resim
Igor Tudor
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:46
Uyruk:Hırvatistan
  • 1677
    14 mayıs 2017 gaziantepspor galatasaray maçını da kaybettiğimizi ve igor tudor'u gönderdiğimizi düşünelim.

    ne değişecek, başkan mı gidecek ? ultraslan ses çıkarmaya mı başlayacak? gelecek sezonun transfer planları mı değişecek? jan olde riekerink, bülent ünder, bülent korkmaz, hasan şaş, ümit davala, okan buruk, hikmet karaman, gheorghe hagi, tugay kerimoğlu gibi isimlerden daha iyi bir hoca mı getirebileceğiz?

    hepsine cevap: hayır.

    işte bu beni derin bir düşünceye ve ümitsizliğe sürüklüyor. yaptığı onca saçmalıklara, teknik ve taktik hatalara, kötü adam yönetimine rağmen şuraya gelip 2 satır eleştiri yazmak gelmiyor içimden. çabuk tükettik çünkü. hamza hamzaoğlu döneminden bugüne hep aynı şeyleri, farklı kişiler için yazıyoruz. yarın da böyle olacak.
  • 1679
    sorun tudor'da değil, futbolcularda.
    bu futbolcular maç seçiyor, hoca seçiyor, canları isteyince oynuyor, istemeyince oynamıyor,
    canları istediği zaman antrenman yapıyor, istemediği zaman yapmıyor.

    tudor biraz sıkı idman yaptırdı diye ortalığı ayağa kaldıran futbolcular
    kasımpaşa maçında takımı sabote edip, tudor'un altını oymaya çalışan yine futbolcular.
    geçen sezon sadece 51 puan toplayabilen ve ligi ancak 6. bitiren bu futbolcular.
    bu sezon 30.hafta itibariyle ancak 52 puan toplayabilen yine bu futbolcular.

    sözün özü bu takım bitmiş. sorun teknik direktörlerde değil, futbolcularda.
    bu futbolculara milyonlarca euro para ödüyoruz ama karşılığı ne? 6.lık, 4.lük.
    mancini kötü, prandelli kötü, hamza kötü, riekerink kötü, tudor kötü ama futbolcular iyi öyle mi?
    bu mümkün değil.

    sezon sonunda galatasaray takım kadrosu kesinlikle yenilenmeli.
    podolski satıldı, sezon sonu gidiyor.
    chedjou'nun kontratı bitiyor. gidecek. ama bence son 4 maç beklenmeden, kontratı feshedilip derhal gönderilmeli.
    sneijder satılmalı. derhal menajeri çağırılmalı ve kendisine kulüp bulması istenmeli. zaten onun da 1 sezonluk kontratı kaldı.
    hakan balta'ya hizmetleri için teşekkür edilip, kendisi ile sezon sonunda yollar ayrılmalı.
    sabri'nin kontratı bitiyor. kendisine hizmetleri için teşekkür edilip gönderilmeli, kesinlikle sözleşme yenilenmemeli.
    nigel de jong'un derhal menajeri çağırılmalı ve kendisine kulüp bulması istenmeli, önümüzdeki sezon kadroda kesinlikle yer almamalı.
    selçuk inan ile kontratında en az %25 indirim yapması istenmeli, aksi taktirde kendisine kulüp bulması istenmeli.
    yasin öztekin etkili gibi görünse de kesinlikle kontratına zam yapılıp uzatılmamalı. kontratı bitince konuşuruz denmeli.
    cavanda'nın menajeri çağırılıp kendisine derhal kulüp bulması istenmeli. önümüzdeki sezon kesinlikle kadroda yer almamalı.
    josue kiralık zaten, kesinlikle bonservisi alınmamalı, sezon sonu kulübüne geri gönderilmeli.
    sinan gümüş, ispanya la-liga'dan bir kulübe kiralanmalı. gelişimi için bu şart.

