• 103
    yoktur. yok hükmündedir.

    geçen yıl uygulanan politika, bizim gibi üçüncü dünya ülkesindeki bir takım için tek yoldur.

    senelerce burda ne konuştuk? babel, feghouli gibi çöplerden de kurtulunca maaş bütçesi rahatlayacak demedik mi? hatta bu uğurda muslera bile indirime yanaşmazsa yollar ayrılabilir denmedi mi?

    genç, umut veren isimleri kadromuza katıp, parlatıp sonra satarak euro bazında, dolar bazında getiri sağlayacak şekilde bir yöntemin çarkları döndürmemiz açısından tek yolumuz olduğunu görmek neden bu kadar zor?

    bulamıyoruz beyler, bayanlar. ne doğru düzgün bir forma sponsorumuz var, ne kolaylıkla bulabildiğimiz stad sponsorumuz var. bulduklarımız da türk lirası ile sözleşme yapıyor. o meblağ da bir iki yıl sonra komik rakamlara karşılık geliyor.

    sen gidip de 30'luk adamlara 2+ milyon euro'luk sözleşme yaparsan sonra takımdaki diğer etkili isimler de kapını çalacak. nelsson, kerem, hatta başarılı olurlarsa diğer isimleri sözleşme zammı vermeden tutabilecek misin? huzursuzluğun önüne geçebilecek misin?

    biz bunu aysal zamanında yaşamadık mı? sneijder ve drogba transferleri sükse yarattı yaratmasına da ekonomik olarak çöküşümüzde hiç payı olmadı mı? burağa, selçuğa, musleraya verilen 3.5 - 4 milyon euroluk maaşlarda bunun payı olmadı mı? ne çabuk unuttuk, anlamıyorum, inanamıyorum, mantığım almıyor artık. burak çin'e gitsin de maaşından kurtulalım, selçuğun sözleşmesi bitse de kurban keselim, feghouli - babel gitti mi rahatız diye binlerce entry çıkarırım şu sözlükte.

    şimdi noldu? tekrar eskisine mi döndük? para verin, kupa isterük, şımarık taraftar tripleri.

    arkadaş neyi anlamıyor musunuz? yüksek enflasyon sarmalına girdik. yüksek enflasyon eşittir yüksek döviz kuru. ve bunun nereye kadar devam edeceği belirsiz. belki gözünüze çok görünmeyen o 2 milyon euro'nun 2023'te, 2024'te ne seviyelerde olabileceğini tahmin edemiyoruz.

    geçen yıl millet maça gitsin diye bilet fiyatlarında sert düşüşler yaşandı ve stadyum gelirlerin türk lirası ile. gs store gelirleri zaten türk lirası ile ve bu halkın örneğin bir polo yaka tişörte 450 lira verme olasılığı çok kısıtlı. yayın gelirleri dibi boylamış. elindeki en iyi oyuncuyu komik bir rakama ispanyollar elinden almış. senelerdir oynatıp parlatmışsın; hepi topu 8 milyon euro kar edince de sevinelim mi? onu da geçen yıl tatil yapan feghouli ile babel'in emekli ikramiyesine sayalım zaten.

    bu çark nasıl dönecek hiç mi düşünen yok? aslolan galatasaray değil miydi? gerekirse üç sene, beş sene kupa kazanmayalım, başarılı olmayalım ne fark eder? bir sistem oturtup en azından avrupa kupalarına katılım istikrarı sağlayarak ilerlemek tek seçeneğimiz. avrupa ligi'nden güzel bir gelir elde ettik geçen yıl. evet bu yıl ligde 13. olmuş takım bu başarıyı yaşadı. şimdi tekrardan şampiyonluk için har vurup harman savurmaya gerek yok. hadi diyelim çılgın rakamları döktün, savurdun; peki sonrasında ön elemeyi geçip şampiyonlar ligi'ne katılma olasılığın ne?

    bizim 30 yaş üstünde, kar edemeyeceğimiz oyuncuyu bonservisiyle alıp, üzerine uzun sözleşme yapıp, üzerine de bu yoklukta yüksek rakamlar vermemiz intihardır.

