• 51
    bu sene ortaya atılan tüm isimler ile ayrı bir hayal kırıklığı duydum. ya süper lig rakiplerinden, ya da yurtdışında 28+ yaştaki hiçbiri gerçekten klas diyemeyeceğimiz isimlerden başka isim bile geçmiyor. bu transferler bile nasıl yapılamadıysa yaprak bile kımıldamıyor, anladığım kadarıyla psv maçı öncesi panik halinde herkese teklif yolladılar, alioski çok yüksek bir meblayı kabul etti fakat hoca haklı şekilde istemiyor. alioski'yi leeds'de bolca izlemiş biri olarak tamamen bielsa ürünü olduğunu ve bize çok yardımı olmayacağını düşünüyorum bu arada.

    herhangi bir başkan döneminde bu kadar rezalet bir dönem hatırlamıyorum. kurzawa yüksek miktarda paraya gelse de çok farklı olmaz, sezon başında 29 yaşında olacak ve en iyi özelliği atağa katılmak olan bir sol bek. zamanında alex telles'e tribünde edilen küfürleri hatırlayan ben bu adamın maaşı+gamsızlığı ile yiyeceği lafları tahmin edemiyorum. hayatımda en iyi oynadığını gördüğüm zaman pochettino bildiğin ceza sahasının içinde oynatıyordu, galatasaray'da bu rolü oynayamayacak.

    yaza girerken ne güzel yairo moreno, salih uçan, gedson fernandes ekseninde dolaşıyorduk. dursun özbek dönemi gibi yaşlı ve elinden çıkamayacağımız kontratları dolduruyoruz, ki ismi geçen oyuncular gerçekten feghouli/belhanda kalitesinde bile değil. eğer ffp'den çıktığımız gibi dört sene daha çöp kontrat batağına girersek büyük fiyasko olur.
  • 104
    olmayan politikadır.

    bakın çok basit bir örnek vereceğim.

    ben bile gayr-i ciddi menajerlik oyununda ilk önce takımdaki oyunculara bakıyorum. özellikleri kaç, kanat ise hızı,santrafor ise bitiricilik vs. sonrasında transfer gerekli ise yöntemim belli:

    1-> a seviye 2 oyuncuya teklif yapıyorum. biri olmazsa diğeri.

    olur ya bu a seviye bizim takımı küçük görür gelmez,maaşı az bulur vs. sonraki adım.

    2-> b seviye 2 oyuncuya daha teklif yapıyorum. biri olmazsa diğeri.

    3-> profesyonel dünyanın görünmeyen bariyerleri için 2 tane de c seviye teklif yapıyorum.

    ben bu küçük oyunda bile bunu akıl edebiliyorum. ama koca kulüp edemiyor öyle mi ? kesin öyledir.
  • 64
    size doğru mu yanlış mı olduğunu geçmişten bir hikaye anlatarak takdirinize bırakacağım politikadır.

    zamanın birinde a takımı, uzun süredir eksikliğini yaşadığı bir pozisyon için bir oyuncu arar. b takımından bir oyuncu bulur. 8,5 birim teklif yapar. (a oyuncusu)

    b takımı alt yapıdan genç bir yeteneğe sahiptir. (b oyuncusu) 8,5 birime a takımına gönderir a oyuncusunu. genç oyuncuya güven olmaz diye b oyuncusunun yanına rotasyona gelen paranın 5 birimiyle bir genç oyuncu daha alırlar. (c oyuncusu) nitekim haklı da çıkarlar, b oyuncusu sözleşme imzalamadığı için 2,5 birime göndermek zorunda kalırlar.m c oyuncusunu da kullanırlar bir müddet sonra 9 birime onu da gönderirler. onun yerine de alt yapıdan birini koymuşlardır diye tahmin ediyorum. orasını takip edememiştim.

    hikayedeki futbolcuların adını vereyim, takımları siz bulursunuz. sonra a takımının politikası mı doğru b takımının mı kararı siz verirsiniz. ama bu hikayede kısa süre faydalanılıp tonla para gömülen iki futbolcu var, kimler olduğunu da siz bulun artık. :)

    a futbolcusu: cassio de souza soares lincoln

    b futbolcusu: mesut özil

    c futbolcusu ivan rakitic
  • 5
    yıllardır süregelen ve hiç değişmeyen politikalarımız vardır. şöyle ki;

    1- eski oyuncularımız tekrardan getirilmeye çalışılır.

    2- ligde o sene içerisinde iyi iş yapmış yabancılar gündeme gelir.

    3- yine ligde anadolu takımlarının öne çıkan yerli oyuncusuyla temasa geçilir.

    3- almanya'nın veya genellemeye çalışırsak avrupa'nın orta sıra takımlarında forma giyen türkler istenir.

    evet politikamız genel olarak hep bu. bir kez bile sekteye uğradığını görmedim. ibrahimoviç hayallerini yaşarken eren derdiyok getirilir. shaqiri'yi bekleriz muğdat gelir. bilmem kimi bekleriz donk veya tolga ciğerci gelir. ömer bayram veya sinan gümüş gelir... bu politika bizi halen yakmaya devam ediyor.
  • 100
    sergio, carvalho, gueye, boateng, seferovic gibi isimler bizimle anılıyor. stoper tandeminin bir tanesi ve orta saha pozisyonu nispeten tecrübeli oyuncular olmalı bence de. yaşı 30-32 olabilir önemli değil benim için. zaten nelsson gibi bir oyuncumuz var o oynamalı yanına abdülkerim olursa lig için yeterli bulurum ben. orta saha pozisyonunda bir tane general tabiri caizse kaşar tip bir oyuncu olduktan sonra yanında genç, dinamizmi yüksek tempolu bir oyuncu şart. aksi taktirde olanları çok kez tecrübe ettik. mevcut ekonomi, kulübün durumu hesaba katıldığında geçmişteki gibi yüksek maaşlar vermek intihar demek. eskisi gibi para yok burada. maksimum 3 oyuncuya 2 milyon euro üzeri maaş verilmeli. 30 yaşındaki oyuncuya yalvar yakar 3-4 senelik kontrat vermek ahmaklık. sonu belli çünkü. seneye olmasa sonraki seneye çok büyük ihtimalle göndermeye çalışacaksın. geçen sene başarısız olmuş bir kadro var ama içerisinde genç yetenekli düşük maaşlı oyuncular var. bonservis elde edebileceğin isimler. ne cenk ergün'e ne yönetime güvenmiyorum önceki yaşananlardan dolayı. bütün transferleri fahiş ücretlerle son kontratı olacak oyunculara verirlerse kulübün selası okunur bu sefer. bu yönetimin derdinin de galatasaray olmadığı ortada. kendi işleri için florya, kemerburgaz vs gibi yerler peşkeş çekilecek. erden timur tutunacak tek dalımız gibi görünüyor şu an. umarım o da bu heriflerin rüzgarına kapılıp gitmez. transfer politikası bir şekilde genç oyuncularla entegre edilecek şekilde planlanır.

    bu ülkede akıl denen bir şey yok. günlük kararlar ve hırslarla karar veriliyor. kimsenin derdi bulunduğu yeri iyi yapmak değil. herkes kendi reklamını, pr'ını yapıp işlerini yürütme peşinde. bunların dertleri de galatasaray değil. umarım bu kez önceki sezondan ders alıp bir şeyleri değiştirmeye çalışırlar. erden timur çoğunluk sana inanıyor ve güveniyor. tutunacak dalı kalmadı taraftarın. umarım önceki yönetim gibi bizi yanıltmazsın.
  • 1
    artık kurumsal olarak çerçevesi çizilmesi gereken orta ve uzun vadeli kadro planlamasıdır. yönetim kurulu içerisinden oluşturulacak olan birbirinin ayağını kaydırma güdüsüyle hareket eden isimlerden yahut dandik bir scout ekibinden müteşekkil bir transfer politikası olmaz.

    hagi, popescu ve taffarel'i fatih terim'e teklif edip getiren yönetimdir. hagi'nin gelişini de yazdım defalarca. bu olması gerekendir. zira başkan transfer yapınca ünal aysal'daki gibi batırdığını gördük; 2013-2014 ve 2014-2015'te...

    tamamen hocaya bırakınca ne olduğunu da; ikinci fatih terim dönemi... scout filan hak getire utkucan wonderkidi ontiveiro ile telles ile gitsin fm oynasın bana wyscout bağlatıp çeyrek milyon dolara onca yıldır ekmek yemek ne demek? gel gönüllü yap o zaman... cenk ergün gibi profesyonellere bırakınca da 100 milyon dolar kredi çekmekle sonuçlanıyor...

    halbuki yapılması gereken galatasaray teamüllerine dönmektir... siz sanıyormusunuz ki faruk başkan lucescu'ya jardel'i isteyip istemeyeceğini sordu??? hakan şukurrr gitmişti yerine avrupa gol kralını getirmek gayet doğaldı.

    zaten bizim teamüllerimiz büyük kulüp olmamızdan mütevellittir; bayern de aynı şekilde hareket eder. niko kovac kim? eski topçuları... kararı verecek olan hoeness'tir, stoiber'dir, rummenige'dir, beckenbauer'dır son 30 yıldır.

    dolayısıyla mevcut yabancı sınırına göre her sene en az 1 dünya yıldızı transfer etmeli. onun mevkisine göre yerlileri kaydırmalıyız. her sene altyapıdan 2-3 vasat topçu çıkarmalı ve kadroyu 23 kişi de tutmalıyız ki 5-6 milyon euroluk maaşlı dünya yıldızlarına yer açılabilsin. borç bitirmek en büyük vizyondur zira o sayede dünya yıldızı getirebilirsin.

    hagi'yi fatih hocaya sormadığımız gibi popescu'yu da illie ve flipescu'yu da sormadan getirdik. hatta taffarel'i de marcio ve capone'u da... bunlar olmasa 96-00 arası pardon da nasıl olacaktı???

    iyi futbol dünya yıldızlarıyla oynanır. bunun için borçsuz olmak, altyapıdan gençlerin vasat olarak cüzi maaşlar alıp kontenjanı doldurması gerekir. toparlamak gerekirse;

    1) her sene bir dünya yıldızı bonservissiz takıma kazandırılmalı (misal sol bek olarak alabaya bir sezonun transfer bütçesi bile ayrılabilir ama o zaman 5 sene boyunca sol bek pozisyonunu çözmüş olursun tıpkı hagiyi popescuyu alıp stoper ve on numara sorununu çözdüğün gibi, her sene bir daha dünyalar kurulmaz en baştan)

    2) her sene altyapıdan iyi değil vasat 2-3 isim çıkarmalı ve bunlardan beklentileri düşük tutmalıyız. sakatlık olmadıkça forma mecburi olmadıkça kendilerine verilmemeli ama asla kiralamadan, kaybetmeden 23 kişilik kadroda bulunmalılar.

    3) kiraya oyuncu gönderilmemeli ve asla kiralık oyuncu alınmamalı. takım kadrosu totalde 23ü asla geçmemeli.

    4) yabancı, gurbetçi, altyapı çıkışlı olmayan türkiye doğumlu futbolcu mümkün mertebe takımda bulunmamalı zira bunların kaptan namzeti olup yeniçerileşmesi kuvvetle muhtemeldir.

    5) rakipler ciddiye alınmadan transfer yapılmalı yok rıdvanı benzinlikten kaçırmalar yok hasanı tekneye alıp açılmalar işte en son emre akbabada başımıza geldi. emre ile konuşulup sezon sonuna el sıkışılırdı zira çocuk hasta galatasaraylı ve benim gelecekteki naçizane galatasaray kaptan namzetim ahlakıyla, oyunculuğuyla...

    6) her sezon birkaç mevki ideal 11 anlamında bitirilmeli ve neticesinde 4-5 senelik bir zaman zarfında avrupaya uzanacak bir mızrak başına dönüşülmeli. bu noktadan sonra 2000-2001'de yapılan hata yapılmayıp her sene yaşlanan isimlerin yerine 1-2 takviye yapılarak avrupada zirvede rahatlıkla kalınılabilir... zira tüm büyük takımlar böyle yapar bizim gibi hooop 2010'dan sonra sil baştan hooop 2016'dan sonra sil baştan olmaz zira bu durumlar istisnaidir çekirge üçüncüde zıplayamayabilir... kurumsallaşma budur...
  • 76
    herhangi bir politika ile ilerlemeyen oyuncu satın alma ya da serbest bırakma/kiralama şeklinde olur.
    bazen çok komik hareketler yapar çünkü takip edilen bir sistem yoktur ve "kervan yolda düzülür" mantığı ile ilerler. bu sadece bugünün değil çok uzun zamanlardır devam eden bir akıl eksikliğinin sonucu.
    en son kimden para kazandık hatırlamıyorum bile. ya da en son planlı ne transfer yaptık.
  • 78
    oyuncu satışı anlamında sınıfta kalmış politikadır. son 3 senede fernando'yu 4.5 milyon euro'ya ve `maicon roque'yi 1.5 milyon euro'ya satmak dışında herhangi bir gelir getirisi olmayan politikadır.

    ölmüş bitmiş, gömeni olmayan fenerbahçe ise han bekçisi jailson'u, uzun adam kemal ademi'yi, isviçre kralı micheal frey'i ve bunun gibi hiç olmuş çoğu oyuncusunu satabilmiştir. vedat muriqi veya ozan tufan'dan hiç bahsetmiyorum bile.

    ha fenerbahçe hepsini katakulliyle gönderdi derseniz eyvallah. ama ali koç'un sokağa bu kadar para saçıp hala başarısız olacak kadar aptal olacağını da ben düşünmüyorum açıkçası. bunu yapacağına gidip löw'e tüm parasını da basabilirdi o zaman. ne olursa olsun adam bir şekilde kulüp ticaretini iyi çeviriyor. bizimkiler niye çeviremiyor anlamış değilim. bugün en iyi oyuncunu satmak istesen düzgün bir paraya satamazlar bile.

    garry rodrigues'in, ozan kabak'ın ne kadar komik paralarla yurt dışına transfer olduklarını hepimiz biliyoruz, unutmadık değil mi?

    edit:imla
  • 40
    menajer üzerinden eleştirilen yönetim politikası. baştan söyleyeyim, daha önceki entry lerimde ben de çok eleştirdim mevcut yönetimi. ama menajer üzerinden eleştiriyi yersiz buluyorum kendi adıma.

    klüpte transfer için harcanacak para yok. bahsedilen menajer (bkz: william d’avila)
    son senelerde takımımızın yaptığı transferlere vesile olmuş, klübün durumunu bilen ve elinde çok geniş portföy olan bir menajer. şimdi sizin elinizde para yoksa ve son zamanlarda hem oyuncu alışı hem de satışı yapan bir menajerle çalışmaz mısınız?
  • 145
    geçen sene fener transferlerin yüzde doksanını temmuz ayının ortalarında bitirmişti. bunun ekmeğini yediler. ismail kartal değil transfer politikası 99 puan aldı. formdaki oyuncuları erken transfer ettiler.

    futbolda taraftarın en çok istediği şey kimin nasıl yaptığının belli olduğu bir transfer politikası. çünkü başarının yüzde sekseni burdan geliyor. beşiktaş kötü transferlerle dağıldı mesela. biz de dağılabilirdik ama hoca farkıyla dağılmadık diye düşünüyorum.
  • 79
    son 30 yılda ilk kez bununla ilgili ortaya bir plan koymuş ancak güzide taraftarımız 6 ay sabredebildiği için tekrar rafa kaldırılmış gibi gözüken spor kulüpleri için basit ekonomi yönetiminin bir parametresi.

    amerikayı neden yeniden keşfetmeye çalışıyoruz anlamıyorum. borussia dortmund, lille, monaco ve daha niceleri galatasaray'ın 2021-2022 sezonu yaz transfer döneminde uyguladığı planı* uygulamış ve tekrar zirveye çıkmıştı. bu 1 (yazıyla bir) senede yapılabilecek bir proje değil hele 6 ayda (0.5 yıl yani) sonuç alınabilecek bir şey hiç değil. yaptığımız bonservis yatırımı bile 3-5 sene arası vadeye bölünmüş iken 6 ayda vazgeçilecek bir şey hiç değil.

    bizi, menajer-yönetici ortaklıklarıyla yapılan 30 yaş üstü oyunculara tuzlu sözleşmeler direkt olarak bu noktaya getirdi. üstüne bu 30 yaş üzeri oyuncular kiralık olarak geliyorsa mali durumun iyice kötüye gider. iki kötü örnek üzerinden söylemek gerekirse; transfer performansları olarak 2017 - 2018 sezonu transfer dönemi > 2019-2020 sezonu yaz transfer dönemi. bunun sebebi çok basit: dursun özbek son transfer döneminde yaptığı bonservis yatırımının tamamı kulübe geri döndüğü gibi 2 tane de şampiyonluk getirdi. bu oyuncuların gomis ve mariano hariç hiç biri 30 yaş üstü değildi. buradaki sorun sonradan devlet yönetiminin ekonomi politikasının kurbanı olan ödeyemeyeceğimiz noktaya kadar yükselen oyuncu sözleşmeleriydi. bu sözleşmeler hala rahat bırakmadı yakamızı. mustafa cengiz yönetimi aynı maaş politikasını***** devam ettirirken oyuncuları kiralamayı yada yaşlı oyuncuları bonservissiz alma yolunu seçti. bu da sözleşmelerden hızlıca kurtulabilmemiz anlamına gelirken yapılan yatırımın geri gelmemesi anlamına geliyordu. o dönem yaptığımız neredeyse hiçbir transferin geri dönüşü beklenmiyordu. arada para kazandıran ve kazandıracak oyuncuların** hikayelerinin ise yönetim ile alakası yoktu. bu iki transfer döneminin ortak noktası başarılı olmadığı takdirde kulübü batıran türden olmaları.

    2021-2022 sezonu yaz transfer dönemi bu türden değildi. başarı hemen gelmeyecekti belki rezil edecekti ama stabilite bu tür planlamaların püf noktasıdır. futbol aklı 6 ayda değişmez yoksa üstte yazdığım transfer politikalarından daha yıkıcı olma ihtimalleri vardır.

    gördüğüm kadarı ile fatih terim sonrası 3 yıllık planlama 6 ayda son buldu. özellikle taraftarı coşturacak pahalı transferlere yönelmişiz gibi hissediyorum. bu tabi ki yeni futbol aklımız* ve onun futbol aklının*** planladığı bir yapı. 2021-2022 sezonu ara transfer dönemi henüz bitmediği hatta galatasaray için henüz başlamadığı için daha fazla bir şey de yazmak istemiyorum.

    not: ffp cezası 1 transfer dönemi için verilmediğini hatırlatmak isterim 5 sene geriye doğru bütün harcamalarına bakılıyor. yani biz ffp cezası alırken sneijder'li drogba'lı kadronun ve 2013 - 2014 sezonu ara transfer döneminin de diyetini ödüyorduk. örnek olarak 2026'ya kadar da her sene falcao'nun aldığı para bize uefa tarafından sorulacak.
  • 49
    ocak/mayıs ayında tahtaya beş futbolcu ismi yazılıp , transferin son gününde en olmadık futbolcu ile kapatılan transfer sezonlarının ana öznesi olan politikadır.

    dünya üzerinde yuzbinlerce futbolcu arasından beş futbolcuyu filtreleyip menajerlerin oyuncağı olan kulübe kim başkan olursa olsun bu geleneği bozamadi.

    bu dönem bir de rakip takımların oyuncularını ayartma girişimi içine girdik. her sezon transfer loserliğinde level atlıyoruz. bir level üstü fenerbahçeli bir futbolcuya 15 milyon euro bonservis vermek heralde. bunu da yaşamadan ölmeyelim galatasaray'ım.
  • 130
    - hem sağ bek hem sol bek hem de defansif orta saha meziyetleri olan leo dubois'i maaşını ödeyerek başakşehir'e gönderdik.
    - angelino'nun sözleşmesine 20 maç oynarsa 6 milyon zorunlu satın alma opsiyonu koyduk. 19. maçını 25 ekim 2023'te oynadı ve o günden beri oynamıyor. sol bek eksiğimiz 3-4 aydır devam ediyor.
    - transferin son günü ndombele getirdik. hiç ihtiyacımız olan profilde bir oyuncu değilken ya tutarsa şeklinde transfer yapıldı.
    - haziran 2023'ten beri orta saha ve 10 numara konusunda eksiğimiz belliyken çok alakasız yerlere transferler yaptık. elde 2 sağ kanat varken 3 tane daha alıp takım mühendisliğinin içinden geçtik.
    - 3 aydır sol bek alınacağı belliyken transferin son günü beklendi.
    - sezonun yarısı bitti, hala tete - zaha - ndombele - ziyech ve davinson'dan kesintisiz verim alınamadı.
    - avrupa liginde önemli bir maça çıkacağız 15 şubatta. serge aurier aldık, oyuncu afrika kupasında olduğu için finale çıkarsa en erken gelişi 12 şubat tarihi. 31 yaşındaki adamı bir de bonservisiyle alıp yüksek maaş ödeyeceksek fecaat.

    transfer dönemi başlamadan önce sol bek, 8 numara ve 10 numara ihtiyacımız vardı. şimdi takımda ne sol bek var ne sağ bek, üstelik 8 ve 10 transferleri de rafa kalktı.
  • 107
    geçmiş yıllarda genel olarak kadro mühendisliği yapılmayan, oyun sistemi, ihtiyaçlar ve fazlalıkla tam olarak doğru bir şekilde belirlenmeden uygulanan bir transfer politikasıydı.

    2022-23 sezonu olan politika şöyle görünüyor: bu sezon şampiyon olabilmek için bütün imkanları zorla. gerekirse +30 oyuncuları uzun süreli ve +2 milyon avrolu sözleşmelerle ikna ederek getir. feghouli, babel gibi yüksek kontratlı ve verimsiz iki oyuncunun gitmesine rağmen -muhtemelen galatasaray'ın geçen sezona göre ödediği toplam maaş en az %50 artacak- sonuç olarak uzun vadeli büyük kontratlar verip, tek bir sezonu kurtarmak için yapılan hamlelerden ibaret bir transfer politikası izleniyor.

    gayrimenkul projelerini hayata geçirmek için galatasaray'ın şampiyon olması gerekiyor diyorlardı seçimi kazanmadan önce. eğer bu şekilde olabiliyorlarsa şampiyon yine uzun vadede galatasaray'ın borç döngüsü devam eder. bu transfer modeliyle istikrarlı başarı yakalamış bir tane kulüp yok.
  • 121
    2023-2024 sezonu yaz transfer dönemi için görünen transfer politikası;
    - forvet ve sol bek gibi acil ihtiyaçları olabildiğince uygun şartlarda kampa ve cl elemesine yetiştirmek
    - 8 numara transferini cl'deki uygun eşleşme sebebiyle acele etmeden optimum maliyetle bitirmek
    - 10 numara transferini avrupa'da gelişecek şartlara göre top class bir oyuncu şeklinde yapmak olduğunu düşünüyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın