resim
Mesut Özil
Takım:Kariyer Sonu
Mevki:On Numara
Yaş:35
Boy:1.80
Uyruk:Almanya
  • 1978
    kendisiyle ilgili düşüncelerim nickim bu başlıkta aratılarak görülebilir. kendisinin fenerbahçe’ye transferine ne üzüldüm ne de korktum. fenerbahçe’de olmayacağı çok belliydi. futbolu kafasında bitirmiş. zaten hiçbir zaman futbolu coşkuyla oynayan bir futbolcu olmadı. buz gibi soğuk bir insan. oyun görüşü hala çok iyi ancak istediklerini sahaya yansıtamıyor. fenerbahçe falcao üzerinden çok dalga geçti bizimle ama falcao buna kıyasla çok çok daha faydalı takıma. çoğu zaman sakat olduğu için oynayamıyor ancak sakat olmadığı zamanlarda da genel olarak çok kötü konuşulmuyor falcao hakkında. mesut özil ise fenerbahçe’nin bu sezon şampiyonluğu kaybetmesinin en büyük nedenlerinden biri. ismi fenerbahçe’den büyük ve araya giren siyasileri kıramadıkları için her maçta forma giyiyor. kendisinin sakatlığı döneminde fenerbahçe galibiyet serisi yakalamıştı ancak mesut dönünce yine berbat oyun ve kötü skorlar gelmeye başladı. dilerim uzun yıllar daha böyle kötü oynamaya devam eder ve fenerbahçe hep başarısız olur. artık hepimize de ders olsun böyle yaşı geçmiş, futbolu kafasında bitirmiş eski yıldızlar yerine başarıya aç, genç, istekli, potansiyelli futbolcular transfer edelim.
  • 1981
    yalnızca hagi değil, wesley sneijder ile de kıyaslanmış vadesi dolmuş 10 numara.

    bırak en formda halini; 2017 yılındaki, bizden ayrılmadan önceki haliyle sneijder'i getirip şu takıma koysaydın, şimdiye çoktan şampiyonluk garantilenmişti bile.

    bu adam çok aşırı yetenekli ve oyun görüşü muazzam bir oyuncu. fakat öylesine bitik ve umursamaz ki, bu yeteneğe ve cevhere rağmen arsenal gibi şampiyonluk yaşaması yakın dönemde imkansız bir takım, kolayca vazgeçebiliyor.

    aynı arsenal'da elneny ve xhaka düzenli oynayabiliyor mesela. düşünün bu adam nasıl bitik vaziyette.
  • 1982
    sosyal medyada fener taraftarini birbirine kirdirmis olan dirilis ertugrul fani, cumalarin unlu twit aticisi, eskinin yildizi. kimisi son dakikada yaptigi bi zkime derman olmayan asistini ovuyor kimisi ozan vursaydi, su olsaydi, halamin seyi olsaydi mesut sampiyonlugu getirmisti diyor, bir diger kismi da bunu aldik sampiyonluktan olduk diyor.

    kendisine gelis olarak benzeyen sneijder bile galatasaray’da en silik gecirdigi ilk 6 aylik doneminde ordu’ya golu atip 2-0’da 4-2 yapmamizin atesini yakti, sonra real madrid macinda varane’a beslik atip golunu cakti, arada kayseri - karabuk gibi bela olmaya musait deplasman maclarinda goller atarak o sene az biraz basarimizda katkisi oldu. bu adam bildigin etkisiz elemani bile gectim negatif adam. oyunda olmadigi zaman fenerbahce kazaniyordu * tekrar dondu fenerbahce’nin ritmi bozuldu. fenerbahce’de kazandigi savas yok su ana dek.

    seneye toparlar mi bilmiyorum ama su haliyle degil mls, sorfayvir’da gonullulere karsi bile oynayamaz. iki seneye oguzhan koc’a hali sahada topuk pasi verir artik.
  • 1986
    kendisi fenerbahçe’yi değil; fenerbahçe kendisini aşağı çekiyor. asıl sorun mesut özil gibi yetenekli bir futbolcunun kötü yönetilen, yıllardır bir istikrar arayışı içinde olan camiada ne aradığıdır.
    nasılki gedson fernandes türkiye ligi için fazla iyiyse mesut özil de fenerbahçe’ye çok fazladır. özil olduğu bir futbol takımının kalecisi harun, stoperi sadık, sağ beki içi geçmiş gönül olmamalıdır.
  • 1988
    modern futbol oynatan hocaların hiçbirinin kendisinin atacağı 2 pas için genel 90 dakikadaki oyunu tehlikeye atacağını sanmıyorum.

