşıyor. bunların başında görece dengeli bir takım olsalar da miami geliyor. butler dış şut tehdidi zayıf bir oyuncu, kyle lowry de ilgili maçta 6/9 3lük atmış olsa da istikrarlı bir dış sut tehdidi diyemeyiz. özellikle duncan robinson azalarak bittikten sonra ellerinde bir tek tyler herro kaldı (o da 2/9 ile oldukça kötü şut atmış ilgili maçta). bir şut tehdidi olabilir mi diye gidip kevin love aldılar o da rotasyonda iyice geride kalmış. atlanta tarafı ise bence 7. sırayı alarak iyi bir iş yaptı; ama neye yaradı derseniz bence hiçbir şeye; zira atlanta'nın ne milwaukee'ye ne boston'a 4 maçlık bir seride rakip olacak bir kadrosu olduğuna inanmıyorum. hatta miami boston'u bir tık daha rahatsız edebilirdi belki.

    bugün gece oynanacak ve sırasıyla 8. lik için miami ve minnesota'nın rakiplerinin belli olacağı maçlara kısaca bakalım:

    toronto raptors (9) - chicago bulls (10): özellikle chicago gitti denilen sezonda all-star arası sonrası muazzam bir ivme yakalayarak en azından play-in heyecanına ortak olmayı başardı. ama toronto karşısında şanslarının zayıf olduğunu düşünüyorum. bir şansları olması için zach lavine çılgın atan bir gün geçirmeli diye düşünüyorum. derozan için de duygusal bir maç olabilir. maçı alan miami ile oynayacak ve günün sonunda milwaukee'nin rakibi olmak için uğraşacaklar :( kaybedip tatile erken çıkmak da bir opsiyon olabilir aslında :)

    new orleans pelicans (9) - oklahoma city thunder (10): bu sezon içinde takip etmesi gayet keyif veren 2 takımın maçı olacak. oklahoma inanılmaz bir iş başardı play-in yaparak; biraz daha şanslı olsalar play-off bile gelebilirdi belki. kaybettikleri charlotte ve indiana maçları çok can yaktı. shai gilgeous-alexander belki de en çok gelişen oyuncu ödülünü kazanacak bu sene, muhteşem bir sezon geçirdi. öte tarafda brandon ingram da sezon sonunu çok çok iyi oynadı. bu maçı kim alsa kazanana sevinip kaybedene üzülürüm; ama new orleans'ın daha dengeli bir takım olduğu kanaatindeyim. iş clutch timea kalırsa gilgeous-alexander fişi çekebilir; ama yine de new orleans'ı önde görüyorum; hatta sezonu gayet sorunlu bitiren minnesota engelini de aşıp play-off yapmalarını bekliyorum. bakalım ne olacak :)
App Store'dan indirin Google Play'den alın