2296
uzun zamandır kendi başlığı altında değerlendirmek istiyordum. artık bir başlama zamanı geldi. kendisinin doğru hamleler yaptığını düşünüyorum ya da bir üst akıl var o yönlendiriyor ama doğruyu buluyorlar bunu bilmiyorum zaman gösterecek. benim yorumlamam şöyle,
* fransa lig sert bir ligtir. sert defansif orta sahaların oynadığı fiziksel mücadelenin üst düzey olduğu bir ligtir. bu ligte 10 numara oynamak kolay değildir. kendisi belhanda'yı isteyip aldırdıysa eğer doğru bir hamle yapmıştır bana göre.belhanda'nın türkiye'ye uyum sıkıntısı çekmeyeceğini ve başarılı olacağını düşünüyorum.
*belhanda'nın sneijder'in yerinde oynayacağına inanmıyorum. genelde peşinden koştuğumuz tüm kanat oyuncuları, araya paslar atabilen, skora katkı verebilen, teknik kapasitesi yüksek kanat oyuncuları ve aynı zamanda fiziksel olarakta güçlü kişiler. mesela bruma teknik kapasitesi çok iyi bir oyuncu değildi, son vuruşlarını beğenmez ve fiziksel kapasitesi yeterli değildi ama ilgilendiğimiz kanat oyuncuları farklı meziyetleri olan kişiler. misal kono, feghouli
* tudor'un takımı topu kolay kaybetmeyen, teknik kapasitesi yüksek bir takım olmaya başladı. ama bu demek değil ki lincoln gibi çıt kırıldım olsunlar. kolay yıkılmayan fizik kapasitesi yüksek bir takım olmaya başladılar aynı zamanda. gomis sırtına 1 kişiyi alır bir de üstüne dripling e kalkar bu ligte. kono ve feghouli keza öyle, asomoah desen yine o şekilde. maicon bende servet çetin'i anımsatıyor, videolarında bam güm topu uzaklaştırırken görüyoruz ama burası galatasaray, brezilyalı olması ve frikik gollerini gördükten sonra ayağı muhtemelen türkiye süper liginde ki bütün stoperlerden daha iyi olabilir gibi geliyor. aynı şekilde eskişehirsporda oynayan diego vardı hatırlarsanız ayağı düzgün bir stoper olarak. brezilyalıydı oda yanlış hatırlamıyorsam.
* tudor'un en beğendiğim kısmı benimle aynı fikirde olan pek çok renkdaş olduğunu biliyorum;
kampta futbolcuları kırbaçlıyor, 3 günde koşturduğu mesafe normalde 1 kampın tamamında koşturulacak mesafe, futbolcular isyanda ve futbolcular böyle antreman görmedik vb. minyalinde fetişist şeyleri okudukça hınzır bir gülümseme yayılıyor yüzümde. genelde bunun aksini düşünenler koşturacaksa jamaica'dan koşucu alsaydık minyalinde şeyler söylüyorlar ama benim hoşuma giden kısmı, 38 haftanın 12 haftasını yenilse ligi 10. da tamamlasa takım, koşmama ve ruhsuz oynama gibi bir şansı yok galatasaray'ın benim gözümde. ne demişti elmander '' kötü oynayabilirim ama kötü mücadele etme lüksüm yok.'' bunu altın çerçeveyle soyunma odasına asmamız lazım. hakem görmez, federasyon seni mahveder, basın yalan yazar, fenerbahçesi , beşiktaşı üstüne gelir bir sezon boyunca her şey gelir, gelecektirde başına. sen mücadeleni sahada eder, terinin son damlasına kadar savaşırsan eğer, 10 kez mağlupta olsan bu taraftar arkanda durur. benim fetişistliğim buradan geliyor, daha sert vur tudor hocam! aynı örnek özhan canaydın vs dursun özbek karşılaştırmasında da geçerli. özhan canaydın gözümde çok kötü bir başkandır. hepte öyle kalacaktır. biriniz adamlığına laf edemezsiniz ama! 1 kişi bile. bırak galatasaray taraftarını başka takım taraftarları, başkanları ve yöneticileri bile özhan abi diye saygı duyarlardı. dursun özbek için sadece kötü başkan diyemiyoruz ne yazık ki, ne yüzsüzlüğü kaldı, ne hırsızlığı kaldı, ne peşkeşi kaldı, ne de devlet eliyle yerleştirilmiş galatasaray'ın geleceğine ipotek koyan adam imajı kaldı.
* ben, genç ve ileride iyi bir potansiyeli olan futbolcuya sabretmenin ne kadar önemli olduğunu düşünüyorsam aynı şeyi teknik direktör içinde düşünüyorum. galatasaraylı yöneticilerin tudor'un işini kolaylaştırmaları lazım. galatasaray cadı kazanı, galatasaray o kadar eski bir çınar, o kadar eski bir tarih ki, galatasaray seni yutar. galatasaray taraftarı seni harcar. galatasaraylı futbolcular seni oyuncak yapar. galatasaray ki kendi evlatlarını boğan osmanlı geleneği gibi, hanedan kavgaları ile bile çalkalanılan bir yer. bunları biraz açmak isterim.
galatasaray'a bir bakalım;
liseliler, lisesizler... cemaatten gelenler cemaatten gelmeyenler... tanjular, mustafa denizliler, fatih akyeller, emre belözoğlugiller ve hatta sergen yalçınlar galatasaray'dan gidip saf değiştiren ama dillerinden galatasaray'ı eksik etmeyenler, hakan ünsallar, levent tüzemenler, gökmenler, hıncallar galatasaray'ı içten içe kemirenler, ultraslanlar, atkılılar, galatasaray'a sevdalı olanlar, fikri hürler vicdanı hürler ve daha niceleri.... galatasaray engin derya deniz. galatasaray'ın içinde sayısız grup, galatasaray'ın içinde sayısız menfaat, galatasaray'ın ve hatta bazı hazımsızların içinde sayısız yara, galatasaray'ın içinde sayısız armaya sevdalı var.
tudor galatasaray'ın sadece buz dağının görünen ufak kısmını görüyordur. ali dürüst gibi 1 - 2 yönetici yanında olsa, hatta galatasaray yönetimi, tudor'a keşke aklı selim bir futbol direktörü bulup getirse. bu futbol direktörü demek değil ki, 4 - 4 -2 oyna desin tudor'a. tudor'a galatasaray alt yapısından beri gelip çıkan kişilerin birbirilerini nasıl sıkı sıkıya tuttuklarını onların kendi içinde ayrı bir grup olduklarını söylesin. (en yakın örnek semih kaya alt yapıdan gelen çocukların saçlarını kazıyor. yılların geleneği)
* mr. igor bence gayet zeki adam. ntvspor'a katıldığı programı dikkatli izledim. başarılı olabilecek kapasite ve potansiyelin kendisinde olduğunu düşünüyorum. galatasaray gibi bir vitrindesiniz ve şampiyonlar liginde takım yönetme şansınız var. bu yıl kupa 2 de mücadele edeceksiniz yine vitrine çıkacaksanız, diğer takımlar sizi izleyebilecekler. kendinizi onun yerine koyun ve empati yapın. kariyerinize yeni başlamış bir kişisiniz, hırslı ve isteklisiniz, potansiyeliniz var ve şans ayağınıza geldi. o şansı kullanmak için elinizden geleni yapmaz mıydınız? tudor hocamında o şansı kullanmak için elinden geleni yapacağına inanıyorum ve yaptığı bazı hamlelerin doğru zamanda yapmak için bekletilen şeyler olduğunu düşünüyorum. gelir gelmez her şeyi bir anda yapmaya çalıştı, baktı altından kalkamayacak dereyi geçene kadar ayıya dayı dedi gibi geliyor bana. artık igor hocamı daha iyi değerlendirebileceğimizi düşünüyorum yeter ki taraftar arkasında olsun.
* son olarak uzun bir yazı oldu, igor tudor italya futbolundan geliyor. yaşı küçük olanlar hatırlamazlar, tudor oynarken italya ligi dünyanın en iyi ligiydi. o sıralarda galatasaray barcelonayla içerde dışarda kafa kafaya oynuyordu. çünkü barcelona o zamanlar çok sükseli bir takım değildi. tabi ki büyük bir takımdı ama o dönemin juventus'u lazio su, milan'ı, roması ve hatta parması rakipleri siliyordu sahadan. crespoların, nestaların, stamların, maldinilerin, monteroların, thuramların, cannavaroların, zidane ve davidslerin, seedorfların, inzaghi kardeşlerin, diego simeonelerin, baggio kardeşlerin, brezilyalı gerçek ronaldo'nun ve hatta hagi'nin sayısız yıldızın ligiydi. şuan ne yazık ki öyle bir lig yok. öyle bir rekabet ortamı da yok. igor tudor, italya futbolundan geliyor derken işte oradan geliyor. yorumların hepsine son derece saygılıyım, herkesin görüşü çok önemli, siz tudor ile olmayacağınıda düşünüyor olabilirsiniz, hepimiz galatasaray'ın iyiliğini ve menfaatini istiyoruz, en ufak bir şüphem yok ama tudor için futbol cahili diye tabir kullanmanız bence yakışıksız olduğu kadar, sizin geçmişi yok saydığınızı ve kendi cahilliğini gösteriyor diye düşünüyorum.
sonuna kadar okuyanlara teşekkür ederim, bölük pörçül yazılmış olabilir, iş yerinden yazdığım için dönüp dönüp yazmak zorunda kaldım.
* fransa lig sert bir ligtir. sert defansif orta sahaların oynadığı fiziksel mücadelenin üst düzey olduğu bir ligtir. bu ligte 10 numara oynamak kolay değildir. kendisi belhanda'yı isteyip aldırdıysa eğer doğru bir hamle yapmıştır bana göre.belhanda'nın türkiye'ye uyum sıkıntısı çekmeyeceğini ve başarılı olacağını düşünüyorum.
*belhanda'nın sneijder'in yerinde oynayacağına inanmıyorum. genelde peşinden koştuğumuz tüm kanat oyuncuları, araya paslar atabilen, skora katkı verebilen, teknik kapasitesi yüksek kanat oyuncuları ve aynı zamanda fiziksel olarakta güçlü kişiler. mesela bruma teknik kapasitesi çok iyi bir oyuncu değildi, son vuruşlarını beğenmez ve fiziksel kapasitesi yeterli değildi ama ilgilendiğimiz kanat oyuncuları farklı meziyetleri olan kişiler. misal kono, feghouli
* tudor'un takımı topu kolay kaybetmeyen, teknik kapasitesi yüksek bir takım olmaya başladı. ama bu demek değil ki lincoln gibi çıt kırıldım olsunlar. kolay yıkılmayan fizik kapasitesi yüksek bir takım olmaya başladılar aynı zamanda. gomis sırtına 1 kişiyi alır bir de üstüne dripling e kalkar bu ligte. kono ve feghouli keza öyle, asomoah desen yine o şekilde. maicon bende servet çetin'i anımsatıyor, videolarında bam güm topu uzaklaştırırken görüyoruz ama burası galatasaray, brezilyalı olması ve frikik gollerini gördükten sonra ayağı muhtemelen türkiye süper liginde ki bütün stoperlerden daha iyi olabilir gibi geliyor. aynı şekilde eskişehirsporda oynayan diego vardı hatırlarsanız ayağı düzgün bir stoper olarak. brezilyalıydı oda yanlış hatırlamıyorsam.
* tudor'un en beğendiğim kısmı benimle aynı fikirde olan pek çok renkdaş olduğunu biliyorum;
kampta futbolcuları kırbaçlıyor, 3 günde koşturduğu mesafe normalde 1 kampın tamamında koşturulacak mesafe, futbolcular isyanda ve futbolcular böyle antreman görmedik vb. minyalinde fetişist şeyleri okudukça hınzır bir gülümseme yayılıyor yüzümde. genelde bunun aksini düşünenler koşturacaksa jamaica'dan koşucu alsaydık minyalinde şeyler söylüyorlar ama benim hoşuma giden kısmı, 38 haftanın 12 haftasını yenilse ligi 10. da tamamlasa takım, koşmama ve ruhsuz oynama gibi bir şansı yok galatasaray'ın benim gözümde. ne demişti elmander '' kötü oynayabilirim ama kötü mücadele etme lüksüm yok.'' bunu altın çerçeveyle soyunma odasına asmamız lazım. hakem görmez, federasyon seni mahveder, basın yalan yazar, fenerbahçesi , beşiktaşı üstüne gelir bir sezon boyunca her şey gelir, gelecektirde başına. sen mücadeleni sahada eder, terinin son damlasına kadar savaşırsan eğer, 10 kez mağlupta olsan bu taraftar arkanda durur. benim fetişistliğim buradan geliyor, daha sert vur tudor hocam! aynı örnek özhan canaydın vs dursun özbek karşılaştırmasında da geçerli. özhan canaydın gözümde çok kötü bir başkandır. hepte öyle kalacaktır. biriniz adamlığına laf edemezsiniz ama! 1 kişi bile. bırak galatasaray taraftarını başka takım taraftarları, başkanları ve yöneticileri bile özhan abi diye saygı duyarlardı. dursun özbek için sadece kötü başkan diyemiyoruz ne yazık ki, ne yüzsüzlüğü kaldı, ne hırsızlığı kaldı, ne peşkeşi kaldı, ne de devlet eliyle yerleştirilmiş galatasaray'ın geleceğine ipotek koyan adam imajı kaldı.
* ben, genç ve ileride iyi bir potansiyeli olan futbolcuya sabretmenin ne kadar önemli olduğunu düşünüyorsam aynı şeyi teknik direktör içinde düşünüyorum. galatasaraylı yöneticilerin tudor'un işini kolaylaştırmaları lazım. galatasaray cadı kazanı, galatasaray o kadar eski bir çınar, o kadar eski bir tarih ki, galatasaray seni yutar. galatasaray taraftarı seni harcar. galatasaraylı futbolcular seni oyuncak yapar. galatasaray ki kendi evlatlarını boğan osmanlı geleneği gibi, hanedan kavgaları ile bile çalkalanılan bir yer. bunları biraz açmak isterim.
galatasaray'a bir bakalım;
liseliler, lisesizler... cemaatten gelenler cemaatten gelmeyenler... tanjular, mustafa denizliler, fatih akyeller, emre belözoğlugiller ve hatta sergen yalçınlar galatasaray'dan gidip saf değiştiren ama dillerinden galatasaray'ı eksik etmeyenler, hakan ünsallar, levent tüzemenler, gökmenler, hıncallar galatasaray'ı içten içe kemirenler, ultraslanlar, atkılılar, galatasaray'a sevdalı olanlar, fikri hürler vicdanı hürler ve daha niceleri.... galatasaray engin derya deniz. galatasaray'ın içinde sayısız grup, galatasaray'ın içinde sayısız menfaat, galatasaray'ın ve hatta bazı hazımsızların içinde sayısız yara, galatasaray'ın içinde sayısız armaya sevdalı var.
tudor galatasaray'ın sadece buz dağının görünen ufak kısmını görüyordur. ali dürüst gibi 1 - 2 yönetici yanında olsa, hatta galatasaray yönetimi, tudor'a keşke aklı selim bir futbol direktörü bulup getirse. bu futbol direktörü demek değil ki, 4 - 4 -2 oyna desin tudor'a. tudor'a galatasaray alt yapısından beri gelip çıkan kişilerin birbirilerini nasıl sıkı sıkıya tuttuklarını onların kendi içinde ayrı bir grup olduklarını söylesin. (en yakın örnek semih kaya alt yapıdan gelen çocukların saçlarını kazıyor. yılların geleneği)
* mr. igor bence gayet zeki adam. ntvspor'a katıldığı programı dikkatli izledim. başarılı olabilecek kapasite ve potansiyelin kendisinde olduğunu düşünüyorum. galatasaray gibi bir vitrindesiniz ve şampiyonlar liginde takım yönetme şansınız var. bu yıl kupa 2 de mücadele edeceksiniz yine vitrine çıkacaksanız, diğer takımlar sizi izleyebilecekler. kendinizi onun yerine koyun ve empati yapın. kariyerinize yeni başlamış bir kişisiniz, hırslı ve isteklisiniz, potansiyeliniz var ve şans ayağınıza geldi. o şansı kullanmak için elinizden geleni yapmaz mıydınız? tudor hocamında o şansı kullanmak için elinden geleni yapacağına inanıyorum ve yaptığı bazı hamlelerin doğru zamanda yapmak için bekletilen şeyler olduğunu düşünüyorum. gelir gelmez her şeyi bir anda yapmaya çalıştı, baktı altından kalkamayacak dereyi geçene kadar ayıya dayı dedi gibi geliyor bana. artık igor hocamı daha iyi değerlendirebileceğimizi düşünüyorum yeter ki taraftar arkasında olsun.
* son olarak uzun bir yazı oldu, igor tudor italya futbolundan geliyor. yaşı küçük olanlar hatırlamazlar, tudor oynarken italya ligi dünyanın en iyi ligiydi. o sıralarda galatasaray barcelonayla içerde dışarda kafa kafaya oynuyordu. çünkü barcelona o zamanlar çok sükseli bir takım değildi. tabi ki büyük bir takımdı ama o dönemin juventus'u lazio su, milan'ı, roması ve hatta parması rakipleri siliyordu sahadan. crespoların, nestaların, stamların, maldinilerin, monteroların, thuramların, cannavaroların, zidane ve davidslerin, seedorfların, inzaghi kardeşlerin, diego simeonelerin, baggio kardeşlerin, brezilyalı gerçek ronaldo'nun ve hatta hagi'nin sayısız yıldızın ligiydi. şuan ne yazık ki öyle bir lig yok. öyle bir rekabet ortamı da yok. igor tudor, italya futbolundan geliyor derken işte oradan geliyor. yorumların hepsine son derece saygılıyım, herkesin görüşü çok önemli, siz tudor ile olmayacağınıda düşünüyor olabilirsiniz, hepimiz galatasaray'ın iyiliğini ve menfaatini istiyoruz, en ufak bir şüphem yok ama tudor için futbol cahili diye tabir kullanmanız bence yakışıksız olduğu kadar, sizin geçmişi yok saydığınızı ve kendi cahilliğini gösteriyor diye düşünüyorum.
sonuna kadar okuyanlara teşekkür ederim, bölük pörçül yazılmış olabilir, iş yerinden yazdığım için dönüp dönüp yazmak zorunda kaldım.