    ligimizde bunun son örneği wesley sneijder'di ve kendisi 1-2 şampiyonluğu tek başına alabilecek yetenekte bir adamdı. etrafındakileri de ne kadar yeteneksiz olurlarsa olsunlar oyuna sokabilen bir adamdı. (bkz: yasin öztekin)(bkz: bruma)
  • 1990
    kendisiyle ilgili pas atma tartismalari gordukce aklima (bkz: wesley sneijder) geliyor ve dejavu oluyorum resmen. tabi iki fark var.

    birincisi sneijder'in sut cekme ozelligi vardi. 30-35 metreye kadar sert veya olu yaprak vurusu dedigimiz ani falso alan sutlar cekip gol atabiliyordu.

    ikincisi ise sneijder bizdeyken hollanda milli takiminda da oynuyordu ve onun milli takima kendini gosterme hirsindan baya iyi ekmek yemistik. mesut'ta bu kaygi olmamasi ve hedefinin bundan sonra mls oldugunu soylemesi gelirken beni bir nebze rahatlatmisti zaten.

    ayrica mesut oyle lider ruhlu yirtici biri de degildi ne real madrid'te ne de arsenal'de. yani bu saatten sonra oyle hirs yapacak kendini kanitlayacak bir ruh hali de gormuyorum. hele bir de pandemi nedeniyle seyirci de olmayinca buraya sadece reklam ve almanya'da/ingiltere'de kaybettigi populariteyi turk vatandasinda gorme umuduyla geldigini zannediyorum. bu da fener'e ne kadar fayda saglar orasi mechul.
  • 1995
    mesut özil bir futbolcu arkadaşına, “bundan sonra fenerbahçe taktik ağırlıklı oynayacak” demiş.

    haluk yürekli - gökhan dinç

    erol bulut ve emre belözoğlu’nu yiyen adamın mesut özil olduğu çok net. bugün ali koç’un, “teknik direktör olarak alman ya da portekiz ekolüne odaklanıyoruz” cümlesiyle yukarıdaki iddiayı birleştirince tablo netleşiyor. kanaatimce portekiz ekolü sadece plase. asıl alman teknik direktör getirmek istiyorlar ama ola ki başaramayalar o zaman portekizli’ye kayacaklar. hatta italyan da olabilir diyor koçero ama bunlar aslında alman teknik adam bulamazlarsanın tedbirleri.

    mesut özil demek ki, emre belözoğlu ve erol bulut’un taktikten anlamadığı konusunda ali koç’u ikna etmiş. işte türk futbolunun gerçekleri bunlar. bir futbolcu gelir bütün kulübü idare etmeye kalkar, başkan da zavallı ise buna boyun eğer.

    olayın vahameti açısından şöyle bir örnek vereyim. bayern münchen’de bir futbolcunun teknik direktör göndermesi ya da getirmesi mümkün müdür? herhangi bir ingiliz ya da italyan kulübünde böyle bir olay yaşanabilir mi? işte futbolu amigo seviyesinde bilen ve sırf para sahibi olduğu için başkan olanların türk futbolunu düşürdükleri seviye bu.

    tff yönetiminde de kulüp yönetimlerinde de düştüğümüz trajikomik duruma bak. bizde futbol şımarık zengin çocuklarının oyuncağı olarak görülüyor. parası olanlar gelip bir kaç yıl eğlenip, milletin parasını da çarçur edip kulüpleri borca batırıp gidiyor. halbuki bugün futbol bacasız sanayi. endüstri halini almış futbol sanatını nobranların eline teslim ederseniz olacağı bu.

    böyle olunca da başarı kazanmak için her yol mübah oluyor. kulüpler federasyon yönetimini, tahkim’i, pfdk’yı, mhk’yı ele geçirmeye çalışıyor, (özellikle kuşlar familyası. semra özalları hatırlayalım) hakemler üzerinde baskı oluşturuluyor, kulüplerin kontenjanından hakemler atanıyor. futbolcu satın alma yoluyla şike yapılıyor, teşvikler veriliyor hatta doping yaptırılıyor. bu yaptıkları pislikleri halının altına süpürmek için de passat medyasını oluşturulup kullanılıyor. sonra da bu tablodan başarı bekleniyor.

    siyaset de futbola milletin parasını aktarıp oradan siyasi rant devşirmeye çalışıyor. yani neresinden baksanız futbolumuz akrep kazanı. yazık ki ne yazık.
  • 1996
    başta sosyal medyada olmak üzere, kendisinin yerli olarak sayıldığına dair iddialar bulunan futbolcu.

    yanlış bilmiyorsam, yerli sayılabilmeniz için ya türkiye'de altyapı eğitimi almanız ya da türkiye mill takımını tercih etmeniz gerekiyor. mesut bu iki koşulu da sağlamıyorken nasıl yerli olarak sayılabilir?

    edit: mevcut yerli kuralı 2015 yılında yürürlüğe girmiş. 2015 yılından önce farklı milli takımları seçen futbolcular da yerli olarak sayılıyormuş.
  • 1997
    kural gereği yerli statüsünde oynayabilmektedir.

    --- alıntı ---

    a) a takım listesi en fazla 28 futbolcudan oluşur.

    b) 2021 – 2022 sezonunda a takım listesinde yer alacak en az 14 futbolcunun, türkiye a milli futbol takımında oynama uygunluğuna sahip futbolcu olması zorunludur.

    2022 – 2023 sezonunda a takım listesinde yer alacak en az 16 futbolcunun, türkiye a milli futbol takımında oynama uygunluğuna sahip futbolcu olması zorunludur.

    2023 – 2024 sezonunda a takım listesinde yer alacak en az 18 futbolcunun, türkiye a milli futbol takımında oynama uygunluğuna sahip futbolcu olması zorunludur.

    yukarıda belirtilen futbolcular açısından 15 haziran 2015 tarihinden önce başka ülke a milli futbol takımlarını tercih etmiş türkiye cumhuriyeti vatandaşı futbolcular açısından türkiye a milli futbol takımında oynama uygunluğu şartı aranmaz. türk vatandaşlığına sonradan geçen yabancılar ise, başka ülkelerin a milli futbol takımında oynamamış olmaları kaydı ile vatandaşlığa kabul için yapmış oldukları ilk müracaat tarihinden itibaren beş yıl geçtikten sonra ve türkiye genç milli takımlarının herhangi bir yaş kategorisinin en az bir resmi müsabakasında oynamış olmaları koşulu ile bu kapsamda listeye yazılabilirler.

    --- alıntı ---

    milli takım tercihini 15 haziran 2015 tarihinden önce yapan futbolcular türk pasaportu varsa türk statüsünde oynayabiliyorlar. jimmy durmaz da bunun örneklerinden birisi. yani mesut özil de türk statüsünde oynayabiliyor. ama mesela emre can ve kerem demirbay türkiye'ye transfer olsa ikisi de yabancı statüsünde olacak, ikisinin de milli takım tercihi 15 haziran 2015 sonrası.

    aynı durum ianis hagi için de geçerli. bazen türk statüsünde sayılacağı için almamız gerektiğine dair yorumlar okuyorum. evet türkiye doğumlu, türkiye pasaportu da var sanırım ancak türk statüsünde sayılmıyor. milli takım tercihi 2015 sonrası, mecburen öyle zaten. 2015 yılında 16 yaşındaydı, ilk milli oluşu 2018. zaten türkiye milli takımını seçiyorum demediği sürece mümkün değildi yaşı gereği.
  • 1999
    fenerbahçeli futbolcu. geçenlerde türk sayilacagina dair haber çıktı ve yabancı kuralı çıkmadan önce milli takım tercihi yapanların bu kuraldan muaf olacağı yazıldı. bizim yaptigimizin benzerini daha önce almanya yapmamismiydi. mesut özil kitabında da türk vatandaşlığından nasıl çıktığını anlatıyordu diye hatırlıyorum. almanya milli takımını bırakınca tekrar türk vatandaşı mi oldu acaba.
App Store'dan indirin Google Play'den alın