    cenk ergün'le, dursun özbek'le rasyonel bir politika zaten beklemiyordum. yarım kalan işi tamamlamaya gelmişler.
  • 26
    elimizdeki bütçe ve cash para miktarının belirlediği transfer politikasıdır. zamanında miktarda anlaşmamıza rağmen ödeme planını kabul ettiremediğimiz için haaland transferini gerçekleştirememiş bir kulübüz. çünkü aynı kulüpten daha önce aldığımız martin linnes'in taksitlerini gününde ödememiştik. adamlar nakit getiriyorsanız getirin size daha taksitle oyuncu vermeyiz dediler.

    neden anadolu'ya yöneliyoruz?
    1- istediğimiz ödeme planı ile alabiliyoruz.
    2- taksidi 5 ay geciktirsek de bizi fifaya şikayet edip başımızı belaya sokmuyorlar.
    3- transfer taksidinden kalan 300-500.000 lik bakiyeyi oyuncu kiralayarak kapatma şansımız olabiliyor.
  • 48
    başlığın “galatasaray’ın transfer politikası” olarak değiştirilmesi türkçe adına doğru olacaktır.

    (bkz: türkçe öğretmeni sözlük yazarları)

    başlık haricinde, herhangi bir politikamız olduğunu düşünmüyorum. kulüp, yıllardır menajerlerin kucağında malesef. yeni yönetim bunu değiştirebilir mi? çok zor gibi duruyor.

    not: entry, başlığın düzeltilmesi ile güncellenecektir.
  • 20
    yönetim düzgün bir iletişimle, 20-21 sezonunda, ffp nin son senesi olması ve şampiyonlar ligi geliri olmaması nedeniyle, gençlerden oluşan bir takım oluşturacağını açıklasa ve bonservisini 1-2 milyonlara alabileceğimiz gençlere yatırım yapsa bence taraftarlar bunu yadırgamaz ve destekler.

    neden hala ısrarla kiralık oyuncu peşindeyiz anlayamıyorum. seri lemina gelmesin, onyekuru gelmesin, 1er 2şer milyon euroları kiralama ücreti adı altında ziyan etmeyelim.

    umarım ki 2020 yazında, alınabilecek miktarlarda opsiyonu olmayan hiç bir oyuncu ile kiralık anlaşması yapmayız.
  • 55
    yaklaşık 3 haftadır medyada çıkan isimlerle yönetime ve fatih hocaya demediğini bırakmayan renkdaşlarımı piste davet ediyorum. yönetim sağ gösterip sol vurdu sözlüğümüzün değerli yazarları da daha ortada kap yokken sadece söylenti ışığında yerden yere vurdular herkesi. 30 yaş üstü topçulara bonservis mi verilir, bitik topçulara yöneliyoruz, yine burak elmas tam bir hayal kırıklığı sözlerinin hepsi bugün itibari ile taca çıkmıştır. lütfen biraz sabretmeyi ve hakkaniyetli olmayı öğrenelim.

    edit: imla
  • 60
    su ana kadar yürütülen transfer politikasını büyük oranda doğru bulmakla beraber arda ve emre akbaba ile sozlesme yenilenmesini yanlış buluyorum. iki oyuncuya yıllık 14 milyon tl para vereceğimizi düşünelim (6 si arda'ya, 8' i emre' ye). bu para boey' in bonservis ve 1 yıllık maaşını karsilardi. tabii söylendiği gibi bonservis 1 milyon euro ve maaş 400 bin euro ise. boey' in 4 yıllık maliyeti 2,6 milyon euro yapıyor. arda ve emre akbaba' nin 1yillik maliyeti ise 1,4 milyon euro. bu saatten sonra iki oyuncuya verilen paranın da dönüşü olmaz. oysa boey için tüm masrafı çıkarıp, üstüne kâr etme ihtimalimiz yüksek.
    ve en önemlisi takım içi maaş dengesi açısından sorun teşkil edebilir bu durum. düşünün ki, taylan, kerem emre ve arda'dan daha az maaş alıyor. marcao ise hemen 1 tik üstte yer alıyor. maaş kıyaslaması sürdürülebilir dahada. tabii emre ve arda'ya gelene kadar feghouli, falcao, babel, diagne var diyebilirsiniz ama onların sözleşmesine çok oncelerden girildi. onlara yapacak bir şey yoktu.
  • 8
    düşük maaş - kısmen yüksek bonservis (maksimum 10?) - para kazanılabilir yatırım üçgeninde olmalıdır. cv'si parıltılı veteranlara şişik maaşlar vermek gibi bir lüksümüz yok artık. balotelli'ler, cavani'ler, falcao'lar vs. bizim kalemimiz isimler değil, bonservisleri ellerinde olsun ya da olmasın. hatta falcao bizim son yıldız transferimizdi bana kalırsa, uzunca bir süre böyle bir hamle gör(e)meyeceğiz. ilaveten arda'yı, caner'i, semih'i falan hiç saymıyorum.

    şu saatten sonra galatasaray futbol takımının transfer şekli luyindama'dır, marcao'dur.

    öte yandan yabancı oyuncu sayısında sınırlamaya gidildi diye takıma futbolu bırakmış, içi geçmiş tipleri dahil etmek isteyen her kim var ise galatasaray'a ihanet ediyordur, adı ve/veya unvanı ne olursa olsun.
  • 93
    2022-2023 yaz transfer politikası özelinde konuşursak beni biraz tedirgin eden politika.

    medyada ismi geçen isimler ayrı ayrı düşünüldüğünde takımımız formasını giymesini istemeyeceğim tek bir isim yok. ki böyle bir yapılanma şampiyonlukta en büyük favori yapar bizi. lakin bu sezonluk. tüm oyuncuları bir paket olarak düşündüğümüzde 2 sezon sonra tıkanacağız, kontratlardan kurtulmak isteyip kurtulamayacağız. bunu birinci dursun özbek dönemi transferleri süreci net göstermişti. genç oyuncu fetişinin bu ülkede tutmayacağını acı bir şekilde gösterdi geçen sezon. ama yaş ortalamasını bu denli yukarı çekmek günü kurtarmaktan öte değil.
  • 142
    kimlerin satılıp kimlerin takımda kalacağının bir an önce netlik kazanması gerekiyor.

    abdülkerim, barış, kaan, berkan, kerem demirbay takımda kalmalı. emin ve yunus da döndüklerinde bence takımda kalmalı, rotasyonda çok ciddi şans bulacaklardır. satılabilir denebilecek tek yerli oyuncumuz bence kerem aktürkoğlu.

    yabancılardan da muslera, köhn, torreira ve icardi haricindekiler için teklifler degerlendirilebilir. sanchez kalsa çok iyi olurdu ama sanırım ciddi teklifler var ve gidecek. nelsson da artık misyonunu tamamladı o da gider. zaha, ziyech ve tete'nin hatırı sayılır bonservisler kazandıracaklarını düşünüyorum. oliveira'nın bileti zaten kesildi. ndombele, vinicius ve aurier ile devam edilmeyecektir herhalde. mertens kuvvetle muhtemel bırakacak. zaniolo da artık seri a'ya döner bu sene.

    kale; muslera, batuhan, jankat
    sağ bek; ali turap, transfer
    stoper; kaan, emin, abdülkerim, transfer
    sol bek; köhn, transfer
    orta saha; eyüp, berkan, torreira, transfer
    on numara; kerem, transfer
    kanat; barış, transfer, transfer, yunus
    forvet; icardi, transfer

    benim şahsen planlamam bu şekilde olurdu. emin ve yunus'un takımda kaldığı bir ortamda dahi 8 takviye gerekiyor bence. bunların 4 veya 5 tanesi direkt 11 oyuncusu olarak.
    muslera
    transfer emin abdülkerim köhn
    transfer transfer torreira barış
    transfer
    icardi

    gibi bir 11. emin'e ne kadar güvenebileceğimize göre stoper takviyesi yapılır. emin ideal planda düşünülürse yedeğe rizespor'dan emirhan topçu'yu alırdım ben olsam. yok emin yedek düşünülecekse bu sefer direkt 11 seviyesinde bir stoper alınır. tabi emin bu durumda gitmek isteyecektir. emirhan bu denklemde yine alınmalı bence alternatif olarak. solak ve bu sezonun şimdiye kadarki ligde en çok top kapan stoperi. oğuz aydın ve gökhan gül ile birlikte sezonun parlayan yerlilerinden

    sağ bek için valentin gendrey, orta saha için gerson santos veya jens cajuste, kanatlar için oğuz aydın ve roland sallai, 10 numara için rafa silva veya arrascaeta benim önerilerim. yedek sol bek için berkay yılmaz ve yedek santrfor için bojan miovski de aklıma gelen adamlar.

    galatasaray tarihinin en yüksek bonservis gelirini elde edeceğimiz yaz dönemini geçireceğiz muhtemelen. zaniolo, nelsson, sanchez, zaha, ziyech, kerem aktürkoğlu ve tete'den 100 milyon euroya yakın gelir gelecektir. giderse emin'den de iyi para kazanırız. ama inşallah gitmez. daha ufak tefek para kazandırabilecek dubois, oliveira, taylan vs de var.

    8 veya 9 takviyeyle yaz transfer dönemini kapatırız. isim transferlerinden uzak durup takım ve oyuna uyum 1.önceliğimiz olmalı. naçizane düşüncem bu şekilde.
  • 95
    2022-2023 sezonu için bir sene geriden projeksiyon yapmak iyi olur.
    dursun başkan, burak başkanın bir senede çektiklerini gördü takım iyi ilerlemiyorsa camianın sesi kesilmiyor hoş camianın sesi klüp iyi giderken de kesilmiyor ama kendini savunamıyorsun. sene 1990 değil başarı futbol endüstrisi için her şey. başarının onlarca yöntemi var ama 1 senede başarılı olmak zorunda olan biri için tek yol var "all in" girmek bütün harcamayı yapabileceğin en iyi oyunculara yap ve bu oyunculardan ne alacağını bil.
    sahipli bir klüp olsak veya dursun özbek camiada 3 yıl 5 yıl başarısız olacak krediye sahip olsa belki başka şeyler dener ama şuan tek kurşunu var ve onu deniyor.
  • 100
    2022-2023 sezonu öncesinde kulübü kayyuma iten transfer politikası.

    30 yaş üstü oyunculara 3'er milyon €'dan 4'er yıllık kontrat önermeler görüyorum. abartmıyorum bu oyuncuların 2023 ocakta ayrılmaları için yalvaracağız çünkü kur trendi bunu gösteriyor.

    ayranı olmayan kulüp tahtırevan ile gezmeye çalışıyor. bizim maaş bütçemizi 20 milyon € altına çekmemiz şart. bakmayın o cüzdan sallayanlara, taşıma su ile dönecek bir değirmen değil futbol. kendi kendine yeten bir takım olmamız şart.

    hangi hükümet gelirse gelsin batmamıza izin verilmez deniyor ya iyice çıldırıyorum. bizim derdimiz a partisi b partisi değil neden bir siyasi partinin önünde el pençe divan duralım. galatasaray'ın fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür olmalıdır. galatasaray'ın tek ve gerçek geni budur.

    konuya dönersek, bir iki +28 yaş oyuncu ile anlaşmak genç oyuncularımıza yardımcı olacaktır. ancak gidip de 30 yaşındaki oyuncuya 3 milyon € maaş 4 yıllık sözleşme vermezsin. umurumda değil oyuncunun ne kadar iyi olduğu, uzun yolda zarar ettirecek. oyuncu 27-28 yaşında olur 32'sine kadar imzala. 34'üne kadar oyuncuya kontrat vermeler, cenk ergün burayı katar ligi sanıyor herhalde.

    bu arada tecrübeli oyuncu alınacaksa da bunun bölgeleri bellidir: kaleci, stoper, regista*. bu üç bölge hariç alınacak 28 yaş üstü oyuncu elinde patlar.

    bu transfer döneminde yapılacak hamleler çok basitti. bir b2b orta saha al, bir kendini kanıtlamış pivot santrfor al, bir tane tecrübeli regista al, kapa transferi. marcao giderse yerine sol ayaklı yabancı stoper yapıştır. nelsson giderse yerine ozan kabak'ı yapıştır. kerem giderse yerine trezeguet'i yapıştır, mostafa mohamed giderse yerine halil dervişoğlu'nu yapıştır. abdülkerim bardakcı, kazımcan karataş, umut bozok gibi ligde atılım yapmış genç oyuncular ile kiradan dönen yunus akgün, emre akbaba, batuhan şen, okan kocuk gibi isimler ile kadronu tamamla devam et.

    "yarışmacı kadro", "galatasaray'a yakışacak kadro" gibi dışı süslü içi zehir dolu sözler ile taraftar kandırılıyor. ndombele'ler, gueye'ler, talisca'lar, isco'lar havada uçuşuyor. galatasaray taraftarının akl-ı selim kısmını temsil eden galatasaray sözlük yazarlarına sesleniyorum, gelin bu çılgınlığa bir son verelim. bizi bataktan çıkaracak yol belli. bonservisi gerekirse yüksek tutup vadeye bölmek, maaşı minimumda tutmak. bakın cicaldau tutmaz marcao tutar, mohamed tutmaz nelsson tutar. doğru yol bu. sakın küme düşeriz korkusu da yaşamayın, nihat özdemir dönemi gibi bir dönem daha yaşamayız. bizim kadro kalitesi ya da teknik direktör gibi bir sorunumuz yoktu, hakemler prim almak için sahada kesip doğruyordu bizi. bir daha yaşanmaz, yaşanırsa gelin hep birlikte tepki verelim.
  • 75
    (bkz: ne dediler/#3306860)

    şu olay gerçekleşirse burak elmas yönetimi kulüp tarihinin en büyük skandallarından birine imza atmış olur.

    kiralık verdiğimiz oyuncuyu geri istiyoruz, (geri çağırma maddesi olmayabilir eyvallah) karşılığında; ‘veririz ama aytaç kara’yı bize verirseniz’ cevabını alıyoruz. bonservisi bizde olan kiralık futbolcumuzu, başka bir futbolcumuzun bonservisi karşılığında geri almak mı!! yok yok bu skandala imza atmazlar, bu kadar akılları çalışıyordur. tarihte eşi benzeri görülmemiş bir şeye şahit etmeyin bizi.
  • 152
    yabancı transferi için konuşmak gerekirse bir transfer sezonunda bir yıldız ve on birdeki geri kalan eksikleri genç oyuncularla doldurmak şeklinde olmalıdır. yedek transferi için de olarak tecrübeli bir isme gidilmelidir.

    bu yıldız oyuncu davinson sanchez, lucas torreira ve mauro icardi transferleri gibi olmalı. avrupa'nın dev kulüplerinin kadrosunda istemediği ama yaş olarak onlar basamağında 3 görmemiş olan bir oyuncu aramayalız. bu oyuncu ya nicolo zaniolo'nun gideceğini düşünerek 10 numaraya ya da 8 numaraya gelmeli ki ben yıldız oyuncunun 10 numaraya gelmesini tercih ederim. bonservis bedeli olarak davinson'a 9, torreira'ya 6, icardi'ye 10 verdiğimize göre yine en az 10 milyon euro verebiliriz diye düşünüyorum.

    diğer orta saha transferi ile sağ bek oyuncusu ise marcao, victor nelsson, sacha boey, derrick köhn, alex telles, armindo bruma gibi olmalıdır. en fazla 25 yaşında, henüz patlamasını yapmamış ama takıma dinamiklik ve enerji katacak oyuncular olmalıdır.

    yedeklerdeki en büyük eksik olan forvete ise 30 yaş veya üzeri tecrübeli bir forvet alınmalı. icardi'nin arkasında olmaktan gocunmayacak ve gerektiğinde çıkıp golünü atacak bir isim olmalı.

    fernando muslera, dinamik sağ bek, davinson, köhn, torreira, dinamik 8 numara, yıldız 10 numara, hakim ziyech, icardi ilk on birdeki yabancılar. wilfred zaha, dries mertens ve tecrübeli forvet yedekteki yabancılar olur. zaha ve ziyech'in ayrılması durumunda yine bu oyuncular gibi bir yıldız statüsünde bir fırsat transferi düşünülebilir. diğer oyuncu ise ya genç bir transfer ya da tete olmalıdır. tete'nin gitmesini tercih ederim normalde ama takımı da yapboz haline getirmeye gerek yok.
  • 58
    barış alper yılmaz, alexandru cicaldau, sacha boey vb. transferlerden anlaşılacağı üzere belli bir mantık çerçevesine oturmuş politikadır. mali sebeplerden ötürü bazı mevkilerde scout ekibimizin önerdiği oyuncular yerine menajer önerisi oyunculara yönelsek de (moreno yerine pva gibi) özellikle 2019-2020 sezonu yaz transfer dönemi'nden sonraki transfer dönemlerinde hedeflediğimiz birçok oyuncu genç, potansiyelli ve takımın oynamayı hedeflediği oyuna uygun profile sahip oyunculardı.

    dilerim transfer operasyonumuz şu anki şekliyle devam eder. 2021-2022 sezonu yaz transfer dönemi'nde gedson-berkan-halil-genç stoper-genç kaleci-sağ kanat altılısını kadromuza katabilirsek eminim ki transfer politikamız uzun yıllar boyunca mutlulukla anılacaktır.
  • 2
    sadece galatasaray özelinde değil ülke genelindeki tüm takımlar için herhangi bir altyapısı ve dayanağı olmayan, menajer, yönetici, oyuncu ve hoca zengin etmekten başka başka bir şeye yaramayan politikadır.
    plansızlık ve programsızlık o kadar hat safhada ki 2017 - 2018 transfer döneminde soldado, negredo ve gomis üç büyük takıma da önerilmiştir. bunun gibi o kadar çok örnek sayabiliriz ki, lafın kısası yok hükmündedir.
  • 39
    sadece galatasaray’da değil türkiye’de ve dünyada bulunan çoğu takımda menejer olayları var, örneğin karabükspor zamanında florin cernat etkisiyle takıma rumenleri doldurmuştu, kasımpaşa’nın transferlerini inceleyin, ingiltere’de wolwes’i portekiz’de benfica’yı takip edin hemen hemen her takım artık bir menejerle anlaşıp onun oyuncularını alıyorlar, artık yönetimler kulüpten önce menejerle görüşüp ona göre transfer işine giriyorlar. farklı farklı menejerlere öpülmektense tek menejere öpülmeli kabul ediyoruz. tabi son olaylar ışığında scouting biriminin galatasaray için gereksiz olduğunu da görmüş olduk transfer etmeyeceğimiz oyuncuları gözlemlemeye gerek yok.
  • 86
    başkan burak elmasın dediğine göre takımın önceliklerine göre değerlendirilen politika. bu noktada yine başkan(!)ın dediğine göre takıma ikinci yabancı kaleciyi almak, iyi kötü iki buçuk forveti olan takıma 36 yaşındaki -başkanın dediğine göre en olgun dönemini geçiren- bir yabancı forveti getirmek ve bu sebeple yabancı sınırına takılıp yine başkanın deyimiyle genç bir yıldız adayını uzun süreli kadroya katmaktan daha öncelikliymiş(nicelik ve nitelik açısından takımın orta saha durumuna değinmiyorum bile).

    benim merak ettiğim nokta şu; kim belirliyor abi bu önceliği? takımın eksik ve önceliklerine kim karar veriyor fikri olan var mı?
    geldiği günden beri skandalı eksik olmayan libido reis mi?
    kısa vadede bile akıbeti ne olacağı belli olmayan ve her açıdan kendisine tanınan kredi ve tahammül baremi sıfırın altında olan hoca mı?
    yoksa çikolata alanında uzmanlaşmış başkanın kendisi mi?

    kim bu politikayı belirliyorsa umarım menajerlerden falan para cukkalamaya çalışan birisidir, aksi takdirde gerçekten takımın önceliklerini iyi niyetle bu yönde belirleyen birine emanetsek bu sene olmazsa seneye küme düşeriz, ben eminim.

    edit: (bkz: 2 şubat 2022 burak elmas basın toplantısı)
App Store'dan indirin Google Play'den alın