• 44
    23 yaşında potansiyelli misirli forveti alıp 6 ayda ederinin yarisina satmaya çalışmak.

    30 yaşında süper ligin rekor sahibi gol kralını 2 senedir olabildiğince itibarsizlastirmak.

    35 lik eski sakat dunya yıldızına paralar döküp ardından oynatamayıp satamamak.

    33 yaşındaki bitik gökkuşağı kafalı hollandalıya 3 yıl sözleşme vermek.

    32 yaşında bitik cezayirliye yilda 50 milyon tl bayilip satamayıp ilk 11 e koyup hala satmaya çalışmak.

    25 yasinda ortalama yerli kaleciyi gönderip kaleyi muslera arkasina 2 tane kovaya teslim etmek.

    düne kadar 15 20 milyondan aşağı vermeyiz dediğimiz 2 stoperimizi, 3 e 5 e bakmadan satalım demek. (luyindama, marcao)

    yerli futbolcularla sözleşme uzatıp sonra memnun kalmayıp göndermek veya göndermeye çalışmak (emreler)

    adem büyük gibi bir ismi her ne olursa olsun kadroda tutamamak. ( gitmek istese ne yazar? kal desen kalırdı zaten)

    3 yıldır çeşit çeşit sistemler deneyip bir sistem varmış gibi davranmak. 1 sene seri gibi adam lazım deyip 1 sene sonra melo, fernando gibi adam aramak. yani ne istediğini hiç bilmemek.

    gibi gibi olmaması gerekendir.
  • 43
    transferin son günü yana döne göndermek istediğin diagne takımın 1. santraforu oluyor, mostafa gibi 1 ay önce geleceğine dair hayaller kurduğumuz genç forvetimizi gönderiyoruz. sanki takım uçuyor kaçıyor da mohamed formsuz. çok büyük yanlış yapıyoruz. o gelsin 2 maç kötü oynadı beğenmedim gitsinle olmaz bu iş. transfer dönemi bitecek puan birkaç oyuncu kötü oynayıp puan kaybettiğimizde transfer şansımız olmayacak. birkaç maçla oyuncu gönderilmemeli. mohamed kendisi gitmek istiyorsa bunun sebebi de biziz. 2 ay önce babam fatih terim ayarındaydı çocuk. transferde bile kaos var bizde, değişik bir kulübüz. bir günde her şey değişebiliyor, dün takımın en iyi oyuncusu olan yarın gönderiliyor. fatih hocanın ne istediğini ben anlayamıyorum 6 ayda bir kadro değişmez.
  • 23
    eğer zirveye oynamak zorunda olan bir takımsanız o minicik transfer bütçeniz ve karşınıza çıkan düşüşteki kelepir fırsatlarla sınırlıdır. mesela sattığın kadar al belası varsa başında ve satamıyorsan n'zonzi ve seri ikilisine bu kiralama bedeli ve bu maaşlarla hayır deme gibi bir şansın yok. o oyuncuları bu darboğazda o maliyetlere bulunca hayır benim kadrom zaten dinamik değil bir de bu adamları alırsan iyice ağırlaşır diyemiyorsun. o yüzden bizim ülkemizde kulüplerin borcu, finansal fair play ve kurdaki yükseklik nedeniyle birazcık da şans işidir. beşiktaş'tan örnek vereyim. bi denersiniz marcelo çıkar vezir eder, bi daha denersiniz enzo roco çıkar rezil eder.
  • 24
    --- alıntı ---

    1993 yılında manchester'de 2-0 geriden gelip eze eze 3-2 öne geçtiğimiz ve son dakikalarda stumpf'un bir anlık hatasından yediğimiz golle 3-3 bitirdiğimiz meşhur maçtaki kadromuz ve oyuncularımızın yaşları. 1991-92 sezonunda başlatılan altyapı ve gençlik hamlesinin ilk meyveleri. (burak erem)

    https://pbs.twimg.com/...t=jpg&name=small

    https://twitter.com/.../1198896689677033474

    --- alıntı ---

    edit: ekleme

    --- alıntı ---

    büyük başarılar tesadüfen olmaz, hepsinin mutfağında doğru planlama ve sabır vardır. 1999-2000 sezonundaki kadromuz. bu kadronun ilk temeli 8 yıl önce, son temeli ise 3 yıl önce atılıyor. sonuç? 1992-2000 arasında 6 şampiyonluk, 2 avrupa kupası. altyapıya ve gençlere güvenin. (burak erem)

    https://pbs.twimg.com/...jpg&name=900x900

    https://twitter.com/.../1198897666299777024

    --- alıntı ---
  • 25
    fatih terim'in 20 sene önce* kralını yapıp bu sezon* eline yüzüne bulaştırdığı, takımımızın en büyük sorunu olan şey. öncelikle ülkemizde ''genç oyuncu ucuz olur'' ve ''bırakın gençler oynasın'' gibi iki saçma düşünce var. genç ve hazır oyuncu ucuz falan olmaz kardeşim onu bir geçeceksin. sen marcao'yu portekiz lig sonuncusundan 4 milyona alıyosun piyasa bu artık. sana brezilya'daki, gana'daki hazır oyuncuyu bırakmazlar zaten o oyuncu da seni tercih etmez. ucuza ozornwafor'u alırsın 2 3 sene sonra formanı giyecek düzeye gelir, o da belki.

    ikincisi de sahadaki 11 oyuncuyu da gençlerden oluşturmak gibi absürt bir düşünce olamaz. geçen sezon* ligimizde gençleriyle ön plana çıkan trabzonspor'un en önemli futbolcusu 34 yaşındaki sosa'ydı. sağ bekinde 34lük pereira, santraforunda 33lük rodallega, sol kanadında 29luk nwakaeme-novak ikilisi vardı. hatta bunlara bir tane daha tecrübeli stoper eklense trabzon belki de şampiyon olacaktı. bu sezon* da 40 yaşındaki emre belözoğlu fenerbahçe'nin sahadaki en büyük gücü konumunda.

    yine geçen sezon* avrupanın en flaş ekibi olup şampiyonlar liginde yarı final oynayan ajax'ın orta sahasında 32lik schöne, forvetinde 30luk tadic vardı. hatta tadic sezon başında 12 milyon euro'ya transfer edilmişti. genç oyuncu yetiştirmede dünyanın en büyük markası olan ajax 30 yaşında adama 12 milyon euro verip, orta sahasında 33lük adam oynatıyor bizim taraftarımız ffp kısıtlaması içinde olduğumuz halde bonservisi olmadan gelecek 32lik banega'ya ''yaşlı'' diye burun kıvırıyor. hayır kardeşim banega yaşlı falan değil. sen 30 yaşında belhanda ve 33 yaşındaki nagatomo yerine 32lik banega'yı alıp 21 yaşında bir sol bekle oynatırsan takımın yaşlanmış mı olacak?

    yapılacak şey basit. hocanın taa 20 sene önce yaptığı şey. omurgayı oluşturucak 4 oyuncuyu ''yaşlı'' yani tecrübeli olarak seçip taffarel, popescu, hagi, ve hakan -26 yaşında olmasına rağmen tecrübeliydi- gibi. kalan 7 oyuncuyu da okan, suat, emre, ümit, hasan gibi daha enerjik oyunculardan kuracaksın. mevcut takıma bakarsak muslera, luyindama - hakan örneği gibi- ve falcao zaten elimizde. bunlara yaşına bakmaksızın takımın beyni olacak bir hagi ekleyip -mevcut durumda en ideali banega- etrafını enerjik oyuncularla doldurmak zorundayız.

    yani sorun banega'da ya da merkeze gelecek yaşlı bir oyuncuda değil. sorun takımı yönetecek belhanda'nın yetersizliği, sorun dinamik olması gereken mariano'nun, nagatomo'nun, babel'in, feghouli'nin, n'zonzi'nin yavaşlığında. transferde adı geçen oyuncuyu yaşlı veya genç olarak ayırmaktan vazgeçip sahadaki görevine uygun olup olmadığına bakmak gerek. 20 yaşında oyun kurucu olmaz kardeşim olmaz. ha varsa 80 milyon euron al de jong'u koy. city aptal yani 33 yaşındaki silva'yı hala oynatıyor. o pozisyondaki adamın tecrübeli olması kötü bir şey değil hatta avantajdır tıpkı kaleci ve santraforda olduğu gibi.

    --------------muslera--------------
    linnes--luyindama--marcao--dinamik bek

    ------lemina(k)--banega--dinamik os------

    --pırpırkanat---falcao------onyekuru(k)

    2020/2021 sezonu için yapılabilecek en iyi iş bu. mariano ve yuto'nun sözleşmesi bitecek. belhanda, feghouli, babel ve maicon'u sat. banega'yı bonserissiz al, orta sahaya gerekirse mert hakan'ı al hatta ömer bayram'ı koy. sol beke ve sağ öne de iki tane koşan adam bul. rodriguez'i paoktan bulduğun gibi. yani ne yapabiliyor muşuz? hem banega'yı alıp hem gençleşebiliyormuşuz.
  • 99
    sahaya çıkıp izlemeden doğru veya yanlış olduğuna karar veremeyiz.
    hepimiz eski transfer dönemlerini hatırlayıp olumsuz konuşuyoruz.
    diğer taraftan falcao olayında yaşadığımız hayal kırıklığı yüzünden icardi’ye de acaba mı diye bakmıştık.
    eğer o hayal kırıklığını baz alıp icardi’yi getirmesek, geçen sezon ki o efsane performans ve aidiyet ortaya çıkmazdı.
    herkes geçmiş yüzünden temkinli ama bence akışına bırakmakta fayda var.
  • 97
    8 puan farkla şampiyon olmuş bir takıma 10.olmuş muamelesi yapılmıştır.

    lan alt tarafı bir 8 bir de 10 numara alınacak, rashica ve icardi kadroda tutulacaktı. kazımcan'ın çıkışından sonra ben olsam sol bek bile almazdım. hatta alınacak 8 numaranın profiline göre oliveira'yı da 10 numara rotasyonuna sokar belki 10 numara transferini bile yapmazdım. bu kadardı ya. bir de yedek santrfor gerekiyordu bu arada ama ondan da bol ne vardı, git brezilya'dan 23-28 yaş aralığında kamyonla forvet var, birini tut kulağından getir. serbestken almayıp arap takımına gidince aklına gelen bakambu'dan çok daha uygun maliyetlerle çözerdik.

    hepi topu 3-4 oyuncu alıp önümüze bakacaktık. anasını ağlattık şampiyon takımın cidden helal olsun.
  • 70
    (bkz: 7 ağustos 2022 antalyaspor galatasaray maçı)

    bu maçın yedeklerine bakınca yavaş yavaş düzgün bir kadro yapılanmasına kavuştuğumuzu fark ettim.

    yedek kaleci - okan
    yedek sağ bek - ali turap
    yedek sol bek - kazımcan
    yedek stoper - luyindama
    yedek ön libero - taylan
    yedek orta saha - midtsjö
    yedek ofansif orta saha - hamza
    yedek kanat/orta saha - emre k.
    yedek kanat - barış
    yedek forvet - gomis

    kaliteleri tartışılabilir ama her mevkinin ikamesi mevcut.
  • 98
    gerçekten de nasıl bir yanlışın içindeyiz veriler ile anlatılsın. neden bu panik, niye bu kadar endişe anlam veremiyorum.

    sol bek olarak potansiyeli olan kazımcan’ın yanına tecrübeli oyuncu eklendi. güzel bir rotasyon oldu.

    sol kanat rotasyonu kerem - zaha yapıldı. ikisi de her iki kanatta ve forvet arkasında oynayabiliyor.

    sağ kanat rotasyonu için ise yıldız ve tecrübeli oyuncunun yanında tete var. ziyech’in ofansif orta saha mevkisi için de çok iyi oyuncu olduğu biliniyor.

    icardi’nin yanına iki tane yedek eklendi. elimizde barış var, ileri hücumda her yere ekleyebiliyorsun. kaliteli bir joker oyuncu oldu.

    en önemlisi orta saha rotasyonuna kerem eklendi. yıllarca almanya görmüş adama da çöp muamelesi yapılmasın lütfen. tabii ki oraya canavar bir 8 numara arandığını biliyoruz.

    ligin en iyi stoperlerinden olan kuzeyli giderse yerine gelecek oyuncu için bile çalışma var. muslera’nın yedeği bile kaliteli oyuncu. ligimizde kaç tane yerli ve kaliteli kaleci var? birini kulübeye oturttuk.

    ben de rashica transferini isterdim. lâkin bonservis verilmeden alınmış zaha ve tete ikilisi var. kerem - barış ikilisini saymıyorum bile. oraya bi de kanat rotasyonu için rashica eklemek yerine hem kaliteyi yükseltmek adına hem de 10 numara mevkisini de doldurmak için ziyech transferini mantıklı buluyorum.

    önemli olan oyuncuları düzenli rotasyonda kullanıp doğru oyunu bulmak. hiçbir oyuncunun yerini doldururken kaliteden taviz vermedik. plana güvenin.
  • 75
    2022-2023 yaz transfer dönemi için henüz bitmeden söyleyelim: hiç de doğru bir yapı kurulmuyor. kariyerli, isimli oyuncuların gelişi yine transfer sarhoşluğuyla gerçeklerin önüne perde çekiyor.

    hazırlık maçları ve sezonun ilk 2 maçında okan buruk ana plan için 4-2-3-1 kullanmaya çalışıyor. üstelik hemen hemen hiçbir maçta doğru çalışmadığı, ilerleyen dakikalarda değiştirmek zorunda kaldığı halde ısrar etmeyi sürdürüyor.

    sebebi çok basit: orta saha sağlıklı bir yapıda değil ve umut da vermiyor.

    sergio oliveira: esasen 4-3-3 oyuncusu. üçlü orta sahada bağlantıcı, toparlayıcı bir destek oyuncusu rolünde olması gerekir. 2'li orta sahada fiziksel defoları ortaya çıkmaya devam edecek, takımdaki geleceği ve yapılan yatırım sıkıntıya girecek.

    lucas torreira: en başarılı dönemleri tek başına 6 oynadığı zamanlar. bu da 4-3-3 oyuncusu olduğu anlamına gelir.

    fredrik midtsjö: yanında oliveira'yla 4-2-3-1 oynayacaksa defansif yükü epey artıyor; yanında torreira ile oynayacaksa hücüm yükü yeteneklerinin ötesine taşacak.

    bu üçlünün aynı anda sahada olduğu bir denklem zaten kısır bi oyuna işaret ediyor. toplam maliyetleri 25 milyon avro'yu aşan bu üçlüyü birlikte oynatamayacak olmak çok acı.

    bu üçlünün herhangi 2 tanesini oynatmanın da beraberinde getireceği sorunları düşününce... yazık günah.

    dries mertens: faydalanabilmek için 4-4-2'ye geçmek gerekecek. çünkü kanatta defansif zafiyet yaratacak. fakat alınan orta 3 orta saha oyuncusunun herhangi bir 2'li kombinasyonu birbirini tamamlayıcı nitelikte değil. e peki nasıl olacak da sağlıksız bir orta saha yapısında oyun oynayabilip de mertens'ten faydalanacağız?

    haris seferoviç: iş yaptırabilmek için etrafında kendisine yaklaşan, al-ver yapan orta saha ve kanat oyuncuları lazım. zaman zaman yunus bunu yapabilse de kerem'le birlikte hem bireysel hem de sürekli basıp gitmek isteyen bir tarzları var. orta saha üçlüsünün zaten santrforla bağlantı kurma meziyetleri yok.

    velhasıl, seri-lemina-nzonzi tuzağına tekrar düştük gibi gözüyor bu sorunlu kadro mühendisliği neticesinde. allah yardımcımız olsun.
  • 42
    yeri gelir tamamı 30 yaş civarı oyunculardan oluşur, yeri gelir tamamı 22 yaş civarı adamlardan oluşur. bunun tek bir doğrusu yoktur. dünyada farklı farklı başarı örnekleri mevcut. ama tüm başarı örneklerinde o takımın oyun planı, ne oynamak istediği, ne yapacağı bellidir. takım içi görev dağılımı nettir ve yardımlaşma üst düzeydedir. bütün takım birlikle hareket eder. yetenekli oyuncular ve hoca da maça göre, kritik anlara göre çözümler üretir.

    benim fikrim bu konuda sabit. galatasaray'ın sorunu oyuncu kadrosu ya da kadro mühendisliği değil. galatasaray bir takım deģil. galatasaray birlikte hareket edemiyor. kimi transfer edersen et bu sorunu çözmeden bir şey düzelmeyecektir. üst düzey oyuncuların anlık bireysel performansları günü kurtarır sadece.

    örneğin geçen yıl gedson bir dönem inanılmaz bir oyun oynadı. bir oyuncunun o kadar iyi olması da benim nazarımda bir takım için sorundur. çünkü herkes o kadar bir şey yapmıyordu ki gedson tek başına orta dahada hem hücumun hem savunmanın en önemli parçası olmuştu. bu sağlıklı ve sürdürülebilir bir şey degil.

    yıllar önce kaan kural nba'de yılın savunma 5'ini eleştiriyordu. kobe var, lebron var 5'te. kaan kural diyordu ki; ''bu seçim en iyi savunmayı kim yapabilir seçimi ise bu doğru ama en iyi savunmayı kim yaptı seçimiyse bu seçimler kabul edilemez. hücumda bu kadar üst düzey rol alan oyuncuların savunmada aynı verimlilikle oynaması imkansız.''

    bir sahaya bakıyoruz eksikleri görüyoruz ve şunu istiyoruz; öyle bir sol bek alalım ki hiç çalım yemesin, hiç adam kaçırmasın, pas oyununa yatkın olsun, çok güçlü ve hızlı olsun, adam geçsin ve çok iyi orta yapsın. bu tarife uyan bek sayısı dünyada 3 falandır sanıyorum. mesela aklıma gelen örnek top seviyedeki roberto carlos. iyi de o adam zaten bir fenomen, o adam sol bekin görev tanımını değiştiren adam, nereden bulacaksın onu bir daha?

    iyi bir takım, kendi oyun planı doğrultusunda o plan içerisinde verimli olacak oyuncuları bulur, takım oyunu ile onların artılarını parlatır, eksiklerini ise daha önemsiz hale getirir. zaten oyuncuyu geliştirmek de budur. bu olduğunda oyuncunun özgüveni de artacağından artılarını daha sık ortaya koyar. ama çoğu taraftarın hayali bambaşka. bizim taraftar istiyor ki marcao böyle iyi bir sol ayağa sahipken üzerine hava toplarında da harika olsun. olamayacak arkadaşlar. 23 24 yaşında bu adamın hava topları daha fazla gelişmeyecek. ya da marcao bugünden itibaren 2 sene düzenli çalışarak sağ ayağını da kullanan bir stopere dönüşmeyecek. o bilgisayar oyunlarında olur sadece. galatasaray iyi bir takım olsa marcao'nun hava topu zaafiyetini daha az önemli hale getirirken pasör özelliğini daha fazla öne çıkartır, onu parlatır. biz, bırakın birini parlatmayı herkesi olduğundan kötü gösteriyoruz ne yazık ki.

    sözlüğe bakıyorum kerim galatasaray seviyesinde değil, mostafa muhammed değil, ömer bayram değil, luyinadama değil... bu adamların herhangi birini 5 1 kaybedilen psv maçında koy psv kadrosunda bir kişi demez ki bu adam psv seviyesinde değil. uzun vadede bu denebilir bakın, adamların oyun planıyla örtüşmez, o kadroda o taktikte o oyuncuda aranan bir özellikl bu adamlarla yeteriz bulunur ve kadro dışı kalabilirler, mümkündür. ancak o 5 1'lik skor kesinlikle kalite farkı falan değildi. o tamamen takım olmak olamamak farkıydı. o yüzden bence kadro mühendisliğini falan bir kenara koyup asıl soruna odaklanmak gerekiyor. bu takımın takım olma, oyun planına, görev dağılımına sahip olma; dolayısıyla da bir teknik kadro sorunu mevcut.
  • 40
    son yıllarda antrenman tempomuz ile birlikte en fazla yanlış kararlar aldığımız ikinci konu. ffp sürecinin arkasına sığınılarak çok sayıda bir yıllık dahi geleceği olmayan isimler getirildi. dursun özbek yönetimini giderayak yaptığı transfer maliyetleri ile çok eleştirdim. ama o zaman harcanan paralardan geri dönüşler son 3 senede yapılan harcamalara göre daha fazlaydı.
    garry rodrigues, gomis, ndiaye, fernando reges gibi isimlerden ciddi bonservis elde edildi. ama yüksek maaş ödenen feghouli, belhanda gibi isimler yüksek maaş ve teklif almasına rağmen tercihen satılmadı. maicon yüksek bonservisle alınsa da kadroda düşünülmediği söylenince çok da büyük zararlar edilmeden git denildiğinde sorun çıkarmadan maaş yükü ve kısmen bir kiralama ve bonservis geliri ile takımdan gönderildi. mariano ise son transferini yaptığı belli fakat oyun kurucu sağ bek yetenekleri çok üstün olan ekstra bir isimdi.
    son üç senede hatalı yapılan transferler ise çok sayıda kiralama ile önceki satışlardan elde edilen gelirlerinin erimesi, babel ve falcao gibi yüksek maaşlı uzun süreli sözleşme yapan yaşlı oyuncular, diagne için ödenen yüksek bonservis ve maaşlar...
    yani ffp kıskacındayken daha temkinli gitmemiz gerekirken çok da makul hareket etmediğimiz ortada.

    ekleme: kıymetli yazar arkadaşlarım uyardı; dursun özbek yönetimi güzellemesi gibi bir entry olmuş. en yanlış bulduğum kararlara imza atan yönetimdir kendileri. sadece son dönemde kendilerini kurtarma çabası ile kurulan yüksek maliyetli kadro kurgusunun son dönemdeki bütçe kısıtlamalarına göre daha fazla zarar etmiş bir kurgu değildi. ayrıca iki kere de şampiyonluk var o omurgada.
  • 88
    mali şartlar, taktik, diziliş, yerli kuralı, kadro istikrarı, yoğun maç temposu vb. birçok veri göz önünde bulundurulduğunda ederi altına olmamak kaydıyla nicolo zaniolo ayrılığı kaçınılmaz gibi duruyor.

    8 numara elzem olmakla beraber; devamlı birilerinin o bölgede oynadığı ama istenilen verimin alınamadığı bir senaryoya önlem olarak iyi bir 10 numara da bana göre şart. + rashica.

    günay, kazımcan, kerem aktürkoğlu ve abdülkerim dışında mecbur kalmadıkça ilk 11 oyuncusu olarak en azından bu sene değerlendirilmemeli diğer yerli oyuncular.

    midtsjö, morutan bonservisleriyle gönderilmeli; yusuf hatta belki yunus son bir kez kiraya verilmelidir.

    kaan ayhan, emin, berkan, bay, kerem demirbay, halil dervişoğlu yerli rotasyonu için kullanılmalıdır.

    şahsi fikrimdir. ancak sahada domine eden, kadro istikrarı oturmuş ve herkesin gerçek mevkisinde oynadığı sistemli bir takım görmek istiyorsak bu değişimler elzem gibi geliyor bana.
  • 48
    çok şükür younes belhanda, radamel falcao gibi 2 isimden kurtulduk. bu yıl sonunda(2021) ryan babel ve feghouli'den de kurtulunca elimizde yüksek maaş olan oyuncu kalmayacak.

    bu ikiliden boşa çıkan yaklaşık 7 m euroluk değer güncel kur(14,5tl) ile 100 milyon tl gibi bir bedel oluyor ki stadyum isim sponsorluğundan yıllık 70 m tl alacağız. buradan da anlaşılabilir sanırım olayın vehameti.

    futbol takımının tüm bütçesini 20 m euro'ya indirebililmek ilk hedef olmalı.
  • 57
    2021-2022 ara transfer döneminde yanlış yapılmaya devam edilen organizasyon.

    3 tane yerli oynatmaya mecburuz kardeşim. bu atlanılacak bir ayrıntı değil. kerem ve yeni yeni emre kılınç haricinde lap diye 11'e koyacağın başka oyuncu yok. taylan, berkan, halil ve mevcut yerli kaleciler zaten başarısızlığın en önemli nedenleri ki hepsinin yerine adam arıyoruz. forvete gomis geldi. bu kalan 3 bölge için en az 1 tane yerli oyuncu almanı mecbur kılıyor. sen ne yapıyorsun, kaleye de yabancı alıyorsun. üstelik okan'ı bir şekilde geri alabilirsin ya da sözleşmesi 5 ay sonra bitecek olan sinan'ı transfer edebilirsin. hayır, o da yabancı olacak.

    pulgar da bitti muhtemelen. gedson'u da aldın mı al sana nur topu gibi başka bir sorun. ya ömer sol bek olacak ya da alpaslan'a defansta yer bulacaksın. kimin yerine ya nelsson ya boey'in yerine.

    yani nerden baksan elinde kalan bir iş oldu yabancı kaleci transferi.
  • 33
    biraz şans biraz futbol aklı ile 2021 ocak ve yaz transfer döneminde galatasaray'ın geleceğini şekillendirecek olandır.

    hali hazırda muslera, belhanda, linnes, şener, taşdemir, ömer bayram, akbaba, donk'un sözleşmeleri bitiyor.

    saracchi ve etobo'nun da kiralıkları bitiyor.

    falcao'nun abd, luyindama-marcao ikilisinin de transfer söylentileri var.

    ocak 2021-aralık 2021 arası ali akman,kenan karaman, dorukhan,mehmet özcan,salih uçan,melih ibrahimoğlu, patrick berg, björkan ve zinckernagel gibi genç ve yetenekli bir çok oyuncunun sözleşmesi de sona eriyor.

    hem maaş yükü hem takımı gençleştirme hem de yerli sayısını arttırmak için güzel fırsatlar var.
  • 108
    inter'i izliyorum, maçları tamamen iki kanat beki ve forvet çifti ile oynuyorlar. bu 4 oyuncun da aynı tipte yedeği var ve 5 değişikliğin dördü bu oyuncular oluyor. iki senedir böyleler ve başarılılar. lutaro'nun yerine fiziği bile aynı alexis'i almışlar. geçen sene dzeko ve lukaku ile oynuyorlardı. şimdi thuram ile hadi tam pivot olmasa da top tutan arnatovic rotasyonu ile oynuyorlar. gerçekten muazzam. yönetimlerini ve bu oyuncu tercihlerini isteyen simone ınzaghi'yi tebrik ediyorum. kadro mühendisliğinin benim için örneği bunlar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın