resim
Igor Tudor
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:46
Uyruk:Hırvatistan
  • 2251
    şu ana kadar bende iyi bir izlenim veriyor, gözü kara, pek adamları severim. zamanında bu platformda kendisine medyanın yalan yanlış haberleri baz alınarak, o dönemde sabri'nin sözleşmesinin uzatılacağı yönünde haberler çıkmıştı piyasaya, bu über sağlam bilgiye! dayanarak tudor gömülmüştü bu mecrada. ne kadar çiğ, ne kadar saçma sapan davranışlar. şimdi de bir hafta önce sneijder'le alakalı über sağlam bilgiler! medyaya düştü ve yine bu mecrada deli gibi gömüldü. ne kadar çiğ ne kadar saçma sapan. selçuk inan'dan hem futbol anlamında hem de karakter anlamında nefret ederim. 3 milyon maaşı olan, takımın şu anda maalesef ki mevcut kaptanı olan herifi arkanda yönetim durmuyorsa öyle şak diye kesemezsin. mecbur etinden sütünden yararlanmaya çalışacaksın. ha eminim tudor selçuk'un yetersizliğinden kendisi eve gidince yatmadan önce uzun uzun düşünüyordur ne bok yiyeceğim diye. adamın talibi de yok ki elden çıkaralım. bu italyan'a eleştri yapacağım bir nokta ise; semih. semih'i devamlı oynattı. sanırım kendi algısında balta'nın yavaş kaldığını ve sistematik şablona uymadığını düşündü. bu yüzden devam etti, bilmiyorum, peşin hükümlü değilim. vardır bir bildiği defans konusunda 8 yıl juve'de oynamış adam. şımarık ergen brumayı'da şimdi hatırlayamadığım bir maçta 18.dk'da oyundan almasıyla içimin yağları erimiştir. saygı, seviye, erdem. sonra da bruma gittti zaten, sevindim kendi adıma gittiğine, kişisel görüşümdür, yolu açık olsun. sanırım sneijder bir yıl daha kalacak gibi gözüküyor. ben artık sneijder ve selçuk'un miladını doldurduğunu düşünüyorum, selçuk çoktan doldurdu tabi o ayrı mesele. ama şıno kalitesiyle bir yıl daha idare edebilir tabi. bu sefer de seneye bonservissiz gider, bu sene bonservisiyle değerlendirilebilir. ben sorunun galatasaray'da teknik adamlarda olduğunu düşünmüyorum. sorunun bu gamsız ve tembel, iş ahlakı olmayan çoğunluk populasyona sahip futbolcularda ve çapsız yönetimde olduğunu düşünüyorum.
    edit:oğlum herife italyan yazmışım la. hırvat olacak o* önceden de yapmıştım bu hatayı.
  • 2252
    kuvvetle muhtemel iyi bir teknik direktör aday'ıdır. lakin, galatasaray, kendini henüz ispat edememiş, dolayısıyla hatasıyla sevabıyla kendini geliştirip, bir üst kademeye geçecek hocaların sıçrama tahtası değildir. en basitinden; yani bu hataların ve öğrenme sürecinin nesnesi olmamak için bu kalibredeki teknik direktörlerin( adyaların) galatasaray'da çalışmasına karşıyım.

    örneğin sneijder - bruma mevzuları, tudor için, yıldız-sorunlu futbolcularla yönetme konusunda bir sınav. bu sınavı ileride yapmaması gereken hataları görmek için dahi kullanıyor, ama galatasaray ekonomisiyle taraftar grubuyla, futbol aklını kendine dahi ispat edememiş adamların deneme tahtası olacak bir mecra değil. yani sorun teknik direktörlük potansiyeli yahut yeteneği değil, galatasaray'ın kendini yönetmesi için seçtiği personele dair çıtasını anadolu kulüpleriyle eşit seviyeye çekmesidir.
  • 2253
    geçen sezon eline bruma dışında doymuş oyuncular verilerek kendisinden başarı beklenen. bu yılsa başarıya aç ama tecrübeli oyuncular getirilerek başarı beklenen potansiyelli teknik direktör.

    kimse kusura bakmasın ama ben bu yıl tudor'la devam edilmesinde hiçbir yanlış görmüyorum. elinde iyi malzeme olan her başarıya aç hoca bu ligde şampiyon olabilir. geçen yıl mersin deplasmanında bile korkak oyun oynatan leş pereira bile elindeki kadro sayesinde şampiyonluk kovaladı arkadaşlar. fatih hoca muslera-selçuk-melo-eboue-elmander-ujfa değilde bir tık altındaki oyuncular gelseydi şampiyon olabilir miydi sizce? he derseniz biz genç potansiyelli oyuncular bulup oynatıp oynatıp satacağız. aradada bir, iki şampiyonluk belki çıkarırsak ne ala. o zaman gideceğiniz adres tuchel, favre, roger schmit falan olur. onun dışında bu ülkede doymuş hoca hiç bir zaman tutmadı tutmayacaktırda.
  • 2254
    öncelikle tudor'un bruma'nın arkasından neler konuştuğunu artık biliyoruz. onun bruma hakkında söyledikleri konusunda haklıdır ya da haklı değildirden ziyade bruma'yı idare edemeyişi beni ilgilendiriyor. tudor'un tecrübesiz, katı tavırlı ve inatçı yapısı belli ki yıldız yönetiminde sorunlara sebep oluyor. her şeyden önce galatasaray'ın yıldız yönetmeyi bilen, onların şımarık davranışlarını tolere etmeyi bilen, onları kazanmayı amaçlayan bir yabancı teknik direktöre sahip olması idealdir. tıpkı sergen'i kazanan lucescu ve 5 forvetle oynamayı bilen gerets gibi. sakız çiğniyor diye misimovic'le bozuşan hagi, geldiği gibi lincoln'le hemen papaz olan bülent korkmaz galatasaray'ın ideal teknik direktörü olamaz.

    quakerboy'un çok da kanıtsız biçimde belirttiği tudor sneijder'in gitmesini istemedi şeklindeki ifadesi sneijder'le tudor'un arasında sorunların olmadığı anlamına gelmiyor. de jong'la yakın olan sneijder'in kadro dışı kalmaması bence tamamen sneijder'in itibarından kaynaklanıyor. tudor da dahil olmak üzere kimse sneijder'in üstünü çizme gücüne şimdilik sahip değil. kimse o kadar da aptal değil.

    ve bu durum sneijder'in ancak mobbing uygulanarak kendi isteğiyle gitmesi anlamına geliyor. yapılmak istenen de şu:
    1- basında gitmek istiyor diye haber yaptır.
    2- basında hep yüksek maliyetinden bahseden haberler yaptır.
    3- belhanda gibi yerine adam bulduk zaten, o kadar da vazgeçilmez değilsin mesajını ver.
    4- sene sonu ne yapsan da sözleşmen uzatılmayacak intibasını oluştur.
    5- de jong kadar, hatta ondan daha beter faydasız adamlar varken sadece sneijder'in vatandaşı ve arkadaşı olan nigel de jong'u kadro dışı bırak.
    6- tudor ve sneijder mevzusunu sürekli kaşı. tudor'un ağzına "sneijder oyunu yavaşlatıyor" gibi komik cümleler koydur.
    gibi gibi...

    son olarak tudor'u bu krizde baş aktör görüp hakkında ağır şeyler yazan arkadaşları ben de kınıyorum. sneijder hakkında çıkan son kesin gitti haberleri tamamen taraftarın nabzını ölçmeye yönelikti. ve yönetim tarafından basındaki nevzat dindar gibi tetikçilere bu yaptırıldı. tudor'un bundan hiçbir şekilde haberi yoktu. ama bu demek değil ki tudor sneijder'e bayılıyor. aralarında ciddi iletişim sorunları olduğunu düşünüyorum ve tıpkı bruma gibi sneijder gidinceye kadar da tudor konuşmayacaktır. bir daha belirteyim, tudor haklıdır ya da değildirden ziyade tudor'un yıldız yönetimindeki beceriksizliği beni endişelendiriyor.

    edit: "quakerboy'un çok da kanıtsız biçimde belirttiği" ifadesinden rahatsız olanlar olmuş. burada onun hakkında yalan söylüyor ya da atıyor gibi bir ifadede bulunmadım. ama yazdığı şuydu ki bunun kesinlik taşıyan objektif bilgi olduğunu düşünmemem normal: "bir sezon daha kalacağını düşünüyorum. tudor kalmasını istiyor. istediği teklifi de almış değil." bu ifadeyi sorguladım diye bana başka takımlısın herhalde diyen kafalar var. teessüf ederim.
  • 2255
    çalışkanlığı sebebiyle tebrik ettiğim hocamız. her şeyi geçin galatasaray futbol takımının hem sabah hem akşam antrenman yaptığını hatırlayanınız var mı? adamlar slovakya'ya indi akşamına idmana çıktılar. koşu testleri ile manyak etti tudor bunları.

    tudora saygım büyük çünkü futbolcuya dayalı düzen bitti köpek gibi koşturuyor herkesi hadi gıkı çıksın birinin.
  • 2256
    kendisine destek verilmesi şarttır. yaptığı tespitlerin hemen hemen hepsi bence doğrudur. bazı kararlarda yönetimin tavsiye ve istekleri olabilir. bunu yeni gelen ve kendini ispat etmek isteyen hiçbir teknik adam reddedemez. bu konuya çok fazla girmek istemiyorum. siz tahmin ettiniz onları..
    anlattığı kafasındaki sistem çok güzel ve modern, uygulamada nasıl olacak bilmiyorum ama sağlam bi desteği ve zamanı kesinlikle hak ediyor.
  • 2259
    uzun soluklu bir birlikteli olmayabilir, hatta belki devre arasını bile görmeyebilir. sonuçta onu bu mevkiye kariyeri / yaptıkları değil, beklentiler getirdi. ama kesin olan bir konu var ki arkasında kesinlikle bir enkaz bırakmayacak. fiziksel olarak kuvvetli, futbolcuya dayalı düzenin kısmen kırıldığı * ve vasat üzeri bir takım kadrosu bırakacak. umarım başarılı olur.
  • 2260
    haftalardir elestirenlerin neden elestirdiklerini anlamadigim teknik direktorumuzdur. mustafa denizli' den az puan ortalamasina sahipmis? hayir bir de oyle bir arguman ortaya koyuyorlar ki karsilastirdiklari adam hikmet karaman sanki.
    bir seyi elestirirken o zaman ki sartlara bakmak gerekli. sonradan gelmesi, bitik bir takim, tamamen futbolculara dayali bir duzen vb.
    adamin ne yapmak istedigine bak sen . yillardir ozlemini duydugumuz kaliteli oyunculardan kurulu, tempolu bir takim kurmak istiyor. antremanlarda futbolcular kayis atiyor mu? sen ona bak. futbolcu sezon oncesi hazirlik kampinda isyan edecek. yoksa o kamp mamp olmaz. yillardir adam gibi bir sezon oncesi kampi gormedi bu takim. ilk defa adam gibi yogun tempo goruyorlar.
    insan sirf sunlar icin adama 1 sans verir. birak resmi maclari daha hazirlik maclari dahi baslamamis. basarili olur veya olmaz, adam modern futbolun gereklerini yerine getiriyor suan.
    sneijder mevzuna girmeye gerek yok. yildiz oyuncu sapkinlari tarafindan, sonradan sneijder' in takimda kalmasini istiyor haberleri cikana kadar tefe koyulmustu bile.
  • 2262
    1- geçtiğimiz sezon takıma geldiği anda takımın çehresini değiştirmesini beklemek bana göre hayalcilikti. o zaman da söylendi, söyledik, conte de o durumdaki takıma gelse 3-5 puan fazla alırdı belki. kendisine bunun için getirilen eleştirileri doğru bulmuyorum.
    2- 3'lü denedi olmadı 4'lüye döndü diye eleştirildi. adam denedi en azından. uğur karakullukçu'nun bir yorumu vardı bununla ilgili. "sanki gs 4'lü defansı çok iyi oynuyordu da 3'lüye dönünce çok kötü oynamaya başladı" diye, katılıyorum. zaten çok bir şey değişmediğini görünce de tekrar eski düzene geçti. bu da adam bildiğini okuyor, inatçı gibi söylemleri bence boşa çıkarıyor.
    3- kadro seçimleri. neden selçuk, semih vb. gibi eleştirilere gelirsek. tekrar ediyorum bence o dönem çok sağlıklı bir dönem değildi. zaten seçenekler sınırlıydı. o yüzden çok ağır eleştiriler getirmek doğru olmaz. tudor kendi de diyor "dışarıdan göründüğünden çok farklıydı. o kısa sürede kitap yazacak kadar şey öğrendim". belli ki meseleler çok derindi; ki öyleydi. dahası sezon sonu bitince "bazı konularda politik davranmak zorundaydım" diyerek pek çok şeyin farkında olduğunu söylüyordu.
    4- ve bana göre desteği hak etmesinin en büyük nedeni. ben o zaman "sezon bitince görelim. kendi kadrosunu mu kuracak yoksa yerlilerle devam mı edecek" diyordum. hatta çoğu kişi takımı komisyon transferleriyle ,yerlilerle, hırvat oyuncularla dolduracak diyordu. benim gibi düşünenlerin yüzünü kara çıkarmadı. adam bildiğin alınabilecek en doğru oyunculara yönelmiş. bunun aksini ikna etmek de art niyet olur. ödenen bedeller hariç çoğumuzun beğendiği, nokta atışı oyuncular hepsi, alınanlar da, ismi geçenler de. ha bu oyuncuları dursun başka'a aldırmak da bence bir meziyet. adam demek ki ikna kabiliyeti yüksek ve ne yapmak istediği konusunda kararlı.
    5- çok genç gs kaldıramaz diye de eleştirildi. ilk basın toplantısını dinlesin o arkadaşlar. "tecrübe tabii ki önemli ama bilgili bir teknik adam mı yoksa yaşlı bir teknik adam mı?" diye soruyordu tudor. bir de anlamadım denizli gibi, allah rahmet eylesin aragones gibi içi geçmiş bir teknik adam mı istiyorsunuz? avrupa'daki büyük takımların, orta çaplı proje takımlarının başındaki teknik adamlara bir bakın bakalım. bu tarz yaşlı adamlar mı var yoksa tudor gibi genç ve öğrenmeye açık isimler mi?
    6- şimdi her şeyi toplarsak tabii ki daha görmemiz gereken şeyler olacak. başlıca soru bu kadroyu nasıl idare edecek? şimdi asıl testi bu tudor'un. hataları da elbet olacak, her teknik adam gibi. ama bence bu ana kadarki kısımda eleştiriden çok desteği hak ediyor.
  • 2263
    igor tudor'un futbolcuya dayalı düzeni yıktığını, tempolu bir takım oluşturmaya çalıştığını ve kendisinden umutlu olduklarını bu nedenle de desteklemek gerektiğini ileri sürenlere saygı duymak gerekir. argümanları ortada ve fikir beyan ediyorlar. yanılsalar bile çok önemli değil çünkü herkes yanılabilir.

    benim düşüncelerim ise çok açık.

    1-bruma'yı göndermesi ya da gönderilmesine izin vermesi. (çünkü bir td istemedikçe yönetim bir futbolcuyu gönderemez. tudor daha geldiği ilk hafta bruma'yı rize'ye götürmeyerek köprüleri atmış ve rize'de iki puan bırakarak şampiyonluk ümitlerimizi yok etmişti)

    2-sneijder ile ilgili tutumu ve başakşehir maçında podolski ile birlikte kesmesi, orta sahayı selçuk ve josue'ye teslim ederek 60 dakikada üçlük olmamıza neden olması dolayısıyla takım kurgusu olarak yetersiz olması.

    3-alanya maçında sneijder'i 65. dakikada oyundan alıp rakibin ekmeğine yağ sürerek maçı zora sokması ve kendi deyimiyle acı çekmemize sebep olması, yani oyunu okuyamaması.

    4-paoklu futbolcuları bir yenilgi sonrası otele hapsetmesi, yani öfkesini kontrol edememesi.

    5-açıkça beyan etmese de sneijder'i göndererek yerine belhanda'yı on numara pozisyonunda düşünmesi, sneijder'e dayalı oyunun pas akışını yavaşlattığı gibi bir bahaneye sığınması.

    6-bu güne kadar çalıştırdığı h. split ve paok'ta başarılı olamaması ve her iki takımdan da sorunlu ayrılması vs.

    işte bunlar ve benzeri nedenlerle igor tudor'un galatasaray'ı başarıya taşıyamayacağı kanaatindeyim. takıma kondisyon yüklemek istemesine bir itirazım yok ama sırf kondisyon başarıyı getirmez.

    futbol kulüplerinde karar vermek satranç'taki hamleler gibidir. yanlış kararların pardonu yoktur. geri alması yoktur. o nedenle diyorum ki sneijder'i göndermek takımın futbol aklını yarıya düşürmek demek. üstelik bu sezon milli takım motivasyonu ile oynayacak. hiç olmazsa yönetim bu konuda insiyatif alarak ağustos sonuna kadar sneijder'e sabrederek ve olacakları görerek karar vermesi galatasaray için elzemdir.

    sneijder'in son senesi gönderip yıllık ücretinden kurtulmak ve alabildiğimiz kadar da bonservis bedeli almak gerektiği düşüncesine katılmıyorum. çünkü uefa kupasında gruptan çıkmak hatta finale gidip kupayı almayı hedefleyen bir takımda sneijder gibi bir yıldıza ihtiyaç var. hagi'nin dediği gibi "yıldız futbolcular birincilik ile üçüncülük arasındaki farktır"

    üstelik ligde şampiyon olup cl'e gitmemiz halinde alınacak para da ortada.

    sonuç olarak ben sneijder'in takımda tutulması gerektiğini, bunun şampiyonluk yarışı, uefa kupası ve gomis gibi futbolcuların verimi açısından bize büyük avantaj sağlayacağını düşünüyorum. aksi halde yani sneijder'i göndermemiz halinde şampiyonluğa ve uefa kupasına şimdiden el sallayacağımız kanaatindeyim ve bu bana acı veriyor.
  • 2264
    eleştirme sebeplerim şunlar;

    -yabancı oyuncularla yaşadığı kriz, yerli oyunculara sarılması.
    -büyük maçlardaki performansı onun üstüne başakşehir maçı için "adana maçı ile aynı konseptte çıktık neler oldu anlamadım" demesi. bunlar önemsiz gözükebilir ama benim için önemli doneler.
    -ortada bir selçuk inan gerçeği var siz inkar etseniz de adamın röportajı var nevzat'la. galatasaray'a yakın muhabirlerin hepsi "selçuk garanti isim" diyor. e "2 senedir sneijder var da noluyor" diyen bir adam 4 senedir yokları oynayan selçuk'un üzerine takım kuracaksa eleştirilir. bunun için sezon başlangıcını bekleyeceğiz.

    eğer kendi deyimiyle "politik" davranmaya devam ederse bu eleştirilerin kat kat fazlasını alır medyada. ha yok adaletli davranırsa işler değişir biz de hem memnun olur hem özür dileriz.

    edit: kafatasçılık gibi kel alaka kelime kullanan über zekalı yazarları ortaya çıkarmış yine. "hollanda krizi" falan filan sayıklamışlar hatta. adamlara somut şeyler üzerinden konuşuyorsun yine kabul etmiyorlar, bunların anlama problemleri var sanırım tudor'un röportajını 2-3 kere daha okusunlar madem.
  • 2265
    arkadaşlar kendisi kafatasçı bir türk teknik direktör olduğu için, yabancılarla kriz yaşayıp türk oyunculara sarılması gayet normaldir. kendi ağzından duymamış olmamıza rağmen selçuk'un etrafına takım diziyor olmasının tek nedeni budur. hatta yine kendi ağzından duymamış olmamıza rağmen sneijder'i göndermek istemesi de hollanda ile yaşadığımız son krizdir. milliyetçilik güzel şey de fazlası da zarar. burdan kendisine, kafatasçılığı bir yana bırakıp, demokrat bir türk vatandaşı gibi davranması çağrısında bulunuyorum.
  • 2266
    balık hafızalı birçok yazarın hakkında güzelleme yapması lig maçlarının bitişinin 1. ayı olduğunu kanıtlıyor.

    oynattığı futbol zevk vermediği gibi umut da vermeyen bir vasat sevicidir kendisi. aynı zamanda yıldızlarla iletişim kurmayı beceremeyen balon bir egoya sahiptir. elindeki oyuncu gurubunu nasıl kullanacağını bilmediği gibi prandelli'den sonra takımı fm oynar gibi deneme tahtasına çevirmesi de ayrı bir komik.
  • 2267
    bir tane türk transfer etmemiş, en delikanlı teknik direktörün yapmadığını yapıp sabri'yi yollamış, 34'lük hakan balta belini döndüremezken, burada kalsın deniyorken takımdan kesmiş ama buna rağmen yerli sevici diye bir saçmalık ile eleştirilebilen teknik direktör.

    çok acayip insanlarsınız. serdar sakat, hakan ağır, chedjou gidiciyken semih oynadı diye, bir tane takımın iç oyuncusu yokken selçuk oynadı diye, 11 gol atıp her maç eşşek gibi çalışan yasin oynadı diye adamı yerli sevici gibi gerçekten suyunun suyu olacak bahaneyle eleştiriyorsunuz.

    cidden her gün monitöre kafa atacak hale geliyorum şu saçmalıkları görünce. yaz başı adem'i, emre akbaba'yı alacak diye gömüyordunuz, şimdi başka bir şey çıktı. yarın bambaşka bir şey bulursunuz. neymiş; daha tatilden bile dönmeyen sneijder hazretleri varken belhanda'yı almış. sneijder 33 yaşında, kalsa bu sene 34 olacak. seneye de bi üç yıl daha imzalayacaksınız sanki. yeni takım kuruyorsun, oraya da 26-27 yaşında, 4 yıllığına bir adam alıyorsun ve 33 yaşındaki topçun gidebilir diye suyunun suyundan sayfalarca, günlerce yazı yazıyorsun.

    sonra bir de utanmadan vizyonsuz yönetim vs diyorsun.

    başarılı olur olmaz tartışmak başka. saçmalıklar üzerinden senaryo yazmak başka.

    bunların dışında kendisi ile ilgili şu an için olumlu görüşlere sahibim. çünkü adam zır deli. zır deli olmasa hakan'ı, sabri'yi karşısına almaz, wes'e allah muamelesi yapar, bir tane bile eldeki kadroyu zorlayabilecek isim istemez, keyfine bakardı. bunun yerine kadroyu silkeliyor. kamp sonrası daha çok kadro dışı olacaktır.

    umuyorum ki şeytanın bacağını kıracak ve bizi futbolcuya bağlı düzenden kurtarabilecektir.
  • 2268
    henüz galatasaray'da jan olde riekerink'ten başarılı olduğu hiçbir teknik direktör özelliğini göstememiştir.

    isterim ki daha başarılı olsun. geçen sene yaptığı vahim hatalar geçen senede kalsın. galatasaray'da uzun yıllar görev alsın. ancak şu ana kadar türk basınının ailesiyle aşağılamaya çalıştığı, her gün yetersiz göstermeye çalıştığı riekerink hocalık sınavını tudor'dan daha iyi vermiştir.

    umarım tudor gelişir, bu durum da değişir.
  • 2269
    şimdi gidiyorum geliyorum başlığa bakıyorum eleştiren kişilierin isimleri aynı. henüz entry'nin başından kimin olduğunu kestirebiliyorum, çünkü bu adam hep aynı argümanla eleştiriliyor. ne başarısı varmış, galatasaray'a ne katmış filan.

    arkadaşlar sezon ortası sorunlu bir takıma gelen teknik direktörün şampiyon yapmasını istedikleri için onlara tudor yetersiz, etkisiz, vasıfsız filan gelmiş. bu eleştiri yapan arkadaşlar istedi ki tudor gelsin gelene 5 atalım gidene 3 atalım herkesi yenelim 3'lü oynayalım 5'li oynayalım şampiyon olalım. ne yazık ki bunlar yerine gelmediği için bu adam başarısız olarak addediliyor.

    tudor, sorunlu çalışmayı sevmeyen herkesin kendini yıldız sandığı 30 yaş üstü bir takıma geldi. düşün sen futbol takımısın futbolcuların idman sevmiyor. bruma'yı idare edememiş vs. bunlar içi boş eleştiriler.

    takım komple değişiyor beyler, yeni düzen geliyor artık. bu adam hele bir sezona başlasın gücünü kuvvetini, yeni kadrosuyla, taktiğini, bilgisini otoritesini konuştursun görelim. tudor ben fatih terim'in benimsediği oyunu seviyorum dedi. ön baskı pres rakibi boğma. hepimizin istediği oyun bu değil mi?

    eğer tudor sezon ortası değil de, sezon sonu gelseydi. geçen sene sezon başı riekerink'e düzülen övgüler tudor'a da yapılacaktı. ne yazık ki tudor kupa kaldıramadığı için çok gol yedikleri gerekçesiyle 3'lüye döndüğü için kötü hoca oldu. tudor ne kadar çalıştıysak olmadı belki kalite eksiği var diyerek oyuncuları eleştirdi. sorunlu bir ortama ancellotti'de gelse, mourinho'da senin sevdiğin en iyi hoca da gelse bu sorunları yaşayacaktı. şenol güneş bile gelişimini tamamlamış başarıya aç hazır kadronun üzerine gelerek başarılı oldu. 2 yıldır takımda 6-7 hoca değişmiş adam hala gelmiş buradan, tudor gitsin boşta duran x gelsin diye böbürlenip duruyor.

    benim derdim tudor iyi hoca kötü hoca, şu gelsin bu gitsin değil tartışması değil. sen neye dayanarak 3 ayda birinin kötü hoca olduğunu düşünüp gitmesini istiyorsun onu anlamıyorum. adam twitter'dan fake gs hesaplarını okuyup tv'de asparagas haber izleyip, yok tudor öyle dedi, yok bunu yapdı şunu prensi ilan etti diyerek burada eleştiri yapıyor. sanki sen onları derken yanındaydın güzel kardeşim. bir de adama iftira atıyorsunuz. gs'ın orta sahası selçuk, tolga ve de jong'dan ibaret. 3'ünü toplasan 1 adam etmiyor. de jong hatta yok hükmünde. adam hala gelmiş diyor ki selçuk oynarsa ben bu adamı desteklemem maç izlemem :) sanki ispanya milli takım orta sahası var ya biz de..

    şaşırıyorum vallahi. sen x futbolcuyu sevmiyorsun diye antrenörde oynatmamak zorunda değil. her gün adamlarla antrenör idman yapıyor sen sadece 90 dakikalık izlediğinle futbolculara öfke kusuyorsun. sabretmeyi öğrenmemiz lazım. her geleni bir an da kurutuyoruz.m

    zamanında roberto mancini için çok güzel bir pankart açılmıştı. '' roma bir günde inşa edilmedi'' diye sizi bu sözle baş başa bırakıyorum.

    (bkz: roma die uno non aedificata est)

    not: sırf entrylere cevap vermek icin başlığın altını kirletmeyin. malum sözlük bu düzene döndü. kimse gorusunu belitmiyor. bir üsteki kullanıcının yorumunu beğenmeyip laf sokmalı entry giriyor. modetatorlerde buna göz yumuyor.
    bari @2 @3 @512 filan yazılsın inci sözlük gibi.
  • 2271
    bulundukları liglerin iddialı takımlarından; hajduk ile liderin 25 puan gerisinde kalmış, paok ile liderin 40 puan gerisinde kalarak kovulmuş indiana jones.

    kendisinde nasıl bir ışık görüyoruz da gelecek sezonumuzu emanet ediyoruz? gelecek vaat eden genç futbolcu almamız gerekirken, neden sürekli gelecek vaat eden genç teknik direktör alıyoruz? takımın en skorer 2 oyuncusunu idare edemeyip, çareyi göndermekte bulan adama, yeni transferleri nasıl emanet edebiliyoruz? 3 aylık süreçte oyun gidişatını değiştirecek hangi hamlesini gördük ki kendisine taktik deha yaklaşımında bulunuyoruz? oynadığı maçlarda sadece topu eliyle kaleye ittirmediği kalmış semih kaya'yı her maç ısrarla oynatmasına ve kampa götürmesine karşın nasıl bir reform yaratacağını düşünüyoruz?

    ben galatasaray'ımızın bir senesinin daha riske atılmasını istemiyorum. bir kere yapmış, tekrar neden yapmasın diyebileceğimiz türden bir teknik direktör ile çalışmasını istiyorum. umarım bu soru işaretlerinin hepsinde haksız çıkarım ve şampiyon oluruz.
  • 2273
    ısrarla bruma'yı istemediği ve gönderdiği iddia edilmekte. hem de bıkmadan, usanmadan.

    ya kısaca şunu desenize yürekli bir şekilde 'bize yakışıklı, karizmatik hoca lazım elin hırvatı gelmiş poz kesiyor uyuzum ben buna' diye.

    bahaneler bahaneler. o marka sevdası, atkı takıntısı falan falan.

    ya adam ''allahın servet çetin kılıklı hırvat'ı'' diye eleştiriyor bu adamı ya. okudum ben bunu.

    kafa bu abi. sneijdar hayranlığının altında yatan da bu etiket sevdası. yarara, zarara bakılmaksızın.

    her seferinde sordukları soru basit 'bu isim galatasaray'a yakışıyor mu yakışmıyor mu?' yakıştığını düşünüyorlarsa ne halt yerse yesin savunuyorlar, yakışmadığını düşünüyorlarsa da o isim ne yaparsa yapsın gömüyorlar. olayları bu kadar basit.
  • 2274
    kimi gönderdiği kimi getirdiği umrumda olmayan teknik adam. ben başarılı olup olamayacağına odaklanalım diyorum. kişilerin kim olduğu önemli değil. sneijder'i göndermiş göndermemiş pek umrumda değil. açıkçası sneijder (giderse) ile melo'nun gidişini benzetenlere şaşırıyorum biraz. melo bu forma altında çıktığı maçların yüzde 75'lik kısmında tam motivasyon ile oynamış bir adam. sneijder ise çoğunlukla kötü. gidişi taraftar olarak beni çok etkilemez. hani yazarlar genelde melo'nun gitmesini isteyenlerle sneijder'in gitmesini isteyenlerin aynı insanlar olduğunu düşünüyo, ha işte o öyle değil. melo'nun gidişine karşıydım, sneijder için nötr sayabilirim kendimi.
  • 2275
    galatasaraya geleli 5 ay oldu. bu 5 aylık süreçte kendisini çok net ifade ettiğini, futbola bakışı ve karakterini iyi anlattığını düşünüyorum. bazı yönleri takdir topladı, bazı özellikleri ise eleştirildi. benim açımdan beğendiğim yönleri kadar geliştirmesi gereken ve ben de soru işaretleri bırakan noktaları da mevcut. öncelikle iyi yönlerine odaklanmayı tercih ediyorum.

    pozitif yönleri:
    -çalışmaya olan inancı: ilk günden bu yana yoğun bir çalışma temposu içerisinde. futbolcuları çalıştırmaya uğraştığından daha fazla kendisi floryada mesai harcıyor. bu sene tatil yaptığını görmedim. kendi çalışkanlığı futbolculara da örnek olacaktır.

    -tempolu futbol: ilk günden bu yana tempolu futbol için gayret gösteriyor. 5 aylık dönemde bunun bazı emareleri görüldü. ancak bunun için fizik kondisyonun en üstte olması gerekiyor. sene başında da bunun yüklemesini yapmaya çalışıyor. bu sene en azından fizik olarak ezilen bir takım göreceğimizi zannetmiyorum.

    -heyecan: maç içerisinde büyük bir heyecan yaşıyor. dün yapılan hazırlık maçında bile yapılan bir hatada çıldırdı. son 5 aydatakımın geçmişe göre daha heyecanlı ve istekli olduğu kesin.

    -adalet: futbolcunun ismini cismini zerre kadar umursamıyor. istediğini yapmayan oyuncu onun için yok hükmünde. bu ister bruma olsun, ister sneijder olsun isterse de sabri. yani yerli, yabancı, yıldız, wonderkid gibi bir ayrımı yok. hepsine benzer muamele yapıyor. bir problem kangrene dönüşmüşse kesip atmasını biliyor. bu yönüyle kalliye benzetiyorum.

    bi de negatif yönlerine bakalım:
    -taktik ve diziliş seçimleri: belki genç bir teknik direktör olmasının da etkisiyle taktik bilgi açısından iyi olduğunu düşünmüyorum. taktik ve diziliş futbolcuya göre belirlenmelidir. iyi bir teknik direktör mesela lucescu elindeki kadroya göre bunları şekillendirir. geçen seneki oyuncu yapısının pas oyunu dışında bir oyun oynaması, pozisyon bilgisi kötü olan defans oyuncuları ile 3lü defans yapılamayacağı çok önceden de görülebilecek şeylerdi. büyük maçların hepsini kaybettik. büyük hocaların taktik bilgisi büyük maçlarda ortaya çıkar. mustafa denizli bu yüzden büyük hoca olmuştur. ayrıca kafasındaki oyun şeklini futbolculara iyi yansıtabildiği de soru işareti. yasinin buna işaret eden bazı açıklamaları olmuştu.

    -futbolcularla ilişki: futbolcuları basın önünde eleştirmesi, hatta isim verip yermesi uzun vadede olumlu sonuçlanmayabilir. bu sene takımda büyük bir revizyon yapılacağı için şu aşamada sorun olmayabilir. ama uzun maratonda futbolcu idaresini iyi yönetmek gerekir. her problemi transferle çözemeyebiliriz.

    -futbolcu bazında performans gelişimi: takım oyunu kadar futbolcuların geliştirilmesi ve ön plana çıkarılması da önemli. şenol güneş bu konuda gördüğüm en iyi teknik direktör. linnes, tolga, garry, eren gibi oyuncular şenol güneşin takımında olsa öve öve bitirilemezdi. tudorun futbolcunun özelliklerini ön plana çıkarma ve buna göre bir oyun kurma gibi bir düşüncesi olduğunu pek zannetmiyorum.

    netice olarak bu sene yeni bir takım kuruluyor gibi. tudor için büyük bir şans. artık mazeret şansı kalmadı. umarım bazı yönlerini geliştirir ve çok başarılı olur.
App Store'dan indirin Google Play'den alın