    galatasaray'a kaliteli transferler şart.
    üst düzey, takımın seviyesini yukarıya çekebilecek, uluslararası düzeyde başarılar edinmiş oyuncular transfer edilmeli.
    buna ilaveten, galatasaray scout ekibinin ve tudor'un işbirliği ile birlikte takımın dinamizmini arttıracak yüksek potansiyelli genç oyuncular transfer edilmeli.
  • 1680
    (bkz: #2158608)

    öncelikle kendisinden özür diliyorum. her ne kadar futbolcular yetersiz de olsa riekerink gibi üst düzey olmayan bir teknik adam kadar futbolcuları oynatamadığı için çok fazla eleştirmiştim. fakat bazı futbolcuların sırf kendi rahatları için bu kadar net bir şekilde ihanet içerisinde olduklarını tahmin edememiştim.

    sneijder'miş, bruma'ymış, de jong'muş... antrenmandan kaçmaya çalışıp sana karşı tavır alan, maçlarda özellikle düşük performans göstererek armaya ihanet eden ne kadar karaktersiz futbolcu varsa her birini teker teker ifşa edip kadro dışı bırakması en büyük arzumdur. isterse bu isim muslera olsun, hiçbirinin bu kulüpte artık yeri yok. yeter artık!

    galatasaray'a gerçekten hizmet etmek istiyorsa sorunun açık açık ne olduğunu dile getirsin. yol yakınken süper ligde en yüksek maaş alan kadronun içindeki şeref yoksunu isimlerden kurtulalım. he bunu yapamıyorsak 25 futbolcu mu var kadroda, hepsini tek kalemde siktir edip sıfırdan adam gibi sporcularla yeni kadro kuralım. isterse yine 8'inciliğe oynasın.

    haydi igor! ver raporunu, at kadrodan.
  • 1681
    bazılarının takımdaki takımdaşlığı sağlayamadığını öne sürdüğü teknik direktör. beyler bu adam perugia'da oynamadı italya'da , juventus gibi köklü gelenekleri olan, takımdaki arkadaşlığın ve takım ruhunun üst düzey olduğu bir takımda oynadı.

    kusura bakmayın ama sizden iyi biliyordur bu değişkenlerin takıma nasıl yansıdığını. kötü taktisyen olabilir, tecrübe eksikliği olabilir ama saçma sapan donelerle de elimizdeki her değeri itin bir tarafına sokmayalım.
  • 1682
    kendisini de gondermek demek "buyrun yeniceriler. takimi siz yonetin" demek olacak. kendisine inanan taraftara "igor tudor vur kirbaci kih kih kih" diye aklinca dalga gecenlere sasirmamak elde degil. evet biri gelmeliydi ve bu kirbaci vurmaliydi. iste disiplinli ve isini bilen bir hoca. vuruyor kirbaci. hem antreman temposu olarak vuruyor hem de disiplin olarak. kendisiyle gecen bir yaz kampindan sonra takimin hic yoksa temposunda ve fizik gucunde artis olacagini gormemek icin art niyetli olmak lazim. su an icin elindeki bitik malzemeyle mucadele veriyor. sonuna kadar destekliyorum kendisini.
  • 1683
    şaka olsa gerek. riekerink zamanında "ihanet çetesi hocayı istemiyor" dediğimizde "komplo teorisi kurmayın," diyenler şimdi kendisini ilah ilan edip yabancı futbolcuların kellesini istiyor. sonra neden bu memleket adam olmuyor? nasıl olsun? 2 gram mağduriyet, yarım yemek kaşığı artistik hareket ve biraz da türkçülük koydun mu ağzının suyu akıyor bizim milletin.

    nasıl olsa durumun ne olduğu ortaya çıkacak. yalnız bugün tepeden konuşan tipler sakın o gün gelip "kandırıldık" demesin.
  • 1684
    evet sorun tudor değil futbolcularda, futbolcular ihanet etmese böyle olmazdı tayfası da geldiğine göre biz bitmişiz demektir. bu takımda yıllardır futbolcu lobisinden bahsedilir, eğer sen hocaysan oynatacaksın haculu. sen ayağının tozuyla takımın en iyi oyuncusunu kes, sonrasında sneijder'i kes, en sonunda da ama futbolcular beni sevmiyor diye başkana ağla. şaka mısın sen sayın tudor?

    futbolcuların sevdiği hoca olabilmek için ya çok sert ve adil olacaksın, ya da onlara arkadaş gibi yaklaşacaksın, dertlerini dinleyeceksin, performanslarını artırmak için elinden geleni yapacaksın. sen bu iki hoca kalıbına da uymuyorsun, sonra çıkıp sorun bende değil futbolcularda diyorsun. medyaya göre en büyük destekçin ise selçuk inan adlı hizipçiliğin kralı olan yetersiz. şimdi senin dediklerine inanabilmemiz için aklımızla küsmemiz gerekmez mi sayın tudor?

    benim kendisi yerine naçizane önerim zoran barisic, karabükspor'da yeterince kendini kanıtladı, galatasaray'a gelmesi kariyeri açısından mükemmel olur.
  • 1686
    ben kendisine inanıyorum.

    kendi kurduğu kadro ve sistemle 1 sene daha kalmayı hakediyor.

    8 sene juventus fc'da oynamış adamın futbolu bilmediğini iddia etmek ayıptır.
    -futbol bilgisi var.
    -hırs, azim, istek var.
    -submaksimal antrenman, kondisyon yükleme var.
    -boy, pos, karizma, disiplin var.

    olması gereken bir çok şeye sahip, eksiklerini giderecek kararlılığa da sahip, o hâlde neden bir şansı daha haketmesin?

    takıma ve teknik ekibe revizyon yapmaktan dikiş tutturamaz olduk, futbol oyunu birazcıkta istikrardır diye düşünüyorum.

    az çok teknik kapasitesi olan, bir iki yıldız, bir iki genç yetenek, geri kalanı orta düzey olan ama kondisyonu yeterli olup koşu mesafelerinde sıkıntı olmayan takıma sabredelirse en azından bizim ülkemizde başarı gelir.

    tudor'un da bunları yapabilecek potansiyeli olduğunu düşünüyorum.
    avrupa'da başarı için de bu kemik kadroya yeni yıldızlar eklemek icap eder.

    dursun özbek denen utanmaz adam nasıl olsa 1 sene daha kalacak, bu varken mourinho gelse de heyecanım yok, bu yüzden bırakın tudor 1 sene daha kalsın.
  • 1687
    tudor, klopp, tuchel, mourinho veya simione...

    2017/18 sezonunda teknik direktörümüz kim olursa olsun selçuk inan, sabri sarıoğlu, semih kaya, hakan balta gibi florya'da düzenin kendisi haline isimlerle, galatasaray formasını giyecek yeteneğe sahip diğer isimler bu takımı oluşturduğu sürece başarı imkanı yoktur.

    her teknik adam uygun kadro ve sinerji ile başarılı olabilir. ranieri örneği... adam premier lig'i kazandı amk leichester city ile. veya daha komiğini söyleyelim. hamza hamzaoğlu. bitmiş, dağılmış galatasaray ile şampiyon oldu.

    tudor aşığı değilim. ben teknik adamlara en az 2-3 sezon şans verilmesi taraftarıyım. tudor gider bir başkası gelir... sorun değil. ama sorun takıma bakarsak futbolcu grubunda. bu futbolcu grubu başarılı olamaz. yetenek değil öncelikle karakter engel başarılı olmalarına. ama kafamızı biraz daha kaldırırsak esas sorunu, yani dursun aydın özbek'i ve yönetimini görüyoruz. başarılı olacak bir kadro ellerine verilse dahi yönetim tarzları ile başarısızlığı getireceklerdir. en azından yanlı federasyon ve medya karşısında basiretsizlikleriyle galatasaray'ın haklarının yenmesine göz yumacaklardır. kaldı ki her eylemleri komisyon ve ahlaksızlık kokmaktadır. yani başarılı olacak kadroyu oluşturacak etiğe de sahip değiller.

    kafamızı iyice kaldırırsak daha büyük bir sorun görüyoruz. dejenere olmuş üyelerden oluşan galatasaray genel kurulu.tam da at sahibine göre kişnerin bir örneği. tercihleriyle galatasaray'ın batağa sürüklenmesindeki en önemli etkenlerden bir tanesi. ilkelerini kaybetmiş, çıkarlarının peşinde bir topluluğun düzgün yönetilmesini bekleyemeyiz...

    kafayı küçük türkiye'den kendimizi de görecek kadar kaldırırsak esas soruna geliyoruz. türkiye. eğitimsiz, ilkesiz ve benliğini kaybetmiş kültürüyle hasta memleketim. hangi taşın altına baksak ihanet, pislik, yobazlık, çıkar, sahtekarlık, kin çıkıyor. galatasaray taraftarından tut da, yönetenlere, yönetenlere muhalefet edenlere kadar. düzgün ilerleyen tek bir işimiz dahi yok.

    neyse... tudor giderse belki işler düzelir?
  • 1688
    yıllarca dünya futbolunun en iyisi olmuş maradona'nın bile teknik direktörlük konusunda yetersiz kalabildiği bir dünyada, sırf 8 sene juventus'ta oynadığı için antrenörlük yeteneğinin olmadığını söylemek ayıpmış. keza maradona uç bir örnek, futbolcu geçmişi şahane olup antrenörlüğü fiyasko olan bir çok isim mevcut.

    savunulan özellikler arasında boy, pos ve karizma var diye bir ibare yer alıyor. bu bile kendisini destekleyen güruhun ne kadar şekilci olduğunun ispatı. tekrar tekrar söylüyorum ve her fırsatta yine söyleyeceğim, kendisine 1 yıl daha verirsek galatasaray en az 3 sene daha şampiyon olamayacak duruma gelecektir. bu kadar açık ve net konuşuyorum. allah ömür ve sağlık verirse hep beraber göreceğiz inşallah.

    evet dursun ve içimizdeki futbolcu karteli dağılmadan bize kim gelse boş. sırf bu yüzden bile tudor'a 1 sezon daha verilemez. bu futbolcu kartelini ısrarla oynatıp, hakeden kişilere forma vermemesini nasıl sindiriyorsunuz içinize şaşıyorum. gelir gelmez sırf ben disiplinliyim demek için bruma'ya gider yaptı. sonra baktı ki puan kaybediyor ertesi maç 11'de oynattı. aynı tavrı başakşehir maçında sneijder ve podolski'ye gösterip ertesi maç tekrar 11'de başlattı adamları. böyle tutarsız bir adamın takıma çeki düzen vermesini bekliyorsunuz. kendisi bu takımı toparlayacak kişi olsaydı en az 1-2 hafta içinde hizipçilerin alayını kadro dışı bırakmıştı. herkeste babalar gibi arkasında dururdu, takımı budasın diye.

    ama ne oldu? maçası yemedi. şimdi ise baktı ki beceremiyor, bahaneyi hizipçilere atıyor. haftaya yine aynı hizipçileri ilk 11'de sahaya sürecektir. en kötü ihtimalle 1 maç oynatmayıp, ertesi maç tekrar aynı adamlara şans verecektir.
  • 1689
    2016-17 sezonu için, trabzon maçına çıkardığı kadroyu görünce ya futboldan hiç anlamadığımı ya da takımın puan almasının imkansız olduğunu söylemiştim. hatta bu yüzden maçı da seyretmedim. maalesef tahmin ettiğim sonuç, tahmin ettiğim nedenlerle geldi. tudor ise başakşehir ve fb maçlarından sonra yaptığı gibi fantastik bir açıklamayla niye yenildiğimizi anlamadığını söyledi. üç maçın ardından da ciddi ciddi niye yenildiğimizi anlayamayan hocadan kusura bakmayın ama galatasaray'a fayda gelmez ki bir de üstüne hocamız yıldız futbolcu düşmanı.

    maalesef çok kötü bir teknik direktör. mustafa denizli'nin bile en azından iletişim gücü vardı, basın toplantısını seyredince sakinleşiyordun falan. tudor'un iyi olduğu, galatasaray'a yeterli olduğu tek bir özellik yok. kurtuluş hamzaoğlu'nun dediği gibi; gq'ya kapak olur, şampiyon olamaz.

    gelmeden önce bu kadar kötü çıkacağını tahmin etmemiştim bu arada, abartıldığını düşünsem de.
  • 1690
    taraftarı gereksiz romantizme sokan kişi.

    bu adamın arkasında olduğunu, ona güvendiğini söyleyen taraftarımız acaba üç hafta sonra sabri ile sözleşme uzatıldığında ne düşünecek? yasin'e zam yapılıp önümüzdeki iki hatta üç yıl sağ kanatta bizi kanser etmeye devam ettiğinde yine savunacak mısınız tudor'u? ben size söyleyeyim, ana avrat küfür edeceksiniz.

    uyanın arkadaşlar. bunu 4-0 yenildiğimiz başakşehir maçında tudor'un futbolcuları tarafından satıldığını yazmış biri olarak söylüyorum. sorun tudor değil özbek kardeşler diyorsunuz ama bir yandan onların ömrünü uzatacak işlere giriyorsunuz. dursun yine medyadaki fahişelerini kullanıp sizi kandırıyor. tudor dediğiniz adam takımdaki çöplerin yarısını arkasına alıp öbür yarısına güya savaş açan bir adam. derdi kendi koltuğunu, mevkisini kurtarmaktan başka bir şey değil. seneye yine sabri'yi oynatacak, yine yasin'i, semih'i 11'e yazacak. çapı bu kadar çünkü.

    bir de bu adamın scout ekibiyle baş başa verip genç, dinamik ve yetenekli bir kadro kuracağını düşünenler var ki kusura bakmayın ama onlar en büyük saflar. yahu üst üste 4 transfer dönemi carole harici bu adamlar scout ekibinin önerdiği hangi adamı aldı. ön liberoya yırtık dondan fırlar gibi tolga ciğerci'yi, stopere serdar aziz'i, forvete eren'i alan adamlar birden hidayete erip transferi profesyonellere bırakacak öyle mi? uyanın artık.

    sen, tudor temizlik yapacak, devrim yapacak diye beklersin onlar haziran olur olmaz nerde pahalı çöp varsa takıma doldururlar. eksik mevkileri de eylül'de alacakları saçma sapan adamlarla takviye etmeye çalışırlar. bu kadar kesin, bu kadar gözönündeki durumu göremiyorsunuz.
  • 1691
    hakkında taraftarlarda genel olarak karamsar bir hava var. anladığım kadarıyla büyük bir çoğunluk yeterli görmüyor tudor'u. başlarda kendisi hakkında çok olumlu düşünmeyen, ardından ikna olan ama şu an için nötrü olduğum biri. zaten burada taktik bilgi falan kasıp savunmak ya da yermek istemiyorum. daha önce de yazdığım gibi galatasaray'ın sorunu ne hoca ne de futbolcu sorunudur. bizim sorunumuz yönetimsel. ancak bu noktada biraz kendi kendimize bir eleştiri yapmak istiyorum.

    sürekli bahsedilen bir galatasaray seviyesi var. gerek sözlükte gerek basında gerekse de sosyal medyada. bence bu noktayı biraz irdelemek lazım. son 2 sezonda bu takım ne yazık ki çeşitli nedenlerle 5 teknik adam değiştirdi. sondan başa doğru gidersek; tudor'dan önce riekerink vardı. kendisine taraftarlarca benden hocası deniyordu son zamanlarında. zaten asıl görevi teknik direktörlük değil altyapı sorumluluğuydu. içinde bulunduğumuz şartlar onu teknik direktörümüz yaptı. geçmiş teknik direktörlük kariyerine bir açın bakın bakalım. neler var. pek bir şey yok açıkçası. riekerink öncesi orhan atik vardı ki çok açıklamama gerek yok sanırım. hepimiz biliyoruz zaten kulüpteki görevini ve ne kadarlık bir teknik direktörlük geçmişi olduğunu. orhan atik'den önce raf ömrü çoktan dolmuş, tv yorumculuğu ile geçimini sağlayan ve galatasaray profesyonel futbol takımının en kısa süre teknik direktörlüğünü yaparak tarihe adını tersten yazdıran mustafa denizli başımızdaydı. geçmişte başarılarımızda payı olduğu hak götürmez bir gerçek. ancak bize gelmeden çalıştırdığı son takımlar persopolis ve çaykur rizespor. sanırım nereye varmak istediğimi yavaş yavaş anlıyorsunuz ama devam ediyorum. mustafa denizli'den önce de hamza hamzaoğlu vardı. bence burada herkes o dönem için gelecek vadeden bir teknik direktör olduğunu kabul edebilir. eğer çenesini tutmayı öğrenseydi ve taraftar ile inatlaşmak yerine daha ılımlı bir dil kullansaydı takımda ömrü daha uzun olabilirdi. şu an ise kendisi arkasında enkaz bırakan bir hoca imajı çiziyor. bizden ve bursaspor'dan sonra arkasında kalan takımlar buna işaret. hamza hamzaoğlun'dan önce de prandelli dönemi. benim askerlik zamanı olduğu için çok izleyememiştim takımı. ama genel olarak kendisi hakkında da izlenimler çok olumlu değil. tam anlamıyla hayal kırıklığı. tabi bu beşli içinde en kariyerlisi o şüphesiz. italya milli takımı ve fiorentina maceralarını söylemek yeterli olur. bu beşlinin öncesi de mancini ve fatih terim. ikisi de çok anlatılmaya ihtiyacı olmayan teknik direktörler.

    şimdi yukarıda toplamda yedi adet teknik direktör adı saydım ve bunların son üçünün kariyeri hakkında atıp tutmak çok da doğru gelmiyor. ama son dördü var ki neler yazılır neler. bu dörtlünün seviyesi için neler söylenebilir acaba? senin son dört teknik direktörünün seviyesi bu. yani senin yaklaşık son iki senedir belirlediğin galatasaray seviyesi bu. tudor ya da başka bir hoca için galatasaray seviyesinde değil derken gerçekten seviyemizin ne olduğunu iyice bir ölçüp tartmak lazım. nedir arkadaş bizim seviyemiz? ancelotti, mourinho, conte seviyesi mi? yoksa lucescu, sampaoli, jorge jesus seviyesi mi? hadi bunlar da olmadı klinsmann, hagi, lucien favre mi?(u: bu üçlü gurupları çok düşünmeden öylesine yazdım. birbirlerine denk olabilirler de olmayabilir de. zaten asıl nokta o değil.) ne olur bir allahın kulu çıkıp yazsın, anlatsın şu galatasaray seviyesini? ben de öğreneyim. çünkü bana son teknik direktörlerimizin seviyesi koyulan çıtanın çok düşük olduğunu, tudor ve benzeri teknik direktörlerden başkasıyla çalışmamızın zor olduğunu söylüyor. tudor ile tekrar ayağa kalkarız, bir noktadan sonra tudor kendini geliştiremez ve seviye atlayamayız o zaman oturur konuşuruz tudor galatasaray seviyesinde değil, bize yeterli gelmiyor diye. ama şu an bunları konuşmak komik.

    bir kesim resmi twitter adresimizden paylaşılan uefa kupası resmi için tepki göstermişti. hala geçmişte mi yaşıyoruz, hala 20 sene önceki başarı ile mi övünüyoruz falan dedi. evet maalesef hala 20 sene öncesi ile yaşıyoruz. hala kendimizi dev aynasında görüyoruz. hala başımıza çok büyük hocaların gelebileceğini düşünüyoruz ve gerçekten çok komik oluyoruz. şu an için bizim maksimum seviyemiz bu. tudor'u sev sevme, beğen beğenme ama senin teknik direktör seviyen son 2 sezondur bu. artık bunu kabullen. bu değişebilir mi? tabi ki. takım başarılı olur ilerler, gelişir daha iyisine ihtiyaç duyar ve o zaman daha iyi bir hoca takımla başarılı olabileceğine inanıp gelir. diğer senaryo tudor kendini geliştirir bizimle büyür. daha farklı bir yol ise başındakiler seviyeni belirlerken daha ileri görüşlü ve çıtayı aşağıda kabul etmeyen insanlar olur. bu nedenle bu tip teknik direktörleri beğenmeme lüksün olur. tabi buna uygun kadro da kurar. inanırsın inanmazsın sadece bir senaryodur bunların hepsi. ama gerçek olan ve belirsizliği ya da tahmin edilebilirliği olmayan kesin nokta senin şu anki seviyen bu daha çoğu değil. artık bu gerçeği görün, kabullenin ve değiştirmek için çaba gösterin.

    son olarak da adet yerini bulsun diye aşağıya son günlerin benim için muhteşem ikilisini koyuyorum.

    #dursunözbekistifa
    #yönetimistifa
  • 1693
    kendisinin ''hep mi hocalar hatalı kardeşim, bu futbolcuların hiç mi suçu yok'' tarzındaki eleştirisine katılmadığımı belirtmek istiyorum. sonuçta evet futbolcuların bir çoğu çöp ama siz de hoca olarak bu bok ortamda tüy dikiyorsunuz resmen. sen sabri-semih-selçuk-yasin-carole gibi oyuculardan vazgeçme ısrarla bunlarla oyna, linnes-rodriguez gibi adamları ısrarla yedek bırak, gol lazımken eren'i 80 den önce oyuna alma, çöplerden ısrarla vazgeçme ama sonra ''oyuncular çok rererö.'' hacı geçicen o işleri, ha diyorsan beni bunları oynatmak istemiyorum zorla oynattırıyorlar, o daha da kötü, seni adam yerin koymuyorlar demektir o zaman, biraz gururun varsa çeker gidersin. ha bu entry'den futbolcuları aklamaya çalıştığım kesinlikle anlaşılmasın alayı çöp oyuncuların zaten elimden gelse muslera dışında hepsini gönderirim, ama mevzu tudor'un serzenişleri. yani topu oyunculara atıp ortadan sıyrılacaksan çekil kenara, kadroyu da oyuncular kursun, taktiği de onlar belirlesin, sen de git ülkende takıl. kusura bakmayın ama bence bu durumun dursun özbek dışındaki ilk sorumlusu tudor'dur.
  • 1694
    futbolcuya dayalı düzeni değiştirecekmiş de kulübü düzlüğe çıkaracakmış, kendisi bizim için bir şansmış, falanmış filanmış. yersen.

    sneijder, bruma, de jong ve chedjou soyunma odasında hocaya itiraz etmişmiş de aslan yürekli fedakar kaptan selçuk inan ne diyonuz lan siz diye bunlara çemkirmiş, ardından büyük başkan hızır gibi yetişip soyunma odasına inmiş ve karşı konulmaz karizmasını kullanarak meseleyi çözmüş. yersen.

    allah aşkına dursun ve yancılarının gaz almak için basına yaptırdığı ısmarlama haberlerle tozpembe rüyalara dalmayın ya.
    tudor'a karşı çıktı denilen chedjou değil kadro, ülkede bile değildi maç günü. son dönemde gözden düşen selçuk'un imajını düzeltmeye çalışıp sneijder'i, bruma'yı elden çıkarmaya çalışıyorlar bariz. bunu da böyle haberlerle yapıp gelecek tepkileri hafifletmeyi amaçlıyorlar bana göre.
    ek olarak: eğer soyunma odasında anlatıldığı gibi bir olay yaşansaydı adı geçen futbolcuların anında kadro dışı bırakılması gerekmez miydi? kaç gün geçti değil kadro dışı, para cezası bile yok. anlatılanların düzmece olduğunun en büyük kanıtıdır bu.

    tudor çok genç bir teknik adam ve bence oyuncularla nasıl iletişim kuracağı, oyuncuları nasıl kazanacağı konusunda pek tecrübesi yok. disiplin sağlamak için atar gider yaparken oyuncuları kaybetme noktasına geliyor gibi bir durumu var. daha pişmemiş bu konuda. teknik-taktik konuda da yetersiz bulduğumuz riekerink'ten vallahi de billahi de daha geride. sırf hırslı yapısı var diye asıl eksilerini görmezden gelirseniz yine hayal kırıklığı yaşarsınız.

    evet galatasaray'ın asıl sorunu tudor değildir, tudor'dan önce yönetim ve bir dünya topçu gitmelidir ama emin olun tudor şu anki meziyetleriyle galatasaray kalibresinde bir hoca da değildir. açın gözlerinizi.

    edit: ekleme.
  • 1695
    tam anlamıyla tetikçidir. basına sızdırılan konuşmalarda yerli tayfadan hain olarak gösterilen bir tane adam yok. sneiijder, bruma, de jong ve chedjou.

    hadi chedjou ve de jong'u siktir et. e bruma ve sneijder'i çıkar şu takımdan akhisar'dan ne farkın kalıyor arkadaşım. götleri yese muslera'yı da katacaklar da o yemiyor işte.

    dertleri belli. bruma ve sneijder'i okutup gelecek parayla takımı çöplerle doldurmak. bunun yolunu yapması için de tudor denen zavallıyı görevlendirmişler. olay budur. bu adamdan bize hoca olmayacağını tee karabük'teyken de ifade etmiştim. adam karabük'ten gelip sneijder hakkında karar verecek bir mertebeye 3 ayda nasıl ulaşabilir ki zaten. kaldı ki bu 3 ayda oynanan 10 maçta 5 kez mağlup olmuşken.

    sneijder, bruma hain ama yasin, sabri, selçuk melek hemi? siktir lan...
  • 1699
    (bkz: #2135392)

    şu entry en ofsayt entrylerimin arasına girmişti. sebebi de "bu kadar yüklenilme yapılması yanlış" dediğim için.

    o zaman "bunların pestillerini çıkart hocam" diyen adamlar şimdi kadro planlaması yanlıştı adam ne yapsın diyor. e ona göre çalıştırsaydı takımı ? bizde onu dedik o zaman.

    arkadaşlar siz inansanız da inanmasanız da bu adam göreve geldiğinde liderle puan farkı 5'ti ve daha 10 küsür hafta vardı bu haftalarda takımın en kötü 3. olması lazımdı.

    gelinen noktada 1 tane büyük maç kazandıramamış, iş yapan oyuncuları küstürmüş, saçma sapan taktikler denemiş bir hoca yüzünden avrupa kupalarına gitmemiz bile tehlikede.

    bu adam geldiği gibi takımı sakatlamaya başladı. nerde görülmüş avrupa iddiası ve inanmasak da şampiyonluk şansı olan takımı sezon ortasında deli gibi yüklenildiği ?

    canları çıksın dediğiniz adamlar tedavi olup yatmaya devam etti bilginiz olsun. bu adamla yeni sezona başlamak akıl karı değil.
  • 1700
    20. haftada liderin 5 puan gerisinde aldığı takımı 30. haftada liderin 13 puan gerisine düşürdüğü için kendisini değil babamı sorumlu tutmamız gereken teknik direktör.

    seneye kendisiyle başlarsak, ki başlayacağız görünen o, kendi kurduğu takıma ligin ortasına gelmeden küfredeceğiz. hamza, denizli, riekerink... hepsinxe aynısı oldu. aynı muhabbetler döndü: "kendi takımı değil". galatasaray'da kimse kendi takımını kuramaz. büyük takım böyledir. dünyanın her yerinde böyledir. iyi teknik direktör gittiği takımı güçlendirir.

    aynı filmi daha kaç kere izlememiz lazım sonunu tahmin edebilmemiz için?
App Store'dan indirin Google Play'den alın